test.txt

spa	tur	El hombre finalmente confesó.	Adam sonunda itiraf etti.
spa	tur	Tom felicitó a Mary.	Tom Mary'yi tebrik etti.
spa	tur	Tiene tres hijos.	Onun üç oğlu var.
spa	tur	¿Cuál es el significado de la vida?	Hayatın anlamı nedir?
spa	tur	¿Cuáles son los deberes para mañana?	Yarın için ödev nedir?
spa	tur	Tom mintió acerca de dónde estuvo anoche.	Tom dün gece nerede olduğu hakkında yalan söyledi.
spa	tur	¿Quién es tu abogado?	Senin avukatın kim?
spa	tur	No quiero que Tom vea eso.	Tom'un onu görmesini istemiyorum.
spa	tur	Tengo dos hijas y dos hijos.	İki kızım ve iki oğlum var.
spa	tur	Tom está fumando.	Tom sigara içiyor.
spa	tur	Por favor, quédate aquí.	Lütfen burada kal.
spa	tur	No puedo dormir bien.	İyi uyuyamıyorum.
spa	tur	Hablo un poco de alemán.	Çok az Almanca konuşurum.
spa	tur	Yo no sé quién es mi madre.	Annemin kim olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Esta mesa es demasiado pequeña para Tom.	Bu masa Tom için çok küçük.
spa	tur	¿Cuál es la solución?	Çözüm nedir?
spa	tur	Son profesores.	Onlar öğretmenlerdir.
spa	tur	Tom, escucha a tu mujer.	Karını dinle Tom.
spa	tur	Esa bolsa parece cara.	O çanta pahalı görünüyor.
spa	tur	No quería que muriera Tom.	Tom'un ölmesini istemedim.
spa	tur	Hace sol.	Hava güneşli.
spa	tur	No he dormido en toda la noche.	Bütün gece uyumadım.
spa	tur	Quiero saber por qué.	Nedenini bilmek istiyorum.
spa	tur	No lo hagas por mí.	Bunu benim için yapma.
spa	tur	Disculpe, me he perdido.	Affedersiniz, ben kayboldum.
spa	tur	Tom no puede ver nada con el ojo izquierdo.	Tom sol gözüyle bir şey göremiyor.
spa	tur	¿Qué hizo Kumi?	Kumi ne yaptı?
spa	tur	¡Trae una pizza y una cerveza!	Pizza ve bira getir!
spa	tur	Oí la noticia por la radio.	Ben haberi radyoda duydum.
spa	tur	¿Cuál es tu asignatura escolar preferida?	Okulda favori dersin nedir?
spa	tur	¡Estas fotografías son muy bonitas!	Bu fotoğraflar çok güzel!
spa	tur	Fue difícil terminar el trabajo.	İşi bitirmek zordu.
spa	tur	Este es su paraguas, ¿verdad?	Bu onun şemsiyesi, doğru mu?
spa	tur	Esto no es normal.	Bu normal değil.
spa	tur	Yo puedo comprar dos.	İki tane alabilirim.
spa	tur	Lo que Tom verdaderamente quería era ser feliz.	Tom'un gerçekten istediği şey mutlu olmaktı.
spa	tur	No hay mucho que decir.	Söyleyecek çok şey yok.
spa	tur	Te autorizo a irte.	Gitmene izin veriyorum.
spa	tur	Vino más gente de la que esperábamos.	Beklediğimizden daha fazla insan geldi.
spa	tur	Tom conocía a Mary.	Tom Mary'yi tanıyordu.
spa	tur	Creo que deberías cuidar de Tom.	Tom'a bakmak zorundasın.
spa	tur	Le visité ayer.	Dün onu ziyaret ettim.
spa	tur	No hice nada.	Ben bir şey yapmadım.
spa	tur	¿Quién te vio?	Seni kim gördü?
spa	tur	¿Adónde vas ahora?	Şimdi nereye gidiyorsun?
spa	tur	¿Cuál es tu bebida fría favorita?	Senin gözde soğuk içeceğin nedir?
spa	tur	¿Qué harías tú sin mí?	Bensiz ne yapardın?
spa	tur	Mis padres están muertos.	Ebeveynlerimin her ikisi de öldü.
spa	tur	¿Qué es ese edificio?	O bina ne?
spa	tur	Visitó a su amigo.	O, arkadaşını ziyaret etti.
spa	tur	¿Cómo has llegado aquí?	Buraya nasıl geldin?
spa	tur	No digas cosas tan tontas.	Böyle aptalca şeyler söyleme.
spa	tur	Tú no escuchas, ¿verdad?	Dinlemezsin, değil mi?
spa	tur	Ella todavía le ama.	O hâlâ onu seviyor.
spa	tur	¿Qué opináis de esta gente?	Bu insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
spa	tur	Ella y yo somos primos.	O ve ben kuzeniz.
spa	tur	Tom no puede trabajar esta semana.	Tom, bu hafta çalışamaz.
spa	tur	Lo ha hecho antes.	O bunu daha önce yaptı.
spa	tur	¿Por qué me estás ignorando?	Neden beni görmezden geliyorsun?
spa	tur	Estoy seguro que lo puedo hacer mejor que ella.	Ondan daha iyi yapabileceğime eminim.
spa	tur	Prefiero el té al café.	Ben çayı kahveye tercih ederim.
spa	tur	Él nunca ríe.	O asla gülmez.
spa	tur	No nos quedemos aquí mucho tiempo.	Burada uzun süre kalmayalım.
spa	tur	Eso es un pez.	O bir balık.
spa	tur	¿Cuándo fue la última vez que le dijiste "te amo" a tu esposa?	En son ne zaman karına "seni seviyorum" dedin?
spa	tur	¿El inglés es más difícil que el japonés?	İngilizce Japoncadan daha zor mu?
spa	tur	Yo como aquí todos los días.	Ben her gün burada yerim.
spa	tur	Lamento no haber podido escribirte antes.	Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
spa	tur	El experimento terminó con un fracaso.	Deney başarısızlıkla sonuçlandı.
spa	tur	Soy inglés.	İngilizim.
spa	tur	¿A quién le gusta Sachiko?	Kim Sachiko'yu seviyor?
spa	tur	Tom no tiene miedo.	Tom korkmuyor.
spa	tur	¿Cuándo volviste de Boston?	Ne zaman Boston'dan geri geldin?
spa	tur	Tenemos un gato blanco.	Beyaz bir kedimiz var.
spa	tur	No cierres los ojos.	Gözlerini kapatma.
spa	tur	¿La casa tiene comedor?	Evin bir yemek odası var mı?
spa	tur	¡Sé valiente!	Cesur ol!
spa	tur	Creo que deberías ir a la universidad.	Sanırım üniversiteye gitmelisin.
spa	tur	Bravo, amigos míos.	Bravo, arkadaşlar.
spa	tur	¿Éste es tu DVD?	Bu senin DVD'n mi?
spa	tur	Es una chica guapa.	O güzel bir kız.
spa	tur	¿Te bañaste?	Banyo yaptın mı?
spa	tur	¿Cuál es el apuro?	Bu acele niye?
spa	tur	Tengo ganas de salir.	Canım dışarı çıkmak istiyor.
spa	tur	Echamos de menos a Tom.	Tom'u özlüyoruz.
spa	tur	No sé qué es lo que sabe.	Onun ne bildiğini bilmiyorum.
spa	tur	No puedo contártelo todo.	Ben sana her şeyi söyleyemem.
spa	tur	En mi habitación hay dos camas.	Odamda iki tane yatak var.
spa	tur	¡Qué ciudad tan bonita!	Ne güzel bir şehir!
spa	tur	¿Te vas a comer esas papas fritas?	Bu kızarmış patatesleri yiyecek misin?
spa	tur	La roca que vi en la cueva era gigantesca.	Mağarada gördüğüm kaya devasaydı.
spa	tur	El problema aquí no es ella.	Burada sorun o değil.
spa	tur	¿Qué hacéis el próximo domingo?	Gelecek Pazar ne yapacaksın?
spa	tur	Él sabe hablar diez lenguas.	O, on dil konuşabilir.
spa	tur	Ella la vio en la estación.	O, istasyonda onu gördü.
spa	tur	Normalmente me levanto a las seis, pero ayer me levanté a las ocho.	Genellikle saat altıda kalkarım, fakat dün sabah sekizde kalktım.
spa	tur	Quisiera salir con él.	Onunla çıkmak istiyorum.
spa	tur	Deberías estar en la cama.	Yatakta olmalısın.
spa	tur	¿Dónde puedo dejar mi bicicleta?	Bisikletimi nereye bırakabilirim?
spa	tur	No, yo no lo he escrito.	Hayır, ben onu yazmadım.
spa	tur	Al llegar, me recogerán en el aeropuerto.	Varınca, beni havaalanından alacaklar.
spa	tur	¿Cómo de caro es?	Ne kadar pahalı?
spa	tur	Tom casi sonrió.	Tom neredeyse gülümsedi.
spa	tur	Todos queremos algo.	Hepimiz bir şey isteriz.
spa	tur	¿Dónde vive tu abuelo?	Büyük baban nerede yaşıyor?
spa	tur	¡Qué mala noticia!	Ne kötü haber!
spa	tur	Tom ha perdido sus llaves.	Tom, anahtarlarını kaybetti.
spa	tur	Le gusta jugar al fútbol.	O, futbol oynamayı sever.
spa	tur	Tom es muy paciente.	Tom çok sabırlı.
spa	tur	Él siempre ha vivido en Tokio.	Her zaman Tokyo'da yaşamaktadır.
spa	tur	Me gusta el arroz más que el pan.	Pirinci ekmekten daha çok severim.
spa	tur	Es capaz de hablar diez idiomas.	O, on dili konuşabiliyor.
spa	tur	En la puerta hay un hombre que quiere verte.	Kapıda sizi görmek isteyen bir adam var.
spa	tur	Para él es un juego de niños.	Onun için çocuk oyuncağı.
spa	tur	¿Has besado a Mary?	Mary'yi öptün mü?
spa	tur	Ellos tenían varios hijos.	Birçok çocukları vardı.
spa	tur	Estudiamos francés cada día en la escuela.	Okulda her gün Fransızca öğreniriz.
spa	tur	El problema es demasiado difícil de resolver.	Sorun çözülemeyecek kadar zor.
spa	tur	Llueve mucho.	Çok yağmur yağıyor.
spa	tur	¿Adónde?	Nereye?
spa	tur	¿Qué clase de sándwiches tienen?	Ne tür sandviçleriniz var?
spa	tur	No es problema mío.	O benim sorunum değil.
spa	tur	Ella también era sorda.	O da sağırdı.
spa	tur	Está loco por gatos.	O kediler hakkında deli oluyor.
spa	tur	Él perdió a su hijo más querido.	En sevgili oğlunu kaybetti.
spa	tur	Este es el paraguas de Tom.	Bu, Tom'un şemsiyesi.
spa	tur	Odio la lluvia pero me encanta su olor.	Yağmurdan nefret ederim ama kokusunu severim.
spa	tur	Nos encanta comer manzanas.	Elma yemeyi severiz.
spa	tur	¡Bau, bau, bau!	Hav, hav, hav!
spa	tur	Entonces, ¿qué problema tienes?	Peki sorunun nedir?
spa	tur	Fue mi primer trabajo.	O benim ilk işimdi.
spa	tur	Quiero comprar eso.	Onu satın almak istiyorum.
spa	tur	Además, comienza a llover.	Bunun üstüne, yağmur yağmaya başlar.
spa	tur	Acaba de ocurrir un accidente.	Az önce bir kaza oldu.
spa	tur	Ella siempre está preparada.	O, her zaman hazırdır.
spa	tur	Has hecho bien.	İyi yaptın.
spa	tur	Tom se está riendo.	Tom gülüyor.
spa	tur	La presencia de todos los miembros es obligatoria.	Bütün üyelerin bulunması zorunludur.
spa	tur	Tom llevó a los niños al parque.	Tom çocukları parka götürdü.
spa	tur	¿Puedes aparcar aquí?	Buraya park edebilir misin?
spa	tur	No quiero estar solo.	Yalnız olmak istemem.
spa	tur	Tom solo bebe café.	Tom sadece kahve içer.
spa	tur	La nieve desaparecerá pronto.	Kar yakında kaybolacak.
spa	tur	Esta mesa la usa Yumi.	Bu masa Yumi tarafından kullanılır.
spa	tur	Quizá puedas ayudarme.	Belki bana yardım edebilirsin.
spa	tur	Todo el mundo se empezó a reír.	Herkes gülmeye başladı.
spa	tur	Prefiero trabajar solo a trabajar en grupo.	Yalnız çalışmayı grup içinde çalışmaya tercih ediyorum.
spa	tur	El jurado confirmó el veredicto de culpa.	Juri bir suç kararını onayladı.
spa	tur	Se lo tengo que dar a Tom.	Onu Tom'a vermeliyim.
spa	tur	No puedo trabajar con Tom.	Tom'la çalışamam.
spa	tur	Tomó el metro en Ginza.	O, Ginza'da metroya bindi.
spa	tur	Un peatón fue atropellado ayer por un camión en este paso de cebra.	Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
spa	tur	La única lengua extranjera que hablo es el francés.	Konuşabildiğim tek yabancı dil Fransızca.
spa	tur	Aquí había flores.	Burada çiçekler vardı.
spa	tur	Quiero quedarme aquí más tiempo.	Burada daha uzun kalmak istiyorum.
spa	tur	¡Dame la libertad o la muerte!	Bana özgürlük ya da ölüm ver!
spa	tur	¿Por qué no estabais allí?	Neden orada değildiniz?
spa	tur	Ella no me habla.	O benimle konuşmuyor.
spa	tur	Inmigrantes procedentes del continente atravesaron el mar de Japón.	Göçmenler kıtadan Japon denizini geçti.
spa	tur	Le resultó difícil responder a la pregunta.	Soruyu cevaplamayı zor buldu.
spa	tur	¿O eres turco?	Yoksa sen Türk müsün?
spa	tur	Decile a papá que venga.	Babama gelmesini söyle.
spa	tur	Si te disculpas, por supuesto que te voy a ayudar.	Özür dilersen tabii ki sana yardım ederim.
spa	tur	Su respuesta es errónea.	Cevabınız yanlış.
spa	tur	Espera un minuto, voy a llamar a Jimmy.	Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.
spa	tur	Le compré un reloj.	Ona bir saat aldım.
spa	tur	Tiene usted un mensaje.	Bir mesajınız var.
spa	tur	Ella murió la semana pasada.	O geçen hafta öldü.
spa	tur	¿Quiere comer con nosotros?	Bizimle yemek ister misiniz?
spa	tur	Ella almuerza aquí de vez en cuando.	O burada zaman zaman öğle yemeği yer.
spa	tur	Lo compré.	Onu satın aldım.
spa	tur	Parecía que no había nadie en el pueblo.	Köyde kimse yok gibi görünüyordu.
spa	tur	Él habla bien.	O, iyi konuşur.
spa	tur	Este es el trabajo de mis sueños.	Bu benim hayalimdeki iş.
spa	tur	Creo que Tom podría estar hambriento.	Tom'un aç olabileceğini düşünüyorum.
spa	tur	¿Habéis visto mi cámara?	Benim kameramı gördünüz mü?
spa	tur	¿Tiene usted mesa reservada?	Masa rezervasyonunuz var mı?
spa	tur	Ella empezó a bailar cuando tenía ocho años.	O, sekiz yaşındayken dans etmeye başladı.
spa	tur	Volveré a llamaros.	Sizi tekrar arayacağım.
spa	tur	Voy a ponerte una inyección.	Sana bir enjeksiyon vereceğim.
spa	tur	Ese cuadro es muy bonito, y este también.	O resim çok güzel, ve bu da.
spa	tur	Tom tampoco es feliz.	Tom da mutlu değil.
spa	tur	¿Cómo lo hacéis?	Bunu nasıl yaparsınız?
spa	tur	¿Puedo usar tu teléfono?	Telefonunu kullanabilir miyim?
spa	tur	¿Entonces qué implicas?	O halde ne ima ediyorsun?
spa	tur	Será esta noche.	Bu gece olacak.
spa	tur	Gracias por la visita.	Ziyaret için teşekkürler.
spa	tur	¿Cuánto costaron los lentes?	Bu gözlükler ne kadardı?
spa	tur	¿Por qué aceptaste ayudar a Tom?	Neden Tom'a yardım etmeyi kabul ettin?
spa	tur	El funeral de Tom es el lunes.	Tom'un cenaze merasimi pazartesi günüdür.
spa	tur	Ella también lo vio.	O da onu gördü.
spa	tur	Hablé con ella durante una hora.	Bir saat boyunca onunla konuştum.
spa	tur	Tom admitió que había matado a Mary.	Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
spa	tur	Éste es un libro viejo.	Bu eski bir kitap.
spa	tur	¿Adónde vas a irte de vacaciones?	Tatilinde nereye gideceksin?
spa	tur	Parecía que él había estado trabajando por mucho tiempo.	Uzun bir süredir çalışıyor gibi görünüyordu.
spa	tur	¿Este es tu paraguas?	Bu senin şemsiyen mi?
spa	tur	He dejado de fumar y de beber.	Sigarayı ve içkiyi bıraktım.
spa	tur	¿Tienes una casa?	Bir evin var mı?
spa	tur	Él habla alemán.	O Almanca konuşur.
spa	tur	No puedo encontrar mis llaves.	Anahtarlarımı bulamıyorum.
spa	tur	Se parece a su abuelo.	Büyükbabasına benziyor.
spa	tur	Mi hijo cree en Papá Noel.	Oğlum Noel Baba'ya inanıyor.
spa	tur	Tom es tu tío.	Tom senin amcan.
spa	tur	He perdido las llaves por aquí.	Buralarda bir yerde anahtarımı kaybettim.
spa	tur	Mary acabó los deberes de japonés.	Mary Japonca ödevini bitirdi.
spa	tur	A muchos hombres les gustan los videojuegos infantiles.	Çoğu erkek çocuğu bilgisayar oyunlarını sever.
spa	tur	Nuestro cactus de navidad siempre florece a mediados de octubre.	Noel kaktüsümüz her zaman ekimin ortasında çiçek açar.
spa	tur	Fue hace tres días.	Üç gün önceydi.
spa	tur	¿Cuándo nos iremos a casa?	Eve ne zaman gideceğiz?
spa	tur	Nadie lo sabe.	Hiç kimse bunu bilmiyor.
spa	tur	Tom debería haber invitado a Mary, pero no lo hizo.	Tom Mary'yi davet etmeliydi fakat etmedi.
spa	tur	Marcos se arrepiente de su error.	Marcos hatasından dolayı pişman.
spa	tur	Acabo de verlo.	Ben şimdi onu gördüm.
spa	tur	Necesito ducharme.	Duş almam gerekiyor.
spa	tur	Voy a la escuela.	Okula gidiyorum.
spa	tur	¿Esa bolsa negra es tuya?	Bu siyah çanta senin mi?
spa	tur	Es bueno estar en casa.	Evde olmak iyi.
spa	tur	¿Todavía está durmiendo?	O hâlâ uyuyor mu?
spa	tur	Tu madre me va a matar.	Annen beni öldürecek.
spa	tur	Jane no es tan alta como Mary.	Jane, Mary kadar uzun değil.
spa	tur	Tom también quiere ir de picnic, deberíamos invitarle.	Tom da pikniğe gitmek istiyor, onu davet etmeliyiz.
spa	tur	Este no es mi vaso de té, es el vaso de Tom.	Bu benim çay bardağım değil. O Tom'un bardağı.
spa	tur	Olvidé su nombre.	Onun adını unuttum.
spa	tur	¿Queréis venir a ver una película conmigo?	Gelmek ve benimle bir film izlemek ister misiniz?
spa	tur	Luis, despiértate.	Luis, uyan.
spa	tur	Planeo escribirle una carta a Judy.	Judy'ye bir mektup yazmayı planlıyorum.
spa	tur	No nos hará falta esperar mucho.	Çok beklememiz gerekmeyecek.
spa	tur	Tom maneja de una forma segura.	Tom güvenli bir şekilde araba sürer.
spa	tur	Esta es la casa en la que vivía.	İşte onun yaşadığı ev.
spa	tur	No lo expongas a la lluvia.	Yağmura maruz bırakmayın.
spa	tur	¿Todavía la quieres?	Onu hâlâ seviyor musun?
spa	tur	¿Puedo comprarme un perro?	Bir köpek alabilir miyim?
spa	tur	¿Es esto un problema social?	Bu sosyal bir sorun mu?
spa	tur	Tom, ¿podrías dejarnos solos un momento?	Tom, bizi biraz yalnız bırakır mısın?
spa	tur	Tú y yo somos viejas amigas.	Sen ve ben eski arkadaşız.
spa	tur	Necesito mis gafas.	Gözlüğüme ihtiyacım var.
spa	tur	¿Qué hacés por la tarde?	Öğleden sonra ne iş yapacaksınız?
spa	tur	La reunión se terminó al mediodía.	Toplantı gün ortasında bitti.
spa	tur	¿Es el mismo hombre?	O aynı adam mı?
spa	tur	Quiero dejar mi empleo.	İşimi bırakmak istiyorum.
spa	tur	Judy me sonrió.	Judy bana gülümsedi.
spa	tur	Tom debería haberle dicho la verdad a Mary.	Tom Mary'ye gerçeği söylemeliydi.
spa	tur	Dostoievski tenía debilidad por el juego.	Dostoyevski'nin kumara zaafı vardı.
spa	tur	¿Estás preparado para oír la mala noticia?	Kötü haberi duymaya hazır mısın?
spa	tur	Él ya es un hombre.	Zaten bir adam.
spa	tur	¿Encontraste interesante el libro?	Kitabı ilginç buldun mu?
spa	tur	¿Ella también viene?	O da geliyor mu?
spa	tur	Después de cenar, se fue a la cama.	Akşam yemeğinden sonra yatmaya gitti.
spa	tur	La pequeña isla se vio.	Küçük ada göründü.
spa	tur	Estoy bastante cansado.	Oldukça yorgunum.
spa	tur	Quiero que dejes en paz a Tom.	Tom'u yalnız bırakmanı istiyorum.
spa	tur	La encontré llorando en la cocina.	Onu mutfakta ağlarken buldum.
spa	tur	Nací en un barco.	Bir gemide doğdum.
spa	tur	Estoy seguro de que Tom se quejará.	Tom'un şikâyet edeceğinden eminim.
spa	tur	¿Quién escribió este libro?	Bu kitabı kim yazdı?
spa	tur	Tom parece estar perdido.	Tom kaybolmuş gibi görünüyor.
spa	tur	Mi francés mejoró después de casarme con un hablante nativo.	Bir yerli Fransızca konuşucu ile evlendikten sonra Fransızcam daha iyi oldu.
spa	tur	Sé dónde vive.	Onun nerede yaşadığını biliyorum.
spa	tur	Quiero mucho a Laurie.	Laurie'yi çok seviyorum.
spa	tur	Me siento bien.	Kendimi iyi hissediyorum.
spa	tur	Ésta es mi hermana.	Bu benim kız kardeşim.
spa	tur	Llámame esta tarde.	Bu öğleden sonra beni ara.
spa	tur	Tom cerró sus ojos.	Tom gözlerini kapadı.
spa	tur	¡No estoy gordo!	Ben şişman değilim!
spa	tur	Él es un soñador.	O bir hayalperest.
spa	tur	Se lo diré a Tom más tarde.	Tom'a daha sonra söyleyeceğim.
spa	tur	Todo lo que hay en la cocina huele bien.	Mutfaktaki her şey güzel kokuyor.
spa	tur	Ordené estos libros de Alemania.	Bu kitapları Almanya'dan sipariş verdim.
spa	tur	Estoy estudiando en la Universidad de Hyogo.	Hyogo Üniversitesi'nde okuyorum.
spa	tur	"No me esperes." "No te iba a esperar."	"Beni bekleme." "Ben seni beklemeyecektim."
spa	tur	¿Cuál es viejo?	Hangisi eski?
spa	tur	Ellos prometieron.	Onlar söz verdi.
spa	tur	Estaré con vosotros en diez minutos.	On dakika içinde sizinle olacağım.
spa	tur	¿Tom habla francés?	Tom Fransızca konuşur mu?
spa	tur	«¿Sabes tocar la guitarra?» «Sí.»	"Gitar çalabiliyor musun?" "Evet, çalabiliyorum."
spa	tur	Hablo inglés todos los días.	Her gün İngilizce konuşuyorum.
spa	tur	¿Tiene tarjeta de crédito?	Kredi kartın var mı?
spa	tur	No sé si le quieres o no.	Onu sevip sevmediğini bilmiyorum.
spa	tur	Lo diré una vez más.	Bir kez daha söyleyeceğim.
spa	tur	No puedo decirte lo que tienes que hacer.	Ne yapman gerektiğini sana ben söyleyemem.
spa	tur	Pregúntale si todavía viven en Tokio.	Ona hâlâ Tokyo'da yaşayıp yaşamadıklarını sor.
spa	tur	¿Sabes lo que dijo?	Onun ne söylediğini biliyor musun?
spa	tur	¿Sabe tocar el violín?	Keman çalabilir misiniz?
spa	tur	Hablas como si lo supieras todo.	Her şeyi biliyormuşsun gibi konuşuyorsun.
spa	tur	Te haré feliz.	Seni mutlu edeceğim.
spa	tur	Mary es más inteligente que su hermana.	Mary kız kardeşinden daha zekidir.
spa	tur	Yo necesito una habitación.	Bir odaya ihtiyacım var.
spa	tur	Tom no sabe qué pensar.	Tom ne düşüneceğini bilmiyor.
spa	tur	No deberías haberme mentido.	Bana yalan söylememeliydin.
spa	tur	Puedo ver a Tom, pero él no me puede ver.	Ben Tom'u görebiliyorum ama o beni göremiyor.
spa	tur	No tengo hambre.	Aç değilim.
spa	tur	Soy un hombre paciente.	Ben sabırlı bir adamım.
spa	tur	Anoche vimos un partido de béisbol por la televisión.	Dün gece televizyonda beyzbol oyunu izledik.
spa	tur	Quiero mucho a María.	Mary'i çok fazla seviyorum.
spa	tur	Hoy no hay clase.	Bugün okul yok.
spa	tur	Yo soy español.	Ben İspanyol'um.
spa	tur	Mi hermano en Kioto se hizo profesor.	Kyotodaki erkek kardeşim bir öğretmen oldu.
spa	tur	Era un buen jefe además de un gran amigo.	Büyük bir arkadaş olmasının yanı sıra büyük bir şeftir.
spa	tur	¿Esto lo has hecho tú?	Bunu sen mi yaptın?
spa	tur	Espero que tengas seguro.	Sigortalı olduğunu umuyorum.
spa	tur	Tom quiere que Mary se mantenga alejada de John.	Tom, Mary'yi John'dan uzak tutmak istiyor.
spa	tur	Aquí no se puede nadar.	Burada yüzülemez.
spa	tur	Le llamó por teléfono.	O, onu telefonla aradı.
spa	tur	Él se alejó corriendo de ella.	Ondan koşarak uzaklaştı.
spa	tur	Sin embargo, la solución no es satisfactoria.	Yine de çözüm tatmin edici değil.
spa	tur	Recuérdalo por favor.	Lütfen onu hatırla.
spa	tur	No tengo idea de cuánto cuesta.	Onun maliyeti hakkında bir fikrim yok.
spa	tur	Estaban bebiendo.	Onlar içiyorlardı.
spa	tur	No nos quiere.	O bizi sevmiyor.
spa	tur	Ven aquí.	Buraya gel.
spa	tur	Gracias por su ayuda.	Yardımınız için teşekkür ederim.
spa	tur	¡Gracias por la lección!	Ders için teşekkürler!
spa	tur	Peter estaba harto de niñas pueriles.	Peter çocuksu kızlardan bıkmıştı.
spa	tur	Pero no tenía miedo.	Ama korkmuyordum.
spa	tur	Fuiste valiente.	Cesurdun.
spa	tur	¿Cómo lo hace?	O bunu nasıl yapar?
spa	tur	A Tom le gusta ver el fútbol.	Tom, futbol izlemekten hoşlanır.
spa	tur	Tom no tiene nada de comida.	Tom'un yiyecek bir şeyi yok.
spa	tur	Era un regalo.	O bir hediyeydi.
spa	tur	Alimentaron a los peces.	Balığı yemlediler.
spa	tur	El cielo estaba rojo.	Gök kırmızıydı.
spa	tur	No sé si él va a estar de acuerdo con nuestro plan o no.	Onun planımızı kabul edip etmeyeceğini bilmiyorum.
spa	tur	Él no tiene una bicicleta.	Onun bir bisikleti yok.
spa	tur	¿A qué estamos esperando?	Ne için bekliyoruz?
spa	tur	¿Cuándo empieza?	Ne zaman başlar?
spa	tur	No estoy seguro de poder ayudar.	Yardım edebilip edemeyeceğimden emin değilim.
spa	tur	El plato que cocinaste estaba muy bueno.	Pişirdiğin yemek çok iyiydi.
spa	tur	¿Son todos iguales?	Onların hepsi aynı mı?
spa	tur	Pensé que ibas a visitar a Tom.	Bence Tom'u ziyarete gidiyordun.
spa	tur	¿Cómo te ha ido el primer día de escuela?	Okuldaki ilk günün nasıldı?
spa	tur	Es muy corto.	Bu çok kısa.
spa	tur	Tom corrió hacia la habitación.	Tom odaya koştu.
spa	tur	Soy miembro del equipo de béisbol.	Beyzbol takımının bir üyesiyim.
spa	tur	Me sentí mareado cuando me levanté.	Kalktığım zaman baş dönmesi hissettim.
spa	tur	No dije nada.	Bir şey söylemedim.
spa	tur	Las clavijas europeas no valen aquí.	Avrupa'nın elektrik fişleri buradakine uymaz.
spa	tur	Me gusta el picante.	Acı seviyorum.
spa	tur	No puedo decirlo.	Onu söyleyemem.
spa	tur	¿Prefieres hablar en francés?	Fransızca konuşmayı tercih eder misin?
spa	tur	¿Quieres invitar a alguien a mi fiesta?	Partime davet etmek istediğin birisi var mı?
spa	tur	¿Ahora está estudiando?	O şimdi okuyor mu?
spa	tur	No siempre está en la oficina por las mañanas.	Sabahları her zaman ofiste değildir.
spa	tur	Ken tiene que correr rápido.	Ken hızlı koşmalıdır.
spa	tur	Ya no trabajo para ti.	Artık sana çalışmıyorum.
spa	tur	Muéstramelo.	Onu bana göster.
spa	tur	Esta mañana Tom se ha levantado antes de lo habitual.	Tom bu sabah her zamankinden daha erken kalktı.
spa	tur	Ella debería ayudar a su madre.	O, annesine yardım etmeli.
spa	tur	Mayuko entró en la habitación.	Mayuko odaya girdi.
spa	tur	Te vi reír.	Senin güldüğünü gördüm.
spa	tur	¿Qué te parece ir al cine esta noche?	Bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?
spa	tur	¿No sabes hablar francés?	Fransızca konuşamaz mısın?
spa	tur	Está guapo.	Güzel görünüyor.
spa	tur	Pienso igual que tú.	Senin gibi düşünüyorum.
spa	tur	Estaba en Berlín.	Berlin'deydim.
spa	tur	¿Sabe usted quién es?	Onun kim olduğunu biliyor musunuz?
spa	tur	Veo una estrella.	Bir yıldız görüyorum.
spa	tur	Diles que Mary no tiene mi permiso para dejar el país.	Onlara söyle Mary'nin ülkeden ayrılmasına izin vermiyorum.
spa	tur	Tom sabe la respuesta.	Tom cevabı biliyor.
spa	tur	¿Compraste zumo?	Meyve suyu aldın mı?
spa	tur	La amaba.	Ben onu sevdim.
spa	tur	Ayer llegué tarde a la escuela.	Dün okula geç kaldım.
spa	tur	Está un poco borracho.	O, biraz sarhoştur.
spa	tur	¿Está en Facebook?	Facebook'ta mısınız?
spa	tur	El presidente nombró a un nuevo gerente.	Başkan yeni bir yönetici adadı.
spa	tur	Ella habla mucho.	O çok konuşur.
spa	tur	Él está estudiando.	O çalışıyor.
spa	tur	Esa casa parece bonita.	O ev güzel görünüyor.
spa	tur	Hace seis años que vivo en San Salvador.	Altı seneden beri San Salvador'da yaşıyorum.
spa	tur	¿Quién ha escrito esta carta?	Bu mektubu kim yazdı?
spa	tur	Fuimos al río.	Biz nehre gittik.
spa	tur	¿Por qué no nos vamos a casa?	Neden eve gitmiyoruz?
spa	tur	Mi tía me ha mandado un regalo de cumpleaños.	Teyzem bana bir doğum günü hediyesi gönderdi.
spa	tur	Me quiero casar.	Evlenmek istiyorum.
spa	tur	Ella le preguntó dónde vivía.	O, ona nerede yaşadığını sordu.
spa	tur	Tengo tres primos.	Üç kuzenim var.
spa	tur	Fue a esquiar durante el invierno.	Kış boyunca kayak yapmaya gitti.
spa	tur	Tenemos dos clases esta tarde.	Öğleden sonra iki dersimiz var.
spa	tur	¿Cuál es la próxima estación?	Gelecek istasyon hangisi?
spa	tur	¿Quién fue la Mona Lisa?	Mona Lisa kimdi?
spa	tur	Tengo que trabajar mañana.	Yarın çalışmak zorundayım.
spa	tur	Yo puedo explicar.	Açıklayabilirim.
spa	tur	En Nueva York hay muchos restaurantes japoneses.	New York'ta birçok Japon restoranı vardır.
spa	tur	¿Quién estaba allí?	Kim oradaydı?
spa	tur	Soy muy pequeño.	Ben çok küçüğüm.
spa	tur	Llevo esperándole una hora.	Onu bir saattir bekliyorum.
spa	tur	Al niño le gusta jugar con los gatos.	Çocuk kedilerle oynamayı seviyor.
spa	tur	He oído decir que el francés es una lengua difícil de hablar.	Fransızcanın öğrenmek için zor bir dil olduğunu duydum.
spa	tur	Tom tiene tres mil libros.	Tom'un üç bin kitabı vardır.
spa	tur	Necesitamos tu consejo.	Bizim tavsiyene ihtiyacımız var.
spa	tur	Costará al menos cinco dólares.	En az beş dolara mal olur.
spa	tur	Nadie me cree.	Kimse bana inanmıyor.
spa	tur	El equipo está listo para el partido.	Takım oyuna hazır.
spa	tur	Todavía no ha vuelto.	O henüz dönmedi.
spa	tur	No..., quiero decir sí.	Hayır... yani evet.
spa	tur	Se están riendo.	Gülüyorlar.
spa	tur	Os lo voy a dar.	Onu size vereceğim.
spa	tur	Hablo inglés.	İngilizce konuşurum.
spa	tur	Tom, ¿sabes dónde estás?	Nerede olduğunu biliyor musun, Tom?
spa	tur	Ayer compré un libro.	Dün bir kitap aldım.
spa	tur	Antes quiero comer un poco de tarta.	Ben ilk önce biraz pasta yemek istiyorum.
spa	tur	Debes vivir según tus principios.	İlkelerine uyarak yaşamalısın.
spa	tur	Solo dime lo que quieres.	Sadece ne istediğini söyle.
spa	tur	Jugaremos fútbol después de la escuela.	Okuldan sonra futbol oynayacağız.
spa	tur	¡Andate y ya!	Çık git, hemen şimdi!
spa	tur	Veamos la televisión aquí.	Burada TV izleyelim.
spa	tur	Eso no es problema mío.	O benim sorunum değil.
spa	tur	Dicen que era un músico cuando era joven.	Onun gençken bir müzisyen olduğunu söylüyorlar.
spa	tur	No estamos solos.	Biz yalnız değiliz.
spa	tur	No lo he visto en meses.	Aylardır onu görmedim.
spa	tur	Ellos no nos dejarán entrar en el jardín.	Onlar bizim bahçeye girmemize izin vermeyecek.
spa	tur	Estaba en el hospital.	Hastanedeydim.
spa	tur	¿Tom se va a quedar con nosotros?	Tom bizimle kalacak mı?
spa	tur	Iker Casillas es el mejor portero del mundo.	Iker Casillas, dünyadaki en iyi kalecidir.
spa	tur	Ella estuvo llorando toda la noche.	O, bütün gece ağlamaya devam etti.
spa	tur	¡Vamos a derrotar a Japón!	Haydi Japonya'yı yenelim!
spa	tur	Parece enfermo.	O, hasta gibi görünüyor.
spa	tur	Dame un vaso de agua.	Bana bir bardak su ver.
spa	tur	Ni siquiera conocemos a Tom.	Tom'u tanımıyoruz bile.
spa	tur	Yo no me estoy escondiendo.	Ben saklanmıyorum.
spa	tur	Es tan bello.	Bu çok güzel.
spa	tur	Vendrás conmigo.	Benimle geleceksin.
spa	tur	Mi padre habla tanto inglés como francés.	Babam hem İngilizce hem de Fransızca konuşabilir.
spa	tur	Tú debiste haber venido a nuestra fiesta.	Partimize gelmeliydin.
spa	tur	Quiero que me escribas con frecuencia.	Bana sık sık yazmanı istiyorum.
spa	tur	Es bastante grande.	O oldukça büyük.
spa	tur	Suni está jugando.	Suni oynuyor.
spa	tur	Déjame solo.	Beni yalnız bırak.
spa	tur	Él empezó a cantar.	O şarkı söylemeye başladı.
spa	tur	Eso es todo lo que tengo.	Sahip olduğum her şey odur.
spa	tur	Tengo una muy buena noticia.	Çok iyi bir haberim var.
spa	tur	Este libro es mío.	Bu kitap benimdir.
spa	tur	Está en el cuarto de baño.	O banyoda.
spa	tur	¡Mire! Hay un gato en la cocina.	Bakın! Mutfakta bir kedi var.
spa	tur	Le vi tres veces.	Onu üç kez gördüm.
spa	tur	Es fácil, no hay problema.	Kolay, sorun değil.
spa	tur	Juego con mi hijo.	Oğlum ile birlikte oynarım.
spa	tur	Quiero ir a Corea.	Kore'ye gitmek istiyorum.
spa	tur	Juego al tenis.	Tenis oynarım.
spa	tur	Si no llueve, puedes montar en bicicleta.	Eğer yağmur yağmazsa bisiklet sürmeye gidebilirsin.
spa	tur	Él habla muy bien inglés.	O, İngilizceyi çok iyi konuşur.
spa	tur	Si usted quiere aprender bien una lengua, estúdiela por su cuenta.	Bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, onu kendiniz öğrenin.
spa	tur	A él le gustan las naranjas.	O portakalı sever.
spa	tur	Lo que estamos haciendo es peligroso.	Yaptığımız şey tehlikeli.
spa	tur	Te has olvidado de mí, ¿verdad?	Beni unuttun, değil mi?
spa	tur	Todos queremos que Tom sea feliz.	Hepimiz Tom'un mutlu olmasını istiyoruz.
spa	tur	Tom pasó un rato realmente bueno.	Tom gerçekten güzel vakit geçirdi.
spa	tur	Necesito más dinero.	Daha çok paraya ihtiyacım var.
spa	tur	Espero que John venga.	John'un geleceğini umuyorum.
spa	tur	Tenemos Papa.	Bir Papa'mız var.
spa	tur	Mi madre no habla inglés.	Annem İngilizce konuşmaz.
spa	tur	¿Dónde estaba jugando Tony entonces?	Tony o zaman nerede oynuyordu?
spa	tur	La música no tiene edad.	Müziğin yaşı yoktur.
spa	tur	Me gusta ver la televisión.	Televizyon izlemeyi severim.
spa	tur	¿Su esposo había trabajado o estudiado en Alemania?	Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?
spa	tur	A Tom le gusta la música clásica pero a Mary no le gusta.	Tom klasik müziği sever ama Mary sevmez.
spa	tur	Estoy tan hambriento que me podría comer un caballo.	O kadar açım ki bir atı yiyebilirim.
spa	tur	El gato es negro.	Kedi siyah.
spa	tur	Tony se paró en la puerta.	Tony, kapıda durdu.
spa	tur	Sami estaba a punto de pulsar el timbre de la puerta.	Sami kapı ziline basmak üzereydi.
spa	tur	Los terroristas han atacado una mezquita.	Teröristler bir camiye saldırdılar.
spa	tur	La tienda ya podría estar cerrada.	Mağaza zaten kapalı olabilir.
spa	tur	Todo sucedió de repente.	Her şey birdenbire oldu.
spa	tur	Por favor, escucha lo que tengo que decir.	Lütfen söylemek zorunda olduğum şeyi dinle.
spa	tur	Creo que estamos bien.	Sanırım biz iyiyiz.
spa	tur	Tom lloró.	Tom ağladı.
spa	tur	Es culpa nuestra.	O bizim hatamız.
spa	tur	Es un proceso muy simple.	Bu çok basit bir süreç.
spa	tur	Ella es francesa.	O Fransalı.
spa	tur	Se dice que era rico.	Onun zengin olduğu söylenmektedir.
spa	tur	¿Qué está haciendo Tom?	Tom ne yapıyor?
spa	tur	Me han dicho que está en la cama enfermo.	Bana onun yatakta hasta olduğu söylendi.
spa	tur	Volveré en dos horas.	İki saat içinde geri döneceğim.
spa	tur	No sé qué quiero hacer.	Ne yapmak istediğimi bilmiyorum.
spa	tur	¿Dónde está el ascensor?	Asansör nerede?
spa	tur	Acabo de terminar de desayunar.	Az önce kahvaltıyı bitirdim.
spa	tur	¿Quieres un perro?	Bir köpek ister misin?
spa	tur	¿En qué campo estás especializado?	Hangi alanda uzmansın?
spa	tur	No estoy estudiando.	Çalışmıyorum.
spa	tur	¿Quieres un poco de vino?	Biraz şarap ister misin?
spa	tur	Abre la puerta, por favor.	Kapıyı aç, lütfen.
spa	tur	Ella le llamó para decirle que llegaría tarde.	O, geç kalacağını ona söylemek için aradı.
spa	tur	¿Por qué no os quedáis aquí?	Neden burada kalmıyorsunuz?
spa	tur	Quiero que me hagas un favor.	Bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
spa	tur	Ese es un bonito vestido.	O güzel bir elbise.
spa	tur	¿Has oído algo de la organización?	Organizasyon hakkında bir şey duydunuz mu?
spa	tur	Es muy hermoso.	O çok güzel.
spa	tur	Tom amaba a Mary, la cual no le quería en absoluto.	Tom Mary'yi seviyordu, ki o onu hiç sevmiyordu.
spa	tur	Él está en la carcel.	O hapiste.
spa	tur	En serio quiero saber.	Gerçekten bilmek istiyorum.
spa	tur	No costará mucho.	Çok tutmayacak.
spa	tur	Veo a una chica de pie bajo aquel árbol.	Şu ağacın altında duran bir kız görüyorum.
spa	tur	No me sentía bien.	İyi hissetmiyordum.
spa	tur	¿Estáis en París?	Paris'te misiniz?
spa	tur	¿Por qué me dejaste?	Neden beni terk ettin?
spa	tur	Invita a quien quieras.	Kimi istersen davet et.
spa	tur	Solo necesito un gato.	Sadece bir kediye ihtiyacım var.
spa	tur	Ahora estoy comiendo.	Şimdi yemek yiyorum.
spa	tur	¿Quieres comer?	Yemek yemek ister misin?
spa	tur	Tom está muy enfermo.	Tom çok hasta.
spa	tur	Tom no podía dormir.	Tom uyuyamadı.
spa	tur	Tom es mi amigo.	Tom benim arkadaşımdır.
spa	tur	Los niños están durmiendo.	Çocuklar uyuyorlar.
spa	tur	En Colombia se habla español.	Kolombiya'da İspanyolca konuşurlar.
spa	tur	¿Cuál es la raíz cuadrada de 100?	100'ün kare kökü kaç?
spa	tur	Confié en Tom.	Tom'a güvendim.
spa	tur	Esta playa es un destino turístico popular.	Bu plaj popüler bir turistik noktadır.
spa	tur	¿Quieres que vaya contigo?	Seninle gelmemi ister misin?
spa	tur	Ojalá hablara francés como un nativo.	Keşke bir yerli konuşucu gibi Fransızca konuşabilsem.
spa	tur	Su vida está llena de dolor.	Hayatı acıyla doludur.
spa	tur	¿Dónde has estado todo este tiempo?	Bütün bu zaman neredeydin?
spa	tur	No ganarás nunca.	Asla kazanmayacaksın.
spa	tur	Tom jugó con sus niños.	Tom çocukları ile oynadı.
spa	tur	¿Quieres decirme qué ha pasado?	Bana ne olduğunu söylemek ister misin?
spa	tur	He visto a Tom besar a Mary.	Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.
spa	tur	Están aquí.	Onlar burada.
spa	tur	Ella no puede costearlo.	Onu ödeyemez.
spa	tur	Le vi.	Onu gördüm.
spa	tur	Déjame hablar a solas con Tom, ¿vale?	Tom'la yalnız konuşmama izin ver, tamam mı?
spa	tur	Comeremos dentro de poco.	Birazdan yemek yiyeceğiz.
spa	tur	No me gusta el café.	Kahve sevmiyorum.
spa	tur	Creo que es muy parecido.	Onun çok benzer olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	Me llamasteis traidor, me llamasteis cobarde, os burlasteis de mí, ¿y ahora qué?	Bana hain dediniz, korkak dediniz, alay ettiniz ya başka?
spa	tur	A Tom se le olvidó mandarle una tarjeta de cumpleaños a Mary.	Tom Mary'ye doğum günü kartı göndermeyi hatırlamadı.
spa	tur	No me deje.	Beni bırakmayın.
spa	tur	Es adorable.	O sevimli.
spa	tur	Esta es la casa en la que vivía cuando era joven.	Bu, gençken yaşadığım evdir.
spa	tur	Puedes venir con nosotros.	Bizimle gelebilirsin.
spa	tur	¿Adónde fuiste ayer?	Dün nereye gittin?
spa	tur	Ahora está nevando.	Şimdi kar yağıyor.
spa	tur	El niño está acariciando un gato.	Çocuk bir kediyi okşuyor.
spa	tur	Tengo que hablar contigo a solas.	Seninle yalnız konuşmam gerekiyor.
spa	tur	¡Mañana no habrá clases!	Yarın ders olmayacak!
spa	tur	Todos hablamos francés.	Hepimiz Fransızca konuşuruz.
spa	tur	Él es un buen escritor.	O iyi bir yazar.
spa	tur	Hoy no me siento muy bien de salud.	Bugün kendimi çok sağlıklı hissetmiyorum.
spa	tur	¿No te acuerdas de nada?	Hiçbir şey hatırlamıyor musun?
spa	tur	Realmente debes hablar con Tom.	Gerçekten Tom'la konuşmalısın.
spa	tur	¿Hablas inglés?	İngilizce konuşuyor musun?
spa	tur	No sé la verdad.	Doğruyu bilmiyorum.
spa	tur	Tom te ha hecho llorar, ¿verdad?	Tom seni ağlattı, değil mi?
spa	tur	Te mostraré dónde está.	Nerede olduğunu sana göstereceğim.
spa	tur	¿Qué lengua extranjera estás aprendiendo?	Hangi yabancı dili öğreniyorsun?
spa	tur	¿Cuál es tu periódico favorito?	Gözde gazeten nedir?
spa	tur	¿Estás seguro de que no hay problema?	Bir problem olmadığından emin misin?
spa	tur	Mi prima va a tener un hijo el mes que viene.	Kuzenim gelecek ay bir çocuk sahibi oluyor.
spa	tur	Mi hijo cree todavía en Papá Noel.	Oğlum hâlâ Noel Baba'ya inanıyor.
spa	tur	Es un poco celoso.	O biraz kıskanç
spa	tur	Estoy seguro de que seré capaz de hacerlo.	Onu yapabileceğimden eminim.
spa	tur	Yo no estaba escuchando la radio.	Radyo dinlemiyordum.
spa	tur	No busques mi ayuda excepto en caso de emergencia.	Acil bir durum hariç benden hiç yardım bekleme.
spa	tur	¿A quién te recuerda Tom?	Tom sana kimi hatırlatıyor?
spa	tur	¿Por qué estás debajo de la mesa?	Niçin masanın altındasın?
spa	tur	Él es mi compañero de clase.	O benim sınıf arkadaşım.
spa	tur	Tom quiere ayudar.	Tom yardım etmek istiyor.
spa	tur	Todavía no he encontrado un médico.	Henüz bir doktor bulmadım.
spa	tur	Tom va a venir a ver una película.	Tom bir filim izlemeye gidecek.
spa	tur	¿Cuánto tiempo piensas quedarte?	Ne kadar süre kalmayı planlıyorsun?
spa	tur	¿Me ha oído alguien?	Biri beni duydu mu?
spa	tur	Cometí errores.	Hatalar yaptım.
spa	tur	¿Tienes planes para cenar?	Akşam yemeği için planların var mı?
spa	tur	Lo están buscando.	Onlar onu arıyor.
spa	tur	¿El domingo es el primer día de la semana?	Pazar haftanın ilk günü mü?
spa	tur	¿Cómo se llama ese niño?	Şu oğlanın adı ne?
spa	tur	¿De qué está hecho?	O, neyden yapılmıştır?
spa	tur	Debes de ser idiota.	Sen bir aptal olmalısın.
spa	tur	¿Hay algo en la caja?	Kutuda bir şey var mı?
spa	tur	¿Qué estás haciendo?	Ne yapıyorsun?
spa	tur	Me hizo llorar.	Beni ağlattı.
spa	tur	Quiero más dinero.	Daha fazla para isterim.
spa	tur	Le gusta esta guitarra.	O bu gitarı sever.
spa	tur	¿Vive aquí?	O burada mı yaşıyor?
spa	tur	Sé lo que has hecho.	Senin yaptığını biliyorum.
spa	tur	Tom no quiere hablar de eso.	Tom bunun hakkında konuşmak istemiyor.
spa	tur	¿Sabes leer árabe?	Arapça okuyabilir misin?
spa	tur	Quiero ir a verte.	Gelmek ve seni görmek istiyorum.
spa	tur	Esto es oficial.	Bu, resmidir.
spa	tur	Soy profesor de japonés.	Ben Japonca öğretmeniyim.
spa	tur	¿Cómo lo conociste?	Onu nasıl tanıdın?
spa	tur	Lo que él hizo no está mal.	Onun yaptığı şey yanlış değil.
spa	tur	Me gusta el sashimi.	Saşimiyi beğenirim.
spa	tur	Ésa es una idea realmente buena.	O, gerçekten harika bir fikir.
spa	tur	La ley no se aplica en este caso.	Yasa bu durumda uygulanmaz.
spa	tur	Dime algo que no sepa.	Bana benim bilmediğim bir şey söyle.
spa	tur	Nos hicimos amigos.	Arkadaş olduk.
spa	tur	Veo una rosa.	Bir gül görüyorum.
spa	tur	Por favor, limpia la mesa después de comer.	Lütfen yemeğinden sonra masayı temizle.
spa	tur	Tengo un amigo que trabaja para la NASA.	NASA için çalışan bir arkadaşım var.
spa	tur	Los hermanos se odian.	Erkek kardeşler birbirlerinden nefret ediyorlar.
spa	tur	Eres mi amigo.	Benim arkadaşımsın.
spa	tur	Él no vino.	O gelmedi.
spa	tur	No me puedo dar un descanso en la oficina. No quiero que me vea el gerente.	Ofiste ara veremem. Müdürün beni görmesini istemiyorum.
spa	tur	Mi padre lleva un año desempleado.	Babam bir yıldır işsiz.
spa	tur	Cada dos días va de pesca.	İki günde bir balık tutmaya gider.
spa	tur	Sabes que no como carne.	Et yemediğimi biliyorsun.
spa	tur	No puedes ir solo.	Yalnız gidemezsin.
spa	tur	Soy bueno para cantar.	Ben şarkı söylemede iyiyim.
spa	tur	Aquí tenéis todo lo que necesitáis.	İhtiyacınız olan her şey burada.
spa	tur	Se fue de la habitación en cuanto me vio.	Beni gördüğü anda odadan ayrıldı.
spa	tur	Tom decidió decirle la verdad a Mary.	Tom Mary'ye gerçeği söylemeye karar verdi.
spa	tur	El sospechoso confesó.	Şüpheli itiraf etti.
spa	tur	Desperté de un sueño.	Bir rüyadan uyandım.
spa	tur	No estoy hablando con Tom.	Tom'la konuşmuyorum.
spa	tur	No era cierto.	O doğru değildi.
spa	tur	Carol está estudiando español.	Carol İspanyolca çalışıyor.
spa	tur	Es muy viejo para mí.	O benim için çok yaşlı.
spa	tur	¿Podemos creérnoslo?	Ona inanabilir miyiz?
spa	tur	¿Qué se puede hacer?	Ne yapılabilir?
spa	tur	Visité Rumanía hace algunos años.	Birkaç yıl önce Romanya'yı ziyaret ettim.
spa	tur	La palta es una fuente potencial de beta-sitosterol, un compuesto químico muy utilizado en el tratamiento de las enfermedades cardíacas.	Avokado, kalp hastalıklarının tedavisinde çok kullanılan kimyasal bir bileşik olan beta-sitosterol'un potansiyel bir kaynağıdır.
spa	tur	Tom se lo contó todo a Mary.	Tom her şeyi Mary'ye anlattı.
spa	tur	La policía la busca.	Polis onu arıyor.
spa	tur	Kate fue a una fiesta para ver a su amigo.	Kate arkadaşını görmek için bir partiye gitti.
spa	tur	Ojalá no le hubieras contado nada acerca del plan.	Keşke plandan ona bahsetmeseydin.
spa	tur	Temía llegar tarde.	Geç kalmaktan korktum.
spa	tur	Sé que no me quiere.	Onun beni sevmediğini biliyorum.
spa	tur	Marta te ama.	Marta sana aşık.
spa	tur	Me encontré con ella de casualidad ayer en la tienda.	Dün onunla dükkanda tesadüfen karşılaştım.
spa	tur	¿Hemos terminado?	Hazır mıyız?
spa	tur	El francés es una lengua muy interesante.	Fransızca çok ilginç bir dildir.
spa	tur	Por favor espere un momento.	Lütfen biraz bekleyin.
spa	tur	Solo tenemos tres horas.	Sadece üç saatimiz var.
spa	tur	Tom y Mary siguieron hablando después de que se fuera el camarero.	Garson gittikten sonra Tom ve Mary konuşmalarına devam etti.
spa	tur	A mi hermano se le da bien el tenis.	Erkek kardeşim teniste iyidir.
spa	tur	Espero volver a veros.	Sizi tekrar görmeyi umuyorum.
spa	tur	¿Vas a volver?	Geri dönecek misin?
spa	tur	No debes olvidarte de despertarme mañana por la mañana.	Yarın sabah beni uyandırmayı unutmamalısın.
spa	tur	Me gustaría cenar con usted.	Ben, akşam yemeğini sizinle birlikte yemek istiyorum.
spa	tur	No mires a Tom, mírame a mí.	Tom'a bakma. Bana bak.
spa	tur	No le haré daño a usted.	Size zarar vermeyeceğim.
spa	tur	Esto sólo tomó una hora.	Sadece bir saat sürdü.
spa	tur	Cometió dos veces el mismo error.	İki defa aynı hatayı yaptı.
spa	tur	¿Ven la televisión?	Onlar TV izler mi?
spa	tur	Kumi no habló sobre su club.	Kumi kulübü hakkında konuşmadı.
spa	tur	Ella es una mentirosa muy astuta.	O çok zeki bir yalancıdır.
spa	tur	Tom quiere ir a Japón.	Tom Japonya'ya gitmek istiyor.
spa	tur	No voy a estar en la casa por la tarde.	Akşamleyin evde olmayacağım.
spa	tur	¿Tu esposa trabaja?	Karın çalışıyor mu?
spa	tur	¿Puedo verlo?	Ben onu görebilir miyim?
spa	tur	Les deseo suerte.	Onlara şans diliyorum.
spa	tur	Ella me pidió ayuda.	O benim yardımımı istedi.
spa	tur	Yo soy policía.	Ben bir polisim.
spa	tur	Quiero escribirle una carta de amor en francés a mi novia.	Kız arkadaşıma Fransızca bir aşk mektubu yazmak istiyorum.
spa	tur	Está realmente enfadado.	O gerçekten kızgın.
spa	tur	Iba a nadar al lago todas las mañanas.	O, her sabah göle yüzmeye gitti.
spa	tur	Sé lo que quiero.	Ne istediğimi biliyorum.
spa	tur	El perro está muerto.	Köpek ölüdür.
spa	tur	Él tiene un Toyota.	Onun bir Toyotası var.
spa	tur	¿Cuándo llegaremos?	Ne zaman varacağız?
spa	tur	¿Quién era ese?	O kimdi?
spa	tur	Nuestra ciudad no tiene infraestructura para recibir tantos turistas.	Şehrimiz çok sayıda turist için yeterli altyapıya sahip değil.
spa	tur	Odian las arañas.	Onlar örümceklerden nefret eder.
spa	tur	Cuando me estaba bañando sonó el teléfono.	Banyo yapıyorken, telefon çaldı.
spa	tur	¿Tienes un diccionario de inglés?	İngilizce bir sözlüğün var mı?
spa	tur	¿A quién viste en el teatro?	Tiyatroda kimi gördün?
spa	tur	El perro bebió un poco de agua y se fue.	Köpek biraz su içti ve gitti.
spa	tur	Me gustaría reservar una habitación individual para el 3 de junio.	3 Temmuz için tek kişilik bir oda ayırtmak istiyordum.
spa	tur	Si hubiera sabido la dirección de él, le hubiera escrito.	Onun adresini bilseydim, ona yazardım.
spa	tur	El amor no es solo un sentimiento, también es un arte.	Aşk sadece hissetmek değil aynı zamanda bir sanattır.
spa	tur	¿Compraste un perro?	Bir köpek aldın mı?
spa	tur	Solía ir con frecuencia a pescar.	O sık sık balık tutmaya giderdi.
spa	tur	Voy a ir con Tom y con Mary.	Tom ve Mary ile gideceğim.
spa	tur	A mí también me gusta el inglés.	Ben de İngilizceyi seviyorum.
spa	tur	Es muy trágico.	O çok trajik.
spa	tur	Le pedí que fuera allá mañana.	Yarın oraya gitmesini rica ettim.
spa	tur	¿Cuándo podemos comer?	Biz ne zaman yiyebiliriz?
spa	tur	No es ningún idiota.	O, aptal değildir.
spa	tur	Es tan listo como su amigo.	O, arkadaşı kadar zekidir.
spa	tur	El autor es brasileño.	Yazar Brezilyalı.
spa	tur	¿Por qué no quieres volver a Argelia?	Neden Cezayir'e dönmek istemiyorsun?
spa	tur	Fui a Boston el año pasado.	Boston'a geçen yıl gittim.
spa	tur	Puedes coger mi coche si quieres.	Eğer istersen arabamı kullanabilirsin.
spa	tur	Él todavía no ha respondido a mi carta.	O, mektubuma henüz cevap vermedi.
spa	tur	Gracias por las flores.	Çiçekler için teşekkür ederim.
spa	tur	São Paulo es al mismo tiempo una de las ciudades más pobres y una de las más ricas del mundo.	São Paulo, aynı zamanda hem dünyanın en yoksul hem de en zengin şehirlerinden biridir.
spa	tur	¿Por qué quieres saberlo?	Neden bilmek istiyorsun?
spa	tur	¿Tom está en casa?	Tom evde mi?
spa	tur	La noticia no puede ser cierta.	Haber doğru olamaz.
spa	tur	Ese es un rumor totalmente infundado.	O, tamamen asılsız bir söylenti.
spa	tur	No bebo vino.	Şarap içmem.
spa	tur	Tengo que llevarle algo a Tom.	Tom'a bir şey almalıyım.
spa	tur	Estoy en la casa.	Evdeyim.
spa	tur	Esa bicicleta no es suya.	O bisiklet onunki değildir.
spa	tur	¿Tienes bicicleta?	Bisikletin var mı?
spa	tur	Perdieron la batalla.	Savaşı kaybettiler.
spa	tur	Estaba borracho y se quedó aquí dormido.	Sarhoştu ve burada uyuyakaldı.
spa	tur	Te amo, corazón.	Seni seviyorum, kalbim.
spa	tur	Tom quería saber por qué Mary no le quería.	Tom Mary'nin onu niçin sevmediğini bilmek istiyordu.
spa	tur	Tuve que quedarme dos días en la cama.	İki gün yatakta kalmak zorunda kaldım.
spa	tur	¿Quién juega al golf?	Kim golf oynar?
spa	tur	Mañana tenemos un examen de matemáticas.	Yarın matematik testimiz var.
spa	tur	Cocinar es divertido.	Yemek yapmak eğlencelidir.
spa	tur	¿Quieres hablar en mi oficina?	Ofisimde konuşmak ister misin?
spa	tur	Quiero jugar con mis amigos.	Arkadaşlarımla oynamak istiyorum.
spa	tur	Le gusta nadar en verano.	O, yaz mevsiminde yüzmeyi sever.
spa	tur	Hay un problema en el motor de mi coche.	Arabamın motorunda bir sorun var.
spa	tur	Darwin desarrolló la teoría de la evolución.	Darwin, evrim teorisini geliştirdi.
spa	tur	Ken tiene una guitarra.	Ken'in bir gitarı var.
spa	tur	No entiendo por qué no dijo la verdad.	Onun, niçin gerçeği söylemediğini anlayamıyorum.
spa	tur	¿Quién está tocando la guitarra?	Kim gitar çalıyor?
spa	tur	Estudiamos juntos francés.	Biz birlikte Fransızca çalışıyoruz.
spa	tur	Tom dijo que él quería comer comida china.	Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.
spa	tur	¿Qué hiciste anoche?	Dün gece ne yaptın?
spa	tur	No tengo ni idea de qué ponerme.	Ne giyeceğim konusunda hiç bir fikrim yok.
spa	tur	¿Vas a venir conmigo?	Benimle gelecek misin?
spa	tur	¡Él finalmente llegó!	Sonunda geldi!
spa	tur	Tanto Tom como yo estábamos borrachos.	Tom ve ben ikimiz de sarhoştuk.
spa	tur	Jugué al tenis con mi hermano.	Erkek kardeşimle tenis oynadım.
spa	tur	Esta es mi oficina.	Bu benim ofisim.
spa	tur	¡Qué vista más maravillosa!	Ne harika bir görüntü!
spa	tur	¿Cuál es su respuesta?	Cevabı neydi?
spa	tur	¿Qué has cenado?	Akşam yemeği için ne yedin?
spa	tur	¿Hablaste ayer con mi padre?	Dün babamla konuştun mu?
spa	tur	John vino ayer a Japón.	John dün Japonya'ya geldi.
spa	tur	Ella no tenía nada que decir sobre eso.	Onun o konuda söyleyecek bir şeyi yoktu.
spa	tur	Tom esperaba que Mary viniera.	Tom Mary'nin gelmesini umuyordu.
spa	tur	Enséñame las manos.	Bana ellerini göster.
spa	tur	No piensas así.	Öyle düşünmüyorsun.
spa	tur	¿Cuál es el problema? ¿Puedo ayudar en algo?	Sorun nedir? Yardım edebilir miyim?
spa	tur	¿Por qué olvidaste eso?	Onu neden unuttun?
spa	tur	Los artistas son muy respetados en Francia.	Fransa'da sanatçlara hayli saygı gösterilir.
spa	tur	Tom mató a Mary.	Tom Mary'yi öldürdü.
spa	tur	Leila llevó a su hija a la escuela.	Leyla, kızını okula götürdü.
spa	tur	¿Le dijiste?	Ona söyledin mi?
spa	tur	No quiero que la gente me odie.	İnsanların benden nefret etmesini istemiyorum.
spa	tur	¿Con quién quieres hablar?	Konuşmak istediğin kimdir?
spa	tur	Este parque me hace recordar mi niñez.	Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.
spa	tur	¿Quién es tu cantante japonés favorito?	Favori Japon şarkıcın kimdir?
spa	tur	Nuestro equipo llevaba camisetas rojas.	Ekibimiz kırmızı gömlekler giyiyordu.
spa	tur	Como no sabía qué decir, se quedó callado.	Ne diyeceğini bilmediği için, sessiz kaldı.
spa	tur	Ven, por favor.	Lütfen gel.
spa	tur	Quiero elegir un regalo para mi amigo.	Arkadaşım için bir hediye seçmek istiyorum.
spa	tur	¿Quieres que caminemos juntos?	Birlikte yürümek ister misin?
spa	tur	Ella se dedicaba a sus hijos.	Kendisini çocuklarına adadı.
spa	tur	Pensé que él estaba enfermo.	Ben onun hasta olduğunu düşündüm.
spa	tur	Yo sé tu nombre.	Adını biliyorum.
spa	tur	Siempre quise conocer a Tom.	Her zaman Tom'la tanışmak istedim.
spa	tur	Tom estaba durmiendo en su habitación.	Tom odasında uyuyordu.
spa	tur	¿Dónde viste al niño?	Çocuğu nerede gördün?
spa	tur	Yo también.	Ben de.
spa	tur	Estuve en el supermercado.	Süpermarketteydim.
spa	tur	Ayer hubo luna llena.	Dün dolunay vardı.
spa	tur	Eso esta contra el contrato.	O, sözleşmeye aykırıdır.
spa	tur	¿No odiáis a los perros?	Köpeklerden nefret etmez misiniz?
spa	tur	Gané.	Kazandım.
spa	tur	Durmieron en la misma habitación.	Onlar aynı odada uyudular.
spa	tur	¿Dónde está? En la cocina.	O nerede? O mutfakta.
spa	tur	Vienen a por mí.	Onlar benim için geliyor.
spa	tur	Confías en mí, ¿no?	Bana güvenirsin, değil mi?
spa	tur	Os ayudaremos Tom y yo.	Tom ve ben size yardım edeceğiz.
spa	tur	Soy español.	İspanyol'um.
spa	tur	Tom me hace reír.	Tom beni güldürür.
spa	tur	¿Trabajas todos los días?	Her gün çalışır mısın?
spa	tur	Tom se casó.	Tom evlendi.
spa	tur	Nosotros ya comimos.	Biz zaten yedik.
spa	tur	Ella es mayor que Tom.	O, Tom'dan daha yaşlıdır.
spa	tur	Tuve que cuidar de ti.	Sana bakmak zorunda kaldım.
spa	tur	Te has levantado pronto.	Erken kalktın.
spa	tur	Tom no tiene nada que perder.	Tom'un kaybedecek hiçbir şeyi yok.
spa	tur	No conseguí encontrar mis llaves.	Anahtarlarımı bulamadım.
spa	tur	Dame mis gafas.	Bana gözlüğümü ver.
spa	tur	¿Quién es el dueño de este auto?	Bu arabanın sahibi kim?
spa	tur	Tom vendió medio litro de su sangre por trece dólares.	Tom on üç dolara kanından yarım litre sattı.
spa	tur	A mi padre le gusta pescar y a mí también.	Babam balık tutmayı sever, ve ben de.
spa	tur	No sabemos nada.	Hiçbir şey bilmiyoruz.
spa	tur	Tom no estaría aquí si tuviera dinero.	Tom'un parası olsa burada olmazdı.
spa	tur	Mañana desayunaré con Tom.	Yarın Tom'la kahvaltı yapacağım.
spa	tur	Vivo en Roma.	Roma'da yaşıyorum.
spa	tur	¡Qué noche tan genial!	Ne harika bir gece!
spa	tur	No es algo para lo que sea muy bueno.	O, çok iyi olduğum bir şey değil.
spa	tur	Nuestra lengua materna es el japonés.	Bizim ana dilimiz Japoncadır.
spa	tur	Le da miedo la oscuridad.	O, karanlıktan korkuyor.
spa	tur	Aquí no venden cerveza.	Onlar burada bira satmazlar.
spa	tur	Tom reescribió el párrafo.	Tom paragrafı yeniden yazdı.
spa	tur	Tengo la misma edad que tú.	Seninle aynı yaştayım.
spa	tur	A Tom no le gustó el plan.	Tom planı sevmedi.
spa	tur	La madre de Tom le dijo que limpiara su habitación.	Tom'un annesi ona odasını temizlemesini söyledi.
spa	tur	¿Quiere leche y azúcar?	Süt ve şeker ister misin?
spa	tur	No soñé anoche.	Dün gece rüya görmedim.
spa	tur	Los hombres tienen que trabajar.	Erkekler çalışmalı.
spa	tur	Tu hermano está muy enfadado.	Erkek kardeşin çok kızgın.
spa	tur	Cuéntame algo de Tom.	Tom hakkında bana bir şey söyle.
spa	tur	No puedes venir aquí.	Buraya gelemezsin.
spa	tur	Tenemos una larga historia para contarte.	Sana anlatacağımız uzun bir öykü var.
spa	tur	La epilepsia puede tener distintas causas.	Epilepsinin farklı sebepleri olabilir.
spa	tur	Él pidió ayuda.	O yardım istedi.
spa	tur	Tom lleva toda la mañana llorando.	Tom tüm sabahı ağlayarak geçiriyor.
spa	tur	Este libro es para ti.	Bu kitap senin için.
spa	tur	Sigue positivo.	Pozitif kalın.
spa	tur	Tom es el más listo de nuestra clase.	Tom sınıfımızdaki en akıllı kişi.
spa	tur	No quiero contártelo.	Sana anlatmak istemem.
spa	tur	Odio a la gente.	Ben insanlardan nefret ediyorum.
spa	tur	Mi idioma materno es el español.	Benim ana dilim İspanyolca'dır.
spa	tur	Tom rompió con Mary.	Tom Mary ile ayrıldı.
spa	tur	Necesito saber quién va a venir.	Kimin geleceğini bilmem lâzım.
spa	tur	Ella habla ruso.	O Rusça konuşur.
spa	tur	¿Cuál es tu comida de verano favorita?	Senin favori yaz yiyeceğin nedir?
spa	tur	Él murió por el frío anoche.	Dün gece soğuktan öldü.
spa	tur	Nosotros dormimos normalmente en esta habitación.	Genellikle bu odada uyuruz.
spa	tur	Hay un gran problema.	Büyük bir sorun var.
spa	tur	No tienes que trabajar los domingos.	Pazar günleri çalışmak zorunda değilsin.
spa	tur	Los niños están jugando detrás de la casa.	Çocuklar evin arkasında oynuyor.
spa	tur	Ahora, Tom está escribiendo una novela.	Tom şimdi bir roman yazıyor.
spa	tur	Tom confía en mí.	Tom bana güveniyor.
spa	tur	Sé lo que haré.	Ne yapacağımı biliyorum.
spa	tur	Tom sabía que era demasiado tarde para llamar, pero aun así lo hizo.	Tom aramak için çok geç olduğunu biliyordu ama yine de aradı.
spa	tur	Es una gran idea.	Harika bir fikir.
spa	tur	¿No tienes una bicicleta?	Bir bisikletin yok mu?
spa	tur	Son hermanas.	Onlar kız kardeşler.
spa	tur	Se ha acabado toda la comida.	Tüm yiyecek bitti.
spa	tur	En Japón hay muchos terremotos.	Japonya'da çok deprem vardır.
spa	tur	Ella está visitando París.	O, Paris'i ziyaret ediyor.
spa	tur	¿Ya han llegado?	O çoktan geldi mi?
spa	tur	¿Cómo has podido hacerlo?	Onu nasıl yapabildin?
spa	tur	¿Qué ha pasado, Sally?	Ne oldu, Sally?
spa	tur	Tom tiene un gato negro.	Tom'un siyah bir kedisi var.
spa	tur	¿A qué hora puedes venir?	Saat kaçta gelebilirsin?
spa	tur	Tom le dijo a Mary que iba a ir a Boston.	Tom Mary'ye Boston'a gideceğini söyledi.
spa	tur	Tom tiene un boleto.	Tom'un bir bileti var.
spa	tur	Le vi hace tres horas.	Onu üç saat önce gördüm.
spa	tur	Ella tiene padre.	Onun babası var.
spa	tur	Para obtener un buen resultado, hay que esforzarse.	İyi bir sonucu ele alabilmek için, çabalamak gerek.
spa	tur	Él compra ropa.	O elbiseler satın alır.
spa	tur	¿Tom puede comprar un perro?	Tom bir köpek alabilir mi?
spa	tur	Más tarde tengo que ir a la oficina de Tom.	Bugün daha sonra Tom'un ofisine gitmeliyim.
spa	tur	Bebí vino.	Şarap içtim.
spa	tur	Tom quería que María se quedara en casa con los niños.	Tom, Meryem'in evde çocuklarla kalmasını istedi.
spa	tur	Me pregunto por qué no fue Tom al concierto.	Tom'un niçin konsere gitmediğini merak ediyorum.
spa	tur	Tengo muchas ganas de verte.	Seni görmeye can atıyorum.
spa	tur	No coma en exceso.	Çok fazla yemek yemeyin.
spa	tur	Me gusta mucho haceros enfadar.	Sizi kızdırmak çok hoşuma gidiyor.
spa	tur	Tus ideas son diferentes de las mías.	Senin fikirlerin benimkinden farklı.
spa	tur	Como no sabía nadar, preferí no ir a la playa.	Yüzme bilmediğimden plaja gitmeyi tercih etmedim.
spa	tur	Dame una oportunidad.	Bana bir şans ver.
spa	tur	Yo tampoco confío en vosotros.	Ben de size güvenmiyorum.
spa	tur	Hoy a Tom no le hace falta ir a trabajar.	Tom'un bugün işe gitmesine gerek yok.
spa	tur	Él dejó el paraguas en el autobús.	O, şemsiyesini otobüste bıraktı.
spa	tur	¿Por qué no nos llamaste?	Neden bizi aramadın?
spa	tur	Un perro está corriendo por el parque.	Bir köpek parkta koşuyor.
spa	tur	Debes responder a estas preguntas.	Bu soruları cevaplamalısın.
spa	tur	Siempre es amable con todo el mundo.	O, her zaman herkese karşı naziktir.
spa	tur	Pienso que lo que estás haciendo es peligroso.	Bence yaptığın tehlikeli.
spa	tur	Tom me dijo que no estaba ocupado.	Tom bana meşgul olmadığını söyledi.
spa	tur	Tuve un mal sueño anoche.	Dün gece kötü bir rüya gördüm.
spa	tur	Me perdí cuando trataba de encontrar la biblioteca.	Kütüphaneyi bulmaya çalışırken kayboldum.
spa	tur	El Sol es la estrella más brillante.	Güneş en parlak yıldızdır.
spa	tur	Tengo muchos amigos aquí.	Burada bir sürü arkadaşım var.
spa	tur	Vino a vernos ayer.	O dün bizi görmek için geldi.
spa	tur	¿Cuál es tu palabrota favorita?	En sevdiğin küfür hangisi?
spa	tur	En resumen, era demasiado honesto.	Kısacası, çok dürüsttü.
spa	tur	La niña pequeña se convirtió en una hermosa mujer.	Küçük kız güzel bir kadın oldu.
spa	tur	Podéis comer y beber tanto como queráis.	İstediğiniz kadar çok yiyip içebilirsiniz.
spa	tur	¿También viene él?	O da geliyor mu?
spa	tur	No tengo adónde ir.	Gidecek hiçbir yerim yok.
spa	tur	¡No puedes dormir en mi cama!	Benim yatağımda uyuyamazsın!
spa	tur	Tom le preguntó a Mary acerca de su vida en Australia.	Tom Mary'ye Avustralya'daki hayatı hakkında soru sordu.
spa	tur	Ella es una soñadora.	O bir hayalperest.
spa	tur	No alcanzo al techo.	Tavana yetişemiyorum.
spa	tur	Sabe quién es.	O onun kim olduğunu bilir.
spa	tur	Era un barco con una tripulación de 25 marineros.	25 denizciden oluşmuş mürettebatı olan bir gemiydi.
spa	tur	Tom no pudo entender nada de lo que dijo Mary.	Tom Mary'nin söylediğinden bir şey anlamadı.
spa	tur	¿Qué tan lejos vamos a ir?	Ne kadar uzağa gidiyoruz?
spa	tur	Le escribí una carta a Mary.	Mary'e bir mektup yazdım.
spa	tur	El esperanto es la lengua del siglo veintiuno.	Esperanto 21. yüzyılın dilidir.
spa	tur	Lleva dos años casado con ella.	Onunla iki yıldır evli.
spa	tur	Me asusté y empecé a gritar.	Korktum ve bağırmaya başladım.
spa	tur	Le di mi dirección.	Ona adresimi verdim.
spa	tur	Ella es mi corazón.	O benim kalbim.
spa	tur	El problema era demasiado para mí.	Problem benim için çok fazlaydı.
spa	tur	Tom vive en Boston ahora.	Tom şimdi Boston'da yaşıyor.
spa	tur	Creo que los necesitamos.	Sanırım onlara ihtiyacımız var.
spa	tur	Confesó haber mentido.	O, yalan söylediğini itiraf etti.
spa	tur	¿Estás preparada para mañana?	Yarın için hazır mısın?
spa	tur	Tom está trabajando.	Tom çalışıyor.
spa	tur	Quiero mostrarte otra cosa.	Sana başka bir şey göstermek istiyorum.
spa	tur	Intenté ayudarle.	Ona yardım etmeye çalıştım.
spa	tur	Mira esa torre sobre la colina.	Tepenin üzerinde duran şu kuleye bak.
spa	tur	Kate es más inteligente que cualquier otro estudiante en nuestra clase.	Kate bizim sınıftaki herhangi bir diğer öğrenciden daha akıllı.
spa	tur	Jane sacó a pasear a su perro.	Jane köpeğini yürüyüşe çıkardı.
spa	tur	¿Vas a la estación?	İstasyona gidiyor musun?
spa	tur	Este reloj no es muy preciso.	Bu saat çok da dakik değil.
spa	tur	Me dan miedo los perros.	Köpeklerden korkarım.
spa	tur	Quiere hablar.	Konuşmak istiyor.
spa	tur	Si supiera la verdad, nos la diría.	Gerçeği bilse, bize söyler.
spa	tur	Este caballo no es blanco.	Bu at beyaz değil.
spa	tur	Te haremos saber el resultado en una semana.	Bir hafta içinde seni sonuçtan haberdar edeceğiz.
spa	tur	Me pregunto qué le habrá pasado a Tom.	Tom'a ne olduğunu merak ediyorum.
spa	tur	Dame un cigarro.	Bana bir sigara ver.
spa	tur	Son las ocho y cuarto.	Saat sekizi çeyrek geçiyor.
spa	tur	Le encantan los trenes.	O trenleri sever.
spa	tur	Estas respuestas están mal.	Bu cevaplar yanlış.
spa	tur	¿Qué dijo?	O ne dedi?
spa	tur	Tom no volvió.	Tom dönmedi.
spa	tur	Tom no lograba acordarse de dónde había aparcado.	Tom, arabayı nereye park ettiğini hatırlayamadı.
spa	tur	¿Puedo hablar un momento contigo?	Seninle biraz konuşabilir miyim?
spa	tur	El señor Kato nos enseña inglés.	Bay Kato bize İngilizce öğretiyor.
spa	tur	No quiero ser molestado.	Rahatsız edilmek istemiyorum.
spa	tur	Yo también estoy buscando trabajo.	Ben de iş arıyorum.
spa	tur	Contribuya a Tatoeba.	Tatoeba'ya katkıda bulunun.
spa	tur	¿Cómo me has encontrado?	Beni nasıl buldun?
spa	tur	Hoy no hace mucho calor.	Bugün çok sıcak değil.
spa	tur	Ahora me pertenece.	Artık o bana ait.
spa	tur	Es una broma.	Bu bir şaka.
spa	tur	¿Puedo pedirte ayuda con una cosa?	Bana bir şeyde yardımcı olmanı rica edebilir miyim?
spa	tur	Vayamos a saludarlos.	Onlara selam vermeye gidelim.
spa	tur	Él va a la escuela.	O okula gidiyor.
spa	tur	Empecé a hacer kárate a los cinco años.	Karate yapmaya 5 yaşımdayken başladım.
spa	tur	Le necesitas.	Ona ihtiyacın var.
spa	tur	«Está sonando el teléfono.» «Yo lo cojo.»	" Telefon çalıyor. " "Ben cevap veririm."
spa	tur	Aquí había un gran parque.	Burada büyük bir park vardı.
spa	tur	Por favor, dile hola.	Lütfen ona selam söyle.
spa	tur	La comida se ve deliciosa.	Yemek lezzetli görünüyor.
spa	tur	Dick murió a los diez años.	Dick on yaşında öldü.
spa	tur	¿Quieres a tu hermana?	Kız kardeşini seviyor musun?
spa	tur	Tom solo hace lo que quiere.	Tom sadece yapmak istediğini yapar.
spa	tur	Empezó a cantar.	Şarkı söylemeye başladı.
spa	tur	Dave nunca volvió a la escuela.	Dave asla tekrar okula geri dönmedi.
spa	tur	Me arrepiento de no haber desayunado.	Kahvaltı yapmadığım için pişmanım.
spa	tur	El encuentro tuvo lugar ayer.	Toplantı dün yapıldı.
spa	tur	El lago Poyang es el lago de agua dulce más grande de China.	Poyang Gölü Çin'deki en büyük tatlısu gölüdür.
spa	tur	Ha sido un día agotador.	Yorucu bir gündü.
spa	tur	Él es profesor y novelista.	O bir öğretmen ve romancı.
spa	tur	Ella dijo que estaba en cama enferma, lo que era mentira.	O, yatakta hasta yattığını söyledi, bu bir yalandı.
spa	tur	¿Has hablado con Tom?	Tom'la konuştun mu?
spa	tur	¿Cuándo ocurrió?	O ne zaman oldu?
spa	tur	¿Qué has comido?	Öğlen yemeği için ne yedin?
spa	tur	Lo sé.	Onu biliyorum.
spa	tur	Soy más rápida que tú.	Ben senden daha hızlıyım.
spa	tur	Tom tomó el tren equivocado.	Tom yanlış trene bindi.
spa	tur	No podré seguir en este trabajo tan frustrante.	Bu sinir bozucu işte daha fazla kalamayacağım.
spa	tur	El Corán es un libro muy intrigante.	Kuran çok ilgi çekici bir kitap.
spa	tur	Jabón, por favor.	Sabun, lütfen.
spa	tur	Nada puede pararme.	Hiçbir şey beni durduramaz.
spa	tur	De joven, le gustaba montar en bicicleta.	Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.
spa	tur	Estaba muy guapa con su vestido nuevo.	Yeni elbisesinin içinde çok güzel görünüyordu.
spa	tur	¿Tom ha comido ya?	Tom henüz yemek yedi mi?
spa	tur	Siempre viste de negro.	Her zaman siyah giyer.
spa	tur	Hacía mucho frío, así que se quedaron en casa.	Çok soğuktu, bu yüzden evde kaldılar.
spa	tur	Estoy cometiendo demasiados errores.	Çok fazla hata yapıyorum.
spa	tur	Debemos tener fe en el presidente.	Başkana inanmalıyız.
spa	tur	Me gusta ganar.	Kazanmak hoşuma gidiyor.
spa	tur	Iba a comer con nosotros.	O bizimle yemek yiyecekti.
spa	tur	Es un bebé.	O bir bebek.
spa	tur	¿Qué has desayunado?	Kahvaltı için ne yedin?
spa	tur	Estas botas son de Australia.	Bu çizmeler Avustralya'dan.
spa	tur	Ella tiene una bicicleta.	Bir bisikleti var.
spa	tur	Tom tiene miedo.	Tom korkuyor.
spa	tur	Deberías haber visto la cara de Tom.	Tom'un yüzünü görmeliydin.
spa	tur	No sé si él lo habría hecho por mí.	Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.
spa	tur	Ni siquiera sabía que estaba enfermo.	Onun hasta olduğu bile bilmiyordu.
spa	tur	¿Dónde está jugando?	O nerede oynuyor?
spa	tur	No fue fácil.	Kolay değildi.
spa	tur	¿Cómo de bueno es?	O ne kadar iyi?
spa	tur	Yo te quise.	Seni seviyordum.
spa	tur	La conferencia terminó a las cinco.	Konferans saat beşte bitti.
spa	tur	Trabajo de media jornada como recepcionista en una clínica dental.	Bir dişçide resepsiyonist olarak yarı zamanlı çalışıyorum.
spa	tur	Tom no se acordaba.	Tom hatırlamadı.
spa	tur	No echan nada bueno por la televisión.	Televizyonda iyi bir şey yok.
spa	tur	Él está en la cocina.	O, mutfaktadır.
spa	tur	Sólo le vi una vez.	Onu sadece bir kez gördüm.
spa	tur	¿De quién es este libro en la mesa de trabajo?	Çalışma masasındaki bu kitap kimindir?
spa	tur	Es nuevo y muy diferente.	Bu yeni ve çok farklı.
spa	tur	No sé cómo se usa eso.	Onun nasıl kullanılacağını bilmiyorum.
spa	tur	Yo ya he leído este libro.	Ben kitabı zaten okudum.
spa	tur	No dormí bien.	İyi uyuyamadım.
spa	tur	El idioma portugués es hablado en algunas regiones de Asia y Oceanía.	Portekiz dili Asya'nın ve Okyanusya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
spa	tur	Ella me preguntó qué había sido de él, pero yo no lo sabía.	Bana ona ne olduğunu sordu, ama ben bilmiyordum.
spa	tur	Iré si hace bueno.	Hava iyi olursa, giderim.
spa	tur	Mis perros son blancos.	Benim köpeklerim beyazdır.
spa	tur	Tom tiene una linda sonrisa.	Tom'un hoş bir gülümsemesi var.
spa	tur	Vino treinta minutos tarde.	O 30 dakika geç geldi.
spa	tur	Empiezo a trabajar todos los días a las nueve.	Her gün sabah saat dokuzda işe başlarım.
spa	tur	Muchos turistas vienen cada año a esta isla.	Her yıl bu adaya çok turist gelir.
spa	tur	Ahora en Boston son las dos y media.	Şimdi Boston'da 2.30.
spa	tur	¿Adónde va Tom?	Tom nereye gidiyor?
spa	tur	Yo acabo de ir a la oficina de correos.	Az önce postaneye gittim.
spa	tur	En los últimos cinco años han cambiado muchas cosas.	Son beş yıl içinde çok şey değişti.
spa	tur	No quiero volver a cometer los mismos errores.	Aynı hataları tekrar yapmak istemiyorum.
spa	tur	Tom estaba mintiendo.	Tom yatıyordu.
spa	tur	¡Dámelos!	Onları bana ver.
spa	tur	Ella es tan joven como yo.	O benim kadar gençtir.
spa	tur	Es mi viejo amigo.	O benim eski arkadaşım.
spa	tur	¿Quién puede ayudarte a aprender alemán?	Sana Almanca öğrenmen için kim yardım edebilir?
spa	tur	Le visito con frecuencia.	Ben sık sık onu ziyaret ederim.
spa	tur	Tom conduce despacio.	Tom arabayı yavaş sürer.
spa	tur	La gente se lo decía a menudo a mi madre.	İnsanlar bunu anneme sık sık söyledi.
spa	tur	Gracias por enseñarme el idioma japonés.	Bana Japonca öğrettiğin için teşekkürler.
spa	tur	Debo saber cómo pasó esto.	Bunun nasıl olduğunu bilmeliyim.
spa	tur	Bonito día, ¿verdad?	Güzel gün, değil mi?
spa	tur	¿No estábamos en casa?	Evde değil miydik?
spa	tur	Mi hermano va a la misma escuela a la que iba yo.	Erkek kardeşim benim gittiğim aynı okula gidiyor.
spa	tur	«¿Te gustan las serpientes?» «Claro que no.»	"Yılan sever misiniz?" "Elbette hayır."
spa	tur	Nací en Hiroshima en 1945.	1945'te Hiroshima'da doğdum.
spa	tur	¿Cuántas veces viste la película?	Filmi kaç kez gördün?
spa	tur	Sigue lloviendo.	Yağmaya devam ediyor.
spa	tur	¿Cuántas horas de sueño necesitas?	Kaç saat uykuya ihtiyacın var?
spa	tur	La primera fábrica de piel del mundo fue inaugurada en Alemania en el 2011.	Dünyada ilk deri fabrikası 2011 yılında Almanya'da açıldı.
spa	tur	¡Recuerda mis palabras!	Sözlerimi unutma!
spa	tur	No puedes vivir sin agua.	Susuz yaşayamazsın.
spa	tur	Es de parte mía.	Ben ısmarlıyorum.
spa	tur	¿Crees que el dinero comprará su felicidad?	Paranın ona mutluluk satın alacağına inanıyor musun?
spa	tur	Te quedarás aquí.	Burada kalacaksın.
spa	tur	¿Cuántos libros lees al mes?	Her ay kaç tane kitap okursun?
spa	tur	La chica que está hablando con Tom es Mary.	Tom'la konuşan kız Mary'dir.
spa	tur	El tiempo entre los latidos del corazón de un ser humano sano es de aproximadamente 0,8 segundos.	Sağlıklı bir insanın kalp atışlarındaki süre aralığı yaklaşık olarak 0,8 saniyedir.
spa	tur	¿Tienes noticias de Freddie?	Freddie'den haberin var mı?
spa	tur	Le pedí a Tom que estuviera aquí hace 45 minutos.	Tom'un 45 dakika önce burada olmasını istedim.
spa	tur	Tengo un camión.	Bir kamyonum var.
spa	tur	Has corrido un gran riesgo.	Büyük bir risk aldın.
spa	tur	Voy allí solo.	Oraya yalnız gidiyorum.
spa	tur	Tengo hambre porque no he almorzado.	Açım çünkü öğle yemeğimi yemedim.
spa	tur	Estos libros son tuyos.	Bu kitaplar senin.
spa	tur	Mis padres murieron en un accidente de coche hace diez años.	On yıl önce, ebeveynlerim bir araba kazasında öldü.
spa	tur	Viene a ver a su amigo enfermo todos los días.	Her gün hasta arkadaşını görmeye geliyor.
spa	tur	¿Qué vais a hacer mañana?	Yarın ne yapacaksınız?
spa	tur	Ella me escuchó.	O beni dinledi.
spa	tur	El cero viene antes del uno.	Sıfır birden önce gelir.
spa	tur	Creo que estás siendo ingenuo.	Bence saflık ediyorsun.
spa	tur	Tom quiere saber por qué no le regresaste la llamada.	Tom neden onu geri aramadığını bilmek istiyor.
spa	tur	Mañana pienso comprarme un móvil.	Yarın bir cep telefonu satın almayı planlıyorum.
spa	tur	Llevo seis años estudiando inglés.	Altı yıldır İngilizce çalışıyorum.
spa	tur	Escribí una carta en inglés.	İngilizce bir mektup yazdım.
spa	tur	Este es un libro sobre las estrellas.	Bu yıldızlar hakkında bir kitaptır.
spa	tur	Me llamo Farshad.	Benim adım Farshad.
spa	tur	¿Te vas o te quedas?	Gidiyor musun yoksa kalıyor musun?
spa	tur	Me estoy comiendo un sándwich.	Sandviç yiyorum.
spa	tur	Está poniendo la mesa para el desayuno.	Kahvaltı için masayı hazırlar.
spa	tur	Me dan miedo los perros.	Köpeklerden korkuyorum.
spa	tur	Es hora de volver a casa.	Şimdi eve gitme zamanı.
spa	tur	Mary se ha casado conmigo esta mañana.	Mary bu sabah benimle evlendi.
spa	tur	Lo que tenemos es suficiente.	Bizdeki yeterli.
spa	tur	¿Los japoneses comen sushi todos los días?	Japonlar her gün suşi yer mi?
spa	tur	No hablo español.	İspanyolca konuşmam.
spa	tur	Le escribí una respuesta amable.	Ona dostça bir cevap yazdım.
spa	tur	¿Dónde están mis gafas?	Gözlüklerim nerede?
spa	tur	¿Quiénes son ustedes?	Siz kimsiniz?
spa	tur	Voy a vender mi coche.	Arabamı satacağım.
spa	tur	No son idiotas.	Onlar aptal değil.
spa	tur	Un minuto.	Bir dakika.
spa	tur	Estaba nevando cuando me desperté.	Uyandığımda kar yağıyordu.
spa	tur	El señor Johnson es un hombre rico.	Bay Johnson, zengin bir adam.
spa	tur	Estas son las últimas lágrimas.	Bunlar son gözyaşlarıdır.
spa	tur	¿Puedo hacerte algunas preguntas acerca de tu nombre?	Sana adın hakkında bazı sorular sorabilir miyim?
spa	tur	Hola chicos, soy Mike.	Merhaba çocuklar, ben Mike.
spa	tur	¿Es doctor?	O doktor mu?
spa	tur	Prefiero leer un libro a ver la televisión.	Kitap okumayı televizyon izlemeye tercih ederim.
spa	tur	Esto no es nada.	Bu bir şey değil.
spa	tur	Mi casa está aquí.	Evim burada.
spa	tur	Sobreviviré.	Ben hayatta kalacağım.
spa	tur	Tom es un niño malo.	Tom kötü bir çocuk.
spa	tur	Mi radio se ha roto.	Radyom bozuldu.
spa	tur	Tom debería estar allí ayer.	Tom'un dün orada olması bekleniyordu.
spa	tur	¿Ayer?	Dün?
spa	tur	Conozco a tu padre.	Ben senin babanı tanıyorum.
spa	tur	Se van a casa.	Onlar eve gidiyorlar.
spa	tur	Él habla árabe.	O Arapça konuşur.
spa	tur	Estoy esperando.	Bekliyorum.
spa	tur	Mamá está comiendo en la cocina.	Anne mutfakta yiyor.
spa	tur	Nunca leí ese libro.	O kitabı hiç okumadım.
spa	tur	¿Dónde está el periódico de hoy?	Bugünkü gazete nerede?
spa	tur	Quiero un trabajo.	Bir iş istiyorum.
spa	tur	¿Lo sabe Tom?	Tom biliyor mu?
spa	tur	Lo siento, no consigo acordarme de usted.	Üzgünüm! Sizi hatırlayamıyorum.
spa	tur	Se fue pronto.	O erken gitti.
spa	tur	¿Estábamos en París?	Paris'te miydik?
spa	tur	Una máquina de vapor transforma calor en energía.	Bir buhar makinesi ısıyı enerjiye dönüştürür.
spa	tur	No sé dónde es.	Nerede olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Se rindió.	O vazgeçti.
spa	tur	Siempre habla de ti.	Her zaman senin hakkında konuşur.
spa	tur	¿Quién lo recuerda?	Onu kim hatırlıyor?
spa	tur	Estoy apurado ahora.	Şimdi acelem var.
spa	tur	Tengo el mejor trabajo del mundo.	Dünyadaki en iyi işe sahibim.
spa	tur	Tom no empezó a estudiar francés hasta los treinta.	Tom otuz yaşına kadar Fransızca öğrenmeye başlamadı.
spa	tur	¿Por qué lloras? ¡Es solo una película!	Neden ağlıyorsun? Sadece bir film!
spa	tur	Hoy en día no se pueden comprar muchas cosas con un dólar.	Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.
spa	tur	Cogió un taxi para ir al hospital.	O, hastaneye gitmek için bir taksiye bindi.
spa	tur	Recuerdo haber leído sobre eso.	Bunun hakkında okuduğumu hatırlıyorum.
spa	tur	Yo como aquí.	Burada yiyorum.
spa	tur	Lo aprendí de él.	Onu ondan öğrendim.
spa	tur	Nos estamos buscando el uno al otro.	Biz birbirimize bakıyoruz.
spa	tur	Tom no se acuerda de nada.	Tom bir şey hatırlamıyor.
spa	tur	Fue una fiesta bastante normal.	O, oldukça normal bir partiydi.
spa	tur	Espero que volvamos a verte.	Seni tekrar göreceğimizi umuyorum.
spa	tur	Mi padre murió cuando yo tenía siete años.	Babam, ben yedi yaşındayken öldü.
spa	tur	Solo pregunté porque pensé que tú sabrías.	Sadece sordum çünkü senin bildiğini düşündüm.
spa	tur	No se lo digas a Tom, se lo dirá a todo el mundo.	Tom'a söyleme. O herkese anlatır.
spa	tur	Está cenando.	O, akşam yemeğini yiyor.
spa	tur	Me está observando.	O beni izliyor.
spa	tur	¿Has visto lo que he hecho?	Ne yaptığımı gördün mü?
spa	tur	¿Cómo puedes decir eso?	Onu nasıl söyleyebilirsin?
spa	tur	Tom está siempre muy ocupado.	Tom her zaman çok meşgul.
spa	tur	Cariño, tengo que irme.	Gitmek zorundayım, tatlım.
spa	tur	Dame un trozo.	Bana bir parça ver.
spa	tur	Le gusta dormir.	Uyumayı sever.
spa	tur	Anoche Ming llamó a su amigo.	Ming dün akşam arkadaşını aradı.
spa	tur	¿Por qué decidiste aprender francés?	Niçin Fransızca öğrenmeye karar verdin?
spa	tur	Mary todavía no ha comido.	Mary henüz yemek yemedi.
spa	tur	Deberías leer esto.	Bunu okumalısın.
spa	tur	No deberías olvidar que es más joven que tú.	Onun senden daha genç olduğunu unutmamalısın.
spa	tur	Pregúntale cuál es su nombre.	Ona isminin ne olduğunu sor.
spa	tur	Practicaba con el piano todos los días.	Her gün piyano çalıştı.
spa	tur	¿Conoces ese hotel?	O oteli biliyor musun?
spa	tur	Hubo una época en la que Nigeria era colonia británica.	Bir zamanlar, Nijerya bir Britanya kolonisiydi.
spa	tur	Pronto sabrás de él.	Yakında ondan haber alacaksın.
spa	tur	Hice lo que pude	Yapabileceğimi yaptım.
spa	tur	Tom tuvo un mal sueño.	Tom kötü bir rüya gördü.
spa	tur	¿No crees que esto es raro?	Bunun garip olduğunu düşünmüyor musun?
spa	tur	Ellos caminaron juntos.	Beraber yürüdüler.
spa	tur	Nunca te amé.	Seni hiç sevmedim.
spa	tur	No le quiero.	Onu seviyorum.
spa	tur	Hablas un poco rápido para mí, ¿puedes hablar un poco más despacio?	Benim için biraz çok hızlı konuşuyorsun. Biraz daha yavaş konuşur musun?
spa	tur	Tom prometió ayudar a María.	Tom Mary'ye yardım edeceğine söz verdi.
spa	tur	Estoy almorzando.	Öğle yemeği yiyorum.
spa	tur	Sorprendente, ¿verdad?	Şaşırtıcı, değil mi?
spa	tur	¿Tony estudia después de cenar?	Tony akşam yemeğinden sonra çalışır mı?
spa	tur	Y esas fueron sus últimas palabras.	Ve onlar son sözleriydiler.
spa	tur	Tom todavía está en la cocina.	Tom hâlâ mutfakta.
spa	tur	Tom tiene un aspecto estupendo.	Tom harika görünüyor.
spa	tur	Tom es un nadador muy veloz.	Tom çok hızlı bir yüzücüdür.
spa	tur	Ella decidió divorciarse.	Boşanmaya karar verdi.
spa	tur	Tom dijo que Mary estaba equivocada.	Tom Mary'nin hatalı olduğunu söyledi.
spa	tur	Tom tampoco pudo hacerlo.	Tom onu da yapamadı.
spa	tur	Tu esposa está al teléfono.	Karın telefonda.
spa	tur	El pájaro no ha regresado.	Kuş dönmedi.
spa	tur	Ella ayudó a su hija a vestirse.	Kızının giyinmesine yardım etti.
spa	tur	¿No has visto mi jardín?	Bahçemi görmedin mi?
spa	tur	Hablas como Tom.	Tom gibi konuşuyorsun.
spa	tur	Nos acabamos de casar y esta es nuestra luna de miel.	Biz henüz evlendik ve bu bizim balayımız.
spa	tur	No quería que Tom se preocupara por mí.	Tom'un benim hakkımda endişelenmesini istemedim.
spa	tur	Tom no ha montado nunca a caballo.	Tom ata hiç binmedi.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tenemos para terminar esto?	Bunu bitirmek için ne kadar zamanımız var?
spa	tur	Son casi las siete. Tenemos que irnos a la escuela.	Saat neredeyse yedi oldu. Okula gitmemiz gerek.
spa	tur	Betty lo mató.	Betty onu öldürdü.
spa	tur	No tenemos suerte.	Biz şanssızız.
spa	tur	Ahora somos siete mil millones.	Şu anda yedi milyarız.
spa	tur	El doctor Hideo Noguchi murió en África en 1928.	Dr. Hideo Noguchi 1928'de Afrika'da öldü.
spa	tur	¿Dónde está mi cerveza?	Benim bira nerede?
spa	tur	Nueva York es la ciudad más grande del mundo.	New York dünyanın en büyük şehridir.
spa	tur	¿El señor Brown es médico?	Bay Brown bir doktor mu?
spa	tur	Tom no se puede creer que Mary haya dicho eso.	Tom, Mary'nin onu söylediğine inanamıyor.
spa	tur	Dijiste que no.	Sen hayır dedin.
spa	tur	Nadie me ha enseñado.	Kimse bana öğretmedi.
spa	tur	¿Pensáis que estoy loca?	Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
spa	tur	Voy a preguntar cuándo va a venir el tren.	Trenin ne zaman geleceğini soracağım.
spa	tur	No está en China.	Çin'de değilsiniz.
spa	tur	No, gracias. Yo no bebo café.	Hayır, teşekkür ederim. Kahve içmem.
spa	tur	Tom está de vacaciones con sus padres.	Tom, ebeveynleriyle tatilde.
spa	tur	Se tardaron 22 años en construir el Taj Mahal.	Taj Mahal'i yapmak 22 yıl aldı.
spa	tur	Me dijo que se iba a América.	O, bana Amerika'ya gittiğini söyledi.
spa	tur	Compartiremos.	Paylaşacağız.
spa	tur	¿Qué puedo hacer por usted?	Sizin için ne yapabilirim?
spa	tur	La compañía explotaba a sus trabajadores con bajos salarios.	Şirket çalışanlarını düşük maaşlarla sömürdü.
spa	tur	Esto no es para ti.	Bu senin için değil.
spa	tur	Deja de robarme las frases.	Cümlelerimi çalmayı bırak.
spa	tur	A mi padre le encanta la pizza.	Babam, pizza seviyor
spa	tur	Él me invitó a la fiesta.	O beni partiye davet etti.
spa	tur	Dime lo que quieras que haga.	Bana ne yapmamı istediğini söyle.
spa	tur	"¿Que nacionalidad eran sus abuelos?" "Suizo."	"Dedeleri nereliydi?" "İsviçre."
spa	tur	Soy demasiado pobre para comprar un traje nuevo.	Ben yeni bir takım elbise satın almak için çok fakirim.
spa	tur	Solo soy un niño que comete errores.	Ben sadece hata yapan bir çocuğum.
spa	tur	Tom me ha dicho que si mañana no llueve, se irá a montar en bicicleta con Mary.	Tom bana yarın yağmur yağmasa Mary ile birlikte bisiklet sürmeye gideceğini söyledi.
spa	tur	Invité a Ken, a Bill y a Yumi.	Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
spa	tur	¿Quieres venderlos?	Onları satmak istiyor musun?
spa	tur	Éste es el canario de Tom.	Bu Tom'un kanaryası.
spa	tur	Está de vacaciones.	O tatilde.
spa	tur	¿Dormiste con ella?	Onunla uyudun mu?
spa	tur	Tom sacó algunos huevos del frigorífico.	Tom buzdolabından birkaç yumurta çıkardı.
spa	tur	¿Por qué preguntas?	Neden soruyorsun?
spa	tur	Es el reloj de Tom.	O, Tom'un saati.
spa	tur	Tom no ha muerto.	Tom ölmedi.
spa	tur	Has ido a Boston, ¿verdad?	Boston'a gittin, değil mi?
spa	tur	Estoy jugando con mis amigos.	Arkadaşlarımla oynuyorum.
spa	tur	Me tomé dos tazas de café.	İki fincan kahve içtim.
spa	tur	Este libro era mío, pero ya no lo es.	Bu kitap benimdi ama artık değil.
spa	tur	El anciano vive de su pensión.	Yaşlı adam emekli maaşı ile geçiniyor.
spa	tur	Eso no parece muy difícil.	O çok zor görünmüyor.
spa	tur	Él llora casi todos los días.	O neredeyse her gün ağlıyor.
spa	tur	¿De verdad me amas?	Beni gerçekten seviyor musun?
spa	tur	¿Para qué han venido?	Buraya ne için geldiniz?
spa	tur	Fuimos a Gifu.	Biz Gifu'ya gittik.
spa	tur	La tormenta le causó un gran daño a su propiedad.	Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
spa	tur	¿Me veo bien?	İyi görünüyor muyum?
spa	tur	Generalmente, los japoneses son tímidos.	Genellikle, Japonlar utangaçtır.
spa	tur	Solo somos amigos.	Biz sadece arkadaşız.
spa	tur	Tom está muy incómodo.	Tom çok rahatsız.
spa	tur	Voy a comprar un coche.	Bir araba alacağım.
spa	tur	Creo que lo sabe todo el mundo.	Herkesin bildiğini düşünüyorum.
spa	tur	¿Sabes dónde vivimos?	Nerede yaşadığımızı biliyor musun?
spa	tur	No es mi cumpleaños.	Benim doğum günüm değil.
spa	tur	¿Tú hablas con tu perro?	Köpeğinle konuşur musun?
spa	tur	Otras tierras, otras costumbres.	Başka topraklar, başka alışkanlıklar.
spa	tur	Esa es la oficina de Tom.	O, Tom'un ofisi.
spa	tur	Me siento genial.	Harika hissediyorum.
spa	tur	No hablo tan bien francés.	Ben o kadar iyi Fransızca konuşmuyorum.
spa	tur	Hola, ¿eres Jackie Scott?	Merhaba. Sen Jackie Scott musun?
spa	tur	Realmente quería ir a América.	O gerçekten Amerika'ya gitmek istedi.
spa	tur	Mira en el diccionario las palabras que no conozcas.	Sözlüğünde bilmediğin kelimelere bak.
spa	tur	Estaba esperando a que llagaran.	Buraya gelmenizi bekliyordum.
spa	tur	Tom le dejó un mensaje a Mary.	Tom Mary'ye bir mesaj bıraktı.
spa	tur	Consagró su vida al oficio de la medicina.	Hayatını tıp mesleğine adadı.
spa	tur	¿Carne o pescado?	Et veya balık?
spa	tur	La silla está lejos de la puerta.	Sandalye kapıdan uzak.
spa	tur	Tom no está aquí en este momento.	Tom şu anda burada değil.
spa	tur	¿Yo te gustaba?	Beni sevdin mi?
spa	tur	Estábamos todos cansados.	Hepimiz yorgunduk.
spa	tur	Llegamos tarde.	Geç kaldık.
spa	tur	Me hizo esperar alrededor de media hora.	Beni yaklaşık yarım saat bekletti.
spa	tur	¿Qué estabas mirando?	Neye bakıyordun?
spa	tur	Volveré a llamarte.	Ben seni tekrar arayacağım.
spa	tur	Ella se hizo enfermera.	O bir hemşire oldu.
spa	tur	Si esa guitarra no fuera tan cara, la podría comprar.	O gitar o kadar pahalı olmasaydı, onu satın alabilirdim.
spa	tur	¿Por qué no hacemos una pequeña pausa?	Neden küçük bir ara yapmıyoruz?
spa	tur	Yo nací allí.	Orada doğdum.
spa	tur	Ahora tengo que irme.	Şimdi gitmek zorundayım.
spa	tur	Estoy leyendo.	Okuyorum.
spa	tur	La decisión era fácil.	Karar kolaydı.
spa	tur	Acabó bien.	O iyi bitti.
spa	tur	Aquella es la casa donde vive ella.	O, onun yaşadığı evdir.
spa	tur	Necesitas descansar un poco.	Biraz dinlenmen gerekiyor.
spa	tur	Eso quise decir.	Onu demek istedim.
spa	tur	Alice se fue a la cama a las diez.	Alice saat onda yatağa gitti.
spa	tur	Me gusta la nieve.	Ben kar severim.
spa	tur	¿Es verdad que quieres vivir en Alemania?	Almanya'da yaşamak istediğin doğru mu?
spa	tur	Te daré otra oportunidad.	Sana bir şans daha vereceğim.
spa	tur	¿No ves el reloj?	Saati görmüyor musun?
spa	tur	Sí, lo sé.	Evet, biliyorum.
spa	tur	No podéis sobrevivir sin dinero.	Parasız hayatta kalamazsınız.
spa	tur	Quería venir con nosotros.	O bizimle gelmek istedi.
spa	tur	El hombre está enfermo.	Adam hasta.
spa	tur	Tom me ayuda con el francés.	Tom Fransızcada bana yardın eder.
spa	tur	Tom ha sido muy infeliz.	Tom çok mutsuzdu.
spa	tur	No vamos a necesitarlo.	Ona ihtiyacımız olmayacak.
spa	tur	Jim se quedó en mi casa.	Jim benim evimde kaldı.
spa	tur	Nadie quería vivir en mi país.	Kimse ülkemde yaşamak istemedi.
spa	tur	Quiero un poco de leche.	Biraz süt istiyorum.
spa	tur	Suele acostarse a las nueve.	O, genellikle dokuzda yatmaya gider.
spa	tur	Tengo que planearlo todo.	Her şeyi planlamak zorundayım.
spa	tur	No se levantó pronto.	O erken kalkmadı.
spa	tur	Esta mañana ha ido a montar a caballo.	Bu sabah at-binmeye gitti.
spa	tur	No me gusta esta cámara.	Ben bu kamerayı sevmiyorum.
spa	tur	Tom se lo estaba pasando bien.	Tom eğleniyordu.
spa	tur	Él puede conducir un auto.	O, araba sürebilir.
spa	tur	El día está mejor que ayer.	Hava dünden daha iyi.
spa	tur	Yo soy arqueólogo.	Ben bir arkeoloğum.
spa	tur	Le aconsejó que no fumara.	Ona sigara içmemesini tavsiye etti.
spa	tur	Esta es mi casa.	Bu benim evimdir.
spa	tur	Me fui a la cama a la una.	Saat birde yatmaya gittim.
spa	tur	Fui al bosque.	Ormana gittim.
spa	tur	Tom habla francés tan bien como Mary.	Tom Mary kadar iyi Fransızca konuşur.
spa	tur	Me escribió una carta.	Bana bir mektup yazdı.
spa	tur	Son capaces de cantar.	Onlar şarkı söyleyebilirler.
spa	tur	Murió por haber comido demasiado.	O, çok fazla yemekten öldü.
spa	tur	Ya se nos hizo tarde.	Biz zaten geç kaldık.
spa	tur	Estamos solos.	Yalnızız.
spa	tur	Tom no ha tenido noticias suyas desde hace algunos meses.	Tom birkaç aydır ondan haber almadı.
spa	tur	Maricón.	İbne.
spa	tur	¿Qué hacéis vosotros dos para divertiros?	Siz ikiniz eğlenmek için ne yaparsınız?
spa	tur	Tom, ¿estás ahí?	Tom, orada mısın?
spa	tur	Esto es tan grande como eso.	Bu onun kadar büyüktür.
spa	tur	Me gusta comer tarta.	Ben pasta yemeği severim.
spa	tur	Ella dijo "mira".	"Bak." dedi.
spa	tur	No entiendo inglés.	İngilizceyi anlamam.
spa	tur	No sé quién escribió esta carta.	Bu mektubu kimin yazdığını bilmiyorum.
spa	tur	No es una niña.	O bir çocuk değil.
spa	tur	Tom no quiere que Mary vaya a Boston.	Tom Mary'nin Boston'a gitmesini istemiyor.
spa	tur	Mi padre trabaja en una fábrica.	Benim babam bir fabrikada çalışır.
spa	tur	¿Puedes ayudarme a encontrarlo?	Onu bulmama yardım edebilir misin?
spa	tur	¿El dinero puede comprar la felicidad?	Para mutluluk satın alabilir mi?
spa	tur	¿Hay agua caliente?	Sıcak su var mı?
spa	tur	Su nombre es Irina.	Onun ismi Irina.
spa	tur	Ese chico es su hermano.	O çocuk, onun erkek kardeşi.
spa	tur	Están comiendo en el jardín.	Bahçede öğle yemeği yiyorlar.
spa	tur	Esta es mi propia bici.	Bu benim kendi bisikletim.
spa	tur	Déjame entrar.	İçeri girmeme izin ver.
spa	tur	¿Crees que somos ciegos?	Kör olduğumuzu mu sanıyorsun?
spa	tur	Quiero matar a Tom.	Tom'u öldürmek istiyorum.
spa	tur	Visité a Dan.	Ben Dan'ı ziyaret ettim.
spa	tur	La vida continúa.	Hayat devam ediyor.
spa	tur	¿Este es el camino correcto para ir a la estación?	Bu, istasyona giden doğru yol mu?
spa	tur	Tengo que encontrar una salida.	Bir çıkar yol bulmam lâzım.
spa	tur	Llegó hace dos días.	O iki gün önceden vardı.
spa	tur	Me preocupé mucho por ti.	Senin için çok endişelendim.
spa	tur	Cuando mi padre llegó a casa, yo estaba viendo la televisión.	Babam eve geldiğinde, TV izliyordum.
spa	tur	¿Dónde está mi bolso?	Çantam nerede?
spa	tur	Su apariencia ha cambiado mucho.	Görünüşü çok değişti.
spa	tur	Si hubiera sabido la verdad te lo habría dicho.	Gerçeği bilseydim, sana söylerdim.
spa	tur	Prefiero caminar que tomar el bus.	Otobüse binmektense yürümeyi tercih ederim.
spa	tur	Será mejor que no se lo digas a Tom.	Tom'a söylemesen iyi olur.
spa	tur	Mi hermana empezó a llorar.	Kız kardeşim ağlamaya başladı.
spa	tur	¿Sabes dónde estoy?	Nerede olduğumu biliyor musun?
spa	tur	Encontré las llaves.	Anahtarları buldum.
spa	tur	¿Cómo de grande es vuestra familia?	Aileniz ne kadar büyük?
spa	tur	No me gustan las películas.	Ben filmleri sevmiyorum.
spa	tur	¿Ahora dónde vive él?	O, şimdi nerede yaşıyor?
spa	tur	Él vive en una casa grande.	O büyük bir evde yaşıyor.
spa	tur	Descubrieron un nuevo método.	Yeni bir yöntem keşfettiler.
spa	tur	Sé que eres rico.	Zengin olduğunu biliyorum.
spa	tur	Usted sabe demasiado.	Çok fazla şey biliyorsunuz.
spa	tur	Este es mi colegio.	Bu benim okulum.
spa	tur	Soy de Shizuoka.	Ben Shizuokalıyım.
spa	tur	Esto es mío.	Bu benim.
spa	tur	Hay un autobús cada 20 minutos.	Her 20 dakikada bir otobüs var.
spa	tur	Deberías decírmelo.	Bana söylemelisin.
spa	tur	Para nuestra sorpresa, se fue solo a Brasil.	Bizim için sürpriz oldu, o Brezilya'ya tek başına gitti.
spa	tur	Me voy a correr.	Koşmaya giderim.
spa	tur	Parecía que el autobús iba con retraso.	Otobüs geç kaldı gibi görünüyordu.
spa	tur	No puedo prestarte nada de dinero.	Sana hiç ödünç para veremem.
spa	tur	El Gobierno tuvo que modificar su política exterior.	Hükümet dış politikasını değiştirmek zorunda kaldı.
spa	tur	Es imposible que esté ocupado.	Onun meşgul olması imkansız.
spa	tur	Pasé el fin de semana entero estudiando en la biblioteca.	Tüm hafta sonunu kütüphanede çalışarak geçirdim.
spa	tur	¿Dónde crees que Tom compró su motocicleta?	Sence Tom motosikletini nerede satın aldı?
spa	tur	Me encanta hablar contigo.	Seninle konuşmayı seviyorum.
spa	tur	Fue un terrible accidente.	Korkunç bir kazaydı.
spa	tur	He recibido la carta de un amigo.	Bir arkadaşımdan mektup aldım.
spa	tur	Si supiera la verdad, te la diría.	Gerçeği bilsem, sana söylerim.
spa	tur	Por favor, pásame la pimienta.	Lütfen biberi bana uzat.
spa	tur	Vivo en Turquía.	Türkiye'de yaşıyorum.
spa	tur	Tú sabes algo.	Bir şey biliyorsun.
spa	tur	Ella vive en Nagasaki.	O, Nagasaki'de yaşıyor.
spa	tur	Se acabó todo el dinero.	Tüm para bitti.
spa	tur	Ellos viven allí.	Onlar orada yaşıyor.
spa	tur	Ellas pueden ayudar.	Onlar yardım edebilirler.
spa	tur	Podéis ver la televisión después de cenar.	Yemekten sonra televizyon izleyebilirsiniz.
spa	tur	Escapó a Canadá con su madre.	O, annesiyle Kanada'ya kaçtı.
spa	tur	Estuvimos en Londres el invierno pasado.	Biz geçen kış Londra'daydık.
spa	tur	¿Qué piensas que dijo?	Onun ne söylediğini düşünüyorsun?
spa	tur	¿Qué me has traído?	Bana ne getirdin?
spa	tur	¿Adónde vais?	Nereye gidiyorsunuz?
spa	tur	Creo que deberías encontrarte con Tom en Boston.	Bence Tom'la Boston'da buluşmalısın.
spa	tur	Es una mala idea.	Bu kötü bir fikir.
spa	tur	¿Estudias inglés?	İngilizce okuyor musun?
spa	tur	Llevamos horas esperando.	Saatlerdir bekliyoruz.
spa	tur	¿Cómo se llama este río?	Bu nehrin adı nedir?
spa	tur	Solo queremos hablar.	Sadece konuşmak istiyoruz.
spa	tur	He oído que Tom y Mary quieren hablar conmigo.	Tom ve Mary'nin benimle konuşmak istediğini duydum.
spa	tur	No lloro.	Ağlamam.
spa	tur	El autobús paró cerca del puente.	Otobüs köprünün yakınında durdu.
spa	tur	Tom y Mary tienen varios hijos, pero no estoy seguro de cuántos.	Tom ve Mary'nin birkaç çocuğu var ama kaç tane olduğundan emin değilim.
spa	tur	Tiene un perro.	Onun bir köpeği var.
spa	tur	Tom decidió rendirse.	Tom vazgeçmeye karar verdi.
spa	tur	Tengo sueño, voy a dormir un poco más.	Uykum var ve ben biraz daha uyuyacağım.
spa	tur	Iré a visitarte a tu casa mañana.	Yarın seni evinde ziyaret etmek için geleceğim.
spa	tur	Él dice que conoció a mi padre.	O, babamla tanıştığını söylüyor.
spa	tur	Ella es codiciosa.	O açgözlüdür.
spa	tur	¿Qué vas a hacer con mi foto?	Fotoğrafımla ne yapacaksın?
spa	tur	Olvidé mi dirección de correo electrónico.	E-posta adresimi unuttum.
spa	tur	Tom tiene tres manzanos en su jardín.	Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var.
spa	tur	Tom estaba hablando consigo mismo.	Tom kendi kendine konuşuyordu.
spa	tur	En clase hablamos inglés.	Biz sınıfta İngilizce konuşuyoruz.
spa	tur	El boicot duró poco más de un año.	Boykot bir yıldan biraz fazla sürdü.
spa	tur	Querían mi ayuda.	Onlar yardımımı istediler.
spa	tur	Tom parece estar sano.	Tom sağlıklı gibi görünüyor.
spa	tur	No te creas lo que dice.	Onun söylediğine inanma.
spa	tur	Ella se convirtió en cantante.	O bir şarkıcı oldu.
spa	tur	Mira a esa chica de ahí.	Oradaki kıza bak.
spa	tur	Esta es la llave que abre esa puerta.	Bu o kapıyı açan anahtar.
spa	tur	Esta es mi bicicleta.	Bu benim bisikletim.
spa	tur	David está enfermo, ¿verdad?	David hasta, değil mi?
spa	tur	¿Echas de menos a tus amigos?	Arkadaşlarını özler misin?
spa	tur	No puedo sacarle una foto a este edificio. Está prohibido.	Bu binanın bir fotoğrafını çekemezsin.Yasak.
spa	tur	Tiene que dar un discurso en la fiesta.	Partide bir konuşma yapmak zorunda.
spa	tur	Se acercan las vacaciones.	Tatil geliyor.
spa	tur	Tom espera que seas feliz.	Tom mutlu olduğunu umuyor.
spa	tur	Quiero disculparme.	Özür dilemek istiyorum.
spa	tur	Si esa guitarra no fuera tan cara, podría comprarla.	O gitar o kadar pahalı olmasa, onu alabilirim.
spa	tur	Recuerdo haber visto esa película.	O filmi izlediğimi hatırlıyorum.
spa	tur	Creo que deberías ir.	Bence gitmelisin.
spa	tur	¿Por qué no ha vuelto todavía Tom?	Neden Tom henüz dönmedi?
spa	tur	Tarde o temprano confesará.	Er ya da geç itiraf edecek.
spa	tur	Ahora estoy aprendiendo esperanto.	Şu anda Esparanto öğreniyorum.
spa	tur	¿Cómo os conocisteis?	Birbirinizi nasıl tanıdınız?
spa	tur	El pez huele mal.	Balık kötü kokuyor.
spa	tur	Este es el pueblo en el que nací.	Bu benim doğduğum köydür.
spa	tur	Todavía te quiero.	Seni hâlâ seviyorum.
spa	tur	Déjanos solas.	Bizi yalnız bırak.
spa	tur	Mi cámara puede grabar vídeos de alta definición.	Kameram yüksek çözünürlükte videolar kaydedebilir.
spa	tur	Ese es el niño que vino aquí ayer.	Dün buraya gelen çocuk odur.
spa	tur	Nos abrazamos.	Sarılıyoruz.
spa	tur	Quiero ir.	Gitmek istiyorum.
spa	tur	Necesito más tiempo.	Daha fazla zamana ihtiyacım var.
spa	tur	No te puedo olvidar.	Seni unutamıyorum.
spa	tur	Es un problema delicado.	O, hassas bir problem.
spa	tur	Te juro que estaré de vuelta para las siete.	Vallahi yediye kadar dönmüş olacağım.
spa	tur	Ahora quiero dormir.	Şimdi uyumak istiyorum.
spa	tur	Estoy enfermo.	Ben hastayım.
spa	tur	Si tienes un hijo, tienes una preocupación.	Evladın var mı, derdin var.
spa	tur	No se aleje demasiado.	Uzaklaşmayın.
spa	tur	Él quería tener mi número telefónico.	Benim telefon numaramı almak istedi.
spa	tur	Me invitó a su casa.	Beni evine davet etti.
spa	tur	El perro es listo.	Köpek akıllıdır.
spa	tur	Estábamos llenos de ira contra el asesino.	Katile karşı öfkeyle doldurulduk.
spa	tur	Yo puedo hablar español.	İspanyolca konuşabilirim.
spa	tur	Mi tío volverá de América el lunes que viene.	Amcam gelecek Pazartesi Amerika'dan dönecek.
spa	tur	El problema aquí no es él.	Burada sorun o değil.
spa	tur	Él bebió cerveza.	O, bira içti.
spa	tur	¿Has dormido?	Uyudun mu?
spa	tur	A María le duele la cabeza.	Mary'nin başı ağrıyor.
spa	tur	Empiezo a comprender por qué a Tom le gusta Boston.	Tom'un Boston'u neden sevdiğini anlamaya başlıyorum.
spa	tur	Debo de haber cometido un error.	Ben bir hata yapmış olmalıyım.
spa	tur	Para mí es fácil leer este libro.	Bu kitabı okumak benim için kolay.
spa	tur	¿Cuál es tu número de teléfono?	senin telefon numaran ne,nasıl?
spa	tur	Estoy sentado encima de la mesa.	Masanın üzerinde oturuyorum.
spa	tur	No cené anoche.	Dün akşam akşam yemeği yemedim.
spa	tur	Jugamos a baloncesto en el gimnasio.	Biz spor salonunda basketbol oynadık.
spa	tur	Ellos la desean a usted.	Sizi istiyorlar.
spa	tur	¿Cuál es tu DJ favorito?	Favori DJ'in kim?
spa	tur	Sabemos quién eres.	Kim olduğunu biliyoruz.
spa	tur	¿Tu amigo habla esperanto?	Arkadaşın Esperanto konuşuyor mu?
spa	tur	Ella no es joven.	O genç değil.
spa	tur	No quedaba nadie más que yo.	Benden başka kimse yoktu.
spa	tur	No puedo hacerlo yo solo.	Onu kendim yapamam.
spa	tur	Mi tío se fue a México en 1983, para nunca volver.	Amcam bir daha dönmemek üzere 1983 yılında Meksika'ya gitti.
spa	tur	Ellos nos ayudan.	Onlar bize yardım ederler.
spa	tur	Treinta niños vietnamitas nadan todos los días para poder ir a su escuela.	Otuz Vietnamlı çocuk okullarına gitmek için her gün yüzerler.
spa	tur	¿Puedo preguntarle su nombre?	Adınızı sorabilir miyim?
spa	tur	Por favor, recuerda lo que ha dicho.	Lütfen onun ne söylediğini hatırla.
spa	tur	¿Qué tipo de postre es tu preferido?	Favori tatlı türün nedir?
spa	tur	Ricky, este es mi amigo Suzuki.	Ricky, bu benim arkadaşım Suzuki.
spa	tur	Tom miró un ratón.	Tom bir fare gördü.
spa	tur	Mientras Alí miraba al caballo Ipek saltaba a la cuerda.	Ali ata bakarken İpek ip atlıyordu.
spa	tur	Emel dijo que no volvería a casa.	Emel eve gelmeyeceğini söyledi.
spa	tur	No me puedo creer que Tom se haya ido sin decir adiós.	Tom'un veda etmeden gittiğine inanamıyorum.
spa	tur	Tom me dijo que prefería no ir.	Tom bana gitmeyi tercih etmediğini söyledi.
spa	tur	Hagámoslo otra vez.	Onu tekrar yapalım.
spa	tur	Eres tan vieja.	Çok yaşlısın.
spa	tur	Los amigos de Mary querían ayudarla.	Mary'nin arkadaşları ona yardım etmek istiyorlardı.
spa	tur	Estoy buscando un regalo para mi madre.	Annem için bir hediye arıyorum.
spa	tur	Tendré que llamarte más tarde.	Seni daha sonra aramak zorunda kalacağım.
spa	tur	Los dos somos de Tampa.	Her ikimiz de Tampa'lıyız.
spa	tur	Ella se acostó con su jefe.	O, patronu ile yattı.
spa	tur	Tráeme mis gafas.	Gözlüğümü getir.
spa	tur	Hay un caballero que quiere verte.	Seni görmek isteyen bir beyefendi var.
spa	tur	¿Cuántos hermanos tienes?	Kaç tane kardeşin var?
spa	tur	Pienso que es demasiado joven.	Bence o çok genç.
spa	tur	Te escucharé.	Seni dinleyeceğim.
spa	tur	En esa época no había radios.	O zamanlar hiç radyo yoktu.
spa	tur	Lo he visto todo.	Onun hepsini gördüm.
spa	tur	Algo así no puede ocurrir en Japón.	Böylesi Japonya'da olamaz.
spa	tur	No sé dónde está mi reloj.	Saatimin nerede olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Vayamos a un restaurante japonés.	Japon restoranına gidelim.
spa	tur	Tom es el novio de Mary.	Tom Mary'nin erkek arkadaşıdır.
spa	tur	Tom sabe el secreto.	Tom sırrı biliyor.
spa	tur	Me gustan dos hombres.	İki adamdan hoşlanıyorum.
spa	tur	Los periódicos no publicaron nada.	Gazeteler bir şey yayımlamadı.
spa	tur	Todos mienten.	Herkes yalan söyler.
spa	tur	Bob estará en casa a las seis.	Bob altıda evde olacak.
spa	tur	Fue un cambio radical.	O bir köklü değişiklikti.
spa	tur	Lo que yo haga es mi problema.	Yaptığım şey benim sorunumdur.
spa	tur	Estos no te los puedo dar.	Bunları sana veremem.
spa	tur	¿Adónde quiere ir?	Nereye gitmek istersiniz?
spa	tur	¿A qué hora es la reunión?	Toplantı ne zaman?
spa	tur	He venido a verte.	Seni görmek için geldim.
spa	tur	No soy grosero.	Ben küfürbaz değilim.
spa	tur	No olvidaré eso.	Onu unutmayacağım.
spa	tur	Solo las personas libres pueden ser felices.	Sadece özgür insanlar mutlu olabilir.
spa	tur	¿A qué te refieres con eso?	Onunla ne demek istiyorsun?
spa	tur	¿Y ahora qué piensas?	Şimdi, ne düşünüyorsun?
spa	tur	¿Me puedo quedar?	Kalabilir miyim?
spa	tur	A Tom no le gusta la comida china.	Tom Çin yemeklerini sevmez.
spa	tur	Era demasiado tarde.	Çok geçti.
spa	tur	¿Dónde encontraste esa muñeca?	O oyuncak bebeği nerede buldun?
spa	tur	¿Qué hice con mis llaves?	Ben anahtarlarımla ne yaptım?
spa	tur	No volveré a hablar contigo, Charles.	Seninle tekrar asla konuşmayacağım Charles.
spa	tur	Donald Trump le da mala fama a la mierda.	Donald Trump bokun adını lekeliyor.
spa	tur	No la he visto desde entonces.	Ben o zamandan beri onu görmedim.
spa	tur	El rock es la música de los jóvenes.	Rock gençlerin müziğidir.
spa	tur	También fui allí.	Ben de oraya gittim.
spa	tur	Bob está acostumbrado al trabajo duro.	Bob sıkı çalışmaya alıştı.
spa	tur	Deberías comer frutas y verduras por lo menos tres veces al día.	Günde en azından üç defa sebze ve meyve yemelisin.
spa	tur	Ellos escribieron tres libros.	Onlar üç kitap yazdı.
spa	tur	Tengo un tío que vive en Kioto.	Kyoto'da yaşayan bir amcam var.
spa	tur	Debes responder estas preguntas.	Bu soruları cevaplamalısın.
spa	tur	Tom le dio a Mary un libro acerca de Australia.	Tom Mary'ye Avustralya hakkında bir kitap verdi.
spa	tur	¿Eres buen cocinero?	Sen iyi bir aşçı mısın?
spa	tur	Antes de que los bomberos pudieran llegar, ambos edificios se quemaron.	İtfaiyeciler gelemeden her iki bina da yandı.
spa	tur	La melodía de ese vals siempre me hipnotiza.	Şu valsin melodisi beni daima hipnotize eder.
spa	tur	El test fue fácil.	Test kolaydı.
spa	tur	No has cantado, ¿verdad?	Şarkı söylemedin, değil mi?
spa	tur	Contigo siempre seré feliz.	Seninle her zaman mutlu olacağım.
spa	tur	¡Trae una pizza y una cerveza!	Bir pizza ve bir bira getir!
spa	tur	"A" es la primera letra del alfabeto.	"A", alfabenin ilk harfidir.
spa	tur	¿Cómo se llama vuestra hija?	Kızınızın adı nedir?
spa	tur	No sabía que te alojabas en este hotel.	Bu otelde kaldığını bilmiyordum.
spa	tur	Tom va a la iglesia todos los domingos.	Tom her pazar kiliseye gider.
spa	tur	He perdido mis gafas, pero las necesito para encontrarlas.	Gözlüğümü kaybettim fakat onu bulmak için ona ihtiyacım var.
spa	tur	El coche nuevo es suyo.	Yeni araba onun.
spa	tur	¿Has alimentado a un cocodrilo alguna vez?	Hiç timsah besledin mi?
spa	tur	Esa foto la he visto antes.	O resmi daha önce gördüm.
spa	tur	Mi padre juega al tenis todos los domingos.	Babam her pazar tenis oynar.
spa	tur	Ya estoy aburrida.	Zaten sıkıldım.
spa	tur	Deja que te enseñe cómo se hace.	Onu nasıl yapacağını sana göstereyim.
spa	tur	Ayer no había ningún niño en el parque.	Dün parkta hiç çocuk yoktu.
spa	tur	A Tom no le gusta la vida en la ciudad.	Tom şehir hayatını sevmez.
spa	tur	¿Dónde vive ella?	Nerede yaşıyor?
spa	tur	No pude encontrar su casa.	Ben onun evini bulamadım.
spa	tur	Trabajo por la mañana.	Ben sabahları çalışırım.
spa	tur	Si yo pudiese ser así...	Eğer öyle olabilseydim...
spa	tur	No me importa lo que diga tu madre.	Annenin söylediği umurumda değil.
spa	tur	Deslice para desbloquear.	Kilidi açmak için kaydırın.
spa	tur	Él no es mi padre.	O benim babam değil.
spa	tur	Él usa bien sus talentos.	Yeteneklerini iyi kullanır.
spa	tur	Conozco a la chica que está jugando al tenis.	Tenis oynayan kızı tanıyorum.
spa	tur	Voy a necesitar tu ayuda.	Senin yardımına ihtiyacım olacak.
spa	tur	¿Estás solo en casa?	Evde yalnız mısın?
spa	tur	Él descubrió América.	Amerika'yı keşfetti.
spa	tur	No deberíamos aparcar aquí.	Buraya park etmemeliyiz.
spa	tur	Me encanta la comida italiana.	İtalyan yemeğini severim.
spa	tur	¡Devuélveme mi juventud!	Bana gençliğimi geri ver!
spa	tur	¿Cuál es la película más popular en este momento?	Şimdi en popüler film nedir?
spa	tur	¿Trajiste la tuya?	Seninkini getirdin mi?
spa	tur	Necesito un taxi.	Bir taksiye ihtiyacım var.
spa	tur	Tom volvió a preguntar.	Tom tekrar sordu.
spa	tur	¿Vas a bailar conmigo?	Benimle dans edecek misin?
spa	tur	Trabajamos para ti.	Senin için çalışıyoruz.
spa	tur	Tenía todo bajo control.	Her şey kontrolüm altındaydı.
spa	tur	Tú eras mi amigo.	Benim arkadaşımdın.
spa	tur	Tom y yo vivimos juntos.	Tom ve ben birlikte yaşıyoruz.
spa	tur	Ella nunca se ha enamorado.	O hiçbir zaman âşık olmadı.
spa	tur	A nuestro profesor le encanta su nuevo coche.	Öğretmenimiz yeni arabasını seviyor.
spa	tur	¡Guau-uau-uau!	Hav, hav, hav!
spa	tur	Hay un gato en la cocina.	Mutfakta bir kedi var.
spa	tur	Comería queso, si lo tuviera	Eğer olsaydı peynir yerdim.
spa	tur	¿Será un examen difícil?	Zor bir sınav mı olacak?
spa	tur	¿Va a venir alguien más?	Başka biri gelecek mi?
spa	tur	¿Dónde está mi comida?	Yiyeceğim nerede?
spa	tur	Empezó a llover por la tarde.	Akşam yağmur yağmaya başladı.
spa	tur	La cena está lista, así que podemos comer cuando queramos.	Akşam yemeği hazır, bu yüzden istediğimiz zaman yiyebiliriz.
spa	tur	¿Recuerdas lo despacio que iba el internet?	İnternetin ne kadar yavaş olduğunu hatırlıyor musun?
spa	tur	Tampoco eres tan importante.	Sen de o kadar önemli değilsin.
spa	tur	Tom es malo.	Tom kötüdür.
spa	tur	No es un gato, es un perro.	O bir kedi değil, o bir köpek.
spa	tur	Yo la quería.	Ben onu sevdim.
spa	tur	¿Has dejado la ventana abierta?	Pencereyi açık bıraktın mı?
spa	tur	¿Lo hicisteis por vosotros mismos?	Onu kendiniz mi yaptınız?
spa	tur	Mi compañero de habitación está loco.	Benim oda arkadaşım deli.
spa	tur	Es bonito.	Bu güzeldir.
spa	tur	¿Quién dijo eso? ¡Está totalmente equivocado!	Kim bunu söyledi? Tamamen yanlış.
spa	tur	Tú eres mi vida.	Hayatımsın.
spa	tur	Me escribió una larga carta.	Bana uzun bir mektup yazdı.
spa	tur	Me gustan las matemáticas.	Ben matematikten hoşlanırım.
spa	tur	¿Adónde ha ido este hombre?	Nereye gitti bu adam?
spa	tur	Me ha escrito una carta de amor.	O bana bir aşk mektubu yazdı.
spa	tur	Ella cuidó del niño.	Çocuğa o baktı.
spa	tur	Eso es una muñeca.	O bir oyuncak bebek.
spa	tur	Tom no ha vivido nunca en Boston.	Tom, hiç Boston'da yaşamadı.
spa	tur	¿Quién está escribiendo estos comentarios?	Bu yorumları kim yazıyor?
spa	tur	¿Sí o no?	Evet mi, hayır mı?
spa	tur	Aquí tengo algunos amigos.	Burada birkaç arkadaşım var.
spa	tur	Soy el líder de este equipo.	Ben bu takımın lideriyim.
spa	tur	Están en Berlín.	Onlar Berlin'de.
spa	tur	Nunca como nada antes del desayuno.	Kahvaltıdan önce asla bir şey yemem
spa	tur	A Jim le gusta el médico.	Jim doktoru seviyor.
spa	tur	Me siento mal por ellos.	Onlar için kötü hissediyorum.
spa	tur	Para cambiar algo, debes hacer algo.	Bir şeyi değiştirmek için bir şey yapmak zorundasın.
spa	tur	Kobe es la ciudad donde nací.	Kobe doğduğum şehirdir.
spa	tur	Ésta fue mi primera visita a un país en el extranjero.	Bu benim ilk yabancı ülke ziyaretimdi.
spa	tur	Yo también quiero casarme, madre.	Ben de evlenmek istiyorum, anne.
spa	tur	Tom no tenía ganas de jugar al golf.	Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
spa	tur	Necesitarás dormir.	Uykuya ihtiyacın olacak.
spa	tur	Él también puede hablar ruso.	O, Rusça da konuşabilir.
spa	tur	Ven cuando quieras.	Ne zaman istersen gel.
spa	tur	¿Él lleva viviendo aquí dos años?	O, iki yıldır burada mı yaşıyor?
spa	tur	Tom tiene mucho más dinero que yo.	Tom benim sahip olduğumdan daha çok paraya sahip.
spa	tur	Él es un hombre cruel.	O, zalim bir adamdır.
spa	tur	Estoy de vacaciones.	Tatildeyim.
spa	tur	Te está apoyando voluntariamente.	O, gönüllü olarak size destek veriyor.
spa	tur	¿Le gusta perder?	Kaybetmekten hoşlanır mısın?
spa	tur	Los indígenas en Ecuador hablamos quichua.	Biz Ekvador'daki yerliler Keçuvaca konuşuruz.
spa	tur	Deberías pedir perdón.	Özür dilemelisin.
spa	tur	Esa cámara me pertenece.	Şu kamera bana ait.
spa	tur	¡Vas a ser padre de nuevo!	Yeni baba olacaksın!
spa	tur	¿Cuándo pasó?	O ne zaman oldu?
spa	tur	Nunca hago nada estúpido.	Asla aptalca bir şey yapmam.
spa	tur	Tom tuvo suerte de que no lo mataran.	Tom öldürülmediği için şanslıydı.
spa	tur	¿Quién dirige las cosas aquí?	İşleri burada kim çevirir?
spa	tur	Quiere ir con nosotros al cine.	O bizimle birlikte sinemaya gelmek istiyor.
spa	tur	Él le da todo lo que quiere.	O, ona istediği her şeyi verir.
spa	tur	Entró en la habitación después de que te fueras.	O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.
spa	tur	Tom hizo un buen trabajo.	Tom iyi bir iş yaptı.
spa	tur	¿Lo he dicho?	Onu söyledim mi?
spa	tur	Quisiera invitarle a almorzar, si no está ocupado.	Eğer meşgul değilseniz, sizi öğle yemeğine davet etmek isterim.
spa	tur	¿Crees que me quiere?	Onun beni sevdiğini düşünüyor musun?
spa	tur	Me dijo que estaba enfermo.	O bana hasta olduğunu söyledi.
spa	tur	¡Tan solo hazlo!	Sadece onu yap.
spa	tur	Por favor, déjame una pluma.	Lütfen bana bir kalem bırak.
spa	tur	Tengo algunos libros en inglés.	Birkaç İngilizce kitabım var.
spa	tur	Necesitamos ayuda.	Yardıma ihtiyacımız var.
spa	tur	¿A que ese estudiante corre mucho?	Şu öğrenci hızlı koşar, değil mi?
spa	tur	Tom está prometido con Ruth.	Tom, Ruth ile nişanlı.
spa	tur	Él mantuvo su promesa.	O, sözünü tuttu.
spa	tur	¿Puede hacer este trabajo?	O bu işi yapabilir mi?
spa	tur	Todos estamos en el mismo barco.	Hepimiz aynı gemideyiz.
spa	tur	¡Vayamos todos juntos!	Hepimiz birlikte gidelim!
spa	tur	Compré dos pares de pantalones.	İki pantolon satın aldım.
spa	tur	Me dio este CD.	Bana bu CD'yi verdi.
spa	tur	No tengo la llave.	Anahtarım yok.
spa	tur	Ella va a aprender a conducir.	O, araba sürmeyi öğrenecek.
spa	tur	Él se sentó y escuchó la radio.	Oturdu ve radyo dinledi.
spa	tur	Estaba viendo la televisión cuando llegó Tomás.	Tom geldiğinde televizyon izliyordum.
spa	tur	¿Por qué estoy escribiendo este mensaje?	Neden ben bu mesajı yazıyorum?
spa	tur	No sé si es feliz.	Onun mutlu olup olmadığını bilmiyorum.
spa	tur	Quiero una mesa baja.	Kısa bir masa istiyorum.
spa	tur	Quería irme a casa.	Eve gitmek istedim.
spa	tur	Te llamo para que vengas.	Seni gelmen için arıyorum.
spa	tur	Un té verde, por favor.	Bir yeşil çay, lütfen.
spa	tur	¿Te ríes alguna vez?	Hiç güler misin?
spa	tur	Lo estoy esperando.	Onu bekliyorum.
spa	tur	Contraté a Tom.	Tom'a iş verdim.
spa	tur	Los dos son muy listos.	Onların ikisi de çok akıllı.
spa	tur	Dime dónde está.	Bana onun nerede olduğunu söyle.
spa	tur	Quiero practicar baloncesto con él.	Onunla basketbol oynama pratiği yapmak istiyorum.
spa	tur	Es muy divertido aprender esperanto.	Esperanto dilini öğrenmek çok eğlencelidir.
spa	tur	¿Regresa usted mañana?	Yarın geri geliyor musun?
spa	tur	Admití que estaba equivocado.	Hatalı olduğumu itiraf ettim.
spa	tur	¿Soñamos todos los días?	Her gün rüya görür müyüz?
spa	tur	Los dos son artistas.	Onların ikisi de sanatçı.
spa	tur	Me alegro de que me hayan invitado a cenar.	Ben akşam yemeğine davet edildiğim için memnun oldum.
spa	tur	Hice bien mi trabajo.	Ben işimi iyi yaptım.
spa	tur	Cerraré la puerta.	Kapıyı kapatacağım.
spa	tur	Me robaron el poco dinero que tenía.	Sahip olduğum çok az para çalındı.
spa	tur	Tom quería hablar con Mary cara a cara.	Tom Mary ile yüz yüze konuşmak istedi.
spa	tur	Él llevaba un esmoquin.	O, bir smokin giyiyordu.
spa	tur	Estoy flojo en física.	Fizikte zayıfım.
spa	tur	Era duro como piedra.	O, kaya gibi sertti.
spa	tur	Yo quería que ella ganara.	Onun kazanmasını istiyordu.
spa	tur	¿Quieres mi ayuda?	Yardımımı ister misin?
spa	tur	Él necesita gafas.	Onun gözlüğe ihtiyacı var.
spa	tur	Voy a daros treinta dólares.	Size otuz dolar vereceğim.
spa	tur	¿Cuándo fue la última vez que te duchaste?	En son ne zaman duş aldın?
spa	tur	¿Cuánto tarda?	Ne kadar sürer?
spa	tur	¿Cuál es tu dirección de correo electrónico?	Elektronik posta adresin nedir?
spa	tur	Has venido pronto a casa.	Eve erken geldin.
spa	tur	Creo que deberíamos hablar con Tom.	Bence Tom'la konuşmalıyız.
spa	tur	Es mi autobús.	Bu benim otobüsüm.
spa	tur	¿Cuál es tu perfume preferido?	Senin en sevdiğin parfüm nedir?
spa	tur	Algunas personas van a la iglesia los domingos por la mañana.	Bazı insanlar Pazar sabahı kiliseye gider.
spa	tur	Cuéntame la historia.	Bana hikayeyi anlat.
spa	tur	Él solo tenía treinta y seis años.	Sadece otuz altı yaşındaydı.
spa	tur	No lo sabéis.	Onu bilmiyorsunuz.
spa	tur	Debería darme las gracias.	O bana teşekkür etmeli.
spa	tur	Te responderé en un día o dos.	Bir ya da iki gün içinde sana cevap vereceğim.
spa	tur	¿Cuánto has tardado en venir aquí?	Buraya gelmen ne kadar zamanını aldı?
spa	tur	Iré contigo.	Seninle gideceğim.
spa	tur	Esta es mi prima.	Bu benim kuzenim.
spa	tur	Deberías haberle dejado solo.	Onu yalnız bırakmalıydın.
spa	tur	Normalmente no tomo café.	Normalde kahve içmem.
spa	tur	Me cambiaré de camisa antes de irme.	Gitmeden önce gömleğimi değiştireceğim.
spa	tur	Tom es un héroe.	Tom bir kahramandır.
spa	tur	Me voy al otro lado del mundo.	Dünyanın öteki ucuna gidiyorum.
spa	tur	Le pondré un poco de sal a la carne.	Ete biraz tuz koyacağım.
spa	tur	Tengo mis propios problemas.	Benim kendi sorunlarım var.
spa	tur	¿Terminaste el trabajo?	Henüz işi bitirdin mi?
spa	tur	¡Qué bebé más adorable!	Ne şirin bir bebek!
spa	tur	¿Qué pasa si se equivocan?	Onlar hatalıysa ne olur?
spa	tur	Debería haber tenido más cuidado con eso.	Daha dikkatli olmalıydım.
spa	tur	Quédese sentado, por favor.	Oturmuş olarak kalın lütfen.
spa	tur	Amamos esa muchacha.	Bu kızı seviyoruz.
spa	tur	¿Cuántos tipos de nacionalismo son?	Milliyetçilik kaç çeşittir?
spa	tur	Más o menos lo entiendo.	Az çok anlıyorum.
spa	tur	Preferiría haber ido al concierto ayer por la noche.	Dün gece konsere gitmeyi tercih ederdim.
spa	tur	¿Cuál es el nombre de pila del señor Johnson?	Bay Johnson'ın ilk adı nedir?
spa	tur	El oro es el rey de reyes.	Altın kralın kralıdır.
spa	tur	Ella está ocupada.	O meşgul.
spa	tur	Soy un buen niño.	Ben iyi bir çocuğum.
spa	tur	Yo estaba equivocado. Olvidate de lo que te dije.	Hatalıydım. Sana dediğim şeyleri unut.
spa	tur	Sin gafas está casi ciega.	Gözlük olmadan o âdeta kördür.
spa	tur	Hoy tengo una cita con el destino.	Bugün kaderle bir randevum var.
spa	tur	¿Qué hace por la tarde?	Öğleden sonra ne yapıyorsun?
spa	tur	La vi hace tres años.	Ben onu üç yıl önce gördüm.
spa	tur	Deberías irte a casa.	Eve gitmelisin.
spa	tur	¿Has jugado alguna vez al béisbol?	Sen hiç beyzbol oynadın mı?
spa	tur	Levántate temprano o llegarás tarde.	Erken kalk, yoksa geç kalacaksın.
spa	tur	Esto está muy bueno.	Bu çok iyi.
spa	tur	Hoy aprendí muchas palabras españolas y ahora sé decir "mejilla", "barbilla" y "rodilla".	Bugün ben çok İspanyolca sözcük öğrendim ve "yanak", "çene" ve "diz" diyebiliyorum.
spa	tur	Mike y Ken son amigos.	Mike ve Ken arkadaştır.
spa	tur	Ahora estoy muy cansado.	Şu anda çok yorgunum.
spa	tur	Sé cómo lo puedo hacer.	Bunu nasıl yapacağımı biliyorum.
spa	tur	Está muy lejos.	Bu çok uzak.
spa	tur	Eso es mi asunto.	O, benim meselemdir.
spa	tur	Tom le escribió a Mary una carta en francés.	Tom Mary'ye Fransızca bir mektup yazdı.
spa	tur	Casi me rompes la mandíbula.	Neredeyse çenemi kırdın.
spa	tur	Soy un mujeriego.	Ben bir çapkınım.
spa	tur	Esto es una naranja.	Bu bir portakaldır.
spa	tur	Este es mi CD.	Bu benim CD'imdir.
spa	tur	Tiene la costumbre de chupar el lápiz.	Onun kalem emme alışkanlığı var.
spa	tur	Tom se subió al barco con sus tres niños.	Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.
spa	tur	Tienen la misma edad.	Onlar aynı yaştalar.
spa	tur	¿Qué quieres que le diga a Tom?	Tom'a ne söylemek istersin?
spa	tur	Me llamo Yamada.	Benim adım Yamada.
spa	tur	Deberíais comer más fruta.	Daha fazla meyve yemelisiniz.
spa	tur	¿Cuántos años duró la Guerra de los Cien Años?	Yüz-Yıl savaşı kaç yıl sürdü?
spa	tur	Mi mano está en agua cálida.	Elim ılık suda.
spa	tur	Ojalá supiera hablar francés.	Keşke Fransızca konuşabilsem.
spa	tur	Debes de ser la madre de Tom.	Sen Tom'un annesi olmalısın.
spa	tur	Sobrevivirá.	O, hayatta kalacak.
spa	tur	Tom no puede oíros.	Tom sizi duyamaz.
spa	tur	No sabíamos qué autobús coger.	Hangi otobüse bineceğimizi bilmiyorduk.
spa	tur	El trayecto en avión fue agobiante.	Uçak seyahati bunaltıcıydı.
spa	tur	Nosotros vamos de vez en cuando al zoológico.	Biz ara sıra hayvanat bahçesine gideriz.
spa	tur	No tiene muchos amigos en este pueblo.	Bu kasabada çok arkadaşı yok.
spa	tur	Tom se parece a ti.	Tom sana benziyor.
spa	tur	Tom busca a alguien que hable francés.	Tom, Fransızca konuşan birisini arıyor.
spa	tur	Por favor, saluda a tus padres.	Lütfen ailene selam söyle.
spa	tur	Todos mis amigos hablan francés.	Bütün arkadaşlarım Fransızca konuşurlar.
spa	tur	No está en nuestro grupo.	O bizim grupta değil.
spa	tur	Él es un típico japonés.	O tipik bir Japon.
spa	tur	¿Cuál es tu deporte de invierno preferido?	Favori kış sporun nedir?
spa	tur	Nací en 1972.	1972'de doğdum.
spa	tur	Salió desnuda de la ducha.	O, duştan çıplak çıktı.
spa	tur	Creo que Tom es joven.	Sanırım Tom genç.
spa	tur	Yo no te abandoné.	Ben senden vazgeçmedim.
spa	tur	No es bueno engañar a los colegas.	İş arkadaşlarınla dalga geçmen hoş değil.
spa	tur	Tom estaba durmiendo en su cama.	Tom yatağında uyuyordu.
spa	tur	Este libro es nuevo.	Bu kitap yeni.
spa	tur	¿No tienes hambre?	Aç değil misin?
spa	tur	Estuve en el mismo hospital.	Aynı hastanedeydim.
spa	tur	Él volvió a casa tres horas después.	Üç saat sonra eve geri döndü.
spa	tur	Haz tus deberes antes de ver la televisión.	TV izlemeden önce ev ödevini yap.
spa	tur	¿El amor existe?	Aşk var mıdır?
spa	tur	Estamos de acuerdo también.	Biz de kabul ediyoruz.
spa	tur	Se sentía enfermo.	O hasta hissediyordu.
spa	tur	Me han invitado a esta fiesta.	Ben bu partiye davet edildim.
spa	tur	Al menos, él podría excusarse.	En azından özür dileyebilirdi.
spa	tur	Tom ya no es un niño.	Tom artık bir oğlan değil.
spa	tur	Es demasiado viejo para ti.	O senin için çok yaşlı.
spa	tur	Soy un héroe.	Ben bir kahramanım.
spa	tur	A veces es bueno probar cosas nuevas.	Bazen yeni şeyleri denemek iyidir.
spa	tur	Un hecho es, esencialmente, irrebatible.	Bir gerçek, esas olarak, tartışılmazdır.
spa	tur	Él es abogado.	O bir avukattır.
spa	tur	Pidió ayuda.	O, yardım istedi.
spa	tur	¡Estamos perdidos!	Kaybolduk!
spa	tur	A mí me parece muy difícil.	Benim için çok zor gibi görünüyor.
spa	tur	Tom no sabe adónde fue Mary.	Tom Mary'nin nereye gittiğini bilmiyor.
spa	tur	El niño está comiendo pan.	Çocuk ekmek yiyor.
spa	tur	Tom ya casi no habla con nosotros.	Tom bizimle artık neredeyse hiç konuşmuyor.
spa	tur	¿Para qué tienes los pies?	Neden ayakların var?
spa	tur	Mi casa está cerca de la estación de tren.	Evim tren istasyonuna yakındır.
spa	tur	Tiene tres hijas.	Üç kızı var.
spa	tur	¡Recuerda lo que hiciste!	Yaptığını unutma!
spa	tur	Eres cuidadoso.	Sen dikkatlisin.
spa	tur	Te lo agradezco.	Teşekkür ederim.
spa	tur	No puedes decirlo.	Onu söyleyemezsin.
spa	tur	Si hubiera podido, lo habría hecho.	Eğer yapabilseydim, yapardım.
spa	tur	¿Qué vas a hacer esta tarde?	Bu öğleden sonra ne yapacaksın?
spa	tur	El español es su lengua materna.	İspanyolca onun ana dilidir.
spa	tur	Dan presentó Linda a Matt y Rita.	Dan, Linda'yı Mat ve Rita'ya tanıttı.
spa	tur	Todo el mundo está leyendo.	Herkes okuyor.
spa	tur	Estuvo lloviendo mucho durante todo el día.	Bütün gün çok yağmur yağdı.
spa	tur	El té está muy agradable.	Çay çok lezzetli.
spa	tur	Él juega allí.	O orada oynar.
spa	tur	¿Sabes por qué se fue Tom a Boston?	Tom'un neden Boston'a gittiğini biliyor musun?
spa	tur	Le amaba.	Ben onu sevdim.
spa	tur	¿Te parece divertido?	Onu komik mi buluyorsun?
spa	tur	La nicotina es un veneno.	Nikotin zehirdir.
spa	tur	Parece nieve.	Bu kar gibi görünüyor.
spa	tur	Ella nada bien.	O, iyi yüzer.
spa	tur	Esto va a ser difícil.	Bu zor olacak.
spa	tur	Nada hace feliz a Tom.	Tom'u hiçbir şey mutlu etmez.
spa	tur	Por desgracia, no creo que yo fuera de mucha ayuda.	Ne yazık ki çok yardımım olacağını sanmıyorum.
spa	tur	Dime que he hecho lo correcto.	Bana doğru şeyi yaptığımı söyle.
spa	tur	¿Lo sabes?	Bunu biliyor musun?
spa	tur	Creo que estás loca.	Bence sen delisin.
spa	tur	Creo que llegaremos antes del mediodía.	Sanırım öğleden önce oraya varacağız.
spa	tur	El señor Brown tiene cuatro hijos.	Bay Brown'ın dört çocuğu var.
spa	tur	El bebé tiene un día.	Bebek bir günlüktür.
spa	tur	Todos conocen su nombre.	Onun adını herkes bilir.
spa	tur	Despiértese, por favor.	Lütfen uyanın.
spa	tur	Vosotras sois sus hijas.	Siz onun kızlarısınız.
spa	tur	Un gran número de personas visitan la histórica ciudad.	Tarihi kenti çok sayıda insan ziyaret eder.
spa	tur	Aquí está la lista de vinos.	İşte şarap listesi.
spa	tur	Yo enseño español.	Ben İspanyolca öğretirim.
spa	tur	Él está cansado.	O yorgun.
spa	tur	Voy con Tom.	Tom ile gidiyorum.
spa	tur	Tom va a cantar.	Tom şarkı söyleyecek.
spa	tur	No podremos llegar a casa a tiempo.	Biz zamanında eve varamayacağız.
spa	tur	Volveré a las seis y media.	6:30'da geri döneceğim.
spa	tur	Tenías una semana para terminar esto.	Bunu bitirmek için bir haftan vardı.
spa	tur	Quiero descansar.	Dinlenmek istiyorum.
spa	tur	¿Es un gran problema?	Bu büyük bir sorun mu?
spa	tur	No tengo una hermana, tengo dos.	Benim bir tane kız kardeşim yok, iki tane var.
spa	tur	Se hallaron mucha sangre y cristales rotos en la escena del crimen.	Suç mahallinde çok fazla kan ve kırık cam bulundu.
spa	tur	Hoy hace calor.	Bugün hava sıcak.
spa	tur	No puedo salir del trabajo hasta las cinco.	Ben beşe kadar işten ayrılamam.
spa	tur	Necesito café.	Kahveye ihtiyacım var.
spa	tur	¿Cómo puedo ir al paraíso?	Cennete nasıl gidebilirim?
spa	tur	Los niños no pueden tomar vino.	Çocuklar şarap içemezler.
spa	tur	Nadie me entiende.	Hiç kimse beni anlamıyor.
spa	tur	No sabe casi nada de ese tema.	O konuda neredeyse hiçbir şey bilmiyor.
spa	tur	Pase lo que pase no juegues al póquer con Tom.	Ne olursa olsun, Tom'la poker oynama.
spa	tur	Soy un chico.	Ben bir erkek çocuğuyum.
spa	tur	Llegas demasiado tarde.	Çok geç kaldın.
spa	tur	Vamos solos.	Yalnız gidiyoruz.
spa	tur	No le voy a decir a nadie lo que os ha pasado.	Kimseye size ne olduğunu söylemeyeceğim.
spa	tur	Necesito un adaptador para esa toma de corriente.	O priz için bir adaptöre ihtiyacım var.
spa	tur	Esta carta llegó mientras estabas fuera.	Bu mektup sen yokken geldi.
spa	tur	Estaba a punto de dormirse cuando oyó que alguien decía su nombre.	Adının söylendiğini duyduğunda uyumak üzereydi.
spa	tur	Has venido muy pronto.	Çok erken geldin.
spa	tur	Siempre que llamo está fuera.	Ne zaman arasam o dışarıdadır.
spa	tur	Jessica cantaba una canción.	Jessica bir şarkı söylüyordu.
spa	tur	Su hermano siempre está viendo la televisión.	Erkek kardeşi her zaman TV izliyor.
spa	tur	Él es una persona importante.	O önemli bir kişidir.
spa	tur	¿Puedo preguntarte una cosa?	Sana bir şey sorabilir miyim?
spa	tur	Parece un huevo.	Bir yumurta gibi görünüyor.
spa	tur	No quería que me odiaras.	Benden nefret etmeni istemedim.
spa	tur	La montaña es verde.	Dağ yeşildir.
spa	tur	Nunca me dijiste que tenías una hermana.	Bir kız kardeşin olduğunu bana hiç söylemedin.
spa	tur	El niño vino corriendo.	Çocuk koşarak geldi.
spa	tur	No estoy seguro de cuándo volverá Tom.	Tom'un ne zaman döneceğinden emin değilim.
spa	tur	Me temo que el doctor no está.	Korkarımki doktor burada değil.
spa	tur	El humo del tabaco me molesta mucho.	Sigara dumanı beni çok rahatsız eder.
spa	tur	Mi hermano es veterinario.	Erkek kardeşim bir veteriner.
spa	tur	Llamé a Tom.	Tom'u aradım.
spa	tur	El perro es suyo.	Köpek onundur.
spa	tur	Alicia duerme en su habitación.	Alicia odasında uyuyor.
spa	tur	No mires en la caja.	Kutuya bakma.
spa	tur	Tom está diciendo algo.	Tom bir şey söylüyor.
spa	tur	Ella le preguntó dónde vivía, pero él era demasiado listo para decírselo.	O ona nerede yaşadığını sordu fakat o söylemeyecek kadar çok akıllıydı.
spa	tur	¿Es tuya esa bolsa negra?	O siyah çanta senin mi?
spa	tur	Estoy acostumbrado a que se rían de mí.	Gülünmeye alışkınım.
spa	tur	Tom perdió las ganas de aprender francés.	Tom Fransızca öğrenme isteğini kaybetti.
spa	tur	¿Cuánta gente trabaja aquí?	Burada kaç kişi çalışıyor?
spa	tur	Empezamos a trabajar en el mes de abril.	Nisan ayında çalışmaya başladık.
spa	tur	Dejé una nota debajo de la puerta.	Ben kapının altına bir not bıraktım.
spa	tur	No hay tiempo que perder.	Kaybedecek zaman yok.
spa	tur	Le aconsejó que visitara Boston porque pensaba que era la ciudad más bonita del mundo.	Ona Boston'u ziyaret etmesini tavsiye etti, çünkü o, onun dünyadaki en güzel şehir olduğunu düşünüyordu.
spa	tur	Este es el libro que quiero comprar.	Satın almak istediğim kitap budur.
spa	tur	Llama al número que te di.	Sana verdiğim numarayı ara.
spa	tur	Ya no me gusta la Navidad.	Ben artık Noel'den hoşlanmıyorum.
spa	tur	¿Cuál es tu fruta preferida?	En sevdiğin meyve hangisidir?
spa	tur	Mejorará.	Bu iyileşecek.
spa	tur	Por favor, no te rías de mí.	Lütfen bana gülme.
spa	tur	Está leyendo el periódico.	O gazete okuyor.
spa	tur	¿Me puedes prestar el diccionario?	Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
spa	tur	Lo que Tom verdaderamente quería era tener una cita con María.	Tom'un gerçekte istediği şey Maria ile bir buluşmaydı.
spa	tur	Empecé a jugar al golf hace años.	Yıllar önce golf oynamaya başladım.
spa	tur	Me he olvidado de decirle una cosa a Tom.	Tom'a bir şey söylemeyi unuttum.
spa	tur	Mi afición es la música.	Benim hobim müzik.
spa	tur	No dijiste nada.	Bir şey demedin.
spa	tur	Anoche tuve un hermoso sueño.	Dün gece güzel bir rüya gördüm.
spa	tur	Le gusta beber.	O içmeyi seviyor.
spa	tur	Parece enfadado.	O kızgın görünüyor.
spa	tur	No hay ningún reloj en mi habitación.	Odamda hiç saat yok.
spa	tur	Comí en el autobús.	Otobüste yemek yedim.
spa	tur	¿Cómo se produjo el accidente?	Kaza nasıl oldu?
spa	tur	Tom no quiere ser un héroe.	Tom kahraman olmak istemiyor.
spa	tur	Cuando le vi, estaba sentado en la biblioteca.	Onu gördüğümde kütüphanede oturuyordu.
spa	tur	María se quedó embarazada a los 14 años.	Maria 14 yaşında hamile kaldı.
spa	tur	Mike y Tom están en la misma clase.	Mike ve Tom aynı sınıftalar.
spa	tur	Denme tiempo.	Bana zaman verin.
spa	tur	Siempre está leyendo.	O her zaman okuyor.
spa	tur	Ella no es una empleada habitual de esta compañía.	O bu şirketin düzenli bir çalışanı değil.
spa	tur	Ten cuidado, no vayas a despertar a Tom.	Tom'u uyandırmamak için dikkatli ol.
spa	tur	Tom y Frank son buenos amigos.	Tom ve Frank iyi arkadaşlardır.
spa	tur	Tom empezó a hablar.	Tom konuşmaya başladı.
spa	tur	El profesor sonrió.	Profesör gülümsedi.
spa	tur	Perdí el hilo de la conversación.	Konuşmanın gidişini kaybettim.
spa	tur	Esto también es una manzana.	Bu da bir elma.
spa	tur	Tom ha vuelto a cometer el mismo error.	Tom aynı hatayı tekrar yaptı.
spa	tur	Estás olvidando algo muy importante.	Çok önemli bir şey unutuyorsun.
spa	tur	El niño que viste es mi hijo.	Gördüğün çocuk benim oğlum.
spa	tur	A mi abuelo le gusta caminar.	Büyükbabam yürüyüşü sever.
spa	tur	Deberías agradecerme.	Bana teşekkür etmelisin.
spa	tur	Necesitamos ganar.	Kazanmamız gerekiyor.
spa	tur	Añádele una docena de huevos a la lista.	Listeye bir düzine yumurtayı ekle.
spa	tur	¿Cuánto vale este vestido?	Bu elbise ne kadar?
spa	tur	Él es joven.	O genç.
spa	tur	Nuestra escuela está en el centro de la ciudad.	Okulumuz şehrin merkezindedir.
spa	tur	Él es estudiante.	O, bir öğrencidir.
spa	tur	¿Por qué los fabricantes siempre le ponen tanto azúcar al yogur?	Neden üreticiler her zaman yoğurda bu kadar şeker koyar?
spa	tur	Iré a vuestra fiesta esta tarde.	Bu akşam partinize geleceğim.
spa	tur	Se sentaron a la sombra de un árbol.	Bir ağacın gölgesinde oturdular.
spa	tur	¿Hay algo que le quieras preguntar a Tom?	Tom'a sormak istediğin bir şey var mı?
spa	tur	Los bancos abren a las nueve.	Bankalar saat dokuzda açılır.
spa	tur	Sin la llave no habría podido entrar en la habitación.	Anahtar olmadan odaya giremezdi.
spa	tur	Siempre he sido diferente.	Ben her zaman farklıydım.
spa	tur	Mis amigos me invitaron a cenar.	Arkadaşlarım beni akşam yemeğine davet etti.
spa	tur	Espero que Tom diga que no.	Tom'un hayır diyeceğini umuyorum.
spa	tur	Yo nací y me eduqué en Tokio.	Ben doğdum ve Tokyo'da eğitim gördüm.
spa	tur	El esperanto no es un idioma difícil, es un idioma fácil.	Esperanto zor bir dil değil, kolay bir dildir.
spa	tur	Lo vi con mis propios ojos.	Onu kendi gözlerimle gördüm.
spa	tur	Ya no puedo hacerlo.	Artık yapamıyorum.
spa	tur	No quiero estar lejos de casa.	Evden uzak olmak istemiyorum.
spa	tur	Mary tiene sus propios problemas.	Mary'nin kendi sorunları var.
spa	tur	Él tenía 19 años entonces.	O o zaman 19 yaşındaydı.
spa	tur	Le llamé.	Ben onu aradım.
spa	tur	A mí también me gustan los dulces.	Ben de şeker severim.
spa	tur	Me conoces, ¿verdad?	Beni tanıyorsun, değil mi?
spa	tur	Me lo he pasado muy bien.	Harika bir zaman geçirdim.
spa	tur	Tom murió de viejo.	Tom yaşlılıktan öldü.
spa	tur	Se hizo pianista.	O bir piyanist oldu.
spa	tur	Tengo que ganar.	Kazanmak zorundayım.
spa	tur	¿Por qué has comprado un coche?	Niçin bir araba satın aldın?
spa	tur	No podéis nadar.	Siz yüzemezsiniz.
spa	tur	¿Dónde duerme Tom?	Tom nerede uyuyor?
spa	tur	Yo no soy un pingüino.	Ben penguen değilim.
spa	tur	Siempre estoy listo para ayudarte.	Ben her zaman sana yardım etmeye hazırım.
spa	tur	Esto me está volviendo loco.	Bu beni deli ediyor.
spa	tur	Cerré mi paraguas.	Şemsiyemi kapadım.
spa	tur	Voy al colegio en metro.	Okula metroyla gidiyorum.
spa	tur	Tom no es feliz.	Tom mutlu değil.
spa	tur	¿Alguna vez le has dicho palabrotas a un policía?	Hiç bir polis memuruna küfür ettin mi?
spa	tur	¿Por qué no me ayudas?	Neden bana yardım etmiyorsun?
spa	tur	La respuesta es sí.	Cevap evettir.
spa	tur	Por favor, deme uno de éstos.	Lütfen, bunlardan birini bana verin.
spa	tur	Nos vemos el lunes.	Pazartesi görüşürüz.
spa	tur	Mary me conoce.	Mary beni tanıyor.
spa	tur	Ayer salimos de Boston a las 2:30.	Dün 2.30'da Boston'dan ayrıldık.
spa	tur	No hay esperanza.	Ümit yok.
spa	tur	Tom compró una rosa para Mary.	Tom Mary için bir gül aldı.
spa	tur	Mañana hay un partido de fútbol.	Yarın bir futbol maçı var.
spa	tur	¿Lo tocó?	Size dokundu mu?
spa	tur	No trabajo el domingo.	Ben pazar günü çalışmam.
spa	tur	Mary es mucho más guapa de lo que recordaba.	Mary hatırladığımdan çok daha güzel.
spa	tur	No nos hace falta dinero.	Bizim paraya ihtiyacımız yok.
spa	tur	El futbolista cometió un grave error.	Futbolcu büyük bir hata yaptı.
spa	tur	Algunas personas me hacen reir.	Bazı insanlar beni güldürürler.
spa	tur	Fue una sorpresa genial.	Bu harika bir sürprizdi.
spa	tur	¿Cuál es tu trabalenguas favorito?	Favori tekerlemen ne?
spa	tur	La decoración no es mala.	Dekorasyon kötü değil.
spa	tur	Él me dijo que iba a Italia.	İtalya'ya gittiğini söyledi.
spa	tur	Tomás todavía está durmiendo.	Tom hâlâ uyuyor.
spa	tur	Este año es un año importante para mí.	Bu yıl benim için önemli bir yıldır.
spa	tur	Tom no quería hacer aquello.	Tom onu yapmak istemedi.
spa	tur	Eso no es un saltamontes, ¡es una cigarra!	O bir çekirge değil, o bir ağustos böceği!
spa	tur	¿Por qué estás trabajando?	Niçin çalışıyorsun?
spa	tur	Yo estaba en las montañas.	Dağlardaydım.
spa	tur	Tengo que irme a comer algo.	Ben bir şey yemek için gitmeliyim.
spa	tur	Vamos, dámelo.	Haydi. Onu bana ver.
spa	tur	Odio el fútbol.	Futboldan nefret ediyorum.
spa	tur	¿Cómo está tu hombro?	Omuzun nasıl?
spa	tur	¿Le conocéis?	Onu tanıyor musunuz?
spa	tur	Estaba pensando en nosotros.	Bizi düşünüyordum.
spa	tur	Esta escuela tiene muchos estudiantes.	Bu okulun çok öğrencisi vardır.
spa	tur	No sabe nada.	Hiçbir şey bilmiyor.
spa	tur	La lluvia destruyó el jardín de girasoles.	Yağmur ayçiçeği bahçesini tahrip etti.
spa	tur	Haz una cita con él.	Onunla bir randevu ayarlayalım.
spa	tur	No me ayuda nunca.	O asla bana yardım etmez.
spa	tur	Tom siempre va al supermercado en el que trabaja María.	Tom her zaman Maria'nın çalıştığı süpermarkete gider.
spa	tur	Prefiero hacerlo solo.	Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.
spa	tur	La luna no tiene luz propia.	Ay'ın kendi ışığı yoktur.
spa	tur	Golpeé a Tom.	Tom'a vurdum.
spa	tur	¿Dónde están las llaves?	Anahtarlar nerede?
spa	tur	Soy de Hirosima, pero ahora vivo en Tokio.	Ben Hiroşima'lıyım fakat şimdi Tokyo'da yaşıyorum.
spa	tur	Los olvidamos.	Onları unuttuk.
spa	tur	No hay nada que me dé miedo.	Hiçbir şey beni korkutmuyor.
spa	tur	Quiero a otro.	Ben başka birini istiyorum.
spa	tur	Tom tuvo que ir allí solo.	Tom oraya yalnız gitmek zorunda kaldı.
spa	tur	Los beduinos viven en el desierto.	Bedeviler çölde yaşar.
spa	tur	Lo vi diez años después.	On yıl sonra onu gördüm.
spa	tur	Ahora de verdad que me quiero ir a casa.	Şimdi gerçekten eve gitmek istiyorum.
spa	tur	¿Podrás hacerlo a tiempo?	Onu zamanında yapabilir misin?
spa	tur	Olvidé su dirección.	Ben onun adresini unuttum.
spa	tur	Pasé el fin de semana con mis amigos.	Hafta sonunu arkadaşlarımla geçirdim.
spa	tur	Mi padre murió cuando yo tenía siete años.	Ben yedi yaşındayken babam öldü.
spa	tur	Tengo el pelo largo.	Uzun saçım var.
spa	tur	Soy pobre.	Ben fakirim.
spa	tur	Ser madre es agotador.	Anne olmak yorucu.
spa	tur	Tom tiene una gran familia.	Tom'un büyük bir ailesi var.
spa	tur	Ella tiene sus defectos, pero me gusta.	Onun hataları var, ama onu seviyorum.
spa	tur	La guerra todavía continúa.	Savaş hâlâ devam ediyor.
spa	tur	Tom estará ahí.	Tom orada olacak.
spa	tur	Tom y Mary han ido por caminos separados.	Tom ve Mary ayrı yollarına gittiler.
spa	tur	Tengo veinticuatro años.	Yirmi dört yaşındayım.
spa	tur	Si tienes problemas de ratones o ratas, los puedes ahuyentar con ultrasonido.	Eğer sıçanlar ve farelerle sorunun varsa onları ultrason ile korkutup kaçırabilirsin.
spa	tur	Necesito verte esta noche.	Bu gece seni görmem gerekiyor.
spa	tur	¿Puedo hablar con vosotros?	Sizinle konuşabilir miyim?
spa	tur	¿Por qué no lo dijiste antes?	Neden daha önce söylemedin?
spa	tur	A él no le gusta ir a la escuela.	O, okula gitmeyi sevmiyor.
spa	tur	Entonces será demasiado tarde.	O zaman çok geç olacak.
spa	tur	¿Qué no ha comprado?	O ne almadı?
spa	tur	Quiero que vengas a trabajar conmigo.	Gelip benimle çalışmanı istiyorum.
spa	tur	Tom no dio respuesta.	Tom cevap vermedi.
spa	tur	¿Qué deberíamos hacer?	Ne yapmalıyız?
spa	tur	Hoy no te preguntaré nada más.	Bugün sana başka bir şey sormayacağım.
spa	tur	No me enseñaste.	Bana öğretmedin.
spa	tur	No me vuelvas a llamar.	Beni tekrar arama.
spa	tur	Prefiero vivir solo.	Ben yalnız yaşamayı tercih ederim.
spa	tur	Es de noche. La familia está cenando.	Gece. Aile akşam yemeğini yiyor.
spa	tur	Aquí está tu llave.	İşte anahtarın.
spa	tur	Todos saben eso.	Hiç kimse bilmiyor.
spa	tur	Tom era un mal estudiante.	Tom kötü bir öğrenci idi.
spa	tur	Llegaste a las cinco.	Sen beşte geldin.
spa	tur	Tú tampoco tienes ni idea de lo importante que eres para mí.	Sen de benim için ne kadar önemli olduğun hakkında bir fikrin yok.
spa	tur	Han empezado a vender un nuevo tipo de coche en Tokio.	Tokyo'da yeni bir tür araba satmaya başladılar.
spa	tur	No te vayas, por favor.	Lütfen gitme.
spa	tur	¡Háblame de ello!	Bana ondan bahset!
spa	tur	Invité a veinte personas a mi fiesta pero ninguno de ellos vino.	Yirmi kişiyi partime davet ettim fakat onların hepsi gelmedi.
spa	tur	"No sé", dijo Antonio.	''Bilmiyorum'', dedi Antonio.
spa	tur	Era un día realmente hermoso.	O, gerçekten güzel bir gündü.
spa	tur	No lo entiendo.	Anlamıyorum.
spa	tur	Tenemos que reducir el costo a un mínimo.	Maliyeti asgariye indirmeliyiz.
spa	tur	Quiero este edificio para un garaje.	Bu binayı bir garaj için istiyorum.
spa	tur	Él habla mucho de su padre.	O, babasından çok bahseder.
spa	tur	Mi hijo ya sabe contar hasta cien.	Oğlum şimdiden yüze kadar sayabiliyor.
spa	tur	No era necesario que te dieras prisa.	Acele etmene gerek yoktu.
spa	tur	No deberías haber gastado tanto dinero en eso.	Ona bu kadar para harcamamalıydın.
spa	tur	Por favor, abre la botella.	Lütfen şişeyi aç.
spa	tur	Estamos escuchando.	Dinliyoruz.
spa	tur	Antes tuvo algunos problemas con él.	Daha önce onunla biraz sorunu vardı.
spa	tur	Yo no caminé.	Yürümedim.
spa	tur	El profesor no cumplió su palabra.	Öğretmen sözünü tutmadı.
spa	tur	Deberías alejarte de ella.	Ondan uzak durmalısın.
spa	tur	Ha empezado.	O başladı.
spa	tur	Tom dice que no es feliz.	Tom mutlu olmadığını söylüyor.
spa	tur	Vine por ustedes.	Sizin için geldim.
spa	tur	Sabe quiénes son.	Onların kim olduğunu bilir.
spa	tur	La policía utilizó balas de goma para dispersar a los manifestantes.	Polis göstericileri dağıtmak için plastik mermi kullandı.
spa	tur	La enfermera de mi abuela es muy amable.	Büyük annemin hemşiresi çok nazik.
spa	tur	No bebo café.	Kahve içmem.
spa	tur	Tengo miedo a los lugares cerrados.	Kapalı yer korkum var.
spa	tur	Él es de Francia.	O Fransalıdır.
spa	tur	No estoy estudiando inglés.	İngilizce çalışmıyorum.
spa	tur	Es muy trabajador.	O çok çalışkandır.
spa	tur	Él siguió leyendo el libro.	Kitabı okumaya devam etti.
spa	tur	Un amigo viene a jugar a nuestra casa mañana.	Bir arkadaş, yarın evimizde oynamak için geliyor.
spa	tur	Eso le hizo rico.	O onu zengin yaptı.
spa	tur	Esta semana he estado ocupada.	Bu hafta meşguldüm.
spa	tur	No sé por qué no lo entendéis.	Neden anlamadığınızı bilmiyorum.
spa	tur	Donald Trump es un mentiroso patológico.	Donald Trump patolojik bir yalancıdır.
spa	tur	Tom mostró su identificación.	Tom kimliğini gösterdi.
spa	tur	¿Cuál es mejor, éste o ése?	Hangisi daha iyi, bu mu yoksa şu mu?
spa	tur	¿Cuántos jugadores hay?	Kaç tane oyuncu var?
spa	tur	Tengo que encontrarlo.	Onu bulmak zorundayım.
spa	tur	Mañana me levantaré temprano.	Yarın erken kalkacağım.
spa	tur	No van a hablar con Tom.	Onlar Tom'la konuşmayacak.
spa	tur	No lo has visto.	Onu görmedin.
spa	tur	Ellas me saludaron con una sonrisa.	Onlar beni bir tebessüm ile selamladılar.
spa	tur	Tom te vio.	Tom seni gördü.
spa	tur	Danos dos cuchillos y cuatro tenedores, por favor.	Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.
spa	tur	¿Quién estaba contigo?	Kim seninleydi?
spa	tur	Tuve que aceptar su propuesta.	Onun önerisini kabul etmek zorunda kaldım.
spa	tur	Aire fresco y ejercicio son buenos para la salud.	Temiz hava ve egzersiz, sağlık için iyidir.
spa	tur	Esos dos niños tenían la misma edad.	Şu iki çocuk aynı yaştaydı.
spa	tur	Mi padre me ha comprado una cámara.	Babam bana bir kamera aldı.
spa	tur	Tom compró su entrada hace veinte minutos.	Tom biletini yirmi dakika önce aldı.
spa	tur	Es un estudiante.	O bir öğrenci.
spa	tur	Quisiera hacer una reserva en el hotel.	Bir otel rezervasyonu istiyorum.
spa	tur	Ya he visto ese cuadro.	Bu resmi daha önce gördüm.
spa	tur	¿Quién me trae fruta y té?	Kim bana meyve ve çay getirir?
spa	tur	¿Cuál es tu tipo de libro preferido para leer?	Okumak için favori kitap türün nedir?
spa	tur	Te llamaré todas las noches.	Ben her gece seni arayacağım.
spa	tur	Estoy viendo una casa.	Bir ev görüyorum.
spa	tur	Hablamos ayer.	Biz dün konuştuk.
spa	tur	No sabía que estabas enfermo, por eso no fui a verte al hospital.	Senin hasta olduğunu bilmiyordum, bu yüzden seni hastanede ziyaret etmedim.
spa	tur	Tom está realmente enfermo.	Tom gerçekten hasta.
spa	tur	Él es muy joven.	O çok gençtir.
spa	tur	¿Dónde vives en Turquía?	Türkiye'de nerede yaşıyorsun?
spa	tur	El anciano se sentó.	Yaşlı adam oturdu.
spa	tur	¿A qué distancia está?	Ne kadar uzakta?
spa	tur	El tren llegó con diez minutos de retraso.	Tren on dakika geç vardı.
spa	tur	Por favor dime cuándo tengo que irme.	Lütfen ne zaman gideceğimi bana söyle.
spa	tur	No me arrepiento de lo que hice.	Yaptığıma pişman değilim.
spa	tur	Estamos muy borrachos.	Biz çok sarhoşuz.
spa	tur	Mi padre tiene un restaurante.	Babamın bir restoranı var.
spa	tur	Se lo daré a Tom.	Onu Tom'a vereceğim.
spa	tur	Huele de maravilla.	Bu lezzetli kokuyor
spa	tur	Te veré mañana en la biblioteca.	Yarın seni kütüphanede göreceğim.
spa	tur	Habla mucho de Alemania.	Almanya hakkında çok fazla konuşur.
spa	tur	Sé que echas de menos a tu familia.	Aileni özlediğini biliyorum.
spa	tur	¿Se te ha olvidado algo?	Bir şey unuttun mu?
spa	tur	Veo la televisión dos veces a la semana.	Haftada iki kez televizyon izlerim.
spa	tur	¿De quién te ríes?	Kime gülüyorsun?
spa	tur	Nosotros jugamos mejor.	Biz daha iyi oynadık.
spa	tur	Sé que dices la verdad.	Gerçeği söylediğini biliyorum.
spa	tur	No hables.	Konuşma.
spa	tur	En este avión hay 5 salidas.	Bu uçakta 5 çıkış vardır.
spa	tur	¿Por qué te perdiste en el bosque?	Ormanda niçin kayboldun?
spa	tur	Trabajo aquí.	Burada çalışıyorum.
spa	tur	Pensé que a Tom le gustaría.	Tom'un bunu seveceğini düşünüyordum.
spa	tur	Nos ayudó.	Bize yardım etti.
spa	tur	Había mucha gente.	Bir sürü insan oradaydı.
spa	tur	Se lo di a un niño pequeño.	Ben onu küçük bir çocuğa verdim.
spa	tur	Tom lloró mucho.	Tom çok ağladı.
spa	tur	He olvidado tu nombre.	Adını unuttum.
spa	tur	Echo de menos Italia.	İtalya'yı özlüyorum.
spa	tur	¿Tú dónde trabajabas?	Sen nerede çalıştın?
spa	tur	Ella ha llevado el mismo sombrero durante un mes.	Bir ay boyunca aynı şapkayı giydi.
spa	tur	Tom le dijo adiós a Mary.	Tom Mary'ye hoşça kal dedi.
spa	tur	Seguido nos paviamos.	Sık sık okulu ekeriz.
spa	tur	Uno de sus tres autos es azul, y los otros rojos.	Onun üç arabasından biri mavi ve diğerleri kırmızıdır.
spa	tur	Estábamos en Berlín.	Berlin'deydik.
spa	tur	Su familia es muy grande.	Onun ailesi çok büyük.
spa	tur	No puedo hacerlo sola.	Bunu yalnız yapamam.
spa	tur	Esa casa es muy pequeña.	O ev çok küçüktür.
spa	tur	Tienes muy buen aspecto.	Çok iyi görünüyorsun.
spa	tur	Compre algunas manzanas, por favor.	Lütfen birkaç elma satın alın.
spa	tur	No le oí venir.	Onun geldiğini duymadım.
spa	tur	Mi cierre se atoró.	Fermuarım sıkıştı.
spa	tur	No tengo tiempo para leer.	Benim okumak için zamanım yok.
spa	tur	Tom es abogado.	Tom bir avukat.
spa	tur	¿Os gusta este jardín?	Bu bahçeyi sevdiniz mi?
spa	tur	Hola, soy Nancy.	Merhaba, ben Nancy.
spa	tur	Sonó el teléfono pero nadie respondió.	Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
spa	tur	No entiendo cómo puedes comer eso.	O şeyi nasıl yiyebildiğini anlamıyorum.
spa	tur	¿Puedes ayudarnos?	Bize yardım edebilir misin?
spa	tur	Mil dólares es una gran suma.	1000 dolar büyük bir yekundur.
spa	tur	Pensé que estaba bromeando.	Şaka yaptığını düşündüm.
spa	tur	Si no es una cosa, es otra.	O bir şey değilse, başka bir şeydir.
spa	tur	Ella se convirtió en doctora.	O bir doktor oldu.
spa	tur	Tom todavía no sabe la dirección de Mary.	Tom Mary'nin adresini henüz bilmiyor.
spa	tur	Él perdió de vista al pájaro.	O, kuşu gözden kaybetti.
spa	tur	No le puedo decir a Tom que he hablado con Mary.	Mary ile konuştuğumu Tom'a söyleyemem.
spa	tur	Odio vivir solo.	Yalnız yaşamaktan nefret ediyorum.
spa	tur	Tom le preguntó a Mary qué quería hacer realmente.	Tom Mary'ye gerçekten ne yapmak istediğini sordu.
spa	tur	Este no es mi paraguas, es de otra persona.	Bu benim şemsiye değil; O başka birininki.
spa	tur	Ayer pecamos, hoy pagamos.	Dün günah işledik, bugün ödüyoruz.
spa	tur	Tom te lo ha dicho, ¿verdad?	Tom sana söyledi, değil mi?
spa	tur	Se va a las ocho.	O saat sekizde gider.
spa	tur	Ton vive cerca de Mary.	Tom Mary'ye yakın yaşıyor.
spa	tur	La comida tiene un olor delicioso.	Yemek lezzetli kokuyor.
spa	tur	Hace calor esta mañana, ¿no?	Bu sabah sıcak değil mi?
spa	tur	¿Lo prometes?	Söz veriyor musun?
spa	tur	Este libro es verde.	Bu kitap yeşildir.
spa	tur	Eso no cambia nada.	O bir şey değiştirmez.
spa	tur	Tom trabaja despacio.	Tom yavaş yavaş çalışır.
spa	tur	Tom no tiene empleo.	Tom'un bir işi yok.
spa	tur	Quiero otra taza de té antes de irme.	Ben gitmeden önce bir fincan daha çay istiyorum.
spa	tur	Lo debiste haber terminado hace mucho.	Onu uzun zaman önce tamamlamalıydın.
spa	tur	Esa mañana me levanté a las cinco.	O sabah saat beşte kalktım.
spa	tur	Tom quería que Mary fuera feliz.	Tom Mary'nin mutlu olmasını istedi.
spa	tur	Es un día perfecto.	Mükemmel bir gün.
spa	tur	Ahora está lloviendo.	Şimdi yağmur yağıyor.
spa	tur	No acabó bien.	O iyi bitmedi.
spa	tur	¿A quién está buscando Tom?	Tom kimi arıyor?
spa	tur	Estoy buscando un sitio donde dormir.	Uyuyacak bir yer arıyorum.
spa	tur	Él se compró unos calcetines y ella unas medias.	O erkek birkaç çorap ve o bayan birkaç külotlu çorap aldı.
spa	tur	Sé lo que es el amor.	Aşkın ne olduğunu biliyorum.
spa	tur	Los muebles de su oficina son muy modernos.	Onun ofisindeki mobilya çok modern.
spa	tur	Él se baña todas las mañanas.	O, her sabah banyo yapar.
spa	tur	Todos los miembros del comité se odian.	Komitenin bütün üyeleri birbirlerinden nefret ediyorlar.
spa	tur	Tom no es estúpido.	Tom aptal değildir.
spa	tur	Trataré la próxima semana.	Önümüzdeki hafta deneyeceğim.
spa	tur	No deberías haber ido.	Gitmemeliydin.
spa	tur	Espero que me entiendas.	Umarım beni anlıyorsundur.
spa	tur	Quiero cenar con vosotros.	Ben, akşam yemeğini sizinle birlikte yemek istiyorum.
spa	tur	Me pregunto si nos podremos sentar en esa mesa.	Oradaki masada oturup oturamayacağımızı merak ediyorum.
spa	tur	Tom dudó por un momento.	Tom bir an için çekindi.
spa	tur	Tom quiere comprarse un nuevo smartphone.	Tom yeni bir akıllı telefon satın almak istiyor.
spa	tur	Vuestros amigos están esperando.	Arkadaşlarınız bekliyor.
spa	tur	La tarea de matemáticas resultó ser más fácil de lo que había esperado.	Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
spa	tur	Yo no puedo ayudar.	Yardım edemem.
spa	tur	Voy a la biblioteca dos o tres veces por semana.	Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.
spa	tur	Ya son las nueve.	Zaten saat 9:00.
spa	tur	Ahora lleva puesto un precioso vestido.	O, şu anda güzel bir elbise giyiyor.
spa	tur	Ella tiene dos gatos.	Onun iki kedisi var.
spa	tur	Todavía no me has respondido.	Hâlâ bana bir cevap vermedin.
spa	tur	No es mi hermana.	O benim kız kardeşim değil.
spa	tur	Él habla realmente bien.	Gerçekten iyi konuşuyor.
spa	tur	¿Hoy tenéis tiempo?	Bügün vaktiniz var mı?
spa	tur	No quiero tener hijos.	Çocuk sahibi olmak istemiyorum.
spa	tur	¿Puedes ver?	Görebiliyor musun?
spa	tur	El dinero lo es todo.	Para her şeydir.
spa	tur	Ella tenía algo de dinero.	Onun biraz parası var.
spa	tur	¡Estoy muy cansado!	Çok yorgunum!
spa	tur	No podía ir a ningún otro sitio.	Başka hiçbir yere gidemedim.
spa	tur	Nos conocimos un invierno.	Kışın tanıştık.
spa	tur	Tienen sus propios problemas.	Genellikle çocuklar tatlı severler.
spa	tur	Admitió que le quería.	Onu sevdiğini itiraf etti.
spa	tur	No puedo correr porque estoy muy cansado.	Koşamam çünkü çok yorgunum.
spa	tur	Se está duchando.	O duş alıyor.
spa	tur	¿Alguien vio algo?	Birisi bir şey gördü mü?
spa	tur	Ese era Tom.	O Tom'du.
spa	tur	Sería mejor que no hicieras eso.	Bunu yapmasan daha iyi olur.
spa	tur	No se lo digas a mi esposa.	Eşime söyleme.
spa	tur	¡De verdad que no necesito ayuda!	Gerçekten yardıma ihtiyacım yok.
spa	tur	¿Cuándo estarás ocupado mañana?	Yarın ne zaman meşgul olacaksın?
spa	tur	Sabía que Tom podría hacerlo.	Tom'un bunu yapabileceğini biliyordum.
spa	tur	Ganó una medalla de oro.	O altın bir madalya kazandı.
spa	tur	Paul, ¿crees que llegaremos a tiempo al aeropuerto?	Havaalanına zamanında varacağımızı düşünüyor musun, Paul?
spa	tur	Este pájaro puede volar.	Bu kuş uçabilir.
spa	tur	Le conoces mejor que yo.	Onu benim tanıdığımdan daha iyi tanırsın.
spa	tur	Le hizo una foto al koala.	O, koalanın bir resmini çekti.
spa	tur	¿Ha dormido bien?	O iyi uyudu mu?
spa	tur	¿Podemos tener una reunión mañana sobre eso?	Bunun hakkında yarın toplantı yapabilir miyiz?
spa	tur	Quería que ellas ganaran.	Onların kazanmasını istiyordum.
spa	tur	Llámame mañana.	Yarın beni ara.
spa	tur	¿Cuál es su historia?	Onların hikayesi nedir?
spa	tur	¿Puedes oírle cantar?	Onun şarkı söylediğini duyabiliyor musun?
spa	tur	En el otoño, algunos animales guardan comida para el invierno.	Sonbaharda bazı hayvanlar kış için yiyecek biriktirirler.
spa	tur	Hay algunos libros en la bolsa.	Çantada birkaç kitap var.
spa	tur	No soy el único que piensa que Mary es guapa.	Mary'nin güzel olduğunu düşünen tek ben değilim.
spa	tur	Eres una persona muy rica.	Sen çok zengin bir insansın.
spa	tur	En ese momento Tom era la única persona en la habitación.	O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.
spa	tur	Él estuvo en prisión de por vida.	Hayatı boyunca hapisteydi.
spa	tur	Hice uso de esta buena oportunidad.	Onu iyi bir fırsat olarak kullandım.
spa	tur	Él señaló la torre que está ahí.	O, oradaki kuleyi işaret etti.
spa	tur	Me preguntaba a qué hora empezaría el concierto.	Konserin saat kaçta başlayacağını merak ediyordum.
spa	tur	No me quería levantar temprano.	Erken kalkmak istemedim.
spa	tur	Necesita nuestra ayuda.	Onun yardımımıza ihtiyacı var.
spa	tur	Desgraciadamente, mi padre no está en la casa.	Maalesef babam evde değil.
spa	tur	Isaac Newton nació el 25 de diciembre de 1642.	Isaac Newton 25 Aralık 1642'de doğdu.
spa	tur	Tom se disculpó por lo que dijo.	Tom söyledikleri için özür diledi.
spa	tur	Esto no puede ser verdad.	Bu doğru olamaz.
spa	tur	¿Cómo nos ha encontrado?	O bizi nasıl buldu?
spa	tur	Vivieron felices allí.	Onlar orada mutlu bir hayat yaşadı.
spa	tur	Creo que puedo hacerlo en mi tiempo libre.	Sanırım bunu boş vaktimde yapabilirim.
spa	tur	Todavía no he comido.	Henüz öğle yemeği yemedim.
spa	tur	Recuerdo lo que dijo.	Ne dediğini hatırlıyorum.
spa	tur	Es su novio.	O onun erkek arkadaşı.
spa	tur	Él se perdió en el parque.	O, parkta kayboldu.
spa	tur	Mi madre no puede leer sin lentes.	Annem gözlüksüz okuyamaz.
spa	tur	¿Hay alguna pregunta?	Soru var mı?
spa	tur	Solo vi la manzana.	Ben sadece elma gördüm.
spa	tur	Nadie quiere hablar más sobre libros.	Artık hiç kimse kitaplar hakkında konuşmak istemiyor.
spa	tur	Llámanos.	Bizi ara.
spa	tur	Hay una mesa en esta habitación.	Bu odada bir masa vardır.
spa	tur	He dormido muy bien.	Çok iyi uyudum.
spa	tur	Vamos al cine a ver películas de miedo que nos asusten.	Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
spa	tur	¿Tom sabe hablar francés?	Tom Fransızca konuşabilir mi?
spa	tur	No tienes tiempo.	Zamanın yok.
spa	tur	¿Qué has preparado para mañana?	Yarın için ne hazırladın?
spa	tur	No sabía qué decir.	Ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
spa	tur	Ni siquiera sabía que te gustaba el baloncesto.	Basketbolu sevdiğini bilmiyordum bile.
spa	tur	Ella lo rechazó.	O onu reddetti.
spa	tur	¿Cuál es el más caro de los dos?	Bu ikisinden hangisi daha pahalı?
spa	tur	Gracias, amigo mío.	Teşekkür ederim arkadaşım.
spa	tur	No me gustan estas tazas, las de la mesa me gustan más.	Bu fincanları sevmiyorum; masadakileri tercih ederim.
spa	tur	No os esperaba tan pronto.	Sizi bu kadar erken beklemiyordum.
spa	tur	Creo que tienes que buscar un trabajo a media jornada.	Bence yarı zamanlı bir iş aramak zorundasın.
spa	tur	Cuando tenía tu edad yo vivía en Boston.	Senin yaşındayken Boston'da yaşadım.
spa	tur	Hace un poco de viento.	Biraz rüzgar var.
spa	tur	Le preguntaré adónde fue el domingo pasado.	Geçen Pazar onun nereye gittiğini soracağım.
spa	tur	Conozco a Jim desde que era pequeño.	Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.
spa	tur	¿El señor Felipe está en casa?	Felipe Bey evde mi?
spa	tur	Él conoce a mucha gente.	O, birçok insan tanıyor.
spa	tur	¿Cuándo vino usted?	Ne zaman geldiniz?
spa	tur	Yo tengo una bicicleta roja.	Kırmızı bir bisikletim var.
spa	tur	¿Qué comiste?	Ne yedin?
spa	tur	Anoche no dormí.	Dün gece uyumadım.
spa	tur	¿Eres John?	Sen John'mısın?
spa	tur	Tom sabe quién mató a su perro, pero no nos lo dice.	Tom kendi köpeğini kimin öldürdüğünü biliyor ama bize söylemez.
spa	tur	¿Qué hora es?	Saat kaç?
spa	tur	La película estuvo buena.	Film iyiydi.
spa	tur	Ya no salen más episodios.	Artık yeni bölümler çıkmıyor.
spa	tur	Hoy estoy realmente cansada.	Bugün gerçekten yorgunum.
spa	tur	Tom sonrió y se despidió.	Tom gülümsedi ve hoşça kal dedi.
spa	tur	No puedo dar a Tom todo lo que quiere.	Tom'a istediği her şeyi veremiyorum.
spa	tur	Eres joven.	Sen gençsin.
spa	tur	Las canciones viejas eran mucho, mucho mejores.	Eski şarkılar çok, çok daha iyiydi.
spa	tur	La escuela empieza el diez de abril.	Okul on Nisanda başlar.
spa	tur	Tom no sabía nada de ello.	Tom onun hakkında bir şey bilmiyordu.
spa	tur	¿Estás libre ahora?	Şimdi boş musun?
spa	tur	¿Cómo lo has hecho?	Onu nasıl yaptın?
spa	tur	¿Qué vas a hacer en la universidad?	Üniversitede ne yapacaksın?
spa	tur	¿Cuántas veces has ido allí?	Oraya kaç kez gittin?
spa	tur	Estaba bebiendo leche.	Süt içiyordum.
spa	tur	Tom se perdió en el bosque.	Tom ormanda kayboldu.
spa	tur	A la gente le gustan los perros.	İnsanlar köpekleri sever.
spa	tur	Te veré el próximo mes.	Gelecek ay seni göreceğim.
spa	tur	Tom no tiene que hacer eso en este momento.	Tom şu anda onu yapmak zorunda değil.
spa	tur	¿Puedes cantarnos una canción en francés?	Bize Fransızca bir şarkı söyler misin?
spa	tur	Es una buena noticia.	Bu iyi haber.
spa	tur	Tuvo un hijo sano.	Onun sağlıklı bir bebeği vardı.
spa	tur	No me estoy riendo.	Gülmüyorum.
spa	tur	Hoy Tom ni siquiera habló conmigo.	Bugün Tom bile benimle konuşmadı.
spa	tur	Eso es difícil de decir.	Söylemesi zor.
spa	tur	Todavía no he desayunado.	Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
spa	tur	La dejaron sola en la habitación.	O, odada yalnız bırakıldı.
spa	tur	Mary bajó a la cocina.	Mary mutfağa indi.
spa	tur	Allí hubo un accidente de tráfico.	Orada bir trafik kazası oldu.
spa	tur	El limón tiene un sabor ácido.	Limonun tadı ekşidir.
spa	tur	No hables en japonés.	Japonca konuşma.
spa	tur	El plan de Lincoln era bueno.	Lincoln'un planı iyiydi.
spa	tur	¡Pensá otra vez!	Tekrar düşün!
spa	tur	Tengo dieciséis años.	Ben on altı yaşındayım.
spa	tur	Prefiero tomarme un café.	Bir kahve içmeyi tercih ederim.
spa	tur	A Isik nunca le gustó beber leche templada.	Işık ılık süt içmeyi hiç sevmezdi.
spa	tur	Yumi estudió inglés anoche.	Yumi dün gece İngilizce çalıştı.
spa	tur	Estabais en Berlín.	Berlin'deydiniz.
spa	tur	Hay un largo camino hasta Boston.	Boston'a uzun bir yol var.
spa	tur	No sé cuándo estará aquí.	Onun ne zaman burada olacağını bilmiyorum.
spa	tur	Tom no sabe si Mary está diciendo la verdad o no.	Tom Mary'nin gerçeği söyleyip söylemediğini bilmiyor.
spa	tur	Tom tiene un amigo imaginario.	Tom'un hayali bir arkadaşı var.
spa	tur	¿Ya te has leído el libro?	Henüz kitabı okudun mu?
spa	tur	Hay un niño en este cuarto.	Bu odada bir çocuk var.
spa	tur	¿Os gusta el inglés?	İngilizceyi sever misiniz?
spa	tur	Este no es el camino que lleva a casa de Tom.	Bu, Tom'un evine giden yol değil.
spa	tur	¿Qué sabes de todo esto?	Bütün bunun hakkında ne biliyorsun?
spa	tur	¿Dónde estabas?	Neredeydin?
spa	tur	Los sábados por la tarde solíamos ir al cine.	Cumartesi akşamları sinemaya giderdik.
spa	tur	La semana pasada vi a Michel. Él había estado enfermo durante una semana.	Geçen hafta Michel gördüm. O bir haftadır hastaymış.
spa	tur	No estoy contento.	Mutlu değilim.
spa	tur	¿Has estado alguna vez en México?	Hiç Meksika'da bulundun mu?
spa	tur	No deberías fumar tanto.	Çok fazla sigara içmemelisin.
spa	tur	Ésta no es mi bolsa.	Bu benim çantam değil.
spa	tur	Tu problema se parece al mío.	Senin sorunun benimkine benziyor.
spa	tur	¿Qué quieres hacer hoy?	Bugün ne yapmak istersin?
spa	tur	Él murió ayer.	O, dün öldü.
spa	tur	Ella tiene algunos libros.	Onun birkaç kitabı var.
spa	tur	Hay muchas cosas que hacer.	Yapılacak çok şey var.
spa	tur	Nos casaremos a finales de marzo.	Martın sonunda evleneceğiz.
spa	tur	Le conocí en Francia.	Onunla Fransa'da tanıştım.
spa	tur	Estos autos están fabricados en Japón.	Bu otomobiller Japonya'da yapılmıştır.
spa	tur	Quiero la verdad, no oír mentiras.	Ben gerçeği istiyorum yalan duymayı değil.
spa	tur	Tom me explicó el problema.	Tom problemi bana izah etti.
spa	tur	María piensa que Tom no es muy inteligente.	Mary, Tom'un çok da zeki olduğunu düşünmüyor.
spa	tur	Cada media hora tengo que salir pitando al baño.	Her otuz dakikada tuvalete koşarım.
spa	tur	Tenéis que ir.	Siz arkadaşlar gitmek zorundasınız.
spa	tur	Tom dice que es feliz.	Tom mutlu olduğunu söylüyor.
spa	tur	Tengo buenas noticias.	İyi haberim var.
spa	tur	¿Qué es lo que quieres?	İstediğin nedir?
spa	tur	¿Es eso correcto?	O doğru mu?
spa	tur	¿Tiene su dieta mucha grasa?	Diyetin çok fazla yağlı mıdır?
spa	tur	Tom casi se olvidó su dinero.	Tom parasını neredeyse unutuyordu.
spa	tur	Masaru se casa hoy.	Masaru bugün evlenir.
spa	tur	El rey viene.	Kral geliyor.
spa	tur	Vete con tus amigos.	Arkadaşlarınla git.
spa	tur	Ella usa ropa extravagante para llamar la atención.	Dikkat çekmek için abartılı elbise giyer.
spa	tur	Vino a visitarme.	Beni ziyaret etti.
spa	tur	No estoy satisfecho con el servicio del restaurante.	Ben restoranın servisinden memnun değilim.
spa	tur	Ahora deberíamos irnos.	Biz şimdi gitmeliyiz.
spa	tur	¿Este es el camino correcto para ir a la estación de tren?	Tren istasyonuna gitmek için doğru yol bu mu?
spa	tur	¿Qué pasó con el resto de la comida?	Yiyeceğin kalanına ne oldu?
spa	tur	Vivimos a diez minutos de su casa.	Ondan on dakika uzaklıkta yaşıyoruz.
spa	tur	Sabía que me querías enseñar algo.	Bana bir şey göstermek istediğini biliyordum.
spa	tur	¿Dónde está Mary?	Mary nerede?
spa	tur	Me voy a Hokkaido.	Hokkaido'ya gidiyorum.
spa	tur	Un extranjero vino directamente hasta mí y me preguntó la hora.	Bir yabancı bana doğru geldi ve bana saati sordu.
spa	tur	Esta es la hermana de Pierrot.	Bu, Pierrot'un kız kardeşi.
spa	tur	Muchas gracias por su participación.	Katıldığınız için çok teşekkürler.
spa	tur	¿Podría decirme cómo llegar a la estación, por favor?	Lütfen bana istasyona giden yolu söyler misiniz?
spa	tur	¿Qué te pasó?	Sana ne oldu?
spa	tur	Espero que volváis a llamar.	Tekrar arayacağınızı umuyorum.
spa	tur	Ella le contó todo acerca de su niñez.	O, ona çocukluğu hakkında her şeyi anlattı.
spa	tur	Le gustó.	O onu sevdi.
spa	tur	Le regalé un reloj de oro.	Ona altın bir saat hediye ettim.
spa	tur	No sabes de qué estás hablando.	Ne konuştuğunu bilmiyorsun.
spa	tur	Vete a despertar a Tom.	Git ve Tom'u uyandır.
spa	tur	Tienes que venir.	Gelmek zorundasın.
spa	tur	Le oía hablar inglés con frecuencia.	Onu sık sık İngilizce konuşurken duydum.
spa	tur	¡Aguanta, Tom, no te mueras!	Dayan, Tom. Ölme.
spa	tur	Es muy bueno.	Bu çok iyi.
spa	tur	¿Me cree?	Bana inanmıyor musunuz?
spa	tur	Mi mamá se enojó y me gritó.	Annem öfkelendi ve bana bağırdı.
spa	tur	Me gusta leer libros.	Ben kitapları okumayı severim.
spa	tur	Dominar un idioma extranjero requiere mucho trabajo duro.	Yabancı bir dilde ustalaşmak uzun süre çalışmayı gerektirir.
spa	tur	¿Sabes a qué hora se acuesta Tom normalmente?	Tom'un genellikle saat kaçta yattığını biliyor musun?
spa	tur	Tom va a la escuela cinco días a la semana.	Tom haftada beş gün okula gider.
spa	tur	Todos deberían irse.	Herkes gitmeli.
spa	tur	¿Qué fumamos?	Ne içiyoruz?
spa	tur	Tom hizo el examen realmente bien.	Tom gerçekten sınavda iyi yaptı.
spa	tur	No le he olvidado nunca.	Onu asla unutmadım.
spa	tur	¿Dónde te sentabas?	Nerede oturuyordun?
spa	tur	Solo les dejé un mensaje.	Ben sadece onlara bir mesaj bıraktım.
spa	tur	Caín era malvado.	Kain kötüydü.
spa	tur	Sólo un milagro puede ahora ayudarnos.	Şimdi yalnızca bir mucize bize yardım edebilir.
spa	tur	Ella no le gustaba.	O onu sevmiyordu.
spa	tur	Se lo preguntaré.	Ona soracağım.
spa	tur	No me digas que hacer.	Bana ne yapacağımı söyleme.
spa	tur	No tengo suficiente dinero para comprar el diccionario.	Sözlüğü alacak kadar param yok.
spa	tur	Sólo dormí por dos horas.	Ben sadece iki saat uyudum.
spa	tur	Tom miró a Mary con curiosidad.	Tom Mary'ye merakla baktı.
spa	tur	Creo que él es un hombre capaz.	Onun yetenekli bir adam olduğuna inanıyorum.
spa	tur	Él sonreía como si no le hubiera pasado nada.	Ona hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyordu.
spa	tur	Danos un segundo.	Bize bir saniye ver.
spa	tur	Tom no le preguntó nada a Mary.	Tom Mary'ye bir şey sormadı.
spa	tur	¿Qué era lo que querías que le dijese a Tom?	Tom'a söylememi istediğin şey neydi?
spa	tur	Coge el teléfono.	Telefona cevap ver.
spa	tur	Me gusta la primavera.	İlkbaharı severim.
spa	tur	En este momento mi padre no está en casa.	Babam şu anda evde değil.
spa	tur	Creo que el tren vendrá pronto.	Sanırım tren yakında gelecek.
spa	tur	No creo a Naomi. Creo que está mintiendo.	Naomi'ye inanmıyorum. Sanırım o yalan söylüyor.
spa	tur	¿Cuánto tiempo llevas viviendo aquí?	Ne kadar süredir burada yaşamaktasın?
spa	tur	Tom no debería haber hecho lo que hizo.	Tom onun yaptığını yapmamalıydı.
spa	tur	Compré una cámara.	Bir kamera satın aldım.
spa	tur	Me robaron mi bolsa en el probador.	Soyunma odasında çantamı çaldılar.
spa	tur	Tengo 19 años.	19 yaşındayım.
spa	tur	¿Fue buena la película?	Film iyi miydi?
spa	tur	No soy tu amigo.	Ben senin dostun değilim.
spa	tur	El libro es chico.	Kitap küçük.
spa	tur	Él encontró mi bicicleta.	O benim bisikletimi buldu.
spa	tur	Tom todavía está enfadado.	Tom hâlâ kızgın.
spa	tur	¿Soy musulmán?	Müslüman mıyım?
spa	tur	Este es mi teléfono.	Bu benim telefonum.
spa	tur	Yumi juega al tenis los domingos.	Yumi pazar günü tenis oynamaktadır.
spa	tur	Me voy a duchar.	Bir duş alacağım.
spa	tur	La besó.	Onu öptü.
spa	tur	¿Cuál es tu fruta preferida?	En sevdiğin meyve nedir?
spa	tur	Hay un mensaje para usted.	Size bir mesaj var.
spa	tur	Nunca hables con extraños.	Yabancılarla asla konuşma.
spa	tur	¿Tom se queda en el hotel Hilton?	Tom Hilton Otelinde mi kalıyor?
spa	tur	¿Eres universitario?	Sen bir üniversite öğrencisi misin?
spa	tur	Tom tenía otros planes.	Tom'un başka planları vardı.
spa	tur	No te puedo decir cuándo llegará aquí Tom.	Tom'un buraya ne zaman varacağını sana söyleyemem.
spa	tur	No puedo contarte lo que sé.	Sana bildiğim şeyi anlatamam.
spa	tur	Le aconsejó que fuera al hospital.	O ona hastaneye gitmesini tavsiye etti.
spa	tur	Vayamos a despertar a Tom.	Hadi, Tom'u uyandırmaya gidelim.
spa	tur	La mujer que contestó el teléfono hablaba francés.	Telefona cevap veren kadın Fransızca konuştu.
spa	tur	Todavía no han vuelto a casa.	Onlar henüz eve dönmediler.
spa	tur	Tenía miedo de perderme en la oscuridad.	Karanlıkta kaybolmaktan korkuyordum.
spa	tur	Estoy tomando agua porque tengo sed.	Susamış olduğum için su içiyorum.
spa	tur	Tom recibió el trabajo.	Tom işi aldı.
spa	tur	¿Todavía lo amás?	Onu hâlâ seviyor musun?
spa	tur	Fui al parque el domingo pasado.	Geçen pazar günü parka gittim.
spa	tur	Él no es nada feliz.	O, hiç mutlu değildir.
spa	tur	A Tom no le va a gustar.	Tom onu beğenmeyecek.
spa	tur	¿Por qué estás llorando?	Siz niçin ağlıyorsunuz?
spa	tur	El alfabeto inglés tiene 26 letras.	İngiliz alfabesinin 26 harfi vardır.
spa	tur	¿Qué quieres que haga ahora?	Şimdi yapmamı istediğin nedir?
spa	tur	Tom no sabe conducir.	Tom araba süremez.
spa	tur	No lo sé.	Bilmiyorum.
spa	tur	Quiero enseñarte algo en mi oficina.	Ofisimde sana bir şey göstermek istiyorum.
spa	tur	Ayer te vi.	Dün seni gördüm.
spa	tur	Tom quería abrir su propio restaurante.	Tom kendi restoranını açmak istedi.
spa	tur	Puede que Tom estuviera durmiendo en ese momento.	Tom o zaman uyuyor olabilir.
spa	tur	Siguió lloviendo todo el día.	Yağmur bütün gün devam etti.
spa	tur	Ella vino a vernos ayer.	O dün bizi görmek için geldi.
spa	tur	Tom no te puede ver.	Tom seni göremiyor.
spa	tur	Yo soy coreano.	Ben Koreliyim.
spa	tur	Sé dónde nació Tom.	Tom'un nerede doğduğunu biliyorum.
spa	tur	Estoy intentando ayudar a un amigo.	Ben bir arkadaşa yardımcı olmaya çalışıyorum.
spa	tur	Debiste haber dicho eso antes.	Çok daha erken söylemeliydin.
spa	tur	¿Puedo tomarme un día libre?	Bir günlük izin alabilir miyim?
spa	tur	¿Qué es el amor?	Aşk nedir?
spa	tur	Cumpliré la promesa que te hice.	Sana verdiğim sözü tutacağım.
spa	tur	Algunos compañeros de clase me vieron dándole chocolate.	Bazı sınıf arkadaşları benim ona çikolata verdiğimi gördü.
spa	tur	Tom y Mary se miraron mutuamente.	Tom ve Mary birbirlerine baktı.
spa	tur	Cierra los ojos.	Gözlerini kapat.
spa	tur	¿Por qué no pueden hablar los animales?	Hayvanlar neden konuşamaz?
spa	tur	No la amo.	Onu sevmiyorum.
spa	tur	Sería difícil estudiar inglés sin el diccionario.	Sözlük olmadan, İngilizce çalışmak zor olurdu.
spa	tur	Gracias por haberme invitado a cenar.	Beni akşam yemeğine davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
spa	tur	¿Queréis vivir en Boston?	Boston'da yaşamak ister misiniz?
spa	tur	Pon este medicamento en un lugar adonde los niños no puedan llegar.	Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
spa	tur	Amo a mi madre y mi madre me ama.	Ben annemi seviyorum ve annem beni seviyor.
spa	tur	No comprendo tu reacción.	Tepkini anlamıyorum.
spa	tur	La guerra continúa.	Savaş devam ediyor.
spa	tur	Tengo un gato negro.	Siyah bir kedim var.
spa	tur	Tom sigue vivo.	Tom hâlâ hayatta.
spa	tur	Estará de vuelta el lunes por la mañana como muy tarde.	En geç pazartesi sabahına kadar geri dönecek.
spa	tur	Esta noche he visto a Tom.	Bu gece Tom'u gördüm.
spa	tur	Esto es lo que estaba buscando.	Aradığım budur.
spa	tur	Las termitas comen madera.	Termitler tahta yer.
spa	tur	Estás perdiendo sangre.	Kan kaybediyorsun.
spa	tur	¿Vivís en la ciudad?	Şehirde mi yaşıyorsunuz?
spa	tur	No fuiste gracioso.	Komik değildin.
spa	tur	Hoy no vienen.	Bugün gelmiyorlar.
spa	tur	Estarán aquí a las tres.	Onlar üçte burada olacaklar.
spa	tur	Larry Ewing está ebrio.	Larry Ewing sarhoştur.
spa	tur	¿Cuál es tu bebida favorita en verano?	Yazın favori içeceğin nedir?
spa	tur	Tú vas a la escuela.	Okula gidersin.
spa	tur	No necesito amigos falsos.	Sahte dostlara ihtiyacım yok.
spa	tur	¿Estamos en Berlín?	Berlin'de miyiz?
spa	tur	¿Qué hiciste?	Ne yaptın?
spa	tur	Un río separa mi casa de la suya.	Benim evimi onunkinden bir nehir ayırıyor.
spa	tur	Nadie más resultó herido.	Başka hiç kimse yaralanmadı.
spa	tur	Mi padre me ayudará.	Babam bana yardım edecek.
spa	tur	Eres nueva aquí, ¿verdad?	Sen burada yenisin, değil mi?
spa	tur	Terminemos el trabajo.	İşi bitirelim.
spa	tur	Si tus colegas no trabajan, trabaja tú por ellos o te despediré mañana por la mañana.	eğer iş arkadaşların çalışmazlarsa,onların yerine ya sen çalışacaksın,ya da yarın sabah seni işten atacağım.
spa	tur	Los vimos anoche.	Dün gece onları gördük.
spa	tur	Le pasó algo realmente malo.	Ona gerçekten kötü bir şey oldu.
spa	tur	Yo juego tenis.	Tenis oynarım.
spa	tur	Sé que estabas ocupada.	Meşgul olduğunu biliyorum.
spa	tur	Separad vuestros deseos de vuestras necesidades.	İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın.
spa	tur	¿Por qué crees que estoy comportándome así?	Neden sence böyle davranıyorum?
spa	tur	Tom acaba de volver de la oficina de correos.	Tom az önce postaneden döndü.
spa	tur	Tom corrió a la oficina.	Tom ofise koştu.
spa	tur	Te llamaré mañana a las ocho.	Yarın sabah saat sekizde seni arayacağım.
spa	tur	¿No puedes decidirte?	Karar veremiyor musun?
spa	tur	¿Vas a seguir trabajando hasta las 10:00?	10:00'a kadar çalışmaya devam edecek misin?
spa	tur	El médico me dijo que dejara el tabaco.	Doktorum sigara içmeyi bırakmamı söyledi.
spa	tur	Nara es una ciudad muy antigua.	Nara çok eski bir şehir.
spa	tur	Lo recogeré a las cinco.	Saat 5:00'da onu alacağım.
spa	tur	Tokio es más grande que cualquier otra ciudad de Japón.	Tokyo Japonya'daki bütün şehirlerden daha büyüktür.
spa	tur	Tom es el capitán.	Tom kaptan.
spa	tur	Haré café.	Kahve yapacağım.
spa	tur	Me trajo un vaso de té.	O bana bir bardak çay getirdi.
spa	tur	¡Qué bonita estás hoy!	Bugün ne kadar hoşsun!
spa	tur	Tom estaba al teléfono.	Tom telefondaydı.
spa	tur	Esto es un DVD.	Bu bir DVD.
spa	tur	Me gustaría ir con vosotros, pero no tengo dinero.	Sizinle gitmek hoşuma giderdi ama param yok.
spa	tur	Ayer, él hizo una caja.	O dün bir kutu yaptı.
spa	tur	Soy un buen marinero.	Ben iyi bir denizciyim.
spa	tur	Me senté alejado de ellos.	Onlardan uzaklaştım.
spa	tur	¿Puedo ir al cine esta noche?	Bu gece sinemaya gidebilir miyim?
spa	tur	Lo haré por la mañana.	Onu sabah yapacağım.
spa	tur	Tom se bajó del taxi.	Tom taksiden indi.
spa	tur	¿Dónde os veis en cinco años?	Beş yıl içinde kendinizi nerede görüyorsunuz?
spa	tur	Vamos a ver quién gana.	Kimin kazanacağını görelim.
spa	tur	Lo vi tres veces.	Onu üç kez gördüm.
spa	tur	Él estaba trabajando en la oficina ayer por la tarde.	Dün akşam ofiste çalışıyordu.
spa	tur	¿Por qué no pruebas esto?	Bunu niçin denemiyorsun?
spa	tur	No quiero dejar este trabajo.	Ben bu işi bırakmak istemiyorum.
spa	tur	Quiero cantar una canción.	Ben bir şarkı söylemek istiyorum.
spa	tur	A menudo toca la guitarra.	O sık sık gitar çalar.
spa	tur	No me gusta esto.	Bunu sevmiyorum.
spa	tur	Nuestro coche está equipado con aire acondicionado.	Bizim araba klimayla donatılmıştır.
spa	tur	Hemos vuelto.	Biz döndük.
spa	tur	Miles perdieron sus hogares.	Binlerce insan evlerini kaybettiler.
spa	tur	Llama a María esta tarde.	Bu akşam Mary'yi ara.
spa	tur	Me gustó.	Onu sevdim.
spa	tur	Cierra ese cajón.	O çekmeceyi kapat.
spa	tur	La astronomía trata de estrellas y planetas.	Astronomi yıldızlar ve gezegenler ile ilgilenir.
spa	tur	¡Lo has hecho!	Onu yaptın!
spa	tur	Ahora no podemos hablar.	Şimdi konuşamayız.
spa	tur	¡Por favor, date prisa!	Lütfen acele et!
spa	tur	Tuvimos poca lluvia el mes pasado.	Geçen ay az yağmur yağdı.
spa	tur	No hay pan para tanto chorizo.	Bu kadar çok sucuk için yeterince ekmek yok.
spa	tur	Ella no leyó el libro.	O, kitabı okumadı.
spa	tur	Sé que he llegado pronto.	Erken geldiğimi biliyorum.
spa	tur	No eres un héroe.	Sen bir kahraman değilsin.
spa	tur	Puso la llave en su bolsa.	Anahtarı çantasına koydu.
spa	tur	No tienes que escuchar lo que dice.	Onun söylediğini dinlemek zorunda değilsin.
spa	tur	¿Te quedas aquí o te vas?	Burada mı kalacaksın yoksa gidecek misin?
spa	tur	Tom sabe guardar un secreto.	Tom sır tutabilir.
spa	tur	¿Cuándo nos volveremos a ver?	Birbirimizi tekrar ne zaman göreceğiz?
spa	tur	Le gusta el dinero.	O, parayı sever.
spa	tur	Hoy hace mal tiempo.	Bugün hava kötü.
spa	tur	«¿Quién te ha ayudado?» «Tom.»	"Sana kim yardım etti?" " Tom etti. "
spa	tur	El invierno es frío, pero me gusta.	Kış soğuktur ama hoşuma gidiyor.
spa	tur	Los he visto.	Onları görüyorum.
spa	tur	Las frases empiezan con mayúscula.	Cümleler büyük harfle başlar.
spa	tur	¡Tenga piedad de mí!	Acı bana!
spa	tur	Taro habla inglés, ¿no?	Taro İngilizce konuşur, değil mi?
spa	tur	Aquí nieva con frecuencia.	Burada sık sık kar yağar.
spa	tur	Si puedes, ven con nosotros.	Eğer yapabilirsen,bizimle gel.
spa	tur	¿Puedo ayudarte?	Sana yardım edebilir miyim?
spa	tur	No queda ni una gota de agua.	Bir damla su yok.
spa	tur	Nunca pensé que me haría eso.	Onu bana yapacağını asla düşünmedim.
spa	tur	Parece fácil.	Kolay görünüyor.
spa	tur	Es un buen periódico, ¿verdad?	Bu iyi bir gazete, değil mi?
spa	tur	No lo conozco.	Onu tanımıyorum.
spa	tur	La principal razón de que los niños digan mentiras es evitar oír reprimendas.	Çocukların yalan söylemesinin ana nedeni azar işitmekten kaçınmaktır.
spa	tur	¿Por qué no se lo dijiste a ella?	Niçin ona söylemedin?
spa	tur	Éste es el perro de Mary.	Bu Mary'nin köpeği.
spa	tur	¿Se puede fumar aquí?	Burada sigara içilebilir mi?
spa	tur	Siguió leyendo el libro.	O, kitabı okumaya devam etti.
spa	tur	Estoy preparado para irme.	Ben gitmeye hazırım.
spa	tur	En ese momento estaba esperando el autobús.	O zaman otobüs bekliyordum.
spa	tur	Tom dijo que estaba enfermo, lo cual fue una mentira.	Tom hasta olduğunu söyledi, bu bir yalandı.
spa	tur	Estas sillas están en medio.	Bu sandalyeler yolda duruyor.
spa	tur	Dile a Tom que le volveré a llamar.	Onu tekrar arayacağımı Tom'a söyle.
spa	tur	Todos esperaron.	Herkes bekledi.
spa	tur	Tom aún es un maestro?	Tom hâlâ bir öğretmen midir.
spa	tur	Su esposa me enseña italiano.	Karısı bana İtalyanca öğretiyor.
spa	tur	Tom está buscando otro trabajo.	Tom başka bir iş arıyor.
spa	tur	Él sabe tocar la flauta.	O, flüt çalabilir.
spa	tur	El anciano me preguntó la hora.	Yaşlı adam bana saati sordu.
spa	tur	La conferencia duró dos horas.	Konferans iki saat sürdü.
spa	tur	Ella se sabe el camino.	O yolu biliyor.
spa	tur	El ejercicio es bueno para el cuerpo.	Egzersiz vücut için iyidir.
spa	tur	Hoy estás ocupado, ¿verdad?	Bugün meşgulsün, değil mi?
spa	tur	Creo que ella está enferma.	Onun hasta olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	Ayer se le olvidó venir a verme.	Dün beni görmek için gelmeyi unuttu.
spa	tur	Escribid la pregunta.	Bir soru yazın.
spa	tur	Vive en este barrio.	Bu semtte yaşıyor.
spa	tur	No bebo agua.	Su içmem.
spa	tur	Lleva diez horas durmiendo.	O, şimdi on saattir uyuyor.
spa	tur	¿Puedo sentarme con ellas?	Onlarla oturabilir miyim?
spa	tur	«¿Qué pasa?» «Que no tengo la llave.»	"Ne oldu?" "Anahtarım yok."
spa	tur	Ayer hubo un accidente horrible en la autovía.	Dün otobanda korkunç bir kaza vardı.
spa	tur	Como fruta.	Ben meyve yerim.
spa	tur	Estoy hablando de ellos.	Onlar hakkında konuşuyorum.
spa	tur	Algunas personas están leyendo revistas en el tren.	Bazı insanlar trende dergi okuyorlar.
spa	tur	Mary es la hermana pequeña de Tom.	Mary Tom'un küçük kız kardeşidir.
spa	tur	¿Sabes el nombre de esta flor?	Bu çiçeğin adını biliyor musun?
spa	tur	No quiero ser asesinado.	Öldürülmek istemiyorum.
spa	tur	Tom y Mary eran amigos.	Tom ve Mary dostlardı.
spa	tur	No me pasarás por la galleta.	Sözümün dışına çıkmayacaksın.
spa	tur	¿Dónde están los chicos?	Oğlanlar nerede?
spa	tur	Olvidé tomarme la medicación esta mañana.	Bu sabah ilacımı içmeyi unuttum.
spa	tur	La habitación estaba sin amueblar.	Oda mobilyasızdı.
spa	tur	¿Cómo lo quiere?	Onu nasıl istersiniz?
spa	tur	Esto es difícil.	Bu zordur.
spa	tur	¿Están en París?	Paris'teler mi?
spa	tur	Esto es un mapa de carreteras.	Bu bir yol haritası.
spa	tur	Es más alta que yo.	Benden daha uzun.
spa	tur	Los niños y los tontos siempre dicen la verdad.	Çocuklar ve aptallar her zaman doğruyu söyler.
spa	tur	Mary quiere ser maestra.	Mary bir öğretmen olmak istiyor.
spa	tur	Planeamos invitar tanto a Tom como a Mary.	Hem Tom'u hem de Mary'yi davet etmeyi planlıyoruz.
spa	tur	Tom dijo que estaba ocupado.	Tom meşgul olduğunu söyledi.
spa	tur	Solo quiero que se sienta bien.	Ben sadece onun iyi hissetmesini istiyorum.
spa	tur	No lo hicieron a propósito.	Bilerek yapmadılar.
spa	tur	¿Por qué me odias?	Benden neden nefret ediyorsun?
spa	tur	Ayer vi a un viejo amigo mío.	Dün eski bir arkadaşımı gördüm.
spa	tur	Estaba en la montaña.	Dağdaydım.
spa	tur	Estos libros son mis mejores amigos.	Bu kitaplar benim en iyi arkadaşlarım.
spa	tur	Ella tuvo una infancia feliz.	Onun mutlu bir çocukluğu vardı.
spa	tur	A Tom no le gustan los gatos y a Mary tampoco.	Tom kedileri sevmez ve Mary de.
spa	tur	Ese es el teclado de mi computadora.	O benim bilgisayarımın klavyesi.
spa	tur	No tengo ganas de intentar.	Canım denemek istemiyor.
spa	tur	Yo encuentro relajante el sonido de la lluvia.	Yağmurun sesini rahatlatıcı buluyorum.
spa	tur	Ya has ganado.	Zaten kazandın.
spa	tur	Tom quiere saber si tienes tiempo para ayudarle.	Tom yardım etmek için zamanın olup olmadığını bilmek istiyor.
spa	tur	El gato acaba de pasar a mi lado.	Kedi şimdi yanımdan geçip gitti.
spa	tur	Tom se negó a aceptar el regalo de Mary.	Tom Mary'den hediye almayı reddetti.
spa	tur	Lágrimas cayeron de sus ojos.	Onun gözlerinden yaşlar süzülüyor.
spa	tur	¿Qué pasa ahora?	Şimdi ne oluyor?
spa	tur	Qué frío tan terrible hace.	Ne korkunç bir soğuk.
spa	tur	A Kazu le gustan mucho los deportes.	Kazu sporları çok sever.
spa	tur	Todas las mujeres del mundo son muy hermosas.	Tüm dünyadaki kadınlar çok güzel.
spa	tur	¿Me quieres?	Beni seviyor musun?
spa	tur	El trabajo paga bien, pero por otro lado tengo que trabajar doce horas diarias.	iş iyi para kazandırıyor,fakat diğer taraftan günde on iki saat çalışmam gerekiyor.
spa	tur	Quiere casarse con un millonario.	O bir milyonerle evlenmek istiyor.
spa	tur	No fume aquí.	Burada sigara içmeyin.
spa	tur	No sé dónde va esto.	Bunun nereye ait olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Tom no esperaba enamorarse de Mary.	Tom Mary'ye âşık olmayı beklemiyordu.
spa	tur	Quiero que los dejes solos.	Onları yalnız bırakmanı istiyorum.
spa	tur	Estoy ocupado.	Meşgulüm.
spa	tur	Tom tiene que esperar tres horas más.	Tom üç saat daha beklemek zorunda.
spa	tur	¿No es eso lo que dijo Tom?	Tom'un söylediği bu değil mi?
spa	tur	Perderé mi trabajo.	İşimi kaybedeceğim.
spa	tur	Yo puedo hacer esto.	Ben bunu yapabilirim.
spa	tur	Jamás he conocido a alguien que no le guste el chocolate.	Çikolata sevmeyen biriyle hiç tanışmadım.
spa	tur	Los plátanos son deliciosos.	Muzlar lezzetlidir.
spa	tur	Nos preparó un aperitivo.	O bize bir aperatif hazırladı.
spa	tur	No he respondido a tu carta porque he estado ocupado.	Mektubuna cevap vermedim, çünkü meşguldüm.
spa	tur	Lo visitamos anoche.	Dün gece onu ziyaret ettik.
spa	tur	Por favor, respóndeme.	Lütfen bana cevap ver.
spa	tur	Fue genial.	Bu harika gitti.
spa	tur	Vuelve a empezar.	Tekrar başlıyor.
spa	tur	Ella no come mucho.	O, çok yemez.
spa	tur	¿Cómo supiste que él es casado?	Onun evli olduğunu nasıl öğrendin?
spa	tur	Ha venido el taxi.	Taksi geldi.
spa	tur	Mamá fue lo suficientemente inocente para preguntarle: ¿te gustaría un poco más de cerveza?	Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.
spa	tur	Tom quiere sentirse importante.	Tom önemli hissetmek istiyor.
spa	tur	¿Cómo se llama tu padre?	Babanın adı ne?
spa	tur	Tom empezó a soñar.	Tom rüya görmeye başladı.
spa	tur	Si hace buen tiempo, iré mañana.	Hava iyi olursa, yarın gideceğim.
spa	tur	Deja a mi familia en paz.	Ailemi rahat bırak.
spa	tur	Él se levanta a las 7.	O yedide kalkar.
spa	tur	El francés de Tom es perfecto.	Tom'un Fransızcası mükemmel.
spa	tur	Creo que deberíamos ir con Tom.	Sanırım Tom'la gitmeliyiz.
spa	tur	Tom quiere que vayamos a Boston para visitar a John.	Tom John'u ziyaret etmek için Boston'a gitmemizi istiyor.
spa	tur	Se lo cuento todo a Tom.	Tom'a her şeyi söylerim.
spa	tur	Si llueve mañana no iré al picnic.	Yarın yağmur yağarsa,pikniğe gitmeyeceğim.
spa	tur	Una mujer apareció detrás de un árbol.	Bir ağacın arkasından bir kadın çıktı.
spa	tur	¿También se habla alemán?	Almanca da konuşuluyor mu?
spa	tur	¿Está muy lejos para ir caminando?	Yürümek için çok uzak mı?
spa	tur	Uno de los aliados de Serbia era Rusia.	Sırbistan'ın müttefiklerinden biri Rusya'ydı.
spa	tur	No puedo verte.	Seni göremiyorum.
spa	tur	Le pusieron el nombre de su abuela.	Ona büyükannesinin adı verildi.
spa	tur	Ella rompió el florero a propósito para molestarme.	Vazoyu beni rahatsız etmek için kasten kırdı.
spa	tur	Esta frase está bien.	Bu cümle güzel.
spa	tur	Quiero a mis amigos.	Arkadaşlarımı severim.
spa	tur	Este es un modelo nuevo.	Bu yeni bir model.
spa	tur	¡No lo has hecho por mí!	Bunu benim için yapmadın!
spa	tur	Me olvidé de eso.	Ben bunu unuttum.
spa	tur	Eres un filósofo, ¿verdad?	Sen bir filozofsun, değil mi?
spa	tur	Tom no sabe a quién le tiene que pedir consejo.	Tom kimden tavsiye istemesi gerektiğini bilmiyor.
spa	tur	Soy un simple turista.	Ben sadece bir turistim.
spa	tur	Ayer algunos chicos tuvieron que salir antes de clase.	Dün birkaç çocuk okuldan erken ayrılmak zorunda kaldı.
spa	tur	Tatoeba: tenemos frases más viejas que usted.	Tatoeba: Bizim sizden daha eski cümlelerimiz var.
spa	tur	¡Dame un beso!	Bana bir öpücük ver!
spa	tur	¿El señor Brown es un profesor?	Bay Brown öğretmen mi?
spa	tur	Soy hermosa.	Ben güzelim.
spa	tur	Hoy estoy ocupado.	Bugün meşgulüm.
spa	tur	¿Ahora está tu madre en casa?	Şimdi annen evde mi?
spa	tur	Tengo que ir.	Gitmeliyim.
spa	tur	No es ni bueno ni malo.	O, ne iyi ne de kötüdür.
spa	tur	Él sonrió y se fue.	O, gülümsedi ve ayrıldı.
spa	tur	Solo tengo dos manos.	Sadece iki elim var.
spa	tur	Estoy listo para irme.	Gitmeye hazırım.
spa	tur	¿Vas a la iglesia?	Kiliseye gider misin?
spa	tur	¿Qué come la gente en Egipto?	İnsanlar Mısır'da ne yerler?
spa	tur	Hay un rebaño de ovejas en el campo.	Merada bir sürü koyun var.
spa	tur	Ven a nadar conmigo.	Gel benimle yüz.
spa	tur	Ella habla árabe.	O Arapça konuşur.
spa	tur	Vi el monte Fuji.	Mt Fuji'yi gördüm.
spa	tur	Solía venir a verme los domingos.	Pazar günü beni görmeye gelirdi.
spa	tur	En 1980 fui a Italia por segunda vez.	1980'de ikinci kez İtalya'ya gittim.
spa	tur	Él bebió zumo de naranja de una botella.	O bir şişeden portakal suyu içti.
spa	tur	Acabo de llegar a casa.	Az önce eve geldim.
spa	tur	No está en el mapa.	O haritada değil.
spa	tur	Le gusta ir a caminar sola.	Yalnız başına yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.
spa	tur	El negro es mío.	Siyah olan benimki.
spa	tur	Creo que sabes lo que pienso.	Bence ne düşündüğümü biliyorsun.
spa	tur	Ella sabe hablar bien español.	O, İspanyolcayı iyi konuşabilir.
spa	tur	Mary y Jane son primas.	Mary ve Jane kuzenlerdir.
spa	tur	Ella sabe hablar diez lenguas.	O, on dili konuşabiliyor.
spa	tur	¿Dónde está la casa de Tom?	Tom'un evi nerede?
spa	tur	Sé su dirección.	Onun adresini biliyorum.
spa	tur	La niña pequeña me sonrió.	Küçük kız bana gülümsedi.
spa	tur	No será lo mismo sin ti.	Sensiz aynı olmayacak.
spa	tur	Esta es mi esposa.	Bu benim karım.
spa	tur	No puedo seguir haciendo esto.	Ben bunu yapmaya devam edemem.
spa	tur	Al fin consiguió levantarse del suelo.	Sonunda yerden kalkmayı başardı.
spa	tur	Hablaban francés.	Onlar Fransızca konuştular.
spa	tur	Tom irá a Boston el mes que viene.	Tom gelecek ay Boston'a gidecek.
spa	tur	Estoy corriendo.	Ben koşuyorum.
spa	tur	Sabe cantar canciones en japonés.	O Japonca şarkı söyleyebilir.
spa	tur	Ella es muy guapa.	O çok güzel.
spa	tur	Mi coche está ahí.	Arabam orada.
spa	tur	Siempre estás trabajando.	Sen her zaman çalışıyorsun.
spa	tur	Mi hermano pequeño está viendo la televisión.	Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
spa	tur	Tom no quería casarse con Mary.	Tom Mary ile evlenmek istemiyordu.
spa	tur	Por desgracia, Tom estaba en el lugar y momento equivocados.	Maalesef, Tom yanlış zamanda yanlış yerdeydi.
spa	tur	Tengo miedo de Allah.	Allah'tan korkuyorum.
spa	tur	¿Cómo puedes ser tan cruel?	Nasıl bu kadar acımasız olabilirsin?
spa	tur	Quiero alquilar una casa.	Bir ev kiralamak istiyorum.
spa	tur	¿Cuánta gente hay aquí hoy?	Bugün kaç kişi burada?
spa	tur	Le echaré dos cabezas de ajos.	İki diş sarımsak koyacağım.
spa	tur	Es el hotel más grande de la ciudad.	O bu şehirdeki en büyük oteldir.
spa	tur	No lo puedo ver.	Onu göremiyorum.
spa	tur	¿Por qué estaba en tu coche?	O neden senin arabandaydı?
spa	tur	No sé si reír o llorar.	Ağlasam mı yoksa gülsem mi bilmiyorum.
spa	tur	Quería detener a Tom.	Tom'u durdurmak istedim.
spa	tur	Ojalá hubiera sabido la respuesta ayer.	Dün keşke cevabı bilseydim.
spa	tur	La caja estaba abierta y vacía.	Kutu açık va boştu.
spa	tur	Allan es un poeta.	Allan bir şairdir.
spa	tur	¡Qué frío!	Ne kadar soğuk!
spa	tur	Te dije que no iba a llamar a Tom.	Tom'u aramayacağımı sana söyledim.
spa	tur	Tom quería hablar contigo.	Tom seninle konuşmak istedi.
spa	tur	Quieren quedarse conmigo.	Onlar, benimle kalmak istiyor.
spa	tur	No quiero estar a solas con Tom.	Tom'la yalnız olmak istemiyorum.
spa	tur	No, soy inglesa.	Hayır, İngilizim.
spa	tur	¡Escucha!	Dinle!
spa	tur	África es la cuna de la humanidad.	Afrika insanlığın beşiğidir.
spa	tur	El turco es una lengua difícil.	Türkçe zor bir dildir.
spa	tur	Estos libros son nuestros.	Bu kitaplar bizimdir.
spa	tur	No puedo hacer esto solo.	Bunu tek başıma yapamam.
spa	tur	Teníamos nuestros motivos.	Bizim nedenlerimiz vardı.
spa	tur	¿Dónde vive tu tío?	Amcan nerede yaşıyor?
spa	tur	Me duele la cabeza.	Başım ağrıyor.
spa	tur	¿Puedes ayudar?	Yardım edebilir misin?
spa	tur	No podemos jugar al béisbol aquí.	Biz burada beyzbol oynayamayız.
spa	tur	Ayer hacía frío.	Dün hava soğuktu.
spa	tur	Por favor, ven a mi habitación a ayudarme.	Bana yardım etmek için odama gel lütfen.
spa	tur	Es inteligente.	O zekidir.
spa	tur	Mi hermana se pasa el tiempo leyendo tebeos.	Kız kardeşim çizgi roman okuyarak zaman geçirir.
spa	tur	¿Dónde estoy?	Ben neredeyim?
spa	tur	Prefiero escribir frases cortas.	Kısa cümleler yazmayı tercih ederim.
spa	tur	La madre de Jesús estaba allí.	İsa'nın annesi oradaydı.
spa	tur	Este libro lo compré ayer.	Bu kitabı dün aldım.
spa	tur	Los niños son las flores de nuestra vida.	Çocuklar hayatlarımızın çiçekleridir.
spa	tur	Ken va a nadar día tras día.	Ken günden güne yüzmeye gider.
spa	tur	A Tom le gusta el reggae.	Tom reggae'yi sever.
spa	tur	¿Cuánto tiempo trabajó aquí Tom?	Tom burada ne kadar süre çalıştı?
spa	tur	No tengo tiempo para leer.	Okumak için zamanım yok.
spa	tur	¿Está el señor Nakamura en casa?	Bay Nakamura evde mi?
spa	tur	¿Cuál es el mejor modo de aprender inglés?	İngilizce öğrenmenin en iyi yolu nedir?
spa	tur	Estás enfadado con Tom, ¿verdad?	Tom'a kızgınsın, değil mi?
spa	tur	No fue nadie.	Kimse gitmedi.
spa	tur	Quiero beber un poco de té o de café.	Biraz çay ya da kahve içmek istiyorum.
spa	tur	¿Tú eres canadiense?	Sen Kanadalı mısın?
spa	tur	Soy coreano.	Ben Koreliyim.
spa	tur	Nos enseña francés.	O bize Fransızca öğretir.
spa	tur	Tom todavía está en Boston.	Tom hâlâ Boston'da.
spa	tur	¿Dónde estaba cuando me necesitaba más?	Kendime en çok ihtiyacım olduğunda neredeydim?
spa	tur	Quería ser profesor.	O bir öğretmen olmak istedi.
spa	tur	¿Sabe usted dónde está?	Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
spa	tur	Los plátanos que me trajiste anoche estaban todos malos.	Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.
spa	tur	Tom no sabe quién es Mary.	Tom Mary'nin kim olduğunu bilmiyor.
spa	tur	Iré a hablar con Tom.	Gidip Tom'la konuşacağım.
spa	tur	Tom está desesperado.	Tom umutsuz.
spa	tur	¿Cuál es tu programa de televisión favorito?	Favori TV programın nedir?
spa	tur	¡Trae una pizza y una cerveza!	Pizzayla bira getir!
spa	tur	¿No me oye?	Beni duymuyor musun?
spa	tur	No estoy acostumbrado a hablar en público.	Toplum içinde konuşmaya alışkın değilim.
spa	tur	Estáis en Berlín.	Berlin'desiniz.
spa	tur	¿Sabes leer eso?	Onu okuyabilir misin?
spa	tur	Tom perdió una lente de contacto.	Tom bir kontakt lens kaybetti.
spa	tur	Habla bien.	O iyi konuşur.
spa	tur	Sami ha venido para amenazar a Layla.	Sami Layla'yı tehdit etmeye geldi.
spa	tur	Los domingos no voy a la escuela.	Pazar günü okula gitmem.
spa	tur	Con sus ojos me dio las gracias.	O bana gözleriyle teşekkür etti.
spa	tur	Deja que se vaya.	Gitmesine izin ver.
spa	tur	Estoy deseando que lleguen las vacaciones de verano.	Yaz tatilini dört gözle bekliyorum.
spa	tur	Gracias por escuchar.	Dinlediğiniz için teşekkürler.
spa	tur	Los humanos se comunican entre ellos a través del lenguaje.	İnsanlar kendi aralarında dil aracılığı ile anlaşırlar.
spa	tur	Estuve ausente de la reunión.	Toplantıda yoktum.
spa	tur	Él entró en mi cuarto.	O benim odama girdi.
spa	tur	Él vive en Nueva York.	O, New York'ta yaşar.
spa	tur	Yo estoy ocupado buscando un apartamento.	Ben bir daire aramakla meşgulüm.
spa	tur	¿No estaban en casa?	Evde değiller miydi?
spa	tur	Todo estaba cerrado en 2013.	Hepsi 2013'te kapatıldı.
spa	tur	Carol vive en Chicago.	Carol, Şikago'da yaşıyor.
spa	tur	Tom podría haber ganado si hubiera querido.	Tom eğer isteseydi kazanabilirdi.
spa	tur	Mi abuelo murió cuando yo era un niño.	Ben bir çocukken büyük babam öldü.
spa	tur	Quiero trabajar aquí.	Burada çalışmak istiyorum.
spa	tur	Aún no hemos recibido una carta de él.	Ondan hâlâ bir mektup almadık.
spa	tur	¿Algo más?	Başka bir şey var mı?
spa	tur	Anoche se produjo un incendio en el supermercado.	Dün gece süpermarkette bir yangın patlak verdi.
spa	tur	He estado esperando tres horas enteras.	Tam üç saat bekledim.
spa	tur	¿Por qué no lloras?	Niçin ağlamıyorsun?
spa	tur	Se casaron, tuvieron hijos, y a lo largo de sus vidas fueron felices.	Evlendiler, çoluk çocuk sahibi oldular ve hayatları boyunca mutlu yaşadılar.
spa	tur	¿Cuántos días duró la Guerra de los Seis Días?	Altı-Gün savaşı kaç gün sürdü?
spa	tur	Este libro os pertenece.	Bu kitap size ait.
spa	tur	¿A qué hora dijo que iba a venir?	O, saat kaçta geleceğini söyledi?
spa	tur	¿Qué pasa?	Ne var ne yok!
spa	tur	Él se siente muy feliz.	O çok mutlu hissediyor.
spa	tur	Apuesto a que no dice la verdad.	Bahse girerim ki o doğruyu söylemiyor.
spa	tur	Me quedé sin bencina.	Yakıtım bitti.
spa	tur	Tienen dos hijas.	Onların iki kız çocuğu var.
spa	tur	Podemos aprender muchas cosas juntos.	Birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.
spa	tur	¡Qué tontería!	Ne aptallık!
spa	tur	Compré un libro.	Ben bir kitap satın aldım.
spa	tur	Volverá a las seis.	O, altıda dönecek.
spa	tur	Está lloviendo.	Yağmur yağıyor.
spa	tur	Dejó de reírse.	Gülmeyi bıraktı.
spa	tur	Ambos son bonitos, no sé cuál elegir.	İkinizde hoşsunuz,hanginizi seçeceğimi bilmiyorum.
spa	tur	¿Es importante?	O önemli mi?
spa	tur	¿Por qué no dejas en paz a Tom?	Niçin Tom'u yalnız bırakmıyorsun?
spa	tur	Él va con frecuencia a Tokio.	O, sık sık Tokyo'ya gider.
spa	tur	Es muy pronto.	Bu çok erken.
spa	tur	Tom no sabe lo que quiere.	Tom ne istediğini bilmiyor.
spa	tur	¿Te gusta Tom?	Tom'u seviyor musun?
spa	tur	Hoy hace mucho frío.	Bugün hava çok soğuk.
spa	tur	Voy al aeropuerto.	Havaalanına gidiyorum.
spa	tur	¿Qué has oído?	Ne duydun?
spa	tur	Yo duermo de pie.	Ayakta uyuyorum.
spa	tur	Me está sangrando la rodilla.	Dizim kanıyor.
spa	tur	Venga conmigo.	Benimle gelin.
spa	tur	Tom es realmente bueno en matemáticas.	Tom matematikte gerçekten iyidir.
spa	tur	Los dos libros tienen el mismo precio.	İki kitap aynı fiyata sahipler.
spa	tur	Está llegando Navidad.	Noel geliyor.
spa	tur	Tom está con Mary.	Tom Mary ile birlikte.
spa	tur	Por favor, habla en francés conmigo.	Lütfen benimle Fransızca konuş.
spa	tur	¿Podría acostarme en el sofá?	Kanepeye uzanabilir miyim?
spa	tur	No puedo protegerte aquí.	Seni burada koruyamam.
spa	tur	No creo que Tom la ame.	Tom'un onu sevdiğini sanmıyorum.
spa	tur	Tom es cristiano.	Tom bir Hıristiyan.
spa	tur	Estoy encantado de conocerte.	Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.
spa	tur	No fui porque estaba enfermo.	Hasta olduğum için, gitmedim.
spa	tur	¿Qué está leyendo Tom?	Tom ne okuyor?
spa	tur	Ella tuvo un accidente mientras trabajaba.	O çalışırken bir kaza yaptı.
spa	tur	Es difícil entenderte.	Seni anlamak çok zor.
spa	tur	Ella nunca había estado tan asustada.	O, asla o kadar korkmamıştı.
spa	tur	¿Puedo tomarme un poco más de café?	Biraz daha kahve alabilir miyim?
spa	tur	¿Por qué no hablas con ella?	Neden onunla konuşmuyorsun?
spa	tur	Ninguna de las flores es de plástico.	Çiçeklerin hiçbiri plastik değildir.
spa	tur	Tom quizá pueda hacer algo para ayudar.	Belki Tom yardım için bir şey yapabilir.
spa	tur	Me alivia oír eso.	Bunu duymak beni rahatlattı.
spa	tur	Parece una buena idea.	Bu iyi bir fikir gibi görünüyor.
spa	tur	Usted está bajo arresto.	Tutuklusunuz.
spa	tur	Tengo que llamar a Tom.	Tom'u aramalıyım.
spa	tur	¿Y si se equivoca?	Ve ya yanılıyorsa?
spa	tur	Estoy muy fatigado, quiero irme pronto a la cama.	Çok yorgunum, erken uyumak istiyorum.
spa	tur	Voy a la escuela a las siete.	Okula saat yedide gidiyorum.
spa	tur	Voy a hacer una lista y dársela a Tom.	Bir liste yapıp Tom'a vereceğim.
spa	tur	Tiene unas manos grandes.	Onun büyük elleri var.
spa	tur	No estoy tan seguro.	O kadar emin değilim.
spa	tur	Iba a menudo a pescar con él.	Ben sık sık onunla balık tutmaya gittim.
spa	tur	¿Cómo estuvo tu cumpleaños?	Doğum günün nasıldı?
spa	tur	Los amigos hacen cosas juntos.	Arkadaşlar şeyleri birlikte yaparlar.
spa	tur	Tom habla dos lenguas extranjeras.	Tom iki yabancı dil konuşur.
spa	tur	Sigue positiva.	Pozitif kalın.
spa	tur	Déjame sola, ¿vale?	Beni yalnız bırak, tamam mı?
spa	tur	Conozco al chico que está ahí parado.	Orada duran çocuğu tanıyorum.
spa	tur	El Corán es un libro muy interesante.	Kuran çok ilgi çekici bir kitap.
spa	tur	Tom no volvió nunca.	Tom asla dönmedi.
spa	tur	Estoy cansado. Debería descansar un poco antes de salir.	Yorgunum. Dışarı çıkmadan biraz dinlenmem lazım.
spa	tur	Este libro esta repleto de chistes sucios.	Bu kitap açık saçık şakalarla dolu.
spa	tur	Se fue de Japón a fin de año.	Yılın sonunda Japonya'dan ayrıldı.
spa	tur	Haga sitio para el equipaje.	Bagaj için yer açın.
spa	tur	Espero que haga buen tiempo.	Havanın güzel olacağını umuyorum.
spa	tur	La historia acabó bien.	Hikâye güzel bitti.
spa	tur	Intenta pararme.	Beni durdurmaya çalış.
spa	tur	Si quieres hablar, habla.	Konuşmak istiyorsan, konuş.
spa	tur	Tom todavía está leyendo.	Tom hâlâ okuyor.
spa	tur	Tom despierta a Mary a las once.	Tom, Mary'yi saat on birde uyandırır.
spa	tur	La puerta es automática.	Kapı otomatik.
spa	tur	Nunca podré volver a jugar.	Asla tekrar oynayamayacağım.
spa	tur	He oído todo lo que has dicho.	Söylediğin her şeyi duydum.
spa	tur	Tom debería haber estudiado más.	Tom daha çok çalışmalıydı.
spa	tur	He aquí un gran mapa de Alemania.	İşte Almanya'nın büyük bir haritası.
spa	tur	Tom no ha vivido nunca en Boston.	Tom asla Boston'da yaşamadı.
spa	tur	Caminaba con un bastón en la mano.	Elinde bir bastonla yürüyordu.
spa	tur	Él se ha casado con mi hermano.	O benim kız kardeşimle evlendi.
spa	tur	Te llamo si encuentro mi teléfono.	Telefonumu bulursam seni ararım.
spa	tur	Yo también quiero saber qué opina Tom al respecto.	Ben de Tom'un bunun hakkında ne düşündüğünü bilmek istiyorum.
spa	tur	Entramos en una cafetería en frente de la estación.	İstasyonun önündeki kafeteryaya girdik.
spa	tur	Nadie vino a ayudarme.	Bana yardım etmek için hiç kimse gelmedi.
spa	tur	De pronto me sentí muy extraño.	Aniden çok garip hissettim.
spa	tur	¿Tienes sueño?	Uykun var mı?
spa	tur	¿Estabas en casa?	Evde miydin?
spa	tur	Ayudó a preparar la comida.	O öğle yemeğini pişirmeye yardım etti.
spa	tur	La cerveza está muy fría.	Bira çok soğuk.
spa	tur	Necesita algo de beber.	İçecek bir şeye ihtiyacı var.
spa	tur	Creía en Tom.	Tom'a inandım.
spa	tur	Tom nunca habla de dinero.	Tom asla para hakkında konuşmaz.
spa	tur	Hoy es mi día de suerte.	Bugün benim şanslı günüm.
spa	tur	Cuidaré de tu gato mientras estés fuera.	Sen yokken kedine bakacağım.
spa	tur	Dios ha creado este mundo en seis días.	Allah dünyayı altı günde yarattı.
spa	tur	Tom no se puede ir.	Tom gidemez.
spa	tur	Mi madre me compró este juguete cuando tenía ocho años.	Annem bana bu oyuncağı ben sekiz yaşındayken satın aldı.
spa	tur	Nos atendió una mesera bonita.	Hoş bir garson bize hizmet etti.
spa	tur	Llegué a la estación de Osaka por la noche.	Gece Osaka istasyonuna vardım.
spa	tur	¿Sabe Tom que venís?	Tom geldiğinizi biliyor mu?
spa	tur	Anoche estuvimos viendo la televisión.	Dün gece TV izledik.
spa	tur	¿Qué problemas puede causar ella?	O hangi problemlere sebep olabilir?
spa	tur	Mary vino sola.	Mary tek başına geldi.
spa	tur	Ella salió a respirar aire puro.	Temiz hava almak için dışarı çıktı.
spa	tur	Nosotros comemos.	Biz yiyoruz.
spa	tur	Lo mejor es ir regularmente al dentista.	En iyisi düzenli olarak dişçiye gitmektir.
spa	tur	¿Tuviste relaciones sexuales con él?	Onunla cinsel ilişkiye girdin mi?
spa	tur	Tom estaba solo en casa.	Tom evde tek başınaydı.
spa	tur	Nos rendimos.	Vazgeçiyoruz.
spa	tur	No puedo hablar con Tom.	Tom'la konuşamam.
spa	tur	¿Quién está hablando?	Kim konuşuyor?
spa	tur	Es un mundo cruel.	Bu zalim bir dünya.
spa	tur	Si no fuera por tu consejo, no sabría qué hacer.	Eğer tavsiyeniz olmasa, ne yapacağımı bilemem.
spa	tur	Hay cosas más importantes en esta vida.	Hayatta daha önemli şeyler var.
spa	tur	Él tiene un perro.	Onun bir köpeği var.
spa	tur	Está loco.	O deli.
spa	tur	María le dijo a Tomás que visitara el museo.	Maria Tomas'a müzeyi ziyaret edeceğini söyledi.
spa	tur	Ve a buscar a Tom y después vuelve aquí.	Gidip Tom'u al ve sonra buraya geri dön.
spa	tur	Soy feliz.	Ben mutluyum.
spa	tur	John le escribe a sus padres una vez al mes.	John ayda bir kez anne ve babasına yazar.
spa	tur	Tom pagó con tarjeta de crédito.	Tom kredi kartı ile ödedi.
spa	tur	No es fácil.	Kolay değil.
spa	tur	Puedo cuidar de mi familia.	Aileme bakabiliyorum.
spa	tur	El último tifón causó muchos destrozos.	Son tayfun birçok zarara sebep oldu.
spa	tur	Mi cámara es resistente al agua.	Kameram suya dayanıklıdır.
spa	tur	Brasil es el quinto país más grande del mundo.	Brezilya dünyanın beşinci büyük ülkesidir.
spa	tur	Hice otro test.	Bir test daha yaptım.
spa	tur	Cuando era niño, él fue a París tres veces.	Bir çocukken, Paris'e üç kez gitti.
spa	tur	Te llamo luego.	Seni daha sonra arayacağım.
spa	tur	No creo que sea correcto que se vaya a casa solo.	Onun eve yalnız gitmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum.
spa	tur	La verdad es que yo no quería comer con Tom.	Gerçek Tom'la yemek istemediğimdir.
spa	tur	Ella le vio romper la ventana.	O, onun pencereyi kırdığını gördü.
spa	tur	Tom hizo una y otra vez la misma pregunta, pero nunca tuvo una respuesta.	Tom aynı soruyu tekrar tekrar sordu fakat asla bir cevap almadı.
spa	tur	No dije esto.	Bunu söylemedim.
spa	tur	Sé que estás ocupado.	Meşgul olduğunu biliyorum.
spa	tur	Fui al hospital.	Hastaneye gittim.
spa	tur	¿Qué haces los domingos?	Pazar günleri ne yaparsın?
spa	tur	Esta mesa es mía.	Bu masa benim.
spa	tur	Ella juega al tenis con sus amigos una vez a la semana.	Haftada bir kez, o, arkadaşları ile tenis oynar.
spa	tur	Ahora está escribiendo una carta.	O şimdi bir mektup yazıyor.
spa	tur	Espera, Tom.	Bekle, Tom.
spa	tur	Ningún cantante en Japón es tan popular como ella.	Japonya'da onun kadar sevilen başka hiçbir şarkıcı yok.
spa	tur	Me preocupo por él.	Onun için endişeleniyorum.
spa	tur	Quiere parecer más joven.	O daha genç görünmek istiyor.
spa	tur	Quiero una manzana.	Bir elma istiyorum.
spa	tur	Ya no lo hacemos.	Artık onu yapmıyoruz.
spa	tur	Los niños tienen que aprender lenguas extranjeras.	Çocuklar yabancı diller öğrenmek zorundalar.
spa	tur	Se fueron hace una hora.	Bir saat önce gittiler.
spa	tur	Compré muchos libros.	Çok kitap aldım.
spa	tur	No quiero dejar un mensaje.	Bir mesaj bırakmak istemiyorum.
spa	tur	Fue a Brasil y se quedó allí.	O, Brezilya'ya gitti ve orada kaldı.
spa	tur	Ella aprendió inglés increíblemente rápido.	O inanılmaz hızla İngilizce öğrendi.
spa	tur	Este huevo huele mal.	Bu yumurta kötü kokuyor.
spa	tur	¿Mary está contigo?	Mary seninle birlikte mi?
spa	tur	Me gusta mucho.	Onu çok severim.
spa	tur	¿Para qué eres bueno?	Sen nede iyisin?
spa	tur	Eres bastante rico, ¿verdad?	Sen oldukça zenginsin, değil mi?
spa	tur	¿Puedo venir ahora?	Şimdi gelebilir miyim?
spa	tur	Mi familia me quiere.	Ailem beni sever.
spa	tur	Mi madre no hacía más que llorar.	Annem, ağlamaktan başka hiçbir şey yapmadı.
spa	tur	¡Hoy no es mi día de suerte!	Bugün şanslı günüm değil!
spa	tur	Odio viajar.	Ben seyahat etmekten nefret ediyorum.
spa	tur	Estoy en una casa hermosa.	Güzel bir evdeyim.
spa	tur	Ella le llamó Charles.	O, ona Charles adını verdi.
spa	tur	Me suscribí a dos periódicos.	Ben iki gazeteye abone oldum.
spa	tur	Lo que dijeron es cierto.	Onların söylediği doğru.
spa	tur	Por favor, díselo a Tom.	Lütfen Tom'a söyle.
spa	tur	Ningún candidato pasó el examen.	Hiçbir aday sınavı geçemedi.
spa	tur	Estamos en medio de unos negocios.	Birkaç iş görüşmesinin ortasındayız.
spa	tur	Cómpralo para mí, por favor.	Onu benim için satın al, lütfen.
spa	tur	¿Quieres conducir?	Sürmek ister misin?
spa	tur	Llamó a su perro Popeye.	O, köpeğine Popeye adını verdi.
spa	tur	Espero ir.	Ben gelmeyi umuyorum.
spa	tur	El paciente está en un estado crítico.	Hasta kritik durumda.
spa	tur	Él es el dueño de la compañía.	O, şirketin sahibi.
spa	tur	Todavía no me fío de ella.	Ona hâlâ güvenmiyorum.
spa	tur	Tom es un viejo amigo mío del instituto.	Tom benim, liseden eski bir arkadaşımdır.
spa	tur	Dedicó su vida a la medicina.	Hayatını tıpa adadı.
spa	tur	Tom murió en un accidente de tráfico.	Tom bir trafik kazasında öldü.
spa	tur	Confiaban en Tom.	Onlar Tom'a güvendiler.
spa	tur	Vete a jugar con Tom.	Git Tom'la oyna.
spa	tur	¡En la habitación hace mucho calor!	Oda çok sıcak!
spa	tur	Solo tenemos algunas horas.	Sadece birkaç saatimiz var.
spa	tur	¿Qué clase de música escucha Tom?	Tom ne tür müzik dinler?
spa	tur	Hice los deberes después de cenar.	Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.
spa	tur	¿Qué escribes?	Ne yazıyorsun?
spa	tur	Oí hablar a Tom y a Mary.	Tom ve Mary'nin konuştuğunu duydum.
spa	tur	Parece estar hambriento.	O aç görünüyor.
spa	tur	Llegué a casa a las siete.	Ben yedide eve vardım.
spa	tur	La cama de Tom está vacía.	Tom'un yatağı boş.
spa	tur	Mis padres y yo no estamos unidos.	Ebeveynlerim ve ben yakın değiliz.
spa	tur	¿Sabes a qué velocidad ibas?	Ne kadar hızlı gittiğini biliyor musun?
spa	tur	Tengo que hablar contigo.	Seninle konuşmalıyım.
spa	tur	Eres la primera chica que beso.	Sen öptüğüm ilk kızsın.
spa	tur	Os avisé.	Sizi uyardım.
spa	tur	No hay nada malo en ello.	Bunda yanlış bir şey yoktur.
spa	tur	Yo tampoco puedo levantar el saco.	Ben de çuvalı kaldıramam.
spa	tur	Mamá, ¿puedo irme a nadar?	Anne, yüzmeye gidebilir miyim?
spa	tur	Se levantó a las 7 de la mañana.	O, sabah yedide kalktı.
spa	tur	Creo en Tom.	Tom'a inanıyorum.
spa	tur	Debería haberle preguntado antes a Tom.	Önce Tom'a sormalıydım.
spa	tur	Le dio un nuevo nombre.	O ona yeni bir isim verdi.
spa	tur	Estoy esperando a mi amigo.	Arkadaşımı bekliyorum.
spa	tur	Al taxista se le olvidó conectar el taxímetro.	Taksi şoförü taksimetreyi açmayı unuttu.
spa	tur	Él no tiene miedo a morir.	O ölmekten korkmuyor.
spa	tur	No fue culpa nuestra.	Bu bizim hatamız değil idi.
spa	tur	¿Puede ayudarme?	Bana yardım eder misiniz?
spa	tur	Eres bastante olvidadizo, ¿verdad?	Oldukça unutkansın, değil mi?
spa	tur	Deberías haberlo ayudado con su trabajo.	Ona işinde yardım etmeliydin.
spa	tur	¿Estás aquí sola?	Burada yalnız mısın?
spa	tur	Esos son regalos.	Onlar hediye.
spa	tur	Michael está leyendo un libro.	Michael bir kitap okuyor.
spa	tur	Tom ya te ha olvidado.	Tom zaten seni unuttu.
spa	tur	¿Vas a decirme por qué le quieres?	Bana onu neden sevdiğini söyleyecek misin?
spa	tur	Tom robó algo de mi casa.	Tom evimden bir şey çaldı.
spa	tur	La chica que está hablando con John es Susan.	John ile konuşan bu kız Susan'dır.
spa	tur	Te amo, tesoro mío.	Seni seviyorum, sevgilim.
spa	tur	Bill, abre la puerta.	Bill, kapıyı aç.
spa	tur	Siempre está perdiendo su pañuelo.	Mendilini her zaman kaybediyor.
spa	tur	Tengo que llevar a casa a Tom.	Tom'u eve götürmeliyim.
spa	tur	¿Estás haciendo lo que crees correcto?	Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapıyor musun?
spa	tur	No entiendo lo que estás tratando de decir.	Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum.
spa	tur	Está listo para trabajar.	O çalışmaya hazırdır.
spa	tur	Espero casarme con él.	Onunla evlenmeyi umuyorum.
spa	tur	¿Cuándo empieza la primavera?	İlkbahar ne zaman başlar?
spa	tur	No debemos olvidar nuestra promesa.	Sözümüzü unutmamalıyız.
spa	tur	Se le dan muy bien las matemáticas.	Matematikte çok iyi.
spa	tur	¿Cuántas clases tenéis el lunes?	Pazartesi günü kaç dersiniz var?
spa	tur	¿Dónde va a ser la reunión?	Toplantı nerede olacak?
spa	tur	Las corbatas combinan bien con tu camisa.	Kravatlar gömleğine iyi uydu.
spa	tur	Ojalá hubiera estudiado más cuando era joven.	Keşke gençken daha çok çalışsaydım.
spa	tur	Ahora Tom no está aquí.	Tom şu anda burada değil.
spa	tur	¿Hablas japonés?	Japonca konuşabiliyor musun?
spa	tur	No te puedo ayudar porque estoy ocupado.	Sana yardım edemem çünkü meşgulüm.
spa	tur	Quería saludar a Tom.	Tom'a selam vermek istedim.
spa	tur	No nos puedes matar a los dos.	İkimizi de öldüremezsin.
spa	tur	Vosotros no me enseñasteis.	Siz bana öğretmediniz.
spa	tur	¿Por qué no se lo dijiste a Tom?	Niçin Tom'a söylemedin?
spa	tur	Ellos estaban sentados en el sofá de nuestro salón.	Salonumuzun divanında oturuyorlardı.
spa	tur	Ten cuidado con las escaleras mecánicas.	Yürüyen merdivenlere dikkat et.
spa	tur	Hoy me he olvidado de llamarle.	Ben bugün onu aramayı unuttum.
spa	tur	Ella es mi amiga Mari.	O benim arkadaşım Mari.
spa	tur	Tom puede permitirse comprarle a Mary cualquier cosa bonita.	Tom Mary'ye hoş bir şey almayı göze alabilir.
spa	tur	Quiero mucho a Mary.	Mary'yi çok seviyorum.
spa	tur	¿Vas en coche o en autobús?	Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
spa	tur	Por favor, manténgase a la espera.	Lütfen, beklemeye devam et.
spa	tur	Tom parecía feliz.	Tom mutlu görünüyordu.
spa	tur	Él no me gusta, pero él sí.	Onu sevmiyorum, ama onu seviyorum.
spa	tur	¿Te gustan más los gatos o los perros?	Kedileri mi yoksa köpekleri mi daha çok seversin?
spa	tur	Él habla en voz alta.	O, yüksek sesle konuşuyor.
spa	tur	¿No has visto mis llaves?	Anahtarlarımı görmedin mi?
spa	tur	Bienvenidos a Boston.	Boston'a hoş geldiniz.
spa	tur	Se fue de casa tres días después.	O, üç gün sonra evden ayrıldı.
spa	tur	¡Qué niña más mala!	Ne kötü bir kız!
spa	tur	En cuanto nos sentamos, nos trajo café.	Biz oturur oturmaz, o bize kahve getirdi.
spa	tur	Tom quiere un microscopio.	Tom bir mikroskop istiyor.
spa	tur	¿Les gustan las naranjas?	Onlar portakal sever mi?
spa	tur	Tom dijo que él solo estaba interesado en ayudar a Mary	Tom sadece Mary'ye yardım etmekle ilgilendiğini söyledi.
spa	tur	¿Se te ha olvidado?	Unuttun mu?
spa	tur	Lo haré como dices.	Söylediğin gibi yapacağım.
spa	tur	¿Querés leer esta revista?	Bu dergiyi okumak istiyor musun?
spa	tur	Tomás me dejó en el aeropuerto.	Tom beni havalimanına bıraktı.
spa	tur	Hay tortugas de más de dos siglos de edad.	İki yüzyıldan yaşlı kaplumbağalar var.
spa	tur	Nosotros hablamos por teléfono horas y horas.	Biz telefonda saatlerce konuşuruz.
spa	tur	Tenemos un problema.	Bir sorunumuz var.
spa	tur	¿Has comprado una bicicleta bonita?	Güzel bir bisiklet aldın mı?
spa	tur	¿Cuánto cuesta el cuarto?	Oda ne kadar?
spa	tur	Quiero oírte tocar guitarra.	Gitar çaldığını duymak istiyorum.
spa	tur	Tom dejó de fumar.	Tom sigara içmeyi bıraktı.
spa	tur	El tiempo sana todos los corazones rotos.	Zaman tüm kırık kalpleri iyileştirir.
spa	tur	El mundo es peligroso.	Dünya tehlikeli.
spa	tur	¿Tiene mascota?	Evcil hayvanınız var mı?
spa	tur	No es un complot.	Bu bir komplo değil.
spa	tur	¿Ayudaste a tu madre?	Annene yardım ettin mi?
spa	tur	Fui llamado con urgencia al cuartel.	Ben acil olarak karargaha çağrıldım.
spa	tur	Tom preparó espaguetis para la cena.	Tom akşam yemeği için spagetti yaptı.
spa	tur	Tome asiento.	Oturun.
spa	tur	Duerme como un bebé.	Bebek gibi uyuyor.
spa	tur	Soy el corredor más rápido.	Ben en hızlı koşucuyum.
spa	tur	Tengo mucha suerte.	Ben çok şanslıyım.
spa	tur	Su hijo está en la universidad ahora.	Onun oğlu şu anda üniversitede.
spa	tur	Estoy empezando a entender por qué no te gusta Tom.	Tom'u neden sevmediğini anlamaya başlıyorum.
spa	tur	No es mi tipo.	O benim tipim değil.
spa	tur	Tom bebió una taza de café.	Tom bir fincan kahve içti.
spa	tur	Tom fue tan estúpido como para creerle a María.	Tom Mary'ye inanacak kadar aptaldı.
spa	tur	Sois los nuevos estudiantes.	Siz yeni öğrencilersiniz.
spa	tur	Dame la llave.	Bana anahtarı ver.
spa	tur	Este no es un muelle comercial.	Bu, ticari bir İskele değil.
spa	tur	He engordado cinco quilos.	Beş kilo aldım.
spa	tur	No te voy a dejar aquí.	Seni burada bırakmayacağım.
spa	tur	Tom es muy práctico, ¿no es así?	Tom çok pratik, değil mi?
spa	tur	Trabajó duro para hacer feliz a su hija.	Çocuğunu mutlu etmek için çok çalıştı.
spa	tur	Sólo tengo una cosa que decir a aquellos que me odien: El problema es suyo.	Benden nefret edenlere söyleyecek tek bir şeyim var: Sizin probleminiz.
spa	tur	Está muy ocupada.	O çok meşgul.
spa	tur	No sé cantar tan bien como Tom, pero sé cantar.	Tom kadar iyi şarkı söyleyemeyebilirim fakat şarkı söyleyebilirim.
spa	tur	No ha ido a la escuela en cinco días.	Beş gündür okula gitmedi.
spa	tur	Hay algo que quiero que oigas.	Duymanı istediğim bir şey var.
spa	tur	Estudio francés todos los días después de cenar.	Her gün akşam yemeğinden sonra Fransızca öğrenirim.
spa	tur	El cuidado de la piel es importante.	Cilt bakımı önemlidir.
spa	tur	Tengo dos hermanos.	İki erkek kardeşim var.
spa	tur	¿Sabes lo que significa?	Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
spa	tur	Nací con doce dedos.	On iki parmakla doğdum.
spa	tur	Vi a Dana.	Dana'yı gördüm.
spa	tur	No estoy de acuerdo.	Aynı fikirde değilim.
spa	tur	Deberías ir a la escuela.	Okula gitmelisin.
spa	tur	Voy a volver a Boston mañana.	Yarın Boston'a dönüyorum.
spa	tur	Cuando entré en la habitación, él salía.	Ben odaya girdiğim zaman,o çıkmıştı.
spa	tur	Mary nada igual de rápido que Jack.	Mary Jack kadar hızlı yüzer.
spa	tur	Prometo trabajar duro.	Çok çalışmak için söz veriyorum.
spa	tur	Tom estaba ocupado.	Tom meşguldü.
spa	tur	Un poco más de café, por favor.	Biraz daha kahve, lütfen.
spa	tur	¿Tú qué harías?	Sen ne yapardın?
spa	tur	Yo no puedo bailar.	Dans edemem.
spa	tur	Tom se había enfadado.	Tom kızmıştı.
spa	tur	Deja de saltar en la cama.	Yatağa atlamaktan vazgeç.
spa	tur	Hoy estoy muy cansada.	Bugün çok yorgunum.
spa	tur	Me caso el domingo que viene.	Gelecek Pazar evleniyorum.
spa	tur	Tengo que agradecérselo.	Ona teşekkür etmeliyim.
spa	tur	No hay error.	Hata yok.
spa	tur	Él es capaz de enseñar tanto inglés como francés.	O, hem İngilizce hem de Fransızca öğretebilir.
spa	tur	No tiene suficiente dinero para comprarse un coche.	Onun bir araba alması için yeterli parası yok.
spa	tur	Por favor, sírvame una bebida caliente.	Lütfen bana içecek sıcak bir şey verin.
spa	tur	Tom quiere ser tu amigo.	Tom senin arkadaşın olmak istiyor.
spa	tur	¿Cuál es tu bebida sin cafeína preferida?	En sevdiğin kafeinsiz içki nedir?
spa	tur	Tú sabes cómo es.	Onun nasıl olduğunu biliyorsun.
spa	tur	Él no es médico.	O bir doktor değil.
spa	tur	No lo voy a hacer.	Onu yapmayacağım.
spa	tur	Es la una.	Saat bir.
spa	tur	Tom solo está haciendo su trabajo.	Tom sadece işini yapıyor.
spa	tur	¿Dónde están tus llaves?	Anahtarlarınız nerede?
spa	tur	Me dormí escuchando la radio.	Radyo dinlerken uyuya kaldım.
spa	tur	No tengo hermanos.	Hiç erkek kardeşim yok.
spa	tur	No quiero morir aquí.	Burada ölmek istemiyorum.
spa	tur	Estoy seguro que lo puedo hacer mejor que él.	Ondan daha iyi yapabileceğime eminim.
spa	tur	Cada año, ciento cincuenta mil turistas vienen a esta isla para disfrutar de los impresionantes paisajes y maravillosas playas.	Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.
spa	tur	Te lo iba a decir.	Sana söyleyecektim.
spa	tur	Estoy en mi coche.	Arabamdayım.
spa	tur	Yo fui al mercado.	Ben markete gittim.
spa	tur	Tom le dijo a Mary que comprara algo de café y cigarrillos.	Tom, Mary'ye biraz kahve ve sigara almasını söyledi.
spa	tur	La chica que está cantando ahí es mi hermana.	Orada şarkı söyleyen kız benim kız kardeşim.
spa	tur	Son las tres y media.	Saat üç buçuk.
spa	tur	Él coge el metro con frecuencia.	O sık sık bir metro kullanır.
spa	tur	Picasso pintó este cuadro en 1950.	Picasso bu resmi 1950'de yaptı.
spa	tur	¿Preferiría hablar en inglés?	İngilizce konuşmayı tercih eder misiniz?
spa	tur	¡Vete y lávate la cara!	Git ve yüzünü temizle!
spa	tur	Yo era profesor.	Bir öğretmendim.
spa	tur	David Beckham es inglés.	David Beckham İngiliz'dir.
spa	tur	Sois adorables.	Siz sevimlisiniz.
spa	tur	¿Cuál es tu libro de cocina favorito?	Senin gözde yemek kitabın nedir?
spa	tur	Creo que hay un hombre allí.	Sanıyorum orada bir adam var.
spa	tur	Los bebés lloran cuando tienen hambre.	Bebekler aç olduklarında ağlarlar.
spa	tur	Soy el asistente de Tom.	Tom'un asistanıyım.
spa	tur	Quiero conocerle.	Onunla tanışmak istiyorum.
spa	tur	Lo vi hace una semana.	Onu bir hafta önce gördüm.
spa	tur	La habitación estaba repleta de personas.	Oda insan doluydu.
spa	tur	Tom no se lo dijo a nadie.	Tom kimseye söylemedi.
spa	tur	¿Hoy está mejor?	O bugün daha iyi mi?
spa	tur	Todos los hombres deben morir.	Bütün insanlar ölmeli.
spa	tur	Esto costará al menos cinco dólares.	En az beş dolara mal olur.
spa	tur	¿Cómo va la investigación?	Araştırma nasıl gidiyor?
spa	tur	Mi mujer está cocinando.	Karım yemek pişiriyor.
spa	tur	Yumiko se había enfadado un poco.	Yumiko biraz kızmıştı.
spa	tur	No he oído nada.	Hiçbir şey duymadım.
spa	tur	Mi tío vino a verme.	Amcam beni görmek için geldi.
spa	tur	Eso es interesante.	O ilginç.
spa	tur	Me gusta el profesor.	Öğretmeni seviyorum.
spa	tur	No puedes pararme.	Beni durduramazsın.
spa	tur	Tom lo compró para mí.	Tom onu benim için aldı.
spa	tur	Tom es la clase de hombre a la que le gusta probar cosas nuevas.	Tom yeni şeyleri denemeyi seven adam türüdür.
spa	tur	Ojalá fuera como él.	Keşke onun gibi olsam.
spa	tur	¿Cuándo deberíamos decírselo a Tom?	Tom'a ne zaman söylemeliyiz?
spa	tur	Haré lo que pueda.	Elimden geleni yapacağım.
spa	tur	¡Te echo de menos también!	Ben de seni özlüyorum.
spa	tur	A veces pierde la esperanza.	O, bazen ümidini kaybeder.
spa	tur	Grité del dolor.	Acıdan bağırdı.
spa	tur	No me gustas nada.	Ben seni hiç sevmiyorum.
spa	tur	Están buscando a Tom.	Onlar Tom'u arıyorlar.
spa	tur	¿Por qué ser madre soltera es tan agotador?	Neden yalnız bir anne olmak bu kadar yorucu?
spa	tur	Lo hice varias veces.	Onu birkaç kez yaptım.
spa	tur	María traía pestañas postizas.	Mary sahte kirpikler taktı.
spa	tur	Me haces feliz.	Sen beni mutlu ediyorsun.
spa	tur	¿Hay algo que quieras preguntarme?	Bana sormak istediğin bir şey var mı?
spa	tur	Tom encontró un lugar donde podía jugar golf gratis.	Tom ücretsiz golf oynayabileceği bir yer buldu.
spa	tur	Su familia prefiere no fumar.	Ailesi sigara içmemeyi tercih eder.
spa	tur	Tom sabe que no somos felices.	Tom mutlu olmadığımızı biliyor.
spa	tur	Ella dejó a su hijo solo en el coche.	Oğlunu arabada yalnız bıraktı.
spa	tur	Mi hermano todavía está durmiendo.	Erkek kardeşim hâlâ uyuyor.
spa	tur	Japón ahora es muy diferente de lo que era hace veinte años.	Japonya 20 yıl öncesinden çok daha farklıdır.
spa	tur	Tom no se siente bien.	Tom iyi hissetmiyor.
spa	tur	Permitime que te diga cómo hacerlo.	Onu nasıl yapacağını söylememe izin ver.
spa	tur	Si buscas, encuentras.	Ararsan bulursun.
spa	tur	¿Vas ahí con frecuencia?	Oraya sık sık gider misin?
spa	tur	Quiero empezar ahora.	Şimdi başlamak istiyorum.
spa	tur	No debes correr en los edificios escolares.	Okul binalarında koşmamalısın.
spa	tur	Le está chantajeando.	O ona şantaj yapıyor.
spa	tur	Comes.	Yersin.
spa	tur	Hace mucho que trabajo con Tom.	Uzun süre Tom'la çalışıyorum.
spa	tur	Déjame pensar.	Düşüneyim.
spa	tur	No creo en la suerte.	Şanslara inanmam.
spa	tur	¿Cuáles son las malas noticias?	Kötü haber nedir?
spa	tur	He ido dos veces a Boston.	İki kez Boston'a gittim.
spa	tur	Aquí no se habla inglés.	Burada İngilizce konuşulmaz.
spa	tur	Ella habla un poco de árabe.	O biraz Arapça konuşur.
spa	tur	Esta muñeca tiene los ojos grandes.	Bu bebeğin büyük gözleri var.
spa	tur	Todos los odian.	Herkes onlardan nefret eder.
spa	tur	Tom no trabaja nunca los domigos.	Tom pazar günü asla çalışmaz
spa	tur	No vamos a perder.	Kaybetmeyeceğiz.
spa	tur	Abusó de mi confianza.	Güvenimi istismar etti.
spa	tur	El bolígrafo es el mejor.	Bu kalem en iyisidir.
spa	tur	Nosotros crecimos juntos.	Beraber büyüdük.
spa	tur	Es un piano viejo.	O eski bir piyano.
spa	tur	Tom no puede salir porque tiene mucha tarea.	Bir sürü ev ödevi olduğu için Tom dışarı gidemiyor.
spa	tur	A Tom nunca le ha gustado Mary.	Tom, Mary'den hiç hoşlanmadı.
spa	tur	Lo compré ayer.	Onu dün aldım.
spa	tur	Puedes hablar con ellos.	Onlarla konuşabilirsin.
spa	tur	Nos llevará algo de tiempo reunir el suficiente dinero para comprar un tractor nuevo.	Yeni bir traktör almak için yeterli paramızın olması biraz zaman alacak.
spa	tur	¡No puedes irte ahora!	Şimdi gidemezsin.
spa	tur	¿No podemos hablar de eso por la mañana?	Sabah konuşamaz mıyız bunun hakkında?
spa	tur	Él me dio algo de dinero.	O, bana biraz para verdi.
spa	tur	¿Ya has terminado los deberes de inglés?	İngilizce ev ödevini henüz bitirdin mi?
spa	tur	Este es para mi amigo.	Bu benim arkadaşım için.
spa	tur	Lo uso todos los días.	Her gün onu kullanıyorum.
spa	tur	A mi madre le dan miedo los ascensores.	Annem asansörden korkar.
spa	tur	Eso creo.	Öyle inanıyorum.
spa	tur	Da clases de piano una vez a la semana.	Haftada bir kez piyano dersleri veriyor.
spa	tur	Tokio es la ciudad más grande de Japón.	Tokyo Japonya'da en büyük şehirdir.
spa	tur	Le gustan los trenes.	O trenleri sever.
spa	tur	Sabía que no le quedaba mucho tiempo de vida.	Yaşamak için çok daha uzun zamanı olmadığını biliyordu.
spa	tur	Tom es nuestro amigo.	Tom bizim arkadaşımız.
spa	tur	Le dan miedo los gatos.	O, kedilerden korkar.
spa	tur	Quiero que estés preparada.	Hazır olmanı istiyorum.
spa	tur	No debes menospreciar a un buen colega.	İyi bir meslektaşı küçük görmemelisin.
spa	tur	Mi padre fue a China.	Babam Çin'e gitti.
spa	tur	¿Es verdad que no sabes nadar?	Yüzemediğin doğru mu?
spa	tur	Pareces un niño.	Bir erkek çocuğu gibi görünüyorsun.
spa	tur	Lo uso todos los días.	Onu her gün kullanırım.
spa	tur	Quería bailar conmigo.	Benimle dans etmek istedi.
spa	tur	Yo mismo hice estas cajas.	Bu kutuları kendim yaptım.
spa	tur	¿Por qué estabais allí?	Neden oradaydınız?
spa	tur	Nunca había sido tan popular.	Hiç bu kadar popüler olmamıştım.
spa	tur	No lo creo.	Buna inanmıyorum.
spa	tur	A todos los niños se les dio un regalo.	Her çocuğa bir hediye verildi.
spa	tur	Sally tiene dos años más que Ken.	Sally Ken'den iki yaş daha büyük.
spa	tur	Tenía un primo que vivía en Boston.	Boston'da yaşayan bir kuzenim vardı.
spa	tur	Tom necesita un auto nuevo.	Tom'un yeni bir arabaya ihtiyacı var.
spa	tur	Tom no había hablado con Mary antes.	Tom o zamandan önce Mary ile hiç konuşmadı.
spa	tur	Nadie es rico en mi país.	Ülkemde hiç kimse zengin değildir.
spa	tur	Tengo hermanas.	Kız kardeşlerim var.
spa	tur	No lo repita.	Onu tekrar etmeyin.
spa	tur	Hice la cena.	Ben akşam yemeği yaptım.
spa	tur	Eres mi amiga.	Benim arkadaşımsın.
spa	tur	Por favor, no cambies nada.	Lütfen hiçbir şeyi değiştirme.
spa	tur	Me quedaré en casa.	Evde kalacağım.
spa	tur	Tom abrió su libro.	Tom kitabını açtı.
spa	tur	Hay una televisión en la habitación.	Odada bir televizyon var.
spa	tur	Mi padre vino a casa.	Babam eve geldi.
spa	tur	Ella es mucho más alta que yo.	O benden çok daha uzun.
spa	tur	No me apetece hacer nada.	Canım hiçbir şey yapmak istemiyor.
spa	tur	Cuando era pequeño veía y oía.	Küçükken hem görüyordum hem duyuyordum.
spa	tur	Es mi primer día.	Bu benim ilk günüm.
spa	tur	El gato prefiere el pescado a la carne.	Kedi balığı ete tercih eder.
spa	tur	Al día siguiente, se disculpó con su hermana.	Bir önceki gün kız kardeşin ile tartıştım.
spa	tur	Están solos.	Yalnızlar.
spa	tur	Va a llover dentro de nada.	Çok yakında yağmur yağacak.
spa	tur	Tom no se compró un coche nuevo ayer, ¿verdad?	Tom dün yeni bir araba satın almadı, değil mi?
spa	tur	Vi la casa.	Evi gördüm.
spa	tur	Desayunamos a las 7.	Biz yedide kahvaltı yaptık.
spa	tur	¡He ganado!	Kazandım!
spa	tur	No sé qué decirle a Tom.	Tom'a ne diyeceğimi bilmiyorum.
spa	tur	Estarán bien.	Onlar iyi olacak.
spa	tur	Intenté escribir con la mano izquierda.	Ben sol elimle yazmaya çalıştım.
spa	tur	Quiero hacerlo.	Onu yapmak istiyorum.
spa	tur	¿Dónde está la gasolinera?	Petrol istasyonu nerede?
spa	tur	No veo nada especial.	Özel bir şey görmüyorum.
spa	tur	Yamamoto también es uno de mis amigos.	Yamamoto da arkadaşlarımdan biridir.
spa	tur	Tenemos 30 minutos.	30 dakikamız var.
spa	tur	Tom no trabaja tanto como Mary.	Tom Mary kadar çok çalışmıyor.
spa	tur	¿Cuál es el número?	Numara nedir?
spa	tur	Tengo muchos discos.	Birçok diskim var.
spa	tur	Me siento igual que vos.	Sizin hissettiğinizin aynısını hissediyorum.
spa	tur	¿Puedes venir mañana?	Yarın gelebilir misin?
spa	tur	Tom quería aprender algunas canciones francesas.	Tom bazı Fransızca şarkıları öğrenmek istedi.
spa	tur	¿Has acabado de desayunar?	Sabah kahvaltını bitirdin mi?
spa	tur	Eres muy joven.	Çok gençsin.
spa	tur	Quiero ir ahí una vez más.	Oraya bir kez daha gitmek istiyorum.
spa	tur	Es mejor ver una vez que oír hablar diez veces acerca de algo.	Bir kere görmek, bir şey hakkında on kere konuşmaktan daha iyidir.
spa	tur	No comimos carne durante unos días.	Birkaç gündür hiç et yemedik.
spa	tur	¿De qué color es el perro de Tom?	Tom'un köpeği ne renk?
spa	tur	Ahora tengo que ver a Tom.	Şimdi Tom'u görmeliyim.
spa	tur	Este reloj es de mi padre.	Bu saat babamındır.
spa	tur	Un vino tinto, por favor.	Bir kırmızı şarap, lütfen
spa	tur	¿Lo sabes?	Onu biliyor musun?
spa	tur	Tom no quiere hacer esto.	Tom bunu yapmak istemiyor.
spa	tur	No parece estar muy cansado.	O, çok yorgun görünmüyor.
spa	tur	¿Estás celoso?	Kıskanç mısın?
spa	tur	¿De verdad te ha gustado?	Gerçekten de hoşlandın mı?
spa	tur	¡Genial, el café está caliente!	Harika! Kahve sıcak.
spa	tur	Tom siempre está sonriendo.	Tom her zaman gülümsüyor.
spa	tur	Él no se tomó la leche.	O, sütü içmedi.
spa	tur	Ya no soy un bebé.	Ben artık bir bebek değilim.
spa	tur	Verdaderamente hace un día magnífico.	Gerçekten muhteşem bir gün.
spa	tur	Tengo que darle las gracias.	Ona teşekkür etmeliyim.
spa	tur	Debe de estar enfadada conmigo.	O bana kızgın olmalı.
spa	tur	Hasta un profesor puede cometer errores.	Bir öğretmen bile hata yapabilir.
spa	tur	Necesitamos dinero.	Bizim paraya ihtiyacımız var.
spa	tur	¿Quién es la chica que está allí sentada?	Şurada oturan kız kim?
spa	tur	Este libro está lleno de errores.	Bu kitap hatalarla dolu.
spa	tur	¿Estás libre este fin de semana?	Bu hafta sonu boş musun?
spa	tur	Fui el primero en leer la carta.	Mektubu ilk okuyan bendim.
spa	tur	Ven a casa a las seis.	Altıda eve gel.
spa	tur	Es su coche.	O, onun arabası.
spa	tur	¿Tom se volvió loco?	Tom delirmiş mi?
spa	tur	¿Esto es latín?	Bu Latince mi?
spa	tur	Él habla rápido.	O hızlı konuşur.
spa	tur	No pudimos soportar la fetidez de aquella habitación repleta de basura.	O çöp dolu odanın kokuşmuşluğuna katlanamadık.
spa	tur	¿A qué hora cerraste la tienda anoche?	Dün gece mağazayı saat kaçta kapattın?
spa	tur	Si dices una mentira lo suficiente, te la empiezas a creer.	Yeterince yalan söylersen ona inanmaya başlarsın.
spa	tur	Déjenos hacer nuestro trabajo.	İşimizi yapmamıza izin verin.
spa	tur	Cuanto más la escucho, menos me gusta.	Onu ne kadar çok dinlersem,ondan o kadar daha az hoşlanırım
spa	tur	Ella está casada con un extranjero.	O bir yabancı ile evli.
spa	tur	Tom es un estudiante muy trabajador.	Tom çok çalışkan bir öğrencidir.
spa	tur	No estás en tu sano juicio tú.	Aklı başında olmayan sensin.
spa	tur	Era muy pequeño.	O çok küçüktü.
spa	tur	No hablo deprisa.	Hızlı konuşmam.
spa	tur	¿No me quieres?	Beni sevmiyor musun?
spa	tur	Escribí una carta ayer por la noche.	Dün gece bir mektup yazdım.
spa	tur	Si te entra miedo por la noche enciende la luz.	Eğer gece karanlıktan korkarsan lambayı yak.
spa	tur	Fue decisión suya.	Onun kararıydı.
spa	tur	Tom se cayó del balcón.	Tom balkondan düştü.
spa	tur	Mary es muy guapa.	Mary çok güzeldir.
spa	tur	¡No me lo creo!	Buna inanmıyorum!
spa	tur	Si no existiera el mal, tampoco existiría el bien.	Kötülük olmasaydı iyilik de olmazdı.
spa	tur	¿Por qué no dejas tranquilo a Tom?	Niçin Tom'u rahat bırakmıyorsun?
spa	tur	Escribirá una carta después de clase.	Okuldan sonra bir mektup yazacak.
spa	tur	Vi a una amiga.	Bir arkadaş gördüm.
spa	tur	Dime qué ves.	Bana ne gördüğünü söyle.
spa	tur	Me gustaría comprar una cámara como esta.	Bunun gibi bir kamera almak istiyorum.
spa	tur	El perro observa al gato.	Köpek kediyi izliyor.
spa	tur	Él prometió devolver sin falta el dinero.	Parayı eksiksiz bir şekilde teslim edeceğine söz verdi.
spa	tur	Tom se está quitando la ropa.	Tom soyunuyor.
spa	tur	A él le gusta ver partidos de béisbol en la televisión.	O, televizyonda beyzbol oyunları izlemeyi seviyor.
spa	tur	Lleva dos años casada con él.	Onunla iki yıldır evli.
spa	tur	Está completamente borracho.	O gerçekten sarhoş.
spa	tur	Este autobús lo llevará al museo.	Bu otobüs sizi müzeye götürecek.
spa	tur	Tom te echa de menos.	Tom seni özlüyor.
spa	tur	¿Qué has comido?	Ne yedin?
spa	tur	No le gustaba la escuela.	O, okulu sevmiyordu.
spa	tur	¿Qué quiere?	O ne istiyor?
spa	tur	Hablo español.	İspanyolca konuşurum.
spa	tur	Tokio es más grande que Yokohama.	Tokyo Yokohama'dan büyüktür.
spa	tur	Ella se fue a Ibaragi.	O Ibaraki'ye gitti.
spa	tur	Iré en una hora.	Bir saat içinde gideceğim.
spa	tur	Fue a Gran Bretaña.	O Britanya'ya gitti.
spa	tur	Creía que era rico.	Onun zengin olduğunu düşündüm.
spa	tur	Su piel es suave.	Teni yumuşak.
spa	tur	No es una Cena de Acción de Gracias si no hay pavo.	O, hindisiz bir şükran yemeği değil.
spa	tur	Estoy bien, ¿y vosotros?	İyiyim. Ya siz?
spa	tur	Él no es un idiota.	O bir aptal değil.
spa	tur	Mi hermano no tiene dinero.	Erkek kardeşimin parası yok.
spa	tur	Estoy buscando mi llave.	Anahtarımı arıyorum.
spa	tur	¿Estábamos en casa?	Evde miydik?
spa	tur	Creo que Tom está buscando sus llaves.	Sanırım Tom anahtarlarını arıyor.
spa	tur	Le tengo miedo a Putin.	Putin'den korkuyorum.
spa	tur	Llevó toda la tarde.	O bütün akşam sürdü.
spa	tur	Nosotros estamos aquí para verlas a ustedes.	Biz sizi görmek için buradayız.
spa	tur	Él odiaba mentir.	O yalan söylemekten nefret ediyordu.
spa	tur	Empezó a irse pronto a la cama.	O yatmaya erken gitmeye başladı.
spa	tur	¿Tiene experiencia?	Deneyimin var mı?
spa	tur	No tengo amigos.	Hiç arkadaşım yok.
spa	tur	Me gustaría hablar con John Warner.	John Warner'la konuşmak istiyorum.
spa	tur	Ella lloró.	O ağladı.
spa	tur	No llevó mucho tiempo.	O uzun sürmedi.
spa	tur	Tom cometió algunos errores en el test.	Tom testte birkaç hata yaptı.
spa	tur	Es difícil traducir un poema a otro idioma.	Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
spa	tur	Me gusta estudiar inglés.	İngilizce çalışmayı severim.
spa	tur	No me siento bien.	İyi değilim.
spa	tur	Necesitan el dinero.	Onların paraya ihtiyacı var.
spa	tur	Ella acaba de cumplir los doce.	O, sadece onikiye girdi.
spa	tur	Quiero que me hagas una promesa.	Bana bir söz vermeni istiyorum.
spa	tur	Puedo comer cualquier cosa.	Herhangi bir şey yiyebilirim.
spa	tur	Jones nació en los Estados Unidos.	Jones, Amerika Birleşik Devletleri'nde doğdu.
spa	tur	Cuando era pequeño, fui a Canadá.	Ben çocukken Kanada'ya gittim.
spa	tur	Fue un sueño interesante.	İlginç bir rüyaydı.
spa	tur	¿Por qué estás sola?	Niçin yalnızsın?
spa	tur	¿Quieres que me quede con Tom?	Tom'la kalmamı ister misin?
spa	tur	Todavía estoy ocupada.	Hâlâ meşgulüm.
spa	tur	¡Qué semana más larga!	Ne uzun bir hafta!
spa	tur	No le amo.	Onu sevmiyorum.
spa	tur	Pude ayudarla.	Ona yardım edebildim.
spa	tur	Mi perro a menudo finge estar dormido.	Köpeğim çoğunlukla uyuyor numarası yapıyor.
spa	tur	¿Es un vuelo directo?	O bir direkt uçuş mu?
spa	tur	Yo no hablo turco.	Türkçe konuşamıyorum.
spa	tur	¿Cuántas habitaciones tienes?	Kaç tane odan var?
spa	tur	Sabes que no puedo.	Yapamayacağımı biliyorsun.
spa	tur	Isabela fue mi primera novia.	Isabela benim ilk kız arkadaşımdı.
spa	tur	¿Quieres otra taza de té?	Başka bir fincan çay ister misin?
spa	tur	Estoy seguro de que no lo sabías.	Eminim bunu bilmiyordun.
spa	tur	Ella le echa de menos.	O onu özlüyor.
spa	tur	Quédate ahí.	Orada kal.
spa	tur	Tom pensó que Mary quería ir a Boston para ver a John.	Tom Mary'nin John'u görmek için Boston'a gitmek istediğini düşündü.
spa	tur	Tom lloraba mientras leía la carta que había recibido de parte de Mary.	Tom Mary'den aldığı mektubu okurken ağladı.
spa	tur	Sólo pienso en ti.	Sadece seni düşünüyorum.
spa	tur	Tom quiere saber cuándo irá de compras Mary.	Tom Mary'nin ne zaman alışverişe gideceğini bilmek istiyor.
spa	tur	De verdad que soy muy feliz.	Gerçekten çok mutluyum.
spa	tur	Cuando vaya al trabajo, dejaré este paquete en casa de Jones.	Ben işe giderken, bu paketi Jones'ın evine bırakacağım.
spa	tur	No se lo he dicho a Tom.	Tom'a söylemedim.
spa	tur	No puedo ayudarle.	Ona yardım edemiyorum.
spa	tur	No me puedo creer lo idiota que fui.	Nasıl böyle aptallık ettiğime inanamıyorum.
spa	tur	Lo único que quiero es dormir.	Tek istediğim uyumak.
spa	tur	¿Ustedes le conocen?	Onu tanıyor musunuz?
spa	tur	¿Cómo vamos a hacerlo?	Onu nasıl yapacağız?
spa	tur	Estoy trabajando.	Çalışıyorum.
spa	tur	Disculpe, ¿puedo usar el teléfono?	Affedersiniz fakat telefonu kullanabilir miyim?
spa	tur	Conduce más despacio por favor.	Lütfen daha yavaş sür.
spa	tur	Él necesita un paraguas.	Onun bir şemsiyeye ihtiyacı var.
spa	tur	Tom no se queda contigo, ¿verdad?	Tom seninle kalmıyor, değil mi?
spa	tur	Soy enfermero.	Ben bir hemşireyim.
spa	tur	Su nombre no estaba en la lista.	Onun adı listede yoktu.
spa	tur	Tom está conmigo.	Tom benimle birlikte.
spa	tur	Tom vio a Mary sentada sola en un banco.	Tom Mary'nin park bankında yalnız oturduğunu gördü.
spa	tur	Es demasiado grande.	Bu çok büyük.
spa	tur	Ha llegado el momento de que te diga la verdad.	Sana doğruyu söylemenin zamanı geldi.
spa	tur	Será caro.	Pahalı olacak.
spa	tur	¿Cómo te va en tu nuevo trabajo?	Yeni işin nasıl gidiyor?
spa	tur	«¿Dónde te besó?» «En los labios.» «No, quiero decir, ¿dónde estabais cuando te besó?»	"O seni nerede öptü?" "Dudaklarımdan." " Hayır, demek istediğim, o seni öptüğünde neredeydiniz?"
spa	tur	¿Necesitas las llaves?	Anahtarlara ihtiyacın var mı?
spa	tur	Él olvidó comprar un regalo para ella.	O, onun için bir hediye almayı unuttu.
spa	tur	No me subo a tu coche.	Senin arabana binmem.
spa	tur	Yumi usará esta cámara mañana por la tarde.	Yumi yarın öğleden sonra bu kamerayı kullanacak.
spa	tur	¿De qué estás hablando?	Ne hakkında konuşuyorsun?
spa	tur	¿Mary es la madre de Tom?	Mary Tom'un annesi mi?
spa	tur	Tendrás que ir a Boston la próxima semana para ver a Tom.	Gelecek hafta Tom'la buluşmak için Boston'a gitmek zorunda kalacaksın.
spa	tur	¿Por qué no me quedo con Tom?	Neden Tom'la kalmıyorum?
spa	tur	Mi inglés no es nada bueno.	Benim İngilizcem hiç iyi değil.
spa	tur	¿Cuál es el planeta más cercano al sol?	Güneş'e en yakın gezegen hangisi?
spa	tur	No siempre hace frío en Hokkaido.	Hokkaido'da hava her zaman soğuk değildir.
spa	tur	No puedo esperar a ser padre.	Baba olmayı bekleyemem.
spa	tur	Nunca había visto nada parecido.	Daha önce hiç böyle bir şey görmedim.
spa	tur	Tom toca el xilófono mejor que Mary.	Tom Mary'den daha iyi ksilofon çalar.
spa	tur	¿Por qué están todos tan callados?	Neden herkes böyle sessiz?
spa	tur	Tom y Mary se besaron.	Tom ve Mary birbirlerini öptüler.
spa	tur	¿Dónde está el parque?	Park nerede?
spa	tur	Me gustan tanto Susan como Betty, pero yo creo que Susan es más agradable.	Susan ve Betty severim ama Susan'ın daha hoş olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	¿Te duele el brazo?	Kolun acıyor mu?
spa	tur	Mi abuelo murió hace cinco años.	Büyükbabam beş yıl önce öldü.
spa	tur	Todos hablamos inglés.	Hepimiz İngilizce konuşuruz.
spa	tur	Tiene una bandera.	Bir bayrağı var.
spa	tur	Él no sabe nada de francés.	O, hiç Fransızca bilmez.
spa	tur	Ese lugar estaba muy lejos, por eso cogimos un taxi.	O yer çok uzak, bu nedenle bir taksi tuttuk.
spa	tur	Vino, vio y perdió.	Geldi, gördü ve kaybetti.
spa	tur	Es mío, no suyo.	O benim, onun değil.
spa	tur	No sé si vendrá.	Gelip gelmeyeceğini bilmiyorum.
spa	tur	Aoi baila muy bien.	Aoi çok iyi dans eder.
spa	tur	No puedes ir ahí.	Oraya gidemezsin.
spa	tur	Él encontró el tesoro sin querer.	O, istemeden bir hazine buldu.
spa	tur	¡Di algo!	Bir şey söyle!
spa	tur	¿Qué harías si yo fuera infiel?	Ben sadakatsiz olsam ne yaparsın?
spa	tur	Por favor, corrige esta frase.	Lütfen bu cümleyi düzeltin.
spa	tur	Eso es terrible.	O korkunçtur.
spa	tur	Vivimos cerca de ella.	Ona yakın yaşıyoruz.
spa	tur	¿Tengo que conocerlo?	Onu tanımak zorunda mıyım?
spa	tur	Él nos quiere.	O bizi sever.
spa	tur	Tengo ganas de llorar.	Canım ağlamak istiyor.
spa	tur	Hagan lo que crean mejor.	En iyi olduğunu düşündüğünüz şeyi yapın.
spa	tur	Esta silla es demasiado pequeña.	Bu sandalye oldukça küçüktür.
spa	tur	Él se fue de la capital de Méjico para regresar a Tejas.	O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.
spa	tur	Tom no lavó los platos.	Tom bulaşıkları yıkamadı.
spa	tur	Tom quiere bailar.	Tom dans etmek istiyor.
spa	tur	Me iré a las diez.	Saat onda gideceğim.
spa	tur	Solo quiero hablar.	Sadece konuşmak istiyorum.
spa	tur	Vamos a ser vecinos.	Komşu olacağız.
spa	tur	Este hombre es de Kenia.	Bu adam Kenyalıdır.
spa	tur	Demasiado tarde.	Çok geç.
spa	tur	No pueden hacerlo.	Onu yapamazlar.
spa	tur	Esta lista no esta en orden alfabético y por eso es difícil de leer.	Bu liste alfabetik değil ve bu yüzden okuması zor.
spa	tur	Yo puedo hablar inglés.	İngilizce konuşabilirim.
spa	tur	¡Eres un ángel!	Sen bir meleksin!
spa	tur	¡Qué logro!	Ne başarı!
spa	tur	A Tom le gusta más el té que el café.	Tom çayı kahveden daha çok sever.
spa	tur	Tom suele estar en casa los domingos por la tarde.	Tom Pazar akşamları genellikle evdedir.
spa	tur	Quiero trabajar acá.	Burada çalışmak istiyorum.
spa	tur	El francés no es tan difícil de aprender como algunas personas creen.	Fransızca bazı insanların düşündüğü kadar öğrenmesi zor değildir.
spa	tur	Yo necesitaba esto.	Buna ihtiyacım vardı.
spa	tur	Es el estudiante más listo de la clase.	Sınıfında en zeki öğrencidir.
spa	tur	Ella dijo que tenía veinte años de edad, lo cual no era cierto.	O, yirmi yaşında olduğunu söyledi, gerçek değildi.
spa	tur	Tengo que hablar con él.	Onunla konuşmalıyım.
spa	tur	Es maravilloso estar aquí.	Burada olmak harika.
spa	tur	El dedo de Sofía sangraba tanto que la sangre goteaba en el piso.	Sofia'nın parmağı o kadar kanıyordu ki kan yere damlıyordu.
spa	tur	Os estoy esperando.	Sizi bekliyorum.
spa	tur	Trabaja en el banco.	O bankada çalışır.
spa	tur	Quiero que leas esta carta.	Bu mektubu okumanı istiyorum.
spa	tur	Trabajo en Milán.	Milan'da çalışıyorum.
spa	tur	No puedo deciros nada más.	Size söyleyebileceğim daha fazla bir şey yok.
spa	tur	Todos estamos muy orgullosos de ti.	Hepimiz seninle çok gurur duyuyoruz.
spa	tur	Ella fue demasiado lejos.	Çok uzağa gitti.
spa	tur	Mark trajo el libro.	Mark kitabı götürdü.
spa	tur	Es joven.	O gençtir.
spa	tur	Él me está mirando.	O bana bakıyor.
spa	tur	A todo el mundo le gusta el dinero.	Parayı herkes sever.
spa	tur	Lo vas a pagar.	Onu ödeyeceksin.
spa	tur	Tom odia levantarse pronto por la mañana.	Tom sabah erken kalkmaktan nefret eder.
spa	tur	Mi hijo ya sabe contar hasta cien.	Benim oğlum artık yüze kadar saymayı biliyor.
spa	tur	Mi madre cultiva flores en su jardín.	Annem bahçesinde çiçekler yetiştirir.
spa	tur	¿Te gusta el baloncesto?	Basketbolu sever misin?
spa	tur	Tom es mi primo.	Tom, benim kuzenimdir.
spa	tur	Es imposible hacerlo.	Onu yapmak imkânsız.
spa	tur	Él lee árabe.	O, Arapça okur.
spa	tur	Pregúntame algo más fácil.	Bana daha kolay bir şey sor.
spa	tur	No te mueras, Tom.	Tom, ölme.
spa	tur	Allah conoce mi corazón.	Allah kalbimi bilir.
spa	tur	Le pedí que no condujera muy rápido.	Ona çok hızlı sürmemesini rica ettim.
spa	tur	Estoy lista, ¿y tú?	Ben hazırım; ya sen?
spa	tur	Jim no ha venido todavía.	Jim henüz gelmedi.
spa	tur	¿Alguna vez has ido al extranjero?	Hiç yurt dışına çıktın mı?
spa	tur	Puede que haya mentido.	O bir yalan söylemiş olabilir.
spa	tur	Fui el profesor de Tom.	Ben Tom'un öğretmeniydim.
spa	tur	Ella tiene dos hermanas. Ambas viven en Kioto.	İki kız kardeşi var. Her ikisi de Kyoto'da yaşıyor.
spa	tur	Tengo que ir a ayudar a Tom.	Tom'a yardım etmeye gitmeliyim.
spa	tur	El hombre que visité era el señor Doi.	Ziyaret ettiğim adam Bay Doi'ydi.
spa	tur	Eres mi hija.	Sen benim kızımsın.
spa	tur	Por favor, escríbeme lo antes posible.	Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede bana yaz.
spa	tur	Estoy lleno de buenas ideas.	Ben iyi fikirlerle doluyum.
spa	tur	Piensa en tu futuro.	Geleceğin hakkında düşün.
spa	tur	No bebí mucho.	Çok fazla içmedim.
spa	tur	¿Sabías que Tom y Mary antes estaban casados?	Tom ve Mary'nin önceden evli olduklarını biliyor muydun?
spa	tur	He olvidado el nombre de tu hermano, ¿cómo se llama?	Erkek kardeşinin adını unuttum; onun adı nedir?
spa	tur	¿Cómo perdiste el brazo?	Kolunu nasıl kaybettin?
spa	tur	¡Continúa!	Devam et!
spa	tur	Sé un poco de francés.	Biraz Fransızca bilirim.
spa	tur	Quiero ser médico.	Bir doktor olmak istiyorum.
spa	tur	No lo puedo explicar.	Bunu açıklayamam.
spa	tur	Tom volvió a Boston el año pasado.	Tom geçen yıl Boston'a geri geldi.
spa	tur	Han pasado tres meses desde que se fue de Japón.	Japonya'dan ayrıldığından beri üç ay oldu.
spa	tur	Puedo comprender su idioma.	Dilinizi anlayabiliyorum.
spa	tur	El hombre ni siquiera era capaz de escribir su nombre.	Adam kendi adını bile yazamadı.
spa	tur	Tienes una linda sonrisa.	Güzel bir gülüşün var.
spa	tur	¿Conoces un buen restaurante?	İyi bir restoran biliyor musun?
spa	tur	¿Te gusta Bryan Adams?	Bryan Adams'ı sever misin?
spa	tur	Yo leo mucho.	Ben çok okurum.
spa	tur	No he comido desde ayer.	Ben dünden beri yemek yemedim.
spa	tur	¿Sabe cómo utilizar esta cámara?	Bu kamerayı nasıl kullanacağını biliyor musun?
spa	tur	Me lo agradecerás.	Bana teşekkür edeceksin.
spa	tur	Tendré que pensármelo.	Onun hakkında düşünmek zorunda kalacağım.
spa	tur	Él se fue al mar para nadar.	O yüzmek için denize gitti.
spa	tur	Ella fue a Boston con él.	O, onunla Boston'a gitti.
spa	tur	El agua es importante.	Su önemlidir.
spa	tur	Si yo hubiera sabido la verdad, te la habría dicho.	Gerçeği bilseydim, ben sana söylerdim.
spa	tur	Mary no le dijo a nadie que ella había ganado la lotería.	Mary piyangoyu kazandığını kimseye söylemedi.
spa	tur	¿Qué hay para cenar?	Akşam yemeğinde ne var?
spa	tur	Todos los cuatro muchachos no tenían coartadas.	Çocukların dördünün bahaneleri yoktu.
spa	tur	¿Qué le compraste a tu novio?	Erkek arkadaşına ne aldın?
spa	tur	Quiero que te quedes más tiempo aquí.	Senin burada daha uzun kalmanı istiyorum.
spa	tur	Fue una buena película.	Güzel bir filmdi.
spa	tur	Eres un buen mentiroso.	Sen iyi bir yalancısın.
spa	tur	Los derechos de las mujeres son derechos humanos.	Kadın hakları, insan haklarıdır.
spa	tur	Aquí hay un libro.	Burada bir kitap var.
spa	tur	La verdad es que no sé lo que le ha pasado a Tom.	Tom'a ne olduğunu gerçekten bilmiyorum.
spa	tur	Hoy no me puedo quedar mucho rato.	Bugün uzun kalamam.
spa	tur	Como hacía mucho frío, se quedaron en casa.	Çok soğuk olduğu için evde kaldılar.
spa	tur	La madre despierta al hijo para ir a la escuela.	Anne, oğlunu okula gitmesi için uyandırır.
spa	tur	Lo necesita.	Ona ihtiyacı var.
spa	tur	Hoy no vamos a hacer nada.	Bugün hiçbir şey yapmayacağız.
spa	tur	Me gusta escuchar música, especialmente jazz.	Müzik dinlemeyi severim, özellikle de caz.
spa	tur	Estoy invitado a una fiesta esta noche.	Bu gece bir partiye davet edildim.
spa	tur	Prefiero leer.	Okumayı tercih ederim.
spa	tur	Ella quiere besarle.	O onu öpmek istiyor.
spa	tur	¿Cuántos años tiene él?	O kaç yaşında?
spa	tur	¿Están ocupados?	Onlar meşgul mü?
spa	tur	¿Puedes quedarte un rato?	Bir süre kalabilir misin?
spa	tur	¿Quién te compró este vestido?	Bu elbiseyi sana kim aldı?
spa	tur	¡Mañana por la mañana levántate pronto!	Yarın sabah erken kalk!
spa	tur	Parece estar muy asustado.	O çok korkuyor görünüyor.
spa	tur	¿Hay algo más en lo que pueda ayudaros?	Size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı?
spa	tur	Pensábamos que Tom era bueno.	Tom'un iyi olduğunu düşündük.
spa	tur	La mejor manera de realmente conocer a una persona es ver cómo se comporta cuando es absolutamente libre de elegir.	Bir insanı gerçekten tanımanın en iyi yolu o tamamen özgürken onun nasıl davrandığını görmektir.
spa	tur	Intenté protegerte.	Seni korumaya çalıştım.
spa	tur	¿Por qué estuvo en la cárcel Tom?	Tom neden hapishanede zaman geçirdi?
spa	tur	Aún estoy enojado con ella.	Hâlâ ona kızgınım.
spa	tur	Todavía estamos aquí.	Hâlâ buradayız.
spa	tur	Él no está en China.	O Çin'de değil.
spa	tur	Se quedaron en el hotel una semana.	Bir hafta boyunca otelde kaldılar.
spa	tur	¿Por qué no lo usaste?	Neden onu kullanmadın?
spa	tur	Tom está comprando.	Tom satın alıyor.
spa	tur	Sois sus hijas.	Siz onun kızlarısınız.
spa	tur	No podemos simplemente dejarlo atrás.	Onu öylece arkamızda bırakamayız.
spa	tur	Tengo muchas ganas de visitar a Tom en Boston.	Boston'da Tom'u ziyaret etmeyi dört gözle bekliyorum.
spa	tur	No sé si la historia es verdad o no.	Hikayenin doğru olup olmadığını bilmiyorum.
spa	tur	No me gusta el sushi.	Ben suşi sevmiyorum.
spa	tur	La abuela nos mandó una caja de manzanas.	Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.
spa	tur	Ella le dio un reloj.	O, ona bir saat verdi.
spa	tur	¿A qué hora cenas?	Akşam yemeğini ne zaman alırsın?
spa	tur	Estaba orgulloso de Tom.	Tom'la gurur duydum.
spa	tur	No debería haberme bebido la última botella de cerveza.	Son şişe birayı içmemeliydim.
spa	tur	Al parecer no tenías que hacer eso.	Görünüyor ki onu yapmana gerek yokmuş.
spa	tur	El inglés es hablado en todo el mundo.	İngilizce tüm dünyada konuşulur.
spa	tur	Estoy viendo una estrella.	Bir yıldız görüyorum.
spa	tur	Empezó a nevar.	Kar yağmaya başladı.
spa	tur	Por favor, cuida de mi perro mientras estoy fuera.	Ben yokken lütfen köpeğime bak.
spa	tur	No tengo miedo de Tom.	Tom'dan korkmuyorum.
spa	tur	¿Has ido alguna vez a Guam?	Hiç Guam'da bulundun mu?
spa	tur	Fue a verle cuando estaba en Londres.	O, Londra'da kalırken, o onu görmek için gitti.
spa	tur	Tom se ha ido hace unos minutos.	Tom birkaç dakika önce ayrıldı.
spa	tur	Te dije que se llamaba Tom, ¿verdad?	Sana onun adının Tom olduğunu söyledim, değil mi?
spa	tur	¿Cuál es tu equipo de fútbol favorito?	Gözde futbol takımın nedir?
spa	tur	Tenemos seis clases al día.	Bir günde altı dersimiz var.
spa	tur	Tom dijo que estaba muy emocionado.	Tom çok heyecanlı olduğunu söyledi.
spa	tur	El agua es transparente.	Su saydamdır.
spa	tur	Tom se comió todo el pan que compré ayer.	Tom dün aldığım bütün ekmeği yedi.
spa	tur	Debería haber dicho algo.	Bir şey söylemeliydim.
spa	tur	¿Qué le ha pasado a tu perro?	Köpeğine ne oldu?
spa	tur	Son mis mejores amigos.	Bunlar benim en iyi arkadaşlarım.
spa	tur	Pronto me tendré que ir.	Ben yakında ayrılmak zorundayım.
spa	tur	Mi madre no puede leer sin gafas.	Annem gözlüksüz okuyamaz.
spa	tur	Él habló de esto y aquello, pero no dijo nada útil.	Oradan buradan konuştu ama yararlı bir şey söylemedi.
spa	tur	Tenía sueño.	Uykuluydum.
spa	tur	El mes que viene voy a ir a París.	Ben gelecek ay Paris'e gidiyorum.
spa	tur	Ella exprimió el jugo de varias naranjas.	Birkaç portakalın suyunu sıktı.
spa	tur	Simplemente me encanta.	Sadece onu seviyorum.
spa	tur	Él batió el record.	O, rekor kırdı.
spa	tur	Tom está en el bar.	Tom bardadır.
spa	tur	Él estaba ocupado.	O meşguldü.
spa	tur	Hay una gran distancia de aquí a la escuela.	Burası okula çok uzak.
spa	tur	¿Podría usar el baño?	Ben tuvaleti kullanabilir miyim?
spa	tur	Hablando del rey de Roma.	İti an, çomağı hazırla.
spa	tur	Aprendió eso de un periódico.	O bir gazeteden öğrendi.
spa	tur	¿Hay algo nuevo?	Yeni bir şey var mı?
spa	tur	Ayer bebió mucho.	Dün çok içti.
spa	tur	Tom sabe que es mentira.	Tom onun bir yalan olduğunu biliyor.
spa	tur	Nos dejó irnos.	Gitmemize izin verdi.
spa	tur	Tom es el hermano de Mary, no su padre.	Tom Mary'nin erkek kardeşidir, babası değil.
spa	tur	Estudiemos inglés.	İngilizce çalışalım.
spa	tur	Todavía estoy en la escuela.	Hâlâ okuldayım.
spa	tur	¿Piensas que soy un ladrón?	Bir hırsız olduğumu düşünüyor musun?
spa	tur	Auckland es una ciudad de Nueva Zelanda.	Auckland, Yeni Zelanda'da bir şehirdir.
spa	tur	Somos futbolistas.	Biz futbolcularız.
spa	tur	Danos ese gato.	O kediyi bize ver.
spa	tur	Tom tiene una contusión en su pierna derecha.	Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.
spa	tur	No parecés feliz.	Mutlu görünmüyorsun.
spa	tur	Estoy de camino.	Ben yoldayım.
spa	tur	Puedes quedarte en esta sala siempre que no hagas ruido.	Sessiz olduğun sürece bu odada kalabilirsin.
spa	tur	El sueño se acabó.	Rüyâ bitti.
spa	tur	Podemos hacer lo que queramos.	Ne istersek yapabiliriz.
spa	tur	Él quería ser granjero.	O, bir çiftçi olmak istedi.
spa	tur	Ella estaba llorando en su habitación.	O, odasında ağlıyordu.
spa	tur	Estoy seguro de vuestro éxito.	Başarınızdan eminim.
spa	tur	Creemos que Tom mató a Mary con un picahielos.	Tom'un Mary'yi bir buz kıracağı ile öldürdüğüne inanıyoruz.
spa	tur	Creo que se alegrará de verte.	Sanırım o seni gördüğüne memnun olacak.
spa	tur	Peter se enamoró de la muchacha.	Peter bir kıza âşık oldu.
spa	tur	Tomé un taxi para llegar allá a tiempo.	Oraya zamanında varmak için bir taksiye bindim.
spa	tur	¿Puedo hacerle una pregunta?	Size bir şey sorabilir miyim?
spa	tur	¿Cuándo quieres hacer esto?	Bunu ne zaman yapmak istersin?
spa	tur	Creo que este es su paraguas.	Sanırım bu onun şemsiyesi.
spa	tur	Creo que Tom te quiere de verdad.	Bence Tom seni gerçekten seviyor.
spa	tur	Tom sabe lo que hicimos.	Tom ne yaptığımızı biliyor.
spa	tur	Ayer vino a verte.	O dün seni görmeye geldi.
spa	tur	¿Dónde está la chica?	Kız nerede?
spa	tur	Estoy segura que lo puedo hacer mejor que él.	Ondan daha iyi yapabileceğime eminim.
spa	tur	Mi abuelo suele desayunar a las seis de la mañana.	Büyükbabam sabah kahvaltısını genellikle saat altıda yer.
spa	tur	No necesito una novia.	Bir kız arkadaşa ihtiyacım yok.
spa	tur	¿Estáis listos para comer?	Yemek için hazır mısınız?
spa	tur	Ni siquiera conoces a Tom.	Tom'u tanımıyorsun bile.
spa	tur	Me gusta mirarla cuando se quita la ropa.	O soyunurken, onu izlemeyi seviyorum.
spa	tur	Tengo mi propia habitación.	Kendi odam var.
spa	tur	Él no la compró.	O onu almadı.
spa	tur	Fuera hacía frío, así que entró en la habitación.	Dışarısı soğuk, bu yüzden o, odanın içine geldi.
spa	tur	Creo que cometes un gran error.	Sanırım büyük bir hata yapıyorsun.
spa	tur	Está tratando de usarte. ¡No te cases con él!	Seni kullanmaya çalışıyor. Onunla evlenme!
spa	tur	No tengo dinero, pero tengo sueños.	Param yok ama hayallerim var.
spa	tur	¿Qué te hace pensar que eso no es cierto?	Bunun doğru olmadığını sana düşündüren nedir?
spa	tur	La Tierra está cubierta de bosques.	Dünya ormanlarla kaplıdır.
spa	tur	La universidad no está para divertirse, sino para aprender.	Üniversite eğlenmek için değil, öğrenmek içindir.
spa	tur	¿Quién está conmigo?	Kim benimle?
spa	tur	Tom le preguntó a Mary si quería algo para beber.	Tom Mary'ye içecek bir şey isteyip istemediğini sordu.
spa	tur	Quiero quedarme en casa.	Evde kalmak istiyorum.
spa	tur	Tom no hablaba francés muy bien.	Tom Fransızcayı çok iyi konuşmadı.
spa	tur	Quiero un mapa de la ciudad.	Ben bir şehir haritası istiyorum.
spa	tur	¿Queréis verlo?	Bakmak ister misiniz?
spa	tur	¿Qué piensas de la economía japonesa?	Japon ekonomisi hakkında ne düşünüyorsun?
spa	tur	No puedes ganar siempre.	Her zaman kazanamazsın.
spa	tur	Soy muy tímido.	Çok çekingenim.
spa	tur	Mira en su muro.	Onların duvarına bak.
spa	tur	A Tom no le gustan las piernas de la rana.	Tom kurbağa bacağını sevmiyor.
spa	tur	¿Por qué invitaste a Tom a la fiesta?	Niçin Tom'u partiye davet ettin?
spa	tur	Déjelo aquí.	Onu burada bırakın.
spa	tur	Ella está comiendo fruta.	O meyve yiyor.
spa	tur	Le quiero más que a nada.	Onu her şeyden çok severim.
spa	tur	Quería estar seguro de que estabas aquí.	Burada olduğundan emin olmak istedim.
spa	tur	Esto está bien.	Bu iyi.
spa	tur	Es realmente grande.	Gerçekten büyük.
spa	tur	¿Qué estoy comiendo?	Ne yiyorum?
spa	tur	Él es un pescadero.	O, bir balık satıcısı.
spa	tur	¿Quién es este hombre?	Bu adam kim?
spa	tur	Siempre te he querido mucho.	Seni her zaman çok sevdim.
spa	tur	Dame las llaves para que pueda abrir la puerta.	Kapıyı açabilmem için bana anahtarları ver.
spa	tur	Si quieres puedes dormir en mi cama.	İstersen benim yatağımda yatabilirsin.
spa	tur	Yo confío en ella.	Ona güvendim.
spa	tur	Quiero que vengas a Boston.	Boston'a gelmeni istiyorum.
spa	tur	Trabaja todos los días menos los domingos.	O, Pazar hariç her gün çalışır.
spa	tur	¿Dónde está el tren?	Tren nerededir?
spa	tur	Estabas flirteando con ellos.	Onlarla flört ediyordun.
spa	tur	Mañana nos espera una dura jornada.	Yarın bizi uzun bir gün bekliyor.
spa	tur	Esperamos volver a veros.	Sizi tekrar görmeyi umuyoruz.
spa	tur	Ella le odiaba.	Ondan nefret ediyordu.
spa	tur	Ella me hizo una estrella.	O, beni bir yıldız yaptı.
spa	tur	Hablé con ella una hora.	Onunla bir saat konuştum.
spa	tur	Por favor, dime qué le pasó.	Lütfen bana ona ne olduğunu söyle.
spa	tur	Tom no quería admitir que no lo sabía.	Tom bilmediğini itiraf etmek istemiyordu.
spa	tur	Todos morimos.	Hepimiz ölürüz.
spa	tur	Por lo que veo, tenemos un alumno nuevo.	Gördüğüm kadarıyla yeni bir öğrencimiz var.
spa	tur	Sr. Yamada, lo necesitan en el teléfono.	Bay Yamada telefona isteniyorsunuz.
spa	tur	Sí, es correcto.	Evet, o doğru.
spa	tur	Teme ponerse enfermo.	O hasta olmaktan korkuyor.
spa	tur	Soy americano.	Amerikalıyım.
spa	tur	No le queda mucho tiempo de vida.	Onun yaşamak için fazla zamanı yok.
spa	tur	Te sentirás mejor.	Sen daha iyi hissedeceksin.
spa	tur	Judy se rio de mí.	Judy bana güldü.
spa	tur	Nunca he trabajado con él.	Asla onunla birlikte çalışmadım.
spa	tur	Puedes llamarme esta tarde si quieres.	İstersen, bu öğleden sonra beni arayabilirsin.
spa	tur	Planeo quedarme en la ciudad.	Şehirde kalmayı planlıyorum.
spa	tur	No son mis libros.	Onlar benim kitaplarım değildir.
spa	tur	Llámame si necesitas mi ayuda.	Yardımıma ihtiyacın olursa, beni ara.
spa	tur	Nadie puede vivir doscientos años.	Hiç kimse iki yüz yaşına kadar yaşayamaz.
spa	tur	Volvió a las seis.	O altıda döndü.
spa	tur	Mi gata no estaba impresionada.	Kedim etkilenmedi.
spa	tur	Tom no habla francés tan bien como Mary.	Tom Mary kadar iyi Fransızca konuşmaz.
spa	tur	Tom y Mary se casaron en el 2013.	Tom ve Mary 2013'te evlendi.
spa	tur	Compramos la casa de ese hombre.	Biz adamın evini satın aldık.
spa	tur	Ahora Tom está enseñando inglés en Japón.	Tom şu anda Japonya'da İngilizce öğretiyor.
spa	tur	Deberías haber confiado en mí.	Bana güvenmeliydin.
spa	tur	¿Has acabado de leer el libro?	Kitabı okumayı bitirdin mi?
spa	tur	No mandes esa carta.	O mektubu gönderme.
spa	tur	¿Cuál es la causa?	Neden nedir?
spa	tur	Sus ochos parecían ges minúsculas.	Onun sekizleri küçük harf "g" lere benziyordu.
spa	tur	África es un continente.	Afrika bir kıtadır.
spa	tur	Desde nuestro cuarto de hotel tenemos una hermosa vista al mar.	Otelimizin odasından harika bir deniz manzarası var.
spa	tur	Nos quedamos en una habitación pequeña.	Küçük bir odada kaldık.
spa	tur	Mary me dijo que me quería.	Mary bana beni sevdiğini söyledi.
spa	tur	¿Se te ha olvidado hacer los deberes?	Ödevini yapmayı unuttun mu?
spa	tur	Nunca he hecho eso en un auto.	Onu bir arabada asla yapmadım.
spa	tur	¡No puedo hacer nada!	Hiçbir şey yapamıyorum!
spa	tur	Otro cliente satisfecho.	Bir diğer memnun müşteri.
spa	tur	Le he preguntado.	Ona sordum.
spa	tur	Dejó de llover.	Yağmur durdu.
spa	tur	Por favor, prende la televisión.	Lütfen televizyonu aç.
spa	tur	Ellos están sufriendo dificultades financieras.	Maddî zorluklar yaşıyorlar.
spa	tur	Amar es estar sola.	Sevmek yalnız olmaktır.
spa	tur	No pensaba que Tom fuera a venir a la fiesta de Mary.	Tom'un Mary'nin partisine geleceğini düşünmüyordum.
spa	tur	"¿De quién son estos libros?" "Son de Alicia."	"Bunlar kimin kitapları?""Onlar Alice'inkidir."
spa	tur	Ella quería que fuera una sorpresa.	Onun bir sürpriz olmasını istemişti.
spa	tur	Yo necesito una lámpara.	Bir lambaya ihtiyacım var.
spa	tur	Ellos huelen mal.	Onlar kötü kokuyor.
spa	tur	Steve recibió una carta de Jane.	Steve Jane'den bir mektup aldı.
spa	tur	Tengo miedo.	Korkuyorum.
spa	tur	La cocina francesa es excelente.	Fransız mutfağı mükemmeldir.
spa	tur	No tiene que ir a la escuela los sábados.	O cumartesileri okula gitmek zorunda değil.
spa	tur	Tengo una tía que vive en Osaka.	Osaka'da yaşayan bir teyzem var.
spa	tur	Su esposa es una de mis amigas.	Karısı arkadaşlarımdan biridir.
spa	tur	Me gusta vuestro perro.	Köpeğinizi seviyorum.
spa	tur	Su familia me quería.	Onun ailesi beni sevdi.
spa	tur	Almorzamos.	Öğle yemeği yedik.
spa	tur	No me puedo acordar de su nombre.	Ben onun adını hatırlayamıyorum.
spa	tur	Podemos hablar en el tren.	Biz trende konuşabiliriz.
spa	tur	Estás borracho.	Sen sarhoşsun.
spa	tur	¿No sabías que murió hace dos años?	Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?
spa	tur	Tom se alegró de ello.	Tom onun hakkında mutluydu.
spa	tur	¿Quién descubrió Brasil?	Brazilya'yı kim keşfetti?
spa	tur	No queremos nada de ti.	Senden hiçbir şey istemiyoruz.
spa	tur	Todos los muchachos estaban bailando.	Erkeklerin hepsi dans ediyorlardı.
spa	tur	Tengo que encontrarlo.	Onu bulmalıyım.
spa	tur	No me gusta el hombre nuevo.	Yeni adamı sevmiyorum.
spa	tur	¿Cuál es el auto más rápido del mundo?	Dünyanın en hızlı arabası hangisidir?
spa	tur	¿Puedo comer esto?	Bunu yiyebilirmiyim?
spa	tur	Estoy mojada.	Islağım.
spa	tur	Yo creo que eres perfecto.	Bence mükemmelsin.
spa	tur	Obtuvo grandes beneficios del libro.	Kitaptan büyük kâr elde etti.
spa	tur	Las niñas empezaron a reírse.	Kızlar gülmeye başladılar.
spa	tur	¿Por qué no es feliz Tom?	Tom neden mutlu değil?
spa	tur	No era interesante.	İlginç değildi.
spa	tur	Haré algo de té.	Biraz çay yapacağım.
spa	tur	Mi hija mayor Magdalena es como un ángel.	Büyük kızım Magdalena bir melek gibidir.
spa	tur	Él estaba en Francia.	O Fransa'daydı.
spa	tur	Por favor, responde a la pregunta.	Lütfen bana sorunun cevabını söyle.
spa	tur	Estoy bastante seguro de que Tom entiende francés.	Tom'un Fransızca anladığından oldukça eminim.
spa	tur	Fuimos de picnic a pesar de la lluvia.	Yağmura rağmen pikniğe gittik.
spa	tur	Tenéis que coméroslo todo.	Her şeyi yemek zorundasınız!
spa	tur	¿Con quién fuiste?	Kimle birlikte gittin?
spa	tur	Creo que solo hay un problema.	Sanırım sadece bir sorun var.
spa	tur	Él me dijo que su padre era médico.	Bana babasının bir doktor olduğunu söyledi.
spa	tur	Él no vino debido a una enfermedad.	O, hastalık yüzünden gelemedi.
spa	tur	Conozco a tu padre.	Senin babanı biliyorum.
spa	tur	¿Es una foto reciente?	Bu yeni bir fotoğraf mı?
spa	tur	La hice feliz.	Onu mutlu ettim.
spa	tur	Es más difícil añadir frases nuevas que traducir.	Yeni cümle eklemek, çeviri yapmaktan daha zor.
spa	tur	Odio estar soltera.	Bekar olmaktan nefret ediyorum.
spa	tur	Quiero ser profesor de francés.	Fransızca öğretmeni olmak istiyorum.
spa	tur	Tom es soltero.	Tom bekar.
spa	tur	Creo que le das demasiada importancia a la relación de John con Jane.	Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun.
spa	tur	Parte del dinero fue robado.	Paranın bir kısmı çalındı.
spa	tur	Te acuerdas de él, ¿verdad?	Onu hatırlıyorsun, değil mi?
spa	tur	Tom intentó responder a la pregunta.	Tom soruya cevap vermeye çalıştı.
spa	tur	Sabía que te enfadarías.	Kızacağını biliyordum.
spa	tur	Tu casa es grande.	Senin evin büyük.
spa	tur	¿Te gusta el té verde o el negro?	Yeşil çay mı yoksa siyah çay mı seversin?
spa	tur	Hoy está aquí toda la clase.	Bugün bütün sınıf burada.
spa	tur	¿Te sientes un poco mejor?	Biraz daha iyi misin?
spa	tur	Trabajo los domingos.	Pazar günü çalışırım.
spa	tur	¿Dónde está la escuela?	Okul nerede?
spa	tur	Ellos estuvieron conmigo en esa habitación toda la noche.	Onlar bütün gece benimle birlikte o odadaydılar.
spa	tur	Creo que sería mejor si fueras allí.	Bence oraya gitsen daha iyi olur.
spa	tur	No te puedo decir lo que me dijo Tom.	Tom'un bana söylediğini sana söyleyemem.
spa	tur	Lo visitamos anoche.	Onu geceleyin ziyaret ettik.
spa	tur	Lo que quieras hacer con ellos es asunto tuyo.	Onlarla ne yapacağınıza siz karar verin.
spa	tur	¿Qué quieres que haga, Tom?	Ne yapmamı istiyorsun, Tom?
spa	tur	Ni siquiera vi a Tom.	Ben bile Tom'u görmedim.
spa	tur	Agárrate bien.	Sıkı tutun.
spa	tur	A Tom se le da bien cantar.	Tom şarkı söylemede iyidir.
spa	tur	¿Encontraste algo en la habitación?	Odada herhangi bir şey buldun mu?
spa	tur	La biblioteca de nuestra escuela tiene muchos libros.	Okul kütüphanemizin bir sürü kitabı var.
spa	tur	¡Las palabras hacen más daño que los puños!	Sözler, yumruklardan daha fazla zarar verir.
spa	tur	Te he dicho todo lo que sé de Alemania.	Sana Almanya hakkında bildiğim her şeyi anlattım.
spa	tur	¡Qué libro más viejo!	Ne kadar eski bir kitap!
spa	tur	Tom enseña francés a los niños.	Tom çocuklara Fransızca öğretir.
spa	tur	Has empezado a aprender esperanto.	Esperanto öğrenmeye başladın.
spa	tur	Tom no tenía ganas de esperar.	Tom'un canı beklemek istemiyordu.
spa	tur	¿Quién ha roto la ventana? Di la verdad.	Camı kim kırdı? Gerçeği söyle.
spa	tur	Le dije que no fuera.	Ona gitmemesini söyledim.
spa	tur	No comiste nada.	Hiçbir şey yemedin.
spa	tur	Le aconsejó que se cuidara más.	O, ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
spa	tur	Esta escalera es de metal.	Bu merdiven metal.
spa	tur	Mis amigos no juegan al tenis.	Arkadaşlarım tenis oynamazlar.
spa	tur	Tom quería morir.	Tom ölmek istedi.
spa	tur	Tom estaba de camino.	Tom yoldaydı.
spa	tur	Son realmente buenos.	Onlar gerçekten iyi.
spa	tur	Fui al cine pero la película no me gustó mucho.	Sinemaya gittim ama filmden çok hoşlanmadım.
spa	tur	Yokohama es una bella ciudad porteña.	Yokohama güzel bir liman şehridir.
spa	tur	El teléfono está encima de la mesa.	Telefon masanın üstünde.
spa	tur	¡Escucha a tu madre!	Anneni dinle!
spa	tur	Ella trabaja en un banco.	O bir bankada çalışır.
spa	tur	No le gusta perder.	O, kaybetmeyi sevmiyor.
spa	tur	Estuve todo el día con Tom.	Bütün gün Tom'la birlikteydim.
spa	tur	Soy un buen cocinero.	Ben iyi bir aşçıyım.
spa	tur	No quiero ir a nadar.	Yüzmeye gitmek istemiyorum.
spa	tur	Fui a dar un paseo para intentar calmarme.	Ayılmaya çalışmak için yürüyüşe gittim.
spa	tur	Tras años de frustraciones, finalmente mi esfuerzo ha dado frutos.	Yıllar süren hüsranlardan sonra, nihayet çabalarım meyve verdi.
spa	tur	Él no me gusta, pero ella sí.	Onu sevmiyorum, ama onu seviyorum.
spa	tur	No puedes llamarle.	Onu arayamazsın.
spa	tur	Creo que necesitas un abogado.	Sanırım bir avukata ihtiyacın var.
spa	tur	Puede nadar muy rápido.	O çok hızlı yüzebilir.
spa	tur	Los uniformes cambian de escuela a escuela.	Üniformalar okuldan okula değişir.
spa	tur	Me recuerdas a tu madre.	Bana anneni hatırlatıyorsun.
spa	tur	Él quiere hablar.	O konuşmak istiyor.
spa	tur	Tom solía ir a la escuela con Mary.	Tom Mary ile birlikte okula giderdi.
spa	tur	Debería irme a casa.	Eve gitmeliyim.
spa	tur	Había sangre en la camisa de Tom.	Tom'un gömleğinde kan vardı
spa	tur	Ella le echaba mucho de menos.	O, onu çok özledi.
spa	tur	El viernes es cuando estoy menos ocupado.	Cuma en az meşgul olduğum gündür.
spa	tur	Dame tu libro.	Bana kitabını ver.
spa	tur	He estado ocupado desde ayer.	Ben dünden beri meşgulüm.
spa	tur	Me he comido la mitad.	Yarısını yedim.
spa	tur	Los viernes por la noche voy con frecuencia a comer pizza con mis amigos.	Cuma geceleri, sık sık arkadaşlarımla birlikte pizza yemeye giderim.
spa	tur	Soy más alto que Tom.	Ben Tom'dan daha uzunum
spa	tur	¡Saludos!	Selamlar!
spa	tur	Tom nunca volvió a casa.	Tom eve hiç dönmedi.
spa	tur	Tom es más joven que Mary.	Tom, Mary'den daha genç.
spa	tur	Muchos de mis familiares trabajan en el sector petroquímico.	Tanıdıklarımın çoğu petrokimya sektöründe çalışıyor.
spa	tur	Ahora estoy aprendiendo a tocar la guitarra.	Şimdi gitar çalmayı öğreniyorum.
spa	tur	Deberías confiar en mí.	Bana güvenmelisin.
spa	tur	María se convirtió al judaísmo y nunca se arrepintió.	Maria Yahudiliğe döndü ve asla pişman olmadı.
spa	tur	Ahí está lloviendo.	Orada yağmur yağıyor.
spa	tur	Creo que prefiero caminar.	Sanırım yürümeyi tercih ederim.
spa	tur	¿Estás con alguien?	Biriyle birlikte misin?
spa	tur	Soy un extraño aquí.	Ben burada bir yabancıyım.
spa	tur	Es muy pequeño.	Bu çok küçük.
spa	tur	¿De qué te ríes?	Neye gülüyorsun?
spa	tur	Bill llevó a su hermano menor al zoo.	Bill, küçük erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.
spa	tur	Creo que le debes una explicación.	Sanırım ona bir açıklama yapmak zorundasın.
spa	tur	Ellos encontrarán a Tom.	Onlar Tom'u bulacaklar.
spa	tur	Llegaré tarde a la escuela.	Ben okula geç kalacağım.
spa	tur	Tom es hipócrita.	Tom ikiyüzlü.
spa	tur	Me sentí como una idiota.	Kendimi aptal gibi hissettim.
spa	tur	Por favor, ven a hablar conmigo.	Lütfen benimle konuşmaya gel.
spa	tur	Jackson no podía confiar en ellos.	Jackson, onlara güvenemedi.
spa	tur	Tengo un hijo y una hija. Mi hijo está en Nueva York y mi hija en Londres.	Benim bir oğlum ve bir de kızım var. Oğlum New York'ta ve kızım da Londra'da.
spa	tur	Tienes que comer algo.	Bir şey yemen gerekiyor.
spa	tur	Tom debe de estar enfadado.	Tom kızgın olmalı.
spa	tur	¿Va a tomar pan?	Ekmek alacak mısın?
spa	tur	Tú no sabes como estoy en realidad.	Gerçekte nasıl biriyim bilmiyorsun.
spa	tur	Dime algo sobre tu hijo.	Bana oğlun hakkında bir şey söyle.
spa	tur	Está lejos de aquí.	O buradan uzak.
spa	tur	No puedes irte.	Gidemezsin.
spa	tur	John no está aquí.	John burada değil.
spa	tur	Tom estaba llorando.	Tom ağlıyordu.
spa	tur	Tenemos que prevenir a Tom.	Tom'u uyarmak zorundayız.
spa	tur	Tom habló del problema con Mary.	Tom, Mary'yle sorun hakkında konuştu.
spa	tur	¿Lo has hecho alguna vez?	Onu hiç yaptın mı?
spa	tur	No era de ella.	Onunki değildi.
spa	tur	Ella ama a los niños.	O, çocukları sever.
spa	tur	El futuro no está escrito en piedra.	Gelecek taşta yazılı değil.
spa	tur	Tengo que admitir que no me esperaba esto.	Bunu beklemediğimi itiraf etmeliyim.
spa	tur	Tom puede hablar bien francés.	Tom Fransızcayı iyi konuşabilir.
spa	tur	Cuidado con los coches cuando cruces la calle.	Caddeden geçerken arabalara dikkat et.
spa	tur	Voy a quedarme en casa esta noche.	Bu gece evde kalacağım.
spa	tur	Era feliz.	Mutluydu.
spa	tur	¿Qué más puedo hacer?	Daha ne yapabilirim?
spa	tur	Su actitud me indigna.	Onun davranışları beni tiksindiriyor.
spa	tur	No hacía mucho calor.	Çok sıcak değildi.
spa	tur	Lo has vuelto a hacer.	Bunu yine yaptın.
spa	tur	La puerta no se abría.	Kapı açılmıyordu.
spa	tur	Los soldados murieron.	Askerler öldü.
spa	tur	Él está enfermo.	O, hasta.
spa	tur	Mi corazón dejó de latir.	Kalbim atmayı bıraktı.
spa	tur	Voy a la tienda ahora.	Şimdi dükkâna gidiyorum.
spa	tur	Estás yendo demasiado lejos.	Çok uzağa gidiyorsun.
spa	tur	Todo fue bien.	Her şey iyi gitti.
spa	tur	Nos lo pasamos bien juntos.	Birlikte iyi vakit geçirdik.
spa	tur	Ahora vámonos.	Şimdi gidelim.
spa	tur	Ellos no entraron.	Onlar girmedi.
spa	tur	Steve no vino a casa.	Steve eve gelmedi.
spa	tur	Compré un libro de chistes.	Bir fıkra kitabı satın aldım.
spa	tur	No va a la iglesia.	O kiliseye gitmez.
spa	tur	¿Por qué odiáis a Tom?	Neden Tom'dan nefret ediyorsunuz?
spa	tur	Los que no quieran ir no están obligados.	Gitmek istemeyenler gitmek zorunda değil.
spa	tur	Como llovía, nos quedamos en casa.	Yağmur yağdığı için evde kaldık.
spa	tur	Creo que no soy tan listo como tú.	Sanırım ben senin kadar akıllı değilim.
spa	tur	¿Qué hiciste ayer?	Dün sen ne yaptın?
spa	tur	No pueden matarnos a todos.	Hepimizi öldüremezler.
spa	tur	Él tiene pelo graso.	Onun yağlı saçı var.
spa	tur	Realmente no confío en ellos.	Gerçekten onlara güvenmiyorum.
spa	tur	Siempre me ha gustado el fútbol.	Futbolu her zaman sevdim.
spa	tur	¿Lo has entendido?	Anladın mı?
spa	tur	La casa de Tom tiene tres habitaciones.	Tom'un evinin üç tane yatak odası var.
spa	tur	¿Necesitas un lugar en el que quedarte?	Kalacak bir yere ihtiyacın var mı?
spa	tur	No quería que Tom se preocupase por mí.	Tom'un benim hakkımda endişelenmesini istemedim.
spa	tur	Tom está nadando.	Tom yüzüyor.
spa	tur	No le gustamos.	O bizi sevmiyor.
spa	tur	La vergüenza puede limitar lo que la ley no prohíbe.	Yasanın yasaklamadığını utanç sınırlar.
spa	tur	El desierto de Atacama, en el norte de Chile, es el lugar más seco de la Tierra.	Kuzey Şili'deki Atacama Çölü, yeryüzündeki en kurak yerdir.
spa	tur	Ella tenía una flor en la mano.	Elinde bir çiçek vardı.
spa	tur	No hice nada.	Hiçbir şey yapmadım.
spa	tur	No creo que hayan entendido.	Anladıklarını sanmıyorum.
spa	tur	¡Ella finalmente llegó!	Sonunda geldi!
spa	tur	Decidió hacerse piloto.	Pilot olmaya karar verdi.
spa	tur	Ellos nunca entenderán.	Onlar asla anlamayacaklar.
spa	tur	A veces, Lucy visita a May.	Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
spa	tur	Los líderes alemanes estaban perdiendo la esperanza.	Almanya liderleri umudunu kaybediyordu.
spa	tur	Sencillamente me rendí.	Sadece vazgeçtim.
spa	tur	Ha pasado un año desde entonces.	O zamandan beri bir yıl geçti.
spa	tur	Enciende la radio.	Radyoyu aç.
spa	tur	Al menos inténtalo.	En azından dene.
spa	tur	Suelo irme a la cama a las diez.	Genellikle saat onda yatağa giderim.
spa	tur	¿Ellos también vienen?	Onlar da geliyorlar mı?
spa	tur	Tienes tres diccionarios.	Senin üç sözlüğün var.
spa	tur	Él está muy enfermo.	O, çok hastadır.
spa	tur	El anciano escapó a duras penas de ser atropellado por un coche.	Yaşlı adam bir araba tarafından ezilmekten zar zor kaçtı.
spa	tur	Odio trabajar.	Çalışmaktan nefret ederim.
spa	tur	Juguemos a algo.	Bir şey oynayalım.
spa	tur	Se dice que está enfermo.	Onun hasta olduğu söyleniyor.
spa	tur	Ella huele mal.	O kötü kokuyor.
spa	tur	Tom le pidió ayuda a Mary.	Tom Mary'den yardım istedi.
spa	tur	Pensaba que Tom sería feliz.	Tom'un mutlu olacağını düşündüm.
spa	tur	Tom vino a Japón hace tres años y desde entonces vive aquí.	Tom üç yıl önce Japonya'ya geldi ve o zamandan beri burada yaşamaktadır..
spa	tur	La victoria está de nuestro lado.	Zafer bizim.
spa	tur	O no quieren, o no pueden.	Ya istemiyorlar ya da yapamıyorlar.
spa	tur	¿Vienes con nosotras?	Bizimle geliyor musun?
spa	tur	Dijiste que necesitabas ayuda.	Yardıma ihtiyacın olduğunu söyledin.
spa	tur	Esto es un coche.	Bu bir araba.
spa	tur	¿Quién es el propietario de este camión?	Bu kamyonun sahibi kim?
spa	tur	¿Cómo ha venido aquí?	O buraya nasıl geldi?
spa	tur	Hoy no ha venido a la escuela.	O bugün okula gelmedi.
spa	tur	¿Vas a ir al cine?	Sinemaya gidecek misin?
spa	tur	No puedes complacerles a todos.	Herkesi memnun edemezsin.
spa	tur	No encuentro mis llaves en ninguna parte.	Anahtarlarımı hiçbir yerde bulamıyorum.
spa	tur	¿Cuál es tu apodo?	Senin lakabın ne?
spa	tur	¿Te has leído estos libros, Tom?	Bu kitapları okudun mu Tom?
spa	tur	Salió por esa puerta para no volver.	O kapıdan çıktı ve asla geri dönmedi.
spa	tur	¿Quién fue invitado a la fiesta?	Partiye kim davet edildi?
spa	tur	Por desgracia, no puedo ir.	Maalesef ben gelemiyorum.
spa	tur	¿Sabes cuándo vendrá?	Onun ne zaman geleceğini biliyor musun?
spa	tur	Tom se sentó en el brazo del sofá.	Tom kanepenin koluna oturdu.
spa	tur	Me siento mal por ellas.	Onlar için kötü hissediyorum.
spa	tur	Leí cuatro libros nuevos.	Dört yeni kitap okudum.
spa	tur	Soy el hermano de Tom.	Tom'un erkek kardeşiyim.
spa	tur	¿Puedes venir el domingo por la noche?	Pazar akşamı gelebilir misin?
spa	tur	Tom estaba haciendo preguntas.	Tom sorular soruyordu.
spa	tur	El accidente sucedió hace dos horas.	Kaza, iki saat önce oldu.
spa	tur	Él se bajó del autobús.	O, otobüsten indi.
spa	tur	Tom es un buen atleta.	Tom, iyi bir atlet.
spa	tur	¿Ha venido él?	O geldi mi?
spa	tur	¿Él realmente hizo eso?	O onu gerçekten yaptı mı?
spa	tur	Ella estaba feliz con el vestido nuevo.	O, yeni elbise ile mutluydu.
spa	tur	No los veo en ninguna parte.	Onları hiçbir yerde görmüyorum.
spa	tur	¿Lo habéis oído?	Onu duydunuz mu?
spa	tur	¿Cuál es el número de tu habitación?	Oda numaran nedir?
spa	tur	No es culpa tuya, Tom.	Tom, bu senin hatan değil.
spa	tur	Quería decir que no.	Hayır demek istedim.
spa	tur	Tom no tuvo problema en hacerlo.	Tom'un onu yaparken hiçbir sorunu yoktu.
spa	tur	Cogeré uno.	Bir tane alacağım.
spa	tur	Me veré con ella mañana.	Yarın onunla görüşeceğim.
spa	tur	¿Hay algo entre vosotros?	Aranızda herhangi bir şey var mı?
spa	tur	¿Quién es este?	Bu kim?
spa	tur	Nací en 1980.	1980'de doğdum.
spa	tur	No se enfade.	Kızmayın.
spa	tur	Él es más rico que cualquiera en esta ciudad.	O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
spa	tur	Queremos hablar con Tom.	Tom'la konuşmak istiyoruz.
spa	tur	La mujer come pan.	Kadın ekmek yiyor.
spa	tur	¿Es esta tu carta?	Bu senin mektubun mu?
spa	tur	Los dos éramos felices.	İkimiz de mutluyduk.
spa	tur	Ese perro es muy tonto.	Şu köpek çok aptal.
spa	tur	Le hizo esperar un buen rato.	Onu uzun süre bekletti.
spa	tur	¿Podemos simplemente irnos a casa?	Sadece eve gidebilir miyiz?
spa	tur	Mira estas palabras en el diccionario.	Sözlükte bu kelimelere bak.
spa	tur	Le ayudé ayer.	Dün ona yardım ettim.
spa	tur	Lo mandamos allí.	Biz onu oraya gönderdik.
spa	tur	Ellos pueden ayudar.	Onlar yardım edebilirler.
spa	tur	Invitamos a diez personas a comer.	Öğle yemeğine on kişi davet ettik.
spa	tur	El Sr. Brown es médico.	Bay Brown bir doktordur.
spa	tur	No puede haber olvidado mi dirección.	Adresimi unutmuş olamaz.
spa	tur	Mis padres no quieren que tome cerveza todas las noches.	Anne babam her gece bira içmemi istemezler.
spa	tur	A ella también le encanta el chocolate.	O da çikolata seviyor.
spa	tur	Por fin fui a Inglaterra este verano.	Nihayet bu Yaz İngiltere'ye gittim.
spa	tur	¿Dónde puedo descargar películas de acción gratis?	Aksiyon filmlerini nereden bedava indirebilirim?
spa	tur	Tom y Mary ya no se hablan.	Tom ve Mary artık konuşmuyor.
spa	tur	Nací en York en 1988.	1988'de York'ta doğdum.
spa	tur	¿Eres de aquí?	Buralı mısın?
spa	tur	Él compró un coche nuevo.	O yeni bir araba satın aldı.
spa	tur	El profesor se sentó en la silla.	Öğretmen sandalyeye oturdu.
spa	tur	Desde que me rompí el pie, ando con muletas.	Ayağımı kırdığımdan beri koltuk değnekleriyle yürüyorum.
spa	tur	Alguien me ha robado el paraguas.	Biri şemsiyemi çaldı.
spa	tur	¿De quién supiste eso?	Bunu kimden öğrendin?
spa	tur	¿Tom no ha venido a vuestra casa?	Tom evinize gelmedi mi?
spa	tur	¿No fumas?	Sigara içmiyor musun?
spa	tur	Por favor, tráeme otra taza de café.	Lütfen bana bir fincan kahve daha ver.
spa	tur	¿Te gusta el baloncesto?	Basketboldan hoşlanır mısın?
spa	tur	Tom no cree que Mary esté en casa.	Tom Mary'nin evde olduğunu düşünmüyor.
spa	tur	Soy cuatro años menor que él.	Ben ondan dört yaş küçüğüm.
spa	tur	Las enfermeras son muy simpáticas.	Hemşireler çok hoş.
spa	tur	No juego tanto al tenis como antes.	Eskisi kadar çok tenis oynamam.
spa	tur	Tom, ¿sabes dónde estamos?	Tom, nerede olduğumuzu biliyor musun?
spa	tur	¿Dónde encontrasteis la llave?	Anahtarı nerede buldunuz?
spa	tur	Tengo muchas ganas de irme a vivir a Finlandia, pero más me vale mejorar mi sueco primero.	Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.
spa	tur	Él trabaja todos los días excepto los domingos.	Pazar hariç her gün çalışır.
spa	tur	¿Por qué no le dijiste a Tom simplemente la verdad?	Neden sadece Tom'a gerçeği söylemedin?
spa	tur	Ahora tengo mucho sueño.	Ben şimdi çok uykuluyum.
spa	tur	Ella logró abrir la caja.	Kutuyu açmayı başardı.
spa	tur	¿Tiene algo para el dolor de estómago?	Mide ağrısı için bir şeyiniz var mı?
spa	tur	Fue mi primera noche entre extraños.	Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.
spa	tur	¿Besó Tom a Mary?	Tom Mary'yi öptü mü?
spa	tur	Su pasatiempo es pintar cuadros.	Onun hobisi resimler yapmaktır.
spa	tur	¿Qué piensas acerca de la independencia de Cataluña?	Katalunya'nın bağımsızlığı hakkında ne düşünüyorsun?
spa	tur	Abre la puerta, por favor.	Lütfen kapıyı aç.
spa	tur	A veces me cuesta hablar inglés.	Bazen İngilizce konuşmaya çabalıyorum.
spa	tur	Amo a mi familia muchísimo.	Ailemi çok seviyorum.
spa	tur	A veces nieva durante la Navidad.	Noel vakti bazen kar yağar.
spa	tur	¿Cuánto tiempo vas a seguir viendo al tonto de tu novio?	O aptal erkek arkadaşınla daha ne kadar çıkmaya devam edeceksin?
spa	tur	¿Qué son estas cosas?	Bunlar nedir?
spa	tur	El consejo de Tom no ayudó en nada.	Tom'un tavsiyesi hiç yardımcı olmadı.
spa	tur	Ellos se aman.	Onlar birbirlerini seviyorlar.
spa	tur	Tom miró la foto más de cerca.	Tom resme daha yakından baktı.
spa	tur	Lleva muerto diez años.	O, on yıldır ölüdür.
spa	tur	Hay un hombre en la puerta que quiere verte.	Kapıda seni görmek isteyen bir adam var.
spa	tur	No está lloviendo.	Yağmur yağmıyor.
spa	tur	¿Cuándo fue la última vez que fuiste a la oficina de correos?	En son ne zaman postaneye gittin?
spa	tur	No somos terroristas.	Terörist değiliz.
spa	tur	Lo hizo por su familia.	O onu ailesi için yaptı.
spa	tur	No intenté detener a Tom.	Tom'u durdurmaya çalışmadım.
spa	tur	Pregúntale cuándo va a volver.	Ona ne zaman döneceğini sor.
spa	tur	Es celoso.	O kıskançtır.
spa	tur	Los libros tienen éxito entre los estudiantes.	Kitaplar öğrencilerle popülerdir.
spa	tur	¡Mamá, Tom me está pegando!	Anne, Tom bana vuruyor!
spa	tur	Solía vivir en Qatar.	Ben Katar'da yaşıyordum.
spa	tur	No tengo ganas de ayudarte.	Canım sana yardım etmek istemiyor.
spa	tur	Compramos cinco kilos de manzanas rojas.	Beş kilo kırmızı elma aldık.
spa	tur	Solía jugar con mi hermana en el parque.	Kız kardeşimle parkta oynardım.
spa	tur	Creo que a Tom le ha pasado algo terrible.	Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
spa	tur	Tom es muy feliz.	Tom çok mutlu.
spa	tur	Él está en el trabajo, ¿no?	O, iş yerinde, değil mi?
spa	tur	¿Puedes traducirme esta canción?	Bu şarkıyı benim için çevirebilir misin?
spa	tur	¿A quién visitaste ayer por la tarde?	Dün öğleden sonra kimi ziyaret ettin?
spa	tur	Déjame hablar con ella.	Onunla konuşmama izin ver.
spa	tur	Me pregunto si la cena ya estará lista.	Akşam yemeğinin hazır olup olmadığını merak ediyorum.
spa	tur	Hay un libro sobre la mesa.	Masanın üstünde bir kitap var.
spa	tur	Sus ideas son una locura.	Onun fikirleri delice.
spa	tur	Quiero que vayáis.	Gitmenizi istiyorum.
spa	tur	Deberías comer más despacio.	Daha yavaş yemelisin.
spa	tur	Cierra tu libro.	Kitabını kapat.
spa	tur	El hombre comió pan.	Adam ekmek yedi.
spa	tur	Lo nombraron director.	Onlar onu bir yönetici olarak atadılar.
spa	tur	¿Por qué Tom hizo esto?	Tom bunu niçin yaptı?
spa	tur	Necesitamos un coche.	Bir arabaya ihtiyacımız var.
spa	tur	Vos tomaste este zumo de naranja?	Bu portakal suyunu sen mi içtin?
spa	tur	Esta mañana me he levantado muy temprano.	Bu sabah çok erken kalktım.
spa	tur	Es muy difícil.	Bu çok zor.
spa	tur	Tráeme un trozo de papel, por favor.	Bana bir parça kağıt getir, lütfen.
spa	tur	Puedes hacerlo más tarde.	Bunu daha sonra yapabilirsin.
spa	tur	No se leyó el libro.	Kitabı okumadı.
spa	tur	¿Dónde está mi té?	Çayım nerede?
spa	tur	¿Eres feliz o no?	Mutlu musun yoksa değil misin?
spa	tur	¡La culpa no es tuya, es de Alison!	Senin hatan değil, Alison'un.
spa	tur	Tom perdió el reloj que le había dado Mary.	Tom, Mary'nin ona verdiği saati kaybetti.
spa	tur	Agradecí a Mary por su ayuda.	Ben yardımı için Mary'ye teşekkür ettim.
spa	tur	Es un hermoso libro.	Bu güzel bir kitap.
spa	tur	Voy a la escuela en autobús.	Okula otobüs ile giderim.
spa	tur	Tienes mucho que aprender.	Öğreneceğin çok şey var.
spa	tur	Tom nunca te dirá lo que sucedió realmente.	Tom gerçekten ne olduğunu asla sana söylemeyecek.
spa	tur	¡Hola!	Merhaba!
spa	tur	Tom debería haber trabajado más.	Tom daha çok çalışmalıydı.
spa	tur	Puedes hablar con ella.	Onunla konuşabilirsin.
spa	tur	Estoy conduciendo un coche.	Ben bir araba sürüyorum.
spa	tur	¿De qué hablabais Tom y tú ayer por la noche?	Sen ve Tom dün gece ne hakkında konuşuyordunuz?
spa	tur	Ella tiene flores rojas.	Onun kırmızı çiçekleri var.
spa	tur	Dame un fuerte abrazo.	Bana sıkıca sarıl.
spa	tur	¡Quítame las manos de encima!	Ellerini çek üzerimden!
spa	tur	Ahora estoy muy feliz.	Ben şimdi çok mutluyum.
spa	tur	Tom es un impaciente, ¿verdad?	Tom sabırsız, değil mi?
spa	tur	Me gusta mucho cuidar de los animales.	Hayvanlara bakmayı çok fazla severim.
spa	tur	Estoy comprando fruta y chocolate.	Meyve ve çikolata satın alıyorum.
spa	tur	Vi la montaña por vez primera.	İlk kez dağ gördüm.
spa	tur	No sé por qué.	Nedenini bilmiyorum.
spa	tur	No estoy desesperado.	Umutsuz değilim.
spa	tur	Lo sé todo sobre ti.	Senin hakkında her şeyi biliyorum.
spa	tur	Tom miró a su perro y su perro le devolvió la mirada.	Tom köpeğine baktı ve köpeği ona baktı.
spa	tur	Solía vivir allí.	Orada yaşardım.
spa	tur	Mi padre nos quiere.	Babam bizi seviyor.
spa	tur	Me dijo "¿quién llego antes?".	Bana, "ilk önce kim vardı?" dedi.
spa	tur	¿Puede ayudarme, por favor?	Lütfen yardım eder misiniz?
spa	tur	Abra los ojos.	Gözlerini aç.
spa	tur	Tom cambiaba a menudo su opinión.	Tom sık sık fikrini değiştirirdi.
spa	tur	¿De verdad lo hizo?	O onu gerçekten yaptı mı?
spa	tur	Ahí hay un asiento.	Orada bir koltuk var.
spa	tur	Puede que sea o no sea cierto.	Doğru olabilir ya da olmayabilir.
spa	tur	¿Hay alguien aquí que hable japonés?	Burada birisi Japonca konuşuyor mu?
spa	tur	Me gustan los dos.	Onların ikisini de severim.
spa	tur	¿Por qué no nos contaste que estabas embarazada?	Neden bize hamile olduğunu söylemedin?
spa	tur	Tom tiene intención de vivir de modo permanente en Japón.	Tom sürekli olarak Japonya'da yaşamaya niyetleniyor.
spa	tur	Está nevando allí.	Orada kar yağıyor.
spa	tur	¿Dónde está el banco más cercano?	En yakın bank nerede?
spa	tur	Roma es una ciudad antigua.	Roma eski bir şehirdir.
spa	tur	Trabajas demasiado.	Çok fazla çalışıyorsun.
spa	tur	Tom aprende francés.	Tom Fransızca öğreniyor.
spa	tur	Lo probará.	O onu deneyecek.
spa	tur	Odio la comida de la cantina.	Ben kantindeki yiyeceklerden nefret ediyorum.
spa	tur	No hacía falta que te dieras tanta prisa.	Bu kadar acele etmene gerek yoktu.
spa	tur	A Tom le gusta ver bailar a Mary.	Tom Mary'nin dans etmesini izlemeyi seviyor.
spa	tur	No confíes en nadie aquí.	Buradaki kimseye güvenme.
spa	tur	¿Estáis en Facebook?	Facebook'ta mısınız?
spa	tur	Tenía cuarenta años, pero parecía mayor.	Kırk yaşındaydı, fakat daha yaşlı görünüyordu.
spa	tur	Ha venido en mi ayuda.	Benim yardımıma geldi.
spa	tur	¿Qué vas a hacer con esta cámara?	Bu kamera ile ne yapacaksın?
spa	tur	Estuvo en silencio todo el tiempo.	O her zaman sessizdi.
spa	tur	Tom lleva enfermo mucho tiempo.	Tom uzun süredir hasta.
spa	tur	Soy mayor que tú.	Ben senden daha büyüğüm.
spa	tur	Tom escuchó las noticias por la radio.	Tom radyoda haberleri dinledi.
spa	tur	No los necesitamos.	Onlara ihtiyacımız yok.
spa	tur	Se están divirtiendo.	Onlar eğleniyorlar.
spa	tur	En cuanto tomé asiento, caí dormido.	Oturur oturmaz,uyuya kaldım.
spa	tur	¿Tienes un mapa de Boston?	Boston haritan var mı?
spa	tur	¿Comes carne o eres vegetariano?	Et yer misin ya da bir vejetaryen misin?
spa	tur	Quería vivir en Hokkaido, pero no pude.	Hokkaido'da yaşamak istedim ama yaşayamadım.
spa	tur	Mi jefe no me dejaba salir pronto del trabajo.	Patronum işten erken ayrılmama izin vermedi.
spa	tur	¿Dónde estabas en el 2003?	2003'te neredeydin?
spa	tur	El perro es nuestro.	Köpek bizim.
spa	tur	Podrías haberme preguntado.	Bana sorabilirdin.
spa	tur	Este es uno de los trabajos que tengo que hacer cada día.	Bu her gün yapmam gereken işlerden biri.
spa	tur	Hoy está lloviendo.	Bugün yağmur yağıyor.
spa	tur	Nunca te he visto reír.	Asla güldüğünü görmedim.
spa	tur	Tom suele ir andando a la escuela con Mary.	Tom genellikle Mary ile birlikte okula yürür.
spa	tur	Él es mi hermano pequeño.	O benim küçük erkek kardeşimdir.
spa	tur	He olvidado su nombre.	Onun ismini unuttum.
spa	tur	Tengo ganas de salir con ella.	Canım onunla dışarı çıkmak istiyor.
spa	tur	Su alfombra es completamente blanca.	Onun halısı tamamen beyaz.
spa	tur	La cometa se quedó enganchada en el árbol.	Uçurtma ağaçta asılı kaldı.
spa	tur	Deberías levantarte pronto.	Erken kalkmalısın.
spa	tur	Me puse enfermo.	Hastalandım.
spa	tur	No es una niña mala.	O kötü bir kız değil.
spa	tur	Tom sabe lo que quiere.	Tom ne istediğini biliyor.
spa	tur	Nunca pensé que encontraría una mujer como tú.	Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
spa	tur	Hoy no estoy libre.	Bugün boş değilim.
spa	tur	Me gusta inventar cosas útiles.	Faydalı şeyler icat etmeyi severim.
spa	tur	Solía jugar al tenis con él el domingo.	Pazar günü onunla tenis oynardım.
spa	tur	Hace largo rato que estamos aquí.	Uzun bir süredir buradayız.
spa	tur	Ya le dije a Tom todo lo que sé.	Tom'a bildiğim her şeyi zaten söyledim.
spa	tur	¿Dónde podemos llamar por teléfono?	Nerede telefon açabiliriz?
spa	tur	Fumar mata.	Sigara içmek öldürür!
spa	tur	¿Conoces a su hermano?	Onun kardeşini tanıyor musun?
spa	tur	No me trates como si fuese un niño.	Bana çocukmuşum gibi davranma.
spa	tur	Mi hermano es muy alto.	Benim erkek kardeşim çok uzun.
spa	tur	Me quedé dormido viendo la televisión.	Televizyon izlerken uyuyakaldım.
spa	tur	Nos vamos.	Gidiyoruz.
spa	tur	Él no me lo contó todo.	O bana her şeyi anlatmadı.
spa	tur	Ella vive en Kioto.	O, Kyoto'da yaşıyor.
spa	tur	Por favor, cierra la puerta sin hacer ruido.	Lütfen kapıyı sessizce kapat.
spa	tur	Es de mi hermano pequeño.	O benim genç erkek kardeşimin.
spa	tur	Parecen felices.	Onlar mutlu görünüyorlar.
spa	tur	Había islas en el mar.	Denizde adalar vardı.
spa	tur	La cuenta fue pagada con monedas.	Hesap bozuk para ile ödendi.
spa	tur	Yo también lo he recibido.	Ben de onu aldım.
spa	tur	Tom escribió tres novelas.	Tom üç roman yazdı.
spa	tur	Ella estuvo toda la mañana ahí.	O, bütün sabah oradaydı.
spa	tur	Tom estudia francés.	Tom Fransızca çalışır.
spa	tur	¿Qué puedo hacer por vosotras?	Sizin için ne yapabilirim?
spa	tur	Di hola a tus amigos.	Arkadaşlarına selam söyle.
spa	tur	Esto me agrada.	Bu beni memnun ediyor.
spa	tur	Tom durmió en el autobús.	Tom otobüste uyudu.
spa	tur	¿Pensáis que estoy loco?	Benim deli olduğumu düşünüyor musunuz?
spa	tur	Tom debería hablar menos.	Tom daha az konuşmalı.
spa	tur	Está en la cocina.	O, mutfakta.
spa	tur	¿Está usted ocupada?	Meşgul müsünüz?
spa	tur	Tom es de buen corazón.	Tom iyi kalpli.
spa	tur	Él dejó la puerta abierta.	O, kapıyı açık bıraktı.
spa	tur	Yo quiero jugar al futbolito.	Ben langırt oynamak istiyorum.
spa	tur	La joven se mantuvo en silencio.	Genç kız sessiz kaldı.
spa	tur	El hombre estaba comiendo pan.	Adam ekmek yiyordu.
spa	tur	Tom todavía está esperando.	Tom hâlâ bekliyor.
spa	tur	Bob me ayudó.	Bob bana yardımcı oldu.
spa	tur	Usamos nuestros pies para caminar.	Ayaklarımızı yürümek için kullanırız.
spa	tur	No hay un momento que perder.	Kaybedecek bir an yok.
spa	tur	Esto no es malo.	Bu kötü değil.
spa	tur	Lo has encontrado.	Onu buldun.
spa	tur	Los efectos son irreversibles.	Etkiler geri döndürelemez.
spa	tur	El latín no es difícil.	Latince zor değil.
spa	tur	Oraremos por ti.	Sana dua edeceğiz.
spa	tur	Por favor, pesa estos melocotones.	Lütfen bu şeftalileri tart.
spa	tur	Tom necesita a alguien con quien hablar.	Tom'un konuşmak için birine ihtiyacı var.
spa	tur	¿Tom te ha dado algo para mí?	Tom sana bana vermen için bir şey verdi mi?
spa	tur	¿Ella es tu madre?	O annen mi?
spa	tur	Ahora mismo estoy muy cansado.	Şu an çok yorgunum.
spa	tur	Estamos aquí para hablar.	Konuşmak için buradayız.
spa	tur	El cruzó el Océano Pacífico en treinta días.	Pasifik Okyanusu'nu otuz günde geçti.
spa	tur	Vete al garaje.	Garaja git.
spa	tur	Tom tiene los ojos verdes.	Tom'un yeşil gözleri var.
spa	tur	Vi a mi hermana hacer tira la carta.	Kız kardeşimin mektubu yırttığını gördüm.
spa	tur	No creo que sea feliz.	Onun mutlu olduğunu sanmıyorum.
spa	tur	No veo a Tom con mucha frecuencia.	Ben sık sık Tom'u görmem.
spa	tur	Él murió de esa enfermedad.	O, o hastalıktan öldü.
spa	tur	Ken cogió el autobús equivocado por error.	Ken kazara yanlış otobüse bindi.
spa	tur	Los chicos hambrientos se comieron todo lo que había sobre la mesa.	Aç çocuklar masadaki her şeyi yedi.
spa	tur	Confía en mí, tú no quieres eso.	Güven bana. Onu istemezsin.
spa	tur	Prometo dejar solo a Tom.	Tom'u yalnız bırakmaya söz veriyorum.
spa	tur	Eso no fue culpa de Meredith.	Meredith'in kabahati değildi.
spa	tur	Tom iba al gimnasio tres días a la semana.	Tom haftada üç gün spor salonuna gitti.
spa	tur	No trabajo sábados ni domingos.	Ne cumartesi ne de pazar günü çalışıyorum.
spa	tur	No nades en el río.	Nehirde yüzme.
spa	tur	He venido otra vez a hablar contigo.	Seninle tekrar konuşmak için geldim.
spa	tur	A menudo llega tarde al colegio.	O sık sık okula geç gelir.
spa	tur	Es muy gracioso.	O çok komik.
spa	tur	Pregúntame si necesitas ayuda.	Yardıma ihtiyacın olursa, benden iste.
spa	tur	Los conozco a todos.	Onların hepsini biliyorum.
spa	tur	Vivo en la casa de mi tío.	Amcamın evinde yaşıyorum.
spa	tur	¿Me quedé dormido?	Uyuya mı kaldım?
spa	tur	Oye, quiero hablar contigo.	Hey, seninle konuşmak istiyorum.
spa	tur	¿Es cierta su historia?	Onun hikayesi gerçek mi?
spa	tur	¿Cuántos años tiene este árbol?	Bu ağaç kaç yaşında?
spa	tur	¿Estás diciendo que soy un mentiroso?	Yalancı olduğumu mu söylüyorsun?
spa	tur	Hoy estoy muy triste.	Bugün çok üzgünüm.
spa	tur	¿Sabes de quién es este coche?	Bunun kimin arabası olduğunu biliyor musun?
spa	tur	Cuando viajo prefiero ir en avión.	Seyahat ettiğim zaman,uçağı tercih ediyorum.
spa	tur	Quiere saber quién mandó las flores.	O, çiçekleri kimin gönderdiğini bilmek istiyor.
spa	tur	¿Estas son las fotos que sacaste en Boston?	Bunlar Boston'da çektiğin resimler mi?
spa	tur	Es difícil caminar 60 kilómetros en un día.	Bir günde 60 kilometre yürümek zordur.
spa	tur	¿Por qué has venido aquí tan pronto?	Buraya neden bu kadar erken geldin?
spa	tur	Prefiero no volver allí.	Oraya bir daha dönmemeyi tercih ederim.
spa	tur	Trabajo en McDonalds.	McDonalds'ta çalışıyorum.
spa	tur	Él sabe hablar bien español.	O, İspanyolcayı iyi konuşabilir.
spa	tur	Tuve que hablarles de mí.	Onlara kendimden bahsetmek zorundaydım.
spa	tur	Me llamo Ichiro Tanaka.	Benim adım Ichiro Tanaka.
spa	tur	¿Dónde está mi dinero?	Param nerede?
spa	tur	Quiero ayudarte.	Sana yardım etmek istiyorum.
spa	tur	Me he olvidado de mi dirección de correo electrónico.	E-posta adresimi unuttum.
spa	tur	Le pedí ayuda.	Onun yardımını istedim.
spa	tur	Buenos días, ¿es usted el señor Ogawa?	Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
spa	tur	Daba clases de historia en la escuela.	Okulda tarih dersi verdi.
spa	tur	Ella habla chino.	O Çince konuşur.
spa	tur	¿Puedes ver algo?	Bir şey görebiliyor musun?
spa	tur	¿Qué te hace pensar que Tom me va a escuchar?	Sana Tom'un beni dinleyeceğini düşündüren şey nedir?
spa	tur	Tom dio un buen discurso.	Tom iyi bir konuşma yaptı.
spa	tur	No la veo mucho.	Onu fazla görmem.
spa	tur	Ella prefiere la cerveza al vino.	O, birayı şaraba tercih eder.
spa	tur	La farmacia está cerca del hospital.	Eczane, hastanenin yakınında.
spa	tur	Su lengua materna es el francés.	Onun ana dili Fransızcadır.
spa	tur	Se expresó con claridad.	Kendini açıkça ifade etti.
spa	tur	Esta muchacha es de Rusia.	Bu küçük kız Rus'tur.
spa	tur	¿Qué estás pensando en este momento?	Şu an ne düşünüyorsun?
spa	tur	Se puede duchar aquí.	Burada duş yapabilirsiniz.
spa	tur	¿De qué están hechas?	Onlar neyden yapılmıştır?
spa	tur	Todavía no confío en ella.	Ona hâlâ güvenmiyorum.
spa	tur	Tom no quiere volver a ver a Mary.	Tom Mary'yi tekrar görmek istemiyor.
spa	tur	¿Por qué estás tan enfadado?	Neden bu kadar öfkelisin?
spa	tur	A mí también me gusta escribir.	Ben de yazmayı seviyorum.
spa	tur	Tienes que hacer los deberes antes de cenar.	Akşam yemeğinden önce ev ödevini yapmalısın.
spa	tur	¿Dónde vive él?	O nerede yaşıyor?
spa	tur	¿Tom puede venir mañana?	Tom yarın gelebilir mi?
spa	tur	No me creo que el niño venga solo a Tokio.	Çocuğun Tokyo'ya yalnız geldiğine inanmıyorum.
spa	tur	Vive solo en el bosque.	Ormanda tek başına yaşıyor.
spa	tur	Parece cansado.	O yorgun görünüyor.
spa	tur	No hay ascensor.	Asansör yok.
spa	tur	Estoy viviendo en la ciudad.	Şehirde yaşıyorum.
spa	tur	¿Pretendes trabajar hasta las diez?	Saat ona kadar çalışmayı planlıyor musun?
spa	tur	Hablé con él cuando estábamos en el cine.	Onunla konuştum biz sinemadayken.
spa	tur	Ojalá hablaras francés.	Keşke Fransızca konuşsan.
spa	tur	Tom compró tres botellas de jugo de uva.	Tom üç şişe üzüm suyu aldı.
spa	tur	Pronto estarán aquí.	Yakında burada olacaklar.
spa	tur	Pensé que odiabas a Tom.	Tom'dan nefret ettiğini sanıyordum.
spa	tur	Vale, lo siento.	Tamam. Özür dilerim.
spa	tur	Nos reímos.	Güldük.
spa	tur	Estabas durmiendo, ¿verdad?	Uyuyordun, değil mi?
spa	tur	Conozco a tu padre.	Senin babanı tanıyorum.
spa	tur	No se puede vivir sin aire.	Havasız yaşanmaz.
spa	tur	Le hizo sentir que quería que se fuera.	Onun gitmesini istediğini hissettirdi.
spa	tur	Tom decidió estudiar más.	Tom daha çok çalışmaya karar verdi.
spa	tur	Él tiene manos grandes.	Onun büyük elleri var.
spa	tur	¿En qué tipo de edificio vives?	Ne tür bir binada yaşıyorsun?
spa	tur	Prefiero ir en bicicleta.	Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.
spa	tur	No debes tocarlo.	Ona dokunmamalısın.
spa	tur	El té está caliente.	Çay sıcak.
spa	tur	Me gustan todos.	Onların hepsini seviyorum.
spa	tur	¿Te está molestando Tom?	Tom seni rahatsız ediyor mu?
spa	tur	Ahora Tom vive aquí.	Tom şimdi burada yaşıyor.
spa	tur	No sabe quién soy.	O benim kim olduğumu bilmiyor.
spa	tur	Las armas no matan gente. La gente mata gente.	Silahlar insanları öldürmez. İnsanlar insanları öldürür.
spa	tur	Este es el pueblo en el que nació.	Bu onun doğduğu köydür.
spa	tur	Buen provecho.	Afiyet olsun.
spa	tur	Haz lo que creas mejor.	En iyi olduğunu düşündüğün şeyi yap.
spa	tur	Ayer no comió nada.	Dün bir şey yemedi.
spa	tur	Lo sabes, ¿verdad?	Onu biliyorsun, değil mi?
spa	tur	Te echaré mucho de menos.	Seni çok özleyeceğim.
spa	tur	Él está leyendo un libro.	O bir kitap okuyor.
spa	tur	¿Cómo está tu marido?	Kocan nasıl?
spa	tur	Ojalá hubieras podido estar ahí.	Keşke orada olabilseydin.
spa	tur	¿Cuál es la dirección de tu casa?	Ev adresin nedir?
spa	tur	Lo vi yo mismo.	Onu ben kendim gördüm.
spa	tur	El chicle perdió el sabor.	Sakız tadını kaybetti.
spa	tur	Él es su amigo.	O, onun arkadaşıdır.
spa	tur	Tengo una llanta ponchada.	Bir patlak tekerim var.
spa	tur	¿Me amas?	Beni seviyor musun?
spa	tur	Debo pensarlo bien antes de poder responderte.	Sana cevap vermeden önce onu tekrar düşünmeliyim.
spa	tur	¿Qué pasó después?	Ondan sonra ne oldu?
spa	tur	¿Necesitan las llaves?	Anahtarlara ihtiyacınız var mı?
spa	tur	Me gusta correr.	Ben koşmayı severim.
spa	tur	¿Está lejos de aquí?	Orası buradan uzak mı?
spa	tur	El zorro pierde el pelo pero no las mañas.	Tilki derisini kaybeder ama hilekarlığını değil.
spa	tur	¿Sabes cómo murió su padre?	Onun babasının nasıl öldüğünü biliyor musun?
spa	tur	¡Ipek, salta a la cuerda!	İpek ip atla!
spa	tur	¿Hablas holandés?	Hollandaca konuşur musun?
spa	tur	Esto realmente no es una isla.	Bu gerçekten bir ada değil.
spa	tur	¡Sigue así!	Bu şekilde devam et!
spa	tur	¿Por qué no estuviste en la iglesia hoy?	Bugün neden kilisede değildin?
spa	tur	No creo en la fortuna.	Şanslara inanmam.
spa	tur	¿Tu nombre era...?	ismin neydi?
spa	tur	No, no lo entiendes.	Hayır, sen anlamıyorsun.
spa	tur	Tom lo hizo con facilidad.	Tom onu kolayca yaptı.
spa	tur	¡Despiértate!	Uyan!
spa	tur	Encontré la caja vacía.	Kutuyu boş buldum.
spa	tur	No lo olvidaré.	Onu unutmayacağım.
spa	tur	Por favor, ve al banco.	Lütfen bankaya git.
spa	tur	Ella me mostró su dormitorio.	O, bana odasını gösterdi.
spa	tur	Los niños quieren jugar.	Çocuklar oynamak istiyor.
spa	tur	Tom sabe nadar.	Tom yüzebilir.
spa	tur	Por favor continúe.	Lütfen devam edin.
spa	tur	Esperaba que pudieras saberlo.	Bilebileceğini umuyordum.
spa	tur	Dame las llaves.	Bana anahtarları ver.
spa	tur	Gracias por traerme aquí.	Beni buraya getirdiğiniz için teşekkürler.
spa	tur	Llevaba puesto un bonito sombrero.	O güzel bir şapka giydi.
spa	tur	No sabe cómo responder.	Nasıl cevap vereceğini bilmiyor.
spa	tur	¿Ya te lavaste los dientes?	Dişlerini fırçaladın mı?
spa	tur	En la biblioteca hay muchos libros.	Kütüphanede bir sürü kitap var.
spa	tur	Es tu única oportunidad.	Bu senin tek şansın.
spa	tur	Yo te amaba.	Seni seviyordum.
spa	tur	Es mi mayor sueño.	Bu benim en büyük hayalim.
spa	tur	Tom sale a correr con toda clase de tiempo.	Tom her türlü havada koşmaya gider.
spa	tur	Muchos piensan que estoy loca.	Biçok kişi deli olduğumu düşünüyorlar.
spa	tur	Parece que están arreglando la vía.	Yolu onarıyorlar gibi görünüyor.
spa	tur	Él se casó con una actriz.	O, bir aktris ile evlendi.
spa	tur	Caminé a lo largo de la playa cuando bajó la marea.	Gelgit çekildiği zaman plaj boyunca yürüdüm.
spa	tur	¿Le has dado a Tom algo de comer o beber?	Tom'a yiyecek ya da içecek bir şey verdin mi?
spa	tur	Tom parecía como si fuera a volver a empezar a llorar.	Tom tekrar ağlamaya başlayacakmış gibi görünüyordu.
spa	tur	Los que quieran permanecer, pueden permanecer.	Kalmak isteyenler kalabilirler.
spa	tur	Sé que está ocupado.	Onun meşgul olduğunu biliyorum.
spa	tur	Solo puedo llorar contigo.	Seninle sadece ağlayabilirim.
spa	tur	Esta avenida está repleta de coches y personas.	Bu bulvar araba ve insan dolu.
spa	tur	No puedo ir aunque quiera.	İstesem de gidemiyorum.
spa	tur	Me despertó el sonido del trueno esta mañana.	Bu sabah beni şimşek sesi uyandırdı.
spa	tur	A la niña pequeña no le gusta usar zapatos.	Küçük kız ayakkabı giymeyi sevmez.
spa	tur	Ayer no fui a trabajar.	Dün işte yoktum.
spa	tur	Tom no quiere mentirle a Mary.	Tom Mary'ye yalan söylemek istemiyor.
spa	tur	En febrero nieva como mínimo cada tres días.	Şubat ayında en az her üç günde bir kar yağar.
spa	tur	Ella conoce bien la historia japonesa.	Japon tarihini iyi biliyor.
spa	tur	Él es esquizofrénico.	O şizofreniktir.
spa	tur	Estoy enseñando inglés.	İngilizce öğretiyorum.
spa	tur	Si estuviera en tu lugar, no haría algo así.	Yerinde olsam, öyle bir şey yapmam.
spa	tur	¿Quieres saber cómo lo hice?	Onu nasıl yaptığımı bilmek istiyor musun?
spa	tur	Tengo dos primos.	İki kuzenim var.
spa	tur	Mamá está preparando la comida.	Anne öğle yemeği hazırlıyor.
spa	tur	Lo lamento.	Pişmanım.
spa	tur	Quiero eso.	Onu istiyorum.
spa	tur	No he tenido noticias suyas durante cinco años.	Ben beş yıl boyunca ondan bir haber almadım.
spa	tur	Ven a mi casa, por favor.	Lütfen evime gel.
spa	tur	Tom es más alto que yo.	Tom benden uzun.
spa	tur	¿Por qué ha pasado esto?	Bu neden oldu?
spa	tur	Es un poco diferente.	Bu biraz farklı.
spa	tur	Tenemos cosas más grandes de qué preocuparnos.	Endişelenecek daha büyük şeylerimiz var.
spa	tur	Soy Tom, ¿Mary está en casa?	Ben Tom. Mary evde mi?
spa	tur	Leyó la carta una y otra vez.	Mektubu tekrar tekrar okudu.
spa	tur	Las personas que conducen coches deben ponerse el cinturón de seguridad.	Araba kullanan insanlar emniyet kemeri takmalılar.
spa	tur	Antes de que yo llegara a la estación, el tren ya había partido.	Ben istasyona varmadan tren kalkmıştı.
spa	tur	Le gusta tanto la música como el deporte.	O, hem müzik hem de sporları sever.
spa	tur	Fue a jugar al golf el domingo pasado.	O, geçen pazar günü golf oynadı.
spa	tur	Ese tranvía es del modelo más reciente.	O tramvay son model.
spa	tur	No estoy libre.	Boş değilim.
spa	tur	Estoy en el club de tenis.	Ben tenis kulübündeyim.
spa	tur	Tom quería llorar.	Tom ağlamak istedi.
spa	tur	Si no quieres leer, no leas.	Okumak istemiyorsan, öyleyse okuma.
spa	tur	¿A cuál de tus padres te pareces?	Ebeveynlerinden hangisine benziyorsun?
spa	tur	Volveré por mi cartera.	Cüzdanım için geri döneceğim.
spa	tur	Acabaremos luego.	Daha sonra bitireceğiz.
spa	tur	Es un libro nuevo.	O yeni bir kitap.
spa	tur	El lago es grande.	Göl büyük.
spa	tur	Sé lo que está pasando.	Ne olduğunu biliyorum.
spa	tur	El libro está escrito en español.	Kitap, İspanyolca olarak yazılmış.
spa	tur	No tengo mucho que hacer.	Yapacak çok şeyim yok.
spa	tur	Hoy por la noche vamos al teatro.	Bu akşam tiyatroya gidelim.
spa	tur	Él la quería.	O onu seviyordu.
spa	tur	Voy a prepararme para los exámenes finales esta tarde.	Bu akşam final sınavları için hazırlanacağım.
spa	tur	La vida es bella.	Hayat güzeldir.
spa	tur	Me di cuenta de que necesitaba ayuda.	Yardıma ihtiyacım olduğunu fark ettim.
spa	tur	Este año se han puesto de moda los vestidos largos.	Uzun elbiseler bu yıl moda oldu.
spa	tur	Él se ha casado con mi hermana.	O benim kız kardeşimle evlendi.
spa	tur	Mi nombre es Henry.	Benim adım Henry.
spa	tur	El freno dejó de funcionar.	Fren çalışmayı durdurdu.
spa	tur	Estuvo lloviendo durante cinco días.	Yağmur beş gün sürdü.
spa	tur	¿Me podría indicar cómo llegar a la estación de Osaka?	Osaka istasyonuna nasıl gideceğimi bana söyler misiniz?
spa	tur	Dicen que es muy rico.	Onun çok zengin olduğunu söylerler.
spa	tur	No es fácil deshacerse de los malos hábitos.	Kötü alışkanlıklardan kurtulmak kolay değildir.
spa	tur	Te he despertado.	Seni uyandırdım.
spa	tur	John fue allí solo.	John oraya yalnız gitti.
spa	tur	Anoté su número de teléfono en un pedazo de papel.	Bir kağıt parçasına onun telefon numarasını not aldım.
spa	tur	Me gusta la clase de inglés.	İngilizce dersini seviyorum.
spa	tur	Tom ya no lo necesitaba.	Artık Tom'un ona ihtiyacı yoktu.
spa	tur	Supongo que esperé demasiado tiempo.	Sanırım çok uzun bekledim.
spa	tur	No deberías reírte de sus errores.	Onun hatalarına gülmemelisin.
spa	tur	No voy al cine con tanta frecuencia como querría.	İstediğim kadar sık sinemaya gitmem.
spa	tur	Nuestra casa no es grande.	Bizim evimiz büyük değil.
spa	tur	Tom no es estudiante.	Tom öğrenci değil.
spa	tur	Prepararé sashimi para la cena.	Ben akşam yemeği için sashimi hazırlayacağım.
spa	tur	Marilyn Monroe murió hace 33 años.	Marilyn Monroe 33 yıl önce öldü.
spa	tur	Estoy acariciando a mi gato.	Kedimi okşuyorum.
spa	tur	Nunca hago esa clase de cosas.	Asla böyle şeyler yapmam.
spa	tur	Le dio un bonito regalo.	O ona güzel bir hediye verdi.
spa	tur	Te lo advertí.	Seni uyardım.
spa	tur	El sueño de Tom es estudiar en Inglaterra.	Tom'un hayali İngiltere'de okumaktır.
spa	tur	Mi hermana me odia.	Kız kardeşim benden nefret ediyor.
spa	tur	¿Tienes dinero?	Hiç paran var mı?
spa	tur	Comen.	Yerler.
spa	tur	¿Conoces mi nombre?	Adımı biliyor musun?
spa	tur	Ningún río del mundo es más largo que el Nilo.	Dünyadaki hiçbir nehir Nil kadar uzun değildir.
spa	tur	¿Cuántos pasajeros hay?	Kaç tane yolcu var?
spa	tur	Te voy a seguir.	Seni takip edeceğim.
spa	tur	No pasa nada.	Hiçbir şey olmuyor.
spa	tur	¿Fuiste al doctor?	Doktora gittin mi?
spa	tur	Kim tiene cuatro años más que yo.	Kim benden dört yıl daha yaşlıdır.
spa	tur	¿Para tomar aquí o para llevar?	Burası için mi, yoksa götürmek için mi?
spa	tur	Todos queremos ser amados.	Hepimiz sevilmek istiyoruz.
spa	tur	No puedo hablar de ello.	Onun hakkında konuşamam.
spa	tur	Mi amigo me ha mandado una carta en la que me pregunta si me va bien.	Arkadaşım bana her şey yolunda mı diye bir mektup gönderdi.
spa	tur	Ella quiere que él sea sólo un amigo.	O, onun sadece bir arkadaş olmasını istiyor.
spa	tur	Dan intentó escapar de la comisaría.	Dan karakoldan kaçmaya çalıştı.
spa	tur	Deberíamos llamar a Tom.	Tom'u aramalıyız.
spa	tur	La playa está llena de personas.	Plaj insanlarla dolu.
spa	tur	Las bebidas parecían frescas y deliciosas.	İçecekler soğuk ve lezzetli görünüyordu.
spa	tur	Hay un perro en esta habitación.	Bu odada bir köpek var.
spa	tur	¿Está ella en casa?	O evde mi?
spa	tur	Ella volvió a casa tres horas después.	O, eve üç saat sonra geldi.
spa	tur	También me gusta escribir.	Ben de yazmayı seviyorum.
spa	tur	Anoche me dormí rápido.	Dün gece hızlıca uyudum.
spa	tur	¿Te ha dado algo Tom?	Tom sana bir şey verdi mi?
spa	tur	Ella te esperó por dos horas.	İki saat boyunca seni bekledi.
spa	tur	Te da miedo irte a casa, ¿verdad?	Eve gitmeye korkuyorsun, değil mi?
spa	tur	Tiene un nombre gracioso.	Onun komik bir adı var.
spa	tur	¿Pensáis que Tom ha cambiado?	Sizce Tom değişti mi?
spa	tur	Encontraré otro trabajo.	Başka bir iş bulacağım.
spa	tur	Mary es neurótica.	Mary evhamlı.
spa	tur	Tom no sabe qué hacer ahora.	Tom şimdi ne yapacağını bilmiyor.
spa	tur	No te rías de su error.	Hatasına gülme.
spa	tur	Volveré a la casa antes de que se oscurezca.	Hava kararmadan eve döneceğim.
spa	tur	Estaba esperando un taxi.	Ben bir taksi bekliyordum.
spa	tur	¿Por qué me estás haciendo esto?	Neden bunu bana yapıyorsun?
spa	tur	Mi tía de sesenta años de edad recibió una gran herencia.	Altmış yaşındaki teyzem büyük miras aldı.
spa	tur	Esta es mi hermana, Aynur.	Bu benim kız kardeşim, Aynur.
spa	tur	¿Me voy a morir?	Ölecek miyim?
spa	tur	El ladrón entró en la casa por esta puerta.	Hırsız eve bu kapıdan girdi.
spa	tur	Tom tiene una reserva.	Tom'un bir rezervasyonu var.
spa	tur	Tom se sentó junto a Mary.	Tom Mary'nin yanına oturdu.
spa	tur	Es realmente una buena chica.	O gerçekten iyi bir kız.
spa	tur	Estoy tan cansada que no puedo estudiar.	O kadar yorgunum ki çalışamam.
spa	tur	Yo respondí a la pregunta.	Soruyu cevapladım.
spa	tur	Estos libros son míos.	Bu kitaplar benim.
spa	tur	Dame un poco más.	Bana biraz daha ver.
spa	tur	No se pararon nunca.	Onlar asla durmadılar.
spa	tur	Tengo algunas preguntas que me gustaría hacerte.	Sormak istediğim birkaç sorum var.
spa	tur	Tom no está seguro de si Mary vendrá hoy a la escuela.	Tom Mary'nin bugün okula gelip gelmeyeceğinden emin değil.
spa	tur	No quiero que mates a Tom.	Tom'u öldürmeni istemiyorum.
spa	tur	Estuve bien, ¿no?	İyiydim, değil mi?
spa	tur	Tom y yo nos ayudamos mutuamente.	Tom ve ben birbirimize yardım ettik.
spa	tur	¿Puedo hablar con la Sra. Brown?	Bayan Brown ile konuşabilir miyim?
spa	tur	¿Adónde van?	Onlar nereye gidiyorlar?
spa	tur	Esta mañana he ido a un parque.	Bu sabah bir parka gittim.
spa	tur	Nunca tuve respuesta de Tom.	Tomdan asla bir cevap almadım.
spa	tur	¿Está fría?	Soğuk mu?
spa	tur	Oí que él estaba haciendo bullying en la escuela.	Ona okulda zorbalık ettiklerini duydum.
spa	tur	Jamás abandonaría a mis hijos.	Çocuklarımı asla terk etmezdim.
spa	tur	Es mi mejor amigo.	O benim en iyi arkadaşım.
spa	tur	Está durmiendo en el coche.	O, arabada uyuyor.
spa	tur	Betty la mató.	Betty onu öldürdü.
spa	tur	Sé que estabas ocupado.	Meşgul olduğunu biliyorum.
spa	tur	Tom no volvió nunca.	Tom asla geri dönmedi.
spa	tur	Me parece haber visto ya esta película.	Bu filmi daha önce seyretmişim gibi geliyor.
spa	tur	Me siento muy mal por él.	Ben onun için çok üzülüyorum.
spa	tur	A Tom le gusta ver la tele.	Tom televizyon izlemeyi sever.
spa	tur	"Gracias por ayudarme." "No hay de qué."	"Bana yardım ettiğiniz için teşekkür ederim." " Bir şey değil."
spa	tur	La considero mi amiga.	Onu arkadaşım olarak görüyorum.
spa	tur	Me gustan las lenguas extranjeras.	Yabancı dilleri severim.
spa	tur	Tom no se podía acordar de qué le había dicho Mary que hiciera.	Tom Mary'nin ona ne yapmasını söylediğini hatırlayamadı.
spa	tur	Creo que Tom está de vacaciones.	Sanırım Tom tatilde.
spa	tur	¿Todavía quieres que te lleve al aeropuerto?	Hâlâ seni havaalanına götürmemi istiyor musun?
spa	tur	Soy oficial de policía.	Ben bir polis memuruyum.
spa	tur	Yo no quería esto.	Bunu ben istemedim.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tengo que quedarme aquí?	Ne kadar süre burada kalmalıyım?
spa	tur	Él siempre llega tarde a la escuela.	O her zaman okula geç gelir.
spa	tur	¿Qué le decimos?	Ona ne söyleriz?
spa	tur	Quiero ver la televisión.	TV izlemek istiyorum.
spa	tur	El sabor es un poco amargo.	Bu biraz acı.
spa	tur	Compré una bolsa.	Bir çanta satın aldım.
spa	tur	Soy Tom Hunter.	Ben Tom Hunter.
spa	tur	A Tom le gusta el chocolate.	Tom çikolatadan hoşlanır.
spa	tur	A ellos les gusta el café.	Onlar kahveyi severler.
spa	tur	Mi madre no vio a mi hermano en la calle.	Annem erkek kardeşimi caddede göremedi.
spa	tur	Si Tom no hubiera estado, lo habría hecho yo solo.	Eğer Tom orada olmasaydı onu kendi başıma yapardım.
spa	tur	Tom se enamoró de Mary, su amiga de la infancia.	Tom çocukluk arkadaşı olan Mary'ye âşık oldu.
spa	tur	Ayer vio a un hombre grande.	Dün o, büyük bir adam gördü.
spa	tur	Se nos ha acabado el tiempo.	Zamanımız bitti.
spa	tur	Jane escribió la carta personalmente.	Jane mektubu kendisi yazdı.
spa	tur	¿Viste sus caras?	Yüzlerini gördün mü?
spa	tur	Vine aquí anoche.	Ben dün gece buraya geldim.
spa	tur	Tom entregó una prueba en blanco.	Tom boş bir test kağıdını teslim etti.
spa	tur	El bebé lloró.	Bebek ağladı.
spa	tur	Nadie quería comprar una casa en mi país.	Hiç kimse ülkemde bir ev satın almak istemedi.
spa	tur	Austria también tenía aliados.	Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
spa	tur	¿Es usted aquí profesor o alumno?	Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
spa	tur	Estoy pensando en cambiarme de trabajo.	İş değiştirmeyi düşünüyorum.
spa	tur	¿Hace cuánto se fue el bus?	Otobüs ne kadar süre önce ayrıldı?
spa	tur	Te he echado mucho de menos.	Seni çok özledim.
spa	tur	Tom realmente habla mucho.	Tom gerçekten çok konuşur.
spa	tur	Tom le preguntó a Mary si sabía cuándo empezaba el concierto.	Tom Mary'ye konserin ne zaman başladığını bilip bilmediğini sordu.
spa	tur	¿Quién es tu amigo?	Arkadaşın kim?
spa	tur	Te dije que dejaras en paz a Tom.	Sana Tom'u yalnız bırakmanı söyledim.
spa	tur	Tom necesita dos boletos a Boston.	Tom'un Boston'a iki bilete ihtiyacı var.
spa	tur	¿Hablas hebreo?	İbranice konuşur musun?
spa	tur	Esta película me pareció muy interesante.	Bu filmi çok ilginç buldum.
spa	tur	Ella vive en Tokio.	O, Tokyo'da yaşıyor.
spa	tur	Tom nos está siguiendo.	Tom bizi izliyor.
spa	tur	Quiero verlo todo.	Her şeyi görmek istiyorum.
spa	tur	Su gato viejo todavía está vivo.	Onun yaşlı kedisi hâlâ hayatta.
spa	tur	¿Puedes dármelo?	Onu bana verebilir misin?
spa	tur	Esta noche no tengo ganas de beber alcohol.	Bu gece canım alkol almak istemiyor.
spa	tur	Tom todavía está trabajando.	Tom hâlâ çalışıyor.
spa	tur	Sigue trabajando.	Çalışmaya devam et.
spa	tur	Ken habló ayer con sus amigos.	Ken dün arkadaşları ile konuştu.
spa	tur	Seguí trabajando.	Ben çalışmaya devam ettim.
spa	tur	¿Cuándo se va Tom?	Tom ne zaman gidiyor?
spa	tur	Tom dejó sola a María en la habitación.	Tom Maria'yı odada yalnız bıraktı.
spa	tur	Pasaré por ti mañana en la mañana.	Yarın sabah uğrayacağım ve seni alacağım.
spa	tur	El supermercado abre a las diez.	Supermarket saat onda açılır.
spa	tur	Cogeré una cerveza.	Bir bira alacağım.
spa	tur	Tom encuentra mucho más fácil hablar inglés que francés.	Tom İngilizce konuşmayı Fransızca konuşmaktan çok daha kolay buluyor.
spa	tur	Habrá tres.	Üç olacak.
spa	tur	Prefiero quedarme en casa a ir al cine.	Evde kalmayı sinemaya gitmeye tercih ederim.
spa	tur	Nadie puede pararme.	Kimse beni durduramaz.
spa	tur	Por favor, ponle mucha crema a mi café.	Lütfen kahveme çok krema koy.
spa	tur	Nuestra escuela tiene 80 años.	Okulumuz 80 yıllık.
spa	tur	¿Cuándo lo hice?	Onu ne zaman yaptım?
spa	tur	Esto es un gato.	Bu bir kedidir.
spa	tur	Soy de Ecuador.	Ekvatorluyum.
spa	tur	Tengo que parar.	Durdurmalıyım.
spa	tur	No pude ir a trabajar porque estaba enfermo.	Ben hasta olduğum için işe gidemedim.
spa	tur	Si quieres poner tu banner en mi sitio, mándame el código.	Şayet benim siteme banner'ını koymak istiyorsan,bana kodunu gönder.
spa	tur	Lo vi ayer.	Ben onu dün gördüm.
spa	tur	Me enfado mucho cuando no responden a mis preguntas.	Sorularıma cevap vermedikleri zaman çok kızarım.
spa	tur	¿Debería comprar algo para él?	Onun için bir şey almalı mıyım?
spa	tur	Iré a decirle a Tom que estamos listos.	Gidip Tom'a hazır olduğumuzu söyleyeceğim.
spa	tur	Los dos nos reímos.	İkimiz de güldük.
spa	tur	Si quieres vivir mucho tiempo, deja de fumar.	Çok yaşamak istiyorsan sigarayı bırak.
spa	tur	Fue mi primera noche entre extranjeros.	Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.
spa	tur	A los niños les encanta jugar en la playa.	Çocuklar plajda oynamayı gerçekten çok seviyorlar.
spa	tur	No lo sabremos nunca.	Asla bilmeyeceğiz.
spa	tur	Esto no tiene ninguna importancia.	Bunun hiçbir önemi yok.
spa	tur	Tom me dijo que estaba realmente hambriento.	Tom bana gerçekten aç olduğunu söyledi.
spa	tur	Nos hemos comido tu comida.	Yemeğini yedik.
spa	tur	Ese no es mi problema.	O benim sorunum değil.
spa	tur	Sabe nadar tan rápido como su hermano.	Erkek kardeşi kadar hızlı yüzebilir.
spa	tur	Ella fue una de las más bellas chicas.	En güzel kızlardan biriydi.
spa	tur	Siempre he querido leer ese libro.	Her zaman şu kitabı okumak istedim.
spa	tur	Esto no está pasando.	Bu olmuyor.
spa	tur	Hubo un accidente de tráfico delante de la casa.	Evin önünde bir trafik kazası olmuştu.
spa	tur	Siguió trabajando.	O çalışmaya devam etti.
spa	tur	Empecé este trabajo hace una hora.	Bu işe bir saat önce başladım.
spa	tur	Me alegro de haber podido ayudaros.	Size yardım edebildiğim için memnun oldum.
spa	tur	Eso es realmente estúpido.	O gerçekten aptalca.
spa	tur	¿Quién es él?	Kim o?
spa	tur	Déjame hablar.	Konuşmama izin verin.
spa	tur	¡Saludos desde Brasil!	Brezilya'dan selamlar!
spa	tur	Ella sabe quién soy.	Kim olduğumu biliyor.
spa	tur	Mary echa de menos Boston.	Mary Boston' u özlüyor.
spa	tur	¿Cuánto tiempo te quedarás aquí?	Burada ne kadar süre kalacaksın?
spa	tur	Vi esa película hace mucho tiempo.	Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.
spa	tur	Alguien tiene que detenerlo.	Biri onu durdurmalı.
spa	tur	Solo quiero ser normal.	Sadece normal olmak istiyorum.
spa	tur	¿Para qué necesitáis dinero?	Ne için paraya ihtiyacınız var?
spa	tur	Samantha ha llegado.	Samantha geldi.
spa	tur	He vuelto por ti.	Senin için geri geldim.
spa	tur	Los niños construyeron un castillo de arena en la playa.	Çocuklar sahilde kumdan bir kale inşa ettiler.
spa	tur	Discute sólo por el gusto de discutir.	O sadece tartışmış olmak için tartışır.
spa	tur	Tom condujo el coche.	Tom arabayı sürdü.
spa	tur	Todavía no hemos acabado nuestro trabajo.	Henüz hazır değiliz.
spa	tur	¿Terminaste tu tarea?	Ev ödevini bitirdin mi?
spa	tur	No estoy hablando de él.	Onun hakkında konuşmuyorum.
spa	tur	Tom no está bebiendo té verde.	Tom yeşil çay içmiyor.
spa	tur	¿Puedes despertarme a las ocho de la mañana?	Beni sabah sekizde uyandırabilir misin?
spa	tur	Mi pasatiempo es leer novelas.	Benim hobim roman okumaktır.
spa	tur	¿Por qué está abierta esta puerta?	Neden bu kapı açık?
spa	tur	No se ocupa de sus hijos.	Çocuklarına bakmıyor.
spa	tur	Ella es una hermosa chica rubia de ojos azules.	O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
spa	tur	Ese edificio blanco es un hospital.	O beyaz bina bir hastanedir.
spa	tur	Alejado de ti duermo yo.	Senden uzakta uyuyorum.
spa	tur	El juez se rió sin querer.	Hâkim istemeden güldü.
spa	tur	Ella me invitó a cenar.	O, beni akşam yemeğine davet etti.
spa	tur	Creo que Tom es muy listo.	Tom'un çok akıllı olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	No quiero estar aquí cuando Tom llegue.	Tom buraya geldiğinde burada olmak istemiyorum.
spa	tur	No estoy hablando de ella.	Onun hakkında konuşmuyorum.
spa	tur	¡No leas mi diario!	Günlüğümü okuma!
spa	tur	¿Por qué estamos aquí?	Neden buradayız?
spa	tur	Estos son bonitos.	Bunlar güzel.
spa	tur	Mientras tú estés aquí, me quedo.	Sen burada oldukça ben kalırım.
spa	tur	¿Sabes por qué no pudo venir?	Onun niçin gelemediğini biliyor musun?
spa	tur	Tom parece joven.	Tom genç görünüyor.
spa	tur	Hagamos una tarta.	Pasta yapalım.
spa	tur	Estoy ocupada como siempre.	Her zamanki gibi meşgulüm.
spa	tur	Me duele la panza.	Midem acıyor.
spa	tur	Como pan.	Ekmek yerim.
spa	tur	Parece que ahí hay un ascensor.	Orada bir asansör var gibi görünüyor.
spa	tur	Así perdió él todo su dinero.	Böylece, tüm parasını kaybetti.
spa	tur	Tú comes.	Sen yiyorsun.
spa	tur	Tienes que venir conmigo.	Benimle gelmek zorundasın.
spa	tur	Eran muy felices.	Onlar çok mutluydu.
spa	tur	¿Tienes una mesa?	Bir masan var mı?
spa	tur	Si hubiera estado contigo, te habría ayudado.	Seninle birlikte olsaydım, sana yardım ederdim.
spa	tur	He estado en París.	Paristeydim.
spa	tur	Dámelo.	Onu bana ver.
spa	tur	No tengo nada que darte.	Sana verecek bir şeyim yok.
spa	tur	Queda un día.	Bir gün kaldı.
spa	tur	Tengo una bicicleta nueva.	Yeni bir bisikletim var.
spa	tur	Este es un libreto de radio.	Bu bir radyo senaryosu.
spa	tur	Tom se subió al avión.	Tom uçağa bindi.
spa	tur	¿Estudiáis inglés todos los días?	Her gün İngilizce mi çalışıyorsunuz?
spa	tur	Me sentaré con él.	Onunla oturacağım.
spa	tur	Hoy he visto a Tom.	Bugün Tom'u gördüm.
spa	tur	Volveremos.	Biz tekrar geleceğiz.
spa	tur	No está hablando conmigo.	O benimle konuşmuyor.
spa	tur	¿Te ha pasado algo?	Sana bir şey mi oldu?
spa	tur	¿Cuántos años tengo?	Ben kaç yaşındayım?
spa	tur	Estabais equivocados.	Siz hatalıydınız.
spa	tur	Vuelve a la casa a las seis.	Altıda evde ol.
spa	tur	¿Por qué no me escuchaste?	Neden beni dinlemedin?
spa	tur	¿Puede Bob estar enfermo?	Bob hasta olabilir mi?
spa	tur	Tengo mucho dinero.	Benim çok param var.
spa	tur	¿Sabes conducir?	Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
spa	tur	¿Te gusta el tenis?	Tenisi seviyor musun?
spa	tur	Tengo dos hermanas, y las dos están casadas.	İki tane kız kardeşim var ve ikisi de evli.
spa	tur	Mi vecina es una mujer guapa y gorda.	Komşum güzel şişman bir kadın.
spa	tur	Ella es una chica inteligente.	O akıllı bir kız.
spa	tur	El hombre me miró.	Adam bana baktı.
spa	tur	Tu hermana está durmiendo.	Kız kardeşin uyuyor.
spa	tur	Pensaba que él te quería, pero en realidad quería a otra.	Ben onun seni sevdiğini sanıyordum, ama gerçekte, o başka bir kız seviyordu.
spa	tur	Necesito que te quedes conmigo.	Benimle kalmana ihtiyacım var.
spa	tur	Me habló de ello.	Bana ondan bahsetti.
spa	tur	¿Quieres comer conmigo?	Benimle öğle yemeği yemek ister misin?
spa	tur	Akira puede jugar bien al tenis.	Akira tenisi iyi oynayabilir.
spa	tur	No puedo creer que ella sea mayor que mi madre.	Onun annemden daha yaşlı olduğuna inanamıyorum.
spa	tur	Hay una oficina de correos delante de la estación.	İstasyonun önünde bir postane vardır.
spa	tur	Los echo de menos.	Onları özlüyorum.
spa	tur	¿Qué estás pensando?	Şimdi ne düşünüyorsun?
spa	tur	No puedes fumar en el ascensor.	Asansörde sigara içemezsin.
spa	tur	Solo el tiempo puede ayudarte.	Sadece zaman sana yardım edebilir.
spa	tur	"¿Vosotros sois estudiantes?" "Sí."	“ Siz öğrenci misiniz?” “Evet, öğrenciyiz.”
spa	tur	Es una niña.	O bir kız.
spa	tur	¿Ken se fue a Japón para no volver?	Ken Japonya'dan geri dönmemek üzere mi ayrıldı?
spa	tur	No hay respuestas fáciles.	Kolay cevaplar yok.
spa	tur	Conozco a alguien que puede estar interesado en tu proyecto.	Senin projenle ilgilenebilecek birini tanıyorum.
spa	tur	¿Cuánto dinero lleva usted encima?	Yanınızda kaç para var?
spa	tur	Tom tiene que comprar algo de comida.	Tom biraz yiyecek almak zorunda.
spa	tur	Odio el francés.	Fransızcadan nefret ediyorum.
spa	tur	Cathy viene esta noche a ver a nuestro bebé.	Cathy bu gece bizim bebeği görmek için geliyor.
spa	tur	Por fin se acabó todo, ahora podemos descansar.	Sonunda hepsi bitti. Şimdi dinlenebiliriz.
spa	tur	Ella no piensa en nada más que en ganar dinero.	Para kazanmaktan başka bir şey düşünmez.
spa	tur	Era una niña de cabellos dorados.	O altın saçlı bir kızdı.
spa	tur	No se puede negar que es inteligente.	Onun zeki olduğu inkar edilemez.
spa	tur	Nakido es mejor que Twitter.	Nakido, Twitter'dan daha iyidir.
spa	tur	¡Abre la puerta!	Kapıyı aç!
spa	tur	Ve a ver a Tom.	Tom'u görmeye git.
spa	tur	Estaba intentando ayudaros.	Size yardım etmeye çalışıyordum.
spa	tur	Traducir es agotador.	Çeviri yapmak çok yorucu.
spa	tur	Veo a una anciana bajo el árbol.	Ağacın altında yaşlı bir kadın görüyorum.
spa	tur	¿Qué es lo primero que vas a hacer?	Yapacağın ilk şey nedir?
spa	tur	Tengo que comprarle algo a Tom.	Tom'a bir şey almalıyım.
spa	tur	Me alegro de volver a verte.	Seni tekrar görmek güzel.
spa	tur	Todos los niños se habían ido a la cama antes de anochecer.	Hava kararmadan önce bütün çocuklar yatmalıydılar.
spa	tur	¿Quién te enseña francés?	Sana kim Fransızca öğretiyor?
spa	tur	¿Querés que me quede o no?	Kalmamı istiyor musun yoksa istemiyor musun?
spa	tur	¿Tienes muchas ganas de verla?	Onu görmeyi çok istiyor musun?
spa	tur	Ella dijo que todo acabará entre nosotros.	Aramızdaki her şeyin biteceğini söyledi.
spa	tur	Tom dejó el bolso de Mary en el coche.	Tom Mary'nin çantasını arabada bıraktı.
spa	tur	Dejé uno de mis libros en la escuela.	Kitaplarımdan birini okulda bıraktım.
spa	tur	Van a la iglesia los domingos por la mañana.	Onlar Pazar sabahı kiliseye giderler.
spa	tur	Tuve la sensación de que Tom y Mary decidirían no comprar esa casa.	Tom ve Mary'nin o evi satın almamaya karar vereceklerini hissediyordum.
spa	tur	¿Queréis otra taza de café?	Bir fincan daha kahve ister misiniz?
spa	tur	Pienso que Tom no va a ir.	Sanırım Tom gitmeyecek.
spa	tur	El río es muy hermoso por aquí.	Nehir buralarda güzeldir.
spa	tur	Ahora Tom está pescando.	Tom şimdi balık tutuyor.
spa	tur	Una vez no es suficiente.	Bir kez yeterli değil.
spa	tur	Siempre está ocupado.	O sürekli meşgul.
spa	tur	No había muchas noticias en el periódico de anoche.	Dün geceki gazetede çok haber yoktu.
spa	tur	Él no es un mentiroso.	O bir yalancı değil.
spa	tur	Estoy muy solo.	Ben çok yalnızım.
spa	tur	No quiero volver a estar solo.	Tekrar yalnız olmak istemiyorum.
spa	tur	Ellos venden pescado y carne.	Onlar balık ve et satıyorlar.
spa	tur	Me estoy desvistiendo.	Soyunuyorum.
spa	tur	Mañana va a llover.	Yarın yağmur yağacak.
spa	tur	Tienes un minuto.	Bir dakikan var.
spa	tur	Vuelvan a sus asientos.	Koltuklarınıza geri dönün.
spa	tur	Veo que todavía duerme.	Onun hâlâ uyuduğunu görüyorum.
spa	tur	¿Entiendes lo que ha dicho?	Onun söylediğini anlıyor musun?
spa	tur	¿Cuántos años tiene tu padre?	Baban kaç yaşında?
spa	tur	Solo quiero acabar esto e irme.	Sadece bunu bitirmek ve gitmek istiyorum.
spa	tur	¿Les gusta oír música o cantar canciones?	Müzik dinlemeyi mi yoksa şarkılar söylemeyi mi seversiniz?
spa	tur	Estaba muy cansada.	Ben çok yorgundum.
spa	tur	Ahora estás ocupado, ¿verdad?	Şimdi meşgulsün, değil mi?
spa	tur	Su padre come allí dos veces por semana.	Babası orada haftada iki kez yer.
spa	tur	Él está mintiendo.	O yalan söylüyor.
spa	tur	Puedo repetir la misma pregunta.	Aynı soruyu tekrar sorabilirim.
spa	tur	No fue un accidente.	O bir kaza değildi.
spa	tur	Entonces no me gustaba la cerveza.	O zaman biradan hoşlanmadım.
spa	tur	No hacía falta preocuparse.	Endişelenmeye gerek yoktu.
spa	tur	Me robaron el reloj.	Saatimi çaldırdım.
spa	tur	¿Por qué estás ocupada hoy?	Bugün niçin meşgulsün?
spa	tur	Su madre murió el año pasado.	Annesi geçen yıl öldü.
spa	tur	Tom es su verdadero nombre.	Onun gerçek adı Tom'dur.
spa	tur	Cada vez que leo este libro descubro algo nuevo.	Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey bulurum.
spa	tur	Puedes usar este teléfono.	Bu telefonu kullanabilirsin.
spa	tur	Tom ha estado todo el día aquí.	Tom tüm gün buradaydı.
spa	tur	Tom quiere ir en tren.	Tom trenle gitmek istiyor.
spa	tur	Quizás vaya, quizás no.	Belki gideceğim, ve belki gitmeyeceğim.
spa	tur	No me preguntes a mí, pregúntale a Tom.	Bana sorma. Tom'a sor.
spa	tur	Será fácil.	Bu kolay olacak.
spa	tur	Por favor, hazme saber cuándo vendrás a Osaka.	Lütfen Osaka'ya geleceğin zaman bana haber ver.
spa	tur	Te necesitamos.	Sana ihtiyacımız var.
spa	tur	No era el único que no conocía a Tom.	Tom'u tanımayan tek kişi ben değildim.
spa	tur	Casi he terminado.	Ben hemen hemen bitirdim.
spa	tur	Tom no pensaba que fuera a llover durante tanto rato.	Tom yağmurun o kadar uzun süreceğini düşünmedi.
spa	tur	Lo sabe todo sobre Alemania.	Almanya hakkında her şeyi biliyor.
spa	tur	Tenemos la misma edad.	Aynı yaştayız.
spa	tur	Estoy deseando que llegue mañana.	Yarını dört gözle bekliyorum.
spa	tur	No sé dónde ocurrió.	Nerede olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	¿Cuál era el problema?	Sorun neydi?
spa	tur	Nadie pudo hacerlo.	Hiç kimse onu yapamadı.
spa	tur	Él descansó un rato.	O bir süre dinlendi.
spa	tur	Hagas lo que hagas, no llores.	Ne yaparsan yap, ağlama.
spa	tur	Cuando me desperté, estaba nevando.	Uyandığımda, kar yağıyordu.
spa	tur	Esto es tuyo.	Bu senin.
spa	tur	Café, por favor.	Kahve, lütfen.
spa	tur	¿De verdad te dijo eso?	O gerçekten onu sana söyledi mi?
spa	tur	Si no hubiera agua, no podríamos vivir.	Su olmasaydı, yaşayamazdık.
spa	tur	Soy policía.	Ben bir polisim.
spa	tur	Gracias por la invitación.	Davet için teşekkürler.
spa	tur	Esto es comida.	Bu yemek.
spa	tur	Tiene meses que no lo veo.	Aylardır onu görmedim.
spa	tur	No estoy llorando.	Ağlamıyorum.
spa	tur	Paula y yo hicimos la cena el domingo.	Paula ve ben pazar günü akşam yemeği pişirdik.
spa	tur	¿Cómo era la estructura del ensayo? ¿Qué estaba conectado y cómo?	Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?
spa	tur	¡Cierra la pinche puerta!	Kapat şu lanet kapıyı!
spa	tur	Ya no soy un soldado.	Artık bir asker değilim.
spa	tur	Tom está allí solo.	Tom orada yalnız.
spa	tur	No es barato.	Ucuz değil.
spa	tur	Será genial.	Harika olacak.
spa	tur	No sabe conducir un coche.	O, araba sürmeyi bilmez.
spa	tur	Creo que quiero ser un mejor estudiante.	Sanırım daha iyi bir öğrenci olmak istiyorum.
spa	tur	Este perro corre rápido.	Bu köpek hızlı koşar.
spa	tur	Por favor, deja este paquete en la casa de los Jones cuando vayas al trabajo.	Lütfen işe giderken bu paketi Jones'ların evine bırak.
spa	tur	¿De verdad es Tom canadiense?	Tom gerçekten de Kanadalı mı?
spa	tur	Tom y Mary no están solos.	Tom ve Mary yalnız değiller.
spa	tur	Creo que eres un mentiroso.	Bir yalancı olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	Qué bueno verte, Tom.	Seni görmek güzeldi, Tom.
spa	tur	Pregúntale a cualquier mujer.	Herhangi bir kadına sor.
spa	tur	No podrás hacerlo sin mí.	Onu bensiz yapamayacaksın.
spa	tur	Conozco al chico.	Çocuğu biliyorum.
spa	tur	Nos vemos la semana que viene.	Gelecek hafta görüşürüz.
spa	tur	¿Ahora no te sientes estúpida?	Şimdi aptal hissetmiyor musun?
spa	tur	Tom tan sólo no entiende.	Tom sadece anlamıyor.
spa	tur	Los tenemos.	Onlara sahibiz.
spa	tur	Estudiamos chino.	Çince öğreniyoruz.
spa	tur	Su madre estaba ocupada haciendo la cena.	Annesi akşam yemeği pişirmekle meşguldü.
spa	tur	Le escribí una carta a Mary.	Mary'ye bir mektup yazdım.
spa	tur	¿Sabes de qué habló Tom?	Tom'un ne konuştuğu hakkında bir fikrin var mı?
spa	tur	Me voy a mi habitación para poder estudiar.	Çalışabilmek için odama gidiyorum.
spa	tur	A nadie le gusta la guerra.	Hiç kimse savaşı sevmez.
spa	tur	Si fuera cierto, ¿qué harías?	Doğru olsa, ne yaparsın?
spa	tur	¡La guerra continúa!	Savaş devam ediyor!
spa	tur	Hablando de aficiones: ¿coleccionas sellos?	Hobilerden bahsetmişken, pul toplar mısınız?
spa	tur	Mientras el monje rezaba en la iglesia, la gente entraba lentamente.	Rahip kilisede dua ederken insanlar ağır ağır içeri giriyorlardı.
spa	tur	Olvidé apagar la televisión antes de irme a la cama.	Yatmaya gitmeden önce TV'yi kapatmayı unuttum.
spa	tur	Me preguntó quién era.	Bana kim olduğumu sordu.
spa	tur	Deme un kilo de tomates, por favor.	Bana bir kilo domates verin lütfen.
spa	tur	No vino nadie a ayudarla.	Ona yardım etmek için kimse gelmedi.
spa	tur	¿Te ha entrado sueño?	Uykun geldi mi?
spa	tur	Queremos que vengáis a nuestra fiesta.	Partimize gelmenizi istiyoruz.
spa	tur	¿Habla inglés, francés o alemán?	O İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?
spa	tur	Quiero algo dulce.	Tatlı bir şey istiyorum.
spa	tur	Podré ayudarte.	Sana yardım edebileceğim.
spa	tur	Se parece a Tom, pero no es él.	O Tom'a benziyor ama o, o değil.
spa	tur	Estamos aquí para ayudarte.	Sana yardım etmek için buradayız.
spa	tur	Ellos normalmente desayunan a las siete y media y almuerzan a las doce.	Onlar genellikle yedi buçukta kahvaltı yaparlar ve on ikide öğle yemeği yerler.
spa	tur	Deja que coja mi bolsa.	Çantamı alayım.
spa	tur	¿No puedes comprar un coche?	Bir araba alamaz mısın?
spa	tur	No es como hace diez años.	O, on yıl önce olduğu gibi değil.
spa	tur	¿Dónde está su familia?	Onun ailesi nerede?
spa	tur	He estado comprando con él.	Onunla birlikte alışveriş yapıyordum.
spa	tur	Esta cámara fue hecha en Alemania.	Bu kamera Almanya'da yapılmıştı.
spa	tur	China es un mercado en desarrollo.	Çin gelişmekte olan bir pazar.
spa	tur	No tenemos nada que ocultar.	Saklayacak bir şeyimiz yok.
spa	tur	Yo odiaba a Tom.	Tom'dan nefret ediyordum.
spa	tur	Tom, quiero que escuches esto.	Tom, bunu dinlemeni istiyorum.
spa	tur	El hombre lleva gafas.	Adam gözlük takıyor.
spa	tur	Tom tiene una hija de tu edad.	Tom'un yaklaşık senin yaşında bir kızı var.
spa	tur	¿Quién es tu jugador de hockey favorito?	Favori hokey oyuncun kim?
spa	tur	Él estaba tocando el piano.	O piyano çalıyordu.
spa	tur	Mary pensaba que no volvería a ver a su hijo.	Mary oğlunu tekrar görmeyeceğini düşündü.
spa	tur	¿Dónde está mi libro?	Kitabım nerede?
spa	tur	Me hizo esperar media hora.	O beni yarım saat bekletti.
spa	tur	Está muy enfadada con él.	O, ona çok kızgındır.
spa	tur	Los padres llamaron a su bebé Akira.	Anne babası bebeklerine Akira adını verdi.
spa	tur	Estoy aprendiendo un poco de inglés.	Ben biraz İngilizce öğreniyorum.
spa	tur	A los niños les gusta ver la televisión.	Çocuklar TV izlemeyi sever.
spa	tur	Este es el perro de Ken.	Bu Ken'in köpeğidir.
spa	tur	¿Qué harías si tuvieras una gran fortuna?	Büyük bir servete sahip olsan, ne yaparsın?
spa	tur	¿Seguirás bebiendo agua?	Su içmeye devam edecek misin?
spa	tur	He oído lo que te ha dicho Tom.	Tom'un sana ne söylediğini duydum.
spa	tur	Es un ladrón.	O bir hırsızdır.
spa	tur	Tom nos está buscando.	Tom bizi arıyor.
spa	tur	Me interesan los computadores.	Bilgisayarlara ilgi duyuyorum.
spa	tur	¿Cuánto tiempo llevas aquí?	Ne kadar süredir buradasın?
spa	tur	¿Necesita el libro?	Onun kitaba ihtiyacı var mı?
spa	tur	Necesito ayuda.	Yardıma ihtiyacım var.
spa	tur	Este pan está delicioso.	Bu ekmek lezzetli.
spa	tur	Escribí esta carta en francés.	Bu mektubu Fransızca yazdım.
spa	tur	Mañana estudiaré mucho.	Yarın çok çalışacağım.
spa	tur	Este camino lleva a la estación.	Bu yol istasyona götürür.
spa	tur	Es demasiado viejo.	O çok yaşlı.
spa	tur	Pese a ser muy viejo, es fuerte.	Yaşlı ama kuvvetli.
spa	tur	Trae a tus amigos.	Arkadaşlarını getir.
spa	tur	¿Qué venden?	Ne satıyorlar?
spa	tur	El agua de este río está limpia.	Bu nehrin suyu temiz.
spa	tur	Para mí es una buena noticia.	Bu benim için iyi bir haber.
spa	tur	Empecemos a las ocho.	Sekizde başlayalım.
spa	tur	El problema era muy difícil.	Sorun çok zordu.
spa	tur	Podría nevar por la tarde.	Öğleden sonra kar yağabilir.
spa	tur	Me gusta el perro.	Köpeği severim.
spa	tur	A las mujeres les encanta.	Kadınlar onu seviyordu.
spa	tur	Quiero matar a alguien.	Birini öldürmek istiyorum.
spa	tur	No te he preguntado.	Sana sormadım.
spa	tur	Déjame hacer mi trabajo.	İşimi yapmama izin ver.
spa	tur	Cuando entré en la habitación, él salía.	Ben odaya girerken o odadan ayrıldı.
spa	tur	A Tom le gusta nadar.	Tom yüzmeyi sever.
spa	tur	Es la primera vez que digo palabrotas en presencia de mis hijos.	İlk defa çocuklarımın yanında küfür ediyorum.
spa	tur	Creo que él está cansado.	Bence o yorgun.
spa	tur	¿No es verdad?	Bu doğru değil mi?
spa	tur	Esta es mi silla.	Bu benim sandalyem.
spa	tur	¡Feliz Navidad y Feliz Año Nuevo!	Mutlu Noeller ve Mutlu bir Yeni Yıl.
spa	tur	Sé que esperabas que Tom estuviera aquí.	Tom'un burada olmasını beklediğini biliyorum.
spa	tur	Tom es un hombre corpulento.	Tom iri yarı bir adamdır.
spa	tur	Nada puede ser peor que eso.	Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.
spa	tur	En Turquía la mujer no tiene valor.	Türkiye'de kadının kıymeti yok.
spa	tur	Escríbele.	Ona yaz.
spa	tur	Bob entró en la casa por una ventana.	Bob eve bir pencereden girdi.
spa	tur	¿Cuándo estará listo el desayuno?	Kahvaltı ne zaman hazır olacak?
spa	tur	Mantente lejos de ella.	Ondan uzak kal.
spa	tur	Te diré lo que quiero hacer.	Ne yapmak istediğimi sana söyleyeceğim.
spa	tur	Todos fueron menos mi hermano.	Erkek kardeşim hariç hepsi gitti.
spa	tur	Vuestra redacción está lejos de ser perfecta.	Kompozisyonunuz mükemmel olmaktan uzak.
spa	tur	¿Puedo irme a dar un paseo?	Yürüyüşe gidebilir miyim?
spa	tur	La hice llorar.	Onu ağlattım.
spa	tur	Este libro era fácil.	Bu kitap kolaydı.
spa	tur	He aprendido mucho de Tom.	Tom'dan çok şey öğrendim.
spa	tur	No tengo nada que ponerme.	Giyecek bir şeyim yok.
spa	tur	¿Por qué no se paró Tom?	Tom niçin durmadı?
spa	tur	No estamos solas.	Biz yalnız değiliz.
spa	tur	Ustedes comen.	Siz yiyorsunuz.
spa	tur	No tengas miedo.	Korkma.
spa	tur	Necesitábamos esta lluvia.	Bu yağmura ihtiyacımız vardı.
spa	tur	Su estado de salud es muy malo.	Sağlık durumu çok kötü.
spa	tur	Nadie la está observando.	Kimse ona bakmıyor.
spa	tur	Él es chino.	O, Çinlidir.
spa	tur	He oído que ha muerto.	Onun öldüğünü duydum.
spa	tur	El argentino Leonel Messi fue agredido por un aficionado de Rosario Central.	Arjantin'in Lionel Messi'si bir Rosario Central hayranı tarafından tekmelenmişti.
spa	tur	Nadie abrazó a Tom.	Kimse Tom'a sarılmadı.
spa	tur	Nadie murió.	Hiç kimse ölmedi.
spa	tur	Eso fue imperdonable.	O affedilmezdi.
spa	tur	Todo lo que dije era verdad.	Söylediğim her şey doğruydu.
spa	tur	¿Ves una estrella?	Bir yıldız görüyor musun?
spa	tur	Tom no fue allí.	Tom oraya gitmedi.
spa	tur	Es hora de irse.	Gitme zamanı.
spa	tur	Esta cerámica es hecha por un artista local.	Bu çömlek yerel bir sanatçı tarafından yapıldı.
spa	tur	Ha estado en Hawái varias veces.	Birkaç kez Hawaii'de bulundu.
spa	tur	Está buscando un lugar donde vivir.	Yaşamak için bir yer arıyor.
spa	tur	El gato es café.	Kedi kahverengi.
spa	tur	He encontrado la llave.	Anahtarı buldum.
spa	tur	Intentó escribir una historia corta.	Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.
spa	tur	Las montañas de los Himalayas son más altas que las de Los Andes.	Himalaya Dağları, And Dağları'ndan daha yüksektir.
spa	tur	Quieres hablar, ¿verdad?	Konuşmak istiyorsun, değil mi?
spa	tur	Admitió que la amaba.	Onu sevdiğini itiraf etti.
spa	tur	No puedes discutir con un ángel.	Sen bir melekle tartışamazsın.
spa	tur	Ella no tiene ningún hermano.	Onun hiç kardeşi yok.
spa	tur	Solo quería disculparme.	Sadece özür dilemek istiyordum.
spa	tur	Hubo una época en la que solía correr todas las mañanas.	Bir zamanlar, her sabah koşardım.
spa	tur	No sé qué le ha pasado.	Ona ne olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Jack parece estar enfermo.	Jack hasta görünüyor.
spa	tur	No sabía dónde estabas.	Nerede olduğunu bilmiyordum.
spa	tur	Viven en una casa.	Bir evde oturuyorlar.
spa	tur	Volverá a pasar.	Tekrar olacak.
spa	tur	Aquí está la foto de Tom.	İşte Tom'un resmi.
spa	tur	¿Necesitas nuestra ayuda?	Yardımımıza ihtiyacın var mı?
spa	tur	¿Cuántos años tienen los niños?	Çocuklar kaç yaşında?
spa	tur	Tengo que hablar con Tom antes de decidir qué hacer.	Ne yapacağıma karar vermeden önce Tom'la konuşmalıyım.
spa	tur	Me gusta mucho el sol.	Güneşi gerçekten seviyorum.
spa	tur	Yo voy ahí cada año.	Her yıl oraya giderim.
spa	tur	Quizá estuve estudiando dos horas.	Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
spa	tur	¿Hay algo que yo pueda hacer?	Yapabileceğim bir şey var mı?
spa	tur	¿Puedes ayudarme un poco?	Bana biraz yardımcı olabilir misin?
spa	tur	Tom viene a mi casa esta noche.	Tom bu gece benim evime geliyor.
spa	tur	Sé lo que hago.	Ne yaptığımı biliyorum.
spa	tur	No pongas demasiada mostaza en mi sándwich.	Sandviçime fazla hardal koyma.
spa	tur	Puedes irte a casa si quieres.	İstersen eve gidebilirsin.
spa	tur	El joven que conducía el coche estaba borracho.	Arabayı süren genç adam sarhoştu.
spa	tur	Me cuesta creerlo.	Buna inanmakta zorlanıyorum.
spa	tur	¿Cómo piensas pagarlo?	Onu nasıl ödemeyi planlıyorsun?
spa	tur	No puedo recordar dónde nació Tom.	Tom'un nerede doğduğunu hatırlayamıyorum.
spa	tur	Ella necesita de nuestra ayuda.	Onun yardımımıza ihtiyacı var.
spa	tur	Yo tengo una casa.	Benim bir evim var.
spa	tur	Tom debería ir a visitar a Mary al hospital esta tarde.	Tom Mary'yi hastanede görmek için bu öğleden sonra gitmeli.
spa	tur	El examen era muy difícil.	Sınav çok zordu.
spa	tur	Todas las mañanas va al parque.	Her sabah parka gider.
spa	tur	Nos marchamos cuatro días después.	Dört gün sonra ayrıldık.
spa	tur	Los trenes son menos frecuentes en la noche.	Geceleyin trenlerin yoğunluğu daha azdır.
spa	tur	Creo que volveremos pronto.	Erken geleceğimizi düşünüyorum.
spa	tur	¿Cuál es tu bebida alcohólica preferida?	Favori alkollü içkin nedir?
spa	tur	Soy finlandés.	Ben Finlandiyalıyım.
spa	tur	Ella prometió casarse con él, pero no lo hizo.	O, onunla evlenmeye söz verdi fakat evlenmedi.
spa	tur	He oído que lleva enfermo desde el mes pasado.	Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
spa	tur	¿Cuántas vacas hay en el pueblo?	Köyde kaç inek var?
spa	tur	¿Estás en París?	Paris'te misin?
spa	tur	Tom está haciendo té.	Tom çay yapıyor.
spa	tur	Todo el mundo miente.	Herkes yalan söyler.
spa	tur	Gracias por traer tu ordenador.	Bilgisayarını getirdiğin için teşekkür ederim.
spa	tur	¿Usted está buscando trabajo?	Bir iş arıyor musunuz?
spa	tur	Finalmente, Tom decidió dejar a Mary.	Tom nihayet Mary'den ayrılmaya karar verdi.
spa	tur	Ella salió de casa hace diez minutos.	O, on dakika önce evden ayrıldı.
spa	tur	Ayer fui allí.	Dün oraya gittim.
spa	tur	Tom quiere éste.	Tom bunu istiyor.
spa	tur	Nunca me pongo chaqueta.	Hiç ceket giymem.
spa	tur	Bienvenida a Boston.	Boston'a hoş geldiniz.
spa	tur	Algunos de mis amigos fuman.	Arkadaşlarımdan bazıları sigara içiyor.
spa	tur	Parecía triste.	Üzgün görünüyordu.
spa	tur	Bill prendió la televisión.	Bill televizyonu açtı.
spa	tur	Él tiene tres hermanos.	Üç erkek kardeşi vardır.
spa	tur	¿Qué sintió?	Ne hissettiniz?
spa	tur	Puede que Tom esté enamorado.	Belki Tom âşık.
spa	tur	Iré a Australia el año que viene.	Gelecek yıl Avustralya'ya gidiyorum.
spa	tur	¿Alguna vez se ha enamorado?	O hiç âşık oldu mu?
spa	tur	Mi vestido viejo es azul.	Eski elbisem mavi.
spa	tur	Estoy mirando aquellas flores.	Şu çiçeklere bakıyorum.
spa	tur	¿El francés es un idioma difícil de aprender?	Fransızca öğrenmesi zor bir dil midir?
spa	tur	Nancy, aquí hay una carta para ti.	Nancy, işte senin için bir mektup.
spa	tur	Este libro es fácil de leer.	Bu kitap kolay okunuyor.
spa	tur	Mi hermano es rico.	Erkek kardeşim zengindir.
spa	tur	Te conozco desde hace años.	Seni yıllardır tanıyorum.
spa	tur	¿Sabes por qué estoy aquí?	Neden burada olduğumu biliyor musun?
spa	tur	A Tom le gusta cantar.	Tom şarkı söylemeyi sever.
spa	tur	La semana terminó.	Hafta bitti.
spa	tur	Murió cuando tenía 54 años.	O, 54 yaşındayken öldü.
spa	tur	Quieren matarme.	Onlar beni öldürmek istiyor.
spa	tur	¿Tienes bebidas sin alcohol?	Hiç alkolsüz içeceğin var mı?
spa	tur	¿Eso es un gato o un perro?	O bir kedi mi yoksa bir köpek midir?
spa	tur	Mi pulso está bajo.	Benim nabzım yavaş.
spa	tur	Pienso quedarme unos años en América.	Birkaç yıl Amerika'da kalmayı düşünüyorum.
spa	tur	Tom está en el baño.	Tom banyoda.
spa	tur	Quería preguntaros algo.	Sizlere bir şey sormak istedim.
spa	tur	Hace calor en esta habitación.	Bu odada hava sıcak.
spa	tur	Los niños necesitan dormir más.	Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.
spa	tur	¿Podrías, por favor, decirme por qué la amas?	Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
spa	tur	Una ballena es una especie de mamífero.	Balina bir memeli türüdür.
spa	tur	Este puente parece seguro.	Bu köprü güvenli görünüyor.
spa	tur	¿Cómo puedo llegar a la playa?	Plaja nasıl gidebilirim?
spa	tur	El precio es irrelevante para mí.	Fiyat benim için önemli değil.
spa	tur	Tráeme la llave.	Anahtarı bana getir.
spa	tur	Tom parece estar enfermo.	Tom hasta gibi görünüyor.
spa	tur	Ojalá te mueras.	Umarım ölürsün.
spa	tur	No me gusta la escuela.	Okulu sevmiyorum.
spa	tur	Yo quiero algo dulce de comer.	Yemek için tatlı bir şey istiyorum.
spa	tur	Ella nos enseña francés.	O bize Fransızca öğretir.
spa	tur	Ahí está.	İşte o.
spa	tur	Espero que no sea Tom.	Onun Tom olmadığını umuyorum.
spa	tur	Veo a una mujer vestida de negro.	Siyah giyinen bir kadın görüyorum.
spa	tur	¿De qué sabor es el helado que compraste?	Neli dondurma aldın?
spa	tur	Era un buen amigo.	O iyi bir arkadaştı.
spa	tur	Amamos la belleza.	Güzelliği seviyoruz.
spa	tur	¿Puedo llamar a mi amigo en Japón?	Japonya'daki arkadaşımı arayabilir miyim?
spa	tur	Ojalá no me hubiera casado.	Keşke evlenmeseydim.
spa	tur	Eres alemán, ¿verdad?	Sen Almansın, değil mi?
spa	tur	El autobús se dirigía al norte.	Otobüs kuzeye gidiyordu.
spa	tur	Es una emergencia.	Burası bir acil.
spa	tur	Estoy en el aula.	Ben sınıftayım.
spa	tur	La Sra. Green me enseñó inglés.	Bayan Green bana İngilizce öğretti.
spa	tur	No tienes que ir si no quieres.	Eğer istemiyorsan gitmemelisin.
spa	tur	Se ha acabado, ¿verdad?	Bitti, değil mi?
spa	tur	Tienes treinta mensajes.	Otuz mesajın var.
spa	tur	Este edificio tiene 5 pisos y 20 apartamentos.	Bu binada 5 kat ve 20 daire var.
spa	tur	El jefe está pensando en despedir a un empleado.	Patron bir çalışanını kovmayı düşünüyor.
spa	tur	El viento puede cambiar de dirección.	Rüzgar yön değiştirebilir.
spa	tur	Tom no sabe mucho de deportes.	Tom sporlar hakkında çok şey bilmez.
spa	tur	Me quedo solo en casa mientras mis padres trabajan.	Ailem işteyken evde yalnız kalırım.
spa	tur	Tengo un hermano y dos hermanas.	Bir erkek ve iki kız kardeşim var.
spa	tur	Me gusta el vino.	Şarabı severim.
spa	tur	Los niños deberían tomar leche todos los días.	Çocuklar her gün süt içmeliler.
spa	tur	Ella le miró y supo que estaba enfadado.	Ona baktı ve onun kızgın olduğunu biliyordu.
spa	tur	En mi país nadie quiere ser pobre.	Ülkemde hiç kimse fakir olmak istemiyor.
spa	tur	Puedo hacer mi trabajo sin tu ayuda.	Yardımın olmadan işimi yapabilirim.
spa	tur	Ayer fuimos a ver una película con un amigo mío.	Dün bir arkadaşımla bir film izlemeye gittik.
spa	tur	Están muy cerca.	Onlar çok yakın.
spa	tur	Tom vio miedo en los ojos de Mary.	Tom Mary'nin gözlerinde korku gördü.
spa	tur	Tom, has tenido que ayudarme.	Tom, bana yardım etmek zorundasın.
spa	tur	¿Qué más te puedo dar?	Sana başka ne verebilirim?
spa	tur	Él lo pateó.	O onu tekmeledi.
spa	tur	Es jugador de béisbol.	O bir beyzbol oyuncusudur.
spa	tur	Él me hizo cantar.	O bana şarkı söyletti.
spa	tur	Espero mucho de él.	Ben ondan çok şey bekliyorum.
spa	tur	Estaba ocupada, pero ayudé a mi madre.	Meşguldüm, ama anneme yardım ettim.
spa	tur	Deberías haberle invitado, pero no lo hiciste.	Onu davet etmeliydin fakat etmedin.
spa	tur	Tom tiene la misma edad que Mary.	Tom Mary ile aynı yaştadır.
spa	tur	Le dimos otra oportunidad a Tom.	Tom'a bir şans daha verdik.
spa	tur	Se lo agradezco mucho.	Size çok teşekkür ederim.
spa	tur	Tom es joven.	Tom gençtir.
spa	tur	Hicieron un buen trabajo.	Onlar iyi bir iş yaptı.
spa	tur	No me avisaste.	Beni uyarmadın.
spa	tur	Tom murió mientras dormía.	Tom uykusunda öldü.
spa	tur	Cuando era estudiante, solía ir con frecuencia a la discoteca.	O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
spa	tur	"¿Quién es él?" "Es Jim."	"O kimdir?" "O Jim'dir."
spa	tur	¿Cuáles son sus costumbres?	Onun alışkanlıkları hangileridir?
spa	tur	¡Bienvenidos a nuestra casa!	Evimize hoş geldiniz!
spa	tur	Me gusta el café.	Kahveyi seviyorum.
spa	tur	No hablará nadie.	Kimse konuşmayacak.
spa	tur	Ella le está escuchando.	O onu dinliyor.
spa	tur	Las clases empiezan el 8 de abril.	Okul 8 Nisan'da başlıyor.
spa	tur	Tom puede venir con nosotros si quiere.	Eğer istiyorsa Tom bizimle gelebilir.
spa	tur	¿Cómo puedo ayudarle?	Size nasıl yardım edebilirim?
spa	tur	Ocúpate de tus asuntos primero.	Önce kendi işlerinle ilgilen.
spa	tur	Tom sabe dónde vive Mary.	Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyor.
spa	tur	Prefiero no ir.	Gitmeyi tercih etmiyorum.
spa	tur	Ha vuelto de la oficina.	Ofisten döndü.
spa	tur	Ahora no tengo ganas de comer.	Canım şimdi yemek istemiyor.
spa	tur	Es demasiado tarde para rendirnos.	Vazgeçmemiz için çok geç.
spa	tur	¿Qué es hemoglobina?	Hemoglobin nedir?
spa	tur	¿Dónde está la embajada holandesa?	Hollanda elçiliği nerededir?
spa	tur	¡Mira a esa chica!	Şu kıza bak!
spa	tur	No tengo.	Bende yok.
spa	tur	Hace unos días estuve en el hospital.	Birkaç gün önce hastanedeydim.
spa	tur	Le compré una muñeca.	Ona bir oyuncak bebek aldım.
spa	tur	¿Qué hacía él aquí?	Burada ne yapıyordu?
spa	tur	Aquí está mi llave.	İşte anahtarım.
spa	tur	Esta mañana hace mucho frío.	Bu sabah hava çok soğuk.
spa	tur	Prometo no cantar.	Şarkı söylememeye söz veriyorum.
spa	tur	Mi vista está empeorando.	Benim görüşüm kötüleşiyor.
spa	tur	Ella me hizo llorar.	O, beni ağlattı.
spa	tur	Agradezco la ayuda.	Yardım için minnettarım.
spa	tur	Estas son decisiones que quiero tomar yo solo.	Bunlar yalnız vermek istediğim kararlar.
spa	tur	Nunca ha cantado una canción con él.	O, onunla birlikte asla bir şarkı söylemedi.
spa	tur	¿Qué quiere saber Tom?	Tom ne bilmek istiyor?
spa	tur	Planea venir mañana a Tokio.	Yarın Tokyo'ya gelmeyi planlıyor.
spa	tur	Estudia mucho más que antes.	Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.
spa	tur	Creo que no deberíamos hacer esto.	Bence bunu yapmamalıyız.
spa	tur	Admitió haberse enamorado de mí.	Bana âşık olduğunu itiraf etti.
spa	tur	Él tiene una bicicleta.	Onun bir bisikleti var.
spa	tur	Jill y John se van a casar el mes que viene.	Jill ve John gelecek ay evlenecekler.
spa	tur	"¿Está ella leyendo un libro?" "Sí."	"O bir kitap okuyor mu?" "Evet, o okuyor."
spa	tur	Quiero ver a mis niños.	Çocuklarımı görmek istiyorum.
spa	tur	Tom es muy interesante.	Tom çok ilginç.
spa	tur	No necesito un coche.	Arabaya ihtiyacım yok.
spa	tur	Quiero aprender francés.	Fransızca öğrenmek istiyorum.
spa	tur	Él se había enamorado de ella.	O, ona âşık olmuştu.
spa	tur	Tom realmente disfrutó la fiesta.	Tom partiden gerçekten zevk aldı.
spa	tur	Es un buen hombre.	O iyi bir adam.
spa	tur	Le compré un lindo obsequio de Navidad.	Ona güzel bir Noel hediyesi aldım.
spa	tur	Tienes que quedarte en cama hasta el próximo lunes.	Gelecek Pazartesiye kadar yatakta kalmalısın.
spa	tur	Esto es un tesoro inestimable para la humanidad.	Bu, insanlık için paha biçilemez bir hazinedir.
spa	tur	Necesito un coche.	Bir arabaya ihtiyacım var.
spa	tur	Conozco un buen sitio para cenar.	Ben akşam yemeği için iyi bir yer biliyorum.
spa	tur	Comer en exceso es malo para la salud.	Aşırı yemek yemek sağlığa zararlıdır.
spa	tur	No me olvides.	Beni unutma.
spa	tur	Tom estaba muy enojado con Mary.	Tom Mary'ye çok kızgındı.
spa	tur	¿Qué diablos pasa aquí?	Ne halt oluyor burada?
spa	tur	Bajé en la estación equivocada.	Yanlış istasyonda indim.
spa	tur	No confunda el portugués con el español.	Portekizceyi İspanyolca ile karıştırma.
spa	tur	¿Estabas allí?	Orada mıydın?
spa	tur	Ven con nosotros.	Bizimle gel.
spa	tur	Hay algunos huevos en la caja.	Kutuda birkaç yumurta var.
spa	tur	¿Quién era el capitán?	Kaptan kimdi?
spa	tur	Estamos casados.	Biz evliyiz.
spa	tur	¿Está sano?	O sağlıklı mı?
spa	tur	La maestra me hizo una pregunta difícil.	Öğretmen bana zor bir soru sordu.
spa	tur	No todos los días son domingos.	Her gün Pazar değildir.
spa	tur	Te lo prometo, no volveré a hacerlo nunca.	Söz veriyorum. Tekrar onu asla yapmayacağım.
spa	tur	La guerra es la destrucción de la vida humana.	Savaş, insan hayatının tahribidir.
spa	tur	Tom confesó haber asesinado a Mary.	Tom Mary'yi öldürdüğünü itiraf etti.
spa	tur	Con su salario no se va a hacer rico.	Maaşıyla zengin olmayacak.
spa	tur	No necesitas dinero.	Paraya ihtiyacın yok.
spa	tur	La camisa grande es marrón.	Büyük gömlek kahverengidir.
spa	tur	Le quería.	Ben onu sevdim.
spa	tur	Me preguntó qué había comprado.	O, bana ne aldığımı sordu.
spa	tur	Es igual de alto que yo.	O, benim kadar uzundur.
spa	tur	Tom quiere hacerte algunas preguntas.	Tom sana bazı sorular sormak istiyor.
spa	tur	Soy el único.	Ben tekim.
spa	tur	¿Estoy hablando con él?	Onunla mı konuşuyorum?
spa	tur	Estoy segura que lo puedo hacer mejor que ella.	Ondan daha iyi yapabileceğime eminim.
spa	tur	María se dijo a sí misma "soy muy afortunada".	Maria kendi kendine, "çok şanslıyım" dedi.
spa	tur	¡Dejé mis llaves en el coche!	Anahtarlarımı arabada bıraktım!
spa	tur	Yo soy armenio.	Ben Ermeniyim.
spa	tur	Recuerdo lo que vi.	Ne gördüğümü hatırlıyorum.
spa	tur	De camino a la escuela vi a mi tío.	Okula giderken amcamı gördüm.
spa	tur	Puede que no venga.	O gelmeyebilir.
spa	tur	No sabe nada sobre tu familia.	Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
spa	tur	Quiero un asiento espacioso.	Geniş bir koltuk istiyorum.
spa	tur	Lo siento pero no logro encontrar el libro que me diste.	Üzgünüm ama bana verdiğin kitabı bulamıyorum.
spa	tur	Ahora está tomando café.	O şimdi kahve içiyor.
spa	tur	Sé que Tom es feliz.	Tom'un mutlu olduğunu biliyorum.
spa	tur	Están corriendo descalzos.	Onlar ayakkabısız koşuyorlar.
spa	tur	¿Qué ocultan?	Ne saklıyorlar?
spa	tur	El gato observa al perro.	Kedi köpeği izliyor.
spa	tur	¿Anoche dormiste mucho?	Dün gece çok uyudun mu?
spa	tur	Por favor, dime cómo llegar al aeropuerto.	Lütfen bana havalanına nasıl gideceğimi söyle.
spa	tur	Estoy estudiando francés ahora.	Şimdi Fransızca çalışıyorum.
spa	tur	Estoy muy ocupado.	Çok meşgulüm.
spa	tur	¿Cuántas manzanas tienes?	Kaç tane elman var?
spa	tur	Esto es lo que más quiero.	En çok istediğim şey budur.
spa	tur	¿Dónde están las llaves de mi coche?	Arabamın anahtarları nerede?
spa	tur	Quiero saber qué está pasando aquí.	Burada ne olduğunu bilmek istiyorum.
spa	tur	Por amor de Dios, ¿en qué estás pensando?	Allah aşkına neyi düşünüyorsun?
spa	tur	Espero ir a Canadá el año que viene.	Gelecek yıl Kanada'ya gitmeyi umuyorum.
spa	tur	Ahora me tengo que ir.	Şimdi gitmeliyim.
spa	tur	Tu madre es muy joven, ¿verdad?	Annen çok genç, değil mi?
spa	tur	Tom odia su nombre.	Tom adından nefret ediyor.
spa	tur	Tom enseña francés en un instituto.	Tom bir lisede Fransızca öğretiyor.
spa	tur	Tom prefiere quedarse.	Tom kalmayı tercih eder.
spa	tur	Los trabajadores no tienen ningún incentivo para trabajar más duro.	işçilerin daha fazla çalışmak için istekleri yok.
spa	tur	Tus padres no vinieron, ¿no es así?	Annen ve baban gelmedi, değil mi?
spa	tur	Es mi hijo.	O benim oğlum.
spa	tur	Tiene problemas en la escuela.	Onun okulda sorunları var.
spa	tur	¿Cómo puede ser Tom tan despiadado?	Tom nasıl bu kadar zalim olabilir?
spa	tur	Tom no sabía a qué hora tenía que estar allí.	Tom saat kaçta orada olması gerektiğini bilmiyordu.
spa	tur	Eres descuidado.	Sen dikkatsizsin.
spa	tur	¿Dónde hay que deshacernos de los desechos?	Çöpü nereye atabiliriz?
spa	tur	¡Yo también!	Ben de!
spa	tur	¡Es realmente fantástico!	Gerçekten harika.
spa	tur	Nos conocemos muy bien.	Birbirimizi çok iyi tanıyoruz.
spa	tur	Nunca he oído a Tom hablar francés.	Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.
spa	tur	Ahora todos somos un equipo.	Şimdi hepimiz bir takımız.
spa	tur	Generalmente me voy a casa a las cuatro.	Ben genellikle dörtte eve giderim.
spa	tur	Tom todavía está escuchando.	Tom hâlâ dinliyor.
spa	tur	Creemos que fue Tom quien mató a Mary.	Mary'yi öldürenin Tom olduğuna inanıyoruz.
spa	tur	Eso me hizo reír.	O beni güldürdü.
spa	tur	¿Por qué estudias francés?	Neden Fransızca çalışıyorsun?
spa	tur	¿Le duele el estómago?	Karnınız mı ağrıyor?
spa	tur	Yo alimenté al perro.	Ben köpeği besledim.
spa	tur	Todos siguieron trabajando.	Herkes çalışmaya devam etti.
spa	tur	¿Está hablando en inglés, francés o alemán?	O, İngilizce mi, Fransızca mı yoksa Almanca mı konuşuyor?
spa	tur	Tom habla bien francés, pero no perfecto.	Tom iyi Fransızca konuşur, ama mükemmel değil.
spa	tur	¿Hablasteis ayer con mi padre?	Dün babamla konuştunuz mu?
spa	tur	Me voy a acostar después de estudiar.	Çalıştıktan sonra yatmaya giderim.
spa	tur	La semana que viene tendrás más tiempo.	Gelecek hafta daha fazla zamanın olacak.
spa	tur	¿Él me quiere?	O beni seviyor mu?
spa	tur	No me hagas hacer esto.	Bana bunu yaptırma.
spa	tur	No soporto a los niños traviesos.	Yaramaz çocuklara katlanamıyorum.
spa	tur	¿Qué es este olor?	Bu koku nedir?
spa	tur	Él no come nada más que fruta.	O, meyveden başka bir şey yemez.
spa	tur	Está aquí.	O burada.
spa	tur	Él es un amigo de mi hermano.	O kardeşimin bir arkadaşıdır.
spa	tur	No lo puedes vender.	Onu satamazsın.
spa	tur	Cuando llueve, ella coge el autobús.	Yağmur yağdığında, otobüse biner.
spa	tur	¿Fumas?	Sigara içiyor musun?
spa	tur	Eran unos veinte dólares.	O yaklaşık yirmi dolardı.
spa	tur	En la escuela aprendimos a leer en francés, pero la verdad es que no aprendimos cómo hablar.	Okulda Fransızcayı nasıl okuyacağımızı öğrendik ama onu nasıl konuşacağımızı gerçekten öğrenmedik.
spa	tur	¿Te lo puedes creer?	Ona inanabiliyor musun?
spa	tur	Soy como mi madre.	Ben anneme benzerim.
spa	tur	Quiero estar en este grupo.	Bu grupta olmak istiyorum.
spa	tur	No tengo un pasaje.	Biletim yok.
spa	tur	Tom no es muy sociable.	Tom çok sosyal değildir.
spa	tur	Tom le pidió a Mary que le hablara de la casa en la que vivía cuando era niña.	Tom Mary'nin ona çocukken yaşadığı evden bahsetmesini rica etti.
spa	tur	No puedo dormir por las noches.	Gece uyuyamıyorum.
spa	tur	¿De qué sirven las matemáticas?	Matematik ne işe yarar?
spa	tur	¿Quién hizo la foto?	Resmi kim aldı?
spa	tur	Puedes venir conmigo.	Sen benimle gelebilirsin.
spa	tur	Volvamos al trabajo.	İşe geri dönelim.
spa	tur	Sabes lo que quiero.	Ne istediğimi biliyorsun.
spa	tur	Vi a una chica con el pelo largo.	Ben uzun saçlı bir kız gördüm.
spa	tur	Volveré la próxima semana.	Önümüzdeki hafta geri geleceğim.
spa	tur	Tom me dijo que esperara aquí.	Tom burada beklememi söyledi.
spa	tur	Solía vivir aquí.	O burada yaşardı.
spa	tur	¿Por qué debería creerte?	Niçin sana inanmalıyım?
spa	tur	Tom abrió la puerta.	Tom kapıyı açtı.
spa	tur	Eran tiempos felices.	Onlar mutlu zamanlardı.
spa	tur	¿Quiénes son estas personas?	Bu insanlar kimdir?
spa	tur	Estoy leyendo una carta.	Bir mektup okuyorum.
spa	tur	Voy a la escuela a las ocho.	Saat sekizde okula giderim.
spa	tur	Mi madre tiene cuatro hermanos.	Annemin dört erkek kardeşi var.
spa	tur	La puerta se abre sola.	Kapı kendi kendine açılıyor.
spa	tur	¿Cómo se puede hacer?	O nasıl yapılabilir?
spa	tur	Estaré en casa temprano.	Erken evde olacağım.
spa	tur	Tom debería estar llegando a casa.	Tom eve gidiyor olmalı.
spa	tur	John está haciendo un buen trabajo en la oficina.	John, ofiste iyi iş yapıyor.
spa	tur	Tom no cree ser capaz de hacerlo.	Tom onu yapabileceğini sanmıyor.
spa	tur	Buena suerte con tu examen.	Sınavında iyi şanslar.
spa	tur	Te necesito aquí.	Burada sana ihtiyacım var.
spa	tur	John no es mi hermano, sino mi primo.	John erkek kardeşim değil fakat benim kuzenim.
spa	tur	¿Hay alguna aplicación para eso?	Şunun için bir uygulama (app) var mı?
spa	tur	Estamos en huelga.	Grevdeyiz.
spa	tur	Él es el presidente del banco.	O, bankanın başkanıdır.
spa	tur	¿Qué vas a hacer si él no viene?	Eğer o gelmezse, ne yapacaksın?
spa	tur	No quiero su dinero.	Onların parasını istemem.
spa	tur	El trabajo lo debe hacer Tom.	İş Tom tarafından yapılmalı.
spa	tur	Parece una pesadilla.	Kötü bir rüya gibi.
spa	tur	Creo que estás cometiendo un error.	Sanırım hata yapıyorsun.
spa	tur	No te me acerques, estoy resfriado.	Bana yaklaşma, soğuk almışım.
spa	tur	Estaré aquí de lunes a jueves.	Pazartesiden Perşembeye kadar burada olacağım.
spa	tur	Podemos ir ahí con la ayuda de un auto.	Biz oraya bir araba yardımı ile gidebiliriz.
spa	tur	Creo que será mejor.	Daha iyi olacağına inanıyorum.
spa	tur	Tom debe de tener hambre.	Tom aç olmalı.
spa	tur	Necesito que me ayudes.	Bana yardım etmene ihtiyacım var.
spa	tur	No está aquí.	O, burada değildir.
spa	tur	Estoy verdaderamente contento con mi auto nuevo.	Yeni arabamdan gerçekten memnunum.
spa	tur	Quería hablar de esto contigo.	Bunun hakkında seninle konuşmak istedim.
spa	tur	Entendió lo que quería decir y sonrió.	O, ne demek istediğimi anladı ve gülümsedi.
spa	tur	Tomé prestado el martillo de mi padre para construir una caseta para perros.	Bir köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.
spa	tur	¿Puedes empezar mañana?	Yarın başlayabilir misin?
spa	tur	No tenía prisa.	Acelem yoktu.
spa	tur	Es un hombre sin suerte.	O şanssız bir adam.
spa	tur	No tengas miedo de cometer errores.	Hatalar yapmaktan korkma.
spa	tur	Hay un hombre y una mujer.	Bir erkek ve bir kadın var.
spa	tur	Soy más guapa que tú.	Ben senden daha güzelim.
spa	tur	Sé un poco de español.	Biraz İspanyolca biliyorum.
spa	tur	A Tom no le gusta el jazz.	Tom jazz sevmez.
spa	tur	Harry, estoy preocupado.	Harry, endişeliyim.
spa	tur	Os estaré esperando en mi habitación.	Odamda sizi bekliyor olacağım.
spa	tur	Tengo muchos amigos que viven y trabajan en Turquía.	Türkiye'de yaşayan ve çalışan birçok arkadaşım var.
spa	tur	Miré fijamente al hombre.	Ben adama baktım.
spa	tur	No quieren envejecer.	Yaşlanmak istemiyorlar.
spa	tur	Me gusta vuestra ciudad.	Şehrinizi seviyorum.
spa	tur	Ésta es una foto de mi hermana.	Bu, kız kardeşimin bir resmidir.
spa	tur	Mary es camarera.	Mary bir garson.
spa	tur	¿Estás buscando algo?	Bir şey mi arıyorsun?
spa	tur	¿Por qué ya no juega conmigo?	Neden artık o benimle oynamıyor?
spa	tur	Sé quién vive en esa casa.	O evde kim yaşıyor biliyorum.
spa	tur	Lo siento, pero sus nombres no están en la lista.	Üzgünüm fakat isimleriniz listede değil.
spa	tur	Él vive con su madre.	O, annesiyle yaşıyor.
spa	tur	¿Es verdad que eres profesor de instituto?	Lise öğretmeni olduğun doğru mu?
spa	tur	Este gato no es nuestro.	Bu kedi bizim değil.
spa	tur	Creía que estaba enferma.	Onun hasta olduğunu düşündüm.
spa	tur	Tom no quiere admitir cuánto echa de menos a Mary.	Tom Mary'yi ne kadar özlediğini itiraf etmek istemiyor.
spa	tur	Cámbiate de ropa, estás empapado.	Kıyafetini değiştir, ıslaksın.
spa	tur	Él lo dejó todo a la suerte.	O, her şeyi şansa bıraktı.
spa	tur	Amigos, estoy muy enfadado con vosotros.	Size gerçekten kızgınım arkadaşlar.
spa	tur	¡Hermoso día!	Güzel bir gün!
spa	tur	El hombre murió en un accidente de coche.	Adam bir araba kazasında öldü.
spa	tur	Solo quería darte las gracias.	Ben sadece sana teşekkür etmek istedim.
spa	tur	Este es el hombre que esperaba.	Bu beklediğim adamdır.
spa	tur	Si es posible hoy deberías evitar a Tom. Está muy enfadado contigo.	Bugün mümkünse Tom'dan uzak durmalısın. O sana çok kızgın.
spa	tur	La vida no acaba nunca, pero la vida en la Tierra sí.	Hayat hiç bitmez fakat dünyadaki hayat biter.
spa	tur	¿Quién es el afortunado?	Şanslı adam kim?
spa	tur	No bebas cerveza antes de irte a acostar.	Lütfen yatmaya gitmeden önce bira içmeyin.
spa	tur	Me olvidé de comprarle flores a Mary.	Mary'ye çiçek satın almayı unuttum.
spa	tur	Tom cometió muchos errores.	Tom çok hata yaptı.
spa	tur	He visto una cosa.	Bir şey gördüm.
spa	tur	¿Qué es lo que quieres vendernos?	Bize satmak istediğin nedir?
spa	tur	Estuve ausente del colegio por enfermedad.	Hastalık nedeniyle okulda yoktum.
spa	tur	¿Cuánto te pagó Tom?	Tom sana ne kadar ödedi?
spa	tur	¿Te gustaría que dijese la verdad?	Gerçeği anlatmamı ister misin?
spa	tur	Él y yo somos amigos.	O ve ben arkadaşız.
spa	tur	Tom quiere hacer feliz a Mary.	Tom Mary'yi mutlu yapmak istiyor.
spa	tur	No hables así.	Öyle konuşma.
spa	tur	Esta caja está llena de libros.	Bu kutu kitaplarla dolu.
spa	tur	Ese niño se parece mucho a su padre.	Şu çocuk babasına çok benziyor.
spa	tur	No hables con tal desprecio contra las cosas santas, ni siquiera en broma.	Kutsal şeylere karşı şaka bile olsa bu kadar saygısızca konuşma.
spa	tur	Si él no te gusta, ¿por qué le estabas hablando?	Onu sevmiyorsan,neden onunla konuşuyorsun?
spa	tur	Tom pescó a Mary esculcando exhaustivamente entre sus cosas.	Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı.
spa	tur	Tom no cantó.	Tom şarkı söylemedi.
spa	tur	Tengo que parar a Tom.	Tom'u durdurmalıyım.
spa	tur	Los perdimos.	Onları kaybettik.
spa	tur	He oído que el Sr. Inoue se ha alojado en ese hotel.	Bay Inoue'nin o otelde kaldığını duydum.
spa	tur	Estoy seguro de que todo saldrá bien.	Her şeyin iyi gideceğinden eminim.
spa	tur	Por favor, baja de mi coche.	Lütfen arabamdan in.
spa	tur	Me gusta ducharme por la noche.	Geceleri duş almayı severim.
spa	tur	¿Por qué no nos vamos a ver una película?	Niçin gidip bir film izlemiyoruz?
spa	tur	No quiero la ayuda de Tom.	Tom'un yardımını istemiyorum.
spa	tur	Lo uso todos los días.	Ben onu her gün kullanırım.
spa	tur	Todo está muy barato.	Her şey çok ucuz.
spa	tur	Tarde o temprano la suerte lo abandonará.	Er ya da geç şans onu terk edecek.
spa	tur	¿Lo estás viendo?	Onu izliyor musun?
spa	tur	¿Qué haces esta noche?	Bu gece ne yapıyorsun?
spa	tur	Se fue hace una hora.	Bir saat önce ayrıldı.
spa	tur	Dejamos África para siempre.	Ebediyen Afrika'yı terk ettik.
spa	tur	¿No sientes alguna molestia de vivir en el extranjero?	Yurt dışında yaşamaktan hiç rahatsızlık hissetmiyor musun?
spa	tur	Tom no quiere mi ayuda.	Tom yardımımı istemiyor.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tenemos que quedarnos aquí?	Burada ne kadar kalmak zorundayız?
spa	tur	Él aún tiene tres sirvientes.	Hala üç uşağa sahip.
spa	tur	Estoy buscando comida.	Yemek arıyorum.
spa	tur	¿Qué idioma sueles hablar en casa?	Evde genellikle hangi dili konuşursun?
spa	tur	No me acuerdo de la letra de la canción.	Şarkı sözlerini hatırlayamıyorum.
spa	tur	No trabaja, está en paro.	Çalışmıyor, işsiz.
spa	tur	Hola, Susan, ¿qué tal?	Merhaba, Susan. Nasılsın?
spa	tur	Quiero ayudaros.	Size yardım etmek isterim.
spa	tur	¿Por qué le preguntas a Tom?	Neden Tom'u soruyorsun?
spa	tur	Mi profesor es el señor Haddad.	Benim öğretmenim Bay Haddaddır.
spa	tur	Ella esperó que él llegara a casa.	O, onun eve gelmesini bekledi.
spa	tur	Mi hermana se casó con un profesor de instituto el pasado junio.	Kız kardeşim geçen haziranda bir lise öğretmeniyle evlendi.
spa	tur	Tom se montó en su coche, cerró la puerta y se alejó.	Tom arabasına bindi, kapıyı kapattı ve uzaklaştı.
spa	tur	No puedes beber agua del mar porque es demasiado salada.	Çok tuzlu olduğu için deniz suyunu içemezsin.
spa	tur	Mis amigos me llaman Ken.	Arkadaşlarım bana Ken diyorlar.
spa	tur	Todavía está enfermo en la cama.	O, hâlâ yatakta hasta.
spa	tur	¿Tom quería que le esperásemos?	Tom beklememizi istedi mi?
spa	tur	Sabe tocar muy bien el piano.	O, çok iyi piyano çalabilir.
spa	tur	Trabaja mucho más que antes.	Eskisinden çok daha fazla çalışıyor.
spa	tur	Me quedaré con ella.	Onunla kalacağım.
spa	tur	¿Hay algún restaurante cerca de aquí?	Yakında bir restoran var mı?
spa	tur	Murió en un accidente de avión.	O bir uçak kazasında öldü.
spa	tur	Tom podía entender que Mary estaba enfadada.	Tom Mary'nin kızgın olduğunu anlayabiliyordu.
spa	tur	Tom tiene quince minutos para almorzar.	Tom'un öğlen yemeği için 15 dakikası var.
spa	tur	Quédese ahí.	Orada kalın.
spa	tur	No veo mucho a Tom.	Ben Tom'u çok görmüyorum.
spa	tur	Creo que deberías preguntarle.	Sanırım ona sormalısın.
spa	tur	Tom me dejó sus llaves.	Tom anahtarları bana bıraktı.
spa	tur	Él tiene dolor de cabeza.	Başı ağrıyor.
spa	tur	Tom está buscando las llaves de su coche.	Tom arabasının anahtarlarını arıyor.
spa	tur	No veo el coche de Tom.	Tom'un arabasını görmüyorum.
spa	tur	Solo quiero saber qué ha pasado.	Sadece ne olduğunu bilmek istiyorum.
spa	tur	¡Qué maravillosa máquina!	Ne kadar harika bir makine.
spa	tur	John es dos años mayor que yo.	John benden iki yaş daha büyük.
spa	tur	"¿Me conoces?" "No, no te conozco."	Beni tanıyor musun? - Hayır, seni tanımıyorum.
spa	tur	¿Vas a comer?	Yemek yiyecek misin?
spa	tur	El perro está en la casa.	Köpek evde.
spa	tur	No le digas a Tom que estoy aquí.	Burada olduğumu Tom'a söyleme.
spa	tur	Estoy enseñando.	Öğretiyorum.
spa	tur	Se había enamorado de él.	O, ona âşık olmuştu.
spa	tur	Me pregunto si me casaré algún día.	Evlenip evlenmeyeceğimi merak ediyorum.
spa	tur	¿Cuántas bolsas tienes?	Kaç tane çantan var?
spa	tur	Yo voy a la escuela con él.	Onunla birlikte okula giderim.
spa	tur	Hay alguien en la casa.	Evde biri var.
spa	tur	Recordaré esta tarde.	Ben bu akşamı hatırlayacağım.
spa	tur	¿Sabes lo que has hecho?	Ne yaptığını biliyor musun?
spa	tur	El soborno salió a la luz.	Rüşvet açığa çıktı.
spa	tur	Todavía tengo el jersey que me diste cuando tenía trece años.	Ben hala bana on üç yaşındayken verdiğin kazağa sahibim.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tendremos que esperar?	Ne kadar beklemek zorunda kalacağız?
spa	tur	Llámanos esta tarde.	Bu akşam bizi ara.
spa	tur	Ven a ayudarme.	Gel bana yardım et.
spa	tur	Tom estaba sentado bajo un árbol leyendo un libro.	Tom bir kitap okurken bir ağacın altında oturuyordu.
spa	tur	Es mi hermano.	O benim erkek kardeşim.
spa	tur	Ellos tienen información.	Onların bilgisi var.
spa	tur	Es posible que llueva.	Yağmur yağması ihtimali var.
spa	tur	Tienes cinco minutos.	Beş dakikan var.
spa	tur	No merezco vuestra amistad.	Arkadaşlığınızı hak etmiyorum.
spa	tur	Tom tiene novia.	Tom'un bir kız arkadaşı var.
spa	tur	Duerma bien, Timmy.	İyi uyu Timmy.
spa	tur	¿Comes carne?	Et yer misin?
spa	tur	Tom, tu vida está en peligro.	Tom, hayatın tehlikede.
spa	tur	La hierba usada en esta salsa para pasta puede ser perejil.	Bu makarna sosunda kullanılan bitki maydanoz olabilir.
spa	tur	Creo que sé cuál es el problema.	Sanırım sorunun ne olduğunu biliyorum.
spa	tur	Por favor, siéntese aquí.	Buraya oturun, lütfen.
spa	tur	Los dos somos amigos.	Biz ikimiz arkadaşız.
spa	tur	Cogí el autobús equivocado.	Ben yanlış bir otobüse bindim.
spa	tur	Ayer escribió una carta.	O dün bir mektup yazdı.
spa	tur	Esas flores han muerto.	Şu çiçekler ölmüş.
spa	tur	¿A qué hora vas a desayunar?	Ne zaman kahvaltı yapacaksınız?
spa	tur	Creo que lo he entendido.	Sanırım anladım.
spa	tur	Hoy es nuestro último día de vacaciones.	Bugün tatilimizin son günü.
spa	tur	Estás en peligro, Tom.	Tehlikedesin, Tom.
spa	tur	¿Quieres salvarlos?	Onları korumak ister misin?
spa	tur	¿No estaban en casa?	Evde değil miydiniz?
spa	tur	Cojo un taxi para ir a la estación de tren.	Tren istasyonuna gitmek için bir taksiye binerim.
spa	tur	Estoy haciendo pan.	Ekmek pişiriyorum.
spa	tur	Tom mintió acerca de su edad, por lo que María pensó que él era mucho mayor de lo que realmente era.	Tom yaşı hakkında yalan söyledi, bu yüzden Mary onun gerçekten olduğundan çok daha yaşlı olduğunu düşündü.
spa	tur	Para muchos, el sueño americano se convirtió en una pesadilla.	Birçokları için Amerikan rüyası bir kâbus oldu.
spa	tur	¿Por qué aguantas eso?	Neden buna katlanıyorsun?
spa	tur	Olivia y Emma son amigas.	Olivia ve Emma arkadaşlar.
spa	tur	Le aconsejó que fuera allá.	O onun oraya gitmesini tavsiye etti.
spa	tur	¡Sólo dígame qué hacer!	Sadece ne yapacağımı söyleyin!
spa	tur	¿Puedo ir al bosque ahora?	Ormana şimdi gidebilir miyim?
spa	tur	Alguien ha intentado matarme.	Biri beni öldürmeye çalıştı.
spa	tur	Un pájaro puede volar.	Bir kuş uçabilir.
spa	tur	No juegues con sus sentimientos.	Onun duyguları ile oyun oynama.
spa	tur	La gente está jugando béisbol.	İnsanlar beyzbol oynuyorlar.
spa	tur	Tengo algunas ideas buenas pero necesito dinero.	Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
spa	tur	¿Tienen computadora?	Bilgisayarları var mı?
spa	tur	¿Dormiste con él?	Onunla uyudun mu?
spa	tur	Fue asesinado por su propio hermano.	Kendi erkek kardeşi tarafından öldürüldü.
spa	tur	Abre la botella.	Şişeyi aç.
spa	tur	No quiero morir mañana.	Yarın ölmek istemiyorum.
spa	tur	Siempre quise tener una hija.	Her zaman bir kız çocuğu istedim.
spa	tur	Es una mala persona.	O kötü bir kişi.
spa	tur	Las últimas lluvias causaron inundaciones.	Son yağmurlar sele sebep oldu.
spa	tur	No siempre estamos en casa los domingos.	Pazar günleri her zaman evde değiliz.
spa	tur	¿Pensáis que soy idiota?	Sizce ben aptal mıyım?
spa	tur	Vivimos en Nueva York.	New York'ta yaşıyoruz.
spa	tur	El tiempo está de nuestra parte.	Zaman bizim tarafımızda.
spa	tur	¿Lo quieres o no?	Onu istiyor musun yoksa istemiyor musun?
spa	tur	Trabajas mucho.	Çok çalışıyorsun.
spa	tur	Tom ayudó a Mary con su trabajo.	Tom Mary'ye işinde yardım etti.
spa	tur	No me gusta la política.	Politikayı sevmiyorum.
spa	tur	Nunca lo pedí.	Ben onu asla istemedim.
spa	tur	Eras mi amiga.	Benim arkadaşımdın.
spa	tur	Tom parece creerse todo lo que dice Mary.	Tom Mary'nin söylediği her şeye inanıyor gibi görünüyor.
spa	tur	Estoy intentando ayudarte.	Sana yardım etmeye çalışıyorum.
spa	tur	A Tom le encanta su trabajo.	Tom işini seviyor.
spa	tur	Tom está pelón.	Tom kel.
spa	tur	Esta agua es buena para beber.	Bu su içmek için iyidir.
spa	tur	¿Vendrá la policía?	Polis gelecek mi?
spa	tur	Parece estar enamorada de mi hermano.	O, erkek kardeşime âşık gibi görünüyor.
spa	tur	¿Cuál es vuestro trabajo?	Sizin işiniz nedir?
spa	tur	Tom habla bien francés.	Tom Fransızcayı iyi konuşur.
spa	tur	Tom tiene tres tíos.	Tom'un üç eniştesi var.
spa	tur	Me ayudó mi amigo.	Arkadaşım bana yardım etti.
spa	tur	Australia no es Austria.	Avustralya Avusturya değil.
spa	tur	Silencio. No hables en clase.	Sessiz ol. Sınıfta konuşma.
spa	tur	Durmamos un poco.	Biraz uyuyalım.
spa	tur	Hablemos en francés.	Fransızca konuşalım.
spa	tur	Ojalá tocaran esta canción una y otra vez.	Umarım bu şarkıyı tekrar tekrar çalarlar.
spa	tur	¿Puedo irme pronto a casa?	Eve erken gidebilir miyim?
spa	tur	Lo haremos mañana.	Onu yarın yapacağız.
spa	tur	No te dejes llevar mucho.	Kendini çok kaptırma.
spa	tur	Por desgracia, estas hermosas palabras no son mías.	Maalesef bu güzel kelimeler benim değil.
spa	tur	El búho ulula.	Baykuş öter.
spa	tur	Odio el café.	Kahveden nefret ederim.
spa	tur	Leo libros.	Kitaplar okurum.
spa	tur	Aquí no se puede fumar.	Burada sigara içilemez.
spa	tur	El avión llegó puntual a Nueva York.	Uçak New York'a zamanında vardı.
spa	tur	No puedo encontrar mi bolsa.	Ben çantamı bulamıyorum.
spa	tur	¡Déjame sola!	Beni yalnız bırak!
spa	tur	¿Quién sabe hablar inglés?	Kim İngilizce konuşabilir?
spa	tur	Se pondrá bueno pronto.	O kısa sürede iyileşecek.
spa	tur	Se llama Tomoyuki Ogura.	Onun adı Tomoyuki Ogura.
spa	tur	Quiero vivir en casa con mi familia.	Evde, ailemle birlikte yaşamak istiyorum.
spa	tur	Tengo que comprar uno.	Ben bir tane almalıyım.
spa	tur	Ese teclado es costoso.	Bu klavye pahalı.
spa	tur	Estoy aquí para aprender.	Öğrenmek için buradayım.
spa	tur	¿Se ha despertado el bebé?	Bebek uyandı mı?
spa	tur	¿Cuál es el primer nombre del señor Johnson?	Bay Johnson'ın ilk adı nedir?
spa	tur	Sí, ahora mismo voy.	Evet, şimdi geliyorum.
spa	tur	¿Yo dije eso?	Onu söyledim mi?
spa	tur	Me gustaba jugar al tenis los fines de semana.	Hafta sonunda tenis oynamayı sevdim.
spa	tur	La reunión empieza a las tres.	Toplantı üçte başlar.
spa	tur	He conocido días mejores.	Daha iyi günler biliyorum.
spa	tur	Tom es el líder.	Tom liderdir.
spa	tur	Parecía que él estaba bien.	O, iyi gibi görünüyordu.
spa	tur	Esperaban que ganara Inglaterra.	Onlar İngilizlerin kazanmasını umuyorlardı.
spa	tur	No tienen coche.	Onların bir arabası yok.
spa	tur	Quiero a todos mis amigos.	Bütün arkadaşlarımı seviyorum.
spa	tur	¿Quieres un poco de sopa?	Biraz çorba ister misin?
spa	tur	No me gustaría estar en tu lugar.	Senin yerinde olmak istemezdim.
spa	tur	Estoy aprendiendo noruego.	Norveççe öğreniyorum.
spa	tur	No tienes buen aspecto.	İyi görünmüyorsun.
spa	tur	¿Tienes hambre?	Aç mısın?
spa	tur	Tom no corre tan rápido como Bill.	Tom Bill kadar hızlı koşmaz.
spa	tur	Tom no puede volver a casa nunca.	Tom asla tekrar eve gidemez.
spa	tur	No quería que te fueras.	Gitmeni istemedim.
spa	tur	Esa canción siempre me recuerda a mi infancia.	Şarkı her zaman çocukluğumu hatırlatır.
spa	tur	Tony podía ver un río y un puente viejo.	Tony, bir nehir ve eski bir köprü görebiliyordu.
spa	tur	Eres mi mejor amigo.	Sen benim en iyi arkadaşımsın.
spa	tur	Estaba rojo como un tomate.	O domates gibi kırmızıydı.
spa	tur	Hay muchos árboles altos en el parque.	Parkta bir sürü uzun ağaç var.
spa	tur	No salgo mucho.	Çok dışarı çıkmam.
spa	tur	No ha vuelto de la montaña.	O, dağdan geri dönmedi.
spa	tur	Cuatro hombres están cantando.	Dört adam şarkı söylüyor.
spa	tur	Estoy comiendo aquí.	Ben burada yemek yiyorum.
spa	tur	La carta es para mí.	Mektup benim için.
spa	tur	Estoy bien.	İyiyim.
spa	tur	Mi hermano pasó dos días en Roma.	Kardeşim iki gün Roma'da kaldı.
spa	tur	Espero que mañana haga buen tiempo.	Yarın havanın iyi olacağını umuyorum.
spa	tur	Tom se pregunta por qué Mary vino aquí sola.	Tom, neden Mary'nin tek başına buraya geldiğini merak ediyor.
spa	tur	¿Cuándo vinisteis aquí?	Buraya ne zaman geldiniz?
spa	tur	¿Ese niño es Tom o Ben?	O çocuk Tom mu yoksa Ben mi?
spa	tur	No me gustaría ser juez.	Hakim olmak istemezdim.
spa	tur	Llamamos a nuestro perro "White".	Köpeğimizi "White " diye çağırıyoruz.
spa	tur	Ellos no lo harán.	Onu yapmayacaklar.
spa	tur	Esta película me resulta muy interesante.	Bu film bence çok ilginç.
spa	tur	Tom es el jefe de Mary.	Tom Mary'nin patronu.
spa	tur	¿Durante cuánto tiempo estuvisteis allí??	Ne kadar zamandır orada kaldınız?
spa	tur	Estoy cansado de esta monótona vida.	Bu monoton hayattan yoruldum.
spa	tur	¿Crees que Tom realmente quería hacerlo sin ayuda?	Gerçekten Tom'un onu tek başına yapmak istediğini mi düşünüyorsun?
spa	tur	Estamos aprendiendo francés.	Fransızca öğreniyoruz.
spa	tur	¿En dónde están los policías?	Polisler nerede?
spa	tur	Vuelve aquí.	Buraya geri gel.
spa	tur	No confíe en él.	Ona güvenmeyin.
spa	tur	Ese método tiene ventajas y desventajas.	Bu yöntemin hem avantajları hem de dezavantajları var.
spa	tur	¿Qué robó Tom?	Tom ne çaldı?
spa	tur	Ya lo traje de vuelta.	Onu geri getirdim.
spa	tur	Vamos a ir.	Gideceğiz.
spa	tur	Lo veo incluso en mis sueños.	Onu rüyalarımda bile görüyorum.
spa	tur	Le vi llorar.	Onu ağlarken gördüm.
spa	tur	Esa es la razón por la que pregunté.	Sormamın nedeni odur.
spa	tur	Tom tomó un autobús de regreso a Boston.	Tom Boston'a dönmek için otobüse bindi.
spa	tur	Veo a Tom.	Tom'u görürüm.
spa	tur	Nos separamos.	Biz ayrıldık.
spa	tur	Tom no va a responder.	Tom cevap vermeyecek.
spa	tur	Tom y Mary se hospedaron en un lujoso hotel.	Tom ve Mary süslü bir otelde kaldı.
spa	tur	Ahora no sé lo que quiero.	Ne istediğimi bilmiyorum şimdi.
spa	tur	Tom no quiere que le vean con Mary.	Tom Mary ile görülmek istemiyor.
spa	tur	¿Quieres conocerla?	Onunla tanışmak istiyor musun?
spa	tur	Soy muy afortunado.	Ben çok şanslıyım.
spa	tur	Ella cree todo lo que él dice.	O, onun her söylediğine inanır.
spa	tur	Hoy preferiría estudiar que jugar.	Bugün oyun oynamaktansa çalışmayı tercih ederim.
spa	tur	No hace falta que respondas.	Cevap vermek zorunda değilsin.
spa	tur	Esto es mucho.	Bu çok fazla!
spa	tur	No tienes que venir aquí.	Buraya gelmek zorunda değilsin.
spa	tur	Haga lo que quiera.	İstediğinizi yapın.
spa	tur	¡Muy buenos días!	Hayırlı sabahlar!
spa	tur	¡Es súper fácil!	Bu çok kolay!
spa	tur	Quiero comprar un sofá.	Bir kanepe satın almak istiyorum.
spa	tur	De ningún modo pude encontrar tiempo para almorzar contigo.	Seninle öğle yemeği yemeye bir türlü vakit bulamadım.
spa	tur	Bob intentó hablar con Anne, pero no pudo.	Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.
spa	tur	Compré una nueva bolsa.	Ben yeni bir çanta satın aldım.
spa	tur	Ella nos quiere.	O bizi sever.
spa	tur	Estoy demasiado ocupado para ir.	Gidemeyecek kadar çok meşgulüm.
spa	tur	Tatoeba no es una red social.	Tatoeba sosyal bir ağ değil.
spa	tur	Voy a la escuela a las siete.	Okula saat yedide giderim.
spa	tur	Casi lloré.	Neredeyse ağladım.
spa	tur	Las otras chicas se burlaban de ella a causa de su ropa.	Diğer kızlar onunla giysileri hakkında alay etti.
spa	tur	Me estoy muriendo de hambre.	Ben açlıktan ölüyorum.
spa	tur	Siempre tengo sueño.	Her zaman uykulu hissederim.
spa	tur	Tom cogió un libro, lo abrió y lo empezó a leer.	Tom bir kitap aldı, açtı ve okumaya başladı.
spa	tur	Tom tiene tres perros.	Tom'un üç köpeği var.
spa	tur	Algo sucedió.	Bir şey oldu.
spa	tur	Eres un chico travieso.	Sen yaramaz bir çocuksun.
spa	tur	Es tu cumpleaños, ¿verdad, Yuri?	Senin doğum günün, değil mi, Yuri?
spa	tur	A Tom se le olvidó hacer los deberes.	Tom ödevini yapmayı unuttu.
spa	tur	¿Los peces duermen?	Balıklar uyur mu?
spa	tur	Saqué fotos bonitas.	Güzel fotoğraflar çektim.
spa	tur	¿Cantará Jane?	Jane şarkı söyleyecek mi?
spa	tur	Te prometo que volveré en menos de una hora.	Bir saatten az bir zamanda döneceğime söz veriyorum.
spa	tur	Se parece a su padre.	O babasına benziyor.
spa	tur	Él leyó el libro en ocho días.	O, kitabı sekiz günde okudu.
spa	tur	¿Ya has acabado de desayunar?	Sabah kahvaltısını henüz bitirdin mi?
spa	tur	Me pregunto si el señor Oka enseñará inglés.	Bay Oka'nın İngilizce öğretip öğretmeyeceğini merak ediyorum.
spa	tur	El español se habla en muchos países de América del Sur.	İspanyolca, Güney Amerika'daki birçok ülkede konuşulur.
spa	tur	Ella no es tan joven como parece.	O, göründüğü kadar genç değil.
spa	tur	No puedo entender nada de lo que dices.	Ne söylediğini hiç anlayamıyorum.
spa	tur	¿Esta es tu familia?	Bu senin ailen mi?
spa	tur	¿Por qué dijo eso María?	Maria onu niçin söyledi.
spa	tur	Necesitas un abogado.	Bir avukata ihtiyacın var.
spa	tur	Ella le compró un vestido a su hija.	O, kızına bir elbise aldı.
spa	tur	No tendremos que esperar mucho.	Çok beklememiz gerekmeyecek.
spa	tur	¿Podéis andar?	Yürüyebiliyor musunuz?
spa	tur	Voy a poner la mesa.	Masayı hazırlayacağım.
spa	tur	Ha sido un buen día.	Güzel bir gündü.
spa	tur	¿Cuándo viene?	O ne zaman gelir?
spa	tur	¿Por qué no celebras una fiesta?	Niçin bir parti vermiyorsun?
spa	tur	Gracias por su ayuda.	Yardımınız için teşekkürler.
spa	tur	Me casaré con una hermosa estonia.	Estonyalı güzel bir kadınla evleneceğim.
spa	tur	Quien te dijo eso es un mentiroso.	Bunu sana kim söylediyse yalancıdır.
spa	tur	No necesitas mi ayuda.	Yardımıma ihtiyacın yok.
spa	tur	Tom no podía pensar en ninguna razón para no darle el regalo a Mary.	Tom Mary'ye hediye vermemek için bir neden düşünemedi.
spa	tur	Jugamos al tenis ayer.	Biz dün tenis oynadık.
spa	tur	Tom llegó tarde como siempre.	Tom her zamanki gibi geç kaldı.
spa	tur	Puede que sea nuestro nuevo profesor.	O bizim yeni öğretmenimiz olabilir.
spa	tur	Este es el peor libro que he leído.	Bu, okuduğum en kötü kitap.
spa	tur	Tom y María se enamoraron y decidieron casarse.	Tom ve Mary aşık oldular ve evlenmeye karar verdiler.
spa	tur	Las botellas de cerveza están hechas de vidrio.	Bira şişeleri camdan yapılır.
spa	tur	París es una ciudad más bien cara.	Paris oldukça pahalı bir şehir.
spa	tur	Todos nos pusimos de pie al mismo tiempo.	Hepimiz aynı anda ayağa kalktık.
spa	tur	Solo estaba leyendo el periódico.	Ben de tam gazeteyi okuyordum.
spa	tur	Parece muy asustada.	O, çok korkmuş görünüyor.
spa	tur	Tom reconoció de inmediato la voz de Mary.	Tom Mary'nin sesini hemen tanıdı.
spa	tur	Estoy viendo la televisión.	Televizyon izliyorum.
spa	tur	¿Quién cogió el dinero?	Parayı kim aldı?
spa	tur	¿Qué está comiendo Ken?	Ken ne yiyor?
spa	tur	Tengo un regalo para ti.	Sana bir hediyem var.
spa	tur	Yo soy más joven que él.	Ben ondan daha gencim.
spa	tur	Se dice que el siete es un número de la suerte.	Yedinin şanslı bir rakam olduğu söylenir.
spa	tur	Por favor, espera aquí un momento.	Lütfen bir süre burada bekle.
spa	tur	En el mundo hay 24 franjas horarias.	Dünyada 24 saat dilimi vardır.
spa	tur	¿Qué opinas?	Ne düşünüyorsun?
spa	tur	Mi hermano fuma mucho.	Erkek kardeşim çok sigara içer.
spa	tur	Solo es un niño.	O sadece bir çocuk.
spa	tur	Tom no estaba esperando a nadie.	Tom kimseyi beklemiyordu.
spa	tur	Necesitas dinero.	Paraya ihtiyacın var.
spa	tur	¿Está todo preparado para mañana?	Yarın için her şey hazır mı?
spa	tur	¿Dónde está la estación de metro más cercana?	En yakın metro istasyonu nerede?
spa	tur	La noticia le rompió el corazón.	Haber onun kalbini kırdı.
spa	tur	Aquí puedes estudiar.	Burada çalışabilirsin.
spa	tur	Deberías ayudarme.	Bana yardım etmelisin.
spa	tur	Quiero estar solo.	Yalnız olmak istiyorum.
spa	tur	¿A qué hora llega este tren a Yokohama?	Bu tren saat kaçta Yokohama'ya varır?
spa	tur	Tenemos todo el verano para jugar.	Oynamak için tüm yazımız var.
spa	tur	¡No te vas a creer lo que me acaba de decir Tom!	Tom'un bana az önce söylediğine inanmayacaksın.
spa	tur	¿Cuántos quiere él?	O kaç tane istiyor?
spa	tur	Necesita dinero.	Paraya ihtiyacı var.
spa	tur	¿Eso es algo bueno?	O iyi bir şey mi?
spa	tur	No pareces feliz.	Mutlu görünmüyorsun.
spa	tur	¿Cuántas cámaras tienes?	Kaç tane kameran var?
spa	tur	Lo he oído todo.	Her şeyi duydum.
spa	tur	Este hombre es chino.	Bu adam Çinli.
spa	tur	Gracias. Eres un ángel.	Teşekkürler.Sen bir meleksin.
spa	tur	Me levanto muy temprano.	Çok erken kalkarım.
spa	tur	¿Cuál es tu marca de yogur favorita?	Favori yoğurt markan nedir?
spa	tur	Ven aquí antes de las siete.	Yediden önce buraya gel.
spa	tur	Es verdad.	Bu gerçektir.
spa	tur	Necesitan dinero.	Onların paraya ihtiyacı var.
spa	tur	Las calles estaban repletas de parejas jóvenes.	Sokaklar genç çiftlerle doluydu.
spa	tur	Ve la televisión aquí.	Televizyonu burada izle.
spa	tur	Quiero que estés aquí.	Ben burada olmanı istiyorum.
spa	tur	No entiendo qué nos está pasando.	Onun nasıl zaman bulacağını bilmiyorum.
spa	tur	Recuerda bien lo que te digo.	Sana ne söylediğimi iyi hatırla.
spa	tur	¿Cuántos años trabajó aquí Tom?	Tom burada kaç yıl çalıştı?
spa	tur	Debo admitir que no me gusta mucho la música contemporánea.	Çağdaş müziği fazla beğenmediğimi kabul etmeliyim.
spa	tur	Tom volvió a meterse en su coche.	Tom arabasına geri bindi.
spa	tur	Creía que te habías ido.	Gittiğini sanmıştım.
spa	tur	Acabo de ver una estrella fugaz.	Az önce kayan bir yıldız gördüm.
spa	tur	Tom no tiene muy buen aspecto, ¿está enfermo?	Tom çok iyi görünmüyor. O hasta mı?
spa	tur	¿Qué haces el domingo?	Pazar günü ne yapıyorsun?
spa	tur	No podemos ganar.	Kazanamayız.
spa	tur	Me quedé dormido mientras hacía los deberes.	Ev ödevimi yaparken uyuyakaldım.
spa	tur	Este libro es demasiado difícil para mí.	Bu kitap benim için çok zor.
spa	tur	¿Quieres vino?	Şarap istiyor musun?
spa	tur	¿Cuál es tu estación del año preferida?	Yılın en sevdiğin mevsimi nedir?
spa	tur	¿Un beso o dos?	Bir öpücük mü yoksa iki öpücük mü?
spa	tur	Ha habido un accidente.	Bir kaza oldu.
spa	tur	Tom no tiene una cita para la noche del sábado.	Tom'un Cumartesi gecesi bir randevusu yok.
spa	tur	Él no oculta sus sentimientos.	Duygularını gizlemez.
spa	tur	¿Es usted chino, señor?	Siz Çinli misiniz, bayım?
spa	tur	¡Empecemos!	Başlayalım!
spa	tur	¿Tienes alguna noticia?	Hiç haberin var mı?
spa	tur	Ella lleva diez años casada con él.	O on yıldır onunla evli.
spa	tur	La casa en la que vivo es antigua.	Yaşadığım ev eski.
spa	tur	No estoy seguro de querer el empleo.	İşi istediğimden emin değilim.
spa	tur	Tom sonrió a Mary y ella le devolvió la sonrisa.	Tom Mary'ye gülümsedi ve o ona geri gülümsedi.
spa	tur	Las paredes tienen orejas, las puertas tienen ojos.	Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.
spa	tur	Tiene treinta mensajes.	Otuz mesajınız var.
spa	tur	¿Podrías cuidar de mi perro durante mi ausencia?	Ben yokken köpeğime bakar mısın?
spa	tur	Pon un poco de sal en el agua hirviendo.	Kaynayan suya biraz tuz koy.
spa	tur	¿Tom estudia francés en la escuela?	Tom okulda Fransızca mı öğreniyor?
spa	tur	Él aprende rápido.	O hızlı öğrenir.
spa	tur	Tom dice que todavía no se ha decidido.	Tom henüz karar vermediğini söylüyor.
spa	tur	Habla árabe.	O Arapça konuşuyor.
spa	tur	No ha venido.	O gelmedi.
spa	tur	Este es un león.	Bu bir aslandır.
spa	tur	¿Te bajas?	Gidiyor musun?
spa	tur	No funcionó.	İşe yaramadı.
spa	tur	Tom quería que Mary dijera la verdad.	Tom Mary'nin gerçeği söylemesini istedi.
spa	tur	Ayer, fui al cine.	Dün sinemaya gittim.
spa	tur	¿Vives en Sasayama?	Sasayama'da mı yaşıyorsun?
spa	tur	Masako acabó el instituto en Japón y después se graduó en Harvard.	Masako, Japonya'da liseyi bitirdi ve sonra Harvard'dan mezun oldu.
spa	tur	Mi padre murió de cáncer.	Babam kanserden öldü.
spa	tur	Están buscando una solución.	Bir çözüm arıyorlar.
spa	tur	Pareces muy cansada.	Çok yorgun görünüyorsun.
spa	tur	El hijo de la vecina rompió todas las plantas del patio.	Komşunun oğlu avlunun bütün bitkilerini kırdı.
spa	tur	¿No puedes hacer nada para detenerlo?	Onu durdurmak için bir şey yapamaz mısın?
spa	tur	¿Podría decirme cómo se llega a la estación más cercana?	En yakın istasyona nasıl gidildiğini söyleyebilir misiniz?
spa	tur	- Pero tres millones es todo lo que tengo -dijo Dima-. Nada más y nada menos.	"Fakat bütün sahip olduğum üç milyon" dedi Dima. "Ne daha çok ne daha az."
spa	tur	No como tanta carne como antes.	Eskisi kadar çok et yemem.
spa	tur	Había muchos botes en el lago.	Gölde birçok bot vardı.
spa	tur	Deberías dormir.	Uyumalısın.
spa	tur	Debería ir contigo.	Seninle gitmeliyim.
spa	tur	Él tuvo una vida feliz.	O, mutlu bir hayat yaşadı.
spa	tur	Él parecía enfermo.	O hasta görünüyordu.
spa	tur	¡Ven aquí!	Gel buraya!
spa	tur	Nunca estarás solo.	Asla yalnız olmayacaksın.
spa	tur	Yo soy española.	Ben İspanyol'um.
spa	tur	La película empieza.	Film başlıyor.
spa	tur	Llueve allá.	Orada yağmur yağar.
spa	tur	Tom fue conductor de ambulancia durante la guerra.	Tom savaşta bir ambulans sürücüsüydü.
spa	tur	Se cayó de cabeza del tejado.	Çatıdan kafa üstü düştü.
spa	tur	Jean y Kate son gemelas.	Jean and Kate ikizler.
spa	tur	Soy tu compañero de habitación.	Oda arkadaşınım.
spa	tur	Tom tenía muchos secretos.	Tom'un birçok sırrı vardı.
spa	tur	Tom estaba en el teléfono.	Tom telefondaydı.
spa	tur	No te he visto nunca.	Seni hiç görmedim.
spa	tur	Soy tu novio.	Erkek arkadaşınım.
spa	tur	Hoy no puedo hacerlo.	Onu bugün yapamam.
spa	tur	Se empezaron a ver estrellas en el cielo.	Yıldız gökyüzünde görünmeye başladı.
spa	tur	Ese bebé no hace más que llorar.	O bebek ağlamaktan başka bir şey yapmaz.
spa	tur	Tengo que decirte algo.	Sana bir şey söylemem gerek.
spa	tur	Tenemos mucho de que hablar.	Konuşacak çok şeyiniz vardır.
spa	tur	Yo también tengo 17 años.	Ben de on yedi yaşındayım.
spa	tur	Quiero escalar esta montaña.	Bu dağa tırmanmak istiyorum.
spa	tur	Cometí algunos errores en el examen.	Sınavda birkaç hata yaptım.
spa	tur	El destino se volvió en su contra.	Kader ona karşı döndü.
spa	tur	Me siento bien, gracias.	İyi hissediyorum,teşekkürler.
spa	tur	Hay un largo camino de aquí a la escuela.	Buradan okula uzun bir yol.
spa	tur	Sé tocar el piano.	Piyano çalabilirim.
spa	tur	Esta noticia me ha hecho feliz.	Bu haber beni mutlu etti.
spa	tur	¿Tú cómo supiste?	Sen nasıl öğrendin?
spa	tur	Hay una fina línea entre lo que es aceptable y lo que no.	Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.
spa	tur	Yo soy el mejor.	Ben en iyisiyim.
spa	tur	¿Quién cuida de los niños?	Çocuklara kim bakıyor?
spa	tur	¿Tienes un teléfono?	Bir telefonun var mı?
spa	tur	Se lo diré a Tom.	Tom'a söyleyeceğim.
spa	tur	Él me dijo la historia de su vida.	O, bana hayat hikâyesini anlattı.
spa	tur	Le gustó.	Onu sevdi.
spa	tur	Siento lo mismo.	Aynı şeyleri hissediyorum.
spa	tur	Aplaudieron los pueblerinos.	Kasaba halkı alkışladı.
spa	tur	Ya no quiero hablar con él.	Artık onunla konuşmak istemiyorum.
spa	tur	La lectura es mi gran placer.	Okumak bana büyük bir zevk verir.
spa	tur	La chica que está leyendo un libro de cocina es Kate.	Bir yemek kitabı okuyan kız Kate'tir.
spa	tur	En casa solo hablamos español.	Evde sadece İspanyolca konuşuyoruz.
spa	tur	Estamos gateando como bebés.	Bebekler gibi yavaş ilerlemekteyiz.
spa	tur	Tienes que creerme.	Bana inanmak zorundasın.
spa	tur	Sé adónde ha ido Tom.	Tom'un nereye gittiğini biliyorum.
spa	tur	Soy nadador.	Yüzücüyüm.
spa	tur	¿Sabes si Tom sabe hablar francés?	Tom'un Fransızca konuşabilip konuşamadığını biliyor musun?
spa	tur	¿Le gustan las naranjas?	O, portakal sever mi?
spa	tur	He conseguido recibir la aceptación de mis padres para mi matrimonio.	Düğünüm için ailemin iznini almayı başardım.
spa	tur	Te lo daré mañana.	Onu sana yarın vereceğim.
spa	tur	¿Cuál es tu recuerdo de infancia favorito?	En sevdiğin çocukluk anın nedir?
spa	tur	Tom sabía lo que estaba haciendo.	Tom ne yaptığını biliyordu.
spa	tur	¿Quieren que haga eso por ustedes?	Sizin için onu yapmamı ister misiniz?
spa	tur	Jane sacó a pasear a su perro.	Jane köpeğini yürüyüşe götürdü.
spa	tur	¿Cómo están Tom y Mary?	Tom ve Mary nasıllar?
spa	tur	Todavía no le he preguntado a Tom.	Henüz Tom'a sormadım.
spa	tur	¿Por qué quieres ser médico?	Niçin bir doktor olmak istiyorsun?
spa	tur	Pasé una semana en el hospital.	Hastanede bir hafta geçirdim.
spa	tur	Él irá el próximo mes a París.	Gelecek ay Paris'e gidecek.
spa	tur	Estaré aquí toda la mañana.	Bütün sabah burada olacağım.
spa	tur	¡No es un juguete!	Bu bir oyuncak değil!
spa	tur	¿Por qué quiere aprender este idioma?	Neden bu dili öğrenmek istiyorsunuz?
spa	tur	Tom canta en el coro de una iglesia.	Tom bir kilise korosunda şarkı söyler.
spa	tur	Nadie sabe qué pasará en el futuro.	Gelecekte ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
spa	tur	Osamu Dazai se suicidó a los treinta y nueve años.	Osamu Dazai otuz dokuz yaşındayken kendini öldürdü.
spa	tur	Soy bueno para el japonés.	Japoncada iyiyim.
spa	tur	Hoy es un lindo día para dormir.	Bugün uyumak için güzel bir gün.
spa	tur	Dame un vaso de agua, por favor.	Bana bir bardak su ver, lütfen.
spa	tur	Tom fue a la ciudad en autobús.	Tom şehre otobüsle gitti.
spa	tur	Hoy no tiene que ir a la escuela.	O bugün okula gitmek zorunda değil.
spa	tur	Jasmin es una chica alemana.	Jasmin bir Alman kızıdır.
spa	tur	Él también quería saber más sobre los árboles.	O da ağaçlar hakkında daha çok şey öğrenmek istiyordu.
spa	tur	Tom no volvió a casa hasta después de medianoche.	Tom gece yarısı sonrasına kadar eve dönmedi.
spa	tur	Tom nunca dijo que no.	Tom asla hayır demedi.
spa	tur	Él le vio en la estación.	O, istasyonda onu gördü.
spa	tur	No deberías estar enfadado.	Kızgın olmamalısın.
spa	tur	Lleva una semana haciendo buen tiempo.	Hava bir haftadır iyidir.
spa	tur	¿Cómo se llama el novio de Mary?	Mary'nin erkek arkadaşının adı nedir?
spa	tur	Tenía mal aspecto.	O kötü görünüyordu.
spa	tur	Mi tío me dio un regalo.	Amcam bana bir hediye verdi.
spa	tur	La pizza es mi comida favorita.	Pizza benim en sevdiğim yiyecek.
spa	tur	Mañana le preguntaré a Tom.	Yarın Tom'a soracağım.
spa	tur	Es un hecho que no puedes negar.	Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.
spa	tur	Todo el mundo comete errores.	Herkes hata yapar.
spa	tur	María nos ayudó.	Mary bize yardım etti.
spa	tur	El bebé se puso a llorar.	Bebek ağlamaya başladı.
spa	tur	¿Qué vas a hacer al respecto?	Bunun hakkında ne yapacaksın?
spa	tur	Soy más viejo que cualquier otro estudiante de mi clase.	Ben sınıfımdaki diğer öğrencilerden daha büyüğüm.
spa	tur	Perdió la vida en un accidente de coche.	Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
spa	tur	Mucha gente conoce el esperanto, la lengua internacional, por primera vez en Tatoeba.	Çoğu insan uluslararası bir dil olan Esperanto'yu ilk kez Tatoeba'da tanıyor.
spa	tur	Mi corbata es naranja.	Benim kravat turuncu.
spa	tur	Tom me enseñó a cantar.	Tom bana şarkı söylemeyi öğretti.
spa	tur	No puedo cantar.	Şarkı söyleyemem.
spa	tur	No dejaremos que pase.	Olmasına izin vermeyeceğiz.
spa	tur	Tom no sabe qué hacer después.	Tom daha sonra ne yapacağını bilmiyor.
spa	tur	¡Deja de molestarme!	Beni rahatsız etmeyi bırak.
spa	tur	Ha llamado alguien.	Birisi aradı.
spa	tur	Hablé un poco con Aki sobre ropa.	Giysiler hakkında Aki'yle biraz konuştum.
spa	tur	Comen pescado los viernes.	Onlar cuma günleri balık yerler.
spa	tur	Tom dejó el instituto.	Tom liseyi bıraktı.
spa	tur	Él está totalmente equivocado.	Tamamen yanılıyor.
spa	tur	¿Qué película viste?	Hangi filmi izledin?
spa	tur	¿De qué estás hablando?	Sen neden bahsediyorsun?
spa	tur	He comido mucho esta semana.	Bu hafta çok yemek yedim.
spa	tur	Tom decidió que quería vivir en Boston.	Tom Boston'da yaşamak istediğine karar verdi.
spa	tur	¡Qué rápido escribes!	Ne hızlı yazıyorsun!
spa	tur	Tuvimos que esperar un poco al autobús.	Otobüsü bir süre beklemek zorunda kaldık.
spa	tur	¿Tienen una bicicleta?	Onların bir bisikleti var mı?
spa	tur	¿Puedes oírme?	Beni duyabiliyor musun?
spa	tur	¿Cuál es tu bebida alcohólica favorita?	Favori alkollü içeceğin nedir?
spa	tur	Meg habla demasiado.	Meg çok fazla konuşur.
spa	tur	Vivo tres puertas más abajo.	Üç kapı aşağıda yaşıyorum.
spa	tur	Ellos son vegetarianos.	Onlar vejetaryen.
spa	tur	Empácalas en la caja.	Kutusunda paketleyin.
spa	tur	Él llevó a cabo el plan.	O, planı gerçekleştirdi.
spa	tur	Ella se suicidó ayer.	O, dün kendini öldürdü.
spa	tur	Ahora puedes irte.	Şimdi gidebilirsin.
spa	tur	Nos divertimos mucho jugando al ajedrez.	Satranç oynayarak iyi zaman geçirdik.
spa	tur	Es culpa tuya.	Senin hatan.
spa	tur	Voy a darme una ducha.	Duş alacağım.
spa	tur	¡Cómo te echo de menos!	Seni nasıl da özlüyorum!
spa	tur	La quiero porque es paciente.	Sabırlı olduğu için onu seviyorum.
spa	tur	Pasaron dos años antes de que encontrara un buen trabajo.	Ben iyi bir iş bulmadan önce iki yıl geçti.
spa	tur	¿Quién borró el archivo?	Dosyayı kim sildi?
spa	tur	Tienes siete hijos.	Yedi çocuğun var.
spa	tur	No lo estoy haciendo bien.	İyi yapmıyorum.
spa	tur	Croacia era muy bonita.	Hırvatistan çok güzeldi.
spa	tur	Eres más bonita que ella.	Sen ondan daha güzelsin.
spa	tur	Ella estaba a punto de llorar.	O, ağlamak üzereydi.
spa	tur	Comamos primero.	Önce yemek yiyelim.
spa	tur	Tom se paró cerca de Mary.	Tom Mary'ye yakın durdu.
spa	tur	Encontré un tesoro.	Bir hazine buldum.
spa	tur	La anciana se bajó del autobús.	Yaşlı bayan otobüsten indi.
spa	tur	¿Cuántos días a la semana vas a la escuela?	Haftada kaç gün okula gidiyorsun?
spa	tur	¿Lo has intentado antes?	Bunu daha önce denedin mi?
spa	tur	Tom es un buen cantante.	Tom, iyi bir şarkıcı.
spa	tur	Tom escribió una canción sobre Mary.	Tom, Mary hakkında bir şarkı yazdı.
spa	tur	¿Cuál es vuestro restaurante favorito en Boston?	Boston'daki favori restoranınız nedir?
spa	tur	Tom no sabe qué quiere decir Mary.	Tom Mary'nin ne demek istediğini bilmiyor.
spa	tur	¿Cómo puedo ayudaros?	Size nasıl yardım edebilirim?
spa	tur	Todavía no ha terminado.	O henüz bitmedi.
spa	tur	Este bolso es mío.	Bu el çantası benim.
spa	tur	Estudiamos francés.	Fransızca çalışırız.
spa	tur	Echaba de menos a su hijo.	Oğlunu özledi.
spa	tur	¿Puedo hacer algo?	Ben bir şey yapabilir miyim?
spa	tur	Esta flor es más bonita que esa.	Bu çiçek ondan daha güzeldir.
spa	tur	Él es cruel con los niños.	Çocuklara karşı acımazdır.
spa	tur	Deberíamos habernos casado.	Biz evlenmeliydik.
spa	tur	Su cabello era como la seda.	Saçı ipek gibiydi.
spa	tur	¿Me dejas que vaya contigo?	Seninle gitmeme izin verir misin?
spa	tur	Tom no debería haber hecho esperar tanto a Mary.	Tom Mary'yi o kadar uzun bekletmemeliydi.
spa	tur	Este es Ken. Él quiere a su perro.	Bu Ken. O köpeğini sever.
spa	tur	¿Es médico?	O doktor mu?
spa	tur	No quiero trabajar.	Çalışmak istemiyorum.
spa	tur	Me gustan los colores claros.	Ben açık renkleri severim.
spa	tur	Tom visitó a Mary el 20 de octubre.	Tom 20 Ekimde Mary'yi ziyaret etti.
spa	tur	El presidente se quedó en la cama.	Başkan yatakta kaldı.
spa	tur	¿Cuál es el verdadero objetivo de Tom?	Tom'un gerçek amacı nedir?
spa	tur	¿Cuál te gusta?	Hangisini seviyorsun?
spa	tur	Tom tenía un cuchillo en la mano.	Tom'un elinde bir bıçak vardı.
spa	tur	Sé que puedo hacerlo.	Bunu yapabileceğimi biliyorum.
spa	tur	Ella es una amiga de una amiga.	O bir arkadaşın arkadaşıdır.
spa	tur	¡Otra vez!	Tekrar!
spa	tur	Suelo pensar en el lugar donde te conocí.	Ben sık sık seninle tanıştığım yer hakkında düşünüyorum.
spa	tur	La primera esposa de Tom era muy rara.	Tom'un ilk karısı çok garip biriydi.
spa	tur	Tom dijo que podía esperar aquí.	Tom burada bekleyebileceğimi söyledi.
spa	tur	Es realmente difícil.	Gerçekten zor.
spa	tur	Tom debe de estar buscándote.	Tom seni arıyor olmalı.
spa	tur	Nací y crecí en Tokio.	Tokyo'da doğdum ve büyüdüm.
spa	tur	Entendió que no podría ganar.	O, kazanamayacağını anladı.
spa	tur	¿Dónde está el pan?	Ekmek nerede?
spa	tur	Déjame terminar, ¿vale?	Bitirmeme izin ver, tamam mı?
spa	tur	Por favor, no traduzcan esta oración.	Lütfen, bu cümleyi çevirmeyin.
spa	tur	¿Qué le tengo que decir a Tom?	Tom'a ne söylemem gerekir?
spa	tur	Quiero darle una sorpresa.	Ona sürpriz yapmak istiyorum.
spa	tur	Me estás mintiendo.	Bana yalan söylüyorsun.
spa	tur	¿Funciona?	Çalışıyor mu?
spa	tur	Porque él me invitó.	Çünkü o beni davet etti.
spa	tur	Tengo bastante tiempo.	Yeterli zamanım var.
spa	tur	He avisado a Tom.	Tom'u uyardım.
spa	tur	¿Había alguien más allí?	Orada başka kimse var mıydı?
spa	tur	Creo que sabes de quién estoy hablando.	Bence kimin hakkında konuştuğumu biliyorsun.
spa	tur	Te volveré a llamar en una hora.	Bir saat içinde seni tekrar arayacağım.
spa	tur	Tom todavía no se ha decidido.	Tom henüz karar vermedi.
spa	tur	Levantate temprano.	Erken kalk.
spa	tur	Hoy es un hermoso día.	Bu güzel bir gün.
spa	tur	Ahora estoy leyendo un libro.	Şimdi bir kitap okuyorum.
spa	tur	No me gusta la música.	Ben müzik sevmiyorum.
spa	tur	Él quiere decirnos que está listo.	O bize hazır olduğunu söylemek istiyor.
spa	tur	¿Por qué tengo que ir a la escuela?	Neden okula gitmeliyim?
spa	tur	Vivo en Moscú.	Moskova'da yaşıyorum.
spa	tur	Tom no parece querer nuestra ayuda.	Tom yardımımızı istiyor gibi görünmüyor.
spa	tur	No me lo creo.	Ona inanmıyorum.
spa	tur	¿Tom aún es profesor?	Tom hâlâ bir öğretmen midir.
spa	tur	Tom no lloró tanto.	Tom o kadar çok ağlamadı.
spa	tur	¿Esta manzana está amarilla?	Bu elma sarı mı?
spa	tur	Él está escuchando la radio.	O, radyo dinliyor.
spa	tur	¿Puedes hacerlo tú solo?	Onu tek başına yapabilir misin?
spa	tur	Ayer hablé con Tom.	Ben dün Tom'la konuştum.
spa	tur	¿Quién va a cuidar de nuestro perro?	Bizim köpeğe kim bakacak?
spa	tur	Estoy feliz porque estás aquí.	Burada olduğun için mutluyum.
spa	tur	¿Entonces dónde está el problema?	Peki sorun nerede?
spa	tur	Nadie me lo dijo.	Kimse bana söylemedi.
spa	tur	¿Está abierta ahora la biblioteca de la universidad?	Üniversite kütüphanesi şimdi açık mı?
spa	tur	Todo el mundo sabe que perdió la pierna en la guerra.	Herkes onun savaşta bacağını kaybettiğini biliyor.
spa	tur	¿Dónde está María?	Maria nerede?
spa	tur	Todos queremos ser felices.	Hepimiz mutlu olmak istiyoruz.
spa	tur	No lo puedes hacer aquí.	Onu burada yapamazsın.
spa	tur	Tom no come pescado crudo.	Tom çiğ balık yemez.
spa	tur	¿Conoces al chico de la foto?	Resimdeki çocuğu tanıyor musun?
spa	tur	Puedo vivir con ello.	Ben onunla yaşayabilirim.
spa	tur	Anoche vino aquí.	O, buraya dün gece geldi.
spa	tur	Tenemos dos hijos.	İki oğlumuz var.
spa	tur	La Federación Rusa vivirá.	Rusya Federasyonu yaşayacak.
spa	tur	Te ganaste su corazón.	Sen onun kalbini kazandın.
spa	tur	Tomás se fue de Boston.	Tom Boston'dan ayrıldı.
spa	tur	¿Estás esperando al autobús?	Otobüs mü bekliyorsun?
spa	tur	¿Quién cuidará de tu perro?	Köpeğine kim bakacak?
spa	tur	Esto es muy entretenido.	Bu çok eğlenceli.
spa	tur	Yo llevaré el que sea más caro.	Daha pahalı olanını alacağım.
spa	tur	Debería venir.	Gelmeli.
spa	tur	Yo también estaba preparado.	Ben de hazırdım.
spa	tur	Recuerda que estás embarazada.	Hamile olduğunu unutma.
spa	tur	¿Vendrás a la fiesta de mañana?	Yarın partiye gelecekmisin?
spa	tur	Los hombres no son tan diferentes de las mujeres.	Erkekler kadınlardan o kadar farklı değiller.
spa	tur	Quiere vender su coche viejo a un hombre de Kobe.	Eski arabasını Kobe'deki bir adama satmak istiyor.
spa	tur	Yo soy tu padre.	Ben senin babanım.
spa	tur	Está nevando aquí.	Burada kar yağıyor.
spa	tur	Tengo que ir a encontrarme con Tom.	Tom ile görüşmeye gitmeliyim.
spa	tur	Ella admitió que no sabía hablar francés.	O, Fransızca konuşamadığını kabul etti.
spa	tur	Esto es el futuro.	Bu, gelecektir.
spa	tur	¿De quién es esta foto?	Bu fotoğraf kimin?
spa	tur	Cometiste un error al confiar en mí.	Bana güvenmemekle hata yaptın.
spa	tur	Tom trabaja para la Agencia de Protección Ambiental.	Tom Çevre Koruma Ajansı için çalışıyor.
spa	tur	No como carne.	Ben et yemem.
spa	tur	El teléfono sonó y Tom contestó.	Telefon çaldı ve Tom yanıtladı.
spa	tur	El médico le aconsejó que se quedara en casa.	Doktor ona evde kalmasını önerdi.
spa	tur	No vas a dormir en esta habitación.	Bu odada uyumayacaksın.
spa	tur	Sus amigos tuvieron que ponerle un candado al congelador para evitar que ella comiese helado.	Dondurma yememesi için arkadaşları buzdolabına asma kilit takmak zorunda kaldılar.
spa	tur	Mi padre ya estaba en casa cuando regresé.	Ben döndüğümde babam zaten evdeydi.
spa	tur	La cuestión es quién va a hacerlo.	Sorun onu kimin yapacağıdır.
spa	tur	¡Mira! Una estrella fugaz.	Bak! Bir yıldız kayıyor!
spa	tur	Ella no quiso bailar conmigo.	Benimle dans etmek istemedi.
spa	tur	La decisión era tuya.	Karar seninkiydi.
spa	tur	Anoche escribí una carta de amor.	Dün gece bir aşk mektubu yazdım.
spa	tur	¡Todo el mundo sueña, incluso los bebés!	Herkes rüya görür, bebekler bile!
spa	tur	¿Qué vas a hacer esta tarde?	Bu akşam ne yapacaksın?
spa	tur	Su padre era un buen nadador cuando era joven.	Babası gençliğinde iyi bir yüzücüydü.
spa	tur	Al fin es viernes.	Nihayet bugün Cuma.
spa	tur	Era demasiado difícil para mí.	O benim için çok zordu.
spa	tur	¿Piensas que es algo malo?	Onun kötü bir şey olduğunu düşünüyor musun?
spa	tur	Atrápalos antes que te atrapen.	Onlar seni yakalamadan önce sen onları yakala.
spa	tur	Vale más hacer y arrepentirse, que no hacer y arrepentirse.	Yapıp da pişman olmak, yapmayıp pişman olmaktan daha iyidir.
spa	tur	Murió de sed durante la sequía.	Kuraklık sırasında susuzluktan öldü.
spa	tur	Ha sido una larga noche.	Bu, uzun bir gece oldu.
spa	tur	Aquí hace mucho frío durante todo el año.	Bütün yıl boyunca burada hava çok soğuk.
spa	tur	Tom quiere saber dónde fue al instituto Mary.	Tom Mary'nin liseye nereye gittiğini bilmek istiyor.
spa	tur	Yo quería ser periodista.	Gazeteci olmak istiyordum.
spa	tur	Tuve una idea.	Bir fikrim vardı.
spa	tur	Dime qué hacer.	Bana ne yapacağımı söyle.
spa	tur	Deberías pedir disculpas.	Özür dilemelisin.
spa	tur	Hacía tanto frío que me quedé en casa todo el día.	O kadar soğuktu ki bütün gün evde kaldım.
spa	tur	Nunca te he mentido.	Sana hiç yalan söylemedim.
spa	tur	Abre el armario con esta llave.	Dolabı bu anahtarla aç.
spa	tur	¡Ven aquí, muchacha, siéntate!	Buraya gel küçük kız, otur!
spa	tur	No he perdido ningún quilo.	Hiç kilo vermedim.
spa	tur	¿Qué has hecho con Tom?	Tom ile ne yaptın?
spa	tur	Tengo que pagar al tendero, frutero, al panadero, al lechero y a otros.	Bakkal, manav, ekmekçi, sütçü ve başkalarına da ödeme yapmalıyım.
spa	tur	Si mañana hace sol iremos de picnic.	Yarın hava güneşli olursa, pikniğe gideriz.
spa	tur	Le gusta pasear por el parque.	O, parkta yürümeyi sever.
spa	tur	Esto es mentira.	Bu bir yalan.
spa	tur	Ve al hospital.	Hastaneye git.
spa	tur	¡Qué sorpresa!	Ne sürpriz!
spa	tur	Tom está enamorado de la hermana menor de Mary.	Tom, Mary'nin küçük kız kardeşine aşık.
spa	tur	Las naranjas son más dulces que los limones.	Portakallar limonlardan daha tatlıdır.
spa	tur	Eso suena demasiado bueno para ser cierto.	O gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.
spa	tur	Yo haré mi tarea más tarde.	Ödevimi daha geç yapacağım.
spa	tur	Nos gusta el café.	Biz kahveyi seviyoruz.
spa	tur	Hace mucho frío en Estambul.	İstanbul'da hava çok soğuk.
spa	tur	Este diccionario es caro.	Bu sözlük pahalıdır.
spa	tur	Voy a ver a Tom.	Tom'u göreceğim.
spa	tur	Tom cree saber dónde vive Mary.	Tom Mary'nin nerede yaşadığını bildiğini düşünüyor.
spa	tur	¿Tom toma una ducha todos los días?	Tom her gün duş alır mı?
spa	tur	Esa chica guapa es mi hermana.	O güzel kız benim kız kardeşim.
spa	tur	De acuerdo. Conduce con cuidado.	Tamam.Dikkatli sür.
spa	tur	Me pregunto por qué vino Tom aquí hoy.	Tom'un bugün neden buraya geldiğini merak ediyorum.
spa	tur	Está casi acabado.	Neredeyse bitti.
spa	tur	¿Quieres hablar al respecto?	Onun hakkında konuşmak ister misin?
spa	tur	¿Quién es tu profesora?	Öğretmenin kimdir?
spa	tur	No me dejes aquí.	Beni burada bırakma.
spa	tur	¿Por qué me estás siguiendo?	Neden beni takip ediyorsun?
spa	tur	Tom no quería hablar de ello por teléfono.	Tom telefonda ondan bahsetmek istemedi.
spa	tur	¿No es negro?	O, siyah değil mi?
spa	tur	¿Hay un supermercado cerca de aquí?	Buraya yakın bir süpermarket var mı?
spa	tur	Ella sabe hablar francés.	O, Fransızca konuşabilir.
spa	tur	He engordado mucho desde Navidad.	Noel'den beri çok kilo aldım.
spa	tur	Ésa es la casa en que nació Tom.	O, Tom'un doğduğu evdir.
spa	tur	Vuestra casa es grande.	Eviniz büyük.
spa	tur	¡Perdone! ¿Cómo puedo llegar a la estación más cercana?	Afedersiniz! En yakın istasyona nasıl gidebilirim?
spa	tur	Deberías ser escritor.	Yazar olmalısın.
spa	tur	Beben mucho.	Onlar çok fazla içer.
spa	tur	¿Cogemos un taxi?	Bir taksiye binelim mi?
spa	tur	Él se casó con una canadiense.	O, Kanadalı bir kızla evlendi.
spa	tur	Tom necesita hablar con Mary.	Tom'un Mary ile konuşmaya ihtiyacı var.
spa	tur	Tom tocó unas pocas canciones en el piano.	Tom piyanoda birkaç melodi çaldı.
spa	tur	No tengo ganas de nada.	Canım hiçbir şey istemiyor.
spa	tur	Lo he hecho.	Onu yaptım.
spa	tur	La mayoría de mis compañeros de clase saben hablar francés bastante bien.	Sınıf arkadaşlarımdan çoğu Fransızcayı oldukça iyi konuşabiliyorlar.
spa	tur	¿Por qué rumian las vacas?	İnekler neden geviş getirirler?
spa	tur	Quiero otra taza de café.	Bir fincan kahve daha almak istiyorum.
spa	tur	Soy estudiante.	Ben bir öğrenciyim.
spa	tur	Tom quería que vinierais.	Tom gelmenizi istedi.
spa	tur	Haz todo lo que puedas.	Yapabileceğin her şeyi yap.
spa	tur	Murió en tus brazos.	Kollarında öldü.
spa	tur	¿Sabéis dónde está?	Onun nerede olduğunu biliyor musunuz?
spa	tur	Las uñas de la mano crecen casi cuatro veces más rápido que las de los pies.	El tırnakları ayaklarınkinden yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.
spa	tur	Acabo de empezar.	Daha az önce başladım.
spa	tur	Hagamos juntos los deberes.	Ev ödevini birlikte yapalım.
spa	tur	Tom todavía está en la escuela.	Tom hâlâ okulda.
spa	tur	A las mujeres les gusta el té.	Kadınlar çayı sever.
spa	tur	Creo que quiero ser profesor de inglés.	Sanırım bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum
spa	tur	Quiero a mi madre.	Annemi seviyorum.
spa	tur	Yo siempre descanso por una hora después de la cena.	Ben akşam yemeğinden sonra her zaman bir saat dinlenirim.
spa	tur	Estoy seguro de que aprobará el próximo examen.	Onun gelecek sınavı geçeceğinden eminim.
spa	tur	Corrí tres millas.	Üç mil koştum.
spa	tur	Cuando era niño sabía nadar bien.	Ben bir çocukken iyi yüzebiliyordum.
spa	tur	¿Cuál prefiere usted? ¿Éste o aquél?	Hangisini tercih edersiniz? Bunu mu yoksa onu mu?
spa	tur	Tengo que hacer los deberes.	Ev ödevimi yapmalıyım.
spa	tur	Tom y Mary quieren aprender francés.	Tom ve Mary Fransızca öğrenmek istiyor.
spa	tur	No voy a hacerle la comida a Tom.	Tom için yemek yapmayacağım.
spa	tur	Te lo agradezco.	Onun için teşekkürler.
spa	tur	Tom rara vez come en casa.	Tom nadiren evde yer.
spa	tur	Quiero lo mejor.	En iyisini istiyorum.
spa	tur	Algunos hombres no creen en Dios porque no pueden tocarlo.	Kimi insanlar ona dokunamadıkları için Allah'a inanmıyorlar.
spa	tur	Estos son bonbones.	Bunlar hatmi.
spa	tur	La guerra comenzó cinco años más tarde.	Savaş beş yıl sonra başladı.
spa	tur	¿Qué van a tomar?	Ne içeceksiniz?
spa	tur	Estoy ocupado como siempre.	Her zamanki gibi meşgulüm.
spa	tur	Por favor, llámenme en cuanto hayan decidido lo que quieren hacer.	Ne yapmak istediğinize karar verdiğiniz zaman beni arayın lütfen.
spa	tur	Quiero un zumo de naranja.	Bir portakal suyu istiyorum.
spa	tur	Si trabajas despacio, no cometes errores.	Yavaş çalışırsan, hatalar yapmazsın.
spa	tur	Tengo que trabajar mañana.	Yarın çalışmam gerekiyor.
spa	tur	Ese chico está hablando inglés.	O çocuk İngilizce konuşuyor.
spa	tur	Estoy triste porque no has podido venir con nosotros.	Bizimle gelemediğin için üzgünüm.
spa	tur	Hay un lago al este del pueblo.	Köyün doğusunda bir göl var.
spa	tur	¡Después de usted, señora!	Sizden sonra, hanımefendi!
spa	tur	Quiero comprar aspirinas.	Aspirin almak istiyorum.
spa	tur	¿Hay alguien que conozca el camino?	Yolu bilen başka biri var mı?
spa	tur	¿Adónde vas?	Nereye gidiyorsun?
spa	tur	Esta es la frase número 66.666 en español.	Bu 66.666'cı İspanyolca cümle.
spa	tur	El árbol tiene algunas naranjas.	Ağaçta birkaç portakal var.
spa	tur	Estoy aprendiendo a tocar el clarinete.	Klarnet çalmayı öğreniyorum.
spa	tur	Ella es dos años mayor que yo.	O, benden iki yaş daha büyüktür.
spa	tur	¿Quieres que conteste?	Cevap vermemi istiyor musun?
spa	tur	No deberías creértelo.	Ona inanmamalısın.
spa	tur	Creo que llevan casados cinco años.	Sanırım onlar beş yıldır evli.
spa	tur	Quiero ir a Japón.	Japonya'ya gitmek istiyorum.
spa	tur	¿Dónde está él?	O nerededir?
spa	tur	¡De nada Jack!	Bir şey değil, Jack!
spa	tur	Él vino un poco más temprano de lo que solía.	Eskisinden biraz daha erken geldi.
spa	tur	Le tiene miedo a la muerte.	O ölümden korkuyor.
spa	tur	Él no sabe cantar bien.	O, iyi şarkı söyleyemez.
spa	tur	¡Dios mío!	Tanrım!
spa	tur	Coméis.	Yiyorsunuz.
spa	tur	Hace dos días compré una cámara.	İki gün önce bir kamera aldım.
spa	tur	Me encontraré con él el viernes.	Onunla gelecek Cuma görüşeceğim.
spa	tur	PD: Te amo.	Not: Seni seviyorum.
spa	tur	¡Hala! ¡Qué caja tan grande!	Oo! Ne büyük bir kutu!
spa	tur	Pagué dos mil yenes por el libro.	Kitap için iki bin yen ödedim.
spa	tur	La chica va a la escuela.	Kız okula gidiyor.
spa	tur	Tómate algo.	Bir içki al.
spa	tur	Bin vivió en Singapur.	Bin Singapurda yaşadı.
spa	tur	Tom lo vio en las noticias.	Tom onu haberde gördü.
spa	tur	Ella no puede cantar.	O şarkı söyleyemez.
spa	tur	Su nombre es Irina.	Onun adı Irina.
spa	tur	Tom no sabe si es verdad o no.	Tom onun doğru olup olmadığını bilmiyor.
spa	tur	Solo somos niños.	Biz sadece çocuklarız.
spa	tur	Puedes hacer lo que quieras.	Ne istersen yapabilirsin.
spa	tur	Voy a la estación.	İstasyona gidiyorum.
spa	tur	Se ha convertido en una hermosa joven.	Güzel genç bir bayan oldu.
spa	tur	Está muy enfadada con ella.	O, ona çok kızgındır.
spa	tur	Todavía no lo sé.	Hâlâ bilmiyorum.
spa	tur	¿Esta es tu última palabra?	Bu son sözün mü?
spa	tur	Su bicicleta es azul.	Onun bisikleti mavi.
spa	tur	Fui a China hace dos años.	Ben iki yıl önce Çin'e gittim.
spa	tur	No me escribas cartas tan largas.	Bana böyle uzun mektuplar yazma.
spa	tur	Clark Kent es el héroe de las historias de Supermán.	Clark Kent Süpermen hikayelerinin kahramanıdır.
spa	tur	Esperaron al profesor.	Öğretmeni beklediler.
spa	tur	Mi familia espera que entre en la universidad.	Ailem benim üniversiteye girmemi umuyor.
spa	tur	Dicen que en el vino está la verdad.	Gerçeğin şarapta gizli olduğu söylenir.
spa	tur	No quieres eso, ¿verdad?	Onu istemiyorsun, değil mi?
spa	tur	Las quiero matar.	Onları öldürmek istiyorum.
spa	tur	¿Cuánto va a durar?	O ne kadar sürecek?
spa	tur	Mañana estaré en casa.	Yarın evde olacağım.
spa	tur	¿Por qué están enfadadas?	Onlar niçin öfkeli?
spa	tur	La nueva biblioteca se está construyendo desde el año pasado.	Yeni kütüphane, geçen yıldan beri yapım aşamasında.
spa	tur	Tom no tenía mucha comida para comer.	Tom'un yiyecek çok fazla yemeği yoktu.
spa	tur	Tom tuvo una buena idea.	Tom'un, iyi bir fikri vardı.
spa	tur	Odio a mi vecino.	Komşumdan nefret ederim.
spa	tur	Siempre pensé que el tener un ataque cardiaco era la manera de la naturaleza de decirte que mueras.	Kalp krizi geçirmenin her zaman doğanın senin öldüğünü anlatma şekli olduğunu düşündüm.
spa	tur	Es muy temprano.	Bu çok erken.
spa	tur	El inglés se habla en muchos países.	İngilizce birçok ülkede konuşulur.
spa	tur	El tenedor está sucio.	Çatal kirli
spa	tur	No sé cocinar.	Yemek pişiremem.
spa	tur	¡Todos somos amigos en Tatoeba!	Tatoeba'da hepimiz arkadaşız!
spa	tur	No me agrada Tom y no confío en él.	Tom'u sevmiyorum ve ona güvenmiyorum.
spa	tur	Todavía no confío en Tom.	Tom'a hâlâ güvenmiyorum.
spa	tur	Ojalá hubiera otra cosa que pudiéramos hacer.	Keşke yapabileceğimiz başka bir şey olsa.
spa	tur	Sabía que Tom volvería.	Tom'un geri geleceğini biliyordum.
spa	tur	¿No estabais en casa?	Evde değil miydiniz?
spa	tur	Nos hemos encontrado frente a la escuela.	Biz okulun önünde buluştuk.
spa	tur	Tom trató de seducir a su secretaria.	Tom sekreterini kandırmaya çalıştı.
spa	tur	Tus problemas se parecen a los míos.	Sorunların benimkine benziyor.
spa	tur	En los restaurantes de EE.UU. puedes elegir entre sentarte en la zona de fumadores o en la de no fumadores.	Birleşik Devletler'deki lokantalarda sigara içilen veya sigara içilmeyen bölümlerde oturmayı seçebilirsiniz.
spa	tur	Él llegó aquí anoche.	O, buraya dün gece geldi.
spa	tur	Podemos ayudarte.	Sana yardım edebiliriz.
spa	tur	Esto es lo que tengo que hacer.	Bu yapmak zorunda olduğum şey.
spa	tur	Éramos pobres, pero felices.	Biz fakirdik, ama mutluyduk.
spa	tur	Nunca más cometeré ese error.	Bir daha bu hatayı yapmayacağım.
spa	tur	Aquellos dicen que yo soy una vieja.	Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.
spa	tur	Esto es un hospital.	Bu bir hastanedir.
spa	tur	Los domingos, Tom no hace nada más que leer libros.	Tom Pazar günleri kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmaz.
spa	tur	Las entradas se vendieron en un momento.	Biletler bir anda satıldı.
spa	tur	Vas a ser visto.	Görüleceksin.
spa	tur	Estaba esperando a que llagaras.	Buraya gelmeni bekliyordum.
spa	tur	Tom no tiene problema con eso.	Tom'un onunla sorunu yok.
spa	tur	Te ves japonés.	Japonyalı görünüyorsun.
spa	tur	Tom tiene algo que está deseando mostrarte.	Tom'un sana göstermek için bekleyemediği bir şeyi var.
spa	tur	Ven aquí y siéntate.	Buraya gel ve otur.
spa	tur	He visitado Boston varias veces.	Boston'u birkaç kez ziyaret ettim.
spa	tur	Su hijo tiene ocho años.	Onun oğlu sekiz yaşında.
spa	tur	Ella permaneció soltera toda su vida.	Bütün hayatı boyunca bekar kaldı.
spa	tur	¿Y a mí qué?	Bana ne?
spa	tur	Tengo ganas de salir con ella.	Canım onunla çıkmak istiyor.
spa	tur	Me molesta que me hagan esperar.	Bekletildiğim zaman sinirim bozulur.
spa	tur	Ahora estoy cansada de verdad.	Şu an gerçekten yorgunum.
spa	tur	Cuanto antes lo hagas, mejor.	Onu ne kadar erken yaparsan, o kadar iyi.
spa	tur	«¿Usted habla alemán?» «No.»	" Almanca biliyor musunuz? " "Hayır, bilmiyorum"
spa	tur	Puedes leer este libro.	Bu kitabı okuyabilirsin.
spa	tur	Eres genial.	Harikasın.
spa	tur	Adoro el amor.	Aşka bayılıyorum.
spa	tur	No me creo que sea abogado.	Onun bir avukat olduğuna inanmıyorum.
spa	tur	Tom no sabe nada de esto, ¿verdad?	Tom bunun hakkında bir şey bilmiyor, değil mi?
spa	tur	No trabajo con él.	Onunla çalışmam.
spa	tur	Mi padre solía ir a pescar con frecuencia.	Babam sık sık balık tutmaya giderdi.
spa	tur	Es muy romántico.	Bu çok romantik.
spa	tur	Todos te están esperando.	Herkes seni bekliyor.
spa	tur	Le envió una larga carta.	O, ona uzun bir mektup gönderdi.
spa	tur	Me levanté y me fui a la escuela.	Kalktım ve okula gittim.
spa	tur	Sólo es un sueño.	O sadece bir rüya.
spa	tur	Os equivocaréis.	Siz hata yapacaksınız.
spa	tur	Te llevo a casa.	Seni eve götürüyorum.
spa	tur	¿Cómo es la vida en Alemania?	Almanya'da hayat nasıl?
spa	tur	¿A quién buscas, Tom?	Kimi arıyorsun, Tom?
spa	tur	David es muy activo.	David çok aktif.
spa	tur	Esta mañana hace frío, ¿verdad?	Bu sabah soğuk değil mi?
spa	tur	John es mi sobrino.	John benim yeğenimdir.
spa	tur	Estoy bastante ocupado.	Oldukça meşgulüm.
spa	tur	¡Ojalá dejase de llover!	Keşke yağmur yağmasa.
spa	tur	Ya no soy un niño.	Artık çocuk değilim.
spa	tur	Dentro de las casas japonesas quítate los zapatos.	Japon evlerinin içinde ayakkabılarını çıkar.
spa	tur	Tom le entregó un mensaje a Mary.	Tom Mary'ye bir mesaj verdi.
spa	tur	Ella escribe chino.	O Çince yazar.
spa	tur	Tom no ha estado enfermo por un largo tiempo.	Tom uzun bir süre hasta olmadı.
spa	tur	Nancy le invitó a una fiesta.	Nancy onu bir partiye davet etti.
spa	tur	¡Tú piensas mucho!	Çok düşünüyorsun!
spa	tur	Le gusta vernos.	O bizi görmeyi sever.
spa	tur	Por favor, enséñenos otra cosa.	Lütfen bize başka bir şey gösterin.
spa	tur	Continúa, por favor.	Lütfen devam et.
spa	tur	Me voy de vacaciones la próxima semana.	Gelecek hafta tatile gidiyorum.
spa	tur	Compraron un coche nuevo.	Onlar yeni bir araba aldı.
spa	tur	Ayer jugamos al béisbol.	Dün biz beyzbol oynadık.
spa	tur	María es una niña buena.	Mary iyi bir kızdır.
spa	tur	¿Cuándo fuiste a Roma?	Roma'ya ne zaman gittin?
spa	tur	Tengo un mensaje de tu padre para ti.	Senin için babandan bir mesajım var.
spa	tur	No tienes que hacerlo ahora.	Onu şimdi yapmak zorunda değilsin.
spa	tur	¿Cuánto tiempo vas a quedarte?	Ne kadar kalacaksın?
spa	tur	Todo el mundo lo sabe.	Hiç kimse bilmiyor.
spa	tur	Todavía es muy pronto.	Hâlâ çok erken.
spa	tur	¿Por qué huele mal el perro?	Neden köpek kötü kokuyor?
spa	tur	Este es tu destino.	Bu senin kaderin.
spa	tur	Tuve que correr a la estación.	Ben istasyona kadar koşmak zorunda kaldım.
spa	tur	Paula tiene que ayudar a su padre en la cocina.	Paula mutfakta babasına yardımcı olmak zorundadır.
spa	tur	Mi ciudad está a algunos kilómetros de la costa.	Şehrim sahile birkaç kilometre uzaklıkta.
spa	tur	¿Qué hiciste con tu auto?	Arabanla ne yaptın?
spa	tur	Nancy estudió mucho.	Nancy çok çalıştı.
spa	tur	Eso estaría bueno.	Bu iyi olurdu.
spa	tur	No.	Hayır.
spa	tur	A eso me refiero.	Onu kastettim.
spa	tur	Por favor, dígame dónde está la comisaría de policía.	Lütfen bana karakolun nerede olduğunu söyleyin.
spa	tur	Tom no come carne, pero sí pescado.	Tom et yemez ama balık yer.
spa	tur	¿Cuándo estarás en Londres?	Ne zaman Londra'da olacaksın?
spa	tur	Hay muchos pájaros en este parque.	Bu parkta birçok kuş vardır.
spa	tur	Él se sentó a mi lado.	O, yanıma oturdu.
spa	tur	¿Cómo la conociste?	Onu nasıl tanıdın?
spa	tur	Hoy no hace mucho frío.	Bugün çok soğuk değil.
spa	tur	¡Abra la puerta o vamos a derribarla!	Kapıyı aç yoksa kıracağız!
spa	tur	¿Me puedes hacer un favor?	Bana bir iyilik yapar mısın?
spa	tur	Tom no parece feliz.	Tom mutlu görünmüyor.
spa	tur	¿No llevas dinero encima?	Üstünde hiç para yok mu?
spa	tur	Él no le gustaba.	O onu sevmiyordu.
spa	tur	¿Tom es lúcido?	Tom berrak mı?
spa	tur	Esta noche damos una fiesta.	Bu gece bir parti veriyoruz.
spa	tur	Tom esperó por más de una hora.	Tom bir saatten daha fazla bekledi.
spa	tur	El Sr. Wang normalmente toma una siesta en la sala de reuniones.	Bay Wang genelde toplantı odasında kestirir.
spa	tur	Él también es escritor.	O da bir yazar.
spa	tur	¿Estás ocupado?	Meşgul müsün?
spa	tur	¿No has venido un poco pronto?	Biraz erken gelmedin mi?
spa	tur	¿Cuál es tu lugar favorito para pasar las vacaciones?	Favori tatil yerin nedir?
spa	tur	Le pregunté por qué estaba triste.	Neden üzgün olduğunu sordum.
spa	tur	¿Cuánto ha costado?	Ne kadardı?
spa	tur	¡Tienes que estar loco para hacer una cosa así!	Kafayı mı yedin sen?
spa	tur	Juntos, la familia mira una película.	Aile birlikte bir film izliyor.
spa	tur	Él no hace otra cosa que jugar todo el día.	Bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
spa	tur	Tom sabe dónde estamos.	Tom nerede olduğumuzu biliyor.
spa	tur	Este hotel no sirve el almuerzo.	Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.
spa	tur	¿Tienes un plan mejor?	Daha iyi bir planın var mı?
spa	tur	Guus Hiddink es holandés.	Guus Hiddink Hollandalıdır.
spa	tur	Él no miente.	O, yalan söylemez.
spa	tur	Mary dijo que me amaba, pero no me lo creí.	Mary beni sevdiğini söyledi fakat ben ona inanmadım.
spa	tur	Se vendieron todas las entradas.	Tüm biletler satıldı.
spa	tur	Tom conoce a un hombre cuya hija vive en Boston.	Tom kızı Boston'da yaşayan bir adam tanıyor.
spa	tur	No lo envidio.	Onu kıskanmam.
spa	tur	Leyó un montón de libros.	O bir sürü kitap okudu.
spa	tur	Tom parecía cansado.	Tom yorgun görünüyordu.
spa	tur	Creo que mi plan es mejor que el tuyo.	Sanırım benim plan seninkinden daha iyi.
spa	tur	Creo que Yumi está enferma.	Sanırım Yumi hasta.
spa	tur	Compramos una libra de té.	Bir paund çay satın aldık.
spa	tur	No soy uno de ellos.	Onlardan biri değilim.
spa	tur	Lo sé, lo sé.	Biliyorum, biliyorum.
spa	tur	No soy muy buen escritor.	Ben çok iyi bir yazar değilim.
spa	tur	¿Sabes dónde está el baño?	Banyonun nerede olduğunu biliyor musun?
spa	tur	La revolución marcó una nueva era.	Devrim yeni bir çağı işaret etti.
spa	tur	¿Cuándo estará lista la cena?	Akşam yemeği ne zaman hazır olacak?
spa	tur	Tengo que refrescar mi francés antes de ir a estudiar a París.	Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.
spa	tur	No fumo.	Ben sigara içmem.
spa	tur	Jim fue capaz de contener su enojo.	Jim öfkesine hâkim olabildi.
spa	tur	Tenemos hambre.	Biz açız.
spa	tur	¿No estaba en casa?	Evde değil miydim?
spa	tur	Recuerdo todo lo que me dijiste.	Bana söylediğin her şeyi hatırlıyorum.
spa	tur	¿Con quién vas a cenar?	Kimle akşam yemeği yiyeceksin?
spa	tur	Yo corrí una milla.	Bir mil koştum.
spa	tur	Me gusta más el té caliente que el té frío.	Soğuk çaydan daha çok sıcak çayı severim.
spa	tur	La línea roja en el mapa representa una vía férrea.	Haritadaki kırmızı hat bir demiryolunu temsil ediyor.
spa	tur	Enero es el primer mes del año.	Ocak yılın birinci ayıdır.
spa	tur	Nadie te amará tanto como yo.	Seni benim sevdiğim gibi hiç kimse sevmeyecek.
spa	tur	¿De verdad hiciste eso?	Gerçekten onu yaptın mı?
spa	tur	¿Dónde está?	O nerede?
spa	tur	Deberíamos habernos traído el almuerzo.	Öğle yemeği getirmeliydik.
spa	tur	¿Sobre qué estaban discutiendo?	Onlar ne hakkında tartışıyordu?
spa	tur	Esta novela fue escrita por un autor americano.	Bu roman Amerikalı bir yazar tarafından yazıldı.
spa	tur	¿Tienes móvil?	Cep telefonun var mı?
spa	tur	Estamos comiendo manzanas.	Biz elma yiyoruz.
spa	tur	Yo estuve en el hospital durante varias semanas.	Birkaç hafta boyunca hastanedeydim.
spa	tur	La gasolinera está abierta los siete días de la semana.	Benzin istasyonu haftanın yedi günü açık.
spa	tur	¿Quieres jugar al tenis con nosotros?	Bizimle tenis oynamak ister misin?
spa	tur	Estoy esperando aquí.	Burada bekliyorum.
spa	tur	Tom es mi héroe.	Tom benim kahramanım.
spa	tur	¿Qué estás escribiendo?	Ne yazıyorsun?
spa	tur	¿Cuál es el río más largo de Japón?	Japonya'da en uzun nehir hangisidir?
spa	tur	En este momento no consigo recordar su nombre.	Şu anda onun adını hatırlayamıyorum.
spa	tur	¿Tú has escrito este libro?	Bu kitabı sen mi yazdın?
spa	tur	Les invité a la fiesta.	Onları partiye davet ettim.
spa	tur	Hace mucho tiempo que somos amigos.	Uzun bir süredir arkadaşız.
spa	tur	El profesor se volvió a recuperar.	Öğretmen tekrar iyileşti.
spa	tur	Ella cocina muy bien.	O çok iyi yemek yapar.
spa	tur	Él lo intenta.	O dener.
spa	tur	No me molestes, estoy trabajando.	Beni rahatsız etme. Çalışıyorum.
spa	tur	Nuestro equipo falló un montón de pases.	Bizim takım bir çok pas hatası yaptı.
spa	tur	Tom salió temprano del trabajo.	Tom işten erken ayrıldı.
spa	tur	Tom va a necesitar ayuda.	Tom'un yardıma ihtiyacı olacak.
spa	tur	Quiero mandarle una carta a Tom.	Tom'a bir mektup göndermek istiyorum.
spa	tur	No leo mucho los periódicos.	Pek gazete okumam.
spa	tur	Esto está hecho en Kazajistán.	Bu, Kazakistan'da yapıldı.
spa	tur	Johan estuvo todo el día en la cama y no fue a trabajar.	John, bütün gün yatakta kaldı, işe gitmedi.
spa	tur	Su hermana pequeña es muy dulce, ¿verdad?	Küçük kız kardeşi çok tatlı, değil mi?
spa	tur	Mary se enfadó conmigo.	Mary bana kızdı.
spa	tur	Podemos manejar en Japón a los 18 años.	Japonya'da 18 yaşında araba kullanabiliriz.
spa	tur	Fue muy divertido.	Bu oldukça şaşırtıcıydı.
spa	tur	Miente bien.	O iyi bir yalancı.
spa	tur	No creo que Tom y Mary sepan mucho de la música clásica.	Tom'un ve Mary'nin klasik müzik hakkında çok şey bildiklerini düşünmüyorum.
spa	tur	El anciano habló conmigo en francés.	Yaşlı adam benimle Fransızca konuştu.
spa	tur	Él no sabe mucho sobre Japón.	Japonya hakkında çok şey bilmez.
spa	tur	¿Quién te contó la historia?	Sana hikayeyi kim anlattı?
spa	tur	Tom no sabe nada acerca de lo que sucedió.	Tom, ne olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyor.
spa	tur	Este caballo patea cuando alguien se le acerca por detrás.	Bu at birisi ona arkadan yaklaştığında tekmeler.
spa	tur	Lo vendí en diez dólares.	Onu on dolara sattım.
spa	tur	¿Qué hiciste?	Ne yapıyordun?
spa	tur	No llores, no pasa nada.	Ağlama. Kötü bir şey yok.
spa	tur	¡Hola! Soy un nuevo usuario.	Merhaba! Ben yeni bir kullanıcıyım.
spa	tur	¿Tienen dinero?	Onların parası var mı?
spa	tur	¿Quieren venir con nosotras?	Bizimle gelmek ister misiniz?
spa	tur	Su madre era de la familia Kennedy.	Annesi Kennedy ailesindendi.
spa	tur	Mi madre murió cuando yo era un niño.	Annem ben çocukken öldü.
spa	tur	María ayudó a su madre a adornar el árbol de Navidad.	Mary Noel ağacını süslemek için annesine yardım etti.
spa	tur	Puede que nieve mañana por la noche.	Yarın gece kar yağabilir.
spa	tur	Está demasiado caliente.	Çok sıcak.
spa	tur	Voy a darte treinta dólares.	Sana otuz dolar vereceğim.
spa	tur	Eres nuevo aquí, ¿verdad?	Sen burada yenisin, değil mi?
spa	tur	Estamos en el mismo grupo, ¿verdad?	Aynı gruptayız, değil mi?
spa	tur	Tenemos mucho tiempo.	Çok fazla zamanımız var.
spa	tur	Juega al fútbol.	O futbol oynar.
spa	tur	¡Has ganado!	Sen kazandın!
spa	tur	No puedo ver a Tom.	Tom'u göremiyorum.
spa	tur	En febrero llueve bastante en Brasil.	Şubatta Brezilya'da bol yağış olur.
spa	tur	En tu opinión, ¿tiene Tom hambre?	Sence Tom aç mı?
spa	tur	Dinos qué vamos a hacer después.	Bize sonra ne yapacağımızı söyle.
spa	tur	No hagas dos cosas a la vez.	Aynı anda iki şey birden yapma.
spa	tur	Le gusta el dinero.	O parayı sever.
spa	tur	Vi la televisión después de comer.	Ben yemeğimi yedikten sonra televizyon izledim.
spa	tur	Tráeme el periódico, por favor.	Bana gazeteyi getir lütfen.
spa	tur	Soñé contigo.	Seni rüyamda gördüm.
spa	tur	Quiero conocerla.	Onunla tanışmak istiyorum.
spa	tur	Tom no quiere ir con Mary.	Tom Mary ile gitmek istemiyor.
spa	tur	Ojalá pudiera ayudarte.	Keşke sana yardım edebilsem.
spa	tur	¿Por qué no vino?	O niçin gelmedi?
spa	tur	No deberías reírte de su error.	Onun hatasına gülmemelisin.
spa	tur	Nosotros desayunaremos a las ocho.	Sekizde kahvaltı yapacağız.
spa	tur	No es la primera vez.	Bu ilk kez değil.
spa	tur	Mi calculadora cometió un error.	Hesap makinem bir hata yaptı.
spa	tur	Poca gente sabe cómo hacerlo.	Az sayıda kişi onu nasıl yapacağını biliyor.
spa	tur	No he venido con Tom.	Tom'la gelmedim.
spa	tur	¿Adónde fuiste?	Nereye gittin?
spa	tur	¿Cuál es la forma más sencilla de llegar a la estación de Tokio?	Tokyo istasyonuna varmanın en kolay yolu hangisi?
spa	tur	Anoche había luna llena.	Dün gece dolunay vardı.
spa	tur	Quiero hablar con él.	Onunla konuşmak istiyorum.
spa	tur	¿Has recibido una carta de él?	Onun bir mektubunu aldın mı?
spa	tur	Tengo que hacerte una pregunta.	Sana bir soru sormak zorundayım.
spa	tur	¿No estaba en casa?	Evde değil miydiniz?
spa	tur	¿Sabéis si Lucy sabe hablar japonés?	Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?
spa	tur	Tom tuvo una cita con Mary el viernes pasado.	Tom'un geçen Cuma Mary ile randevusu vardı.
spa	tur	¿Por qué estás en mi habitación?	Neden benim odamdasın?
spa	tur	"¿Ahora eres feliz?" "Sí, soy feliz."	"Şimdi mutlu musun?" "Evet, mutluyum."
spa	tur	Me gusta estar ocupado.	Meşgul olmayı severim.
spa	tur	Se convirtió en un buen joven.	O iyi bir genç oldu.
spa	tur	Siempre hacemos una fiesta por su cumpleaños.	Onun doğum gününde her zaman parti yaparız.
spa	tur	No es tan malo.	O, o kadar kötü değil.
spa	tur	Él hizo un buen trabajo.	İyi bir iş yaptı.
spa	tur	Todos en el edificio sintieron el terremoto.	Binadaki herkes depremi hissetti.
spa	tur	Él no sabía nadar.	O yüzemedi.
spa	tur	Es un músico muy bueno.	O çok iyi bir müzisyendir.
spa	tur	Al momento no hay nadie en la oficina.	Şu anda ofiste kimse yok.
spa	tur	Mi hermano pequeño está viendo la televisión.	Benim küçük erkek kardeşim TV izliyor.
spa	tur	Quiero ir a París.	Paris'e gitmek istiyorum.
spa	tur	No sabes lo que haces.	Ne yaptığını bilmiyorsun.
spa	tur	Soy bueno tocando el piano.	Piyano çalmada iyiyim.
spa	tur	El domingo pasado me quedé en casa descansando.	Geçen Pazar evde dinlendim.
spa	tur	No puedo recibir correos. No tengo correo electrónico.	Mektupları alamıyorum. E-mail adresim yok.
spa	tur	¿Os veré más tarde?	Daha sonra sizi görecek miyim?
spa	tur	Nosotros la vimos.	Onu gördük.
spa	tur	Esta oración va a ser traducida.	Bu cümle çevrilecek.
spa	tur	Estás equivocado.	Sen hatalısın.
spa	tur	Construí una casa nueva.	Yeni bir ev yaptım.
spa	tur	El accidente sucedió a altas horas de la noche.	Kaza gece geç saatlerde oldu.
spa	tur	Actúa como si no hubiera nada.	Hiçbir şey olmuyor gibi davran.
spa	tur	Creo que es un mito.	Sanıyorum ki bu bir efsanedir.
spa	tur	Los llamaré.	Onları arayacağım.
spa	tur	Recuerdo haberlo visto.	Onu gördüğümü hatırlıyorum.
spa	tur	Nunca has ido a Boston, ¿verdad?	Boston'a hiç gitmedin, değil mi?
spa	tur	La verás.	Onu göreceksin.
spa	tur	Tom todavía se está riendo.	Tom hâlâ gülüyor.
spa	tur	Tenemos que darnos prisa.	Acele etmeliyiz.
spa	tur	Fue un error venir aquí.	Buraya gelmek bir hataydı.
spa	tur	Hay un mensaje para ti.	Sana bir mesaj var.
spa	tur	Estuve buscando el libro durante una hora.	Bir saat boyunca kitabı aradım.
spa	tur	Me gusta levantarme temprano.	Erken kalkmayı severim.
spa	tur	La madre de Susie es una mujer muy hermosa.	Susie'nin annesi çok güzel bir kadın.
spa	tur	Compré este sombrero por 2.000 yenes.	Bu şapkayı 2000 yene aldım.
spa	tur	Tom no cambia nunca.	Tom asla değişmez.
spa	tur	No tengo tele en casa.	Benim evimde televizyonum yok.
spa	tur	Todos os están esperando.	Herkes sizi bekliyor.
spa	tur	No deberías rendirte pase lo que pase.	Ne olursa olsun vazgeçmemelisin.
spa	tur	Esta noche estoy ocupado.	Bu gece meşgulüm.
spa	tur	Los odias, ¿verdad?	Onlardan nefret ediyorsun, değil mi?
spa	tur	El tiempo cambia y nosotros también cambiamos con él.	Zaman değişiyor ve biz de zamanla değişiyoruz.
spa	tur	No puedo pararla.	Onu durduramam.
spa	tur	¿Pensás que él está muerto?	Onun öldüğünü mü düşünüyorsun?
spa	tur	No somos extranjeros.	Biz yabancı değiliz.
spa	tur	Hice todo lo que querías.	İstediğin her şeyi yaptım.
spa	tur	Es una enfermedad muy grave.	Bu çok ciddi bir hastalıktır.
spa	tur	Mi trabajo es fácil y tengo mucho tiempo libre.	İşim kolay ve bir sürü boş zamanım var.
spa	tur	Jugamos a las cartas para pasar el tiempo.	Vakit geçirmek için kart oynadık.
spa	tur	Tuvo que irse de casa.	O, evinden ayrılmak zorunda kaldı.
spa	tur	Buenos días. Es hora de levantarse.	Günaydın. Uyanma vakti.
spa	tur	El hombre se estaba muriendo.	Adam ölüyordu.
spa	tur	Hay un banco frente a la estación.	İstasyonun önünde bir banka vardır.
spa	tur	He jugado al tenis.	Tenis oynadım.
spa	tur	Tengo un problema serio.	Ciddi bir sorunum var.
spa	tur	¿Has ido a trabajar un domingo alguna vez?	Hiç pazar günü işe gittin mi?
spa	tur	«¿No sabes fumar?» «¡Claro que sé fumar!»	"Sen sigara içmeyi bilmiyor musun?" "Elbette sigara içmeyi biliyorum!"
spa	tur	Fuma mucho.	O çok fazla sigara içiyor.
spa	tur	Jugarán al béisbol después de la escuela.	Okuldan sonra beyzbol oynayacaklar.
spa	tur	Tanto Tom como Mary necesitan zapatos nuevos.	Tom ve Mary her ikisinin de yeni ayakkabılara ihtiyacı var.
spa	tur	Solíamos hablar con frecuencia de nuestro futuro.	Sık sık geleceğimiz hakkında konuşurduk.
spa	tur	Eso es una iglesia.	O bir kilise.
spa	tur	¡Perdóname!	Beni affet!
spa	tur	En las noches me gusta venir a este parque.	Geceleri bu parka gelmeyi seviyorum.
spa	tur	Soy universitario.	Ben bir üniversite öğrencisiyim.
spa	tur	¿Por qué estás todavía en Boston?	Neden hâlâ Boston'dasın?
spa	tur	Puedes venir a casa.	Eve gelebilirsin.
spa	tur	El año que viene no viviré en Kobe.	Ben gelecek yıl Kobe'de yaşamayacağım.
spa	tur	Tom es infeliz.	Tom mutsuz.
spa	tur	¿Cuántas tazas de café te has tomado hoy?	Bugün kaç fincan kahve içtin?
spa	tur	No se lo digas a tu padre.	Babana söyleme.
spa	tur	Tengo que ir al médico.	Hastaneye gitmem lazım.
spa	tur	Ahora estoy ocupada.	Şimdi meşgulüm.
spa	tur	¿Por qué no admirar una música así?	Niçin böyle bir müzik beğenilmez?
spa	tur	Necesitamos una botella de zumo.	Bizim bir şişe meyve suyuna ihtiyacımız var.
spa	tur	Cada tren que cojo es mejor que el anterior.	Bindiğim her tren öncekinden daha iyi.
spa	tur	Tom quería ayudar a Mary a hacer lo correcto.	Tom Mary'ye doğru şeyi yapması için yardım etmek istedi.
spa	tur	¡Qué camión más grande!	Ne büyük bir kamyon!
spa	tur	No estoy cansada.	Yorgun değilim.
spa	tur	Algunas niñas estaban jugando al tenis.	Bazı kızlar tenis oynuyorlardı.
spa	tur	Mary sabe bailar bien.	Mary iyi dans edebilir.
spa	tur	¡Despierta!	Uyan!
spa	tur	Tom está equivocado.	Tom hatalı.
spa	tur	Tom quería verlo.	Tom onu görmek istiyordu.
spa	tur	En la habitación no hay espacio para otra cama.	Başka bir yatak için odada yer yok.
spa	tur	Ocurrirá en breve.	Bu yakında olacak.
spa	tur	No debería haber comido tanto.	Bu kadar çok yememeliydim.
spa	tur	Dormí bien.	İyi bir uyku aldım.
spa	tur	¿Tenéis más preguntas?	Başka sorunuz var mı?
spa	tur	¿Quién es Tom? ¿Tu nuevo novio?	Tom kim? O senin yeni erkek arkadaşın mı?
spa	tur	Deberíamos ser amigos.	Arkadaş olmalıyız.
spa	tur	Le vimos.	Onu gördük.
spa	tur	Tom quiere protegerme.	Tom beni korumak istiyor.
spa	tur	Estamos bastante cansados.	Oldukça yorgunuz.
spa	tur	Te lo pagaré.	Sana ödeyeceğim.
spa	tur	Mi esposo no me dejará conseguir un trabajo.	Kocam bir işe girmeme izin vermeyecek.
spa	tur	Yo soy justo como tú.	Ben tam sana benziyorum.
spa	tur	James Madison odiaba la idea.	James Madison fikirden nefret ediyordu.
spa	tur	No me lo dijo.	O bana söylemedi.
spa	tur	Vale la pena intentarlo.	Denemeye değer.
spa	tur	En sus marcas, listos, ¡fuera!	Çizgilerinize, hazırlanın, başlayın!
spa	tur	Tenemos que ser pacientes.	Sabırlı olmamız gerekir.
spa	tur	El ordenador está en la biblioteca.	Bilgisayar kütüphanededir.
spa	tur	El dinero es capaz de cambiar a alguien en pocos minutos.	Para, herhangi birini birkaç dakikada değiştirme kapasitesine sahiptir.
spa	tur	No me dejes.	Beni bırakma.
spa	tur	Después de las vacaciones de verano, los niños deben volver a la escuela.	Yaz tatilinden sonra çocuklar okula dönmek zorundadırlar.
spa	tur	Yo creo que te gusta.	Sanırım ondan hoşlanıyorsun.
spa	tur	Ahora somos amigos.	Biz artık arkadaşız.
spa	tur	No debes usar el ascensor en caso de emergencia.	Acil durumlarda asansörü kullanmamalısın.
spa	tur	Ella murió.	O öldü.
spa	tur	Por favor, recójame en el hotel a las seis en punto.	Lütfen saat altıda beni otelden alın.
spa	tur	¿Son estos tus hijos?	Bunlar senin çocukların mı?
spa	tur	No puedo correr tan rápido como tú.	Senin kadar hızlı koşamam.
spa	tur	Le gusta cantar.	O, şarkı söylemeyi sever.
spa	tur	Contrata a otros para escribir sus discursos.	O, konuşmalarını yazmak için başkalarını tutuyor.
spa	tur	Tom se ve joven.	Tom genç görünüyor.
spa	tur	No leas mi diario.	Günlüğümü okuma.
spa	tur	Hablé con Tom.	Tom'la konuştum.
spa	tur	Necesitas un abogado.	Sana bir avukat lazım.
spa	tur	Por favor, dame una taza de café.	Lütfen bana bir fincan kahve ver.
spa	tur	Nací en Barcelona el 23 de marzo de 1969.	Ben 23 Mart 1969'da Barselona'da doğdum.
spa	tur	Mi familia no es tan grande.	Ailem o kadar büyük değildir.
spa	tur	No me desobedecerás.	Sözümün dışına çıkmayacaksın.
spa	tur	Los preservativos ofrecen protección contra las enfermedades de transmisión sexual.	Prezarvatifler seksüel hastalıkların geçmesinden korurlar.
spa	tur	Ese niño no hace más que llorar.	O bebek ağlamaktan başka bir şey yapmaz.
spa	tur	Era sábado por la noche.	Cumartesi gecesi idi.
spa	tur	Tiene muchos perros.	Onun bir sürü köpeği var.
spa	tur	Ella sabe mucho sobre la moda actual.	O, şimdiki moda hakkında çok şey bilir.
spa	tur	Esto es un libro.	Bu bir kitaptır.
spa	tur	Simplemente le amo.	Sadece onu seviyorum.
spa	tur	Este libro se vende aquí.	Bu kitap burada satılır.
spa	tur	Come y bebe.	İç ve ye.
spa	tur	Puede que esta sea nuestra única oportunidad.	Bu bizim tek şansımız olabilir.
spa	tur	La gente debería trabajar.	İnsanlar çalışmalı.
spa	tur	Tanto Tom como Mary son buenos estudiantes.	Tom ve Mary her ikisi de iyi öğrenciler.
spa	tur	Ella no miente.	O, yalan söylemez.
spa	tur	Acaba de llegar aquí.	O az önce buraya vardı.
spa	tur	¿Qué comida prefieres?	Hangi yemeği tercih edersin?
spa	tur	Estás despedida.	Sen kovuldun.
spa	tur	Es muy práctico.	O çok kullanışlı.
spa	tur	¿Dónde está mi padre?	Babam nerede?
spa	tur	Tom no logra acordarse de la dirección de Mary.	Tom Mary'nin adresini hatırlayamıyor.
spa	tur	¡Mezcla bien los ingredientes!	Malzemeleri iyi karıştır!
spa	tur	¡Escucha la canción!	Şarkıyı dinle!
spa	tur	Tanto Tom como Bill están jugando al tenis en este momento.	Şu anda hem Tom hem de Bill tenis oynuyorlar.
spa	tur	Ella nos gusta a todos.	Hepimiz onu severiz.
spa	tur	No necesitas apresurarte.	Acele etmene gerek yok.
spa	tur	Quieren más.	Onlar daha çok istiyor.
spa	tur	Viven cerca.	Onlar yakın bir yerde yaşıyorlar.
spa	tur	¿A que has venido aquí a nadar?	Buraya yüzmeye geldin, değil mi?
spa	tur	Prepara café.	Kahve hazırla.
spa	tur	¿Qué es Assembla?	Assembla nedir?
spa	tur	¿Cuál es tu propósito principal para que estudies inglés?	İngilizce öğrenmekteki asıl amacın nedir?
spa	tur	Ella no sabe la verdad.	O gerçeği bilmiyor.
spa	tur	A Tom no le gusta que le digan qué hacer.	Tom ne yapacağının söylenmesini sevmiyor.
spa	tur	Esto no es amor verdadero.	Bu gerçek aşk değil.
spa	tur	Es una chica realmente buena.	O gerçekten iyi bir kız.
spa	tur	Si lo supiera, se lo diría.	Bilsem, size söylerim.
spa	tur	Quiero comer.	Yemek yemek istiyorum.
spa	tur	¿Puede esperar unos minutos?	Birkaç dakika bekler misiniz?
spa	tur	Él escribió muchos poemas.	O, birçok şiir yazdı.
spa	tur	Si hace buen tiempo, voy.	Hava iyi olursa, giderim.
spa	tur	Ellas nos están disparando.	Onlar bize ateş ediyorlar.
spa	tur	Tom se está desvistiendo.	Tom soyunuyor.
spa	tur	Solo estoy intentando ayudar.	Sadece yardım etmeye çalışıyorum.
spa	tur	Los pasajeros deben bajarse del tren ya.	Yolcular derhal trenden inmeli.
spa	tur	¿Hay alguien que hable japonés?	Japonca konuşan biri var mı?
spa	tur	La estoy esperando.	Onu bekliyorum.
spa	tur	Ella no fuma.	O sigara içmiyor.
spa	tur	Me ha ayudado mucho.	O bana çok yardım etti.
spa	tur	Hoy es el mañana del que nos preocupábamos ayer.	Bugün, dün endişelendiğimiz yarındır.
spa	tur	¿Tienes cita con él?	Onunla bir randevun var mı?
spa	tur	Tom se va a la cama a las diez y media.	Tom saat 10.30 'da yatmaya gider.
spa	tur	Estoy feliz de verte.	Seni gördüğüme sevindim.
spa	tur	Pinochet sigue hospitalizado por problemas cardíacos.	Pinochet kalp sorunları nedeniyle hastanede kalıyor.
spa	tur	Fumar puede matar.	Sigara içmek öldürebilir.
spa	tur	Mi amigo tuvo más suerte que yo.	Arkadaşım benden daha şanslıydı.
spa	tur	¿Por qué no puede jugar hoy al tenis?	O, bugün niçin tenis oynayamaz?
spa	tur	¿Cuánto costaron los lentes?	Bu gözlükler kaç paraydı?
spa	tur	Tom está preocupado por qué dirá Mary.	Tom Mary'nin ne söyleyeceği hakkında endişeli.
spa	tur	Es peligroso correr por aquí.	Burada koşmak tehlikeli.
spa	tur	¡Estoy hablando con vosotros!	Sizinle konuşuyorum!
spa	tur	¿Cuántas lenguas hablas bien?	Kaç tane dili iyi konuşursun?
spa	tur	No les haré daño.	Size zarar vermeyeceğim.
spa	tur	Con estos ojos, veré arder a las montañas.	Bu gözlerle, dağların yandığını göreceğim.
spa	tur	Los dos tenemos la misma edad.	İkimiz de aynı yaştayız.
spa	tur	Solo lo hicimos una vez.	Bunu sadece bir kez yaptık.
spa	tur	No tenía nada con lo que escribir.	Yazacak bir şeyim yoktu.
spa	tur	Quiero hacerle feliz.	Onu mutlu etmek istiyorum.
spa	tur	Este tren va a Boston.	Bu tren Boston'a gider.
spa	tur	Suecia es el país más grande de Escandinavia.	İsveç, İskandinavya'daki en büyük ülkedir.
spa	tur	Tom despierta a las once.	Tom saat onbirde uyanır.
spa	tur	Hagámoslo otra vez. Ha sido muy divertido.	Bunu tekrar yapalım. Çok eğlenceliydi.
spa	tur	Quiero hablar contigo.	Seninle konuşmak istiyorum.
spa	tur	Tom apenas puede pagar la renta.	Tom ancak kirasını ödeyebiliyor.
spa	tur	Para comenzar, debes ser honesto.	Başlamak için dürüst olmalısın.
spa	tur	Mi amigo fue arrestado por exceso de velocidad.	Arkadaşım aşırı hız yapmaktan tutuklandı.
spa	tur	Solo déjame ayudarte.	Sadece sana yardım edeyim.
spa	tur	¿Por qué ya no me mira?	Artık neden bana bakmıyor?
spa	tur	Casi nadie le creyó.	Neredeyse kimse ona inanmadı.
spa	tur	Hablaré con Tom.	Tom'la konuşacağım.
spa	tur	Tom puede hablar francés casi tan bien como puede hablar español.	Tom Fransızcayı neredeyse İspanyolcayı iyi konuştuğu kadar iyi konuşabilir.
spa	tur	Tom está en el jardín.	Tom bahçede.
spa	tur	Casi nadie le creyó.	Neredeyse kimse ona inanmıyordu.
spa	tur	Tom parecía estar esperando a alguien.	Tom birini bekliyor gibiydi.
spa	tur	Mi patio trasero puede acomodar a más de diez personas.	Benim arka bahçe on kişiden daha fazlasını barındırabilir.
spa	tur	Se fue sin decir nada.	Herhangi bir şey söylemeden gitti.
spa	tur	Tom no logra encontrar su bolsa.	Tom çantasını bulamıyor.
spa	tur	Tengo que quedarme aquí.	Burada kalmalıyım.
spa	tur	Me preguntaba si me podrías hacer otro favor.	Bana bir iyilik daha yapabilip yapamayacağını merak ediyordum.
spa	tur	Por cierto, él no es cantante. Es un actor.	Tabii ki o bir şarkıcı değil. O bir aktör.
spa	tur	Solo pregunto.	Sadece soruyorum.
spa	tur	Hanako se hizo más alta que su madre.	Hanako annesinden daha uzun oldu.
spa	tur	¿Qué le voy a decir a Tom?	Tom'a ne söyleyeceğim?
spa	tur	Mi padre solía traerme aquí cuando era pequeño.	Babam, küçükken beni buraya getirirdi.
spa	tur	Si mañana hace bueno, iremos de picnic.	Yarın hava iyi olursa, pikniğe gideriz.
spa	tur	Mary era hermosa.	Mary güzeldi.
spa	tur	¿Vamos a bailar?	Dans etmeye gidelim mi?
spa	tur	Terminaré de leer el libro en una semana.	Bir hafta içinde kitabı okumayı bitireceğim.
spa	tur	¿Cuántos soldados han luchado?	Kaç asker savaştı?
spa	tur	Tom conduce deprisa.	Tom hızlı araba kullanır.
spa	tur	Espera un momento, quiero decirte una cosa.	Bir dakika bekle. Sana bir şey söylemek istiyorum.
spa	tur	¡Sonría a la cámara, por favor!	Fotoğraf makinasına gülümseyin lütfen!
spa	tur	¡Mamá, estoy en casa!	Evdeyim, anne!
spa	tur	Sí, entiendo. Gracias.	Evet, anlıyorum. Teşekkürler.
spa	tur	Tengo que ir, pero no lo haré.	Oraya gitmek zorundayım fakat gitmeyeceğim.
spa	tur	El hombre viejo dijo algo.	Yaşlı adam bir şey söyledi.
spa	tur	¿De verdad no sabes nadar?	Gerçekten yüzemez misin?
spa	tur	No confío en las mujeres.	Kadınlara güvenmem.
spa	tur	Ayer vendí dos libros.	Dün iki kitap sattım.
spa	tur	Anoté su nombre para que no se me olvidara.	Unutmamak için onun adını not ettim.
spa	tur	¿Por qué no estás en casa?	Neden evde değilsin?
spa	tur	Toda persona tiene un lado oculto.	Her insanın saklı bir yanı vardır.
spa	tur	Prefiero el rojo.	Kırmızı tercih ederim.
spa	tur	Me voy a ir a dormir.	Yatacağım.
spa	tur	Yo no tengo una hermana.	Bir kız kardeşim yok.
spa	tur	Llegó a tiempo para coger el autobús.	O, otobüs için zamanında gelmişti.
spa	tur	Todo el mundo sabe que Tom no habla muy bien francés.	Herkes Tom'un Fransızcayı çok iyi konuşamadığını bilir.
spa	tur	Soy médica.	Ben bir doktorum.
spa	tur	Gracias por venir.	Geldiğiniz için teşekkür ederim.
spa	tur	Tom no quiere que me quede.	Tom kalmamı istemiyor.
spa	tur	Eran muy populares.	Onlar çok popülerdi.
spa	tur	Puedes ir por el camino que quieras.	İstediğin herhangi bir yoldan gidebilirsin.
spa	tur	Dale esto a Remu.	Bunu Ramu'ya ver.
spa	tur	¿Dónde están tus llaves?	Anahtarların nerede?
spa	tur	No volveré a hablar contigo nunca.	Asla seninle tekrar konuşmayacağım.
spa	tur	No veo mucho baloncesto.	Ben çok basketbol izlemem.
spa	tur	Tom pidió algo de dinero.	Tom biraz para istedi.
spa	tur	Yo también iré a la universidad mañana.	Ben de yarın üniversiteye gideceğim.
spa	tur	No lo puedes comprar por menos de 1.000 yenes.	Onu 1,000 yenin altında alamazsın.
spa	tur	No puedo ver.	Göremiyorum.
spa	tur	Mañana no tenemos clase.	Yarın okulumuz yok.
spa	tur	Quiero olvidarla.	Onu unutmak istiyorum.
spa	tur	Mi novio parece serio.	Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.
spa	tur	¿Me ayudas a limpiar la habitación?	Yatak odasını temizlememe yardım eder misin?
spa	tur	Soy colombiana.	Kolombiyalıyım.
spa	tur	Tom es la persona más feliz del mundo en este momento.	Tom şu an dünyanın en mutlu insanı.
spa	tur	El hombre se comió el pan.	Adam ekmeği yedi.
spa	tur	¡De acuerdo!	Tamam!
spa	tur	¿Están en China?	Çin'deler mi?
spa	tur	Acaba de salir de casa.	O, az önce evden ayrıldı.
spa	tur	¿Cuándo se fueron?	Onlar ne zaman gitti?
spa	tur	Lo que dijiste era falso.	Dediğin şey yanlıştı.
spa	tur	Steve parecía muy feliz.	Steve çok mutlu görünüyordu.
spa	tur	Ojalá él estuviera aquí para ayudarnos.	Keşke bize yardım etmek için burada olsa.
spa	tur	Tengo un amigo que vive en Alemania.	Almanya'da yaşayan bir arkadaşım var.
spa	tur	Ya tengo la maleta preparada.	Çantam hazır bile.
spa	tur	Tom se sabe el secreto.	Tom sırrı biliyor.
spa	tur	Tom te está ignorando.	Tom seni görmezden geliyor.
spa	tur	Mi padre jugaba al golf los domingos por la mañana.	Babam Pazar sabahı golf oynadı.
spa	tur	No estáis en China.	Çin'de değilsiniz.
spa	tur	Tiene cien años.	O yüz yaşında.
spa	tur	Me gusta la comida coreana.	Ben Kore yemeğini severim.
spa	tur	Creo que Tom te estaba buscando.	Tom'un seni aradığına inanıyorum.
spa	tur	No sé nada aparte de esto.	Bundan başka bir şey bilmiyorum.
spa	tur	¿Me conoces?	Beni tanıyor musun?
spa	tur	¡Muéstreme sus papeles!	Kağıtlarınızı bana gösterin!
spa	tur	Él la ama, pero ella no le ama.	O, onu seviyor, ama o onu sevmiyor.
spa	tur	¿Crees en OVNIs?	UFO'lara inanır mısın?
spa	tur	¿Esto es tuyo?	Bu senin mi?
spa	tur	¿Cuál es el secreto?	Sır nedir?
spa	tur	Tom está leyendo un libro de historia.	Tom bir tarih kitabı okuyor.
spa	tur	Solo lo vi una vez.	Onu sadece bir kez gördüm.
spa	tur	Hace un momento estaba bebiendo leche.	Bir dakika önce süt içiyordum.
spa	tur	A mi padre no le gusta el fútbol.	Babam futbolu sevmez.
spa	tur	Sé que se fue a Londres.	Onun Londra'ya gittiğini biliyorum.
spa	tur	No me gusta el té.	Çay sevmem.
spa	tur	Yo amaba a esa mujer.	O kadını sevdim.
spa	tur	No bebo té.	Çay içmem.
spa	tur	Son grandes.	Onlar büyük.
spa	tur	Tu plan parece mejor que el mío.	Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
spa	tur	¿Hoy no vamos al parque?	Bugün parka gitmiyor muyuz?
spa	tur	Eres idiota.	Sen aptalsın.
spa	tur	Él tiene una buena cámara.	Onun iyi bir kamerası var.
spa	tur	Nos veremos el domingo.	Biz pazar günü buluşacağız.
spa	tur	¿Quieres venir a vernos esta tarde?	Bu akşam bizi görmek için gelmek ister misin?
spa	tur	Duermo desnudo.	Çıplak uyurum.
spa	tur	Estoy sorprendido de su rápido progreso en inglés.	Onun İngilizcedeki hızlı ilerleyişine şaşırdım.
spa	tur	Alguien está llamando a la puerta.	Birisi kapıyı çalıyor.
spa	tur	Desperté de un largo sueño.	Ben uzun bir rüyadan uyandım.
spa	tur	Todos quieren dinero.	Bütün insanlar para isterler.
spa	tur	¿Por qué cometiste un error así?	Niçin böyle bir hata yaptın?
spa	tur	¿La película es doblada o en versión original subtitulada?	Filme dublaj yapılmış mı yoksa orijinal dilinde altyazılı mı?
spa	tur	En mi país las costumbres son diferentes.	Benim ülkemdeki âdetler farklıdır.
spa	tur	Dijo que me quería.	O beni sevdiğini söyledi.
spa	tur	Él no es cantante.	O şarkıcı değil.
spa	tur	Uno es azul.	Biri mavi.
spa	tur	Yo conozco a esta mujer.	Bu kadını tanıyorum.
spa	tur	No podemos esperar a Tom.	Tom'u bekleyemeyiz.
spa	tur	Algunos de los estudiantes vinieron en autobús y otros a pie.	Bazı öğrenciler otobüsle geldiler, bazıları da yürüyerek.
spa	tur	Compró un Honda.	O bir Honda aldı.
spa	tur	Ella me tocó el hombro.	Omuzuma dokundu.
spa	tur	Él es un buen nadador.	O iyi bir yüzücü.
spa	tur	Hoy no hace frío.	Bugün soğuk değil.
spa	tur	Quieren matarme.	Beni öldürmek istiyorlar.
spa	tur	Es la foto de mi nueva casa.	Bu benim yeni evin fotoğrafı.
spa	tur	Había como mil personas.	Yaklaşık bin kişi vardı.
spa	tur	¿De verdad quieres saber la verdad?	Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyor musun?
spa	tur	¿Qué quieres comer?	Ne yemek istiyorsun?
spa	tur	Mi esposa lleva un vestido azul.	Karım mavi bir elbise giyiyor.
spa	tur	Deberías haber venido a la fiesta.	Partimize gelmeliydin.
spa	tur	Os esperaré aquí.	Sizi burada bekleyeceğim.
spa	tur	Se fue a Italia a estudiar música.	O, müzik eğitimi yapmak için İtalya'ya gitti.
spa	tur	No sé cuándo podrá venir.	Onun ne zaman gelebileceğini bilmiyorum.
spa	tur	No estoy tan ocupado como Tom.	Ben Tom kadar meşgul değilim.
spa	tur	Mi amigo es indio.	Arkadaşım Hintlidir.
spa	tur	Esos son nuestros libros.	Onlar bizim kitaplarımız.
spa	tur	Siempre quise ir a Boston.	Her zaman Boston'a gitmek istedim.
spa	tur	Necesitas conocimiento técnico para entender cómo funciona este sistema.	Bu sistemin nasıl işlediğini anlamak için teknik bilgiye ihtiyacınız var.
spa	tur	En este momento no me siento triste.	Şu an üzgün hissetmiyorum.
spa	tur	¿Es verdad que estás enamorado de mí?	Bana aşık olduğun doğru mu?
spa	tur	Ya dije todo lo que tenía que decir.	Söylemek zorunda olduğum her şeyi söyledim.
spa	tur	Mi madre es abogada.	Annem bir avukattır.
spa	tur	Lo necesitarás.	Ona ihtiyacın olacak.
spa	tur	Querría estar en París.	Paris'te olmak isterdim.
spa	tur	Hoy hace viento, ¿verdad?	Bugün hava rüzgarlı, değil mi?
spa	tur	Yo misma lo entregaré.	Onu kendim teslim edeceğim.
spa	tur	Me gusta el sashimi.	Sashimiyi severim.
spa	tur	¿Por qué estás enfadada?	Niçin kızgınsın?
spa	tur	El gato es café.	Kedi kahverengidir.
spa	tur	Creo que te equivocas.	Bence hatalısın.
spa	tur	Me estoy duchando.	Ben bir duş alıyorum.
spa	tur	¿Lo quieres con pimienta?	Üzerine biber istiyor musun?
spa	tur	He oído que Tom está enfermo.	Tom'un hasta olduğunu duydum.
spa	tur	Me encanta el francés.	Fransızcayı seviyorum.
spa	tur	Me gustan las matemáticas.	Matematiği severim.
spa	tur	Lo hizo otra vez.	O onu tekrar yaptı.
spa	tur	Tom todavía debería estar en cama.	Tom hâlâ yatakta olmalı.
spa	tur	No conocía esta canción.	Bu şarkıyı bilmiyordum.
spa	tur	Es muy lento.	Bu çok yavaş.
spa	tur	Voy a Tokio todos los días.	Her gün Tokyo'ya giderim.
spa	tur	Los niños querían jugar.	Çocuklar oynamak istedi.
spa	tur	Nuestro matrimonio se terminó.	Evliliğimiz bitti.
spa	tur	Hoy es el primer y último día para mí.	Bugün, benim için ilk ve son gündür.
spa	tur	No te entiendo.	Seni anlamıyorum.
spa	tur	Es demasiado peligroso.	Bu çok tehlikeli.
spa	tur	Necesito un poco de agua.	Biraz suya ihtiyacım var.
spa	tur	La raíz de una flor es tan débil como el dedo de un bebé.	Bir çiçeğin kökü bir bebeğin parmağı kadar zayıftır.
spa	tur	Tom sabe hablar francés.	Tom Fransızca konuşabilir.
spa	tur	Hoy no puedo llevar a Tom a la escuela.	Bugün Tom'u okula götüremem.
spa	tur	¿Has visto a este hombre?	Bu adamı gördün mü?
spa	tur	¿Hay un gato debajo de la mesa?	Masanın altında bir kedi var mı?
spa	tur	¿No te gustan las manzanas?	Elma sevmez misin?
spa	tur	Pregúntale cómo se llama.	Ona isminin ne olduğunu sor.
spa	tur	¿Puedes hablar más despacio, por favor?	Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
spa	tur	Dicen que nunca te olvidas de tu primer amor.	Onlar, senin ilk aşkını asla unutmadığını söylüyorlar.
spa	tur	No me gusta nada.	Onu hiç sevmiyorum.
spa	tur	Estoy seguro de que Tom estuvo aquí ayer.	Tom'un dün burada olduğundan eminim.
spa	tur	¿Por qué no debería hacer eso?	Bunu neden yapmamalıyım?
spa	tur	Váyase, por favor.	Lütfen gidin.
spa	tur	Tom es nuestro vecino.	Tom bizim komşumuz.
spa	tur	Tengo el pelo muy largo.	Çok uzun saçım var.
spa	tur	¿Cómo se llama el perro de Tom?	Tom'un köpeğinin adı ne?
spa	tur	Hace tiempo que quería decir esto. Tus chistes cínicos son insoportables.	Uzun zamandır bunu söylemek istedim. Sizin alaycı şakalarınız tahammül edilmezdir.
spa	tur	Dame un vaso de leche.	Bana bir bardak süt ver!
spa	tur	Nadie vino a la fiesta.	Kimse partiye gelmedi.
spa	tur	Ella está parada allá.	O orada duruyor.
spa	tur	Fuimos al museo.	Biz müzeye gittik.
spa	tur	No estoy de acuerdo con él.	Onunla aynı fikirde değilim.
spa	tur	Voy a dejar mi actual trabajo.	Şimdiki işimi bırakacağım.
spa	tur	La mujer se despierta.	Kadın uyanıyor.
spa	tur	Parece estar enfermo.	O hasta görünüyor.
spa	tur	Hay un niño.	Bir çocuk var.
spa	tur	Ninguno de esos chicos habla francés.	O çocuklardan hiçbiri fransızca konuşmuyor.
spa	tur	Bill tiene muchos amigos.	Bill'in çok arkadaşı var.
spa	tur	Bill siguió llorando durante horas.	Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
spa	tur	Él nada en el río.	O, nehirde yüzer.
spa	tur	¿Quieres esperar en el coche?	Arabada beklemek ister misin?
spa	tur	¿Quién te dijo que me dieras eso?	Bunu bana vermeni kim söyledi?
spa	tur	¿Tom es un actor?	Tom bir aktör mü?
spa	tur	Tom no tiene ni idea de en qué está pensando Mary.	Tom'un Mary'nin ne düşündüğü hakkında hiçbir fikri yok.
spa	tur	No sabía que eras de Boston.	Boston'lu olduğunu bilmiyordum.
spa	tur	Uno, dos, tres, cuatro, cinco, seis, siete, ocho, nueve, diez.	Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
spa	tur	Fue un buen rey.	O, iyi bir kraldı.
spa	tur	¿Por qué te gustó?	Onu niçin sevdin?
spa	tur	Amo a mi esposa.	Karımı seviyorum.
spa	tur	¿Dónde está la cuerda?	İp nerede?
spa	tur	Voy a jugar al tenis esta tarde.	Öğleden sonra tenis oynayacağım.
spa	tur	Deberías escuchar su consejo.	Onun tavsiyesini dinlemelisin.
spa	tur	Salió por esa puerta pero nunca volvió.	O kapıdan çıktı ve asla geri dönmedi.
spa	tur	¿Podés escribir tu nombre acá?	İsminizi buraya yazar mısınız?
spa	tur	Es imposible terminar el informe en una semana.	Bir haftada raporu bitirmek imkansız.
spa	tur	Este reloj es similar al mío que perdí ayer.	Bu saat,dün kaybettiğim saatle aynı.
spa	tur	Mi cantante favorita es Kylie Minogue.	Favori şarkıcım Kylie Minogue'dur.
spa	tur	Hay un vaso aquí.	Burada bir bardak var.
spa	tur	Mi hija fue a Inglaterra hace tres años.	Kızım üç yıl önce İngiltere'ye gitti.
spa	tur	A Tom le gustaba su trabajo muchísimo.	Tom işini çok sevdi.
spa	tur	¿Dónde escondo mi dinero?	Paramı nerede saklıyorum?
spa	tur	Por favor, dame un vaso de agua.	Lütfen bana bir bardak su ver.
spa	tur	Eso está hecho en Kazajistán.	Bu, Kazakistan'da yapıldı.
spa	tur	Pocos se dan cuenta, pero es verdad.	Birkaç kişi farkına varıyor ama o gerçek.
spa	tur	No sé leer ni hablar francés.	Fransızcayı ne okuyabilirim ne de konuşabilirim.
spa	tur	¿Dónde estás?	Neredesin?
spa	tur	Ella habla tanto el francés como el inglés.	O hem Fransızca hem de İngilizce konuşuyor.
spa	tur	Quizás ella venga mañana.	Belki o yarın gelecek.
spa	tur	Él siempre está preparado.	O, her zaman hazırdır.
spa	tur	Te llamaré.	Sana telefon edeceğim.
spa	tur	Necesito un cambio.	Bir değişime ihtiyacım var.
spa	tur	Yo creo esto sinceramente.	Ben buna dürüst olarak inanıyorum.
spa	tur	Preferiría que no le hubieras dicho la verdad.	Ona gerçeği söylememeni tercih ederdim.
spa	tur	Hola, cariño.	Merhaba, sevgilim.
spa	tur	Ramudu vino al colegio.	Ramudu okula geldi.
spa	tur	¿Qué haces aquí a estas horas de la noche?	Gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsun?
spa	tur	Llorar no va a traer de vuelta a tus padres.	Ağlamak anne babanı geri getirmeyecek.
spa	tur	A Tom no le gusta el café con azúcar.	Tom şekerli kahve sevmez.
spa	tur	Si llueve mañana, no iré a la reunión.	Eğer yarın yağmur yağarsa toplantıya gitmeyeceğim.
spa	tur	Tú no me impresionas.	Beni etkilemiyorsun.
spa	tur	¿Por qué quieres matarme?	Neden beni öldürmek istiyorsun?
spa	tur	Tom no tenía idea de qué decir.	Tom'un ne söyleyeceği hakkında fikri yoktu.
spa	tur	Muchos pasajeros estaban durmiendo en el último tren.	Birçok yolcu son trende uyuyordu.
spa	tur	¿Qué te gusta más: el té o el café?	Hangisini daha çok seversin:çay mı yoksa kahve mi?
spa	tur	Estoy seguro de que Tom sabe hablar francés.	Tom'un Fransızca konuşabildiğine eminim.
spa	tur	La lluvia arruinó la cosecha.	Yağmurlar mahsulü harap etti.
spa	tur	¿Querés jugar?	Oynamak ister misin?
spa	tur	Hoy no, mañana sí.	Bugün hayır, yarın evet.
spa	tur	¿Cómo de grande es?	O ne kadar büyük?
spa	tur	Levántate. Es muy tarde.	Kalk. Çok geç oldu.
spa	tur	Vayamos a la playa.	Haydi plaja gidelim.
spa	tur	Hacía mucho frío, así que nos quedamos en casa.	Hava çok soğuktu, bu yüzden evde kaldık.
spa	tur	Algo viene.	Bir şey geliyor.
spa	tur	¡Sé una buena chica!	İyi bir kız ol.
spa	tur	A Tom no le gusta su trabajo.	Tom işini sevmiyor.
spa	tur	Tom trabaja desde las nueve hasta las cinco.	Tom dokuzdan beşe kadar çalışır.
spa	tur	Fui invitado a la fiesta de Sachiko.	Sachiko'nun partisine davet edildim.
spa	tur	Ahora, una investigación exhaustiva está en progreso.	Şimdi kapsamlı bir soruşturma devam ediyor.
spa	tur	Dame tu número de teléfono por favor.	Lütfen bana telefon numaranı söyle.
spa	tur	¿Qué puedes darme?	Bana ne verebilirsin?
spa	tur	Se bajó del autobús y corrió directo hacia ella.	Otobüsten indi ve ona doğru koştu.
spa	tur	El muchacho al que ayudé es Tony.	Yardım ettiğim çocuk Tony'dir.
spa	tur	¿Te gusta el rap?	Rap sever misin?
spa	tur	Fui al banco.	Bankaya gittim.
spa	tur	Es más guapa que cualquier otra chica.	O, başka herhangi bir kızdan daha güzel.
spa	tur	Tom debería haberle pedido disculpas a Mary.	Tom Mary'den özür dilemeliydi.
spa	tur	No logro entender por qué no vino.	Onun niçin gelmediğini anlayamıyorum.
spa	tur	Tom no sabe nada.	Tom hiçbir şey bilmiyor.
spa	tur	Os lo dejaré a vosotros.	Onu size bırakacağım.
spa	tur	No lo despiertes.	Onu uyandırma.
spa	tur	No te olvides el paraguas.	Şemsiyeni unutma.
spa	tur	¡Feliz Año Nuevo!	Mutlu yıllar!
spa	tur	¿Estás orgullosa de mí?	Benimle gurur duyuyor musun?
spa	tur	Ella compró un juguete para el niño.	O, çocuk için bir oyuncak aldı.
spa	tur	Estamos muy agradecidos por lo que usted hizo.	Yaptıklarınız için çok minnettarız.
spa	tur	"Soy japonés" respondió el niño.	Çocuk cevap verdi: "Ben Japonum."
spa	tur	Hay una parada de bus por aquí cerca.	Burada yakında bir otobüs durağı var.
spa	tur	Aquel niño no come.	O çocuk yemek yemiyor.
spa	tur	Mañana a estas horas, Tom estará ocupado.	Yarın bu saatlerde Tom meşgul olacak.
spa	tur	Estos son nuestros libros.	Bunlar bizim kitaplarımız.
spa	tur	No es un médico.	O bir doktor değil.
spa	tur	No puedo calcular la distancia.	Mesafeyi tahmin edemem.
spa	tur	¿Planea ayudarnos?	O bize yardım etmeyi planlıyor mu?
spa	tur	No bebí mucho.	Çok fazla içki içmedim.
spa	tur	Amo las novelas de romance.	Aşk romanlarını seviyorum.
spa	tur	Mi tío que vive en París vino a vernos.	Paris'te yaşayan amcam bizi görmeye geldi.
spa	tur	El sospechoso estaba escondido en una fábrica abandonada.	Şüpheli, terkedilmiş bir fabrikada saklanıyordu.
spa	tur	¿Qué me ha enseñado la vida?	Hayat bana ne öğretti?
spa	tur	Al parecer no hubo separación. Ellos decidieron quedarse juntos de nuevo.	Meğerse bir ayrılık yokmuş. Onlar tekrar bir arada kalmaya karar vermişler.
spa	tur	Necesitamos tomar una muestra de sangre.	Bir kan örneği almamız gerekiyor.
spa	tur	Ellos están vigilando.	Onlar izliyor.
spa	tur	¿Tienes escuela los sábados?	Cumartesi günleri okulun var mı?
spa	tur	Solo era un sueño.	Sadece bir rüyaydı.
spa	tur	Jack no conduce rápido.	Jack hızlı sürmez.
spa	tur	Ella ayudó a su hermano pequeño con sus deberes.	O, küçük erkek kardeşinin ev ödevine yardım etti.
spa	tur	Todavía no confío en él.	Ona hâlâ güvenmiyorum.
spa	tur	¿De verdad quieres saber si Tom te quiere?	Tom'un seni sevip sevmediğini gerçekten bilmek istiyor musun?
spa	tur	Llevaba mi anillo.	Yüzüğümü takıyordum.
spa	tur	Porque ayer estuve mucho rato trabajando.	Çünkü dün uzun bir süre çalıştım.
spa	tur	El barco pasó bajo el puente.	Gemi köprünün altından geçti.
spa	tur	No mientas, profesor, no mientas.	Yalan konuşma öğretmen yalan konuşma.
spa	tur	¿Quién me llamó?	Beni kim aradı?
spa	tur	La casa huele bien.	Ev güzel kokuyor.
spa	tur	Tú también sabes lo que quiero.	Sen de benim ne istediğimi biliyorsun.
spa	tur	No, no estoy casado.	Hayır, evli değilim.
spa	tur	Estáis en el tren equivocado.	Siz yanlış trendesiniz.
spa	tur	Os llamaremos.	Sizi arayacağız.
spa	tur	Soy más bajo que tú.	Ben senden daha kısayım.
spa	tur	He estado recibiendo clases de Tom.	Tom'dan dersler alıyorum.
spa	tur	¡Oh! ¿Qué es esto?	Oh, bu nedir?
spa	tur	Llamo porque he perdido mi tarjeta de crédito.	Kredi kartımı kaybettiğim için arıyorum.
spa	tur	Sabes que es cierto.	Bunun doğru olduğunu biliyorsun.
spa	tur	Bienvenidos a Japón.	Japonya'ya hoş geldiniz.
spa	tur	Esas mujeres son fuertes.	Bu kadınlar güçlü.
spa	tur	Creo que lo recordarías.	Bence bunu hatırlardın.
spa	tur	Cristiano Ronaldo es un futbolista.	Cristiano Ronaldo bir futbolcudur.
spa	tur	Soy tan estúpida.	Çok aptalım.
spa	tur	Me gusta leer libros.	Ben kitap okumayı severim.
spa	tur	El bus le llevará al centro de la ciudad.	Otobüs seni şehir merkezine bırakacak.
spa	tur	Esperaré.	Bekleyeceğim.
spa	tur	Te echaré de menos.	Seni özleyeceğim.
spa	tur	Casi todos fueron invitados.	Neredeyse herkes davet edildi.
spa	tur	Es muy fácil odiar a alguien.	Birisinden nefret etmek çok kolaydır.
spa	tur	Están comiendo manzanas.	Onlar elmalar yiyorlar.
spa	tur	No necesito una televisión nueva.	Yeni bir televizyona ihtiyacım yok.
spa	tur	Ahora a mí también me gusta.	Şimdi onu ben de seviyorum.
spa	tur	El perro es mío.	Köpek benim.
spa	tur	Mi padre normalmente viene a casa a las siete.	Babam genellikle eve yedide gelir.
spa	tur	Yo lo hago.	Onu ben yapıyorum.
spa	tur	Tom, te echo de menos.	Seni özlüyorum, Tom.
spa	tur	¿Hay alguien que sepa de primeros auxilios?	İlk yardım bilen biri var mı?
spa	tur	Estaba ocupado haciendo la comida.	Yemek yapmakla meşguldüm.
spa	tur	Hablas bien inglés.	Sen iyi İngilizce konuşursun.
spa	tur	Le aseguro que todo estará preparado a tiempo.	Her şeyin zamanında hazır olacağını size garanti ediyorum.
spa	tur	Sabemos lo que queremos.	Ne istediğimizi biliyoruz.
spa	tur	La historia sobre la chica salió en las noticias.	Kız hakkındaki hikâye, haberlerdeydi.
spa	tur	Tom le dijo a Mary que estaba ocupado.	Tom Mary'ye meşgul olduğunu söyledi.
spa	tur	Tom se siente un poco mejor esta mañana.	Bu sabah Tom biraz daha iyi hissediyor.
spa	tur	Necesito estar solo.	Benim yalnız kalmaya ihtiyacım var.
spa	tur	Ha resuelto todos los problemas.	O bütün sorunları çözdü.
spa	tur	Tom habla muy rápido.	Tom çok hızlı konuşur.
spa	tur	¿Por qué yo?	Neden ben?
spa	tur	No tengo ganas de hablar.	Canım konuşmak istemiyor.
spa	tur	¡Tom, espera un minuto!	Bir dakika bekle, Tom!
spa	tur	Él no entiende las reglas del juego.	O oyunun kurallarını anlamıyor.
spa	tur	Deberías estar orgulloso de él.	Onunla gurur duyuyor olmalısın.
spa	tur	Se fue hace un rato.	Bir süre önce ayrıldı.
spa	tur	Preferiría que ella se sentara junto a mí.	Yanımda oturmasını tercih ederdim.
spa	tur	No, pero me gusta ir a ver el béisbol.	Hayır, fakat beyzbol izlemeye gitmekten hoşlanıyorum.
spa	tur	Mike fue a Kioto el verano pasado.	Mike geçen yaz Kyoto'ya gitti.
spa	tur	Tom va a la iglesia los domingos por la mañana.	Tom Pazar sabahı kiliseye gider.
spa	tur	Él todavía la quiere.	O onu hâlâ seviyor.
spa	tur	Los días son más largos que las noches.	Gündüzler gecelerden daha uzundur.
spa	tur	¿Puedes ver a Tom?	Tom'u görebiliyor musun?
spa	tur	Mi tía tiene tres hijos.	Halamın üç çocuğu var.
spa	tur	No será necesario.	Bu gerekli olmayacak.
spa	tur	El presidente ha abolido la esclavitud.	Başkan köleliği kaldırdı.
spa	tur	¿No le has escrito una carta?	Ona bir mektup yazmadın mı?
spa	tur	¿Cuándo empezaste a aprender francés?	Fransızca öğrenmeye ne zaman başladın?
spa	tur	¿Puedes pensar en alguna razón?	Herhangi bir neden düşünebiliyor musun?
spa	tur	Ya lo sabes, ¿verdad?	Onu zaten biliyorsun, değil mi?
spa	tur	Yo preferiría haber nacido en Japón.	Japonya'da doğmayı tercih ederdim.
spa	tur	Algunas personas engordan al dejar de fumar.	Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alır.
spa	tur	Esta frase está libre de errores gramaticales.	Bu cümle dil bilgisi hatalarından uzaktır.
spa	tur	Estaba hablando contigo.	Seninle konuşuyordum.
spa	tur	Tom cogió el autobús para ir a la escuela.	Tom okula gitmek için otobüse bindi.
spa	tur	¿Mi respuesta es correcta?	Benim cevabım doğru mu?
spa	tur	¿Te ha visto Tom?	Tom seni gördü mü?
spa	tur	Ellos trajeron los suyos.	Onlar onlarınkini getirdi.
spa	tur	Si no me siento, creo que me caigo.	Eğer oturmazsam, sanırım düşeceğim.
spa	tur	¿Qué tipo de pájaro es este?	Bu ne çeşit bir kuş?
spa	tur	Nunca he visto reír a Tom.	Tom'un güldüğünü hiç görmedim.
spa	tur	Tom no quería que Mary trabajase.	Tom Mary'nin çalışmasını istemiyordu.
spa	tur	Hice mal en hacerlo.	Onu yapmakla hata ettim.
spa	tur	No pareces ser muy feliz.	Çok mutlusun gibi görünmüyorsun.
spa	tur	Molly tiene un reloj grande.	Molly'nin büyük bir saati var.
spa	tur	Mira al bebé que está durmiendo en la cuna.	Beşikte uyuyan bebeğe bak.
spa	tur	Has hecho más que suficiente.	Gereğinden daha fazla yaptın.
spa	tur	Deja que te prepare la cena.	Senin için akşam yemeği hazırlayayım.
spa	tur	Es fácil preparar pasta.	Makarna pişirmek kolaydır.
spa	tur	Mándamelo.	Onu bana gönder.
spa	tur	Están comiendo.	Yiyorlar.
spa	tur	Él fue a Boston con ella.	O, onunla Boston'a gitti.
spa	tur	No me gustan Tom y Mary.	Tom ve Mary'den hoşlanmıyorum.
spa	tur	No está trabajando.	O çalışmıyor.
spa	tur	La habitación es oscura.	Oda karanlık.
spa	tur	Me gusta ducharme por las noches.	Geceleri duş almayı severim.
spa	tur	Esto es lo que me hace feliz.	Bu, beni mutlu eden şey.
spa	tur	Este no es su lugar.	Onların yeri burası değil.
spa	tur	Tengo un examen mañana.	Yarın bir sınavım var.
spa	tur	¿Qué quieres que haga?	Ne yapmamı istersin?
spa	tur	Él puede haber dicho eso.	O öyle söylemiş olabilir.
spa	tur	¿Cuál es la música que estabas escuchando?	Dinlediğin müzik neydi?
spa	tur	Quería estar en los periódicos.	Gazetelerde olmak istedi.
spa	tur	Él murió la semana pasada.	O geçen hafta öldü.
spa	tur	Creo que te gustará esto.	Sanırım bunu beğeneceksin.
spa	tur	¿Por qué ya no come conmigo?	O neden artık benimle öğle yemeği yemiyor?
spa	tur	Adiós, Sayoko.	Hoşça kal, Sayoko.
spa	tur	¿Cuál es vuestro plan?	Planınız nedir?
spa	tur	¿Tienes planes para las vacaciones de verano?	Yaz tatili için hiç planınız var mı?
spa	tur	He visto todo lo que quiero ver.	Görmek istediğim her şeyi gördüm.
spa	tur	Puede ser cierto.	Bu doğru olabilir.
spa	tur	Puedes usarlo siempre que quieras.	İstediğin zaman onu kullanabilirsin.
spa	tur	Puso su dinero en la caja.	O, parasını kutuya koydu.
spa	tur	Estoy estudiando francés.	Fransızca çalışıyorum.
spa	tur	Ella nos cantó una canción japonesa.	O, bizim için bir Japon şarkısı söyledi.
spa	tur	No me preguntes por qué.	Bana nedenini sorma.
spa	tur	No entra en el bosque por miedo a los lobos.	Kurttan korkan ormana girmez.
spa	tur	En ningún otro país ocurren tan frecuentemente los terremotos como en Japón.	Başka hiçbir ülkede Japonya'daki kadar sıklıkla deprem olmaz.
spa	tur	¿Dónde están mis niños?	Çocuklarımız nerede?
spa	tur	¿Por qué estudias italiano?	Neden İtalyanca öğreniyorsun?
spa	tur	Odio a las mujeres celosas.	Ben kıskanç kadınlardan nefret ederim.
spa	tur	Tom quería darse una ducha.	Tom bir duş almak istedi.
spa	tur	¿Puedes coger esto?	Bunu alabilir misin?
spa	tur	Los dos odiamos a Tom.	İkimiz de Tom'dan nefret ederiz.
spa	tur	Tom me vio darle algo de dinero a Mary.	Tom benim Mary'ye biraz para verdiğimi gördü.
spa	tur	¿Aún?	Hala?
spa	tur	Tengo que estudiar francés.	Fransızca öğrenmeliyim.
spa	tur	Ahora es otoño.	Şimdi sonbahar.
spa	tur	Ella le aconsejó que usara una bicicleta.	O, ona bir bisiklet kullanmasını tavsiye etti.
spa	tur	Ahora debes de estar muy ocupado.	Şimdi çok meşgul olmalısın.
spa	tur	Hierva los ingredientes antes de continuar con la receta.	Yemek tarifine devam etmeden önce malzemeleri kaynatın.
spa	tur	No has hecho nada malo.	Yanlış bir şey yapmadın.
spa	tur	Juego al tenis todos los domingos.	Her Pazar tenis oynarım.
spa	tur	Tomó nota de lo que dijo.	Onun söylediğini not aldı.
spa	tur	Tailandia está en Asia.	Tayland, Asya'dadır.
spa	tur	¿Puedo hablar a solas con usted?	Sizinle yalnız konuşabilir miyim?
spa	tur	Yo le enseño a escribir a mi hija.	Kızıma yazı yazmayı öğretiyorum.
spa	tur	¿Qué quieres que haga con esta niñita?	Bu küçük kızla ne yapmamı istiyorsun?
spa	tur	Permítame intentarlo otra vez.	Bir kere daha denememe izin verin.
spa	tur	Ha estado enfermo en cama por una semana.	Bir haftadır yatakta hastadır.
spa	tur	Me cuesta jugar golf.	Golf oynamakta zorluk çekiyorum.
spa	tur	Tiene el pelo corto.	Onun saçı kısa.
spa	tur	La casa de Tom es fácil de encontrar.	Tom'un evini bulmak kolaydır.
spa	tur	Tom puede tocar la guitarra mejor que yo.	Tom benden daha iyi gitar çalabilir.
spa	tur	¿Cuál es el lugar más bonito del mundo?	Dünyadaki en güzel yer neresidir?
spa	tur	Pareces enfadado.	Öfkeli görünüyorsun.
spa	tur	No, no he visto a nadie.	Hayır, hiç kimseyi görmedim.
spa	tur	Trabajo incluso los domingos.	Pazartesi günleri dahil çalışıyorum.
spa	tur	Estará en casa mañana.	O, yarın evde olacak.
spa	tur	Quédate en casa.	Evde kal.
spa	tur	Él está cansado, y yo también.	O yorgun, ve ben de.
spa	tur	Fui a Kawagoe en taxi.	Ben taksi ile Kawagoe'ye gittim.
spa	tur	¿Tom vive lejos de aquí?	Tom buradan uzakta mı yaşar?
spa	tur	¿Por qué no tiene nada que decir?	Neden söyleyecek bir şeyi yok?
spa	tur	Te amo mucho.	Seni çok seviyorum.
spa	tur	He visto la cara de Tom.	Tom'un yüzünü gördüm.
spa	tur	Tom decidió abandonar la escuela y trabajar tiempo completo.	Tom okulu bırakmaya ve tamgün çalışmaya karar verdi.
spa	tur	No habrá más clases.	Artık ders olmayacak.
spa	tur	Fue el primero en ayudarle.	O, ona yardım eden ilk kişiydi.
spa	tur	¿Quién se va a enterar?	Kim bilecek?
spa	tur	¿Te acuerdas?	Hatırlıyor musun?
spa	tur	Terminé de escribir una carta.	Bir mektup yazmayı bitirdim.
spa	tur	Mentí a mis padres.	Aileme yalan söyledim.
spa	tur	La caja está vacía.	Kutu boş.
spa	tur	¿Lo viste?	Onu gördün mü?
spa	tur	Ya no mientas más, ¿vale?	Artık yalan söyleme, tamam mı?
spa	tur	En mi sueño vi a Yumi.	Rüyamda Yumi'yi gördüm.
spa	tur	¿Cuál es tu palabra japonesa favorita?	Favori Japonca kelimen nedir?
spa	tur	Tom no hizo nada para ayudar a Mary.	Tom Mary'ye yardım etmek için bir şey yapmadı.
spa	tur	Tom parece estar interesado en Mary.	Tom Mary ile ilgileniyor gibi görünüyor.
spa	tur	No bebo cerveza.	Ben bira içmem.
spa	tur	Tengo muchas cosas que hacer esta semana.	Bu hafta yapacak çok işim var.
spa	tur	Es muy guapa.	O çok güzel.
spa	tur	Las peleas de gallos están prohibidas en muchos países.	Horoz dövüşü birçok ülkede yasaklanmıştır.
spa	tur	No, no fui.	Hayır, gitmedim.
spa	tur	Será difícil.	Zor olacak.
spa	tur	¿Dónde las perdiste?	Onları nerede kaybettin?
spa	tur	¿Has estado en Japón alguna vez?	Hiç Japonya'da bulundun mu?
spa	tur	Tom parece más viejo.	Tom daha yaşlı görünüyor.
spa	tur	Necesito una toalla seca.	Kuru bir havluya ihtiyacım var.
spa	tur	Eres nuevo por aquí, ¿verdad?	Buralarda yenisin, değil mi?
spa	tur	Tom compró algo de comer para Mary.	Tom, Mary için yiyecek bir şeyler aldı.
spa	tur	¿Me ves?	Beni görüyor musun?
spa	tur	El señor es un pianista muy famoso.	Beyefendi çok meşhur bir piyanisttir.
spa	tur	Eres el amor de mi vida.	Sen benim hayatımın aşkısın.
spa	tur	¿Tus niños saben francés?	Çocukların Fransızca bilir mi?
spa	tur	Tom quiere que me mantenga lejos de ti.	Tom senden uzak kalmamı istiyor.
spa	tur	Les gustan las manzanas.	Onlar elma severler.
spa	tur	Hay un estudiante turco en la escuela de Magdalena. Se llama Reşit.	Magdalena'nın okulunda bir Türk öğrenci var. Onun adı Reşit.
spa	tur	Tom era importante.	Tom önemliydi.
spa	tur	No tiene que venir aquí todos los días.	Her gün buraya gelmek zorunda değilsiniz.
spa	tur	Me pasé todo el día haciéndolo.	Tüm günü onu yaparak geçirdim.
spa	tur	Apague su cigarro. Está prohibido fumar aquí.	Sigaranızı söndürün. Burada sigara içmek yasaktır.
spa	tur	Nadie puede hacer pizza tan bien como Tom.	Hiç kimse Tom'un yapabildiği kadar iyi pizza yapamaz.
spa	tur	Mamá, ¿todavía recuerdas cómo se hace?	Anne, onu nasıl yapacağını hâlâ hatırlıyor musun?
spa	tur	Esta palabra tiene origen griego.	Bu kelimenin özü Yunancadır.
spa	tur	Tom no sabe hablar francés.	Tom Fransızca konuşamaz.
spa	tur	Los gatos no comen plátano.	Kediler muz yemez.
spa	tur	Sé cómo conducir un coche.	Nasıl araba süreceğimi biliyorum.
spa	tur	Nado aquí todas las mañanas.	Ben burada her sabah yüzerim.
spa	tur	Él no está aquí, ¿verdad?	O burada değil, değil mi?
spa	tur	Es fácil responder a esta pregunta.	Bu soruya cevap vermek kolay.
spa	tur	Él fue allí solo.	O, oraya kendisi gitti.
spa	tur	Vuestro perro está aquí.	Köpeğiniz burada.
spa	tur	Mi padre me ayudó con los deberes.	Babam ev ödevimde bana yardım etti.
spa	tur	El mercado estaba lleno a rebosar de bienes extranjeros.	Pazar yabancı mallarla dolup taşıyordu.
spa	tur	Puedo volver a hacerlo.	Onu tekrar yapabilirim.
spa	tur	Ellos encontraron el cuerpo de un recién nacido en un congelador.	Yeni doğmuş bir bebeğin vücudunu bir dondurucunun içinde buldular.
spa	tur	Tom habla francés tan bien como tú.	Tom senin kadar iyi Fransızca konuşur.
spa	tur	Jane no estaba feliz.	Jane mutlu değildi.
spa	tur	Fue un día estresante.	Bu stresli bir gündü.
spa	tur	Estas no son mis llaves.	Bunlar benim anahtarım değil.
spa	tur	Tom y Mary se odian.	Tom ve Mary birbirlerinden nefret ederler.
spa	tur	Será nuestro secreto.	O bizim sırrımız olacak.
spa	tur	¿Te acuerdas de lo que dijo ella?	Onun ne dediğini hatırlıyor musun?
spa	tur	Se le permitió irse pronto.	Erken gitmesi için izin verildi.
spa	tur	Tom ya me ha dado las gracias.	Tom zaten bana teşekkür etti.
spa	tur	Mary me dio una muñeca americana.	Mary bana Amerikalı bir bebek verdi.
spa	tur	¿Hay algún lugar al que quieras ir?	Gitmek istediğin herhangi bir yer var mı?
spa	tur	No dijo nada.	Bir şey söylemedi.
spa	tur	Tom es mi abuelo.	Tom benim büyük babam.
spa	tur	Ven, miremos por la ventana.	Gel, pencereden bakalım.
spa	tur	Se lo robé a Tom.	Onu Tom'dan çaldım.
spa	tur	La situación económica del país empeoró.	Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
spa	tur	¿Quién va ganando?	Kim kazanıyor?
spa	tur	Ella ha estado ausente desde el miércoles pasado.	O, geçen Çarşambadan beri yoktur.
spa	tur	De aquí a la estación hay dos millas.	Buradan istasyona iki mildir.
spa	tur	Tom, ¿estás dormido?	Uyuyor musun, Tom?
spa	tur	Yo llego en el próximo bus.	Bir sonraki otobüs ile geliyorum.
spa	tur	Vive aquí desde que tenía 5 años.	Beş yaşından beri burada yaşıyor.
spa	tur	¿Por qué no estás conmigo?	Neden benimle değilsin?
spa	tur	A esa chica la he visto antes.	O kızı daha önce gördüm.
spa	tur	Intentó quitarme el novio.	Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.
spa	tur	Ojalá tuviéramos un médico aquí.	Keşke burada bir doktorumuz olsa.
spa	tur	Vuelve en un mes.	Bir ay içinde dön.
spa	tur	Tom es jugador de baloncesto.	Tom bir basketbol oyuncusudur.
spa	tur	Tom odia levantarse temprano.	Tom sabah erken kalkmaktan nefret eder.
spa	tur	Te vi con ella.	Seni onunla gördüm.
spa	tur	Si tú no vas, yo tampoco.	Sen gitmezsen, ben de gitmem.
spa	tur	Si cambias de dirección, por favor, házmelo saber.	Eğer adresini değiştiriyorsan, lütfen bana bildir.
spa	tur	Creo que está enfadado.	Sanırım o kızgın.
spa	tur	Este tren va a Nueva York.	Bu tren New York'a gider.
spa	tur	Ella será doctora.	O bir doktor olacak.
spa	tur	Un milímetro es la milésima parte de un metro.	Bir milimetre metrenin binde biridir.
spa	tur	Ella no parece feliz.	O mutlu görünmüyor.
spa	tur	El niño se acatarró.	Çocuk soğuk aldı.
spa	tur	Tú tienes una hora.	Senin bir saatin var.
spa	tur	Coge uno de estos.	Bunlardan birini al.
spa	tur	Me invitaron a la fiesta.	Onlar beni partiye davet ettiler.
spa	tur	¿Que nacionalidad era su abuelo?" "Suizo."	"Dedeleri nereliydi?" "İsviçre."
spa	tur	¿Dónde puedo cambiar yenes por dólares?	Nerede Yen'i dolar'la değiştirebilirim?
spa	tur	Deja dormir a Tom.	Tom'un uyumasına izin ver.
spa	tur	Ya lo he hablado con Tom.	Tom'la onun hakkında zaten konuştum.
spa	tur	No puedo beber café.	Kahve içemem.
spa	tur	¿Se pondrá bien?	O iyileşecek mi?
spa	tur	Ella llevaba unos zapatos blancos.	O, beyaz ayakkabılar giydi.
spa	tur	¿Quieres comer algo?	Bir şey yemek ister misin?
spa	tur	Durante el trabajo se trabaja y cuando se juega se juega.	Çalışma zamanı çalış, eğlence zamanı eğlen.
spa	tur	No le pregunté a Tom.	Tom'a sormadım.
spa	tur	Mi calabaza fue la mejor.	Benim kabağım en iyisiydi.
spa	tur	Tom quería esperar al siguiente autobús.	Tom sonraki otobüsü beklemek istedi.
spa	tur	Lo siento, mi padre no está aquí.	Maalesef babam burada değil.
spa	tur	Soy yo.	Benim.
spa	tur	Él me hace feliz.	O beni mutlu ediyor.
spa	tur	¿Me he dejado aquí las llaves?	Anahtarlarımı burada mı bıraktım?
spa	tur	¿Puedes venir?	Gelebilir misin?
spa	tur	Sí, Bob me ha ayudado.	Evet, Bob bana yardım etti.
spa	tur	¿Dónde la conocisteis?	Onunla nerede tanıştın?
spa	tur	¿Quién cuida de este perro?	Bu köpeğe kim bakıyor?
spa	tur	Ella refrescó su memoria al ver la foto.	Fotoğrafla hafızasını tazeledi.
spa	tur	¿Por qué a Tom no le gusta comer pescado?	Tom neden balık yemeyi sevmiyor?
spa	tur	No te acuerdas, ¿verdad?	Hatırlamıyorsun, değil mi?
spa	tur	Tom se pasó el día viendo la televisión.	Tom bütün gün televizyon izlemekten başka bir şey yapmadı.
spa	tur	Los hititas son una de las civilizaciones de época antigua que vivieron en Anatolia.	Hititler , Anadolu'da yaşamış eski çağ uygarlıklarından bir tanesidir.
spa	tur	Tom empezó a creer que nunca podría volver a andar.	Tom tekrar asla yürüyemiyeceğine inanmaya başladı.
spa	tur	Un policía me dijo que parase el coche.	Bir polis memuru arabayı durdurmamı söyledi.
spa	tur	Comparto una casa con dos de mis amigos.	Ben bir evi iki arkadaşımla paylaşıyorum.
spa	tur	Todos estaban asustados.	Onların hepsi korkmuştu.
spa	tur	No he tenido noticias suyas durante mucho tiempo.	Ben uzun bir süre ondan haber almadım.
spa	tur	No deberías confiar en Tom.	Tom'a güvenmemelisin.
spa	tur	No lo necesitamos.	Ona ihtiyacımız yok.
spa	tur	¿Ha pasado algo?	Bir şey mi oldu?
spa	tur	¿Qué hay?	Ne var?
spa	tur	Cookie es más joven que Kate por diez años.	Cookie Kate'ten on yaş daha gençtir.
spa	tur	No debes juzgar a un hombre por su apariencia.	Bir insanı görünüşü ile yargılamamalısın.
spa	tur	Ella aún le ama.	O onu hâlâ seviyor.
spa	tur	Sabía que vendrías.	Geleceğini biliyordum.
spa	tur	Mañana iremos a un baile.	Yarın bir dansa gidiyoruz.
spa	tur	Claro que te amo.	Seni elbette seviyorum.
spa	tur	Debería haber ido allí contigo.	Oraya seninle gitmeliydim.
spa	tur	Si pudiera, no estaría aquí.	Eğer yapabilseydim, burada olmazdım.
spa	tur	Era una broma.	O bir şakaydı.
spa	tur	El gimnasio de la escuela fue extendido.	Okulun spor salonu genişletildi.
spa	tur	Esta tarde tendremos una entrevista.	Bu akşamüstü bir görüşmemiz var.
spa	tur	Esta escuela fue fundada en el año 1970.	Bu okul 1970 yılında inşa edildi.
spa	tur	Esta mañana Tom se ha levantado antes de lo normal.	Tom bu sabah her zamankinden daha erken kalktı.
spa	tur	Estambul es su ciudad favorita.	İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.
spa	tur	Hubo un terremoto ayer.	Dün bir deprem oldu.
spa	tur	Necesito las llaves del coche.	Arabanın anahtarlarına ihtiyacım var.
spa	tur	¡Muchas gracias!	Çok teşekkürler!
spa	tur	¿Por qué deberíamos confiar en ti?	Sana neden güvenmeliyiz?
spa	tur	Tom no habla nada de francés.	Tom hiç Fransızca konuşmaz.
spa	tur	No fomente el uso de Facebook.	İnsanları Facebook kullanmaya teşvik etmeyin.
spa	tur	¿Cómo podemos agradecéroslo?	Size nasıl teşekkür edebiliriz?
spa	tur	Tom comió algo.	Tom bir şey yedi.
spa	tur	Este perro es mío.	Bu köpek benim.
spa	tur	Ya terminé de leer este libro.	Bu kitabı okumayı henüz bitirdim.
spa	tur	No todo estudiante tiene un diccionario.	Her öğrencinin bir sözlüğü yok.
spa	tur	Tan solo tenemos que hacerlo.	Biz sadece onu yapmak zorundayız.
spa	tur	No es tan bueno como se ve.	O, göründüğü kadar iyi değildir.
spa	tur	Entonces dime qué haces.	Bu yüzden bana ne yaptığını söyle.
spa	tur	¿Cuánto tiempo te quedarás aquí?	Burada ne kadar kalacaksın?
spa	tur	¿Es ésa una foto mía?	O benim bir resmim mi?
spa	tur	Mi país me necesita.	Ülkemin bana ihtiyacı var.
spa	tur	Dame eso.	Bana onu ver.
spa	tur	Mi madre me compró un bonito vestido el domingo pasado.	Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.
spa	tur	Somos canadienses.	Biz Kanadalılarız.
spa	tur	No pude ir a la reunión porque estaba enfermo.	Hasta olduğum için, toplantıya gidemedim.
spa	tur	Suelo desayunar a las siete.	Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.
spa	tur	Cómete tu comida.	Yemeğini ye.
spa	tur	¿Cuántos años tiene su hija?	Kızınız kaç yaşında?
spa	tur	¿Qué tiempo hace en tu país?	Senin ülkende iklim nasıl?
spa	tur	La regla es corta.	Cetvel kısadır.
spa	tur	Mi amigo vive en esta casa.	Arkadaşım bu evde yaşamaktadır.
spa	tur	Ella nos invitó a su fiesta de cumpleaños.	Bizi doğum günü partisine davet etti.
spa	tur	¿Cuánto tiempo nos queda antes de la cena?	Akşam yemeğinden önce ne kadar zamanımız var?
spa	tur	No creo que sea tan buena idea.	Bunun böyle iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
spa	tur	Soy más baja que él.	Ondan daha kısayım.
spa	tur	Hago una hora de deporte al día.	Her gün bir saat spor yaparım.
spa	tur	Es capaz de hablar diez idiomas.	O, on dil konuşma yeteneğine sahiptir.
spa	tur	Ella compró un juguete para el niño.	Çocuğa bir oyuncak aldı.
spa	tur	Quiero unas galletas de chocolate.	Çikolatalı bisküviler istiyorum.
spa	tur	Creo que te recuerdo.	Seni hatırladığımı düşünyorum.
spa	tur	Sergio Ramos: "El Madrid necesitaba a alguien como Mou."	Sergio Ramos: "Madrid'in Mou gibi birisine ihtiyâcı vardı".
spa	tur	No me gusta tomar café.	Kahve içmekten hoşlanmıyorum.
spa	tur	Entonces era joven.	O zaman gençtim.
spa	tur	Tom tomó un curso de control de la ira.	Tom öfkesini yönetmeyi öğrenmek için ders aldı.
spa	tur	No los entiendo.	Onları anlamıyorum.
spa	tur	Anoche llovió mucho.	Dün gece çok yağmur yağdı.
spa	tur	Sabe que se ha portado mal.	O kötü davrandığını biliyor.
spa	tur	¡No vuelvas a hacer una cosa así!	Tekrar öyle bir şey yapma.
spa	tur	¿A qué hora te fuiste a la cama ayer?	Dün saat kaçta yatmaya gittin?
spa	tur	Creo que deberíamos irnos.	Sanırım gitmeliyiz.
spa	tur	¿No te sientes mejor?	Sen daha iyi hissetmez misin?
spa	tur	¿Este camino me va a llevar a la estación?	Bu yol beni istasyona götürecek mi?
spa	tur	No soy capaz de encontrar lo que quiero.	Ne istediğimi bulamıyorum.
spa	tur	¿Puedes mostrarme el camino, por favor?	Lütfen bana yolu gösterir misin?
spa	tur	Tom no está durmiendo.	Tom uyumuyor.
spa	tur	¿Vives solo?	Yalnız mı yaşıyorsun?
spa	tur	Creo que me gustaría ser tu amiga.	Senin arkadaşın olmayı istediğimi düşünüyorum.
spa	tur	Lo intento, pero no hay manera de olvidarte.	Deniyorum, yine de seni unutamıyorum.
spa	tur	¡Qué viento!	Ne rüzgarlı!
spa	tur	Hágalo mañana.	Onu yarın yapın.
spa	tur	No tengo ganas de dormir ahora.	Canım şimdi uyumak istemiyor.
spa	tur	Estoy comiendo fruta.	Meyve yiyorum.
spa	tur	Es realmente bonito.	Gerçekten güzel.
spa	tur	La gente que no quiera ir no tiene que ir.	Gitmek istemeyen insanlar gitmek zorunda değil.
spa	tur	"¿Qué pasó?" "El carro se descompuso."	"Ne oldu?" "Araba bozuldu."
spa	tur	Voy a volver a casa mañana.	Yarın eve dönüyorum.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tarda para ir de aquí al Hotel Hilton?	Buradan Hilton Oteline gitmek ne kadar zaman alır?
spa	tur	Gracias por la cena.	Akşam yemeği için teşekkürler.
spa	tur	Tom dice que trabaja mucho.	Tom çok çalıştığını söylüyor.
spa	tur	He venido a disculparme.	Üzgün olduğumu söylemek için geldim.
spa	tur	¿Qué otra cosa puede ser?	Başka ne olabilir?
spa	tur	Tom le dijo a Mary que él iría a Boston en octubre.	Tom Mary'ye Ekimde Boston'a gideceğini söyledi.
spa	tur	Caminamos por el río.	Nehir boyunca yürüdük.
spa	tur	Cómete estos pasteles.	Bu kekleri ye.
spa	tur	Tenemos que limpiar el coche.	Biz arabayı temizlemeliyiz.
spa	tur	No hablo chino.	Çince konuşmam.
spa	tur	Quiero cumplir las promesas que hice.	Verdiğim sözleri tutmak isterim.
spa	tur	Me estoy preguntando si lo amo.	Onun sevip sevmediğimi merak ediyorum.
spa	tur	¿Dónde está el banco más cercano?	En yakın banka nerede?
spa	tur	Le compré una corbata.	Ona bir kravat aldım.
spa	tur	¿Quieres ganar algo de dinero hoy?	Bugün biraz para kazanmak ister misin?
spa	tur	Las dos chicas tienen los ojos azules.	Heriki kızın mavi gözleri var.
spa	tur	Hoy tenemos mucha comida.	Bugün bizim çok yiyeceğimiz var.
spa	tur	Se fue de casa hace diez minutos.	O, on dakika önce evden ayrıldı.
spa	tur	¿Tom se va contigo?	Tom seninle gidiyor mu?
spa	tur	Ella es más guapa cada día que pasa.	O günden güne daha da güzelleşiyor.
spa	tur	Es hora de irse a la cama. Apaga la radio.	Yatma zamanı.Radyoyu kapa.
spa	tur	Todos quieren protegerte.	Herkes seni korumak ister.
spa	tur	¿Me has olvidado?	Beni unuttun mu?
spa	tur	Tengo que ir a trabajar.	Ben işe gitmeliyim.
spa	tur	¿Qué hiciste en las últimas vacaciones?	Son tatilde ne yaptın?
spa	tur	He venido a disculparme.	Özür dilemeye geldim.
spa	tur	No puedo conseguirte ese vestido.	Sana o elbiseyi alamam.
spa	tur	Mi madre es rica.	Annem zengindir.
spa	tur	¿Vivirás en Sasayama en año que viene?	Gelecek yıl Sasayama'da yaşayacak mısın?
spa	tur	Tom está tranquilo.	Tom sakin.
spa	tur	No hace falta que me des las gracias.	Bana teşekkür etmene gerek yok.
spa	tur	¿Qué hacés por la tarde?	Öğleden sonra ne yapıyorsun?
spa	tur	Tom trajo a Mary a nuestra fiesta.	Tom Mary'yi partimize getirdi.
spa	tur	En el mundo no hay mayor misterio que el amor.	Dünyada aşktan daha büyük bir gizem yoktur.
spa	tur	No deberías ir ahí.	Oraya gitmemelisin.
spa	tur	Tom está más gordo ahora que la última vez que lo vi.	Tom şimdi onu son gördüğüm zamankinden daha şişman.
spa	tur	El chico fue vendido como esclavo.	Çocuk köle olarak satıldı.
spa	tur	Bebió leche.	Süt içti.
spa	tur	¿Qué te gustaría hacer antes de morir?	Ölmeden önce ne yapmak hoşuna giderdi?
spa	tur	Vienen.	Onlar geliyor.
spa	tur	¡Hoy el teléfono está sonando sin parar!	Bugün telefon durmadan çalıyor!
spa	tur	¿Caminas a la escuela todos los días?	Okula her gün yürüyerek mi gelirsin?
spa	tur	Me gusta esa falda.	O eteği seviyorum.
spa	tur	Como no tenía nada que hacer, vi la televisión.	Yapacak bir şey olmadığı için, televizyon izledim.
spa	tur	Mi casa es pequeña.	Evim küçüktür.
spa	tur	Fumar no es bueno para la salud.	Sigara içmek sağlık için iyi değildir.
spa	tur	¡No le creas!	Ona inanma!
spa	tur	Está enfermo. Por eso no ha venido.	O hasta. Bu yüzden gelmedi.
spa	tur	No estudió para nada.	O hiç çalışmadı.
spa	tur	Lo invitamos a nuestra casa.	Biz onu evimize davet ettik.
spa	tur	Solía ir a la escuela en bicicleta, pero ahora va en autobús.	Okula bisikletle giderdi ama artık otobüsle gidiyor.
spa	tur	Todavía no lo he visto.	Onu hâlâ görmedim.
spa	tur	Dicen que soy una anciana.	Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.
spa	tur	Volvió a empezar.	Tekrar başladı.
spa	tur	Tom tiene un helicóptero personal.	Tom'un kişisel bir helikopteri var.
spa	tur	¿Por qué te quedaste ayer en casa?	Dün neden evde kaldın?
spa	tur	¿Por qué estás en el baño?	Neden banyodasın?
spa	tur	Es una persona amable.	O nazik bir insandır.
spa	tur	Tom sabía adónde iba.	Tom nereye gideceğini biliyordu.
spa	tur	Mañana se irá de aquí.	O, yarın buradan ayrılacak.
spa	tur	Mi madre está en la cocina haciendo la comida.	Annem mutfakta yemek pişiriyor.
spa	tur	No estoy aquí.	Burada değilim.
spa	tur	Odio el invierno.	Kıştan nefret ederim.
spa	tur	Tom es el único chico de mi clase.	Tom sınıfımızdaki tek oğlan.
spa	tur	Me dio pan y leche.	Bana ekmek ve süt verdi.
spa	tur	Tom bebió demasiado.	Tom çok içti.
spa	tur	Mi tía tiene tres hijos.	Teyzemin üç çocuğu var.
spa	tur	¿Con quién está hablando Tom?	Tom kimle konuşuyor?
spa	tur	Para ser honesto, nunca he oído hablar de este lugar antes.	Dürüst olmak gerekirse, daha önce bu yeri hiç duymadım.
spa	tur	Tom leía novelas.	Sen romanlar okurdun.
spa	tur	No dejes que se beba este zumo.	Onun bu meyve suyunu içmesine izin verme.
spa	tur	¿Sabes dónde están mi llaves?	Anahtarlarım nerede biliyor musun?
spa	tur	No puedo hacer nada.	Ben bir şey yapamam.
spa	tur	Todos somos ateos respecto a la mayoría de dioses en los que la humanidad ha creído alguna vez. Algunos simplemente vamos un dios más allá.	Hepimiz insanlığın bir zamanlar inandığı tanrıların çoğuna karşı ateistiz. Bazıları sadece bir tanrı daha ileri gidiyor.
spa	tur	¿Qué estoy oyendo ahora?	Ben şimdi ne duyuyorum?
spa	tur	Espero que mañana haga buen tiempo.	Yarın havanın güzel olacağını umuyorum.
spa	tur	¿Qué dice él en su carta?	Mektubunda ne diyor?
spa	tur	Me encanta su casa.	Onların evini seviyorum.
spa	tur	¿Por qué has venido a Japón?	Neden Japonya'ya geldin?
spa	tur	Su hermana vive en Escocia.	Onun kız kardeşi İskoçya'da yaşıyor.
spa	tur	Ha estado en la cama enfermo durante cuatro días.	O, dört gündür yatakta hastadır.
spa	tur	El ladrón se esfumó.	Hırsız kaçtı.
spa	tur	Pon este libro encima de los otros.	Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
spa	tur	Pueden hablar alemán.	Almanca konuşabilirsiniz.
spa	tur	Crió al niño para que sea una buena persona.	Çocuğu iyi bir insan olması için yetiştirdi.
spa	tur	Mi padre tiene muchos libros.	Babamın birsürü kitabı var.
spa	tur	¿De verdad quieres dejar el instituto?	Liseyi bırakmayı gerçekten istiyor musun?
spa	tur	La escarcha dañó las flores.	Kırağı çiçeklere zarar verdi.
spa	tur	Ellos os desean.	Sizi istiyorlar.
spa	tur	Es la letra de Tom.	Bu Tom'un el yazısı.
spa	tur	Si quieres, te enseño ajedrez.	Eğer istersen, sana satranç oynamayı öğretirim.
spa	tur	Vi la casa de Marcus.	Marcus'un evini gördüm.
spa	tur	Todos eran felices.	Herkes mutluydu.
spa	tur	¿Puedes hacerlo en un día?	Onu bir günde yapabilir misin?
spa	tur	¿Quién es él?	O kim?
spa	tur	Si mañana hace bueno, iré a dar un paseo.	Yarın hava güzel olursa yürüyüşe gideceğim.
spa	tur	Recuerdo la casa en la que crecí.	Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.
spa	tur	Tom no quiere comer.	Tom yemek yemek istemiyor.
spa	tur	¿Ves?	Görüyor musun?
spa	tur	Me gustan tus amigos.	Arkadaşlarını severim.
spa	tur	¿Hay un teléfono aquí?	Burada bir telefon var mı?
spa	tur	¿Hablas inglés?	İngilizce konuşur musun?
spa	tur	¡Feliz cumpleaños, Muiriel!	Doğum günün kutlu olsun, Muiriel.
spa	tur	Estuve escribiendo cartas toda la mañana.	Bütün sabah mektupları yazıyordum.
spa	tur	¿Puedo ir a la casa de Tom a tocar música?	Çalgı çalmak için Tom'un evine gidebilir miyim?
spa	tur	No soy más inteligente que él.	Ondan daha zeki değilim.
spa	tur	¿Irás conmigo a la tienda?	Mağazaya benimle gelecek misin?
spa	tur	Trabaja para una compañía americana.	O bir Amerikan şirketi için çalışıyor.
spa	tur	Un día me gustaría ir a Francia.	Bir gün Fransa'ya gitmek istiyorum.
spa	tur	Mary se parece a su madre.	Mary annesine benziyor.
spa	tur	Sé nadar bien.	Ben iyi yüzebilirim.
spa	tur	Yumi es feliz, ¿verdad?	Yumi mutlu, değil mi?
spa	tur	El libro es pequeño.	Kitap küçük.
spa	tur	Ella es una enfermera.	O bir hemşire.
spa	tur	Tom no lo vio.	Tom onu görmedi.
spa	tur	Habrá que hacerlo mañana.	Yarın tamamlanmış olması gerekecek.
spa	tur	Vámonos a dormir.	Uyumaya gidelim.
spa	tur	Ella está lejos, pero todavía la quiero.	Uzaklarda ama hala onu seviyorum.
spa	tur	¿Qué es esto?	Bu nedir?
spa	tur	Puedo verle.	Onu görebilirim.
spa	tur	Tom debería decir la verdad.	Tom gerçeği söylemeli.
spa	tur	¿Estaba el bebé llorando en aquel momento?	O zaman, bebek ağlıyor muydu?
spa	tur	Vengo aquí todos los días.	Her gün buraya gelirim.
spa	tur	No tengo tiempo para esto.	Bunun için zamanım yok.
spa	tur	"Estoy muy feliz", dijo él.	"Çok mutluyum." dedi.
spa	tur	Quiero algunas patatas.	Birkaç patates istiyorum.
spa	tur	La niña sentada al piano es mi hija.	Piyanoda oturan kız benim kızımdır.
spa	tur	¿Él sabe hablar francés?	O Fransızca konuşabilir mi?
spa	tur	También Tom va a ir.	Tom da gidiyor.
spa	tur	Patty terminó de escribirles a sus amigos en Canadá.	Patty Kanada'da arkadaşlarına yazmayı bitirdi.
spa	tur	No tengo perro.	Köpeğim yok.
spa	tur	No tengo tiempo.	Zamanım yok.
spa	tur	Por favor, ¿me dejas irme?	Lütfen gitmeme izin verir misin?
spa	tur	Ellos se besaron.	Öpüştüler.
spa	tur	Es tres años mayor que yo.	O benden üç yaş daha büyüktür.
spa	tur	¿Tienen una bicicleta?	Bisikletiniz var mı?
spa	tur	Nada es más importante que el tiempo.	Hiçbir şey zamandan daha önemli değildir.
spa	tur	¿Tienes miedo?	Korkuyor musun?
spa	tur	Al principio es difícil.	Önce, zordur.
spa	tur	Me sonrió y se subió al tren.	Bana gülümsedi ve trene bindi.
spa	tur	Pareces sorprendida.	Şaşırmış görünüyorsun.
spa	tur	Ella gana de media 10 libras a la semana.	Bir haftada ortalama 10 pound kazanıyor.
spa	tur	¡Hagámoslo!	Hadi yapalım!
spa	tur	Ella se levanta tarde los domingos por la mañana.	O,pazar sabahları geç kalkar.
spa	tur	No puedo esperar hasta el verano.	Yaza kadar bekleyemem.
spa	tur	Tom está tosiendo.	Tom öksürüyor.
spa	tur	Hemos llegado a Berlín. Luego llegaremos a Nueva York.	Berline vardık.Daha sonra Newyork' gideceğiz.
spa	tur	No digas eso.	Onu söyleme.
spa	tur	Prefiero el inglés a las matemáticas.	Ben İngilizceyi matematikten daha çok severim.
spa	tur	Los microbios pueden provocar enfermedades.	Mikroplar hastalığa neden olabilir.
spa	tur	La cuestión es si vendrá.	Sorun onun gelip gelmeyeceğidir.
spa	tur	Cogieron el metro.	Onlar metroya bindi.
spa	tur	Está en el tren.	O, trende.
spa	tur	¿Qué hora es allí ahora?	Orada saat kaç şimdi?
spa	tur	¿Me encontrarás?	Beni bulacak mısın?
spa	tur	¡No es culpa mía!	Benim hatam değil!
spa	tur	Él sabe jugar tenis.	Tenis oynamayı bilir.
spa	tur	Vive en Londres.	O, Londra'da yaşıyor.
spa	tur	¿Conocéis a alguno de los amigos de Tom?	Tom'un arkadaşlarından herhangi birini tanıyor musunuz?
spa	tur	Vi a Bob y a Mary cuando esperaba a Kate.	Kate'i beklerken Bob ve Mary'yi gördüm.
spa	tur	Cantó algunas viejas canciones.	Birkaç eski şarkı söyledi.
spa	tur	¿Todavía necesitas mi ayuda?	Benim yardımıma hâlâ ihtiyacın var mı?
spa	tur	Tu amiga ¿cómo está?	Arkadaşın nasıl?
spa	tur	Eric ha empezado a cantar.	Eric şarkı söylemeye başladı.
spa	tur	Estoy deseando ir al concierto.	Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.
spa	tur	No estoy seguro de ganar esta partida.	Bu defa oyunu kazanacağımdan emin değilim.
spa	tur	Sería fantástico tener un jardín zen delante de mi casa.	Evimin önünde bir zen bahçesi olsaydı harika olurdu.
spa	tur	No me importa lo que piense, señor. Mis pensamientos particulares nunca cambiaron.	Sizin ne düşündüğünüz beni alakadar etmez bayım. Benim kendime has düşüncelerim hiçbir zaman değişmedi.
spa	tur	¿Por qué no volviste?	Niçin geri dönmedin?
spa	tur	Soy el mejor.	Ben en iyisiyim.
spa	tur	Me desnudo.	Ben soyunuyorum.
spa	tur	Quiero alguien con quien hablar.	Konuşmak için birini istiyorum.
spa	tur	No pueden pararme.	Onlar beni durduramaz.
spa	tur	Yo respondí a la pregunta.	Soruya cevap verdim.
spa	tur	En resumen, él ganó mucho dinero.	Kısacası, çok para kazandı.
spa	tur	¿Dónde estás? Yo estoy en el jardín.	Neredesin? Ben bahçedeyim.
spa	tur	¿Qué estás viendo?	Ne izliyorsun?
spa	tur	Ayer no fui al colegio.	Dün okulda yoktum.
spa	tur	Mi padre es empleado de una empresa estatal.	Babam bir devlet şirketi çalışanıdır.
spa	tur	Tom no está mintiendo.	Tom yalan söylemiyor.
spa	tur	Ayer fue la primera vez que hablé con Tom en francés.	Dün ilk kez Tom'la Fransızca konuştum.
spa	tur	No sé dónde está.	Onun nerede olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Pensé que querías conocer a Tom.	Tom'la tanışmak istediğini düşündüm.
spa	tur	El río es cincuenta yardas de lado a lado.	Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.
spa	tur	Juan le dio algo de dinero a María.	John Mary'ye biraz para verdi.
spa	tur	Ella se maquilla todas las mañanas.	Her sabah makyaj yapar.
spa	tur	Cuando ocurrió, yo estaba en Nueva York.	O olduğunda New York'taydım.
spa	tur	¿Habla usted turco?	Türkçe konuşur musunuz?
spa	tur	Iniesta: "Cesc, Xavi y yo no somos incompatibles".	Iniesta: "Cesc, Xavi ve ben uyumsuz değiliz".
spa	tur	No he leído ninguna de sus novelas.	Onun romanlarından hiçbirini okumadım.
spa	tur	¿Cuándo va a pasar?	O ne zaman olacak?
spa	tur	¿Entraste al concurso de canto?	Şarkı yarışmasına girdin mi?
spa	tur	¿Qué has hecho ahí?	Orada yaptığın neydi?
spa	tur	Soy como él.	Onun gibiyim.
spa	tur	Tom dejó un mensaje para Mary.	Tom Mary için bir mesaj bıraktı.
spa	tur	A Tom no le gustan las mujeres que usan demasiado maquillaje.	Tom çok makyaj yapan kadınları sevmez.
spa	tur	Decir la verdad es mucho más fácil que mentir.	Gerçeği söylemek yalan söylemekten çok daha kolaydır.
spa	tur	No me gustan los ricos.	Ben zenginleri sevmiyorum.
spa	tur	No te mataré.	Seni öldürmeyeceğim.
spa	tur	Fue a trabajar pese a estar enfermo.	O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.
spa	tur	La banda llegó a ser la familia de Fadil.	Çete, Fadıl'ın ailesi oldu.
spa	tur	El mundo no es como antes.	Dünya eskisi gibi değil.
spa	tur	Ella suele venir aquí los martes.	Buraya genellikle salı günleri gelir.
spa	tur	Le dije que lo hiciera.	Bunu yapmasını söyledim.
spa	tur	Nací en Australia.	Avustralya'da doğdum.
spa	tur	Tom es distinto a mí.	Tom benden farklı.
spa	tur	Prefiero la primavera al otoño.	İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
spa	tur	La ciudad estaba repleta de soldados hambrientos.	Şehir aç askerlerle doluydu.
spa	tur	No hablo solo de Tom.	Sadece Tom hakkında konuşmuyorum.
spa	tur	Quiero ir a Inglaterra.	İngiltere'ye gitmek istiyorum.
spa	tur	Tomé en cuenta esta posibilidad también.	Bu olasılığı da göz önüne aldım.
spa	tur	Ella abrió los ojos.	Gözlerini açtı.
spa	tur	Esta noche tengo que cuidar de los niños.	Bu gece çocuklara bakmalıyım.
spa	tur	No me gusta el chocolate.	Çikolata sevmem.
spa	tur	A Erkin también le gusta.	Erkin de ondan hoşlanıyor.
spa	tur	No tengo nada que decir.	Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
spa	tur	Tom es bastante popular.	Tom oldukça popüler.
spa	tur	Le llamé, pero no estaba allí.	Ona telefon ettim fakat orada değildi.
spa	tur	No hago este tipo de negocios.	Bu tip işler yapmıyorum.
spa	tur	¿Por qué ya no me visita?	O neden artık beni ziyaret etmiyor?
spa	tur	Ella estaba allí sola.	O, orada yalnızdı.
spa	tur	Estaba nevando un poco.	Biraz kar yağıyordu.
spa	tur	¿Sabes adónde fue?	Onun nereye gittiğini biliyor musun?
spa	tur	Escríbame la dirección, por favor.	Bana adresi yazın, lütfen.
spa	tur	Tom vino aquí solo.	Tom buraya yalnız geldi.
spa	tur	¿Él quiere volver al ejército?	O, orduya geri dönmek istiyor mu?
spa	tur	Nadie sabe hacer pizzas tan bien como Tom.	Hiç kimse Tom'un yapabildiği kadar iyi pizza yapamaz.
spa	tur	No están en China.	Çin'de değiller.
spa	tur	Él no dice mentiras.	O yalan söylemez.
spa	tur	Todavía me encanta esta bicicleta.	Ben bu bisikleti hâlâ seviyorum.
spa	tur	Tom pasó una semana en Boston.	Tom Boston'da bir hafta geçirdi.
spa	tur	Coge mi caballo.	Benim atımı al.
spa	tur	Tom se fue a casa enfadado.	Tom eve kızgın gitti.
spa	tur	No esperes demasiado de él.	Ondan çok şey bekleme.
spa	tur	Tengo una manzana.	Bir elmam var.
spa	tur	Jugamos al fútbol todos los sábados.	Her cumartesi futbol oynuyoruz.
spa	tur	Hay muchos aparatos útiles en la ferretería.	Hırdavatçıda birçok kullanışlı alet vardır.
spa	tur	¿Cómo va al colegio?	O, okula nasıl gider?
spa	tur	Mi amiga tiene diecisiete años.	Arkadaşım on yedi yaşındadır.
spa	tur	¿Cuándo me vas a devolver mi paraguas?	Şemsiyemi ne zaman geri vereceksin?
spa	tur	¿Cuál es tu taza?	Hangisi senin fincanın?
spa	tur	En Japón llueve mucho en junio.	Japonya'da haziran ayında çok yağmur yağar.
spa	tur	Nunca le abras la puerta a él.	Asla ona kapıyı açma.
spa	tur	¿Cuánto cuesta el billete de entrada?	Giriş ücreti ne kadardır?
spa	tur	¿Qué quieres para comer?	Öğle yemeği için ne istersin?
spa	tur	Pasé el lunes con Tomás.	Pazartesiyi Tom'la geçirdim.
spa	tur	Se lo dirá cuando vuelva.	O döndüğünde, o ona ondan bahsedecek.
spa	tur	Hoy me he levantado a las ocho.	Bugün saat 8'de kalktım.
spa	tur	Tom es casi tan alto como yo.	Tom neredeyse benim kadar uzun.
spa	tur	La lluvia retrasó nuestros planes dos semanas.	Yağmur, planlarımızı iki hafta geciktirdi.
spa	tur	Tom le preguntó a Mary si sabía el nuevo número de teléfono de John.	Tom, Mary'ye John'un yeni telefon numarasını bilip bilmediğini sordu.
spa	tur	¿Qué vas a hacer el viernes?	Cuma günü ne yapacaksın?
spa	tur	Me aburro.	Sıkıldım.
spa	tur	Tenemos poco tiempo.	Az zamanımız var.
spa	tur	Mañana no iré al cine.	Yarın sinemaya gitmeyeceğim.
spa	tur	Quiero una habitación para esta noche.	Bu gece için bir oda istiyorum.
spa	tur	Él se bebió una cerveza.	O, bir bira içti.
spa	tur	Tom nunca fue al hospital a visitar a Mary.	Tom Mary'yi hastanede hiç ziyaret etmedi.
spa	tur	Ese anciano cruzó la carretera con gran precaución.	Yaşlı adam yolu dikkatlice yürüyerek geçti.
spa	tur	Soy mi propio jefe.	Kendimin patronuyum.
spa	tur	Vine por usted.	Sizin için geldim.
spa	tur	Yo que tú tendría cuidado.	Yerinde olsam dikkatli olurdum.
spa	tur	Soy un hombre.	Ben bir erkeğim.
spa	tur	Necesito hablar contigo.	Seninle konuşmam lâzım.
spa	tur	Ellas la desean a usted.	Sizi istiyorlar.
spa	tur	No eres tan guapa como piensas.	Sen olduğunu düşündüğün kadar güzel değilsin.
spa	tur	Yo amo el agua.	Suyu severim.
spa	tur	Te ayudaré.	Sana yardım edeceğim.
spa	tur	Él se construyó una casa nueva.	Kendisi için yeni bir ev yaptı.
spa	tur	El presidente estaba seguro de que habría una guerra.	Başkan savaş olacağından emindi.
spa	tur	Es mi CD.	O benim CD.
spa	tur	Es rico.	O zengindir.
spa	tur	Su nombre, por favor.	Adınız, lütfen.
spa	tur	Compré un reloj.	Ben bir saat aldım.
spa	tur	Nos hicimos amigos de ellos.	Onlarla arkadaş olduk.
spa	tur	Quiero ir a vuestra fiesta.	Partinize gelmek istiyorum.
spa	tur	Cogí el taxi para ir de la estación al hotel.	İstasyondan otele gitmek için taksiye bindim.
spa	tur	Por favor, lee ese libro.	Lütfen şu kitabı oku.
spa	tur	¿Tu hermano sabe conducir un coche?	Erkek kardeşin araba sürebilir mi?
spa	tur	Ayer todos se rieron de mí.	Dün herkes bana güldü.
spa	tur	Yo le levanto todos los días a las seis.	Her gün sabah saat altıda onu uyandırırım.
spa	tur	Quiero saber cuánto tiempo va a tomar.	Onun ne kadar süreceğini bilmek istiyorum.
spa	tur	Hoy no hace frío.	Bügün hava soğuk değildir.
spa	tur	Cojamos el autobús.	Otobüse binelim.
spa	tur	Puede que estuviera equivocado.	Belki hatalıydım.
spa	tur	No había nadie aquí ayer.	Dün burada hiç kimse yoktu.
spa	tur	Nunca le veo, pero soy feliz.	Onu asla görmem, fakat mutluyum.
spa	tur	Tom es un típico canadiense.	Tom tipik bir Kanadalı.
spa	tur	Tu actitud ante los acontecimientos me empuja a la desesperación y la inseguridad.	Senin olaylar karşısındaki tutumun beni ümitsizliğe ve güvensizliğe itiyor.
spa	tur	Llámame si tienes algún problema.	Bir sorunun olursa beni ara.
spa	tur	Tom abrió el libro.	Tom kitabı açtı.
spa	tur	Tom no había considerado eso.	Tom onu düşünmemişti.
spa	tur	Ven con nosotras.	Bizimle birlikte gel.
spa	tur	Me arde el corazón.	Kalbim sızlıyor.
spa	tur	¡Mira, Tom, ha parado de llover!	Bak Tom, yağmur durdu!
spa	tur	Él sabe leer bien.	O iyi okuyabilir.
spa	tur	¿Puedo bailar aquí?	Burada dans edebilir miyim?
spa	tur	Ahora podemos ser felices.	Şimdi mutlu olabiliriz.
spa	tur	Adiós, que te vaya bien.	Hoşça kal, iyi yolculuklar.
spa	tur	Fui a la iglesia con él.	Onunla birlikte kiliseye gittim.
spa	tur	Está lejos de ser rico.	O, zengin olmaktan uzaktır.
spa	tur	En casa, mi padre no hace nada.	Babam evde hiçbir iş yapmaz.
spa	tur	¿Por qué estás tan feliz?	Niçin bu kadar mutlusun?
spa	tur	Estoy listo, ¿y ustedes?	Ben hazırım, ya siz?
spa	tur	A Tom le gusta caminar solo.	Tom tek başına yürüyüş yapmayı sever.
spa	tur	Se fueron.	Onlar gitti.
spa	tur	He oído decir que es más difícil complacer a una mujer que a un hombre. Me pregunto si será verdad.	Bir kadını memnun etmenin bir erkeği memnun etmekten daha zor olduğunun söylendiğini duydum. Doğru olup olmadığını merak ediyorum.
spa	tur	Eres padre ahora.	Artık bir babasın.
spa	tur	No me gustan los chicos malos.	Kötü çocukları sevmem.
spa	tur	¿Cuándo ocurrirá eso?	O ne zaman olacak?
spa	tur	Por favor cuéntame sobre ello.	Lütfen bana ondan bahset.
spa	tur	Quiero hacer feliz a mi mujer.	Karımı mutlu etmek istiyorum.
spa	tur	Debería visitar Kioto.	Kyoto'yu ziyaret etmeliyim.
spa	tur	Prefiero no hablar francés.	Fransızca konuşmamayı tercih ederim.
spa	tur	Tom todavía no ha acabado los deberes.	Tom ev ödevini henüz bitirmedi.
spa	tur	¿Hay algo frío para tomar?	İçmek için soğuk bir şey var mı?
spa	tur	Quiero hablar con Tom.	Tom ile konuşmak istiyorum.
spa	tur	Tom fue asesinado.	Tom öldürüldü.
spa	tur	Me he dejado el reloj en casa.	Saatimi evde bıraktım.
spa	tur	Se creyó que Ben era un criminal.	Ben'in bir suçlu olduğuna inanıldı.
spa	tur	Debería haber ido contigo.	Seninle gitmeliydim.
spa	tur	¿No hay nada que podamos hacer para ayudar a Tom?	Tom'a yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey yok mu?
spa	tur	Tom nunca la volvió a ver.	Tom onu asla tekrar görmedi.
spa	tur	Solo no confío en Tom.	Sadece Tom'a güvenmiyorum.
spa	tur	No hemos visto nada.	Hiçbir şey görmedik.
spa	tur	Creo que amaba a Tom.	Tom'u sevdiğimi düşünüyorum.
spa	tur	¿Estás furioso?	Öfkeli misin?
spa	tur	Me levanto a las siete.	Ben saat 7:00 'de kalkarım.
spa	tur	Visitó Japón cuando era presidente.	Başkan olduğu zaman Japonya'yı ziyaret etti.
spa	tur	Me he enamorado de ti.	Sana aşık oldum.
spa	tur	Juego al tenis todos los días.	Ben her gün tenis oynarım.
spa	tur	¿Te gusta hacer ejercicio solo o en grupo?	Tek başına mı yoksa bir grupla birlikte mi egzersiz yapmayı seversin?
spa	tur	No puedes ser una mujer.	Sen bir kadın olamazsın.
spa	tur	Ella tocaba el piano en ese momento.	O zaman piyano çalıyordu.
spa	tur	Tom no es uno de los nuestros.	Tom bizden biri değil.
spa	tur	Sé que has tenido problemas con tu madre.	Senin annenle sorunların olduğunu biliyorum.
spa	tur	Estás en China.	Çin'desin.
spa	tur	Llovió mucho aquel invierno.	O kış çok yağmur yağdı.
spa	tur	¿Cuál es su equipo favorito?	Favori takımınız hangisidir?
spa	tur	Le conocí cuando era estudiante.	Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.
spa	tur	Esto es muy malo.	Bu çok kötü.
spa	tur	Murió de cáncer el año pasado.	O, geçen yıl kanserden öldü.
spa	tur	Esperó diez minutos.	10 dakika bekledi.
spa	tur	Quiero ir a hablar con Tom.	Gidip Tom'la konuşmak istiyorum.
spa	tur	Quieres que me vaya, ¿verdad?	Gitmemi istiyorsun, değil mi?
spa	tur	No está mal esta idea.	Bu fikir fena değil.
spa	tur	El francés es la lengua del amor.	Fransızca aşkın dilidir.
spa	tur	Ella es china.	O, Çinlidir.
spa	tur	¿No puedes ver que quiero a Mary?	Mary'i sevdiğimi göremiyor musun?
spa	tur	Los soldados no podían hacer nada hasta la primavera.	Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.
spa	tur	Lucha o muere.	Savaş ya da öl.
spa	tur	¿Qué es ese edificio que está detrás del hospital?	Hastanenin arkasındaki o bina nedir?
spa	tur	No puedo rendirme.	Vazgeçemem.
spa	tur	No vivo en Helsinki.	Ben Helsinki'de yaşamıyorum.
spa	tur	Llevo dos horas aquí.	İki saattir buradayım.
spa	tur	No conozco a nadie en Boston.	Boston'da kimseyi tanımıyorum.
spa	tur	Tengo una pregunta.	Benim bir sorum var.
spa	tur	Leeré un libro mientras duermes.	Sen uyurken ben kitap okuyacağım.
spa	tur	La manzana no cae lejos del árbol.	Armut dalının dibine düşer.
spa	tur	Gana al menos 1.000 dólares a la semana.	Haftada en az 1000 dolar kazanır.
spa	tur	Vino corriendo a la habitación.	O, koşarak odaya geldi.
spa	tur	No estás enfermo.	Sen hasta değilsin.
spa	tur	Era difícil de satisfacer.	Onu memnun etmek zordu.
spa	tur	Eso no te ayudará.	Şu sana yardım etmeyecek.
spa	tur	¿Para qué es esto?	Bu ne için?
spa	tur	Todavía le quería.	O hâlâ onu seviyordu.
spa	tur	Deberíamos habernos quedado en casa con Tom.	Tom'la evde kalmalıydık.
spa	tur	Él sobrevivió al accidente de avión.	O, uçak kazasında hayatta kaldı.
spa	tur	Tom está bromeando.	Tom şaka yapıyor.
spa	tur	Parece que él sabe la verdad.	O, gerçeği biliyor gibi görünüyor.
spa	tur	Tom vio el video.	Tom videoyu gördü.
spa	tur	Estaba casada con un hombre rico.	O, zengin bir adamla evliydi.
spa	tur	No te gusta la música.	Müziği sevmiyorsun.
spa	tur	Me gusta el fútbol.	Futbolu severim.
spa	tur	Cuéntame qué ha dicho.	Onun ne dediğini bana anlat.
spa	tur	¿Eso es un sí o un no?	Bu bir evet mi yoksa bir hayır mı?
spa	tur	La ciudad dormía.	Şehir uyuyordu.
spa	tur	Él le preguntó dónde vivía.	O, ona nerede yaşadığını sordu.
spa	tur	¿Por qué no estaban allí?	Neden orada değillerdi?
spa	tur	No era muy difícil.	Çok zor değildi.
spa	tur	Él vive en una casa con buena orientación al sol.	O, iyi güneş alan bir evde yaşıyor.
spa	tur	Ayer estuve en Tokio.	Dün Tokyo'daydım.
spa	tur	Ellos son mis amigos.	Onlar benim arkadaşlarım.
spa	tur	Ella estaba en la puerta, con su cabello ondeando al viento.	Kapıda duruyordu, rüzgarda dalgalanan saçlarıyla.
spa	tur	¿Te hace falta dinero?	Paraya ihtiyacın var mı?
spa	tur	Seguido vamos de pinta.	Sık sık okulu ekeriz.
spa	tur	Ese niño siguió llorando por horas.	O çocuk saatlerce ağlamaya devam etti.
spa	tur	Creí haber oído tu voz.	Sesini duyduğumu düşündüm.
spa	tur	Estos son maravillosos.	Bunlar harikalardır.
spa	tur	Es una mujer celosa.	O kıskanç bir kadın.
spa	tur	Él le odiaba tanto que nuestra familia nunca pudo ir a visitarle.	O, ondan o kadar çok nefret etti ki ailemiz asla gidemedi ve onu ziyaret edemedi.
spa	tur	Estoy en contra del matrimonio.	Evliliğe karşıyım.
spa	tur	Toda la gente lleva abanicos.	Tüm insanlar yelpaze taşıyorlar.
spa	tur	Vamos a la misma escuela.	Aynı okula gidiyoruz.
spa	tur	Venga, vámonos a casa.	Haydi. Eve gidelim.
spa	tur	No puedo ir contigo.	Ben seninle birlikte gelemem.
spa	tur	La reunión duró hasta bien entrada la noche.	Toplantı gece geç saatlere kadar sürdü.
spa	tur	Vi a mi tío cuando iba a la escuela.	Okula giderken amcamı gördüm.
spa	tur	¡Qué flor tan bonita!	Ne güzel bir çiçek!
spa	tur	No puedes perder.	Sen kaybedemezsin.
spa	tur	Me daba miedo.	Ondan korktum.
spa	tur	Soy muy malo en los deportes.	Sporda çok kötüyüm.
spa	tur	Tom sale de Kobe mañana en la mañana.	Tom Kobe'den yarın sabah ayrılıyor.
spa	tur	Por favor, quite su libro de esta mesa.	Lütfen kitabınızı bu masadan alın.
spa	tur	No te sientes bien, ¿verdad?	Sen iyi hissetmiyorsun, değil mi?
spa	tur	No pierdas tu bolsa.	Cüzdanını kaybetme.
spa	tur	El tren siempre llega a la hora prevista.	Tren her zaman vaktinde gelir.
spa	tur	A menudo él iba a pescar los domingos.	Pazar günü sık sık balığa giderdi.
spa	tur	No pudimos hacer nada por ellos.	Onlar için bir şey yapamadık.
spa	tur	Tom es un buen conductor.	Tom, iyi bir sürücü.
spa	tur	Tom parece estar borracho.	Tom sarhoş gibi görünüyor.
spa	tur	¿Has usado mi cámara?	Benim fotoğraf makinemi mi kullandın?
spa	tur	Necesitaba dinero.	Paraya ihtiyacı vardı.
spa	tur	Él tampoco escribió.	O da yazmadı.
spa	tur	Estaba en la biblioteca.	Kütüphanedeydim.
spa	tur	Llegué a Londres.	Londra'ya vardım.
spa	tur	Han pasado tres años desde que vi a Tom.	Tom'u gördüğümden beri üç yıl oldu.
spa	tur	Tom nunca cocina los domingos.	Pazar günü Tom asla yemek yapmaz.
spa	tur	No murió nadie.	Hiç kimse ölmedi.
spa	tur	¿Quieres ir a ver una película mañana por la noche?	Yarın gece bir filme gitmek ister misin?
spa	tur	Las flores hermosas tienen espinas.	Güzel çiçeklerin dikenleri vardır.
spa	tur	El dinero no lo es todo.	Para her şey değildir.
spa	tur	Quiero comprar una cámara nueva.	Yeni bir fotoğraf makinesi almak istiyorum.
spa	tur	Tiene más de cinco diccionarios.	Onun beşten fazla sözlüğü var.
spa	tur	Pero, ¿por qué lo hizo?	Ama o bunu neden yaptı?
spa	tur	Relajémonos un poco.	Biraz dinlenelim.
spa	tur	Puedes sentarte si quieres.	İstersen oturabilirsin.
spa	tur	Ese es mi verdadero nombre.	O benim gerçek adım.
spa	tur	Le diré a Tom quién soy en realidad.	Tom'a gerçekten kim olduğumu söyleyeceğim.
spa	tur	No voy porque no tengo bastante dinero.	Gitmiyorum çünkü yeterli param yok.
spa	tur	Vine por vosotros.	Sizin için geldim.
spa	tur	Han pasado diez años desde que vine a esta ciudad.	Bu kasabaya geldiğimden beri on yıl oldu.
spa	tur	Cuando era niño sabía nadar bien.	Bir çocukken iyi yüzebiliyordum.
spa	tur	Siempre me pregunté si volverías.	Geri gelip gelmeyeceğini her zaman merak ettim.
spa	tur	¡No puede ser!	Olamaz!
spa	tur	No tengo ganas de reír.	Canım gülmek istemiyor.
spa	tur	No puedo correr tan rápido como Tom.	Tom kadar hızlı koşamam.
spa	tur	La comida ha estado deliciosa, ¿verdad?	Yemek harikaydı, değil mi?
spa	tur	Tom era muy infeliz.	Tom çok mutsuzdu.
spa	tur	Ya has estado en Berlín.	Sen zaten Berlin'e gittin.
spa	tur	Ellos no te menosprecian.	Onlar seni küçümsemiyorlar.
spa	tur	¿Puedo empezar a comer?	Yemeye başlayabilir miyim?
spa	tur	Esto no está bien.	Bu iyi değil.
spa	tur	Te he hablado de Tom.	Sana Tom'dan bahsettim.
spa	tur	¿Cómo se llama tu amigo?	Senin arkadaşının ismi ne?
spa	tur	No sabía que Mary fuera tu novia.	Mary'nin kız arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
spa	tur	Eso es verdaderamente triste.	O gerçekten üzücü.
spa	tur	Tom se siente mejor.	Tom daha iyi hissediyor.
spa	tur	La noche era fría.	Gece soğuktu.
spa	tur	Tiene que estudiar mucho.	O çok çalışmak zorunda.
spa	tur	Me gusta estar solo.	Tek başıma olmayı seviyorum.
spa	tur	Pensé que había perdido mis llaves.	Anahtarlarımı kaybettiğimi sandım.
spa	tur	Aarón mató a Elizabeth.	Aaron, Elizabeth'i öldürdü.
spa	tur	Tienes que decidir si vas a ir en tren o en avión.	Trenle mi yoksa uçakla mı gideceğine karar vermelisin.
spa	tur	Tom y Mary están en casa hoy.	Tom ve Mary bugün evdeler.
spa	tur	Tengo muchas ganas de ir al concierto.	Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.
spa	tur	No tomes antibióticos.	Antibiyotik kullanma.
spa	tur	Nos vamos a quedar acá.	Burada kalacağız.
spa	tur	¿Qué vas a hacer mañana?	Yarın ne yapacaksın?
spa	tur	Alguien hará ese trabajo.	Biri şu işi yapacak.
spa	tur	Solo tengo diez libros.	Sadece on kitabım var.
spa	tur	No quiero que se rinda Tom.	Tom'un vazgeçmesini istemiyorum.
spa	tur	Las dos chicas se rieron.	Kızların her ikisi de güldü.
spa	tur	Sí, este es mi diccionario.	Evet, bu benim sözlüğüm.
spa	tur	Hay muchas cosas que quiero mostrarte.	Sana göstermek istediğim çok şey var.
spa	tur	Hoy es lunes, ¿verdad?	Bugün pazartesi, değil mi?
spa	tur	¿Cuál es tu vídeo musical de Michael Jackson favorito?	Favori Michael Jackson müzik videon nedir?
spa	tur	Es muy difícil leer a Shakespeare.	Shakespeare'yi okumak çok zordur.
spa	tur	¡Date prisa!	Acele et!
spa	tur	¿Adónde fue Tom?	Tom nereye gitti?
spa	tur	Fui en autobús hasta Londres.	Londra'ya kadar otobüsle gittim.
spa	tur	¿Hay algún restaurante japonés por aquí?	Buralarda bir Japon restoranı var mı?
spa	tur	¿Has dado algún discurso en inglés antes?	Daha önce İngilizce bir konuşma yaptın mı?
spa	tur	Me ha gustado mucho el artículo que he leído.	Okuduğum makaleyi çok sevdim.
spa	tur	No cometo errores.	Ben hatalar yapmam.
spa	tur	No soy pobre.	Fakir değilim.
spa	tur	¿Quiere salsa en la carne?	Ette sos ister misin?
spa	tur	Acabo de recibir noticias de Tom.	Az önce Tom'dan haber aldım.
spa	tur	Hasta donde sé, él es inocente.	Bildiğim kadarıyla o masumdur.
spa	tur	¿El perro está nadando?	Köpek yüzüyor mu?
spa	tur	Me lo comí.	Onu yedim.
spa	tur	Mary es la hermana menor de Tom.	Mary Tom'un küçük kız kardeşidir.
spa	tur	Ese era el hospital que visité el mes pasado.	O, benim geçen ay ziyaret ettiğim hastane idi.
spa	tur	Me parece una idea horrible.	Bence bu gerçekten kötü bir fikir.
spa	tur	No estoy llorando.	Ben ağlamıyorum.
spa	tur	¿Quién lo sabe?	Onu kim biliyor?
spa	tur	Tom quería que Mary fuese a Boston a visitar a su tío.	Tom Mary'nin amcasını ziyaret etmesi için Boston'a gitmesini istedi.
spa	tur	Dispararon a mi amigo.	Arkadaşım vuruldu.
spa	tur	Nos vemos más tarde.	Daha sonra görüşürüz.
spa	tur	No creo que eso sea culpa de Tom.	Onun Tom'un hatası olduğunu sanmıyorum.
spa	tur	¿Cómo vas a la escuela cada día?	Her gün okula nasıl gidersin?
spa	tur	Tom parecía estar enfadado.	Tom öfkeli görünüyordu.
spa	tur	Tom se compró una casa con una magnífica vista al mar.	Tom harika deniz manzaralı bir ev satın aldı.
spa	tur	Nadie era rico en mi país.	Ülkemde hiç kimse zengin değildi.
spa	tur	Tom cree que estás mintiendo.	Tom, yalan söylediğini düşünüyor.
spa	tur	Tom encendió el ventilador.	Tom vantilatörü açtı.
spa	tur	¿Puedes verlos?	Onları görebiliyor musun?
spa	tur	¿Qué quieres que haga?	Ne yapmamı istiyorsun?
spa	tur	Este autobús va a Minsk.	Bu otobüs Minsk'e gidiyor.
spa	tur	Tom no sabía qué hacer primero.	Tom ilk önce ne yapacağını bilmiyordu.
spa	tur	Estoy buscando la llave.	Anahtarı arıyorum.
spa	tur	Él leyó un libro escrito en inglés.	İngilizce yazılmış bir kitap okudu.
spa	tur	Todos siguen mirando a Tom.	Herkes hâlâ Tom'a bakıyor.
spa	tur	Me decepcionó el nuevo producto.	Yeni mahsul beni hayal kırıklığına uğrattı.
spa	tur	No eras tú.	O sen değildin.
spa	tur	¿Estudiáis?	Okuyor musunuz?
spa	tur	Mary lo hizo gratis.	Mary onu ücretsiz yaptı.
spa	tur	Tom se preguntaba por qué mucha gente en América pensaba que el béisbol era más interesante que el fútbol.	Tom Amerika'daki birçok insanın niçin beyzbolun futboldan daha ilginç olduğunu düşündüklerini merak etti.
spa	tur	Bogdana es la madre de Felicja.	Felicja'nın annesi Bogdana'dır.
spa	tur	Por favor, dime cuándo ir.	Lütfen ne zaman gideceğimi bana söyle.
spa	tur	Podéis ducharos aquí.	Burada duş yapabilirsiniz.
spa	tur	He bebido demasiado café hoy.	Bugün oldukça çok fazla kahve içtim.
spa	tur	Tom y sus amigos están jugando al póquer.	Tom ve arkadaşları poker oynuyorlar.
spa	tur	A él no le gustaba.	O onu sevmiyordu.
spa	tur	Tom se ve estupendo.	Tom harika görünüyor.
spa	tur	Lo siento, te amo.	Üzgünüm, seni seviyorum.
spa	tur	¿Quién la ayuda?	Ona kim yardım eder?
spa	tur	No era una novela muy interesante.	Çok ilginç bir roman değildi.
spa	tur	Tom no hizo los deberes.	Tom ev ödevini yapmadı.
spa	tur	Tom cogió su taza de café y empezó a bebérsela.	Tom kahve fincanını aldı ve onu içmeye başladı.
spa	tur	Ya eres un hombre.	Artık bir erkeksin.
spa	tur	Yo tengo un amigo que es piloto.	Benim pilot olan bir arkadaşım var.
spa	tur	Sin agua no hay vida.	Su olmadan hayat olmaz.
spa	tur	Él comenzó a tocar una vieja canción.	O, eski bir şarkı çalmaya başladı.
spa	tur	Una lengua internacional sería de enorme utilidad para la humanidad.	Uluslararası bir dil insanlık için oldukça kullanışlı olurdu.
spa	tur	Ella es amable.	O, naziktir.
spa	tur	Bill sabe montar en bicicleta.	Bill bisiklet sürebilir.
spa	tur	Ayer fui al hospital.	Dün hastaneye gittim.
spa	tur	Él vio a la muchacha.	O, kızı gördü.
spa	tur	¿Eres una buena persona?	Sen iyi biri misin?
spa	tur	¿Dónde está la embajada?	Elçilik nerededir?
spa	tur	¿Dónde están tus amigos?	Arkadaşların nerede?
spa	tur	Ahora Tom está durmiendo.	Tom şimdi uyuyor.
spa	tur	¿Dónde está el gato?	Kedi nerede?
spa	tur	Durmió con su jefe.	Patronuyla uyudu.
spa	tur	Ya no le creo.	Artık ona inanmıyorum.
spa	tur	No puedo comprarlo porque no tengo nada de dinero.	Onu alamam çünkü hiç param yok.
spa	tur	Lo que dijiste enfadó mucho a Tom.	Söylediklerin Tom'u çok kızdırdı.
spa	tur	Tengo tres año menos que tú.	Senden üç yaş daha gencim.
spa	tur	Escuche esto.	Bunu dinleyin.
spa	tur	El silencio se rompió con un grito.	Sessizlik bir çığlık ile bozuldu.
spa	tur	¿Cuántas letras tiene el alfabeto ruso?	Rus alfabesinde kaç tane harf var?
spa	tur	No se te ha olvidado, ¿verdad?	Unutmadın, değil mi?
spa	tur	Esperaré cinco minutos más.	Beş dakika daha bekleyeceğim.
spa	tur	Vamos a ir a Hong Kong primero, y luego iremos a Singapur.	Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
spa	tur	Llovió ayer por la tarde.	Dün öğleden sonra yağmur yağdı.
spa	tur	Hoy estaremos en casa.	Bugün evde olacağız.
spa	tur	Tengo ganas de beber cerveza.	Canım bira içmek istiyor.
spa	tur	Tom dio a Mary algo de comida.	Tom Mary'ye biraz yiyecek verdi.
spa	tur	¿Estabas en el tren?	Sen trende miydin?
spa	tur	Él vive cerca de mi casa.	O, evime yakın yaşıyor.
spa	tur	Tom no quiere esperar.	Tom beklemek istemiyor.
spa	tur	Me olvidé de preguntárselo.	Ona sormayı unuttum.
spa	tur	A Tom también le gusta nadar.	Tom, yüzmeyi de seviyor.
spa	tur	Fue al estadio.	Stadyuma gitti.
spa	tur	Él echa de menos a su familia.	Ailesini özlüyor.
spa	tur	Mi madre hace las mejores tartas del mundo.	Annem dünyadaki en iyi kekleri yapar.
spa	tur	¿Tom vive lejos de donde vives tú?	Tom senin yaşadığın yerden uzakta mı yaşar?
spa	tur	¿Este coche es nuevo?	Bu araba yeni mi?
spa	tur	No me gusta conducir.	Araba kullanmaktan hoşlanmıyorum.
spa	tur	No era difícil.	Zor değildi.
spa	tur	Él me encontró una bonita corbata.	O, bana hoş bir kravat buldu.
spa	tur	La normalidad es aburrida.	Normallik sıkıcıdır.
spa	tur	Esto es una locura.	Bu deli.
spa	tur	Te estaba esperando.	Seni bekliyordum.
spa	tur	Siempre quiero dormir después de la cena.	Akşam yemeğinden sonra, hep uyumak isterim.
spa	tur	Naciste en el siglo equivocado.	Yanlış yüzyılda doğmuşsun.
spa	tur	Están en China.	Çin'deler.
spa	tur	Solo estaba bromeando.	Sadece şaka yapıyordum.
spa	tur	Si no está en Tatoeba, no es una oración.	Eğer o Tatoeba'da değilse, o bir cümle değildir.
spa	tur	Me fui a casa apresuradamente.	Ben acele ile eve gittim.
spa	tur	¿Es demasiado grande?	O çok mu büyük?
spa	tur	El mismo hombre que vino ayer está aquí de nuevo.	Dün gelen aynı adam tekrar burada.
spa	tur	Te esperaré, amor mío.	Seni bekleyeceğim aşkım.
spa	tur	Mi padre es rico.	Babam zengindir.
spa	tur	Esa palabra se escribe con mayúscula.	Bu kelime büyük harfle yazılır.
spa	tur	Soy el más viejo.	En yaşlı benim.
spa	tur	Pocos estudiantes saben leer el latín.	Çok az öğrenci Latince okumayı bilir.
spa	tur	Llévaselo a Tom.	Onu Tom'a götür.
spa	tur	Hace mucho tiempo que no hablo francés.	Uzun bir süre Fransızca konuşmadım.
spa	tur	Habrá una crisis económica a final de año.	Bu yılın sonunda bir ekonomik kriz olacak.
spa	tur	No soy malo.	Ben kötü değilim.
spa	tur	¿Cómo fue?	Nasıldı?
spa	tur	No volveré a verla nunca.	Onu asla tekrar görmeyeceğim.
spa	tur	Debería venir.	O gelmeli.
spa	tur	No puedo ir solo.	Tek başıma gidemem.
spa	tur	No sabía que estaba enfermo.	Onun hasta olduğunu bilmiyordum.
spa	tur	Lo dejé encima de la mesa.	Onu masanın üzerine koydum.
spa	tur	Está leyendo un libro.	Bir kitap okuyor.
spa	tur	Era una carta larga.	Bu uzun bir mektuptu.
spa	tur	¿Has hablado con ellos?	Onlarla konuştun mu?
spa	tur	Se lo comió mi perro.	Köpeğim onu yedi.
spa	tur	No debería haberte dejado ir.	Gitmene izin vermemeliydim.
spa	tur	El bebé estuvo llorando toda la noche.	Bebek tüm gece ağladı.
spa	tur	La luz se puso roja.	Işık kırmızıya döndü.
spa	tur	Mi hermano vive en Tokio.	Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
spa	tur	Me conocían.	Onlar beni tanıyorlardı.
spa	tur	¿Cómo lo hizo?	Onu nasıl yaptı?
spa	tur	Ellas solo quieren hablar con Tom.	Onlar sadece Tom'la konuşmak istiyor.
spa	tur	Es divertido hacer muñecos de nieve en invierno.	Kışın kardan adam yapmak eğlencelidir.
spa	tur	Fuimos juntos de picnic.	Beraber pikniğe gittik.
spa	tur	Yo siempre fui una persona solitaria.	Her zaman yalnız yaşayan biriydim.
spa	tur	Viajar al extranjero es muy interesante.	Yurt dışında seyahat etmek çok ilginçtir.
spa	tur	¿Sabes si Tom habla francés?	Tom'un Fransızca konuşabilip konuşamadığını biliyor musun?
spa	tur	Tom le pidió ayuda a Mary.	Tom Mary'nin yardımını istedi.
spa	tur	Lo encontré llorando en la cocina.	Onu mutfakta ağlarken buldum.
spa	tur	¿Cuál es tu canción favorita de los Beatles?	Favori Beatles şarkın nedir?
spa	tur	No quiero perder a Mary.	Mary'yi kaybetmek istemiyorum.
spa	tur	Quería darte estos a ti.	Bunları sana vermek istedim.
spa	tur	Tom hizo esperar mucho tiempo a Mary.	Tom uzun süre Mary'yi bekletti.
spa	tur	La palabra "trabajador" es un sustantivo derivado de la palabra "trabajo".	işçi kelimesi iş kelimesinden türetilmiştir.
spa	tur	Mi mejor amigo es un libro.	En iyi arkadaşım bir kitaptır.
spa	tur	Sé que esto es difícil.	Bunun zor olduğunu biliyorum.
spa	tur	¿Quién te dio esto?	Bunu sana kim verdi?
spa	tur	Coméis.	Yersiniz.
spa	tur	Ya no tengo ganas de dormir.	Canım artık uyumak istemiyor.
spa	tur	Soy Mike. ¿Hiroshi está ahí?	Ben Mike. Hiroshi orada mı?
spa	tur	Siento una profunda simpatía por ti.	Senin için derin bir sempati hissediyorum.
spa	tur	No sabíamos la verdad.	Gerçeği bilmiyorduk.
spa	tur	Ella tenía una conciencia limpia.	Onun açık bir bilinci vardı.
spa	tur	Olvidé comprar el libro de texto.	Ders kitabını almayı unuttum.
spa	tur	Ayer entregué mi informe.	Dün raporumu verdim.
spa	tur	Jackson se quedó un rato.	Jackson bir süre kaldı.
spa	tur	Era mi mejor amiga en el instituto.	O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
spa	tur	¡El gato no es una persona!	Kedi bir insan değildir!
spa	tur	Ese libro es nuevo.	O kitap yeni bir kitaptır.
spa	tur	Nunca estaban solos.	Onlar asla yalnız değildi.
spa	tur	Se puso sus lentes y comenzó a leer.	Gözlüğünü taktı ve okumaya başladı.
spa	tur	No tienes que venir.	Senin gelmene gerek yok.
spa	tur	Gracias por venir, Tom.	Geldiğin için teşekkürler, Tom.
spa	tur	No es fácil enseñar a los niños pequeños.	Genç çocuklara öğretmek kolay değildir.
spa	tur	Tom iba al cine cada semana.	Tom her hafta sinemaya gitti.
spa	tur	¿Sabes hablar mandarín?	Mandarin konuşabilir misin?
spa	tur	Un oso escribió la historia.	Bir ayı hikaye yazdı.
spa	tur	A ver...	Görelim bakalım...
spa	tur	Vimos un partido de béisbol en televisión.	Televizyonda bir beyzbol oyunu izledik.
spa	tur	Algunas personas simplemente no son muy inteligentes.	Bazı insanlar çok akıllı değildir.
spa	tur	No deberías estar solo.	Yalnız olmamalısın.
spa	tur	No trabajo los domingos.	Pazar günü çalışmam.
spa	tur	Tengo 34 años.	34 yaşındayım.
spa	tur	Los animales ya han comido suficiente.	Hayvanlar zaten yeterince yedi.
spa	tur	Él todavía la ama.	O hâlâ onu seviyor.
spa	tur	Hace días que no veo a Tom.	Tom'u günlerdir görmedim.
spa	tur	Estaba un poco asustado.	Ben biraz korkuyordum.
spa	tur	No sé quién es Scott.	Ben Scott'un kim olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	¿Qué fruta es la que más te gusta?	En çok hangi meyveyi seversin?
spa	tur	¿Dónde está el taxi?	Taksi nerede?
spa	tur	Tom no parece ponerse nunca enfermo.	Tom asla hasta gibi görünmüyor.
spa	tur	Las dos mujeres se conocen.	İki kadın birbirini tanıyor.
spa	tur	Creo que deberías decírselo a Tom.	Bence onu Tom'a söylemelisin.
spa	tur	Estamos de acuerdo también.	Biz de aynı fikirdeyiz.
spa	tur	Hoy es mi día.	Bugün benim günüm.
spa	tur	Ella dijo que no más trabajo.	Daha fazla çalışmayacağını söyledi.
spa	tur	Tiene respeto por su padre.	Babasına saygısı var.
spa	tur	¿Cuándo esperas que vuelva?	Onun ne zaman geri dönmesini umuyorsun?
spa	tur	¿Por qué no vamos a verle al hospital?	Niçin onu hastanede görmeye gitmiyoruz?
spa	tur	¿Qué te hace pensar que Tom es el novio de Mary?	Seni Tom'un Mary'nin erkek arkadaşı olduğunu düşündüren şey ne?
spa	tur	¿Nos dejas irnos ahora?	Şimdi gitmemize izin verir misin?
spa	tur	Esperamos impacientes la visita de nuestro tío.	Amcamızın ziyaretini dört gözle bekliyoruz.
spa	tur	¿Cómo llegaste a la escuela?	Okula nasıl geldin?
spa	tur	Ese edificio es nuestra escuela.	O bina bizim okulumuz.
spa	tur	Veinte familias viven aquí.	Burada yirmi aile yaşar.
spa	tur	Ahí viene.	İşte o geliyor.
spa	tur	¿Habláis turco?	Türkçe konuşur musunuz?
spa	tur	Puedes quedarte en esta habitación siempre que no hagas ruido.	Sessiz olduğun sürece bu odada kalabilirsin.
spa	tur	¿Cuál es el nombre de tu barco?	Senin geminin adı nedir?
spa	tur	¿Tom estaba ocupado?	Tom meşgul müydü?
spa	tur	Me di una ducha rápida.	Hızlıca duş aldım.
spa	tur	Depende de a lo que te refieras con "creer" en Dios.	Tanrı'ya "inanmak"la neyi kastettiğine bağlı.
spa	tur	El sol brillaba como el oro.	Güneş altın gibi parlıyordu.
spa	tur	Ella le saluda cada mañana.	O, her sabah onu selamlar.
spa	tur	Tienes un reloj.	Bir saatin var.
spa	tur	Estoy vendiendo un coche nuevo.	Ben yeni bir araba satıyorum.
spa	tur	Ella es nuestra profesora.	O bizim öğretmenimiz.
spa	tur	Michael saldrá en televisión esta noche.	Michael bu akşam televizyona çıkacak.
spa	tur	Ella no me puede detener.	O beni durduramaz.
spa	tur	Si llueve mañana, me quedaré en casa todo el día.	Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
spa	tur	María es mi esposa.	Mary benim karım.
spa	tur	Pensé que Tom llegaría aquí antes que nosotros.	Tom'un bizden önce burada olacağını düşündüm.
spa	tur	Susan se fue hace una hora.	Susan bir saat önce ayrıldı.
spa	tur	El deber de la monja es regar las flores y las coliflores.	Rahibenin görevi, çiçekleri ve karnabaharları sulamaktır.
spa	tur	Tom admitió que se había equivocado.	Tom hatalı olduğunu itiraf etti.
spa	tur	¿Cómo puedo creerte cuando has admitido que mentiste?	Yalan söylediğini kabul etmişken nasıl olur da sana güvenebilirim?
spa	tur	¿Sabes nadar?	Nasıl yüzeceğini biliyor musun?
spa	tur	Tom llegó el último.	Tom son olarak vardı.
spa	tur	Veo lo que hiciste ahí.	Orada ne yaptığını gördüm.
spa	tur	¿Esto por qué fue?	Bu neden oldu?
spa	tur	Vendré a verte el domingo a las tres de la tarde.	Pazar öğleden sonra 3'te gelip seni göreceğim.
spa	tur	Usted aprenderá a amar a su bebé.	Bebeğinizi sevmeyi öğreneceksiniz.
spa	tur	Él vivía separado de todos los problemas de nuestra familia.	Ailemizin tüm sorunlarından ayrı yaşıyordu.
spa	tur	Estoy en Berlín.	Berlin'deyim.
spa	tur	Estoy desempleado.	İşsizim.
spa	tur	Mi coche es alemán.	Arabam Alman'dır.
spa	tur	Comió una manzana.	Bir elma yedi.
spa	tur	Quiero comprar una piña.	Ben bir ananas almak istiyorum.
spa	tur	Tengo que saltar desde aquí.	Buradan atlamak zorundayım.
spa	tur	Pregunté por mi padre.	Babama sordum.
spa	tur	Hemos venido.	Geldik.
spa	tur	Fumar es malo para vosotros.	Sigara içmek sizin için kötü.
spa	tur	Voy.	Geliyorum.
spa	tur	¿Ellos trabajan aquí?	Burada mı çalışıyorlar?
spa	tur	En 1943, Japón estaba en guerra.	1943'te Japonya savaştaydı.
spa	tur	Hace demasiado frío para nadar.	Yüzmek için hava çok soğuk.
spa	tur	Está aprendiendo francés para que así pueda obtener un mejor salario.	Daha iyi bir maaş alabilmek için Fransızca öğreniyor.
spa	tur	Su trabajo no es fácil.	Sizin işiniz kolay değil.
spa	tur	Hey, Fred. ¿Qué tal jugar al bádminton el jueves?	Ee, Fred. Perşembe günü futbol oynamaya ne dersin?
spa	tur	El anciano dijo algo.	Yaşlı adam bir şey söyledi.
spa	tur	Tom estaba en la cocina.	Tom mutfaktaydı.
spa	tur	Llegamos primero.	Biz ilk olarak vardık.
spa	tur	¿Boston es un buen lugar para vivir?	Boston yaşamak için iyi bir yer mi?
spa	tur	Tom trató de sonreír, pero no pudo.	Tom gülümsemeye çalıştı, ama yapamadı.
spa	tur	Siempre estábamos juntos.	Her zaman birlikteydik.
spa	tur	Llámale esta tarde.	Bu akşam onu ara.
spa	tur	Las sillas están hechas de madera.	Sandalyeler tahtadan yapılmış.
spa	tur	¿Por qué estás tan cansado?	Neden o kadar yorgunsun?
spa	tur	Tom no está en el hospital.	Tom hastanede değildir.
spa	tur	Soy abogado de su madre.	Annesinin avukatıyım.
spa	tur	¿Cuándo vas a dejar de fumar?	Ne zaman sigarayı bırakacaksın?
spa	tur	Ella me ama, y yo a ella.	O beni seviyor, ve ben de onu.
spa	tur	Ellas tienen información.	Onların bilgisi var.
spa	tur	Voy a esquiar con frecuencia.	Ben sık sık kayak yaparım.
spa	tur	No puedo solucionar ese problema.	Bu problemi çözemiyorum.
spa	tur	Tú no eres mi madre.	Sen benim annem değilsin.
spa	tur	Empezó a nevar.	Kar yağışı başladı.
spa	tur	Jugamos al fútbol a pesar de estar lloviendo.	Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
spa	tur	¿También lo amas?	Onu da seviyor musun?
spa	tur	¿Quién es él?	O kimdir?
spa	tur	Eres un verdadero amigo.	Sen gerçek bir arkadaşsın.
spa	tur	¿Qué pasó después?	Sonra ne oldu?
spa	tur	Yo también estoy bien, gracias.	Ben de iyiyim, teşekkür ederim.
spa	tur	Llegaré antes que tú.	Sen gelmeden önce ben oraya geleceğim.
spa	tur	Prometí que lo obedecería.	Ona itaat etmeye söz verdim.
spa	tur	Tom sólo escuchó.	Tom sadece dinledi.
spa	tur	Mañana estaré aquí.	Yarın ben burada olacağım.
spa	tur	Me acusaron de coger el dinero.	Beni parayı almakla suçladılar.
spa	tur	Estaba en el cine.	Ben sinemadaydım.
spa	tur	No estoy seguro, pero creo que sé qué hacer.	Emin değilim ama sanırım ne yapacağımı biliyorum.
spa	tur	Tom tiene serios problemas de salud.	Tom'un ciddi sağlık sorunları var.
spa	tur	Estoy seguro de esto.	Ben bundan eminim.
spa	tur	Llevo gafas desde los trece años.	Üç senedir gözlük takıyorum.
spa	tur	Vive en una casa muy grande.	O, çok büyük bir evde yaşar.
spa	tur	Mi hermana tiene muy buena letra.	Kız kardeşimin çok iyi el yazısı var.
spa	tur	Yo volví a casa en tren.	Eve trenle döndüm.
spa	tur	Nancy tiene miedo a los perros.	Nancy köpeklerden korkar.
spa	tur	Fui a un concierto.	Bir konsere gittim.
spa	tur	El tiempo vuela.	Zaman uçar.
spa	tur	Anoche comí curry.	Geçen gece köri yedim.
spa	tur	Mucha gente dice que es mentira.	Birçok insan, bunun bir yalan olduğunu söylüyor.
spa	tur	Mi bolsa está vacía.	Benim çantam boştur.
spa	tur	Ella está en el trabajo, ¿no?	O, iş yerinde, değil mi?
spa	tur	Mi padre ha comprado un coche nuevo.	Babam yeni bir araba satın aldı.
spa	tur	¿Esto es nuevo?	Bu yeni mi?
spa	tur	Volví a mi casa esta primavera.	Ben bu bahar benim evime döndüm.
spa	tur	Tom comió.	Tom yemek yedi.
spa	tur	Tom fue quien disparó a Mary.	Mary'yi vuran kişi Tom'dur.
spa	tur	¿Estaba en Berlín?	Berlin'de miydi?
spa	tur	Su discurso fue muy corto.	Konuşması çok kısaydı.
spa	tur	Tom me pidió ayuda.	Tom yardım etmemi istedi.
spa	tur	El deber antes que todo.	Her şeyden önce vazife.
spa	tur	Aquí hace mucho frío.	Burada hava çok soğuk.
spa	tur	He pensado en esta posibilidad también.	Bu olasılığı da düşündüm.
spa	tur	Tom todavía está trabajando acá, ¿no?	Tom hâlâ burada çalışıyor, değil mi?
spa	tur	Nadie me enseñó.	Kimse bana öğretmedi.
spa	tur	Para crecer bien, estas plantas necesitan una tierra que no contenga demasiada humedad.	İyi büyümek için, bu bitkilerin çok fazla nem içermeyen toprağa ihtiyacı var.
spa	tur	Quiero ser periodista.	Bir gazeteci olmak istiyorum.
spa	tur	Me baño una vez al día.	Günde bir kez banyo yaparım.
spa	tur	A Tom le gusta jugar al fútbol.	Tom futbol oynamaktan hoşlanır.
spa	tur	¿Os acordáis de vuestro número de pasaporte?	Sizin pasaport numaranızı hatırlıyor musunuz?
spa	tur	Gracias por invitarme a la fiesta.	Beni partiye davet ettiğiniz için teşekkür ederim.
spa	tur	Esa es una espléndida idea.	Bu muhteşem bir fikir.
spa	tur	Estabas allí, ¿verdad?	Oradaydın, değil mi?
spa	tur	No estoy feliz.	Mutlu değilim.
spa	tur	Creo que he visto bastante.	Sanırım yeterince gördüm.
spa	tur	Tenemos más manzanas de las que podríamos comer en un día.	Bir günde yiyebileceğimizden daha fazla elmamız var.
spa	tur	Te vi ayer.	Dün seni gördüm.
spa	tur	Tom prometió no volver a hacerlo.	Tom bunu bir daha yapmayacağına söz verdi.
spa	tur	Todo esto es para mi uso personal.	Bunun hepsi benim kişisel kullanımım içindir.
spa	tur	Ella es joven.	O genç.
spa	tur	Él durmió en el coche.	O, arabada uyudu.
spa	tur	Es una historia increíble.	O, inanılmaz bir hikaye.
spa	tur	¿Qué preferís, té o café?	Ne tercih edersin, çay mı yoksa kahve mi?
spa	tur	Podemos ir todos.	Hepimiz gidebiliriz.
spa	tur	¿Dónde está el mapa?	Harita nerede?
spa	tur	Si no quieres ir, solo tienes que decirlo.	Eğer gitmek istemiyorsan sadece söyle.
spa	tur	¿Qué dijeron ellos?	Onlar ne dedi?
spa	tur	¿Mañana estaréis aquí otra vez, niños?	Siz çocuklar yarın tekrar burada olacak mısınız?
spa	tur	A menudo, Bob intenta dejar de fumar.	Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
spa	tur	Tom no sabe qué pasó.	Tom ne olduğunu bilmiyor.
spa	tur	Puedes fiarte de ellos.	Onlara güvenebilirsin.
spa	tur	Tendremos que esperar cinco horas.	Beş saat beklemek zorunda kalacağız.
spa	tur	¿Tom es soltero?	Tom bekar mı?
spa	tur	Hay un poquito de agua en el vaso.	Bardakta azıcık su var.
spa	tur	Vamos al cine. Ven con nosotros.	Biz sinemaya gidiyoruz. Bizimle gel.
spa	tur	Estará aquí esta noche.	O, bu gece burada olacak.
spa	tur	¡Haz lo que quieras!	İstediğini yap!
spa	tur	Ya no quiero hablar más.	Artık konuşmak istemiyorum.
spa	tur	¿Quieres que hable con Tom?	Tom'la konuşmamı ister misin?
spa	tur	¡No trabajes como máquina!	Makine gibi çalışma!
spa	tur	La situación cambió radicalmente.	Durum kökten değişti.
spa	tur	Espero verla.	Onu göreceğimi umuyorum.
spa	tur	¿Están satisfechos?	Memnunlar mı?
spa	tur	¿Te gusta el colegio?	Okulu seviyor musun?
spa	tur	Solo estamos cansados.	Biz sadece yorgunuz.
spa	tur	Tomás me preguntó si quería cocinar.	Tom bana yemek pişirmeyi isteyip istemediğimi sordu.
spa	tur	No debería haber vuelto nunca aquí.	Buraya asla geri gelmemeliydim.
spa	tur	¿Sabes lo que ha pasado?	Ne olduğunu biliyor musun?
spa	tur	Tom murió en un accidente de avión.	Tom bir uçak kazasında öldü.
spa	tur	Tom ya no es el novio de Mary.	Tom artık Mary'nin erkek arkadaşı değil.
spa	tur	Yo lo tomé prestado.	Onu ödünç aldım.
spa	tur	La Guerra de 1812 había comenzado.	1812 Savaşı başlamıştı.
spa	tur	Esta es una flor muy linda.	Bu çok güzel bir çiçektir.
spa	tur	¿Crees que un poco de sal le mejore el sabor?	Tuzun, tadı güzelleştirdiğine inanıyor musun?
spa	tur	¿Son americanos?	Onlar Amerikalı mı?
spa	tur	Tom camina despacio.	Tom yavaşça yürür.
spa	tur	¿De verdad te quieres casar?	Evlenmeyi gerçekten istiyor musun?
spa	tur	Él va al concierto.	O konsere gidiyor.
spa	tur	Irán no es Iraq.	İran Irak değildir.
spa	tur	Está muy enfadado con él.	O, ona çok kızgındır.
spa	tur	Juego al voleibol a menudo.	Sık sık voleybol oynarım.
spa	tur	Él la miró.	O, ona baktı.
spa	tur	¿Cómo pagaré mis deudas?	Borçlarımı nasıl ödeyeceğim?
spa	tur	Ella se convertirá en médico en dos años.	İki yıl içinde bir doktor olacak.
spa	tur	¿Qué hora es ahora?	Şu anda saat kaç?
spa	tur	¿Por qué me ayudaste?	Neden bana yardım ettin?
spa	tur	Tatoeba ayuda a mejorar mi Esperanto.	Tatoeba Esperantoca'mı geliştirmeme yardım ediyor.
spa	tur	Entenderé.	Anlayacağım.
spa	tur	¿Por qué mataste a Tom?	Tom'u niçin öldürdün?
spa	tur	No hay nada que decir.	Söylenecek bir şey yok.
spa	tur	Soy un tenista.	Tenisçiyim.
spa	tur	Quiero algo dulce para comer.	Yemek için tatlı bir şey istiyorum.
spa	tur	Tom no es comunista.	Tom komünist değil.
spa	tur	Tom no quiere casarse con Mary.	Tom Mary ile evlenmek istemiyor.
spa	tur	¿Puede encender el aire acondicionado?	Klimayı açabilir misiniz?
spa	tur	Sé cuatro lenguas.	Dört dil biliyorum.
spa	tur	¡Ya no soy un bebé!	Artık bir bebek değilim!
spa	tur	A Tom no le gusta que le digan lo que tiene que hacer.	Tom ne yapacağının söylenmesini sevmiyor.
spa	tur	Tengo las manos pequeñas.	Küçük ellerim var.
spa	tur	¿Qué has hecho?	Ne yaptın?
spa	tur	Jugamos los domingos.	Biz pazar günü oynarız.
spa	tur	¿Por qué no lo haces?	Onu niçin yapmıyorsun?
spa	tur	Se quedaron en casa porque estaba lloviendo.	Evde kaldılar, çünkü yağmur yağıyordu.
spa	tur	Los accidentes de tráfico aumentan cada año.	Trafik kazaları her yıl çoğalıyor.
spa	tur	Mi padre estaba en las nubes.	Babam düşünceye dalıp gitmişti.
spa	tur	¿Puedo verte en mi oficina?	Seni ofisimde görebilir miyim?
spa	tur	Salgo a las diez.	Saat on'da gideceğim.
spa	tur	¿Qué otra cosa podía hacer?	Başka ne yapabilirdim?
spa	tur	Después del invierno viene la primavera.	Kıştan sonra bahar gelir.
spa	tur	Tom le quitó el reloj de su muñeca.	Tom saati kolundan çıkardı.
spa	tur	Ten cuidado cuando hables con Tom.	Tom ile konuşurken dikkatli ol.
spa	tur	El hombre al que estaba esperando no vino.	Beklediğim adam gelmedi.
spa	tur	Nuestro país produce una gran cantidad de azúcar.	Memleketimiz çok şeker üretir.
spa	tur	Claro, Tom, lo entiendo.	Tabii, Tom, anlıyorum.
spa	tur	¿Por qué no me llamaste?	Niçin bana telefon etmedin?
spa	tur	Tom fue a Boston hace tres años.	Tom üç yıl önce Boston'a gitti.
spa	tur	Tom le preguntó a Mary dónde estaba el perro.	Tom Mary'ye köpeğin nerede olduğunu sordu.
spa	tur	¿Vas a jugar al tenis después de la escuela?	Okuldan sonra tenis oynayacak mısın?
spa	tur	Tom habla en francés con sus profesores.	Tom öğretmenleriyle Fransızca konuşur.
spa	tur	¿Tom está soñando?	Tom hayal kuruyor mu?
spa	tur	¿Cuántos años tenía entonces Tom?	Tom o zaman kaç yaşındaydı?
spa	tur	¿Cómo os sentís?	Nasıl hissediyorsunuz?
spa	tur	Solo tomaré un vaso de agua.	Yalnızca bir bardak su içeceğim.
spa	tur	Estoy esperando a la mujer correcta.	Doğru kadını bekliyorum.
spa	tur	Ahora ella está escribiendo una carta.	O şimdi bir mektup yazıyor.
spa	tur	Tom no sabe cómo llegar a la casa de Mary.	Tom Mary'nin evine nasıl gideceğini bilmiyor.
spa	tur	Es viejo.	O yaşlı.
spa	tur	Tom nunca se equivoca.	Tom asla yanılmaz.
spa	tur	Llegué allí demasiado pronto.	Oraya çok erken vardım.
spa	tur	Mi abuela habla despacio.	Büyükannem yavaş konuşur.
spa	tur	Él es más alto que su padre.	O, babasından daha uzun boyludur.
spa	tur	¿Qué ha hecho Tom?	Tom ne yaptı?
spa	tur	No estaba celoso.	Kıskanç değildim.
spa	tur	¿Qué es la felicidad?	Mutluluk nedir?
spa	tur	Me encantan los niños.	Ben çocukları seviyorum.
spa	tur	No entiendo tu pregunta.	Sorunu anlamıyorum.
spa	tur	Primero, averigua su nombre y dirección.	Öncelikle onun adını ve adresini bul.
spa	tur	Las chicas no tenían miedo, pero los hombres sí.	Kızlar korkmuyordu ama erkekler korkuyordu.
spa	tur	No soy yo quien necesita perder peso.	Kilo kaybetmeye ihtiyacı olan ben değilim.
spa	tur	Tom detuvo a Mary.	Tom Mary'yi durdurdu.
spa	tur	Ella es mi esposa.	O benim karım.
spa	tur	Sus padres me querían.	Onun ailesi beni sevdi.
spa	tur	Tom le escribió a Mary acerca de John.	Tom, Mary'e John hakkında yazdı.
spa	tur	Esta experiencia quedará por siempre en mi memoria.	Bu tecrübe sonsuza kadar hafızamda kalacak.
spa	tur	Lo hizo por su hermana.	Onu kız kardeşi için yaptı.
spa	tur	Deberíamos llamar al médico.	Doktoru aramalıyız.
spa	tur	Estaba equivocado contigo.	Senin hakkında yanıldım.
spa	tur	Una niña estaba parada ahí llorando.	Bir kız orada ağlayarak duruyordu.
spa	tur	Él quiere beber algo frío.	O, içmek için soğuk bir şey istiyor.
spa	tur	Ocurrió cuando no estaba mirando.	Ben bakmıyorken oldu.
spa	tur	Gracias, cariño.	Teşekkür ederim canım.
spa	tur	¿Adónde iba Tom?	Tom nereye gidiyordu?
spa	tur	Enséñame la lengua.	Bana dilini göster.
spa	tur	Deja de llorar, tienes que irte.	Ağlamayı bırak. Sen gitmek zorundasın.
spa	tur	No entiendo lo que ella quiere que haga.	Onun ne yapmamı istediğini anlamıyorum.
spa	tur	Todos son especiales.	Onların hepsi özel.
spa	tur	Soy un buen profesor.	Ben iyi bir öğretmenim.
spa	tur	No sé nada sobre ella.	Ben onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
spa	tur	Quiero saber quién ha roto esta ventana.	Bu pencereyi kim kırdı bilmek istiyorum.
spa	tur	Faltaban al menos treinta estudiantes.	En az otuz öğrenci yoktu.
spa	tur	Normalmente me levanto a las siete.	Genellikle yedide kalkarım.
spa	tur	El comité consiste de doce miembros.	Komite on iki üyeden oluşmaktadır.
spa	tur	Tom estaba siendo interrogado por la Policía en el cuarto contiguo.	Tom yan odada polis tarafından sorgulanmaya başlıyordu.
spa	tur	Prefiero el tenis al béisbol.	Tenisi beyzbola tercih ederim.
spa	tur	¿Qué flor es azul?	Hangi çiçek mavidir?
spa	tur	Tom dijo que no.	Tom hayır dedi.
spa	tur	No fue culpa mía.	Bu benim hatam değildi.
spa	tur	Me invitó a su casa.	O, beni evine davet etti.
spa	tur	No te encontrarán.	Onlar seni bulmayacaklar.
spa	tur	Espero volver a visitar este aeropuerto.	Bu havalanını tekrar ziyaret etmeyi umuyorum.
spa	tur	Nadie le cree.	Kimse ona inanmıyor.
spa	tur	No se lo digas a nadie, por favor.	Lütfen hiç kimseye söyleme.
spa	tur	Éste es mi padre.	Bu benim babam.
spa	tur	Tom habla francés mejor que Mary.	Tom Mary'den daha iyi Fransızca konuşur.
spa	tur	Es muy lento.	Çok yavaş.
spa	tur	¿Cuál es el planeta más cercano al sol?	Güneş'e en yakın gezegen hangisidir?
spa	tur	Soy española.	İspanyol'um.
spa	tur	Dame un beso.	Bana bir öpücük ver.
spa	tur	Eres tan alto como yo.	Benim kadar uzunsun.
spa	tur	Tom era cooperativo.	Tom yardımseverdi.
spa	tur	No empecé.	Başlamadım.
spa	tur	No quiero nada de ti.	Senden hiçbir şey istemiyorum.
spa	tur	Hoy tengo muchos deberes.	Bugün çok ödevim var.
spa	tur	Tom le pidió a Mary que se quedara.	Tom Mary'den kalmasını rica etti.
spa	tur	«¿Quién ha escrito este libro?» «John.»	"Bu kitabı kim yazdı? " John yazdı. "
spa	tur	Espero hacerlo.	Onu yapmayı umuyorum.
spa	tur	¿Ahora podemos llamar a Tom?	Şimdi Tom'u arayabilir miyiz?
spa	tur	Planeas ir a bailar con Mary, ¿verdad?	Mary ile dansa gitmeyi planlıyorsun, değil mi?
spa	tur	Tom es el más alto de nuestra clase.	Tom sınıfımızda en uzundur.
spa	tur	Ahora no puedo hablar.	Şimdi konuşamam.
spa	tur	Mi hermana fue a Kobe ayer.	Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
spa	tur	¿Dónde está el baño?	Banyo nerede?
spa	tur	Cuanto más le escucho, menos me gusta.	Onu ne kadar çok dinlersem, ondan o kadar daha az hoşlanıyorum.
spa	tur	El reloj está adelantado.	Saat ileri gidiyor.
spa	tur	No puedo ir a casa.	Eve gidemem.
spa	tur	Cómprame este libro, por favor.	Lütfen bana bu kitabı al.
spa	tur	Muchos peruanos tienen el hábito de mascar hojas de coca.	Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
spa	tur	Tenemos un perro grande.	Bizim büyük bir köpeğimiz var.
spa	tur	¿Crees que todavía me quiere?	Onun hala beni sevdiğini düşünüyor musun?
spa	tur	No podrán levantarse tan temprano.	O kadar erken kalkamayacaklar.
spa	tur	Él está borracho.	O sarhoş.
spa	tur	Sé cocinar muy bien.	Çok iyi yemek pişirebilirim.
spa	tur	No está en manos de Tom.	Tom'un elinde değil.
spa	tur	La pobreza es la raíz de todo mal.	Yoksulluk bütün kötülüklerin kaynağıdır.
spa	tur	Dejó la llave encima de la mesa como siempre.	Her zamanki gibi anahtarı masaya koydu.
spa	tur	No lo entiendo.	Bunu anlamıyorum.
spa	tur	Ellos pueden entenderme.	Onlar beni anlayabilirler.
spa	tur	La capital de Turquía es Ankara.	Türkiye'nin başkenti Ankaradır.
spa	tur	Decidieron derribar el viejo edificio.	Eski binayı yıkmaya karar verdiler.
spa	tur	Él es mi vecino.	O benim komşum.
spa	tur	Buenos días a todos.	Hepinize günaydın.
spa	tur	Por favor, enséñame este libro.	Lütfen bana bu kitabı göster.
spa	tur	No solía fumar.	Sigara içmezdim.
spa	tur	Compré un deportivo rojo.	Kırmızı bir spor araba aldım.
spa	tur	Hoy me siento mal.	Bugün kötü hissediyorum.
spa	tur	Debe de ser difícil para ti.	Senin için zor olmalı.
spa	tur	Entonces tenía muy mal aspecto.	O zaman çok kötü görünüyordu.
spa	tur	Tom se ha ido, pero Mary está todavía aquí.	Tom gitti ama Mary hâlâ burada.
spa	tur	Todos estuvieron satisfechos.	Herkes memnundu.
spa	tur	¿Qué aspecto tenía Tom?	Tom nasıl görünüyordu?
spa	tur	Fue una gran fiesta.	O harika bir partiydi.
spa	tur	Te recuperarás.	Atlatırsın.
spa	tur	Es imposible vivir sin agua.	Susuz yaşamak imkansızdır.
spa	tur	Apaga la luz antes de acostarte, por favor.	Yatmaya gitmeden önce lütfen ışığı kapat.
spa	tur	Tom no volverá antes de las dos y media.	Tom 2.30'dan önce gelmeyecek.
spa	tur	Lo he visto.	Onu gördüm.
spa	tur	Hoy es un lindo día para correr por la playa.	Bugün plajda koşmak için güzel bir gün.
spa	tur	No había agua en el río.	Nehirde su yoktu.
spa	tur	Queríamos a Tom.	Tom'u seviyorduk.
spa	tur	Empecé a estudiar esperanto.	Esperanto öğrenmeye başladım.
spa	tur	Tom no ha estado nunca en Boston.	Tom asla Boston'da değildi.
spa	tur	Tom escribió esto hace tres semanas.	Tom bunu üç hafta önce yazdı.
spa	tur	La casa de Tom tiene una torre.	Tom'un evinin bir kulesi var.
spa	tur	Creo que Tom podría estar en la escuela.	Sanırım Tom okulda olabilir.
spa	tur	Es una buena bailarina.	O iyi bir dansçı.
spa	tur	Tom y John son hermanos.	Tom ve John kardeştir.
spa	tur	Tom quería que Mary se disculpara ante John.	Tom Mary'nin John'dan özür dilemesini istedi.
spa	tur	A causa de la nieve, el tren no corrió.	Kar yüzünden tren çalışmadı.
spa	tur	No deberías hablar aquí.	Burada konuşmamalısın.
spa	tur	Tengo que volver a Boston.	Boston'a dönmek zorundayım.
spa	tur	Ella le besó.	O onu öptü.
spa	tur	Perdí mi arete.	Küpemi kaybettim.
spa	tur	¡Por favor, no se lo digas!	Lütfen, bunu ona söyleme!
spa	tur	Sé lo que le dijiste a Tom.	Tom'a ne söylediğini biliyorum.
spa	tur	¿Estáis aquí para ayudar?	Yardım etmek için mi buradasınız?
spa	tur	Yo prefiero la natación al esquí.	Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
spa	tur	Van descalzos.	Onlar ayakkabısız gidiyorlar.
spa	tur	Estoy bebiendo agua.	Su içiyorum.
spa	tur	¿Viste en la TV? El aeropuerto cerró porque las tortugas invadieron la pista.	Televizyonu seyrettin mi? Havaalanı kapanmış çünkü kaplumbağalar pisti işgal etmiş.
spa	tur	Cuando era niño, tenía un cachorro de perro.	Ben çocukken yavru bir köpeğim vardı.
spa	tur	¿Cuándo volvió tu padre?	Baban eve ne zaman geldi?
spa	tur	¿Te preparo la cena?	Sana akşam yemeği hazırlayayım mı?
spa	tur	Creo que Tom quiere venir con nosotras.	Sanırım Tom bizimle gelmek istiyor.
spa	tur	Eres el mejor candidato para este trabajo.	Bu iş için en iyi aday sensin.
spa	tur	No hay nadie que quiera ir allí.	Oraya gitmek isteyen hiç kimse yok.
spa	tur	Piotr tiene el pelo negro pero Lech es rubio.	Piotr'un saçları siyahtır ama Lech'in saçları sarıdır.
spa	tur	Él nunca miente.	O, asla yalan söylemez.
spa	tur	No quiero a Tom en mi fiesta.	Tom'u partimde istemiyorum.
spa	tur	En ese momento estaba preparando la cena.	O zaman akşam yemeğini pişiriyordu.
spa	tur	¿Queréis ir al lago con nosotros?	Bizimle birlikte göle gitmek ister misiniz?
spa	tur	Mike canta bien.	Mike iyi şarkı söyler.
spa	tur	Escribió una novela autobiográfica.	O, otobiyografik bir roman yazdı.
spa	tur	Después de que muriera Tom, Mary volvió a casa de sus padres.	Tom öldükten sonra, Mary ebeveynlerinin evine geri döndü.
spa	tur	El padre de mi esposa es mi suegro, yo soy su yerno, y mi padre es el suegro de mi esposa.	Karımın babası benim kayınpederimdir, ben onun damadıyım ve benim babam karımın kayınpederidir.
spa	tur	Míralos.	Onlara bak.
spa	tur	Lo que te dijeron no es cierto.	Onların sana söylediği doğru değil.
spa	tur	Ojalá estuvieras aquí.	Keşke burada olsan.
spa	tur	Hola, Susan, ¿cómo estás?	Merhaba, Susan. Nasılsın?
spa	tur	Usamos mucha agua.	Biz çok su kullanırız.
spa	tur	Cuando sea mayor me gustaría ser profesor de inglés.	Büyüdüğümde, bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
spa	tur	Hola, soy Mike.	Merhaba, ben Mike.
spa	tur	Mary nos asustó.	Mary bizi korkuttu.
spa	tur	Creía que estaba enfermo.	Onun hasta olduğunu düşündüm.
spa	tur	Solo soy un turista.	Ben sadece bir turistim.
spa	tur	Ella duerme en el coche.	O, arabada uyuyor.
spa	tur	Quiero un hermanito.	Bir küçük erkek kardeş istiyorum.
spa	tur	¿Cuál es tu tipo de libro favorito?	Favori kitap türün nedir?
spa	tur	Él es francés.	O Fransız.
spa	tur	No has hecho nada.	Hiçbir şey yapmadın.
spa	tur	Todavía hace mucho frío para ir a la playa.	Plaja gitmek için hâlâ çok soğuk.
spa	tur	Ha pasado mucho tiempo desde la última vez que te escribí.	Sana son kez yazdığımdan beri uzun zaman oldu.
spa	tur	Tom gana más dinero que Mary.	Tom, Mary'den daha fazla para kazanıyor.
spa	tur	Él nunca me perdonará.	Beni asla bağışlamayacak.
spa	tur	Mi hermano está ahora en Australia.	Kardeşim şimdi Avustralya'dadır.
spa	tur	Puedes quedarte en esta sala en lo que no hagas ruido.	Sessiz olduğun sürece bu odada kalabilirsin.
spa	tur	Espera hasta esta noche.	Bu geceye kadar bekle.
spa	tur	¿Quién te ha enseñado eso?	Onu sana kim öğretti?
spa	tur	Podemos ir juntos.	Birlikte gidebiliriz.
spa	tur	Devolvió el diccionario.	Sözlüğü geri verdi.
spa	tur	Acabo de ver a Tom besando a María.	Ben sadece Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.
spa	tur	Yo creo que eres perfecta.	Bence mükemmelsin.
spa	tur	Ya no me necesitas.	Artık bana ihtiyacın yok.
spa	tur	No viene nadie.	Kimse gelmiyor.
spa	tur	Mary se desmayó.	Mary bayıldı.
spa	tur	¿Hay algo que no me hayas dicho?	Bana söylemediğin bir şey var mı?
spa	tur	Los niños están en la escuela.	Çocuklar okulda.
spa	tur	En Canadá se habla inglés y francés.	Kanada'da İngilizce ve Fransızca konuşulur.
spa	tur	Podéis pasar la noche con nosotros.	Geceyi bizde geçirebilirsiniz.
spa	tur	Le gustan los juguetes.	O oyuncakları sever.
spa	tur	¿Eres feliz, Tom?	Mutlu musun, Tom?
spa	tur	¿Vamos?	Gidiyor muyuz?
spa	tur	A María le encanta bailar y cantar.	Mary dans edip şarkı söylemeyi sever.
spa	tur	¿Se lo dijiste a Tom?	Tom'a söyledin mi?
spa	tur	La he oído cantar.	Onun şarkı söylediğini duydum.
spa	tur	Ella corre más rápido que yo.	O, benden daha hızlı koşar.
spa	tur	No tengo ganas de hacer nada.	Hiçbir şey yapasım yok.
spa	tur	Mi jefe me regañó por mi trabajo.	Patronum işim hakkında bana homurdandı.
spa	tur	¿Te acuerdas de mí?	Beni hatırlıyor musun?
spa	tur	¿Es este tu helicóptero?	Bu senin helikopterin mi?
spa	tur	No estamos locas.	Biz deli değiliz.
spa	tur	Deberíamos hacerlo.	Bunu yapmalıyız.
spa	tur	Vivo en Tokio desde 1985.	1985'ten beri Tokyo'da oturuyorum.
spa	tur	Ella es mi primer amor.	O benim ilk aşkım.
spa	tur	La adicción a las drogas es un cáncer en la sociedad moderna.	İlaç bağımlılığı modern toplumda bir kanserdir.
spa	tur	Ella puso su pañuelo en su herida.	Yarasına mendilini koydu.
spa	tur	Él dice que no va a venir.	O gelmeyeceğini söylüyor.
spa	tur	Viniste el lunes y te fuiste al día siguiente.	Pazartesi geldin ve ertesi gün gittin.
spa	tur	Se lo prometí.	Ona söz verdim.
spa	tur	¡Qué hombre gracioso!	Ne komik adam!
spa	tur	¿Por qué está papá en la cocina?	Baba niçin mutfakta?
spa	tur	Tom está viendo golf.	Tom golf izliyor.
spa	tur	Odio correr riesgos.	Risk almaktan nefret ederim.
spa	tur	No puedes dormir aquí.	Burada uyuyamazsın.
spa	tur	Yo no fui una buena madre.	Ben iyi bir anne değildim.
spa	tur	¿Qué enfermedad tienes?	Hastalığın nedir?
spa	tur	¿Has comido alguna vez en este restaurante?	Daha önce bu restoranda yedin mi hiç?
spa	tur	Tengo un leve dolor de cabeza desde anoche.	Dün geceden bu yana hafif bir baş ağrım var.
spa	tur	¿Qué te gusta?	Ne seversin?
spa	tur	Tuvimos unas vacaciones maravillosas.	Biz harika bir tatil yaptık.
spa	tur	Encontré el libro que había estado buscando mucho tiempo.	Uzun süredir aradığım kitabı buldum.
spa	tur	Todo el mundo lo sabe.	Herkes bunu bilir.
spa	tur	No logro dormir bien.	İyi uyuyamıyorum.
spa	tur	No se podía hacer nada aparte de esperar.	Beklemekten başka, bir şey yapılamazdı.
spa	tur	Tom prometió que no volvería a llegar tarde.	Tom bir daha geç kalmayacağına söz verdi.
spa	tur	Sólo tienes dos opciones para seleccionar.	Sadece iki tercih hakkın var.
spa	tur	Si no lo hago ahora, nunca lo haré.	Onu şimdi yapmazsam, asla yapamam.
spa	tur	Tom es un verdadero caballero.	Tom gerçek bir beyefendi.
spa	tur	¿Cuándo vas a volver de Milán?	Milano'dan ne zaman döneceksin?
spa	tur	Ella necesita ayuda.	Onun yardıma ihtiyacı var.
spa	tur	Tom será un buen profesor.	Tom, iyi bir öğretmen olacak.
spa	tur	La arena está caliente.	Kum sıcak.
spa	tur	La abuela está haciendo ejercicio.	Büyükanne egzersiz yapıyor.
spa	tur	Tom vino a mi casa ayer.	Tom dün evime geldi.
spa	tur	Nació en los años 50.	O,1950'lerde doğdu.
spa	tur	¿Cuándo os vais a ir de vacaciones este año?	Bu yıl ne zaman tatile gidiyorsunuz?
spa	tur	Sospecho que Tom no sabe hacer eso.	Tom'un onu yapmayı bilmediğinden şüpheleniyorum.
spa	tur	Bebe un poco de té.	Biraz çay iç.
spa	tur	Todavía no puedes irte.	Henüz gidemezsin.
spa	tur	Los niños no pueden nadar en este río.	Çocuklar bu nehirde yüzemezler.
spa	tur	¿Qué clase de cámara tiene Tom?	Tom ne çeşit bir kameraya sahiptir?
spa	tur	Espero que tengas hambre.	Aç olduğunu umuyorum.
spa	tur	Nos dieron una cálida bienvenida.	Bizi sıcak karşıladılar.
spa	tur	Ven y quédate con nosotros en Boston.	Gel ve Boston'da bizimle kal.
spa	tur	Tom dijo que era culpa mía.	Tom onun benim hatam olduğunu söyledi.
spa	tur	¡Feliz Navidad!	Mutlu Noeller!
spa	tur	Hablemos de eso después de clase.	Okuldan sonra onun hakkında konuşalım.
spa	tur	Tom no parece feliz de ver a Mary.	Tom Mary'yi görmekten mutlu görünmüyor.
spa	tur	Tom no quería hablar con nadie.	Tom kimseyle konuşmak istemiyordu.
spa	tur	¿Los has encontrado o no?	Onları buldun mu yoksa bulmadın mı?
spa	tur	Creo que deberías esperar.	Bence beklemelisin.
spa	tur	¡Ven!	Gel!
spa	tur	Espero que me ayude.	Onun bana yardımcı olacağını umuyorum.
spa	tur	Vamos a conquistar el mundo.	Hadi dünyayı ele geçirelim!
spa	tur	Maria perdió sus llaves.	Maria anahtarlarını kaybetti.
spa	tur	Lo mismo pasó en Boston hace tres años.	Aynı şey Boston'da üç yıl önce oldu.
spa	tur	¿Qué marca de cigarrillos fuma usted?	Ne marka sigara içiyorsunuz?
spa	tur	No necesito una oficina.	Bir ofise ihtiyacım yok.
spa	tur	Cada persona cuenta.	Her insan sayar.
spa	tur	Ellos tuvieron miedo.	Onlar korktular.
spa	tur	Nunca la volví a ver.	Onu tekrar asla görmedim.
spa	tur	Estoy temblando de miedo.	Korkudan titriyorum.
spa	tur	Tienes que ayudar.	Yardım etmek zorundasın.
spa	tur	Mañana me quedaré en casa.	Yarın evde kalacağım.
spa	tur	¿Qué ha hecho esta mañana?	Bu sabah ne yaptın?
spa	tur	Eres de Boston, ¿verdad?	Sen Bostonlusun, değil mi?
spa	tur	Lo he oído.	Onu duydum.
spa	tur	¿Puede hablar más despacio?	Daha yavaş konuşabilir misiniz?
spa	tur	Tom sabía que Mary llegaría tarde.	Tom Mary'nin geç geleceğini biliyordu.
spa	tur	Los bancos no abren los sábados.	Bankalar cumartesi günleri açık değildir.
spa	tur	Tom quiere ir.	Tom gitmek ister.
spa	tur	El hombre es viejo.	Adam yaşlıdır.
spa	tur	Tom le dijo a Mary lo que pasó.	Tom Mary'ye ne olduğunu söyledi.
spa	tur	El mundo es un pañuelo.	Dünya küçük.
spa	tur	Tom no sabe qué pasará.	Tom ne olacağını bilmiyor.
spa	tur	Nuestra profesora dijo ayer que hoy tendríamos un examen.	Öğretmenimiz dün, bugün bir sınav olacağımızı söyledi.
spa	tur	¿Cathy también fue?	Cathy de gitti mi?
spa	tur	No haga eso, por favor.	Lütfen onu yapmayın.
spa	tur	Las bacterias están en todas partes.	Bakteriler her yerdedir.
spa	tur	¿De quién es ese libro?	O kitap kimin?
spa	tur	¿Dónde está la llave?	Anahtar nerede?
spa	tur	Él no nos creería.	O bize inanmazdı.
spa	tur	¿Tú eres médico?	Bir doktor musun?
spa	tur	Tiene ojos azules.	Onun mavi gözleri var.
spa	tur	Deberíamos acabar con tan mala costumbre.	Bu kötü alışkanlığı bırakmamız gerek.
spa	tur	Trabaja despacio y no cometas errores.	Yavaş çalış, ve hatalar yapma.
spa	tur	Fue el error más grande de mi vida.	Hayatımın en büyük hatasıydı.
spa	tur	Me duele el hombro derecho.	Sağ omzum acıyor.
spa	tur	En su lugar, yo no haría eso.	Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
spa	tur	No le hemos visto todavía.	Onu henüz görmedik.
spa	tur	Guárdalo.	Onu sakla.
spa	tur	Espera a que acabe de cenar.	Yemeğin bitmesini bekle.
spa	tur	¿Qué color prefieres, el azul o el verde?	Hangi rengi tercih edersin, mavi mi yoksa yeşil mi?
spa	tur	Tom está muy preocupado.	Tom çok endişeli.
spa	tur	Iré a ver.	Gidip bakacağım.
spa	tur	No era necesario.	Gerekli değildi.
spa	tur	Tom quería conducir el coche, pero como estaba borracho Mary no se lo permitió.	Tom araba sürmek istedi fakat o sarhoş olduğu için, Mary ona izin vermedi.
spa	tur	Están aquí.	Buradalar.
spa	tur	Tom no sabe dónde está Mary ahora.	Tom Mary'nin şimdi nerede olduğunu bilmiyor.
spa	tur	No me habría enfadado si me hubiera dicho la verdad.	Eğer o bana doğruyu söyleseydi kızmazdım.
spa	tur	Estas pinturas son de tamaños distintos.	Bu tabloların boyutları farklı.
spa	tur	No es solo él, tú también estás equivocado.	Sadece o değil, sen de hatalısın.
spa	tur	Esta guitarra es muy cara, no la puedo comprar.	Bu gitar çok pahalı, onu satın alamam.
spa	tur	¿Cuál es vuestra película favorita de este año?	Bu yıl favori filminiz nedir?
spa	tur	Nadie sabe su nombre.	Hiç kimse onun adını bilmiyor.
spa	tur	A eso me refería.	Onu kastettim.
spa	tur	Hace mal tiempo.	Kötü bir hava.
spa	tur	¿Te parezco desesperado?	Sana umutsuz görünüyor muyum?
spa	tur	Hoy hace un año que ocurrió el accidente.	Kaza bugün bir yıl önce oldu.
spa	tur	Me mentiste, ¿no?	Sen bana yalan söyledin, değil mi?
spa	tur	Si me ayudas con el inglés, te ayudo con el francés.	Bana İngilizcemde yardım edersen, sana Fransızcanda yardım ederim.
spa	tur	Ya he hablado de eso con Tom.	Tom'la onun hakkında zaten konuştum.
spa	tur	Quiero un poco de zumo de naranja.	Biraz portakal suyu istiyorum.
spa	tur	Escuchemos música.	Müzik dinleyelim.
spa	tur	No eres la única mujer aquí.	Buradaki tek kadın sen değilsin.
spa	tur	Si tienes que ir a alguna parte, podría venir por ti.	Eğer bir yere gitmen gerekirse, ben gelip seni alabilirim.
spa	tur	¿Ella fue a ese concierto?	O konsere gitti mi?
spa	tur	No tengo ganas de responder preguntas.	Canım soruları cevaplamak istemiyor.
spa	tur	Él es un hombre de unos sesenta años.	Altmış yaşlarında bir adam.
spa	tur	Abro un poco la ventana.	Pencereyi biraz açıyorum.
spa	tur	No tengo cuatro hermanas.	Dört kız kardeşim yok.
spa	tur	Somos felices.	Biz mutluyuz.
spa	tur	El inglés se ha convertido en mi asignatura favorita.	İngilizce en sevdiğim ders oldu.
spa	tur	Haré lo que dices.	Söylediğini yapacağım.
spa	tur	¿De verdad quieres dejar la escuela?	Okulu bırakmayı gerçekten istiyor musun?
spa	tur	Siento lo de anoche.	Dün gece için üzgünüm.
spa	tur	Bob entró en su coche.	Bob arabasına bindi.
spa	tur	No he hecho nada malo.	Yanlış bir şey yapmadım.
spa	tur	¿Sabes hablar francés?	Fransızca konuşur musun?
spa	tur	Kumiko es tan alta como Tom.	Kumiko Tom kadar uzundur.
spa	tur	A algunas personas les gusta el béisbol; a otras, el fútbol.	Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever.
spa	tur	De nada.	Bir şey değil.
spa	tur	Ella estudia inglés todos los días.	O, her gün İngilizce çalışır.
spa	tur	¿Puedo venir a veros mañana?	Yarın sizi görmek için gelebilir miyim?
spa	tur	¿Cuándo empezaste a jugar al golf?	Ne zaman golf oynamaya başladın?
spa	tur	Hola de nuevo.	Tekrar merhaba.
spa	tur	Tom y yo somos muy buenos amigos.	Tom ve ben çok iyi arkadaşız.
spa	tur	No puedo hacerlo sin dinero.	Ben parasız yapamam.
spa	tur	Su nombre es Lucifera.	Onun adı Lucifera.
spa	tur	¿Qué le regalaste a Tom el día de su cumpleaños?	Doğum gününde Tom'a ne verdin?
spa	tur	Esta es nuestra casa.	Bu bizim ev.
spa	tur	Tu gato sobrevivirá.	Kedin hayatta kalacak.
spa	tur	¿Eres mi amigo?	Arkadaşım mısın?
spa	tur	Ella me rompió el corazón.	O kalbimi kırdı.
spa	tur	¿Me debería ir o quieres que me quede?	Gitmeli miyim yoksa kalmamı ister misin?
spa	tur	Los hombres son infieles.	Adamlar sadakatsizdir.
spa	tur	Me subí al tren equivocado.	Ben yanlış trene bindim.
spa	tur	Pocas personas llegan a vivir cien años.	Çok az insan yüz yaşına kadar yaşar.
spa	tur	Creo que deberíamos esperar.	Bence beklemeliyiz.
spa	tur	Tom murió luchando por lo que creía.	Tom inandığı şeyler için savaşırken öldü.
spa	tur	Normalmente me quedo en casa los domingos.	Pazar günü genellikle evde kalırım.
spa	tur	Me siento culpable por haber mentido.	Yalan söylediğim için kendimi suçlu hissediyorum.
spa	tur	¿A qué hora llegará a Tokio?	O,Tokyo'ya saat kaçta varacak?
spa	tur	El supermercado está abierto.	Süpermarket açık.
spa	tur	Tom siempre habla francés.	Tom her zaman Fransızca konuşur.
spa	tur	No puedo ver la película.	Ben filmi göremiyorum.
spa	tur	Sí, Bob me ayudó.	Evet, Bob bana yardım etti.
spa	tur	Él no sabe nadar y yo tampoco.	O yüzemez ve ben de.
spa	tur	Los niños vuelven a la escuela en otoño.	Çocuklar Sonbaharda okula geri giderler.
spa	tur	Quiero el mismo reloj que tiene Jack.	Jack'in sahip olduğu aynı saati istiyorum.
spa	tur	He escrito tres cartas.	Üç mektup yazdım.
spa	tur	Soy demasiado viejo para ella.	Ben onun için çok yaşlıyım.
spa	tur	Habéis empezado a aprender esperanto.	Esperanto öğrenmeye başladınız.
spa	tur	Está triste.	O üzgündür.
spa	tur	Él volvió antes de las ocho.	O, sekizden önce geri geldi.
spa	tur	El impostor fue capturado.	Dolandırıcı yakalandı.
spa	tur	Se sentía enfermo, pero al poco tiempo se recuperó.	O, hasta hissediyordu fakat kısa sürede iyileşti.
spa	tur	No lo soples.	Onu çarçur etme.
spa	tur	Le envió una postal desde Boston.	Ona Boston'dan bir kartpostal gönderdi.
spa	tur	¿Cuál es tu guitarra?	Hangisi senin gitarın?
spa	tur	¿Quieres añadir algo a lo que he dicho?	Söylediklerime bir şey eklemek ister misin?
spa	tur	Cántanos una canción, por favor.	Bize bir şarkı söyle, lütfen.
spa	tur	He hecho un descubrimiento.	Bir keşif yaptım.
spa	tur	Prometí no decir.	Söylememeye söz verdim.
spa	tur	Tienen esperanza.	Onların umudu var.
spa	tur	Tom confesó que no hablaba francés.	Tom Fransızca konuşamadığını itiraf etti.
spa	tur	No me gusta la música tanto como a ti.	Müziği senin sevdiğin kadar çok sevmiyorum.
spa	tur	¿Tom dijo por qué iba Mary a Boston?	Tom Mary'nin neden Boston'a gittiğini söyledi mi?
spa	tur	Ella no es mi hermana, es mi esposa.	O, benim kız kardeşim değil, o, benim eşim.
spa	tur	Iré contigo después de que me haya comido mi almuerzo.	Öğle yemeğimi yedikten sonra seninle gideceğim.
spa	tur	¿Dónde pensáis que está Tom?	Tom'un nerede olduğunu düşünüyorsunuz?
spa	tur	Hay una carta para vosotros.	Sizin için bir mektup var.
spa	tur	Lo necesitaba.	Ona ihtiyacım vardı.
spa	tur	Lo hizo para su hermana.	Onu kız kardeşi için yaptı.
spa	tur	Tampoco somos tan pobres.	O kadar da fakir değiliz.
spa	tur	Siempre hay preguntas.	Sorular hep vardır.
spa	tur	¿De qué te avergüenzas?	Neden utanıyorsun?
spa	tur	¿Dónde estarás el lunes?	Pazartesi nerede olacaksın?
spa	tur	Cuando era joven, prefería el café al té japonés.	O gençken, kahveyi Japon çayına tercih ederdi.
spa	tur	Jim también viene a la fiesta.	Partiye Jim de geliyor.
spa	tur	Tom va a la escuela nocturna.	Tom gece okuluna gidiyor.
spa	tur	No le llames ahora.	Ona şimdi telefon etme.
spa	tur	Vivo en esta casa solo.	Ben bu evde tek başıma yaşıyorum.
spa	tur	Me quedo con un amigo.	Bir arkadaşla birlikte kalıyorum.
spa	tur	Ayer fue domingo, no sábado.	Dün cumartesi değil, pazardı.
spa	tur	¿Adónde tenemos que ir?	Nereye gitmeliyiz?
spa	tur	Estacioné mi carro junto a la puerta.	Arabamı kapının yanına park ettim.
spa	tur	¿Cuándo aprendiste a manejar?	Ne zaman araba sürmeyi öğrendin?
spa	tur	¿Dónde está la madre de Tom?	Tom'un annesi nerede?
spa	tur	Tom me recordó que tenía una reunión a las dos y media.	Tom bana 2.30'da bir toplantım olduğunu hatırlattı.
spa	tur	Esa señora te miró raro cuando dijiste eso.	Onu söylediğinde o kadın sana garip garip baktı.
spa	tur	Tom y Mary no son felices.	Tom ve Mary mutlu değiller.
spa	tur	Esos estudiantes estudian mucho, ¿verdad?	Şu öğrenciler çok çalışırlar, değil mi?
spa	tur	Quiero que veas esto.	Buna bakmanı istiyorum.
spa	tur	Somos sus hijos.	Biz, onun çocuklarıyız.
spa	tur	Voy a trabajar en la construcción con mi padre.	Babam ile beraber inşaatta çalışacağım.
spa	tur	Tom no conoce las reglas.	Tom kuralları bilmiyor.
spa	tur	Lo ha hecho antes.	Onu daha önce yaptı.
spa	tur	¿Cuánto pan comes al día?	Her gün ne kadar ekmek yersin?
spa	tur	Él es independiente de sus padres.	O, anne ve babasından bağımsızdır.
spa	tur	Yo me bañé.	Banyo yaptım.
spa	tur	¿Les gusta el inglés?	İngilizceyi sever misiniz?
spa	tur	Ella va al cine con él a menudo.	O, onunla sık sık sinemaya gider.
spa	tur	Recogeré a Tom.	Tom'u alacağım.
spa	tur	¿Qué comió Tom?	Tom ne yedi?
spa	tur	¿Te besó?	O seni öptü mü?
spa	tur	¿Por qué invitaste a Tom a la cena?	Neden Tom'u akşam yemeğine davet ettin?
spa	tur	¿Te sientes afortunado?	Kendini şanslı hissediyor musun?
spa	tur	¿Por qué le das a él este regalo?	Neden bu hediyeyi ona verdin?
spa	tur	A ella le gustan los niños.	O, çocukları sever.
spa	tur	Por desgracia, su sueño no se hizo realidad.	Maalesef, onun hayali gerçekleşmedi.
spa	tur	No entendíamos qué nos quiere decir la guagua.	Bebeğin bize ne demek istediğini anlamıyoruz.
spa	tur	¿No nos estamos olvidando de algo?	Bir şey unutmuyor muyuz?
spa	tur	¿Recuerdas la primera vez que vine aquí?	Buraya geldiğim ilk zamanı hatırlıyor musun?
spa	tur	No molestes a Tom mientras lee.	Tom kitap okurken onu rahatsız etme.
spa	tur	Todavía no está aquí Tom.	Tom henüz burada değil.
spa	tur	Puede que me haya mentido.	O bana yalan söylemiş olabilir.
spa	tur	Por favor, espere un momento.	Lütfen biraz bekle.
spa	tur	Cambia de idea si quieres.	Eğer istiyorsan, fikrini değiştir.
spa	tur	Mañana no tenemos clases.	Yarın okulumuz yok.
spa	tur	Ella dijo que tenía un leve resfriado.	O, hafif üşüttüğünü söyledi.
spa	tur	¿Dónde juegas al tenis?	Nerede tenis oynarsın?
spa	tur	Llegaste hace tres días.	Üç gün önce ulaştın.
spa	tur	Muchas personas murieron en el mar.	Birçok insan denizde öldü.
spa	tur	¿Os gusta hablar?	Siz konuşmayı sever misiniz?
spa	tur	Alice es mi madre.	Alice benim annemdir.
spa	tur	No soy tan buen guitarrista como pensaba.	Olduğumu düşündüğüm kadar iyi bir gitarist değilim.
spa	tur	Es fantástico, ¿verdad?	Bu harika, değil mi?
spa	tur	Ahora Tom no está viendo la televisión.	Tom şimdi TV izlemiyor.
spa	tur	Las toallas están sucias.	Havlular kirli.
spa	tur	Tiene los ojos verdes.	Yeşil gözleri var.
spa	tur	El hotel está ahí.	Otel oradadır.
spa	tur	Estudié durante una hora.	Bir saat çalıştım.
spa	tur	Tom todavía está allí.	Tom hâlâ orada.
spa	tur	¿Qué quieres hacer?	Ne yapmak istersin?
spa	tur	Espere un poco, por favor.	Biraz bekleyin, lütfen.
spa	tur	Me encuentro muy cansado.	Kendimi çok yorgun hissediyorum.
spa	tur	Tiré el periódico.	Gazeteyi yere fırlattım.
spa	tur	No quiero volver a verte nunca.	Seni asla tekrar görmek istemiyorum.
spa	tur	El día que él nació llovía.	Onun doğduğu gün yağmur yağmıştı.
spa	tur	No me gustan las matemáticas.	Matematiği sevmiyorum.
spa	tur	Hay algunos sitios para aparcar por aquí.	Buralarda park edecek birkaç yer var.
spa	tur	Otelo está sentado en el sillón de un hotel con una botella.	Othello bir otel koltuğunda bir şişe ile oturuyor.
spa	tur	¿Cómo podía saberlo?	Nasıl bilebilirdim?
spa	tur	Quiero escalar la montaña.	Dağa tırmanmak istiyorum.
spa	tur	Es una emergencia, Tom.	Bu bir acil durum, Tom.
spa	tur	Tom quería que vinieras.	Tom gelmeni istedi.
spa	tur	He estado aprendiendo inglés tres años.	Üç yıldır İngilizce öğreniyorum.
spa	tur	Susan ha hecho un vestido para Jill.	Susan, Jill için bir elbise yaptı.
spa	tur	Le llamé, pero una chica contestó al teléfono.	Onu aradım ama bir kız telefona cevap verdi.
spa	tur	¡Abracadabra!	Abrakadabra!
spa	tur	¿No crees que Jane se parece a su padre?	Jane'nin babasına benzediğini düşünmüyor musun?
spa	tur	No lo he olvidado.	Unutmadım.
spa	tur	Tom no sabe qué quiere Mary para cenar.	Tom Mary'nin akşam yemeği için ne yemek istediğini bilmiyor.
spa	tur	Por favor, no lo hagas.	Lütfen bunu yapma.
spa	tur	No he visto a Tom últimamente.	Son zamanlarda Tom'u görmedim.
spa	tur	¿Por qué hoy no hay ningún taxi en la estación?	Neden bugün istasyonda taksi yok?
spa	tur	¿Dónde crees que estamos?	Nerede olduğumuzu düşünüyorsun?
spa	tur	Eres un hombre gracioso.	Sen komik bir adamsın.
spa	tur	¿El error aparece de forma regular o esporádica? ¿El error es reproducible?	Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
spa	tur	No puedo aunque quiero.	İstememe rağmen yapamam.
spa	tur	Ella va cada domingo a la iglesia.	Her pazar kiliseye gider.
spa	tur	El hombre tiene dos pies.	İnsanın iki ayağı vardır.
spa	tur	Saben que somos amigos.	Onlar arkadaş olduğumuzu biliyor.
spa	tur	No tienes nada.	Hiçbir şeyin yok.
spa	tur	Hablamos de muchas cosas.	Birçok şey hakkında konuştuk.
spa	tur	Adiós y buena suerte.	Güle güle ve iyi şanslar.
spa	tur	De momento no necesito dinero.	Benim şu anda paraya ihtiyacım yok.
spa	tur	¿Está aquí Tom?	Tom burada mı?
spa	tur	Tom es un amigo mío.	Tom benim bir arkadaşımdır.
spa	tur	Tom habla francés.	Tom Fransızca konuşur.
spa	tur	Necesito las llaves.	Anahtarlara ihtiyacım var.
spa	tur	Prefiero algo mejor.	Daha iyi bir şeyi tercih ederim.
spa	tur	Nadie puede pararle	Hiçbir şey onu durduramaz.
spa	tur	Abre los ojos, por favor.	Gözlerini aç lütfen.
spa	tur	No puedo ayudarles porque estoy ocupado.	Meşgul olduğum için size yardımcı olamam.
spa	tur	No tengo ganas de leer ahora.	Canım bir şey okumak istemiyor.
spa	tur	Nos da ropa.	O bize elbiseler verir.
spa	tur	Me pasé dos horas viendo televisión anoche.	Dün gece iki saati televizyon izleyerek geçirdim.
spa	tur	¿A que te has comprado un coche?	Bir araba satın aldın, değil mi?
spa	tur	Búscalo en el diccionario.	Ona sözlükte bak.
spa	tur	Ella va a Ooita.	O, Ooita'ya gidiyor.
spa	tur	Parece cansada.	O yorgun görünüyor.
spa	tur	No quiero esperar tanto.	Bu kadar uzun beklemek istemiyorum.
spa	tur	¿Cómo lo has sabido?	Bunu nasıl bildin?
spa	tur	Tom no es tan feliz como parece.	Tom göründüğü kadar mutlu değildir.
spa	tur	Es más fácil decirlo que hacerlo.	Söylemek yapmaktan kolaydır.
spa	tur	Quiero comprar un mapa.	Bir harita satın almak istiyorum.
spa	tur	¿Me enseñarías el camino a la biblioteca?	Kütüphane yolunu bana söyler misiniz?
spa	tur	No entendí la última frase.	Son cümleyi anlamadım.
spa	tur	Tom es tu profesor.	Tom senin öğretmenin.
spa	tur	Fui a esa fiesta.	O partiye gittim.
spa	tur	Oí a John hablar con el señor Brown.	John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.
spa	tur	¿Has hecho tu trabajo?	İşini yaptın mı?
spa	tur	Las lágrimas son el arma de los niños.	Gözyaşları çocukların silahlarıdır.
spa	tur	No estoy seguro de poder hacer lo que me pediste.	Yapmamı istediğin şeyi yapabileceğimden emin değilim.
spa	tur	¿A qué hora es la cena?	Akşam yemeği ne zaman?
spa	tur	Juguemos a un nuevo juego.	Yeni bir oyun oynayalım.
spa	tur	El anciano atrapó un pez grande.	Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
spa	tur	¿Cómo quiere los huevos?	Yumurtalarınızı nasıl istersiniz?
spa	tur	Generalmente, los americanos prefieren los coches grandes.	Genellikle, Amerikalılar büyük arabaları tercih ederler.
spa	tur	Su corazón latía lentamente.	Onun kalbi yavaş atıyordu.
spa	tur	El párrafo que Sarah leyó era interesante.	Sarah'nın okuduğu paragraf ilginçti.
spa	tur	Mañana iremos de Fráncfort a Múnich.	Yarın Frankfurt'tan Münih'e gideceğiz.
spa	tur	Tom quiere que yo te mande un mensaje.	Tom sana bir mesaj vermemi istiyor.
spa	tur	Casi no podía trabajar.	Neredeyse çalışamıyordum.
spa	tur	Por favor, lavad los platos.	Lütfen bulaşıkları yıka.
spa	tur	Creo que sé cuál es el secreto de Tom.	Sanırım Tom'un sırrını biliyorum.
spa	tur	Quiero comer sushi.	Suşi yemek istiyorum.
spa	tur	«¿Qué lenguas conoces, Tom?» «C++ y Java, y un poco de PHP. ¿Y tú, María?» «Francés, japonés y hebreo.»	“Hangi dilleri konuşabiliyorsun Tom?” – “C++ ve Java. Biraz da PHP. Ya sen Maria?” – “Fransızca, Japonca ve İbranice.”
spa	tur	No tiene hermanos.	Onun hiç erkek kardeşi yok.
spa	tur	Él es más joven que yo.	O benden daha genç.
spa	tur	Ella fue a París por primera vez.	Paris'e ilk kez gitti.
spa	tur	Estoy respirando aire contaminado.	Kirli hava soluyorum.
spa	tur	Ayer llegamos a Boston.	Dün Boston'a vardık.
spa	tur	No me enamoré.	Aşık olmadım.
spa	tur	Esto no ha pasado nunca.	Bu asla olmadı.
spa	tur	¿Dónde están mis relojes?	Saatlerim nerede?
spa	tur	Compré dos panes cuando volvía de la escuela.	Okuldan eve dönerken iki ekmek aldım.
spa	tur	Se enamoró de su mejor amigo.	O en iyi arkadaşına aşık oldu.
spa	tur	Lo puedes vender.	Onu satabilirsin.
spa	tur	Quiero comprar un coche nuevo.	Ben yeni bir araba satın almak istiyorum.
spa	tur	Tom está preparado para lo peor.	Tom en kötüsü için hazır.
spa	tur	Él encontró el anillo que había perdido en el viaje.	O, yolculuk sırasında kaybettiği yüzüğü buldu.
spa	tur	Prefiero salir a andar que ver la película.	Yürüyüşe gitmeyi film izlemeye tercih ederim.
spa	tur	Era la madre de Tom.	O, Tom'un annesiydi.
spa	tur	¿Podemos ir allí?	Oraya gidebilir miyiz?
spa	tur	Nunca le escribiré una carta a Mary.	Mary'ye asla mektup yazmayacağım.
spa	tur	En el verano, acostumbramos nadar en el río.	Yazın, sık sık nehirde yüzeriz.
spa	tur	Debo pedir disculpas a Ann.	Ann'e özür dilemeliyim.
spa	tur	¿A qué hora es el vuelo de tu hermana?	Ablanın uçağı saat kaçta?
spa	tur	Me estaba escondiendo.	Saklanıyordum.
spa	tur	¿Cuánto tiempo viviste en Kobe?	Kobe'de ne kadar zaman yaşadın?
spa	tur	Tom siempre recordará a Mary.	Tom her zaman Mary'yi hatırlayacaktır.
spa	tur	Déjele ir.	Gitmesine izin verin.
spa	tur	Fue una mañana genial.	Harika bir sabahtı.
spa	tur	Estaba viendo la televisión cuando sonó el teléfono.	Telefon çaldığında, ben televizyon izliyordum.
spa	tur	Me quedo aquí.	Burada kalıyorum.
spa	tur	El tiempo era muy malo ayer.	Hava dün çok kötüydü.
spa	tur	Ella salió a hacer un mandado.	O bir iş için dışarı gitti.
spa	tur	Yo no voy sin ti.	Sensiz gitmiyorum.
spa	tur	¿Quién es tu jugador favorito?	En sevdiğin oyuncu kimdir?
spa	tur	Podría haberlo hecho mejor si hubiera tenido tiempo.	Daha fazla zamanım olsaydı daha iyi yapabilirdim.
spa	tur	Estoy muy ocupado.	Ben çok meşgulüm.
spa	tur	Me gusta bailar.	Dans etmekten hoşlanırım.
spa	tur	Tom no recordaba haberle pedido ayuda a Mary.	Tom Mary'den yardım istediğini hatırlamadı.
spa	tur	Fui un idiota por confiar en Tom.	Ben Tom'a güvendiğim için bir aptaldım.
spa	tur	Regresen al barco.	Gemiye geri dönün.
spa	tur	Tienes un bonito caballo.	Atın güzel.
spa	tur	Estas aves emigran al norte de África en invierno.	Bu kuşlar kışın Kuzey Afrika'ya göç ederler.
spa	tur	Muchos soldados perdieron la vida en la Segunda Guerra Mundial.	İkinci Dünya Savaşı'nda birçok asker hayatını kaybetti.
spa	tur	Realmente lo siento.	Gerçekten üzgünüm.
spa	tur	Los dos queremos a Tom.	İkimiz de Tom'u seviyoruz.
spa	tur	Lo hice por obligación.	Bunu mecburiyetten yaptım.
spa	tur	¡Vaya! el forro de mi abrigo se ha descosido.	Tüh, ceketimin astarı söküldü.
spa	tur	Solo déjame solo.	Sadece beni yalnız bırak.
spa	tur	Las cervezas sin alcohol son un flagelo para la sociedad.	Alkolsüz bira toplum için beladır.
spa	tur	Es muy guapo.	O çok güzel.
spa	tur	Él va a la escuela en autobús.	O, okula otobüsle gider.
spa	tur	Los heridos se están mejorando.	Yaralılar iyileşiyor.
spa	tur	Tú eres mi amiga.	Sen benim arkadaşımsın.
spa	tur	No puedo concentrarme cuando estoy cansado.	Yorgunken konsantre olamıyorum.
spa	tur	Creo que estás listo.	Sanırım hazırsın.
spa	tur	Estaba pensando en ti.	Senin hakkında düşünüyordum.
spa	tur	Puede llamarme cuando quiera.	İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
spa	tur	Ha contratado un detective privado.	Bir özel dedektif ile anlaştı.
spa	tur	Mary no tiene novio.	Mary'nin bir erkek arkadaşı yok.
spa	tur	Tom fue pobre.	Tom fakirdi.
spa	tur	Esta manzana está muy roja.	Bu elma çok kırmızı.
spa	tur	Tengo un paquete para Tom.	Tom için bir paketim var.
spa	tur	Tom se sentó solo en el bar.	Tom tek başına barda oturdu.
spa	tur	¿Los tocó?	Size dokundu mu?
spa	tur	¿Qué no sabemos?	Ne bilmiyoruz?
spa	tur	Son más o menos del mismo tamaño.	Onlar aşağı yukarı aynı boyuttalar.
spa	tur	¿Dónde está tu casa?	Evin nerede?
spa	tur	No se lo contaré a nadie.	Onu kimseye söylemeyeceğim.
spa	tur	Dejé la llave en el mostrador de recepción.	Anahtarı resepsiyon masasında bıraktım.
spa	tur	Hubo una época en la que en Inglaterra había un mal rey.	Bir zamanlar İngiltere'de kötü bir kral vardı.
spa	tur	Tom no quiso esperar.	Tom beklemek istemedi.
spa	tur	Todo el mundo está muy ocupado.	Herkes çok meşgul.
spa	tur	Llegamos primero.	İlk olarak biz geldik.
spa	tur	Los niños juegan en este parque todos los días.	Çocuklar her gün bu parkta oynarlar.
spa	tur	No puedo aceptar este regalo.	Bu hediyeyi kabul edemem.
spa	tur	Estás cansada, y yo también.	Sen yorgunsun, ve ben de.
spa	tur	Él dejó de fumar.	Sigarayı bıraktı.
spa	tur	Eres mi hermana.	Sen benim ablamsın.
spa	tur	Dormiré hasta las ocho y media.	Sekiz buçuğa kadar uyuyacağım.
spa	tur	Yo me enojé.	Ben sinirlendim.
spa	tur	Me senté a esperar en un banco.	Bir bankta beklerken oturdum.
spa	tur	No vino nadie.	Hiç kimse gelmedi.
spa	tur	¿Estás esperando a alguien?	Birini bekliyor musun?
spa	tur	¿Tom tiene un gato?	Tom bir kediye sahip mi?
spa	tur	¿Por qué no respondes a tu padre?	Neden babana cevap vermiyorsun?
spa	tur	Cierra la puerta.	Kapıyı kapat.
spa	tur	Tom llamó a Mary y no hubo respuesta.	Tom Mary'yi aradı, ve cevap yoktu.
spa	tur	No eres para mí, y lo sabes muy bien.	Sen benim için değilsin. Bunu çok iyi biliyorum.
spa	tur	¿Es mi turno?	Benim sıram mı?
spa	tur	Tom tradujo una carta del francés al inglés para su jefe.	Tom patronu için Fransızca mektubu İngilizceye çevirdi.
spa	tur	No escribas mensajes mientras conduces.	Araba kullanırken mesajlaşma.
spa	tur	¿Cuándo empezará?	O ne zaman başlayacak?
spa	tur	Los empleos del futuro no están en la producción.	Geleceğin meslekleri üretimde değil.
spa	tur	Es fácil hacer a una persona amigo de uno, pero es difícil mantenerlo así.	Bir insanı birinin arkadaşı yapmak kolaydır fakat onu öyle sürdürmek zordur.
spa	tur	Mañana por la tarde estará jugando al tenis.	O, yarın öğleden sonra tenis oynuyor olacak.
spa	tur	Tom no es el padre de Mary.	Tom, Mary'nin babası değil.
spa	tur	Tony rompió esta mesa.	Bu masa Tony tarafından kırıldı.
spa	tur	Betty sabe tocar el piano.	Betty piyano çalabilir.
spa	tur	Voy a dormir.	Uyuyacağım.
spa	tur	¿Has visitado Kioto alguna vez?	Hiç Kyoto'yu ziyaret ettin mi?
spa	tur	¿Qué vas a hacer esta noche?	Bu gece ne yapacaksın?
spa	tur	Ese presidente escribió sus memorias.	Bu başkan hatıralarını yazdı.
spa	tur	Dáselos.	Onları ona ver.
spa	tur	Me encanta estar solo.	Yalnız olmayı seviyorum.
spa	tur	Es peligroso vivir.	Yaşamak tehlikelidir.
spa	tur	Salí de la habitación.	Odadan çıktım.
spa	tur	Es fácil para vosotros.	O sizin için kolay.
spa	tur	Yumi se hará profesora.	Yumi bir öğretmen olacak.
spa	tur	Tom casi se casó con Mary.	Tom neredeyse Mary ile evleniyordu.
spa	tur	Tom no dijo nada sobre de dónde venía.	Tom, nereden geldiği hakkında hiçbir şey söylemedi.
spa	tur	¿Puedo tocar algo de música?	Biraz müzik çalabilir miyim?
spa	tur	Yo te abrazo.	Sana sarılıyorum.
spa	tur	Él me prometió venir temprano.	O, erken gelmek için bana söz verdi.
spa	tur	Ella nos contó una historia interesante.	Bize ilginç bir hikaye anlattı.
spa	tur	Me tomaría una taza de café.	Bir fincan kahve alırdım.
spa	tur	Necesitarás esto.	Buna ihtiyacın olacak.
spa	tur	Ese autor italiano no es muy conocido en Japón.	Bu italyan yazar Japonya'da çok tanınmıyor.
spa	tur	Estoy esperando a Tom.	Tom'u bekliyorum.
spa	tur	A veces no puedo pensar con claridad.	Bazen açıkça düşünemiyorum.
spa	tur	Los padres enseñan a los hijos a hablar, los hijos les enseñan a callar.	Ebeveynler çocuklara konuşmayı öğretir, çocuklar ebeveynlere sessiz olmayı öğretir.
spa	tur	¡Trae pizza y cerveza!	Pizza ve bira getir!
spa	tur	La vi la semana pasada.	Geçen hafta onu gördüm.
spa	tur	No puedo encontrarlo.	Onu bulamıyorum.
spa	tur	Por favor, pregúntaselo a otro.	Lütfen başka birine sor.
spa	tur	Dímelo, por favor.	Lütfen söyle bana.
spa	tur	¡Nunca digas nunca!	Asla asla deme!
spa	tur	Hasta en la televisión hay racismo.	Irkçılık televizyonda bile var.
spa	tur	La primavera ha llegado pronto este año.	Bahar bu yıl erken geldi.
spa	tur	Tom le preguntó a Mary cuáles eran sus planes para el futuro.	Tom Mary'ye gelecek için planlarının ne olduğunu sordu.
spa	tur	¿Vas a la escuela andando todos los días?	Okula her gün yürüyerek mi gidiyorsun?
spa	tur	Estamos escribiendo.	Biz yazıyoruz.
spa	tur	Tom tiene el pelo castaño.	Tom'un kahverengi saçı var.
spa	tur	Pienso que Mary es demasiado joven para llevar maquillaje.	Bence Mary makyaj yapmak için çok genç.
spa	tur	La reunión casi había terminado.	Toplantı neredeyse bitmişti.
spa	tur	Tom no ve mucho a Mary.	Tom Mary'yi çok görmez.
spa	tur	Tom vino a Australia a visitar a su novia.	Tom kız arkadaşını ziyaret etmek için Avustralya'ya geldi.
spa	tur	Tom y Mary están esperando un bebé.	Tom ve Mary bir bebek bekliyorlar.
spa	tur	No puedo pelar papas. No tengo cuchillo.	Patatesleri soyamam. Bıçağım yok.
spa	tur	¿Hablas español?	İspanyolca konuşabiliyor musun?
spa	tur	¿Tienes una bicicleta?	Bir bisikletin var mı?
spa	tur	El agua nos llegó hasta el cuello.	Su boynumuza kadar çıktı.
spa	tur	Estaba comiendo un sándwich.	O bir sandviç yiyordu.
spa	tur	Tom es una buena persona.	Tom iyi bir kişidir.
spa	tur	No me odies, por favor.	Lütfen benden nefret etme.
spa	tur	No es mala persona.	O kötü bir insan değil.
spa	tur	¡Mi idioma no se encuentra en la lista!	Listede benim dilim yok!
spa	tur	Tom dice que no sabe cuándo empieza la reunión.	Tom toplantının ne zaman başlayacağını bilmediğini söylüyor.
spa	tur	No vas a morir.	Ölmeyeceksin.
spa	tur	¿Cuáles fueron sus primeras palabras?	Onun ilk sözleri neydi?
spa	tur	Alice no vio al perro.	Alice, köpeği görmedi.
spa	tur	¿Has jugado alguna vez al póquer con Tom?	Hiç Tom ile poker oynadın mı?
spa	tur	¿Está en China?	O Çin'de mi?
spa	tur	No duerme.	O uyumaz.
spa	tur	Tom fue pobre toda su vida.	Tom hayatı boyunca fakir kaldı.
spa	tur	Hay una vieja iglesia en esta ciudad.	Bu kasabada eski bir kilise var.
spa	tur	No te puedo parar.	Seni durduramam.
spa	tur	Tengo que irme antes de que venga Tom.	Tom buraya gelmeden gitmem lâzım.
spa	tur	Susan descubrió de dónde venía el perro.	Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
spa	tur	Por favor, haga sólo las reparaciones necesarias.	Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen.
spa	tur	¿Cuándo juegas al tenis?	Ne zaman tenis oynarsın?
spa	tur	Tom lleva tres años estudiando francés.	Tom üç yıldır Fransızca çalışıyor.
spa	tur	¿Adónde me lleváis?	Beni nereye götürüyorsunuz?
spa	tur	Ese hombre es un enfermo.	O adam bir hasta.
spa	tur	Hay más de siete mil idiomas en el mundo.	Dünyada yedi binden fazla dil var.
spa	tur	Las últimas lluvias causaron inundaciones.	Son yağmurlar sele neden oldu.
spa	tur	Él es chino.	O Çinlidir.
spa	tur	Tom llevó a Mary a la estación.	Tom Mary'yi istasyona götürdü.
spa	tur	¿Por qué abres el paraguas? No está lloviendo.	Şemsiyeni neden açıyorsun? Yağmur yağmıyor.
spa	tur	Me gusta el color verde.	Yeşili beğenirim.
spa	tur	Envía esa carta en seguida.	Bu mektubu hemen gönder
spa	tur	Duerme un poco, ¿vale?	Biraz uyu, tamam mı?
spa	tur	Tom llenó la habitación de cajas de cartón.	Tom karton kutularla odayı doldurdu.
spa	tur	El perro parece estar enfermo.	Köpek hasta görünüyor.
spa	tur	Tom puede entender por qué Mary está deprimida.	Tom Mary'nin niçin depresyonda olduğunu anlayabiliyor.
spa	tur	El proceso es importante.	Proses mühimdir.
spa	tur	Volverá como muy tarde el lunes.	En geç Pazartesiye kadar dönecek.
spa	tur	Este es un gran proyecto.	Bu büyük bir proje.
spa	tur	Como queráis.	Nasıl isterseniz.
spa	tur	Dile que estamos ocupadas.	Ona meşgul olduğumuzu söyle.
spa	tur	Me echaréis de menos.	Beni özleyeceksiniz.
spa	tur	Estaba en la estación.	Ben İstasyondaydım.
spa	tur	Mañana me pasaré todo el día trabajando.	Yarın bütün gün çalışıyor olacağım.
spa	tur	¿Irás a la escuela mañana?	Yarın okula gidiyor musun?
spa	tur	Quiero que trabajes con Tom.	Tom'la çalışmanı istiyorum.
spa	tur	Saludó a la mujer.	O, kadına selam verdi.
spa	tur	Está bebiendo de mi vaso.	Benim bardağımdan içiyorsunuz.
spa	tur	¿Por qué estoy llorando?	Neden ağlıyorum?
spa	tur	Ojalá pudiera dejar de pensar en Tom.	Keşke Tom hakkında düşünmeyi bırakabilsem.
spa	tur	Hablaba bien japonés.	O, Japoncayı iyi konuştu.
spa	tur	Este es un punto muy importante.	Bu, çok önemli bir nokta.
spa	tur	Fue una noche muy difícil para Tom.	Tom için zor bir geceydi.
spa	tur	Creo que Tom no lo sabe.	Sanırım Tom bilmiyor.
spa	tur	Espera impaciente la llegada de su esposo.	Kocasının gelmesini dört gözle bekliyor.
spa	tur	No tuve tiempo.	Zamanım yoktu.
spa	tur	Nuestro gato está en la cocina.	Bizim kedimiz mutfaktadır.
spa	tur	Hicimos todo juntos.	Her şeyi beraber yaptık.
spa	tur	Todos los hombres están durmiendo.	Adamların hepsi uyuyor.
spa	tur	¿Qué quieres?	Ne istiyorsun?
spa	tur	Mary decidió no volver a verle nunca.	Mary artık onu asla görmemeye karar verdi.
spa	tur	Hay una muñeca en la caja.	Kutuda oyuncak bir bebek var.
spa	tur	Estás en mi camino.	Sen benim yolumdasın.
spa	tur	¿Era tan difícil?	O kadar zor muydu?
spa	tur	El fútbol es un deporte.	Futbol bir spordur.
spa	tur	Han pasado seis meses desde que el autor murió en un accidente.	Yazar bir kazada öldüğünden beri altı ay geçti.
spa	tur	Es una buena escritora.	O iyi bir yazar.
spa	tur	¿De verdad quieres comerte eso?	Onu yemeyi gerçekten istiyor musun?
spa	tur	No hay ningún error.	Hata yok.
spa	tur	Él tiene un hermano en Tokio.	Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.
spa	tur	Hoy hace un poco de frío.	Bugün biraz soğuk.
spa	tur	¿Cómo se llama este restaurante?	Bu restoranın adı nedir?
spa	tur	Lo siento, pero no puedo hacerlo.	Üzgünüm; ama yapamam.
spa	tur	¿Cómo me encontraste?	Beni nasıl buldun?
spa	tur	Fue difícil atrapar la gallina.	Tavuk yakalamak zordu.
spa	tur	Odio a sus padres.	Onun ailesinden nefret ediyorum.
spa	tur	¿Dónde está tu hermana?	Kız kardeşin nerede?
spa	tur	Queremos que sea una sorpresa.	Bunun bir sürpriz olmasını istiyoruz.
spa	tur	¿Tienes un móvil?	Senin cep telefonun var mı?
spa	tur	No puedo explicar eso.	Onu açıklayamam.
spa	tur	Esta palabra tiene dos significados.	Bu kelimenin iki anlamı var.
spa	tur	Esto es para mi amiga.	Bu benim arkadaşım için.
spa	tur	No hay aire en la Luna.	Ayda hava yoktur.
spa	tur	Lo que quiero no es té, sino café.	İstediğim çay değil, kahve.
spa	tur	Los pájaros vuelan distancias largas.	Kuşlar uzak yerlere uçarlar.
spa	tur	Voy a París.	Paris'e gidiyorum.
spa	tur	No es tan alto como su padre.	O, babası kadar uzun değildir.
spa	tur	Estoy buscando mi reloj.	Saatimi arıyorum.
spa	tur	Te han encontrado.	Seni buldular.
spa	tur	Tom no se acuerda nunca de mi nombre.	Tom asla benim adımı hatırlamaz.
spa	tur	No estamos sonriendo.	Gülümsemiyoruz.
spa	tur	¿Quién sabe que Tom está aquí?	Tom'un burada olduğunu kim biliyor?
spa	tur	Los llamé.	Onları aradım.
spa	tur	Soy muy bajo.	Ben çok kısayım.
spa	tur	El cachorro quiere dormir.	Küçük köpek uyumak istiyor.
spa	tur	¿Qué vende María?	Mary ne satıyor?
spa	tur	Es mi profesor.	O, benim öğretmenimdir.
spa	tur	¿Por qué le has dado dinero?	Neden ona para verdin?
spa	tur	Me llevó tres horas escribir la carta.	Mektubu yazmak üç saatimi aldı.
spa	tur	Los productos con especies transgénicas son peligrosos para la vida humana.	GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir.
spa	tur	¿Te acuerdas de lo que dijo?	Onun ne dediğini hatırlıyor musun?
spa	tur	Quizá Mary será asesinada.	Belki Mary biri tarafından öldürülecek.
spa	tur	El libro es chico.	Kitap küçüktür.
spa	tur	Todos los pasajeros murieron en el accidente.	Kazada bütün yolcular öldü.
spa	tur	Yo jugué al tenis.	Tenis oynadım.
spa	tur	Él me dio el número de teléfono de su oficina y su dirección.	O bana ofis telefon numarasını ve adresini verdi.
spa	tur	Llegó a tiempo a pesar de la lluvia.	Yağmura rağmen zamanında vardı.
spa	tur	¿Le conozco?	Onu tanıyor muyum?
spa	tur	Él no viene aquí todos los días.	O, her gün buraya gelmez.
spa	tur	¡Qué suerte tienes!	Ne kadar şanslısın!
spa	tur	Mi hijo está trabajando duro en el campo ahora mismo.	Oğlum şimdi tarlada sıkı çalışıyor.
spa	tur	Lo hice.	Onu yaptım.
spa	tur	No, yo soy inglesa.	Hayır, ben İngilizim.
spa	tur	Eso no es culpa mía.	O, benim hatam değil.
spa	tur	El ladrón me robó el coche.	Hırsız arabamı çaldı.
spa	tur	Te avisaré cuando lleguemos a la estación.	İstasyona geldiğimizde sana bildireceğim.
spa	tur	Yo estoy cansada.	Ben yorgunum.
spa	tur	Quedaos en vuestros coches.	Arabalarınızda kalın.
spa	tur	Él me preguntó si me gustaban las matemáticas.	Matematiği sevip sevmediğimi sordu.
spa	tur	¿Por qué no os casasteis?	Neden evlenmediniz?
spa	tur	La democracia es la dictadura de la mayoría.	Demokrasi çoğunluğun diktatörlüğüdür.
spa	tur	¡Venga, que llegamos tarde!	Haydi! Geç kalacağız.
spa	tur	¿Qué te pasó anoche?	Dün gece sana ne oldu?
spa	tur	Empezamos a las seis.	Saat altıda başladık.
spa	tur	Me voy el domingo.	Pazar günü gidiyorum.
spa	tur	Todos tienen miedo del tiempo.	Herkes zamandan korkar.
spa	tur	La gata está bajo la silla.	Kedi sandalyenin altındadır.
spa	tur	Tengo que usar el inglés todo el día.	Bütün gün İngilizce kullanmak zorundayım.
spa	tur	Estoy esperando la inspiración.	Ben ilham bekliyorum.
spa	tur	Tom fue a Boston a estudiar música.	Tom müzik öğrenimi için Boston'a gitti.
spa	tur	Sé que estás ocupada.	Meşgul olduğunu biliyorum.
spa	tur	Eso explica por qué la puerta estaba abierta.	O, kapının niçin açık olduğunu açıklıyor.
spa	tur	¿Por qué no me despertaste?	Neden beni uyandırmadın?
spa	tur	Te quiero más que a nada en el mundo.	Seni dünyadaki her şeyden daha fazla seviyorum.
spa	tur	Tom no se rio de mi broma.	Tom şakama gülmedi.
spa	tur	No dejes el trabajo a medias.	İşini yarıda bırakma.
spa	tur	Veo la BBC.	BBC izlerim.
spa	tur	Deberías llegar al colegio antes de las ocho.	Sekizden önce okula varmalısın.
spa	tur	Mensaje automático.	Otomatik mesaj.
spa	tur	Dan amenazó con enviar a María de vuelta al hospital psiquiátrico.	Dan Linda'yı akıl hastanesine geri göndermekle tehdit etti.
spa	tur	¿Estoy gordo?	Şişman mıyım ?
spa	tur	¿Estás orgulloso de mí?	Benimle gurur duyuyor musun?
spa	tur	No eres mi novia.	Sen benim kız arkadaşım değilsin.
spa	tur	Su popularidad está disminuyendo.	Popüleritesi azalıyor.
spa	tur	Él dejó de fumar hace dos años.	İki yıl önce sigarayı bıraktı.
spa	tur	¿De qué trata?	O ne hakkındadır?
spa	tur	Tengo dos cámaras.	İki kameram var.
spa	tur	Él no podía correr muy rápido.	O çok hızlı koşamadı.
spa	tur	He estado viviendo aquí por tres años.	Üç yıldır burada yaşıyorum.
spa	tur	¡No me lo puedo creer!	İnanamıyorum!
spa	tur	¿Qué haremos?	Ne yapacağız?
spa	tur	Tom pensaba que habías dicho que sí.	Tom senin evet dediğini düşündü.
spa	tur	Compró un abanico chino.	Bir çin vantilatörü satın aldı.
spa	tur	Ella enseña inglés a los estudiantes.	O öğrencilere İngilizce öğretiyor.
spa	tur	Tengo dieciocho años.	On sekiz yaşındayım.
spa	tur	¿Quieres ver el partido de béisbol por la tele?	TV'de beyzbol oyunu izlemek ister misin?
spa	tur	La casa de Tom tiene un bonito jardín.	Tom'un evinin güzel bir bahçesi var.
spa	tur	¿Vas a la universidad?	Üniversiteye gidiyor musun?
spa	tur	Ahora dime, ¿eres una buena persona?	Şimdi söyle sen iyi biri misin?
spa	tur	¿Puedo llamar hoy más tarde?	Bugün daha sonra arayabilir miyim?
spa	tur	Odio mi trabajo.	İşimden nefret ediyorum.
spa	tur	Debería escribir en mi diario todos los días.	Her gün günlüğüme yazmalıyım.
spa	tur	¿Dónde duermo yo?	Nerede uyuyorum?
spa	tur	Tom no suele llegar tarde a la escuela.	Tom okula nadiren geç kalır.
spa	tur	El zorro pierde el pelo pero no las mañas.	Can çıkar, huy çıkmaz.
spa	tur	Ya es temporada de tifones.	Tayfun sezonu geldi.
spa	tur	No seas estúpido.	Aptal olma.
spa	tur	¿Queréis tomar una taza de café?	Bir fincan kahve içmek ister misiniz?
spa	tur	Yo visité a Dan.	Ben Dan'ı ziyaret ettim.
spa	tur	No sé dónde están mis llaves.	Anahtarlarımın nerede olduğunu bilmiyorum.
spa	tur	Este papel es importado.	Bu kağıt dışarıdan.
spa	tur	Ella encontró un hombre muerto.	Kız ölü bir adam buldu
spa	tur	Mi tío vivió en Washington durante dos años.	Amcam iki yıl Vaşington'da yaşadı.
spa	tur	No quiero hablar contigo.	Seninle konuşmak istemiyorum.
spa	tur	Si los conejos no ponen huevos, ¿por qué son el símbolo de pascua?	Eğer tavşanlar yumurtlamıyorlarsa neden Paskalya'nın simgesiler?
spa	tur	¿Vosotras dos estáis bien?	Siz ikiniz iyi misiniz?
spa	tur	Sus tartas son buenas.	Onların kekleri iyidir.
spa	tur	Soy más bajo que tú.	Senden daha kısayım.
spa	tur	Hagan un buen uso de su tiempo.	Zamanınızı iyi kullanın.
spa	tur	Iré allí aunque llueva mañana.	Yarın yağmur yağsa bile, oraya gideceğim.
spa	tur	Él escribió una carta.	O bir mektup yazdı.
spa	tur	He perdido mucho dinero.	Çok para kaybettim.
spa	tur	Un día tu sueño se hará realidad.	Bir gün hayalin gerçekleşecek.
spa	tur	Sabes qué hacer.	Sen ne yapacağını biliyorsun.
spa	tur	Tom quiere que muramos con él.	Tom onunla ölmemizi istiyor.
spa	tur	¿Puede ser verdad que está enfermo?	Hasta olduğu doğru olabilir mi?
spa	tur	Tom quiere ver a Mary otra vez.	Tom Mary'yi tekrar görmek istiyor.
spa	tur	¿Quién te ha dado ese paquete?	O paketi sana kim verdi?
spa	tur	Lo que dices es cierto.	Söylediğin doğru.
spa	tur	Los dos hermanos son músicos.	Her iki kardeş müzisyendir.
spa	tur	Deme una taza de leche, por favor.	Lütfen bana bir fincan süt verin.
spa	tur	No te creo.	Sana inanmıyorum.
spa	tur	Sentía que algo estaba a punto de pasar.	Bir şey olmak üzere olduğunu hissetti.
spa	tur	Ella es la hermana de Tom.	O, Tom'un kız kardeşidir.
spa	tur	Él se fue a Austria a estudiar música.	O, müzik okumak için Avusturya'ya gitti.
spa	tur	La flor no es negra.	Çiçek siyah değil.
spa	tur	Pasaron diez días.	On gün geçti.
spa	tur	Los dos hermanos siguen vivos.	Her iki erkek kardeş hâlâ hayatta.
spa	tur	¿Por qué quieres ir a Boston?	Neden Boston'a gitmek istiyorsun?
spa	tur	No tenía ganas de cocinar.	Canım yemek pişirmek istemedi.
spa	tur	¿Todavía me quieres?	Hâlâ beni seviyor musun?
spa	tur	De preferencia un poco más temprano.	Tercihen biraz daha erken.
spa	tur	Tom le vendió su moto a Mary.	Tom motosikletini Mary'ye sattı.
spa	tur	Me gusta bostezar.	Esnemeyi severim.
spa	tur	Las noticias dicen que ha habido un gran terremoto en Grecia.	Haber Yunanistan'da büyük bir deprem olduğunu söylüyor.
spa	tur	De verdad que no tenemos tiempo.	Gerçekten zamanımız yok.
spa	tur	¿Qué significa eso?	Onun anlamı nedir?
spa	tur	¿Cuál es la buena noticia?	İyi haber nedir?
spa	tur	Lo tienen todo bajo control.	Onlar her şeyi kontrol altına aldı.
spa	tur	Yo voy a Kioto.	Kyoto'ya giderim.
spa	tur	Eres muy dulce.	Çok tatlısın.
spa	tur	Mi pasatiempo es hacer maquetas de aviones.	Benim hobim model uçak yapmaktır.
spa	tur	¿Cuál es la verdad?	Gerçek nedir?
spa	tur	¿Me lo has contado todo?	Bana her şeyi söyledin mi?
spa	tur	¿Dónde está la estación de tren?	Tren istasyonu nerede?
spa	tur	No es solo un juego.	O sadece bir oyun değil.
spa	tur	¿De verdad se llama Tom?	Onun adı gerçekten Tom mu?
spa	tur	¿Dónde están mis guantes?	Eldivenlerim nerede?
spa	tur	El anciano vivía allí solo.	Yaşlı adam orada tek başına yaşadı.
spa	tur	Necesito saber que estás bien.	Senin iyi olduğunu bilmem lâzım.
spa	tur	La vida es monótona en un pueblo pequeño.	Küçük bir köyde hayat monotondur.
spa	tur	Toca el piano mejor que yo.	Benden daha iyi piyano çalar.
spa	tur	El hombre tiene hambre.	Adam aç.
spa	tur	Ayer conduje a través de vidrio, pero sólo el neumático se dañó.	Dün camın üzerinden sürmüştüm, ama sadece dış lastiğim hasar gördü.
spa	tur	Conozco su nombre.	Onun adını biliyorum.
spa	tur	Limpia el cañón de esta escopeta.	Bu tüfeğin namlusunu temizle.
spa	tur	El perro de Tom es marrón.	Tom'un köpeği kahverengi.
spa	tur	Ayer nos dijo el profesor: "mañana os voy a poner un examen".	Dün bize öğretmen:"yarın sınav olacaksınız" dedi.
spa	tur	¿Cuál es nuestro coche?	Hangisi bizim arabamız?
spa	tur	Tom tenía treinta años cuando murió.	Tom öldüğünde otuz yaşındaydı.
spa	tur	Llueve todo el tiempo.	Her zaman yağmur yağıyor.
spa	tur	Le vi hace tres años.	Ben onu üç yıl önce gördüm.
spa	tur	Yo me iré cuando ella regrese.	O geri geldiğinde gideceğim.
spa	tur	Deberías ser profesor.	Öğretmen olmalısın.
spa	tur	Tengo que encontrar a Tom.	Tom'u bulmalıyım.
spa	tur	Mi madre compró dos botellas de zumo de naranja.	Annem iki şişe portakal suyu aldı.
spa	tur	No era gracioso.	O komik değildi.
spa	tur	Mi tía habla tanto chino como inglés.	Teyzem hem Çince hem de İngilizce konuşur.
spa	tur	He estado en la iglesia.	Kilisedeydim.
spa	tur	Ella tiene un hermano en Tokio.	Onun Tokyo'da bir erkek kardeşi var.
spa	tur	Tom se dio cuenta de que estaba equivocado.	Tom hatalı olduğunu fark etti.
spa	tur	Necesitamos dinero.	Paraya ihtiyacımız var.
spa	tur	Tom perdió todo su dinero.	Tom bütün parasını kaybetti.
spa	tur	Contesta a mi pregunta.	Soruma cevap ver.
spa	tur	Hay un número de huevos en la caja.	Kutuda çok sayıda yumurta var.
spa	tur	Tengo una pregunta.	Bir sorum var.
spa	tur	Ella no está en su lugar.	O yerinde değil.
spa	tur	Dame la pelota.	Bana topu ver.
spa	tur	Este medicamento no protege contra la gripe.	Bu ilaç gribe karşı korumaz.
spa	tur	Sé que no querías que pasara esto.	Bunun olmasını istemediğini biliyorum.
spa	tur	Mañana por la mañana te estaré esperando en la estación.	Yarın sabah seni istasyonda bekliyor olacağım.
spa	tur	Le dije a Tom cuál era el problema.	Sorunun ne olduğunu Tom'a söyledim.
spa	tur	Deja que se vaya Tom.	Tom'un ayrılmasına izin ver.
spa	tur	Está escribiendo un libro.	O bir kitap yazıyor.
spa	tur	Ahí estaremos.	Orada olacağız.
spa	tur	Lo vi.	Onu gördüm.
spa	tur	Pensé que era tu mejor amigo.	En iyi arkadaşın olduğumu düşündüm.
spa	tur	No quiero ir a la escuela hoy.	Bugün okula gitmek istemiyorum.
spa	tur	No, los vegetarianos no comen ni pollo ni pescado.	Hayır, vejeteryanlar tavuk ya da balık yemez.
spa	tur	Estos son libros muy antiguos.	Bunlar çok eski kitaplar.
spa	tur	Ya le he dado un regalo a Tom.	Tom'a zaten bir hediye verdim.
spa	tur	¡No hables!	Konuşma!
spa	tur	Tienes derecho a ser feliz.	Mutlu olmaya hakkın var.
spa	tur	¿Por dónde empezamos?	Nereden başlıyoruz?
spa	tur	Tom vino a la fiesta con Mary.	Tom Mary ile partiye geldi.
spa	tur	¿Tom te ha devuelto tu bolígrafo?	Tom sana kalemini geri verdi mi?
spa	tur	¿Sabes cómo funciona esta máquina?	Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
spa	tur	Es fácil hablar con ella.	Onunla konuşmak kolaydır.
spa	tur	Tom me dijo que quería dejar su trabajo.	Tom bana işini bırakmak istediğini söyledi.
spa	tur	Estoy aquí todas las noches.	Her gece buradayım.
spa	tur	No deberías ir.	Gitmemelisin.
spa	tur	¿Qué hay ahí?	Oradaki nedir?
spa	tur	Ni siquiera sabía que Tom conociera a Mary.	Ben bile Tom'un Mary'yi tanıdığını bilmiyordum.
spa	tur	Pregúntale el camino al policía.	Polise yolu sor.
spa	tur	Creo que esto te parecerá interesante.	Sanırım bunu ilginç bulacaksın.
spa	tur	¿De verdad quieres hablar de esto ahora?	Bunun hakkında gerçekten şimdi konuşmak istiyor musun?
spa	tur	¿De verdad es eso lo que queréis decir?	Gerçekten bunu mu demek istiyorsunuz?
spa	tur	Lo siento, pero no te puedes casar con Susan.	Üzgünüm fakat Susan'la evlenemezsin.
spa	tur	Tom quería que su hijo viviera en Boston.	Tom, oğlunun Boston'da yaşamasını istedi.
spa	tur	¿Qué vio Galileo?	Galileo ne gördü?
spa	tur	¿De quién es esa cama?	O kimin yatağı?
spa	tur	Este diamante cuesta una fortuna.	Bu elmas servet tutar.
spa	tur	Mi traje es gris.	Benim takım gridir.
spa	tur	Admitimos que estábamos equivocados.	Yanıldığımızı itiraf ettik.
spa	tur	No sé nada de eso.	Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
spa	tur	Él buscó la llave.	O anahtarı aradı.
spa	tur	¿Qué tipo de ropa pongo en la maleta?	Çantama hangi tür kıyafet koyayım?
spa	tur	Creo que lo que dices es cierto.	Sanırım söylediğin doğru.
spa	tur	¿Él sabe hablar inglés?	O, İngilizce konuşabilir mi?
spa	tur	Tom cría caballos árabes.	Tom Arap atları yetiştirir.
spa	tur	Tu hermano está muy enojado.	Erkek kardeşin çok kızgın.
spa	tur	Tom sabía algo.	Tom bir şey biliyordu.
spa	tur	Quiero beberlo.	Onu içmek istiyorum.
spa	tur	Tom puede entender perfectamente bien.	Tom tamamen iyi bir şekilde anlayabiliyor.
spa	tur	Conozco a tu padre.	Ben senin babanı biliyorum.
spa	tur	Tom vive en Boston.	Tom Bostonda yaşıyor.
spa	tur	¿Y su hijo conduce?	Ve oğlunuz araba sürüyor mu?
spa	tur	Mi hermano usa esta bicicleta.	Erkek kardeşim bu bisikleti kullanır.
spa	tur	Prefiero bañarme por la mañana.	Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.
spa	tur	Es mi amigo.	O benim arkadaşım.
spa	tur	Deberías dejar de leer novelas románticas.	Aşk romanları okumayı durdurmalısın.
spa	tur	Nací en mil novecientos ochenta y ocho en York.	1988'de York'ta doğdum.
spa	tur	Él lo cortó con el cuchillo que recibió como regalo de su hermano.	Onu, kardeşinden hediye olarak aldığı bıçakla kesti.
spa	tur	Estoy en contra de la guerra.	Savaşa karşıyım.
spa	tur	¿Hablas sueco?	İsveçce konuşur musun?
spa	tur	No creo que Tom esté en Boston el verano que viene.	Tom'un gelecek yaz Boston'da olacağını sanmıyorum.
spa	tur	Mi tío me ha dado un libro.	Amcam bana bir kitap verdi.
spa	tur	¿Cómo está mi padre?	Babam nasıl?
spa	tur	Tom intentó solucionar el problema.	Tom sorunu çözmeye çalıştı.
spa	tur	¿Pensáis que soy guapa?	Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
spa	tur	Todo el mundo habla una lengua.	Herkes bir dil konuşur.
spa	tur	Tom no quiso rendirse.	Tom vazgeçmeyi reddetti.
spa	tur	En este momento estoy hablando con ellos.	Şu anda onlarla konuşuyorum.
spa	tur	No puedo decirte lo que hicimos anoche.	Dün gece ne yaptığımızı sana söyleyemem.
spa	tur	Hoy no vamos a necesitar tu ayuda.	Bugün yardımına ihtiyacımız olmayacak.
spa	tur	Sé cuál es el rango del soldado.	Askerin rütbesini biliyorum.
spa	tur	La cena estaba deliciosa.	Akşam yemeği harikaydı.
spa	tur	El fuerte viento indica que se acerca una tormenta.	Güçlü rüzgar yaklaşan fırtınanın habercisidir.
spa	tur	Tom fue al médico.	Tom bir doktora gitti.
spa	tur	Tiene una familia grande.	Onun büyük bir ailesi vardır.
spa	tur	Todavía es posible.	Bu hâlâ mümkün.
spa	tur	¿Todos están esperando?	Herkes bekliyor mu?
spa	tur	¿Te acuerdas de su nombre?	Onun adını hatırlayabiliyor musun?
spa	tur	¿Cuál es tu tipo de chocolate preferido?	Favori çikolata türün nedir?
spa	tur	Es una sorpresa.	Bu bir sürpriz.
spa	tur	Ella trabaja en un banco.	O bir bankada çalışıyor.
spa	tur	Su esposa se puso como loca al escuchar de su abrupta muerte.	Karısı onun ani ölümünü duyunca deliye döndü.
spa	tur	El hombre está aquí.	Adam burada.
spa	tur	Fui al cine con mi hermano.	Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
spa	tur	Te esperaremos Tom y yo.	Tom ve ben sizi bekleyeceğiz.
spa	tur	Soy húngaro.	Ben Macar'ım.
spa	tur	El que no comete ningún error es el que no hace nada.	Hiç hata yapmayan biri hiçbir şey yapmayan biridir.
spa	tur	Soy demasiado vieja para esto.	Bunun için çok yaşlıyım.
spa	tur	No sale agua de la ducha.	Duştan su akmıyor.
spa	tur	¿Es una buena noticia?	Bu iyi haber mi?
spa	tur	No pudo ir a la fiesta porque estaba enfermo.	Parti'ye gidemedi çünkü hastaydı.
spa	tur	Jane también juega al tenis.	Jane de tenis oynuyor.
spa	tur	Shinya se casó con una chica bonita.	Shinya güzel bir kız ile evlendi.
spa	tur	Es diferente.	Bu farklı.
spa	tur	Nosotros vemos televisión todos los días.	Biz her gün TV izleriz.
spa	tur	Nadie quiere parecer idiota.	Kimse aptal gibi görünmek istemez.
spa	tur	He dejado de fumar de una vez por todas.	İlk ve son defa sigarayı bıraktım.
spa	tur	¿Has enseñado francés a alguien alguna vez?	Birine hiç Fransızca öğrettin mi?
spa	tur	¿Por qué no te gusto?	Neden benden hoşlanmıyor?
spa	tur	Iré pase lo que pase.	Ne olursa olsun, gideceğim.
spa	tur	Te quiero mucho, pero mucho mucho.	Seni çok, ama çok seviyorum.
spa	tur	Yuko nunca ha hablado con un extranjero.	Yuko bir yabancı ile asla konuşmadı.
spa	tur	Tom nos lo contó todo.	Tom bize her şeyi anlattı.
spa	tur	El bebé que está en la cuna es muy rico.	Beşikteki bebek çok şirindir.
spa	tur	Ha llegado el verano.	Yaz geldi.
spa	tur	Escribió un libro acerca de China.	O Çin hakkında bir kitap yazdı.
spa	tur	Éste es el pueblo en el que nació mi padre.	Bu, babamın doğduğu köydür.
spa	tur	La corbata es muy cara.	Kravat çok pahalı.
spa	tur	¿Esta es la mujer de Tom?	Bu Tom'un eşi mi?
spa	tur	Tengo un trabajo.	Bir işim var.
spa	tur	Tom sigue al teléfono.	Tom hâlâ telefonda.
spa	tur	No es algo bueno.	Bu iyi bir şey değil.
spa	tur	De verdad que está ahí.	Gerçekten orada.
spa	tur	Tienes que responder a estas preguntas.	Bu soruları cevaplamalısın.
spa	tur	¿Dónde está tu familia?	Ailen nerede?
spa	tur	Nunca se olvida de llamar a su madre por su cumpleaños.	O, doğum gününde annesini aramayı asla unutmaz.
spa	tur	¿Hay algo que podamos hacer?	Yapabileceğimiz herhangi bir şey var mı?
spa	tur	Deberías haber escuchado el consejo de Tom.	Tom'un tavsiyesini dinlemeliydin.
spa	tur	Tom quiere que Mary sea feliz.	Tom Mary'nin mutlu olmasını istiyor.
spa	tur	¿Sabe quién lo hizo?	Onu kimin yaptığını biliyor musun?
spa	tur	No sabe hacer nada más que hablar.	Konuşmaktan başka bir şey bilmiyor.
spa	tur	Él volverá mañana.	Yarın geri dönecek.
spa	tur	Volveré a Boston.	Boston'a geri döneceğim.
spa	tur	Están corriendo descalzas.	Onlar ayakkabısız koşuyorlar.
spa	tur	Todavía estaba lloviendo.	Hâlâ yağmur yağıyordu.
spa	tur	¿Cuándo puedo llamarte?	Seni ne zaman arayabilirim?
spa	tur	¿Estás ocupado el domingo por la tarde?	Pazar öğleden sonra meşgul müsün?
spa	tur	Tom lloró toda la noche.	Tom, bütün gece ağladı.
spa	tur	Tom me ayudó bastante.	Tom bana yeterince yardım etti.
spa	tur	No confiaste en mí.	Bana güvenmedin.
spa	tur	"¿Harás los deberes después de cenar?" "Sí."	"Akşam yemeğinden sonra ders çalışacak mısın?" "Evet, çalışacağım."
spa	tur	Debo estar con mi familia.	Ailemle olmalıyım.
spa	tur	¡Dios me perdone!	Allah'ım affet beni!
spa	tur	Él vende whisky.	O viski satıyor.
spa	tur	Los niños pequeños no conocen muchas palabras.	Çok küçük çocuklar çok kelime bilmezler.
spa	tur	He oído que Tom sabe hacerlo.	Tom'un onu yapabildiğini duydum.
spa	tur	Me tengo que ir a la cama.	Ben yatmaya gitmeliyim.
spa	tur	Tom es tu padre.	Tom senin baban.
spa	tur	Este gato es blanco.	Bu kedi beyazdır.
spa	tur	Son vecinos.	Onlar komşular.
spa	tur	Tom y Mary solo estuvieron casados unos meses.	Tom ve Mary sadece birkaç aylık evliydiler.
spa	tur	Tenemos dos hijos.	İki çocuğumuz var.
spa	tur	Hasta entonces no había visto nunca ese tipo de pez.	O zaman kadar o tür bir balık hiç görmemiştim.
spa	tur	Cinco más siete son doce.	Beş artı yedi, on iki eder.
spa	tur	Francamente hablando, está equivocado.	Açık konuşmak gerekirse, o hatalı.
spa	tur	Yo era feliz entonces.	Ben o zaman mutluydum.
spa	tur	¿Hablas chino?	Çince konuşur musun?
spa	tur	¿Es necesario que corra tan rápido?	Onun o kadar hızlı koşması gerekiyor mu?
spa	tur	Es muy pronto.	Çok erken.
spa	tur	La cabaña fue rota a pedazos por la tormenta.	Kabin fırtına tarafından parçalara ayrıldı.
spa	tur	Ella es francesa.	O Fransız.
spa	tur	Enséñame cómo se hace.	Onun nasıl yapıldığını bana öğret.
spa	tur	Yo puedo ser bueno.	İyi olabilirim.
spa	tur	¿Te gusta la comida china?	Çin yemeğini sever misin?
spa	tur	No esperaba que Tom estuviera ahí.	Tom'un orada olmasını beklemiyordum.
spa	tur	El italiano es mi lengua materna.	İtalyanca benim ana dilimdir.
spa	tur	Va a trabajar a su oficina en bus.	Ofise otobüsle gider.
spa	tur	Tom habló con Mary.	Tom, Mary ile konuştu.
spa	tur	En la biblioteca hay muchos libros.	Kütüphanede çok kitap var.
spa	tur	¿Vas a visitar otros países?	Diğer ülkeleri ziyaret edecek misin?
spa	tur	Puedo ir a donde tú quieras.	Sevdiğin herhangi bir yere gidebilirim.
spa	tur	No necesito dinero.	Paraya ihtiyacım yok.
spa	tur	Cantó bastante bien.	Oldukça güzel şarkı söyledi.
spa	tur	¿Es ese Tom?	O Tom mu?
spa	tur	David está en casa.	David evde.
spa	tur	Tu hermano dijo que ibas a París.	Erkek kardeşin Paris'e gittiğini söyledi.
spa	tur	Tom está muy interesado en aprender francés.	Tom Fransızca öğrenmeyle çok ilgileniyor.
spa	tur	No voy a añadirte a mi lista de amigos.	Seni arkadaş listeme eklemiyorum.
spa	tur	Quiero jugar.	Oynamak istiyorum.
spa	tur	Es culpa mía, no tuya.	O benim hatam, senin değil.
spa	tur	Tengo que decírselo a Tom.	Tom'a söylemeliyim.
spa	tur	Me pregunto si estará casada.	Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.
spa	tur	Hay 300 millas de aquí a Boston.	Buradan Boston'a 300 mil.
spa	tur	¿Sabes dónde vive?	Onun nerede yaşadığını biliyor musun?
spa	tur	¿Puedo hablar con el Sr. Brown?	Bay Brown ile konuşabilir miyim?
spa	tur	Tom puede tocar la armónica y la guitarra al mismo tiempo.	Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir.
spa	tur	No quiero hacer nada.	Hiçbir şey yapmak istemiyorum.
spa	tur	Estoy buscando mi cámara.	Kameramı arıyorum.
spa	tur	Sabes que te quiero, ¿verdad?	Onlar hiç kimseyi görmediklerini söylediler.
spa	tur	Estamos trabajando juntos.	Beraber çalışıyoruz.
spa	tur	No hables de Tom.	Tom hakkında konuşma.
spa	tur	¡No podéis dormir en mi cama!	Benim yatağımda uyuyamazsınız!
spa	tur	¿Mañana qué va a pasar?	Yarın ne olacak?
spa	tur	¿Qué has visto?	Ne gördün?
spa	tur	¿Te levantas a las seis?	Saat altıda kalkar mısın?
spa	tur	Yo no hago eso.	Onu yapmıyorum.
spa	tur	Se casaron hace poco.	Onlar kısa süre önce evlendiler.
spa	tur	¿Qué le quieres dar a Tom?	Tom'a ne vermek istiyorsun?
spa	tur	¿Por qué quiere comprar este libro?	Neden bu kitabı satın almak istiyorsunuz?
spa	tur	Ella me dijo que conocía a mi hermano.	O, bana erkek kardeşimi tanıdığını söyledi.
spa	tur	Estoy esperando un tren.	Bir tren bekliyorum.
spa	tur	Aún no he desayunado.	Henüz sabah kahvaltısı yemedim.
spa	tur	Tom no es tan viejo como tú.	Tom senin kadar yaşlı değildir.
spa	tur	Déjame pensar un minuto.	Bir dakika düşüneyim.
spa	tur	Estoy en Tel Aviv.	Tel Aviv'deyim.
spa	tur	¿A quién amas?	Kimi seviyorsun?
spa	tur	No eres bienvenido aquí.	Burada istenmiyorsun.
spa	tur	Puedo enseñar inglés.	İngilizce öğretebilirim.
spa	tur	«Tom, ¿qué estás haciendo?» «Nada.»	"Tom, ne yapıyorsun?" "Hiçbir şey."
spa	tur	Quienquiera que lo quiera puede llevárselo.	İsteyen onu alabilir.
spa	tur	Ella tiene una familia grande.	Onun büyük bir ailesi var.
spa	tur	¿Crees que todavía mira mis fotos?	Sence o hala benim resimlerime bakıyor mudur?
spa	tur	¿Cuál es tu deporte de verano favorito?	Favori yaz sporun nedir?
spa	tur	«Mamá, ¿puedo ver la tele?» «No, no puedes, Tom.» «Papá, ¿puedo ver la tele?»	"Anne, TV izleyebilir miyim?" "Hayır, izleyemezsin Tom." "Baba, TV izleyebilir miyim?"
spa	tur	No soy el novio de Mary.	Ben Mary'nin erkek arkadaşı değilim.
spa	tur	Yo estoy listo, ¿y usted?	Ben hazırım, ya siz?
spa	tur	¿Qué película has visto?	Hangi filmi izledin?
spa	tur	¡Tengo ganas de hablar italiano!	Canım İtalyanca konuşmak istiyor!
spa	tur	¿Esa cosa es tuya?	O şey senin mi?
spa	tur	Tom no pudo encontrar a nadie que lo ayudara.	Tom kendisine yardım edecek birini bulamadı.
spa	tur	No tengo ni pizca de miedo.	Hiç korkmuyorum.
spa	tur	Tom le va a escribir una carta a Mary.	Tom Mary'ye bir mektup yazacak.
spa	tur	Él se marchó al día siguiente.	Ertesi gün o gitti.
spa	tur	¿Estás hablando conmigo?	Benimle konuşuyor musun?
spa	tur	Voy directo a casa después del trabajo.	İşten sonra direkt eve giderim.
spa	tur	Éste es el hospital en el que nací.	Burası benim doğduğum hastane.
spa	tur	¿Por qué no haces lo que te he dicho?	Neden dediğimi yapmıyorsun?
spa	tur	Los días felices pasan rápido.	Mutlu günler çabuk geçer.
spa	tur	Tom quiere ser piloto.	Tom bir pilot olmak istiyor.
spa	tur	No quiero volver a la cárcel.	Hapishaneye dönmek istemiyorum.
spa	tur	Le contaste a Mary la historia completa.	Sen Mary'ye bütün hikayeyi anlattın.
spa	tur	Algunos niños están nadando en el río.	Bazı çocuklar nehirde yüzüyor.
spa	tur	Si quieres puedes ir.	Eğer istersen oraya gidebilirsin.
spa	tur	Se casó con un músico.	O, bir müzisyenle evlendi.
spa	tur	Tiene cerca del tamaño de un huevo.	O, yaklaşık bir yumurta büyüklüğündedir.
spa	tur	Todo fue culpa mía.	Hepsi benim hatamdı.
spa	tur	Conozco a aquellas chicas.	Şu kızları tanıyorum.
spa	tur	Ayer me llevó al parque.	Dün beni parka götürdü.
spa	tur	Tom vivía solo con su perro.	Tom köpeği ile yalnız yaşadı.
spa	tur	Mi gato y mi perro conviven bien.	Kedim ve köpeğim iyi geçinirler.
spa	tur	¡Trae aquí a Tomás!	Tom'u aşağıya getir.
spa	tur	Soy amado por mis padres.	Ben, annem ve babam tarafından sevilirim.
spa	tur	Quiero un informe completo antes de las dos y media.	2.30'dan önce tam rapor istiyorum.
spa	tur	Su amigo es cantante.	Onun arkadaşı bir şarkıcıdır.
spa	tur	Su discurso duró tanto que algunas personas empezaron a quedarse dormidas.	Konuşması o kadar uzun zaman sürdü ki bazı insanlar uyumaya başladı.
spa	tur	Las estrellas brillaban en el cielo.	Yıldızlar gökyüzünde parladı.
spa	tur	Devuélveselo.	Onu ona geri ver.
spa	tur	No estoy demasiado cansado.	Çok yorgun değilim.
spa	tur	Por favor, responde en francés.	Lütfen Fransızca cevap ver.
spa	tur	Tom está en el autobús que va a la ciudad.	Tom şehre giden otobüste.
spa	tur	Por favor, no pares.	Lütfen durma.
spa	tur	¿Yo le tengo miedo a la muerte?	Ben ölümden korkuyor muyum?
spa	tur	Una semana tiene siete días.	Bir hafta yedi gündür.
spa	tur	Siempre me levanto pronto.	Ben her zaman erken kalkarım.
spa	tur	¿Lo has oído?	Onu duydun mu?
spa	tur	Tom no quería trabajar en Boston.	Tom Boston'da çalışmak istemedi.
spa	tur	Mi padre está enfadado conmigo.	Babam bana kızgın.
spa	tur	Él viene de París.	Paris'ten geliyor.
spa	tur	¿Qué está intentando decir Tom?	Tom ne söylemeye çalışıyor?
spa	tur	Quiero regresar.	Dönmek istiyorum.
spa	tur	Tom no es creyente.	Tom inançlı değildir.
spa	tur	Tom no sabía nada de él.	Tom onun hakkında bir şey bilmiyordu.
spa	tur	No tenemos que hablar de esto ahora.	Bunun hakkında şimdi konuşmamız gerekmiyor.
spa	tur	No le hables de la fiesta a Tom.	Tom'a partiden bahsetme.
spa	tur	Tom le preguntó a su padre si podía ir al cine.	Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
spa	tur	Susan no fuma nunca.	Susan hiç sigara içmez.
spa	tur	Tom no puede decirme qué hacer.	Tom bana ne yapacağımı söyleyemez.
spa	tur	¿A qué distancia está el aeropuerto?	Havaalanı ne kadar uzak?
spa	tur	¿Qué haces esta tarde?	Bu akşam ne yapıyorsun?
spa	tur	Vuelve a la cama.	Yatağa geri dön.
spa	tur	Nací en 1982.	Ben 1982'de doğdum.
spa	tur	Tom es un padre terrible.	Tom çok kötü bir baba.
spa	tur	Esto no fue culpa de Tom.	Bu, Tom'un hatası değildi.
spa	tur	Estamos en China.	Çin'deyiz.
spa	tur	Me llamo Tom.	Benim adım Tom.
spa	tur	No he comido nada en los últimos tres días.	Son üç gündür bir şey yemedim.
spa	tur	Sí, podemos ir.	Evet, gidebiliriz.
spa	tur	Ese hombre le vendió el alma al diablo.	Şu adam ruhunu şeytana sattı.
spa	tur	¿Dónde está mi cerveza?	Benim biram nerede?
spa	tur	Estoy preparando la comida.	Yemek pişiriyorum.
spa	tur	No puedo leer el texto en árabe.	Arapça yazı okuyamam
spa	tur	Solo tengo una pregunta para usted.	Sizin için sadece bir sorum var.
spa	tur	No puedo volver a prisión.	Hapise geri dönemem.
spa	tur	Todos en mi familia son felices.	Ailemdeki herkes mutlu.
spa	tur	¿Vais a venir conmigo?	Benimle gelecek misiniz?
spa	tur	Tom me hizo esto.	Tom bunu benim için yaptı.
spa	tur	Tom no necesita saber los detalles.	Tom'un detayları bilmesi gerekmez.
spa	tur	Ella ha estado triste desde que murió su gato.	Kedisi öldüğünden beri mutsuz.
spa	tur	Es demasiado caro.	O çok pahalı.
spa	tur	Jack sabe hablar francés.	Jack Fransızca konuşabilir.
spa	tur	Él escribió tres libros en tres años.	Üç yılda üç kitap yazdı.
spa	tur	Nadie llamó a Tom.	Kimse Tom'u aramadı.
spa	tur	La caja está casi vacía.	Kutu neredeyse boş.
spa	tur	¿Esto es bueno?	Bu iyi mi?
spa	tur	Mi alemán no es lo suficientemente bueno.	Almancam yeterince iyi değil.
spa	tur	Vendré a veros uno de estos días.	Bu günlerde sizi görmeye geleceğim.
spa	tur	Puedes quedarte aquí tanto tiempo como quieras.	Burada istediğin kadar kalabilirsin.
spa	tur	Ahora Emily está ocupada.	Emily şu an meşgul.
spa	tur	Quiero ver la película.	Filmi görmek istiyorum.
spa	tur	Pensaré algo.	Bir şey düşüneceğim.
spa	tur	Espera, hay más.	Bekle, daha fazlası var.
spa	tur	El chicle perdió el sabor.	Sakızın tadı kaçtı.
spa	tur	Estaba solo en la casa.	Evde yalnızdı.
spa	tur	Tom se conoce bien Boston.	Tom Boston'u iyi bilir.
spa	tur	Yo estaba seguro de que vendrías con nosotros.	Bizimle geleceğinden emindim.
spa	tur	Fuimos a Hakone en coche el domingo pasado.	Geçen Pazar arabayla Hakone'ye gittik.
spa	tur	¿Por qué se te hace tan difícil decirle que le quieres?	Ona onu sevdiğini söylemek sana neden bu kadar zor geliyor?
spa	tur	No tengo tiempo para esto.	Buna vaktim yok.
spa	tur	Soy de Dinamarca.	Danimarkalıyım.
spa	tur	¿Cuánto se tarda en ir de aquí a vuestra casa?	Buradan evinize gitmek ne kadar sürer?
spa	tur	Son huevos.	Onlar yumurta.
spa	tur	¿Qué vas a hacer con eso?	Onunla ne yapacaksın?
spa	tur	Me gusta esta escuela.	Bu okulu severim.
spa	tur	Tú y yo somos viejos amigos.	Sen ve ben eski arkadaşız.
spa	tur	Ponte en mi lugar.	Kendini benim yerime koy.
spa	tur	Nunca llega tarde a la escuela.	O, asla okula geç kalmaz.
spa	tur	No puede pararme.	O, beni durduramaz.
spa	tur	Me duele el corazón.	Kalbim acılıdır.
spa	tur	Voy a necesitarte más tarde.	Sana sonra ihtiyacım olacak.
spa	tur	He perdido la llave.	Anahtarı kaybettim.
spa	tur	Ahora no tengo tiempo.	Şimdi zamanım yok.
spa	tur	Tom y yo caminamos juntos.	Tom ve ben birlikte yürüdük.
spa	tur	Terminará pronto.	O yakında bitecek.
spa	tur	Ya no quiero verlo.	Artık onu görmek istemiyorum.
spa	tur	¿Dónde sacaste estas fotos?	Bu fotoğrafları nerede çektin?
spa	tur	No sé si él vendrá.	Geleceğini bilmiyorum
spa	tur	¿A qué hora abre el banco?	Banka saat kaçta açılıyor?
spa	tur	No hay otro país en el mundo donde los terremotos son tan frecuentes como en Japón.	Dünyada, depremlerin Japonya'daki kadar sık olduğu başka bir ülke yoktur.
spa	tur	No quiero que hagas eso, Tom.	Bunu yapmanı istemiyorum, Tom.
spa	tur	Cuando alguien muere, el cuerpo instantáneamente pierde exactamente 21 gramos.	Birisi öldüğünde, anında bedeninden tam olarak 21 gram kadar yük gider.
spa	tur	Ojalá hubiera sabido que Tom sabía hablar francés.	Keşke Tom'un Fransızca konuşabildiğini bilseydim.
spa	tur	¿Eres chino?	Sen Çinli misin?
spa	tur	Estaba en casa.	Evdeydim.
spa	tur	No puedo hacer que se quede.	Onu kaldıramıyorum.
spa	tur	Almorcé.	Öğle yemeğini yedim.
spa	tur	Tráemelo.	Onu bana getir.
spa	tur	Esta es mi amiga Raquel. Fuimos juntos a la escuela.	Bu, arkadaşım Rachel. Biz birlikte okula gittik.
spa	tur	Tom se bebió un vaso de leche.	Tom bir bardak süt içti.
spa	tur	Henry quiere verte.	Henry seni görmek istiyor.
spa	tur	Ella ha perdido toda esperanza.	O tüm umudunu kaybetti.
spa	tur	Tom estaba desarmado.	Tom silahsızdı.
spa	tur	Mi papá es viejo pero no es anticuado, él viste a la moda.	Babam yaşlıdır ama demode değildir, modaya uygun giyinir.
spa	tur	Si lo quieres, es tuyo.	Eğer istersen bu senindir.
spa	tur	Revolvió la habitación buscando las llaves perdidas.	Kayıp anahtarları ararken odayı dağıttı.
spa	tur	¿Qué dicen los periódicos?	Gazeteler ne diyor?
spa	tur	¿Dónde está la estación de tren más cercana?	En yakın tren istasyonu nerede?
spa	tur	Me gusta este color.	Bu rengi seviyorum.
spa	tur	Le rompí el corazón y la hice llorar.	Onun kalbini kırdım ve onu ağlattım.
spa	tur	Todos nosotros somos felices.	Hepimiz mutluyuz.
spa	tur	No lo hará.	O onu yapmayacak.
spa	tur	Me muero.	Ölüyorum.
spa	tur	Nada es tan duro como un diamante.	Hiçbir şey elmas kadar sert değildir.
spa	tur	Siéntate, Kate.	Otur, Kate.
spa	tur	¿Estaba en Berlín?	Berlin'de miydim?
spa	tur	¿Me has echado de menos?	Beni özledin mi?
spa	tur	Era una flor preciosa.	O, çok güzel bir çiçekti.
spa	tur	Confía en mí.	Bana güven.
spa	tur	¡Hola! ¿Cómo estás?	Merhaba! Nasılsın?
spa	tur	Ella le preguntó dónde estaba Jessie.	O, ona Jessie'nin nerede olduğunu sordu.
spa	tur	Fue a Boston en coche.	O, araba ile Boston'a gitti.
spa	tur	¿Dónde viste a esa mujer?	O kadını nerede gördün?
spa	tur	Mira a Tom.	Tom'a bak.
spa	tur	Casi nunca se rinde.	O nadiren vazgeçer.
spa	tur	Estoy aquí sentado con Tom.	Burada Tom'la oturuyorum.
spa	tur	Quiero devolver estos pantalones porque me quedaban demasiado grandes.	Bu pantolonu iade etmek istiyorum çünkü pantolon bana büyük geldi.
spa	tur	Mi llave, por favor.	Oda anahtarım, lütfen.
spa	tur	Estuve una semana sin comer.	Bir hafta için yemeksiz gittim.
spa	tur	¿Cuándo puedo volver a verte?	Seni tekrar ne zaman görebilirim?
spa	tur	Él fue a América para estudiar la literatura americana.	Amerika'ya Amerikan edebiyatı okumaya gitti.
spa	tur	Empezó a llover poco después.	Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.
spa	tur	Ese joven es nuestro profesor.	O genç adam bizim öğretmenimizdir.
spa	tur	Creo que no tenemos nada que perder.	Sanırım kaybedecek bir şeyimiz yok.
spa	tur	Me gustan los trenes.	Trenleri severim.
spa	tur	Ahora están corriendo.	Şimdi koşuyorlar.
spa	tur	«¿Hacéis algo después de la escuela?» «No, la verdad es que no, ¿por qué?» «¿Quieres hacer algo conmigo?»	"Okuldan sonra bir şey yapıyor musunuz?" "Hayır, gerçekten değil. Neden?" "Benimle bir şey yapmak ister misin?"
spa	tur	Tom no tenía intención de volver a ver a Mary.	Tom'un asla Mary'yi tekrar görmeye niyeti yoktu.
spa	tur	En primavera del año pasado fui a clases de cocina y aprendí a hornear pan.	Geçen yıl ilkbaharda aşçılık kursuna gittim ve ekmek pişirmeyi öğrendim.
spa	tur	Tom habla a menudo con Mary.	Tom sık sık Mary ile konuşur.
spa	tur	Mary está comiendo.	Mary yiyor.
spa	tur	¿Cuál es su novela más reciente?	Onun en son romanı nedir?
spa	tur	Escribí esto para ella.	Bunu onun için yazdım.
spa	tur	¿Me lo puedo probar?	Bunu deneyebilir miyim?
spa	tur	¿Ha comprado usted los billetes?	Biletleri satın aldınız mı?
spa	tur	No nos gusta la lluvia.	Yağmuru sevmiyoruz.
spa	tur	Tom cogió prestados algunos libros de la biblioteca para leer durante el fin de semana.	Tom hafta sonu boyunca okumak için kütüphaneden bazı kitaplar ödünç aldı.
spa	tur	Para mí es difícil levantarme antes de las seis.	Benim için altıdan önce kalkmak zor.
spa	tur	Todos los días estudio durante tres horas.	Her gün üç saat çalışırım.
spa	tur	Bienvenido a mi vida.	Hayatıma hoş geldin.
spa	tur	Prefiero quedarme en casa a ir de pesca.	Evde kalmayı balık tutmaya tercih ederim.
spa	tur	Tengo tres exámenes a final de año.	Sene sonunda üç tane sınavım var.
spa	tur	Hola, me llamo Tina.	Merhaba, benim adım Tina'dır.
spa	tur	Quiero aprender hebreo.	İbranice öğrenmek istiyorum.
spa	tur	¿Vas a ir al teatro esta noche?	Bu gece tiyatroya gidiyor musun?
spa	tur	Pienso que Francia es el país más bello de Europa.	Fransa'nın Avrupa'daki en güzel ülke olduğunu düşünüyorum.
spa	tur	Seguimos hablando.	Konuşmaya devam ettik.
spa	tur	Este café está frío.	Bu kahve soğuk.
spa	tur	Estuve en Boston.	Bostondaydım.
spa	tur	No dejes que se vaya.	Onun gitmesine izin verme.
spa	tur	Estamos a punto de irnos a nadar.	Yüzmeye gitmek üzereyiz.
spa	tur	Quiero que vaya allí.	Onun oraya gitmesini istiyorum.
spa	tur	Me niego a contestar a esa pregunta.	Soruya cevap vermeyi reddediyorum.
spa	tur	¿Yo hice eso?	Onu yaptım mı?
spa	tur	Tom pudo terminar de escribir su informe a tiempo.	Tom raporunu yazmayı zamanında bitirebildi.
spa	tur	Tengo que refrescar mi francés antes de ir a estudiar a París.	Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.
spa	tur	¿Tom tiene que escribir hoy la carta?	Tom mektubu bugün yazmak zorunda mı?
spa	tur	Tengo que ayudar a mi madre.	Anneme yardım etmek zorundayım.
spa	tur	La película fue interesante.	Film ilginçti.
spa	tur	¿Puedes abrir la ventana?	Pencereyi açar mısın?
spa	tur	¿Cuántas horas al día nada Tom?	Tom günde kaç saat yüzer?
spa	tur	Estaba ocupado con los deberes.	O, ödevi ile meşguldü.
spa	tur	Dijo la verdad.	O gerçeği söyledi.
spa	tur	Esto no es un juego.	Bu bir oyun değil.
spa	tur	Hay diez personas en esta habitación.	Bu odada on kişi var.
spa	tur	Luché contra el sueño.	Uykuyla mücadele ettim.
spa	tur	Casi todos vinieron.	Neredeyse herkes geldi.
spa	tur	Esto es altamente confidencial.	Bu çok gizli.
spa	tur	¿Qué le ha pasado a tu coche?	Arabana ne oldu?
spa	tur	¿Este es Tom?	Bu Tom mu?
spa	tur	Es demasiado tarde para ti.	Senin için çok geç.
spa	tur	¿Estás almorzando?	Öğle yemeği yiyor musun?
spa	tur	Luces más joven.	Daha genç görünüyorsun.
spa	tur	Tom está estudiando para ser un biólogo marino.	Tom bir deniz biyoloğu olmak için eğitim görüyor.
spa	tur	Tom no viene.	Tom gelmiyor.
spa	tur	Es un secreto.	O bir sır.
spa	tur	Todos están llorando.	Herkes ağlıyor.
spa	tur	Queremos que seas el capitán del equipo.	Takım kaptanı olmanı istiyoruz.
spa	tur	Por favor, dime cuándo vas a volver.	Lütfen ne zaman döneceğini bana söyle.
spa	tur	Él vendió su alma.	Ruhunu sattı.
spa	tur	Tengo que leer mucho.	Çok okumam lazım.
spa	tur	Era más fácil de lo que pensaba.	Düşündüğümden kolaydı.
spa	tur	He oído decir que está enfermo.	Ben onun hasta olduğunu duyuyorum.
spa	tur	Él solía levantarse temprano.	O erken kalkardı.
spa	tur	Yo no estudié nada.	Hiç çalışmadım.
spa	tur	Tom ha muerto.	Tom öldü.
spa	tur	Esto no ha sido culpa mía.	Bu benim hatam değildi.
spa	tur	Debería tomar té.	Çay içmeliyim.
spa	tur	Era mi mejor amigo en el instituto.	O benim lisedeki en iyi arkadaşımdı.
spa	tur	Por favor, dime que esto es una broma.	Lütfen bana bunu bir şaka olduğunu söyle.
spa	tur	Tienes un teléfono.	Bir telefonun var.
spa	tur	Espero estar equivocada.	Umarım yanılıyorumdur.
spa	tur	Esto no es español.	Bu İspanyolca değil.
spa	tur	Quiero enseñarte una cosa.	Sana bir şey göstermek istiyorum.
spa	tur	Lo sé.	Biliyorum.
spa	tur	La niña no dijo nada.	Kız bir şey söylemedi.
spa	tur	Fue realmente malo.	O gerçekten kötüydü.
spa	tur	¿Prefieres leer una novela o ver una película?	Roman okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?
spa	tur	Esto es para ti.	Bu, senin için.
spa	tur	Enciende la radio, por favor.	Lütfen radyoyu aç.
spa	tur	Nos vamos.	Biz gidiyoruz.
spa	tur	Estoy bien.	Ben iyiyim.
spa	tur	¿Yo he ido a Boston?	Boston'a gittim mi?
spa	tur	Mantén esa cosa lejos de mí.	O şeyi benden uzak tut.
spa	tur	Nadie es inocente.	Kimse masum değil.
spa	tur	No quieres ser feliz.	Sen mutlu olmak istemiyorsun.
spa	tur	Tom no se va a casar contigo.	Tom seninle evlenmeyecek.
spa	tur	¿Hay algún cine cerca de aquí?	Buraya yakın hiç sinema var mı?
spa	tur	Tenemos que echar una mano.	Yardım etmeliyiz.
spa	tur	Tom tiene otro problema.	Tom'un başka sorunu var.
spa	tur	¿Está el Sr. Jones en la oficina?	Bay Jones ofiste mi?
spa	tur	¿Sabes dónde está?	Onun nerede olduğunu biliyor musun?
spa	tur	¿Sabe quién lo hizo?	Bunu kimin yaptığını biliyor musun?
spa	tur	Te compré un regalo.	Sana bir hediye aldım.
spa	tur	Tom ayudó a Mary con los deberes.	Tom Mary'ye ev ödevinde yardımcı oldu.
spa	tur	Amaba a Tom.	Tom'u sevdim.
spa	tur	Esto es ultra secreto.	Bu çok gizli.
spa	tur	¿Sabes dónde puso Tom las llaves?	Tom'un anahtarları nereye koyduğunu biliyor musun?
spa	tur	No estaba borracho.	Sarhoş değildim.
spa	tur	Esas rosas son muy bonitas.	Şu güller çok güzeldir.
spa	tur	Deme una oportunidad.	Bana bir şans verin.
spa	tur	Este coche es negro.	Bu araba siyah.
spa	tur	A él le gusta este libro.	O bu kitabı sever.
spa	tur	No quiero que Tom me odie.	Tom'un benden nefret etmesini istemiyorum.
spa	tur	Parece estar enfermo.	O hasta gibi görünüyor.
spa	tur	Hablo bien japonés.	İyi Japonca konuşurum.
spa	tur	Todos le quieren.	Herkes onu seviyor.
spa	tur	Él lleva esperando una hora.	O, bir saattir bekliyor.
spa	tur	Esa es una casa azul.	O mavi bir ev.
spa	tur	Tom no parece feliz al respecto.	Tom bunun hakkında mutlu görünmüyor.
spa	tur	Mamá, ¿todavía te acuerdas de cómo se hace?	Anne, onu nasıl yapacağını hâlâ hatırlıyor musun?
spa	tur	Vamos a preguntarle a Alí a ver qué opina.	Ali'ye sorup ne düşündüğünü göreceğiz.
spa	tur	Yo no llamé.	Ben aramadım.
spa	tur	Tom sabía que la historia no era real.	Tom, hikâyenin doğru olmadığını biliyordu.
spa	tur	Podéis llamarme cuando queráis.	İstediğiniz zaman beni arayabilirsiniz.
spa	tur	Encontré la llave que estaba buscando.	Ben aradığım anahtarı buldum.
spa	tur	Consiguió el trabajo por casualidad.	İşi şans eseri buldu.
spa	tur	No quiero dinero.	Hiç para istemiyorum.
spa	tur	Tom podía nadar mucho más rápido cuando era joven.	Gençken, Tom çok daha hızlı yüzebiliyordu.
spa	tur	¿Tiene algo para el dolor de cabeza?	Baş ağrısı için bir şeyin var mı?
spa	tur	Mi padre estaba pintando la casa.	Babam evi boyuyordu.
spa	tur	Quiero comprar.	Satın almak istiyorum.
spa	tur	Creo que será mejor que nos vayamos.	Sanırım gitsek iyi olur.
spa	tur	Tiene muchos amigos.	Onun birçok arkadaşı var.
spa	tur	Ellas ya están aquí.	Onlar zaten buradalar.
spa	tur	La abuelita viajaba con sus dos nietos.	Büyükanne iki torunuyla seyahat ediyordu.
spa	tur	¿Dónde ha aparecido el error?	Hata ne zaman meydana geldi?
spa	tur	Me encanta esta canción.	Bu şarkıyı severim.
spa	tur	Hoy hasta Tom se estaba divirtiendo.	Bugün Tom bile eğleniyordu.
spa	tur	Puede que llueva mañana.	Yarın belki yağmur yağacak.
spa	tur	No estoy enfadado.	Öfkeli değilim.
spa	tur	No sé en el pasado, pero ahora tenemos fax y correos electrónicos.	Geçmişi bilmem ama, şimdi faksımız ve elektronik postalarımız var.
spa	tur	Es una verdadera sorpresa.	Bu gerçek bir sürpriz.
spa	tur	Tuvimos que parar.	Durmak zorunda kaldık.
spa	tur	Después de acabar los deberes, leí un libro.	Ödevimi bitirdikten sonra kitabı okudum.
spa	tur	Tengo ganas de cantar.	Canım şarkı söylemek istiyor.
spa	tur	¿Quién comió?	Kim yemek yedi?
spa	tur	Por favor, llámeme si llueve.	Yağmur yağarsa, lütfen beni arayın.
spa	tur	Estaba en el teatro.	Ben tiyatrodaydım.
spa	tur	Ayer vi a Shin'ichi en Kakogawa.	Dün Kakogawa'da Shin'ichi'i gördüm.
spa	tur	No tendrás una segunda oportunidad.	İkinci bir şansın olmayacak.
spa	tur	¿Lo ves con frecuencia?	Onu sık sık görüyor musun?
spa	tur	Tom no cree que esto sea una buena idea.	Tom bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyor.
spa	tur	Los niños pequeños eran muy curiosos.	Küçük çocuklar çok meraklıydılar.
spa	tur	¿Estáis libres mañana?	Yarın boş musunuz?
spa	tur	Es tuyo si quieres.	Eğer istersen bu senindir.
spa	tur	Un tal Henry quería verte.	Henry isimli birisi seni görmek istedi.
spa	tur	Por más extraño que pueda sonar, lo que Tom dijo es verdad.	Çok garip görünse de, Tom'un söylediği doğrudur.
spa	tur	Estaba a punto de irme a la cama cuando sonó el teléfono.	Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
spa	tur	¿Va a cantar Jeanne?	Jeanne şarkı söyleyecek mi?
spa	tur	Hay un pez.	Bir balık var.
spa	tur	Mañana hará bueno.	Yarın hava güzel olacak.
spa	tur	¿Puedes decirme una vez más tu nombre, por favor?	Lütfen ismini bir kez daha söyler misin?
spa	tur	No sabía que Tom había dado una fiesta.	Tom'un bir parti verdiğini bilmiyordum.
spa	tur	Después de trabajar muy duro diez meses, a veces trabajando durante la noche en una cúpula sin calefacción, Clyde Tombaugh descubrió un objeto que denominó Plutón.	On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.
spa	tur	Tengo diecinueve años.	On dokuz yaşındayım.
spa	tur	Reunámonos aquí una vez por semana.	Haftada bir kez burada buluşalım.
spa	tur	Tom se enfadó porque no había sido invitado a la fiesta de Mary.	Tom Mary'nin partisine davet edilmediği için kızgındı.
spa	tur	Ya vamos.	Biz geliyoruz.
spa	tur	¿Hablaste con él?	Onunla konuştun mu?
spa	tur	No duermo mucho.	Çok uyumam.
spa	tur	No sé leer los labios.	Ben dudak okuyamam.
spa	tur	Le aconsejé que descansara.	Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
spa	tur	¿Cuándo estará lista la comida?	Öğle yemeği ne zaman hazır olacak?
spa	tur	Este es el vestido que hice la semana pasada.	Geçen hafta yaptığım elbise budur.
spa	tur	¿Por qué no lo hiciste?	Niçin onu yapmadın?
spa	tur	Tom tenía que darse prisa.	Tom'un acele etmesi gerekiyordu.
spa	tur	Yo encontré estos.	Bunları buldum.
spa	tur	Este es el quinto concierto de esta orquesta.	Bu,bu orkestranın beşinci konseri.
spa	tur	Los mentirosos tienen que tener una buena memoria.	Yalancılar iyi bir hafızaya sahip olmalıdırlar.
spa	tur	Se llama Kenji pero le llamamos Ken.	Onun adı Kenji, ama biz ona Ken deriz.
spa	tur	Vi a un hombre que venía directo hacia mí.	Bana doğru gelen bir adam gördüm.
spa	tur	No estaba contento.	Memnun değildim.
spa	tur	Dile que se dé prisa.	Ona acele etmesini söyle.
spa	tur	¿Dónde nació?	O nerede doğdu?
spa	tur	Creo que Tom está vivo.	Sanırım Tom yaşıyor.
spa	tur	Creo que necesitamos ayuda.	Sanırım yardıma ihtiyacımız var.
spa	tur	¿Cuál coges?	Hangisini alırsın?
spa	tur	Se dio una ducha antes de desayunar.	Kahvaltıdan önce duş aldı.
spa	tur	¿Con quién piensas cenar?	Akşam yemeğini kimle yemeği planlıyorsun?
spa	tur	Él vive cerca.	O yakın yaşıyor.
spa	tur	Ella tiene una bicicleta.	Onun bir bisikleti var.
spa	tur	Tiene el pelo muy corto.	Onun saçı çok kısa.
spa	tur	Hablo bien japonés.	Japonca'yı iyi konuşurum.
spa	tur	Ojalá dejara de llover.	Keşke yağmur dursa.
spa	tur	Mi abuelo es de Osaka.	Büyükbabam Osakalı.
spa	tur	Tengo tres hermanos y cuatro hermanas.	Üç erkek, dört de kız kardeşim var.
spa	tur	El hombre es joven.	Adam gençtir.
spa	tur	Quería gustarte.	Benden hoşlanmanı istedim.
spa	tur	El jardín de la escuela era muy pequeño.	Okulun bahçesi çok küçüktü.
spa	tur	No me mates, por favor.	Lütfen beni öldürme.
spa	tur	Yo era profesora.	Bir öğretmendim.
spa	tur	Quiero ser capaz de leer en francés.	Fransızca okuyabilmeyi istiyorum.
spa	tur	Iré a Kioto.	Kyoto'ya gideceğim.
spa	tur	No quiero que veas esto.	Senin bunu görmeni istemiyorum.
spa	tur	Sonó el teléfono pero nadie lo cogió.	Telefon çaldı ama kimse cevap vermedi.
spa	tur	Tom no pudo encontrar nada mejor que hacer.	Tom yapacak daha iyi bir şey bulamadı.
spa	tur	Ha muerto un gran hombre.	Büyük bir adam öldü.
spa	tur	Abra bien sus ojos.	Gözlerini iyi aç.
spa	tur	Se me hielan los pies.	Ayaklarım donuyor.
spa	tur	Hoy hace sol.	Bugün hava güneşli.
spa	tur	¿De quién es hijo Tom?	Tom kimin oğlu?
spa	tur	¿Tienes que trabajar el domingo?	Pazar çalışmak zorunda mısın?
spa	tur	¿Por qué no vas a hablar con Tom?	Niçin Tom'la konuşmaya gitmiyorsun?
spa	tur	Frank no puede estar enfermo, ha estado jugando al tenis todo el día.	Frank hasta olamaz. O bütün gün tenis oynuyordu.
spa	tur	Realmente no eres tonto.	Sen gerçekten aptal değilsin.
spa	tur	De verdad que nos tenemos que ir.	Gerçekten gitmek zorundayız.
spa	tur	Twitter no es un amigo de verdad.	Twitter, gerçek bir arkadaş değildir.
spa	tur	Contar en esperanto es muy sencillo.	Esperantoda sayı saymak çok kolaydır.
spa	tur	Dile a Tomás que yo no conozco a María.	Tom'a Mary'yi tanımadığımı söyle.
spa	tur	No entres en ese edificio.	O binaya girme.
spa	tur	Su plan me parece interesante.	Onların planı bana ilginç görünüyor.
spa	tur	En este momento no tengo planeado hacer ningún viaje.	Şu anda seyahat etme planım yok.
spa	tur	Debe de estar en casa, veo su coche en el garaje.	O, evde olmalı. Garajında arabasını görüyorum.
spa	tur	No puedo pagarles.	Onları ödeyemem.
spa	tur	Se me olvidó algo en la habitación.	Odada bir şey unuttum.
spa	tur	¿Crees que la televisión es mala para los niños?	Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
spa	tur	Me pregunto por qué habrá hecho eso Tom.	Tom'un onu niçin yaptığını merak ediyorum.
spa	tur	No sé por qué Tom no está aquí hoy.	Tom'un neden bugün burada olmadığını bilmiyorum.
spa	tur	Tom no quiere estudiar francés, pero tiene que hacerlo.	Tom Fransızca çalışmak istemiyor fakat çalışmak zorunda.
spa	tur	Su coche está ahí.	Onun arabası orada.
spa	tur	Él está en casa.	O evdedir.
spa	tur	Él se ha hecho rico.	O zengin oldu.
spa	tur	Soy un estudiante de instituto.	Ben bir lise öğrencisiyim.
spa	tur	Anoche tuve un sueño divertido.	Dün gece komik bir rüya gördüm.
spa	tur	Ella nos dio un libro.	Bize bir kitap verdi.
spa	tur	A Tom le gusta ver la televisión por la tarde.	Tom akşam TV izlemeyi sever.
spa	tur	Si yo pudiera ser así...	Eğer öyle olabilseydim...
spa	tur	No deberías hablar con él.	Onunla konuşmamalısın.
spa	tur	Tenéis que venir conmigo.	Benimle gelmek zorundasınız.
spa	tur	Él es bajo pero fuerte.	Kısa ama güçlüdür.
spa	tur	Jugué al tenis después de clase.	Okuldan sonra tenis oynadım.
spa	tur	"Yo no soy bueno nadando." "Ni yo."	"Yüzme'de iyi değilimdir." "Ben de."
spa	tur	¡Feliz cumpleaños, Shishir!	Mutlu yıllar Shishir!
spa	tur	Todos los niños estaban bien y parecían ser felices.	Çocukların hepsi iyiydi ve mutlu görünüyordu.
spa	tur	El domingo es el día en el que estoy más ocupado.	Pazar en meşgul olduğum gündür.
spa	tur	Está en mi bolsillo.	O benim cebimde.
spa	tur	¿Quién habla mejor inglés, Yoko o Yumi?	Kim daha iyi İngilizce konuşabilir, Yoko mu yoksa Yumi mi?
spa	tur	Perdió a su hijo en el accidente de tráfico.	Trafik kazasında oğlunu kaybetti.
spa	tur	No me puedes matar.	Beni öldüremezsin.
spa	tur	Engordé tres kilos.	Üç kilo aldım.
spa	tur	No parece elegante.	Zarif görünmüyor.
spa	tur	Quiero bailar.	Ben dans etmek istiyorum.
spa	tur	Esta silla está hecha de plástico.	Bu sandalye plastikten yapılmıştır.
spa	tur	Tom no tiene mucho dinero en el banco.	Tom'un bankada çok parası yok.
spa	tur	Esto no es un gato, es un perro.	Bu bir kedi değil. Bu bir köpek.
spa	tur	Eres innecesario.	Sen gereksizsin.
spa	tur	¿Qué dijeron ellas?	Onlar ne dedi?
spa	tur	Murió algunas horas más tarde.	Birkaç saat sonra öldü.
spa	tur	Tom es el hermano pequeño de Mary.	Tom, Mary'nin daha genç erkek kardeşidir.
spa	tur	Yo no voté	Oy vermedim.
spa	tur	Ya no voy a poder visitarte más.	Artık seni ziyaret edemeyeceğim.
spa	tur	Tom y Mary son primos.	Tom ve Mary kuzendir.
spa	tur	Yo uso Firefox.	Firefox kullanırım.
spa	tur	Mi nombre es Ichiro.	Benim adım Ichiro.
spa	tur	Esta cerveza no está fría.	Bu bira soğuk değil.
spa	tur	Hubo un accidente.	Bir kaza vardı.
spa	tur	Tom quiere saber quién lo ha hecho.	Tom bunu kimin yaptığını bilmek istiyor.
spa	tur	Hace buen tiempo.	Hava güzel.
spa	tur	No te creí.	Sana inanmadım.
spa	tur	¿Adónde creéis que lleva este camino?	Bu yolun nereye götürdüğünü düşünüyorsunuz?
spa	tur	¿Era un sueño?	O bir rüya mıydı?
spa	tur	Jack no está ahí.	Jack orada değil.
spa	tur	¿Conoces a algún doctor que hable japonés?	Japonca konuşan herhangi bir doktor tanıyor musun?
spa	tur	Fue bastante agradable.	Oldukça hoştu.
spa	tur	Tú puedes nadar mucho mejor que él.	Ondan çok daha iyi yüzebilirsin.
spa	tur	¿No es un poco pequeño?	O biraz küçük değil mi?
spa	tur	Aquel hombre comió pan.	Şu adam ekmek yedi.
spa	tur	Estoy en el baño.	Banyodayım.
spa	tur	El techo tiene goteras.	Tavan akıyor.
spa	tur	Gracias por la pizza.	Pizza için teşekkürler.
spa	tur	Yo he vivido aquí.	Ben burada yaşadım.
spa	tur	Vivo en Boston.	Boston'da yaşıyorum.
spa	tur	Vive en Yokohama.	O Yokohama'da yaşıyor.
spa	tur	Te echo mucho de menos.	Seni çok özlüyorum.
spa	tur	Ellos saben la verdad.	Onlar gerçeği biliyor.
spa	tur	Queremos que te cases con Tom.	Tom'la evlenmeni isteriz.
spa	tur	Tus pantalones están sucios.	Pantolonun kirli.
spa	tur	Le estamos molestando.	Biz onu rahatsız ediyoruz.
spa	tur	No estoy contento aquí.	Burada olmaktan memnun değilim.
spa	tur	¿Es tuyo?	O senin mi?
spa	tur	Tom perdió sus gafas.	Tom gözlüğünü kaybetti.
spa	tur	Tom se había vestido totalmente de negro.	Tom tamamen siyah giymişti.
spa	tur	¡Tengan piedad de mí!	Bana acıyın!
spa	tur	Voy en coche todos los días al trabajo.	Her gün işe arabayla giderim.
spa	tur	Él murió de cáncer.	O kanserden öldü.
spa	tur	Leo con frecuencia.	Sık sık okurum.
spa	tur	Los dos estabais borrachos.	Her ikiniz de sarhoştunuz.
spa	tur	Tom es la única persona que parece saber dónde vive Mary.	Tom Mary'nin nerede yaşadığını biliyor gibi görünen tek kişidir.
spa	tur	No le gusta mucho el béisbol.	Beyzbolu çok sevmez.
spa	tur	Tom se divirtió mucho.	Tom çok eğlendi.
spa	tur	Habla inglés con un acento alemán.	İngilizceyi Alman aksanıyla konuşuyor.
spa	tur	¿Dónde lo encontraste?	Onu nerede buldun?
spa	tur	Tenéis dos libros.	Sizin iki kitabınız var.
spa	tur	Ese es el teclado de mi computadora.	Benim bilgisayarımın klavyesi o.
spa	tur	Su madre seguirá trabajando.	Annesi çalışmaya devam edecek.
spa	tur	¿Tom quería que le esperáramos?	Tom beklememizi istedi mi?
spa	tur	¿Qué de lo aprendido es correcto y qué es erróneo?	Öğrenilenlerin hangisi doğru hangisi yanlış?
spa	tur	Nunca digas nunca.	Asla asla deme.
spa	tur	El pueblo no tiene electricidad.	Köyün elektriği yok.
spa	tur	No la moleste.	Onu rahatsız etmeyin.
spa	tur	¿Qué ocultaste?	Ne sakladın?
spa	tur	Yumi habla muy bien inglés.	Yumi çok iyi İngilizce konuşur.
spa	tur	Quiero pan.	Ekmek istiyorum.
spa	tur	No sé si tengo tiempo.	Vaktim olup olmadığını bilmiyorum.
spa	tur	¿Viste a Tom?	Tom'u gördün mü?
spa	tur	No entiendo su broma.	Şakasını anlayamadım.
spa	tur	Viene el tren.	Tren geliyor.
spa	tur	Necesito muchos libros.	Birçok kitaba ihtiyacım var.
spa	tur	La chica parecía enferma.	Kız hasta görünüyordu.
spa	tur	¿Qué ha dicho?	O ne dedi?
spa	tur	No me gusta nada el béisbol.	Beyzbolu hiç sevmem.
spa	tur	Tuvieron muchos hijos.	Birçok çocukları oldu.
spa	tur	Él dijo algo que no entendí.	Anlamadığım bir şey söyledi.
spa	tur	Ayer Jake rompió esta ventana.	Jake bu pencereyi dün kırdı.
spa	tur	No tengo miedo a la muerte.	Ölümden korkmam.
spa	tur	Como estaba enfermo, no fui a la escuela.	Hasta olduğum için okula gitmedim.
spa	tur	¿Dónde está mi coche?	Arabam nerede?
spa	tur	Encontré la caja vacía.	Boş kutuyu buldum.
spa	tur	El hombre no está escribiendo una carta.	Adam mektubu yazmıyor.
spa	tur	Soy el nuevo profesor.	Ben yeni öğretmenim.
spa	tur	¿De verdad quieres hacerlo?	Onu yapmayı gerçekten istiyor musun?
spa	tur	Ella es modelo.	O bir modeldir.
spa	tur	Lo haremos juntos.	Onu birlikte yapacağız.
spa	tur	Tenía una habitación con una hermosa vista de las montañas.	Çok güzel dağ manzarası olan bir odam vardı.
spa	tur	Él vino aquí hace diez minutos.	O, on dakika önce buraya geldi.
spa	tur	¿Querías algo más?	Başka bir şey istedin mi?
spa	tur	Tom no se acordaba de lo que le había dicho Mary.	Tom Mary'nin ona söylediğini hatırlayamadı.
spa	tur	Me gusta el francés.	Fransızcayı seviyorum.
spa	tur	Quiero entender a Tom.	Tom'u anlamak istiyorum.
spa	tur	Habrá sangre.	Kan olacak.
spa	tur	¿Cómo estás ahora?	Şimdi nasılsın?
spa	tur	Te llamaré el domingo.	Pazar günü seni arayacağım.
spa	tur	Usa el teléfono.	Telefon kullan.
spa	tur	Por favor levanta la mano si no lo entiendes.	Eğer anlamıyorsan lütfen elini kaldır.
spa	tur	¿Qué trato hay entre tú y Tom?	Sen ve Tom ile anlaşma nedir?
spa	tur	Ella no quiere que él vaya a Boston.	O, onun Boston'a gitmesini istemiyor.
spa	tur	Es mejor líder que ella.	Ondan daha iyi bir liderdir.
spa	tur	Ahora tengo que irme.	Şimdi gitmeliyim.
spa	tur	No creo que quiera volver a ver a Tom.	Tom'u tekrar görmek istediğimi sanmıyorum.
spa	tur	Doctor Clark, ¿puedo pedirle un favor?	Dr. Clark, sizden bir iyilik rica edebilir miyim?
spa	tur	El profesor la trató como una de sus estudiantes.	Profesör ona öğrencilerinden biri gibi davrandı.
spa	tur	Tú has nacido para poeta.	Sen, şiir için doğdun.
spa	tur	No debería haberlo hecho.	Onu yapmamalıydım.
spa	tur	Quiero que vayas a Boston.	Boston'a gitmeni istiyorum.
spa	tur	Tú sabes que te amo.	Seni sevdiğimi biliyorsun.
spa	tur	Todavía estoy ocupado.	Hâlâ meşgulüm.
spa	tur	¿Por qué no le pides consejo a tu profesor?	Neden tavsiye için öğretmenine sormuyorsun?
spa	tur	Es una pregunta difícil.	Zor bir soru.
spa	tur	Pienso igual que usted.	Sizin gibi düşünüyorum.
spa	tur	Creo que es hora de irme.	Sanırım şimdi gitmemin zamanıdır.
spa	tur	Sois afortunados.	Siz şanslısınız.
spa	tur	Él no había hablado nunca antes con él.	O zamandan önce onunla hiç konuşmadı.
spa	tur	Tom oculta un terrible secreto.	Tom korkunç bir sır saklıyor.
spa	tur	Ese hombre es ahora una mujer.	O adam şimdi bir kadın.
spa	tur	En su carta pone que vendrá el domingo que viene.	Mektubu onun gelecek Pazar geleceğini söylüyor.
spa	tur	Esta bicicleta es vieja, pero es mejor que nada.	Bu bisiklet eski; ama hiç yoktan iyidir.
spa	tur	Él viene mucho más pesado que antes.	O eskisinden çok daha fazla ağır geliyor.
spa	tur	¿Ha muerto alguien?	Biri öldü mü?
spa	tur	No es un buen coche, pero es un coche.	O, iyi bir araba değil fakat o bir araba.
spa	tur	Hacía un tiempo perfecto.	Hava mükemmeldi.
spa	tur	¿Quieres algo más?	İstediğin başka bir şey var mıdır?
spa	tur	Mi padre me compró algunos CD por mi cumpleaños.	Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
spa	tur	No tocar.	Dokunma.
spa	tur	No me acuerdo, pero ojalá lo recordara.	Hatırlamıyorum ama keşke hatırlasam.
spa	tur	Me encanta la comida china.	Ben Çin yemeğini seviyorum.
spa	tur	Me alegra que te guste.	Ondan hoşlandığına sevindim.
spa	tur	No le haré daño.	Size zarar vermeyeceğim.
spa	tur	¿Estás leyendo un libro interesante?	İlginç bir kitap okuyor musun?
spa	tur	Escuchémoslo.	Onu dinleyelim.
spa	tur	Tom está a punto de comenzar.	Tom başlamak üzere.
spa	tur	¿Cuál es tu banda sonora favorita?	En sevdiğin film müziği ne?
spa	tur	Tom tiene que ir a ver a Mary.	Tom Mary'yi görmeye gitmelidir.
spa	tur	Tom ya lo sabe.	Tom zaten biliyor.
spa	tur	¿La noticia puede ser verdad?	Haber gerçek olabilir mi?
spa	tur	Tom abrió la puerta azul.	Tom mavi kapıyı açtı.
spa	tur	El examen era muy difícil.	Test çok zordu.
spa	tur	Él es científico.	O, bir bilim adamıdır.
spa	tur	Mi hermano vive en Inglaterra desde hace más de treinta años.	Erkek kardeşim 30 yıldan fazladır İngiltere'de yaşıyor.
spa	tur	Estaré en el camión.	Kamyonda olacağım.
spa	tur	Las nubes se están oscureciendo.	Bulutlar kararıyor.
spa	tur	Sois raros.	Siz garipsiniz.
spa	tur	¿Qué quieres ahora?	Şimdi ne istiyorsun?
spa	tur	¿Por qué odias a Tom?	Neden Tom'dan nefret ediyorsun?
spa	tur	¿Por qué no os fuisteis a casa?	Neden eve gitmediniz?
spa	tur	Tom sonrió cuando vio a Mary.	Tom Mary'yi gördüğünde gülümsedi.
spa	tur	Me quedo contigo.	Seninle kalıyorum.
spa	tur	¿Te gusta el trabajo?	İş hoşuna gidiyor mu?
spa	tur	Llueve.	Yağmur yağıyor.
spa	tur	Ella estuvo llorando toda la noche.	Bütün gece ağlamaya devam etti.
spa	tur	¡Quiero pizza!	Pizza istiyorum.
spa	tur	Tom es uno de los mejores abogados de Boston.	Tom Boston'un en iyi avukatlarından biri.
spa	tur	No deberías haberlo hecho.	Onu yapmamalıydın.
spa	tur	Son amigos míos.	Onlar benim arkadaşlarım.
spa	tur	Come más verduras.	Çok sebze ye.
spa	tur	Es muy fácil usar Tatoeba.	Tatoeba'yı kullanmak çok kolay.
spa	tur	¿Puedo pedirte una cosita?	Senden küçük bir şey rica edebilir miyim?
spa	tur	Ahora no tiene dinero.	Onun şimdi parası yok.
spa	tur	El hombre debe de estar loco.	Adam deli olmalı.
spa	tur	A los gatos no les gustan los perros.	Kediler köpekleri sevmez.
spa	tur	¿Querías sentarte?	Oturmak istedin mi?
spa	tur	Quiero decirles que mañana no estaré aquí.	Sizlere yarın burada olmayacağımı söylemek istiyorum.
spa	tur	Él volvió a las nueve.	O, saat dokuzda geri geldi.
spa	tur	¡Qué maravilloso trabajo que está haciendo en donar libros a los niños necesitados!	İhtiyacı olan çocuklara kitap bağışlayarak ne harika bir iş yapıyor!
spa	tur	Parece peligroso.	Tehlikeli görünüyor.
spa	tur	Ella se hace su propia ropa.	O kendi elbiselerini yapıyor.
spa	tur	Vamos a verlo.	Onu görmeye gidelim.
spa	tur	Sabía dulce.	Tatlı bir tadı vardı.
spa	tur	Vive en una casa lejos del pueblo.	Köyden uzak bir evde yaşıyor.
spa	tur	Tom quería ir adondequiera que fuera Mary.	Tom Mary'nin gittiği her yere gitmek istedi.
spa	tur	¿Quién es ella?	Kim o?
spa	tur	A Tom no le gusta su trabajo.	Tom işini sevmez.
spa	tur	¿Podría enviarme el catálogo por correo?	Bana kataloğu posta ile gönderebilir misin?
spa	tur	Está haciendo su trabajo.	O işini yapıyor.
spa	tur	No queríamos dinero.	Parayı istemedik.
spa	tur	Con frecuencia leo libros.	Ben sık sık kitap okurum.
spa	tur	Tom no lloró.	Tom ağlamadı.
spa	tur	Ellos viven cerca.	Onlar yakında yaşarlar.
spa	tur	Aunque llueva, jugará al golf.	Yağmur yağmasına rağmen, o golf oynayacak.
spa	tur	Viene aquí una vez al mes.	O ayda bir kez buraya gelir.
spa	tur	Es guapa.	O güzel.
spa	tur	Hoy Tom no ha venido a la escuela.	Tom bugün okula gelmedi.
spa	tur	Ella tiene dos hermanas que viven en Kioto.	Kyoto'da yaşayan iki kız kardeşi var.
spa	tur	¿Puede verme?	Beni görebiliyor mu?
spa	tur	¿Crees que los tricórnios vuelven a estar de moda?	Sence üç köşeli şapkalar tekrar moda olur mu?
spa	tur	Él era muy pobre.	O, çok fakirdi.
spa	tur	Él tiene un libro interesante.	Onun ilginç bir kitabı var.
spa	tur	¿Qué estoy comiendo?	Ben ne yiyorum?
spa	tur	John vive en Nueva York.	John New York'ta yaşar.
spa	tur	Él quiere a su hija, pero su esposa no.	O, kızını seviyor ama eşi sevmiyor.
spa	tur	Ayer hizo mal tiempo.	Dün havamız kötüydü.
spa	tur	Tom me dijo que hablaba francés.	Tom bana Fransızca konuştuğunu söyledi.
spa	tur	A Tom le encantan los animales.	Tom hayvanları çok seviyor.
spa	tur	No tenemos nada que perder.	Kaybedecek hiçbir şeyimiz yok.
spa	tur	¿Qué vas a hacer este verano?	Bu yaz ne yapacaksın?
spa	tur	Quizá deberíamos hacer algo al respecto.	Belki onun hakkında bir şey yapmalıyız.
spa	tur	Conozco a Tom desde que nació.	Doğduğundan beri Tom'u tanıyorum.
spa	tur	Él está en casa hoy.	O bugün evde.
spa	tur	Todos pueden jugar.	Herkes oynayabilir.
spa	tur	¡Ah, genial!	Ah, harika.
spa	tur	A veces pienso en el futuro y me olvido de respirar.	Bazen geleceği düşünüyorum ve nefes almayı unutuyorum.
spa	tur	Las faldas cortas ya pasaron de moda.	Kısa eteklerin modası çoktan geçti.
spa	tur	"¿Dónde está Tom?" "Está jugando al tenis con Mary."	"Tom nerede?" "Mary ile tenis oynuyor."
spa	tur	Tom dice que solo hablará contigo.	Tom sadece seninle konuşacağını söylüyor.
spa	tur	¿Quieres comerte esto?	Bunu yemek istiyor musun?
spa	tur	¿Podemos quedarnos aquí?	Burada kalabilir miyiz?
spa	tur	¿Hay algún doctor o alguna enfermera en este hotel?	Bu otelde bir doktor ya da hemşire var mı?
spa	tur	No lo puedes parar.	Onu durduramazsın.
spa	tur	Por aquí había un hotel.	Buralarda bir otel vardı.
spa	tur	Creo que deberíamos irnos.	Sanırım ayrılmalıyız.
spa	tur	Marie estudia siempre dos horas al día.	Mary, her zaman günde iki saat çalışır.
spa	tur	No empecé a beber hasta los 22.	22 yaşıma kadar içki içmeye başlamadım.
spa	tur	Tom quiere hacerse rico y famoso.	Tom zengin ve ünlü olmak istiyor.
spa	tur	He oído que tienes una nueva novia.	Yeni bir kız arkadaşın olduğunu duydum.
spa	tur	Soy de Rio.	Rioluyum.
spa	tur	El taxi es caro.	Taksi pahalıdır.
spa	tur	Tom se bajó del bus.	Tom otobüsten indi.
spa	tur	Como con las manos.	Ben ellerimle yemek yerim.
spa	tur	No sabía que trabajabas aquí.	Burada çalıştığını bilmiyordum.
spa	tur	¿Podemos confiar en él?	Ona güvenebilir miyiz?
spa	tur	¿Irás en tren?	Trenle gidecek misin?
spa	tur	Mi madre me está preparando la comida.	Annem benim için yemek pişiriyor.
spa	tur	¿En qué habitación se quiere quedar?	Hangi odada kalmak istersiniz?
spa	tur	Ahora puedes mirar.	Şimdi bakabilirsin.
spa	tur	No pudimos hacer nada por ellas.	Onlar için bir şey yapamadık.
spa	tur	Necesito ese teléfono.	O telefona ihtiyacım var.
spa	tur	¿Lloverá hoy?	Bugün yağmur yağacak mı?
spa	tur	Me preguntó si estaba ocupado.	O, bana meşgul olup olmadığımı sordu.
spa	tur	Quiero un asiento al lado de la ventana.	Pencere yanında koltuk istiyorum.
spa	tur	Como estaba enfermo, no fui.	Hasta olduğum için, gitmedim.
spa	tur	¿Qué te gusta hacer cuando hace calor?	Sıcak havalarda ne yapmaktan hoşlanırsın?
spa	tur	¿Sabe montar en bicicleta?	O, bisiklet sürebilir mi?
spa	tur	Tom no se lo dijo a nadie.	Tom hiç kimseye söylemedi.
spa	tur	Esto es mucho trabajo.	Bu çok fazla iş.
spa	tur	A Tom parece gustarle la comida japonesa.	Tom Japon yemeklerini seviyor gibi görünüyor.
spa	tur	La casa está fría.	Ev soğuk.
spa	tur	No lo puedo explicar.	Onu açıklayamam.
spa	tur	Deberías tener cuidado con lo que dices.	Söylediğine dikkat etmelisin.
spa	tur	¿Qué no sabe Tom?	Tom ne bilmiyor?
spa	tur	Aquí no vive nadie.	Burada kimse yaşamıyor.
spa	tur	Tiene un aspecto genial.	O harika görünüyor.
spa	tur	¿Por qué no avisaste a Tom?	Neden Tom'u uyarmadın?
spa	tur	No lo sabrá nadie.	Hiç kimse bilmeyecek.
spa	tur	Estaba a punto de irme.	Ayrılmak üzereydim.
spa	tur	Mary es la madre biológica de Tom.	Mary, Tom'un biyolojik annesidir.
spa	tur	Lo iba a hacer yo solo.	Onu kendim yapacaktım.
spa	tur	En mi opinión, debes escucharme.	Bence beni dinlemelisin.
spa	tur	Los dos niños empezaron a llorar.	Her iki çocuk da ağlamaya başladı.
spa	tur	¿Cuánto tiempo tengo que tomar este remedio?	Ne kadar süre bu ilacı almak zorundayım?
spa	tur	Su padre hizo que se lo contara todo.	Babası ona ona her şeyi anlattırdı.
spa	tur	Millie va a la escuela.	Millie okula gidiyor.
spa	tur	José Andrés es un gran cocinero.	José Andrés büyük bir aşçıdır.
spa	tur	Ellos comen.	Yerler.
spa	tur	No te olvides de venir a recogerme mañana a las seis.	Yarın saat 6'da beni almayı unutma.
spa	tur	Doctor, ¿puedo beber cerveza?	Doktor, bira içebilir miyim?
spa	tur	Era perfecto.	Mükemmeldi.
spa	tur	Esta es una fotografía de mi madre.	Bu annemin bir resmidir.
spa	tur	Internet está muy lenta.	İnternet çok yavaş.
spa	tur	Tenemos que estudiar la materia.	Konuyu çalışmak zorundayız.
spa	tur	Esperé un buen rato.	Uzun süre bekledim.
spa	tur	A Tom le gusta mucho la comida japonesa.	Tom Japon yiyeceğini çok seviyor.
spa	tur	Tu respuesta a la pregunta es incorrecta.	Soruya verdiğin cevap doğru değildir.
spa	tur	No quiero volver.	Dönmek istemiyorum.
spa	tur	Responda a mis preguntas.	Sorularıma cevap verin.
spa	tur	"¿Yo?" "¡Sí, tú!"	"Ben mi?" "Evet, sen!"
spa	tur	Ella tiene 31 años.	O otuz bir yaşında.
spa	tur	Por favor dime que no es verdad.	Lütfen bana bunun doğru olmadığını söyle.
spa	tur	¿Queréis azúcar?	Şeker istiyor musunuz?
spa	tur	Él habla ruso.	O Rusça konuşur.
spa	tur	Este libro era muy interesante.	Bu kitap çok ilginçti.
spa	tur	Esperamos las vacaciones con impaciencia.	Tatili dört gözle bekliyoruz.
spa	tur	¿Me puedes decir?	Bana söyler misin?
spa	tur	Podía nadar más rápido cuando era joven.	Gençken daha hızlı yüzebilirdim.
spa	tur	Tom no sabe lo que está haciendo Mary ahora.	Tom Mary'nin şimdi ne yaptığını bilmiyor.
spa	tur	Si tuviera más tiempo, aprendería a bailar.	Daha fazla zamanım olsa, nasıl dans edileceğini öğrenirim.
spa	tur	Tengo dieciocho años.	Ben on sekiz yaşındayım.
spa	tur	Me duele el corazón.	Kalbim acıyor.
spa	tur	No hay vuelta atrás.	Geri dönüş yok.
spa	tur	Quiero tomármelo.	Onu içmek istiyorum.
spa	tur	Todos los juguetes son de madera.	Oyuncakların hepsi tahtadan yapılmış.
spa	tur	Nos necesitas.	Bize ihtiyacın var.
spa	tur	Tom esperó hasta las dos y media.	Tom 2.30'a kadar bekledi.
spa	tur	Tom dijo que estaba realmente ocupado.	Tom, gerçekten meşgul olduğunu söyledi.
spa	tur	Espero que venga.	Onun geleceğini umuyorum.
spa	tur	Estuviste perfecta.	Mükemmeldin.
spa	tur	¡Lo estaba esperando!	Onu bekliyordum!
spa	tur	Intenté decírtelo.	Ben bunu sana anlatmaya çalıştım.
spa	tur	¿Te fijaste en su nuevo vestido?	Onun yeni elbisesini fark ettin mi?
spa	tur	Es mi turno.	Sıra bende.
spa	tur	No me gusta mandar postales cuando estoy de viaje.	Seyahatte iken kartpostal göndermeyi sevmiyorum.
spa	tur	Parece que se nos ha acabado la gasolina.	Benzinimiz bitti gibi görünüyor.
spa	tur	Él no sabe cantar bien.	O iyi şarkı söyleyemez.
spa	tur	¿Puedo usar su servicio, por favor?	Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim, lütfen?
spa	tur	Me gustaba mucho la tarta.	Ben keki severdim.
spa	tur	Visité el pueblo en el que nació.	Doğduğu köyü ziyaret ettim.
spa	tur	Me pregunto si estará realmente enfermo.	Onun gerçekten hasta olup olmadığını merak ediyorum.
spa	tur	¿Crees que hoy va a llover?	Sence bugün yağmur yağacak mı?
spa	tur	Tom debería preguntarle a Mary cómo se hace.	Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye sormalı.
spa	tur	Tienes que leerte este libro.	Bu kitabı okumalısın.
spa	tur	Planeo ir allá.	Ben oraya gitmeyi planlıyorum.
spa	tur	¿Puedo decir algo?	Bir şey söyleyebilir miyim?
spa	tur	Estudia inglés todos los días.	Her gün İngilizce çalış.
spa	tur	¡Eres el mejor papá del mundo!	Sen dünyanın en iyi babasısın!
spa	tur	Tom habla francés mejor que cualquiera de sus compañeros de clase.	Tom sınıf arkadaşlarının herhangi birinden daha iyi Fransızca konuşur.
spa	tur	Hace frío, ¿por qué no llevas cazadora?	Hava soğuk, niye bir kazak giymiyorsun?
spa	tur	Tom estuvo sentado en silencio durante treinta minutos.	Tom, 30 dakika boyunca sessizce oturdu.
spa	tur	Tu software está actualizado.	Yazılımın güncel.
spa	tur	Su padre es japonés.	Onun babası Japondur.
spa	tur	Estaba en la oficina de correos.	Postanedeydim.
spa	tur	Me levanté a las 7 de la mañana.	Sabah yedide kalktım.
spa	tur	Este libro me lo prestó un amigo.	Bir arkadaş bu kitabı bana ödünç verdi.
spa	tur	Este verano ha llovido poco.	Bu yaz az yağmur aldık.
spa	tur	Estudio inglés los lunes y los viernes.	Pazartesi ve Cuma günleri İngilizce çalışırım.
spa	tur	Por favor, no me mates.	Lütfen beni öldürme.
spa	tur	Las hojas cambian de color en otoño.	Yaprakların rengi sonbaharda değişir.
spa	tur	¿Ahora tenéis hambre?	Şimdi aç mısınız?
spa	tur	Te dije que nos dejaras solos.	Sana bizi yalnız bırakmanı söyledim.
spa	tur	Hay cosas que nunca voy a aprender.	Bazı şeyleri hiçbir zaman öğrenemeyeceğim.
spa	tur	Seiko no tiene hermanas.	Seiko'nun hiç kız kardeşi yok.
spa	tur	Tom tuvo mucha suerte.	Tom çok şanslıydı.
spa	tur	Estados Unidos es un país grande.	ABD büyük bir ülkedir.
spa	tur	Estoy haciendo pescado a la parrilla.	Balık ızgara yapıyorum.
spa	tur	Quiero tu amor.	Aşkını istiyorum.
spa	tur	Comamos sushi.	Suşi yiyelim.
spa	tur	¿Por qué hablas sola?	Neden kendi başına konuşuyorsun?
spa	tur	He visto a una chica con el pelo largo.	Uzun saçlı bir kız gördüm.
spa	tur	Es inglés pero vive en la India.	O İngiliz ama Hindistan'da oturuyor.
spa	tur	Esa música siempre me ha recordado a ti.	O müzik her zaman bana seni hatırlattı.
spa	tur	Tom se subió al tren de las dos y media.	Tom 2.30 trenine bindi.
spa	tur	Tom, soy feliz.	Mutluyum, Tom.
spa	tur	Mi hermano es muy bueno tocando la guitarra.	Erkek kardeşim gitar çalmada çok iyidir.
spa	tur	Los niños estaban muy felices cuando les repartimos los paquetes de caramelos.	kendilerine şekerleme paketlerini dağıtırken çocuklar mutlulardı.
spa	tur	¿Qué hiciste con ese dinero?	O parayla ne yaptın?
spa	tur	¿Quién te ha pegado?	Sana kim vurdu?
spa	tur	Tom ha muerto, ¿verdad?	Tom öldü, değil mi?
spa	tur	¿Con quién preferirías salir, con Tom o con John?	Kimle gitmeyi tercih edersin, Tom'la mı yoksa John'la mı?
spa	tur	Una oración es una oración.	Bir cümle bir cümledir.
spa	tur	Los niños estaban jugando en el parque.	Çocuklar parkta oynuyorlardı.
spa	tur	No estoy tan ocupado como Yoshio.	Ben Yoshio kadar meşgul değilim.
spa	tur	Tom sabe hablar inglés y francés.	Tom Fransızca ve İngilizce konuşabilir.
spa	tur	No sabia que hoy estarías aquí.	Bugün burada olacağını bilmiyordum.
spa	tur	Quizá sea cierto.	Belki doğrudur.
spa	tur	Tráele una bebida.	Ona bir içki getir.
spa	tur	¿Dónde cogiste este autobús?	Bu otobüse nerede bindin?
spa	tur	¡Bienvenidos otra vez, os hemos echado de menos!	Tekrar hoş geldiniz. Sizi çok özledik.
spa	tur	Llamamos a nuestro perro Rex.	Köpeğimize Rex adını verdik.
spa	tur	Siempre te he querido.	Seni her zaman sevdim.
spa	tur	Ahora están corriendo.	Onlar şimdi koşuyor.
spa	tur	Tom no parecía estar tan ocupado.	Tom o kadar meşgul görünmüyordu.
spa	tur	Los dos estamos bien.	İkimiz de iyiyiz.
spa	tur	Lleva puesto un vestido azul claro.	Açık mavi bir elbise giyiyor.
spa	tur	Eso es demasiado caro.	O çok fazla pahalı.
spa	tur	Mi proyecto es distinto al tuyo.	Benim projem seninkinden farklı.
spa	tur	En mi familia, la que se levanta más temprano es mi madre.	Ailemde en erken annem kalkar.
spa	tur	Ha estado lloviendo a ratos desde anoche.	Dün geceden beri ara sıra yağmur yağıyor.
spa	tur	Anoche estudié.	Ben dün gece çalıştım.
spa	tur	La capital de Serbia es Belgrado.	Sırbistan'ın başkenti Belgrad'tır.
spa	tur	Esta caja está vacía, no hay nada dentro.	Bu kutu boş. İçinde hiçbir şey yok.
spa	tur	Finalmente ella cedió a la tentación y se comió toda la torta.	Sonunda pes etti ve tüm pastayı yedi.
spa	tur	Echaré de menos a Tom.	Tom'u özleyeceğim.
spa	tur	Tiene graves problemas.	Onun büyük sorunları var.
spa	tur	Quiero jugar al tenis.	Tenis oynamak istiyorum.
spa	tur	Tom te ofreció un trabajo, ¿no?	Tom sana bir iş önerdi, değil mi?
spa	tur	Quiero un coche nuevo.	Yeni bir araba istiyorum.
spa	tur	¿De quién es ese reloj?	O kimin saati?
spa	tur	Le dolía la cabeza.	Başı ağrıyordu.
spa	tur	Tom es cuidadoso.	Tom dikkatlidir.
spa	tur	Quiero mandarle un mensaje codificado a Tom.	Tom'a bir kodlu mesaj göndermek istiyorum.
spa	tur	Siempre está tomando una siesta en la escuela.	O, her zaman okulda şekerleme yapıyor.
spa	tur	Él me dijo que ella estaba enferma.	O bana hasta olduğunu söyledi.
spa	tur	Solo tenemos una oportunidad.	Sadece bir şansımız var.
spa	tur	¿Por qué no cambiaste el plan?	Neden planı değiştirmedin?
spa	tur	El bar está cerrado.	Bar kapalı.
spa	tur	No le digas a Tom lo que hemos hecho hoy.	Bugün yaptığımızdan Tom'a bahsetme.
spa	tur	A menudo se van de picnic en bicicleta.	Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.
spa	tur	¿Has entendido lo que quiere decir?	Onun ne demek istediğini anladın mı?
spa	tur	La paciencia de ellos estaba al límite.	Sabırları bitmek üzereydi.
spa	tur	Quiero agua caliente.	Sıcak su istiyorum.
spa	tur	Este libro es suyo.	Bu kitap onunki.
spa	tur	¿Qué verduras te gustan?	Hangi sebzeleri seviyorsun?
spa	tur	El plan requiere mucho dinero.	Plan çok para gerektiriyor.
spa	tur	¿Estás de acuerdo?	Kabul ediyor musun?
spa	tur	Cada día me como un huevo cocido de desayuno.	Her gün kahvaltıda haşlama yumurta yerim.
spa	tur	No tengo prisa.	Benim acelem yok.
spa	tur	Tom quería ser alto.	Tom uzun olmak istiyordu.
spa	tur	Tom era peligroso.	Tom tehlikeliydi.
spa	tur	Las dos hermanas son bonitas.	Her iki kız kardeş güzel.
spa	tur	Creo que sabes cómo se llama la novia de Tom.	Bence Tom'un kız arkadaşının isminin ne olduğunu biliyorsun.
spa	tur	Tom habla tanto francés como inglés.	Tom hem Fransızca hem de İngilizce konuşur.
spa	tur	No estás en China.	Çin'de değilsin.
spa	tur	«¿Dónde está Tom?» «¿Cómo puedo saberlo?»	"Tom nerede?" "Nasıl bilebilirim?"
spa	tur	El cine es una industria.	Sinema bir endüstridir.
spa	tur	Anoche trabajé.	Ben dün gece çalıştım.
spa	tur	Observe este gran edificio.	Şu yüksek binaya bakın.
spa	tur	Tom planea ir a la universidad el año que viene.	Tom gelecek yıl üniversiteye gitmeyi planlıyor.
spa	tur	María es muy guapa.	Mary çok güzel.
spa	tur	Estaba comprando pan.	Ekmek alıyordum.
spa	tur	Creo que sabes por qué no puedo hacer esto.	Bence bunu neden yapamayacağımı biliyorsun.
spa	tur	Déjame ir solo una vez.	Sadece bir kez gitmeme izin ver.
spa	tur	Nunca te he visto llorar.	Asla ağladığını görmedim.
spa	tur	¿Has comprado zumo?	Meyve suyu aldın mı?
spa	tur	Mi amor, ¿por qué lloras?	Aşkım! Neden ağlıyorsun?
spa	tur	Agáchate y quédate así.	Eğil ve öyle kal.
spa	tur	Todos tenemos un aroma único.	Hepimizin kendimize has bir kokusu vardır.
spa	tur	Voy a la escuela a las siete.	Okula yedide giderim.
spa	tur	Estoy bromeando.	Şaka yapıyorum.
spa	tur	Hoy no puedo ir contigo.	Bugün seninle gidemem.
spa	tur	Tengo amigos rusos.	Rus arkadaşlarım var.
spa	tur	Visito a mis abuelos dos veces a la semana.	Haftada iki kez büyük babamı ve annemi ziyaret ederim.
spa	tur	Los gatos no comen plátanos.	Kediler muz yemez.
spa	tur	Tom le dijo a Mary cuánto le gustó su trabajo.	Tom Mary'ye işini ne kadar çok sevdiğini söyledi.
spa	tur	Ya no puedo hacerlo más.	Onu yapamam artık.
spa	tur	¿Cómo hemos llegado aquí?	Buraya nasıl geldik?
spa	tur	No le gusta el café.	O, kahveyi sevmez.
spa	tur	Ya he dicho que no.	Zaten hayır dedim.
spa	tur	No veo ningún problema.	Herhangi bir sorun görmüyorum.
spa	tur	Quiero un pez.	Bir balık istiyorum.
spa	tur	Él escribe poemas de amor.	Aşk şiirleri yazar.
spa	tur	Bienvenidos a nuestra primera clase de italiano.	Bizim ilk İtalyan sınıfımıza hoş geldiniz.
spa	tur	Rompí a llorar.	Ağlamaya başladım.
spa	tur	Creo que estás celoso.	Bence sen kıskançsın.
spa	tur	Todo el mundo se sintió seguro.	Herkes kendini güvende hissetti.
spa	tur	No es un pez.	Bir balık değil.
spa	tur	Quiero visitar Nueva York.	New York'u ziyaret etmek istiyorum.
spa	tur	Se le da bien nadar.	O yüzmede iyidir.
spa	tur	Mis dos hermanas están casadas.	Kız kardeşlerimin her ikisi evlidir.
spa	tur	Si tuviera dinero, te lo daría.	Param olsa, ona verirdim.
spa	tur	¿Cuál es tu coche preferido?	Senin en sevdiğin araba nedir?
spa	tur	¡Si la mierda tuviera valor el hombre nacería sin ano!	Eğer bokun bir değeri olsaydı insan kıçsız doğardı.
spa	tur	Lo necesitas.	Ona ihtiyacın var.
spa	tur	Como el autobús se retrasaba, cogí un taxi.	Otobüs geç kaldığı için, taksiye bindim.
spa	tur	Me gustan la lluvia y la nieve.	Yağmur ve karı severim.
spa	tur	Ya no es tu problema.	O artık senin sorunun değil.
spa	tur	En ese momento estaba cansado.	O, o zaman yorgundu.
spa	tur	Aprendimos inglés.	Biz İngilizce öğrendik.
spa	tur	Solo me miró.	O sadece bana baktı.
spa	tur	Esto es lo último que voy a hacer por ti.	Bu senin için yapabileceğim en son şeydir.
spa	tur	Ahora soy profesora de francés.	Şimdi Fransızca öğretmeniyim.
spa	tur	Este es mi hermano.	Bu benim erkek kardeşim.
spa	tur	Amar es estar solo.	Sevmek yalnız olmaktır.
spa	tur	Le he contado a Tom todo lo que te conté a ti.	Sana söylediğim her şeyi Tom'a söyledim.
spa	tur	Me asustaron tus gritos.	Senin çığlıkların beni korkutuyor.
spa	tur	Para mejorar, tienes que comer.	İyileşmek için yemen lazım.
spa	tur	El mercado es amplio.	Market büyüktür.
spa	tur	Tom tiene tres gatos.	Tom'un üç kedisi var.
spa	tur	¿Qué clase de libros lee Tom?	Tom ne tür kitaplar okur?
spa	tur	Ella salió del hospital hace una hora.	O bir saat önce hastaneden ayrıldı.
spa	tur	¿Por qué no le pedimos consejo?	Niçin onun tavsiyesini sormuyoruz?
spa	tur	El profesor no nos dejaba hablar en francés en clase.	Öğretmen sınıfta Fransızca konuşmamıza izin vermedi.
spa	tur	¿Seguro que quieres saber la verdad?	Gerçeği bilmeyi gerçekten istiyor musun?
spa	tur	¿Ahora está tu madre en casa?	Annen şimdi evde mi?
spa	tur	Me encanta verte reír.	Gülmeni görmeyi seviyorum.
spa	tur	Lo que ha dicho es una buena idea.	Onun söylediği iyi bir fikir.
spa	tur	Gracias, Yukina.	Teşekkürler Yukina.
spa	tur	Tom dice que hace calor.	Tom havanın sıcak olduğunu söylüyor.
spa	tur	«Creo que tenemos que limpiar el carburador.» «Ya lo he intentado.»	"karbüratörü temizlememiz gerektiğini düşünüyorum." "Ben zaten denedim."
spa	tur	Es rico y vive como un mendigo.	O zengin ve bir dilenci gibi yaşıyor.
spa	tur	¿Te olvidaste de comprar huevos?	Yumurtaları satın almayı unuttun mu?
spa	tur	Tom, ¿te vas a levantar?	Tom, kalkacak mısın?
spa	tur	Se vengó del asesinato de su padre.	Babasının öldürülmesinin intikamını aldı.
spa	tur	Va al parque cada mañana.	Her sabah parka gider.
spa	tur	Mi familia está siempre ahí para mí.	Ailem benim için her zaman orada.
spa	tur	Nadie le ha visto desde entonces.	O zamandan beri onu kimse görmedi.
spa	tur	¿Estás feliz en tu casa?	Evinde mutlu musun?
spa	tur	¿Cuántos gatos hay en el jardín?	Bahçede kaç tane kedi var?
spa	tur	Tom dice que no quiere estudiar francés.	Tom Fransızca çalışmak istemediğini söylüyor.
spa	tur	Nada puede pararlos.	Hiçbir şey onları durduramaz.
spa	tur	Mi tío y mi tía viven en Francia.	Amcam ve halam Fransa'da yaşıyor.
spa	tur	Confirmo mi reserva de vuelo.	Uçuş rezervasyonumu onaylıyorum.
spa	tur	Tú eres listo, pero yo también.	Sen zekisin fakat ben de zekiyim.
spa	tur	Hace mucho tiempo que no nos hemos visto.	Birbirimizi görmeyeli uzun zaman oldu.
spa	tur	Ni siquiera yo sabía que Tom tenía novia.	Tom'un bir kız arkadaşı olduğunu ben bile bilmiyordum.
spa	tur	Mi padre ha estado desempleado durante un año.	Babam bir yıldır işsiz.
spa	tur	Él se quedó sin dinero.	Parasız kaldı.
spa	tur	Creo que les oigo.	Sanırım onları duyuyorum.
spa	tur	Solo quería casarme.	Ben sadece evlenmek istedim.
spa	tur	Él la invitó a ir al concierto.	Onu konsere gitmek için davet etti.
spa	tur	Se dice que sabe mucho sobre España.	Söylendiğine göre İspanya hakkında çok şey biliyor.
spa	tur	Siempre escucha las noticias por la radio.	Her zaman haberleri radyodan dinler.
spa	tur	Estoy molestando a mi hermana.	Kız kardeşimin sinirini bozuyorum.
spa	tur	No, nunca estuve allí.	Hayır, asla orada bulunmadım.
spa	tur	Qué ha pasado?	Ne oldu?
spa	tur	Esa corbata es demasiado cara.	O kravat çok pahalı.
spa	tur	Tom dijo que no cree que vale la pena el tiempo para hacerlo.	Tom onu yapmanın zamanına değdiğini sanmadığını söyledi.
spa	tur	Nadie es dueño de la luna.	Kimse ayın sahibi değil.
spa	tur	Tom no quiere irse a casa.	Tom eve gitmek istemiyor.
spa	tur	No sé cómo usarlo.	Ben onu nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
spa	tur	¿Puedo bailar con usted?	Sizinle dans edebilir miyim?
spa	tur	Él llamó a su madre desde el aeropuerto.	Havaalanından annesini aradı.
spa	tur	Corrimos hacia el fuego.	Ateşe koştuk.
spa	tur	¿Quedan entradas para hoy?	Bugün için bilet kaldı mı?
spa	tur	Ahora está lo suficientemente bien para trabajar.	O, şimdi çalışmak için yeterince iyidir.
spa	tur	¿Mañana hará calor?	Yarın sıcak olacak mı?
spa	tur	No volví a ver a Tom.	Tom'u tekrar görmedim.
spa	tur	¿Son nuevas?	Onlar yeni mi?
spa	tur	¿Estás loco?	Deli misin?
spa	tur	Te quedarás en casa.	Sen evde kalacaksın.
spa	tur	No podemos hacerlo.	Onu yapamayız.
spa	tur	Ahora me acuerdo.	Şimdi hatırlıyorum.
spa	tur	Ha estado nevando a ratos desde anoche.	Dün geceden beri ara sıra kar yağıyor.
spa	tur	Esa manzana no está roja.	O elma kırmızı değil
spa	tur	Tom ha vivido solo desde la muerte de su esposa.	Karısı öldüğünden beri Tom yalnız yaşadı.
spa	tur	Tom y su esposa querían tener un hijo antes de ser demasiado viejos.	Tom ve karısı, çok yaşlanmadan önce bir çocuk sahibi olmak istedi.
spa	tur	Le visito con frecuencia.	Sık sık onu ziyaret ederim.
spa	tur	Tenemos un problemilla.	Küçük bir sorunumuz var.
spa	tur	Le hice una pregunta difícil.	Ona zor bir soru sordum.
spa	tur	Deme una taza de café.	Bana bir fincan kahve ver.
spa	tur	Habrá leche y galletas.	Süt ve kurabiyeler olacak.
spa	tur	Tom ayudó a Mary ayer por la tarde.	Tom dün öğleden sonra Mary'ye yardım etti.
spa	tur	No podrías haber hecho esto sin mí.	Bunu bensiz yapamazdın.
spa	tur	El avión despegó a las 2:30.	Uçak saat 2:30'da kalktı.
spa	tur	¿Bebiste una cerveza?	Bir bira içtin mi?
spa	tur	Fui a Boston el mes pasado.	Geçen ay Boston'a gittim.
spa	tur	Dame el libro.	Bana kitabı ver.
spa	tur	Porque está ahí.	Çünkü bu orada.
spa	tur	Estaré aquí mañana.	Yarın ben burada olacağım.
spa	tur	Me alegro por ellos.	Onlar için mutluyum.
spa	tur	Al gato le gusta dormir.	Kedi uyumayı seviyor.
spa	tur	No dijo nada.	O, hiç konuşmadı.
spa	tur	Mary es ahora mi novia.	Mary artık benim kız arkadaşım.
spa	tur	Nunca antes me había hablado un extranjero.	Daha önce bir yabancı ile hiç konuşmamıştım.
spa	tur	Él no siempre está en casa los domingos.	Pazar günleri her zaman evde değildir.